17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 24 EYLÜL 2011 CUMARTES 10 IMF, bu yıl için büyüme tahminini yüzde 6.5’ten 7.5’e yükseltti. 2011 beklentisi de yüzde 2.5 EKONOMİ KR Z GÜNLÜĞÜ  Pimco Üst Yöneticisi Muhammed ElErian dünyanın finansal krizin arifesinde olduğunu belirterek “Avrupa Merkez Bankası’nın ne kadar ateş gücü ortaya koyduğuna bakın ve kendinize bunun bir devre kesici olup olmadığını sorun. Cevap hayır” dedi.  Fitch Ratings’e göre ABD para piyasası fonlarının Avrupa bankalarındaki pozisyonları ağustos sonu itibarıyla daha da azaldı. Avrupa bankalarının ABD para piyasası fonlarının toplam pozisyonları içindeki payları yüzde 47.2’den yüzde 42.1’e geriledi.  ABD Başkanı Barack Obama, Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Cumhuriyetçi liderlere seslenerek ortaya koydukları yeni istihdam yasasının geçmesi için destek istedi.  G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının toplantısının ardından yayımlanan bildiride, “Bankacılık sistemini ve finansal piyasaların istikrarını korumak için gerektiği sürece ihtiyaç duyulan tüm tedbirleri almaya söz veriyoruz” denildi. Ancak spesifik herhangi bir önlem açıklanmadı.  Almanya’da parlamentonun üst kanadı, Avro Bölgesi kurtarmaları için yapılacak anlaşmalardan önce parlamentoya danışılmasını öngören bir yasa tasarısını çıkarmaya hazırlanıyor. Tasarının yasalaşması halinde parlamento, hükümetin yeni kurtarmaları engelleme hakkı elde edecek.  “Türkiye’nin cari işlemler açığı, iç talebi büyürken dış zayıflıklarını gidermeyi zorlaştıracak” diyen Capital Economics’ten Neil Shearing, “Bu yüzden Türk ekonomisinin keskin bir yavaşlamaya, bir resesyona bile doğru ilerlemesi giderek daha olası gibi görünüyor” diye konuştu. 11 Yunanistan için üç olasılık kaldı: Düzensiz temerrüt, tedbirlerin uygulanması ya da düzenli temerrüt Doları Uçuran ç Kırılganlıklar... Merkez Bankası ve hükümet, dolar kurunu 1.651.70 TL bandına çekmeye heves ederken dolar kuru 1.85 TL’ye yaklaştı. Kriz yılı 2008’de, son çeyrekte yaşanan hızlı artışa, bir tür kur şokuna rağmen, ortalama 1.30 TL’yi ancak buldu. 2009 kriz yılında ortalama 1.55 TL olarak gerçekleşti. Sıcak paranın daha hızlı aktığı 2010’da yıl ortalaması 1.50 TL olarak gerçekleşirken ekim ayında 1.42 TL’ye kadar düştüğü oldu. 2011’e gelindiğinde ise ilk yarıda 1.55 TL’de gezinen dolar kuru, temmuzda sıçradı ve ayı 1.65 TL ortalama ile bitirdi. Ağustos, bir kırılma ayı oldu ve ay ortalaması 1.75 TL’ye çıktı. Merkez Bankası çeşitli önlemler almadı değil ama henüz işe yaramadı. Nitekim eylül ayında da dolar kuru kafasını kaldırdı ve 23 Eylül’de 1.85 TL’nin eşiğine geldi. Bu hızlı tırmanışı iktidar ve sözcüleri hep dışarıdaki fırtınaya bağlıyor, deyim uygunsa burunlarından kıl aldırmıyorlar. Tamam, dışarıda sert esiyor rüzgârlar, anladık da peki içerisi bu rüzgâra niye bu kadar dayanıksız, buna cevap verin. Ama herkes savruluyor, savunması da gerçekçi değil. Bakın Türkiye kategorisindeki ülkelerin paraları son 3 ayda ne olmuş. Türkiye ‘yumuşak iniş’te IMF’nin güncellenen “Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”nu açıklayan Türkiye’deki Kıdemli Daimi Temsilcisi Lewis, “ kinci çeyreğe ilişkin veriler beklediğimizden iyi gelince beklentimizi arttırdık. Türkiye yüzde 6.2 büyür demiştik ama bu yıl yüzde 7.5’i bulur. Cari açık da yavaşlıyor” dedi. Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’ye ilişkin büyüme tahminlerini yukarı çekti. IMF Türkiye Daimi Temsilciliği Kıdemli Daimi Temsilcisi Mark Lewis, raporu yazarken Türkiye’de GSYH’deki büyüme oranı itibarıyla 2011 için yüzde 6.5 ve 2012 için yüzde 2.25’lik bir artışı öngördüklerini, ancak TÜİK’in ikinci çeyreğe ilişkin büyüme verileri açıklandıktan sonra bunu 2011 için yüzde 7.5’e, 2012 için yüzde 2.5’e revize ettiklerini açıkladı. IMF’nin güncellenen “Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”nda yer alan rakamlara göre, Türkiye’de gayrı safi yurtiçi hasılanın bu yıl yüzde 6.6, 2012’de yüzde 2.2 büyümesi bekleniyordu. Lewis, raporun sunumunun yapıldığı basın toplantısında sorulara karşılık şunları söyledi:  Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme rakamları doğrultusunda kendi projeksiyonumuzu revize ettik. Veriler beklediğimizden daha yüksek çıktı. Beklentilerimiz bütün makroekonomik ortam, enflasyon, cari açık vesaireyi dikkate alarak revize ediliyor.  GSYH’de 2011’de reel yüzde 7.5’lik, 2012 için de yüzde 2.5’lik bir artış bekliyoruz. Makul bir yavaşlama var. Bu, yumuşak bir inişe tekabül eder. Ekonominin her çeyrekte büyümeye devam edeceğini düşünüyoruz.  Türkiye’nin cari açıktaki projeksiyonu ciddi bir yavaşlamaya işaret ediyor. Bu da ithalatta çok anlamlı bir düşüşün varlığını gösteriyor. Komşuya iflas seçenekleri ECB Yönetim Kurulu Üyesi Knot “iflas olasılığını” dillendirdi, Yunanistan Maliye Bakanı da ülkesinin önündeki 3 senaryoyu sıralarken “düzensiz temerrüt, tedbirler ya da düzenli temerrüt” dedi. Ekonomi Servisi Piyasalar tarafından sık sık gündeme getirilen Yunanistan’ın iflası olasılığı, Avrupa Merkez Bankası üst yönetiminden bir isim tarafından da dillendirildi. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Yönetim Kurulu üyelerinden Klaas Knot, Yunanistan’ın borcunu geri ödeyemediği bir durumun artık göz önüne alınan senaryolar arasında bulunduğunu söyledi. Avrupalı liderler şu ana kadarki açıklamalarında Yunanistan’ın temerrüde kesinlikle düşmeyeceğinin altını çiziyorlardı. Aynı zamanda Hollanda Merkez Bankası’nın başında olan Knot, temerrüt olasılığı uyarısında bulunan ilk merkez bankası yetkilisi oldu. Hollanda gazetesi Het Financieele Dagblad’ın Yunanistan’ın temerrüdü hakkındaki sorularına cevap veren Knot, bu olasılığın değerlendirme içinde tutulduğunu ifade ederek, “Senaryolardan biri de bu. Yunanistan iflas edecek demiyorum. Temerrüdün gerekli olduğuna uzun zamandan beri inanmıyorum. Ancak Atina’dan gelen haberler pek cesaret verici değil” dedi. Bu arada Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, ülkesinin önünde 3 senaryo gördüğünü belirterek “Düzensiz temerrüt, 21 Temmuz kararlarının uygulanması, ana parada yüzde 50 iskonto ile düzenli temerrüt” seçeneklerini sıraladı. Rest mi Blöf mü? Erdoğan iktidarlarının baş döndürücü hızda değişen gündeminde, akla kara kadar zıt söylem, stratejilere alkış tutma, ayak uydurmada zorluk çeken yandaş medya, uzman yorumcuları, birkaç günlük dış politika programının içine sığdırılan çıkışlarda kelimenin tam anlamı ile çuvalladılar... Erdoğan’ın Arap baharı ülkeleri ile ABD, BM konuşmalarındaki restleri üzerinden, hep alkış tutsalar da, “gücüne güvenen haklı restten”, “gördüğü iç dış siyasal destekten aşırı güvenli, tehlikeli blöf oynamaya” uzanan iki ters uç sonuca ulaştılar. Medya gücünün dayanılmaz boyutlarda bağımlı kılınması ile gelinmiş son tabloda, hepsi de Erdoğan iktidarlarına, yaptıklarına alkış tutmadan yola çıkılan yaklaşımlarda, yağdan söylemler ayıklandıktan sonra gözlemlenebilen restblöf zıt saptamalarının uyarıları... kumar oyununun sonunda büyük vole vurma ya da iflas yenilgi anlamına da geliyor. AKP yandaşlarından duyduğum bir ilginç kapı arkası benzetme de kaygı ağırlıklı olsa gerek, Başbakan Erdoğan’ın Enver Paşa’yla karşılaştırılması... Hem de iç politikada sıfır demokrat kimliği, dış politikada aldığını varsaydığı desteklerle gücünün çok üstünde düşlere kapılmış olarak, yenilgiler, askerlerin kırımı savaşlarını yaşatmış atak çıkışlarıyla... ABD, AB ülkeleri için seçilmiş stratejik ortak, İslam dünyasına rol model ülke, daha doğrusu iktidar projesi, medyatik ölçeklerde fazlası ile desteklenir, köşeli çizilirken, satır araları saptamaları gözden kaçabiliyor... Oysa ayrışmalar; ABDAB kamuoyularına dönük kimliği ile “ılımlı İslam cumhuriyeti” adı, tanımıyla, İslam dünyası ile Türkiye iç kamuoyuna dönük olarak da “gerçek laik demokratik cumhuriyet” adıyla pazarlamalardan başlıyor... Başbakan Erdoğan’ın son dış tur gezilerindeki söylemlerinde, İslam kimliğinin yanına birdenbire sıkıştırılan laikliğin öne çıkarılmasının elbet anlamı ve önemi var... Atatürk devrimlerinin, Türkiye Cumhuriyeti devleti, demokrasisinin temel taşlarından laikliğin, uzun süre dinsizlik olarak pazarlanmasından sonra, yandaş ve yalakaların ağızlarından bal akıtırcasına savunulmasında biraz sırıtan bir sahtecilik olsa da... Müslümanların inanç özgürlüğü için de tek güvence olarak altının çizilmesi tabii ki önemli. Okyanus ötesinden ağabeylerin istemiş, dayatmış olması ile Türkiye’nin hele de Arap dünyasının çok farklı şeriat yorumlu siyasal İslamcıları arasında ne kadar kabul göreceği çok tartışmalı olsa da.. Mısır’dan iktidarımıza çok yakın İslami siyasi akımlardan hemen gelen ters açıklamalar sadece bir ayrıntı. Dünün taze haberleri arasında İran’dan gelen bir çıkış, bence çok daha önemli ve düşündürücü olmalı... Türkiye’nin İslam dünyasına rol model olarak sunulmasına İran’dan gelen resmi içerikli tepkide, bal gibi de “İslam dünyası için gerçek tek rol model biziz. En büyük güç, en köklü uygarlık bizde...” iddiası ile birlikte. Mısır’ın uzun tarihi geçmişe de dayanan bu anlamdaki iddiası bir yana, Arap şeyhleri, diktatörlerinin emperyal güç odaklarının partnerleri olarak devletlerini yönetmekte olanlarını ne yapacağız? Halkları son medyatik çıkışları ile Başbakan Erdoğan’a tapsalar bile bugüne kadar olduğu gibi Güney Kıbrıs politikalarının yanında her platformda oy kullanıyor olmaları gerçeği değişebilecek mi? Yandaşlar yeri geldikçe en çok Osmanlı birikimine güvenerek, Atatürk’ün dış politika ilkelerinin üzerine sünger çekerek bile olsa sağduyu, birikim, deneyim ile, İslam dünyasının iç paylaşım savaşlarına, ırklar, mezhepler, cemaatler, aşiretler kanlı çatışmalarına bulaşmayacağımız yolunda güvence verip durmaktalar. Son günlerde emperyal çıkarlar adına Suriye iç savaşına bulaştırılmaya karşı nasıl da direnip durduğumuzla pek övünüyorlardı... Obama görüşmesinin ABD kaynaklı açıklamaları tam tersi izlenimleri besliyor... Başbakan Erdoğan’ın sıcağı sıcağına yeniden çıkışları da düşündürücü, kaygı verici değil mi? Artık kesintisiz şiddet eylemleri ile canımızı en çok yakan PKK bağlantılı eylemler, Kürt sorunu üzerinden yeni gelişmelere gelince... Obama görüşmesinde de en ağırlıklı gündem konularından biri olduğunun ötesinde, uzlaşma noktaları hakkında yine halkımız, kamuoyu olarak Fransız kalmış konumdayız. Mezhebinize göre yorumlarla senaryolar üretme özgürlüğü elinizde... Kesintisiz şiddet eylemleri ile PKKhükümet, pardon derin devlet pazarlıkları ya da ObamaErdoğan arasındaki görüşmelerin kaçınılmaz doğrudan ilişkisinden kuşkumuz yok. Ancak hangilerinin rest, hangilerinin blöf olduğu üzerine ortak akıl üretmekten öylesine uzağız ki... Barıştan da bir o kadar uzak olmamız sonucunu doğruyor. Bir de İslam dünyasına demokrasi götürmeye oynayan hükümetimizin içerdeki diktatoryal gidişi var ki... Akıl almaz tırmanan medya sansürü insan hakları, hukuk devleti ihlallerini yok sayıyor. Değerler erozyonunda dün kendini insan, demokrat sayan herkesi utandıracak bir onurlu duruşa tanıklık ettim... Sevgili Server Tanilli hoca inanılmaz zorlu sağlık koşullarnda, Silivri’de Balbay’ın... yargısız infaz olarak yıllardır tutuklu dostların, olayı protesto edenlerin yanındaydı. Dünya toparlanır ama!.. IMF’nin güncellenen “Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”na göre; dünyada büyüme oranı 2010’da yüzde 5’ti. 2011 ve 2012’de yüzde 4’e gerileyecek. Bu yıl gelişmiş ekonomilerde büyüme sadece yüzde 1.6 olacak. Ekonominin toparlanma yolları var ama bunun için ilgili ülkelerin kararlılıkla ve birlikte harekete geçmeleri gerekiyor. Avro Bölgesi kamu borç krizi ile ilgili endişeler sürekli tazeleniyor ve ABD ekonomik görünümüne dair belirsizlikler artıyor. Bu da aşağı yönlü riskleri arttırıyor. Moody’s Yunan bankalarının notunu düşürdü Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, 25 Temmuz’da negatif izlemeye aldığı 8 Yunan Bankası’nın notunu 2 kademe indirdi. Moody’s, Yunan bankalarının uzun vadeli mevduat ve kıdemli borç notlarını aşağı çekerek görünümün negatif olduğunu duyurdu. Kuruluş; National Bank of Greece ve EFG Eurobank Ergasias’ın notlarını B3’den Caa2’ye düşürdü. Maaş kesintileri ve yüksek vergilere isyan eden Yunan halkı protestoları sürdürüyor. Dolar rekor tazeledi Toparlanma kısa sürdü Borsalarda tedirginlik dün de sürdü. Avrupa piyasalarındaki tedirginlik ve riskten kaçış eğiliminin kuvvetlenmesiyle MKB’de kayıp yüzde 3’ü aştı. Dolar, 1.8485 TL ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşırken, faiz yüzde 8.85’e fırladı. Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası’nın (Fed) çizdiği olumsuz tablo ve Avrupa’da Yunanistan odaklı borç krizi endişeleri nedeniyle piyasalarda dalgalanma sürüyor. Avrupa bankalarının Yunanistan’dan kaynaklanan zararlarla karşılaşabileceği endişeleri ortamı gergin tutuyor. Bu arada Mood’s’in bazı Yunan bankalarının notunu düşürmesi tedirginliği iyice arttırdı. Bu etkilerle Avrupa borsalarında toparlanma denemesi kısa sürerken Türkiye’de dolar yeni bir rekor kırarak 1.8485 ile tarihi zirvesini yenilerken gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 8.85 seviyesine kadar yükseldi. Merkez, döviz satış ihalesinde dün de 70 milyon dolar sattı. Ancak bu doların ateşini düşürmeye yetmedi. Serbest piyasada dolar 1.8410 TL’den kapandı. İMKB’deki kayıplar yüzde 3’ün üzerine çıktı.Borsa yüzde 2.86 düşüşle 56 bin 323 puandan kapandı. Küresel piyasalarda büyümeye yönelik kaygılarla düşüşler sürerken altın fiyatlarında da ivme aşağı döndü. Altının onsu 1700 doların altına inerek ağustos başından beri en düşük düzeye geriledi. İç piyasada altının gramı 100.1, çeyrek altın 167.5 liradan işlem gördü. Bütün veriler Türkiye piyasalarında dolara kaçış eğiliminin sürdüğünü gösteriyor. Ekspres Yatırım Araştırma Direktörü Ömer Ömerbaş, “Yurtdışı kötü ve Rusya’da ciddi dalgalanma var. Bundan etkileniyoruz diye düşünüyorum. Riskten kaçış kendini hissettiriyor” dedi. Önceki yüzde 4.7’lik keskin bir düşüşle 26 ayın en düşük seviyesine gerileyen Avrupa borsalarında olumsuz hava dün de sürdü. G20 ülkelerinden gelen finansal kriz konusunda gereken adımların atılacağı açıklamaları nedeniyle güne yükselişle başlayan piyasalar olumlu havayı koruyamadı ve eksiye döndü. ngiltere, Almanya ve Fransa borsaları yüzde 1 civarı yükselişlerin ardından, Yunanistan odaklı borç krizi ve küresel durgunluk endişeleriyle günü yüzde 1’e yakın düşüşle tamamladı. Rusya’nın MICEX endeksi küresel ekonomi hakkındaki zayıf görünümden kaynaklanan endişelerle yüzde 5.6 değer kaybetti. Dolara endeksli RTS endeksi isegün içinde 1300 puanın altına inerek Haziran 2010’dan bu yana en düşük seviyeyi gördü. Endeksin iki gün içinde kaydettiği kayıplar yüzde 15’e yaklaştı. DOLAR KARŞISINDA PARALAR: 1 TEMMUZ 23 EYLÜL 2011 Tarih 1Temmuz 23Eylül G.Afrika Randı 6.75 7.94 Macar Florini 182.13 212.47 Polonya Zlotisi 2.78 3.21 Meksika Pesosu 11.636 13.404 TL 1.61 1.84 Brezilya Reali 1.56 1.78 Rus Rublesi 27.86 31.41 Çek Kronu 16.8 18.3 İsrail Şekeli 3.4 3.7 Kore Wonu 1071 1151 Şili Pesosu 468.15 488.19 Çin Yuanı 6.5 6.4 Kaynak: IMF veri tabanı DEĞ. % 17.6 16.5 15.6 15.2 15.0 14.5 12.8 9.0 8.5 7.4 4.3 1.4 Sabancı’ya Clinton vatandaşlık ödülü Ekonomi Servisi Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’ya, eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın dünya sorunlarına yenilikçi çözümler üretmek için kurduğu “Clinton Global Initiative” tarafından, “Clinton Küresel Vatandaşlık Ödülü” New York’ta gerçekleştirilen törenle verildi. Kadınlara ve kız çocuklarına yaptığı katkılar ile Türkiye’nin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimi için yaptığı çalışmalar nedeniyle ödüllendirilen Sabancı’ya ödülünü CocaCola Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent verdi. Eski ABD Başkanı Clinton, ödülü alan isimler ile ilgili olarak “Onların çalışmaları, hayal edersek, tüm zorluklara direnirsek ve tutkuyla inanırsak dünyayı daha yaşanır kılabileceğimizi bizlere gösterdi” diye konuştu. Güler Sabancı da “Bu prestijli ödüle layık görülmek benim için gerçekten büyük bir keyif ve onur” dedi. Ünlü satranç ustası Kasparov: Türkiye’nin potansiyeli etkileyici Ekonomi Servisi Kurumsal uygulama yazılımları sağlayıcısı SAP’ın düzenlediği SAP Forum 2011’in konuğu olan dünyaca ünlü satranç ustası Garry Kasparov, Türkiye gibi ülkelerin potansiyelinin büyük olduğunu belirtirken ülkenin kalkınmasında teknolojinin büyük rol oynayabileceğini belirtti. Kasporov, özetle şunları vurguladı: Statüko korunduğunda ilerleme yavaşlar. Karşı karşıya kalınan balonlar ve ekonomik krizler, riski psikolojik olarak reddetmekten kaynaklanıyor. Önceki kuşakların başarıları ile ileriye doğru yürümek istiyoruz. Böylelikle birçok fırsatı görmezlikten gelmiş oluyoruz. Türkiye gibi ülkelerin çok büyük potansiyeli var. Statükoyu muhafaza etmek için hiçbir çıkarınız yok. Teknoloji gelişmenizde çok büyük rol oynayabilir. Bunun kanıtı olarak bir şeyler ararken çok modern bir alıntı gördüm, Atatürk’ten, “Bilim ve teknolojinin taleplerini yerine getirmeyen bir ulus, kalkınma yolundaki herhangi bir yeri hak edemez” diyor. Ulusunuzun atası 90 yıl önce karşı karşıya kaldığı durum farklı olmakla beraber bugün için geçerli bir şey söylemiş. Atatürk; liderliğin ölçekle ve güçle ilgili olmadığını, karalılıkla, cesaretle ve vizyonla ilgili olduğunu biliyordu. Cesaret çok önemli. 21 yüzyılda liderlik, kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak, büyük riskler almak, başkalarının korktuğu yerlerde korkmadan risk almak demektir. Bu yılın 1 Temmuz’undan 23 Eylül’e yerli parası en çok değer kaybeden, G. Afrika parası Rand oldu ve yüzde 18’e yakın değer yitirdi. İkinci sırada Macar Florini vardı ve kayıp yüzde 16.5’i buldu. Bir diğer Orta Avrupalı Polonya’da da Zloti yüzde 16’ya yakın kayba uğradı bu 72 günde. Meksika Pesosu’nun değer kaybı da yüzde 15’i geçti… Ve Türkiye… Türkiye de en çok değer kaybedenler arasında ve sadece 1 Temmuz 23 Eylül arasındaki kaybı yüzde 15’i buldu. Bir diğer yükselen ülke Brezilya’da da dolara yöneliş hızlandı ve değer kaybı yüzde 14.5 olarak gerçekleşti. Rus Rublesi’ndeki kayıp da yüzde 13’e yaklaştı aynı dönemde. Ama bakın başka paralar hiç bu kadar savrulmamış Batı kasırgası karşısında. Mesela Çek Kronu ve İsrail Şeleki’ndeki değer kaybı yüzde 89, G.Kore parası Won’da yüzde 7 dolayında, Şili Pesosu’nda değer kaybı yüzde 4. Yani bu ülkeler,paralarına daha çok sahip çıkacak haldeler, dolarlaşmaya daha az kapılmışlar. Hele Çin... Akıntıya kapılmamış, değer kaybı yerine dolara karşı yüzde 1.4 değer bile kazanmış. Niye başkaları Türkiye kadar dolarlaşmıyor sorusunun cevabı bizim iç kırılganlıklarımızla ilgili. Her şeyden önce sırtımızdaki milli gelirin yüzde 10’una ulaşmış cari açık kamburu hiçbir ülkede yok. Söz etmekten pek hoşlanılmıyor ama dış borç stoku 300 milyar dolar ve bunun üçte ikisi özel sektör borcu. Hem de dörtte biri kısa vadeli. Şimdi bu doların 1.80 TL’lere yerleşmesi bile bu borç sahiplerini ne hale getirir, hiç düşünüldü mü? Öyle bir sıkıntı doğar ki borçlu reel sektörde, bu sıkıntı çok güvenilen banka sistemini de çatırdatır. Deniliyor ki dolardaki tırmanışa Merkez Bankası izin vermez. Nereye kadar? Hangi rezerv dayanır bu yangını söndürmeye? Daha ayvanın büyüğü, Yunanistan’ın akıbetini görmedik, heybede duruyor. O zaman nasıl ayakta kalacak bu dandik ekonomi? Kimse çamur zemine kabahat bulmasın, herkes aynı zeminde oynuyor. Sizin ayakta duracak takatiniz kalmamış, sıkıntı sizinle ilgili... MERKEZ BANKASI KURLARI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 SUUDİ A. RİYALİ 100 JAPON YENİ ALIŞ 1.8262 1.7849 0.33107 2.4646 2.8187 2.0164 0.26400 1.7765 6.5337 0.31278 0.48838 2.3909 DÖVİZ SATIŞ 1.8350 1.7966 0.33270 2.4765 2.8334 2.0294 0.26675 1.7845 6.6198 0.31489 0.48926 2.4068 24 EYLÜL 2011 ALIŞ 1.8249 1.7767 0.33084 2.4629 2.8167 2.0134 0.26382 1.7699 6.4357 0.31256 0.48472 2.3821 EFEKTİF SATIŞ 1.8378 1.8074 0.33347 2.4802 2.8377 2.0324 0.26736 1.7913 6.7191 0.31561 0.49293 2.4159 1ABD Doları: 1.0214 5.5155 0.9042 6.8791 76.24 1.0283 5.8274 3.7506 Avustralya Doları Danimarka Kronu sviçre Frangı sveç Kronu Japon Yeni Kanada Doları Norveç Kronu Suudi Arabistan Riyali SERBEST PİYASA ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1.8370 1.8410 Avro 2.4790 2.4830 ngiliz Sterlini 2.8150 2.8600 sviçre Frangı 2.0100 2.0350 24 Ayar Altın 99.75 100.10 Cum. Altını 671.50 674.50 POS’tan para çekilebilecek Ekonomi Servisi Visa Electron banka kartlarına POS’tan alışveriş ve para çekme özelliği, SMS’le bakiye sorgulama, online alışverişlerde yaygın kabul ve temassız kart özelliklerini ekledi. Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna Ülman kartın yılın son çeyreğine yetişeceğini belirterek “Önümüzdeki beş yıl içerisinde 50 milyar TL’nin ATM’den POS’a yönelebileceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu. Visa Europe Türkiye Ülke Direktörü Nur Öztin Kurak da “Ürün geliştirmede yaptığımız araştırmalarda bu yenilikçi avantajların banka kartı kullanımını artıracağını gördük” dedi. 1 Avro: 1.3496 ABD Doları 1 ng. S: 1.5441 ABD Doları 1 Kuveyt D.: 3.6075 ABD Doları GECELİK FAİZLER 3 Günlük Repo 7 Günlük Repo 6.75 6.55 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle