23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 12 İstanbul Y Edirne PB Kocaeli Y Çanakkale PB İzmir PB Manisa PB Denizli Y Zonguldak PB Sinop PB Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara PB 28 32 28 28 30 31 30 25 27 30 32 31 31 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y PB PB Y Y PB B B B B B B B 27 30 33 29 32 33 36 37 34 36 30 27 26 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel PB Paris PB Bonn PB Münih PB Berlin Y BudapeştePB Madrid B Viyana Y 16 18 18 19 18 17 19 19 22 18 28 30 20 Belgrad B 29 Sofya B 29 Roma B 27 Atina B 32 Zürih PB 21 Moskova PB 25 Aşkabat A 29 Taşkent B 27 Baku PB 27 Bişkek Y 23 Tiflis B 27 Kahire B 33 Şam B 34 Yurdun batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Ege kıyıları ile Batı Akdeniz öğle saatlerinden sonra kısa süreli olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak esmesi bekleniyor. 30 AĞUSTOS 2011 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Genelkurmay Başkanlığı, hava harekâtının yeni bilançosunu açıkladı Baştarafı 1. Sayfada Orgeneral Necip Torumtay görevinden istifa etti. Manşetler: 173’ü muvazzaf, 77’si emekli olmak üzere 250 generalamiral, subay, astsubayın tutuklu olmalarını evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun bulmayan ve TSK’nin sürekli bir suç teşkilatı olduğu izlenimi yaratılmaya çalışıldığını, malum medyanın her türlü yalan, iftira ve suçlamalarla yüce ulusumuzu kendi silahlı kuvvetlerine karşı tavır almaya teşvik ettiğini altını çizerek vurgulayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner görevinden istifa etti. Manşetler: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını Çankaya’daki AKP’linin kabul etmesini önerdi. Çankaya’daki AKP’li, hükümet emrinde habercilik yapan Anadolu Ajansı’nın çanak sorularıyla TV’lerde canlı olarak yayımlanan demecinde “olayı” şöyle açıkladı: “Bu 30 Ağustos’ta başkomutan olarak bütün kutlamaları ben kabul edeceğim. Bu, Genelkurmay Başkanımızın (Orgeneral Necdet Özel) teklifidir. Düşünce ondan geldi. Başbakanımızın MGK’den önce yaptığımız konuşmada Genelkurmay Başkanı’nın getirdiği bir düşünceydi. Biz de çok doğru bulduk (derken Çankaya’daki AKP’linin ekrandaki yüzünü; sevinç, mutluluk gülücükleri kapladı). Uygulama bundan sonra böyle olacaktır. Silahlı Kuvvetlerimiz de kuvvet komutanlarımız da bundan çok memnundur.” Kuvvet komutanlarımız kutlamaları Çankaya’daki AKP’lilerin kabul etmesinden memnun olduklarına göre: Çankaya’daki AKP’linin devlete ve sisteme bakışını içeren, bugün de değişmediğini uygulamalarıyla kanıtladığı düşüncelerini silahlı kuvvetlerimize anımsatmamızdan da memnuniyet duyacaklardır kuşkusuz. Üstelik bu anımsatmalar Çankaya’daki AKP’li Cumhurbaşkanı’nı tanımaya bir kez daha vesile olacak. 2007 yılında Çankaya’daki AKP’li TBMM’de: “Anayasanın 103. maddesine göre Cumhurbaşkanı sıfatıyla.. milletin bölünmez bütünlüğünü koruyacağına.. hukukun üstünlüğüne.. Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına.. namusu ve şerefi üzerine” ant içti. Ancak içtiği antla taban tabana zıt, değiştiğine işaret eden hiçbir bulgunun olmadığını kanıtlayan düşüncelerine gelince: “…Bugün Türkiye’de bir sistem bunalımı var, kendi bünyesine uygun düşmeyen, kendi düşüncelerine zıt ve zoraki uygulanmaya çalışılan ve halka zorla diretilen bir sistem… Bugün Türkiye’nin bütünlüğünü korumaya getiren, onu gündem noktası haline getiren böyle bir sistem içerisindeyiz 70 senedir… ...‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene!’ lafı yazıla yazıla Türkiye aslında ilkel bir hale dönüşmüştür… Bu laflar aslında Türkiye’nin.. geçmişteki bütün insanları İslam kardeşliği etrafında toplayan bütünlüğünü tehdit eder anlama gelmiştir… Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden en ziyade tahribat vermiş olan sistemin ilkelerinden birisi de laiklik ilkesidir… Dini eğitimin nasıl sulta altında tutulduğunu hatırlarsak.. Türkiye’de hukukun üstünlüğü veyahut da hukukun geçerliliği hiçbir zaman söz konusu olmamıştır…” diyor (Ankara’da Türkiye Gönüllü Kültür Teşekkülleri İstişare Toplantısı’nda. 19 Aralık 1992’de). Andıyla zıt diğer görüşü: Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Milliyet gazetesinde yayımlanan röportajında; “Artık saklanamaz gerçekler var, İslamın yalnız ahrette değil, dünyevi düzeni de içerdiği bir gerçektir. Ben bir Müslümanım ve buna inanıyorum” diyen Çankaya’daki AKP’li… ….“Tercihiniz şeriat mı” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “İslama aykırı olan kanunlar ve baskı kalkacak (10 Aralık 1995).” ‘160 terörist öldürüldü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, 1722 Ağustos 2011 tarihleri arasında yapılan sınır ötesi harekâtta etkisiz hale getirilen terörist sayısının 145160 olduğunu açıkladı. 2528 Ağustos arasında Zap ve Gara bölgelerindeki hedeflerin de 21 sorti ile vurulduğu duyuruldu. Açıklamada, söz konusu tarihteki harekâtta daha önce 90100 olarak bildirilen etkisiz hale getirilen terörist sayısının, 145160 olduğu, yaralı terörist sayısının ise 100’den fazla olduğunun öğrenildiği bildirildi. Genelkurmay’ın internet sitesinden yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “TSK tarafından, 1722 Adaletin İki Yüzü Sinemaseverler, Hollywood’un hukuk temalarına ne kadar meraklı olduğunu bilirler. Hukukun üstünlüğüne vurgu yapan bu filmler, ırk ayrımı, kadınerkek eşitsizliği, yoksulzengin farkı, gençlik sorunları, ölüm cezası, savaş suçları, ekonomik sistemin getirdiği suçlar, psikolojik bozukluklar, evlilik, tecavüz, cinnet, katliamlar gibi pek çok konuyu da ele alır. Birçoğu yalnızca bir mahkeme salonunda geçen bu filmlerin en önemli özelliği hukuk sistemini tartışması, hukukun açıklarını, toplumsal bir tartışma zeminine getirerek adalet kavramını farklı bakış açılarıyla irdelemesidir. “12 Öfkeli Adam”, “Nürnberg Duruşmaları” klasikleşmiş filmler arasındadır. Daha yeni dönemde Amerikan hukuk sistemini ele alan en ünlü iki film de Tom Cruise’un başrolünü oynadığı 1993 tarihli Sydney Pollack film “Şirket” ve Coppola’nın 1997’de çektiği “RainmakerYağmurcu” filmleri... Deniz Feneri davasındaki savcılarla ilgili son gelişmeler tartışılırken televizyonlarda “Yağmurcu” oynuyordu. Film, tıpkı “Şirket” gibi çok satan kitapların yazarı John Grisham’ın romanından uyarlanmış. Genç bir avukatın, bir yandan bir kadına şiddet davasıyla uğraşırken öte yandan Amerikan sağlık ve sigorta sistemiyle hesaplaşacağı iki davayı ele alıyor. Matt Demon ve Danny DeVito gibi ünlü isimlerin yer aldığı filmin ana teması yine adalet. Adaletin iki farklı yüzünü, bir sigorta davasıyla birlikte işliyor. Adaletin iki farklı yüzü... Bir yandan hakları koruyan, gerçeği ortaya çıkartan ve toplumsal barışı sürdüren adalet... Öte yanda, hukuk kurallarını kendi amaçları için kullanarak, yasaların açıklarını bularak, çeşitli yollara saparak, gerektiğinde hâkimleri, savcıları ayarlayarak, paranın gücüyle tanıkları, jüriyi, hatta müştekiyi bağlayarak sürdürülen davalar. Hukuk sisteminin istendiği zaman nasıl güç sahiplerinin elinde başkalarına karşı bir silaha dönüşebildiğini, adalet derken nasıl bir adaletsizlik sisteminin kurulduğunu anlatan bir film “Yağmurcu”. Bu aralar televizyonlarda rastlarsanız izleyin. Not: Uzun bayram tatilinde ben de kısa bir izin yapmaya niyetlendim. Bir haftalık bir aradan sonra görüşmek üzere, iyi bayramlar... Genelkurmay Başkanlığı, 1722 Ağustos 2011 tarihleri arasında yapılan sınır ötesi harekâtta etkisiz hale getirilen terörist sayısının 145160 olduğunu açıkladı. Ağustos 2001 tarihleri arasında Irak’ın kuzeyi ve Kandil Dağı bölgesine icra edilen hava harekâtının ve ateşle taarruzların sonuçları kamuoyu ile paylaşılmıştır. 2324 Ağustos 2011 tarihlerinde yapılan keşif ve hedef analizi sonuçlarına istinaden, Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından, 2528 Ağustos 2011 tarihlerinde Zap ve Gara bölgelerinde tespit edilen bölücü terör örgütüne ait hedefler 21 sorti ile etkili olarak vurulmuştur. 2528 Ağustos 2011 tarihleri arasında icra edilen hava harekâtı ile koordineli olarak ateş üslerinde konuşlu topçu birliklerince 38 hedef yoğun olarak ateş altına alınmıştır. Hava harekâtı ve topçu atışlarında, bölücü terör örgütüne ait olduğu kesin olarak teyit edilen hedefler seçilmiştir. Bölgedeki sivil halkın olumsuz etkilenmemesi için gerekli hassasiyet gösterilmiştir. Devam eden hasar ve zayiat tespiti kapsamında, çeşitli kaynaklardan elde edilen ilave bilgilerden, 1722 Ağustos 2011 ta rihlerindeki harekâtta 90100 olarak bildirilen etkisiz hale getirilen terörist sayısının, 145160 olduğu, yaralı terörist sayısının ise 100’den fazla olduğu öğrenilmiştir. Ayrıca bu süreçte yurtiçindeki terörist yuvaları da havadan ve karadan ateş altına alınmıştır. Harekâtın sonuçlarına ait kesin değerlendirmeler kamuoyu ile paylaşılmaya devam edilecektir. Genelkurmay Başkanlığı’nca teyit edilmeyen haberlere itibar edilmemesi önem arz etmektedir. Bölücü terör örgütünün faaliyetleri Irak’ın kuzeyi ve yurtiçinde yakından izlenecek, hava ve kara operasyonlarına kararlılıkla devam edilecektir.” Şanlıurfa, Bursa ve Karaman’daki törenlerde teröre lanet okundu Mayın şehitleri uğurlandı Yurt Haberleri Servisi Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde askeri araca düzenlenen mayınlı saldırıda şehit olan 3 asker dün son yolculuklarına uğurlandı. Bayram öncesi çocuklarını toprağa veren aileler teröre isyan etti. Şehit Murat Başçı’nın annesi Rabia Başçı’nın “Böyle olacak diye mi gönderdik?” sözleri ve 7 aylık oğlunun tabutuna sarılması yürekleri burktu. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde mayınlı saldırıda şehit olan 21 yaşındaki Mehmet Topraksürer için memleketi Şanlıurfa’da tören düzenlendi. Konvoy eşliğinde camiye getirilen şehit erin cenazesi alkışlarla karşılandı. Eyyüp Peygamber Camisi’ndeki törende vücutlarına Türk bayrağı sararak şehit erin tabutuna kapanan annesi Anzılha Topraksürer ve kız kardeşleri, Arapça ağıtlar yakıp teröre lanet okudu. Acılı annenin gazetecilere “Oğlum ile son bir fotoğrafımı çekin” demesi ise yürekleri burktu. AKP Milletvekili Seyit Eyyüpoğlu, “Komutan, biz de milletvekilleri olarak buradayız, söyleyin halk bilsin” dedi. Şehit er Murat Başçı için Karaman’ın Ermenek ilçesinde tören düzenlendi. Şehit annesi Rabia Başçı, taziye ziyaretine gelen BURSA ŞANLIURFA Arife günü 3 kentte şehit cenazeleri toprağa verildi. (Fotoğraflar: ALİ ATMACA / EŞBER AYAYDIN AA) Vali Süleyman Kahraman’a sitemde bulunarak, “Artık bu olanlara bir ‘dur’ deyin. Kuzular gide gide kayboluyor. Biz onları ne şartlarla büyüttük. ‘Vatana millete asker olacak’ dedik. Böyle olacak diye mi gönderdik? El evlerinde besledim, büyüttüm de bu bugünlere getirdim. Allahım ne olur dayanma gücü ver ” dedi. Ağıtlar yürek yaktı Şehidin cenazesi daha sonra Ahmet Keleşoğlu Camisi’nin önüne getirildi. Burada kuca ğında 7 aylık torunu Ali Mizra ile oğlunun tabutunun başına gelen şehit babası Yüksel Başçı, torununu tabutun üzerine koydu. Ali Mizra da sanki babasının şehit olduğunu bilircesine babasının tabutunu okşayarak adeta vedalaştı. Bu sırada Yüksel Başçı ise gözyaşlarına hâkim olamadı. Şehit annesi Rabia Başçı “Kuzum, kuzum, sana son bir kez sarılayım” diye ağıtlar yaktı. Şehit eşi Fadime Başçı ise gözyaşları içinde, “Canım Muratım, gözün arkada kalmasın. Oğluma hem ana hem baba olacağım” dedi. Şehidin cenazesi Merkez Mezarlığı’nda toprağa verildi. Şehit er Abdülkadir Erdoğan için ise Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı Gedikpınar köyünde tören düzenlendi. Ailenin 20 yıl önce terör ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle Van’dan Bursa’ya göç ettiği belirtildi. 4 yıl önce büyük oğulları gölette boğulan aile, bir oğullarını da teröre kurban vermenin acısını yaşadı. Şehit asker, İnegöl Fatih Camisi’nde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. DEN Z FENER SORUŞTURMASI HSYK’ye başvuruda ‘sehven’ itirafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağını yürütürken görevden alınan üç savcıdan biri olan Mehmet Tamöz’ün HSYK müfettişlerine verdiği savunma ilginç bir ayrıntıyı ortaya çıkardı. Tamöz, operasyon kapsamında tutuklanan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın avukatlarının 1 Haziran 2009’da müvekkillerinin her türlü mal varlığına tedbir koyan mahkeme kararına mahkeme nezdinde itirazda bulunmadığını ifadesinde kayda geçirdi. Tamöz, savunmasında, Karaman’ın avukatlarının, tedbir kararına itiraz etmiş gibi düzenledikleri dilekçeyi “sehven” şikâyet dilekçesinin ekine eklediklerini anlattı. Tedbir kararı, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 1 Haziran 2009’da verildi. Karaman’ın da aralarında bulunduğu 18 kişinin mal varlığına tedbir konuldu. Karaman’ın avukatları, tedbir kararının Tapu Sicil Genel Müdürlükleri’ne eksik gönderildiğini iddia etti. Zanlının avukatları müvekkillerinin ortağı olduğu şirketlerin gayrimenkullerine de tedbir konulmasına neden oldukları, gayrimenkullerin üzerindeki tedbirin kaldırılması için yaptıkları itirazın da savcılık tarafından reddedildiğini belirterek Deniz Feneri savcılarını HSYK’ye şikâyet etti. HSYK Başmüfettişi Vedat Ali Tektaş da savcılardan savunmasını istedi. Savcılardan Tamöz, tedbir kararına karşı hiçbir mahkemeye itirazda bulunmayan ancak kendilerini şikâyet ettikleri dilekçenin ekine “sehven” itiraz etmiş gibi düzenlenen dilekçeyi koyan Karaman’ın avukatı Hakan Yıldız’ın açıklamasına da savunmasında yer verdi. 300 HÂKIM VE SAVCI ALINACAK CHP K GÜNDE B R SORACAK Çankaya’daki AKP’li, görüşlerini paylaşan RTE ile el ele verdi. 2002’de iktidarı ele geçirmeden önce ve sonraki kısa sürede değiştiklerini toplumun hemen her kesimine yutturdular. Başbakanlık’ta RTE, TBMM’de Bülent Arınç ve nihayet son durak Çankaya’ya çıkardıkları AKP’li ile “Yeni şeyler söylemek lazım” örtüsü altında dünkü sözlerini, rejim gerçek demokrasiye dönüşüyor diye diye vaatlerini bir bir gerçekleştirdiler. Koleksiyonlar tanıktır. Yıllardır AKP’nin baş kadrosunun amacı; öncelikle önlerinde gördükleri tek engel TSK’yi müsteşarlık düzeyine indirgemekti. Büyük ölçüde başardılar! Son bir “demokratik” uygulama kaldı: Anayasanın 104. maddesi gereği “TBMM adına TSK’nin başkomutanlığını temsil eden Cumhurbaşkanı ile aynı camide, yan yana cuma namazlarını kılacak bir Genelkurmay Başkanı bulup göreve getirmek!”... Ya da süslü kutlamaları kabul eden Çankaya’daki Başkomutan AKP’linin araziye çıkıp PKK ile savaşı yönetmesi! AKP’nin yargı operasyonu sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avukatlıktan hâkimliğe geçiş sınavıyla 300 adli yargı hâkim ve savcı adayı alınacak. Alım için önce yazılı, ardından sözlü sınav yapılacak. Yargıyı hızlandırmak için istinaf mahkemelerini kurmaya hazırlanan Adalet Bakanlığı, hâkimsavcı sayısını arttırmak için avukatlıktan hâkimsavcılığa geçiş için sınav yapacak. Sınav için 22 Ağustos’ta başlayan başvurular, 16 Eylül 2011 Cuma günü mesai saati bitiminde sona erecek. Yazılı yarışma sınavı, ÖSYM tarafından 23 Ekim 2011 Pazar günü Ankara’da yapılacak. Genel başarı puanı sıralamasına göre en yüksek puan alan adaydan başlanmak üzere ilan edilen 300 kadronun iki katı fazlası olan 900 aday mülakata katılmaya hak kazanacak. 900’üncü aday ile aynı puanı alan adaylar da mülakata çağrılacak. Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanların sayısı 900’ü bulmaz ise sadece 70 ve üzeri puan alan adaylar mülakata çağrılacak. Adalet Bakanlığı, sınava katılımın fazla olabilmesi için daha önce açıkladığı 35 yaş sınırını 45’e yükseltti. ‘Köstebek Erdoğan’a yakın biri mi?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların görevden alınmasının ardından Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelttiği soruların 48 saattir yanıtlanmadığını belirterek “Köstebek Erdoğan’a yakın biri mi” sorusuna yanıt verilmesi istedi. CHP’den yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun 27 Ağustos Cumartesi günü Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı’na yönelttiği bazı sorular anımsatıldı: “Sayın Başbakan’ın ve AKP yöneticilerinin vaktiyle Deniz Feneri Derneği üzerinden oluşturulan fonlarla bir ilişkisi var mı, yok mu? Savcıların görevden alınmasının, davanın sanıklarından birisinin bir şeyler yapılmazsa konuşacağı tehdidiyle bir ilgisi var mı, yok mu? Kanal 7’de arama yapılacağını Kanal 7’ye bildiren köstebek kim? Bu, Sayın Başbakan’a çok yakın çalışan bir çalışma arkadaşı mı?” Açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun bu soruları yöneltmesinin üzerinden dün itibarıyla 48 saat geçtiği belirtilerek “Yanıt gelene kadar 48 saatte bir bu soruları tekrarlayacağız” denildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle