26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Y Edirne PB Kocaeli Y Çanakkale PB İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Ankara B 31 31 28 31 32 34 35 25 26 27 25 26 32 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B Y B B Y B PB PB PB PB PB PB PB 28 31 31 31 34 34 40 40 38 41 35 33 32 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki B Stockholm PB Londra Y AmsterdamPB Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin PB Budapeşte Y Madrid B Viyana PB 23 21 24 27 24 24 27 27 26 24 25 30 25 Belgrad B 27 Sofya PB 28 Roma B 27 Atina B 33 Zürih Y 25 Moskova B 20 Aşkabat A 43 Taşkent A 42 Baku A 37 Bişkek A 37 Tiflis B 32 Kahire A 37 Şam A 34 Ülkemizin kuzey, iç ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu Marmara’nın kuzey ve doğusu, Karadeniz, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Akdeniz’in iç kesimleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgâr Marmara’da Güney Ege kıyılarında kuzeybatı yönlerden kuvvetli olarak esecek. 3 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Çeşme’de, hatta İstanbul’da hanımların bikinilerle, beyefendilerin mayolarıyla serinlemek için denize girmeleri normal! Mersin’den Antalya’ya uzanan pek çok kıyı kentinde kadınların elbiseleriyle denize girmeleri, Müslümanlığın yasaklamasına karşın eşlerinin gözü önünde denizden vücudunun en mahrem yerlerini teşhir ederek çıkmaları anormal! Kadınlarımızın Müslümanlığın emri diye başlarını ve vücutlarını örtmeleri normal. Başını örten pek çok Müslüman kadının, büyük kentlerde, alışveriş merkezlerinde, sokakta vücudunu sımsıkı saran dar giysilerle kalçalarını sağa sola ahenkle sallamaları, izleyen erkeklerde cinsel dürtüleri uyandırmaları anormal! Günümüzde tacize yeni bahaneler uydurmak anormal. Adana’da 36 yaşındaki öğretmenin 14’lük öğrencisiyle arabada yarı çıplak yakalanınca mazeret olarak “depresyondayım” diye savunma yapması normal. Kadına saldırı, aşk cinayetlerinden geçilmeyen bir ülkede hükümetin bu tür olayları önleyici önlemler alacağını açıklaması normal. Fakat bu önlemlerin ne olacağı, örneğin erkeğin ayağına kelepçe veya kadına şu kadar metre yaklaşmayacağını öngören olası önlemlerin bir türlü saptanıp uygulamaya girmemesi anormal! Birden fazla kadınla yaşamanın artık olağan kabul edildiği ülkemizde Suriye’den kumalar ithal edilmesi normal. Suriyeli kumaların sayısının artmasının, Şanlıurfa’da son altı ayda 140 intihar girişimine neden olması anormal! İki tutuklu milletvekilinin salıverilmesini sağlamak için ana muhalefet partisinin parlamentodaki boykot girişimi, tutuklu milletvekillerin bir an önce Meclis’teki görevlerine dönmelerini sağlamak amacıyla örneğin aşırı, cezaya dönüşen tutukluluk süresini en çok 2 yıla indirecek yasa önerisi çalışmalarına girişmesi normal. Nedense bu çalışmaların bir türlü sonuçlanmaması, CHP’nin hukuksal konularda sözcülüğünü yapan Emine Ülker Tarhan’ın “tutuklu milletvekilleri için Ceza Muhakemesi; Terörle Mücadele Kanunlarında değişiklik için hazırlandığını” söylediği paketin bir türlü sonuçlanmaması anormal! Tutuklu iki milletvekili sorununun çözümünü öncelikle ana muhalefet partisinin üstlenmesi normal. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, tutukluluk süresini indirecek gerekli çalışmaları yaptıklarını ve ekimde Meclis’e getireceklerini açıklayarak muhalefetin elinden temel öğelerden birini alması CHP hesabına anormal! Birinci Dünya Savaşı’na onbaşı rütbesiyle katılan Adolf’un, İkinci Dünya Savaşı’nda Alman ordularını yönetmesi anormal karşılanmadığına göre… …bir ara yazıldığına göre kışlanın çay ocağının sorumlusu olarak askerlik görevini yedek teğmen olarak tamamlayan RTE’nin Yüksek Askeri Şura’nın ilk günü, masada sağına soluna dizdiği orgenerallerin orta yerinde tek başına oturması da normal! Çankaya’daki AKP’linin Suriye’deki katliama Türkiye’nin sessiz kalamayacağını açıklaması normal karşılandığı gün… …PKK’nin 3 askerimizi şehit etmesine hem Çankaya’dakinin hem de hükümetin sessiz kalması, hiç değilse klasik uyutma gereği kanları yerde kalmayacağı türünden bir açıklama yapmamaları anormal! “Kılıçdaroğlu taze vekilleri uzun yaz tatiline gönderdi. İçeride dışarıda kıyametler kopuyor. CHP’nin sesi çıkmıyor. Normal! Başını bağlayanlara, ninelerimize, bacılarımıza, hürmetimiz bâkidir. Ancak şimdi karısı başını bağlamayanları devlette önemli göreve getirmiyorlar. Normal! Doğuda her gün 23 gencimiz şehit oluyor. Normal! Eskiden en büyük Türk, Atatürk idi. Şimdi Mustafa Kemal’i küçültmek moda oldu. Normaldir normal! Bunları düşündüm… düşündüm… sonra ilk defa dinlediğim o şarkının nakaratı aklıma geldi: ‘Uf biri anlatsın hemen… Nedir bu normal?/Canım sıkıldı… Yoksa ben miyim anormal?’” (Güngör Uras Olayların İçinden Milliyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “hükümetin, YAŞ toplantısına TSK üst yönetiminde istemedikleri isimleri tasviye amacıyla girdiğine” inanıyor. Yazarımız Işık Kansu ile YAŞ toplantılarının ikinci gününde, CHP Genel Merkezi’ndeki odasında ziyaret ettiğimiz Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in dünkü manşetine işaret ederek “Bu iş YAŞ olmaktan çıktı. Dosyalar içeride YAŞ toplantısında görüşülmüyor, özel ikili zirvelerde görüşülüyor. Tüm komutanlar devre dışı bırakılıp iki kişinin özel toplantısında karar veriliyor. Ortada YAŞ’ın kararı denecek bir karar artık söz konu değil. İlk defa böyle yaşanıyor. Bu işte bir yanlışlık var” diyor. Hükümetin TBMM kapanmadan aldığı kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, TSK’nin komuta kademesinin şekillenmesi için tehdit gibi kullandığına inanan CHP lideri, “Yani KHK yetkisi almaları YAŞ’a hazırlık mıydı” sorumuza, “Kesinlikle öyle. Hükümet tasviye amacıyla bu toplantıya girdi” karşılığını veriyor. Bu sözlerden CHP liderinin, TSK kulislerinde yüksek sesle dile getirilen “İktidar KHK yetkisini komuta kademesinin önüne koydu ve ‘Ya dediğimi yapacaksınız ya da KHK ile hepinizi tasviye ederim’ mesajını net biçimde verdi” iddialarıyla benzer kanaatte olduğunu anlıyoruz. Kılıçdaroğlu: KHK Tehdidiyle Tasfiye ni tam olarak elde edebilmiş değil: “Eğer öyle olsaydı kuvvet komutanlarının ismi çoktan kamuoyuna açıklanırdı. Bir Genelkurmay Başkanı istifa ederek veda ederken ‘Hukuk yok, Hukukun evrensel kuralları uygulansın’ diyor. ‘Başbakan’ın verdiği sözleri tutmadığını’ söylüyor. Nedir bu sözler? Ve hangi gerekçeyle tutulmadı? Kamuoyu ve bizler perde arkasında yatanları bilmiyoruz. Bunlar halka açıklanmalı...” talara gelinmez. Demek ki verilen sözler var. Bunları sadece Başbakan biliyor ve açıklamıyor” diyor. vetleri Komutanı Hasan Aksay’a “ayrılma kararımız güçlü gözüksün, birlik bozulmasın” gerekçesiyle “istifa et” telkini yapılırken o sırada Jandarma Genel Komutanı olan Org. Özel’in neden istifaya zorlanmadığı bu mantıkla açıklanıyor. Meslektaşımız Saygı Öztürk’ün de yazdığı gibi istifa kararı alan Koşaner ve diğer üç komutan, Özel’den “kalması” ricasında bulunuyor. Şimdi de Tel Aviv Cumartesi günü Tel Aviv ve 11 kentte 150 bin kişi sokaklardaydı. İsrail’de nüfusun yüzde 2’sinin katıldığı protesto gösterileri “devrim” dalgasının, jeopolitik engelleri aşarak İsrail’e de ulaştığını gösteriyordu. Bu protesto eylemleri bir şeyi daha gösteriyordu: Kitleler, İsrail’de bile etnik, dini farklılıkları, ulusal güvenlik sorunlarını aşarak, ekonomik demokratik hakları için birlikte eylem yapabiliyor! Tel Aviv’in Rothschild Bulvarı’nda, yaklaşık iki hafta önce gençlerin, Facebook üzerinden “konut yetersizliği ve hayat pahalılığı sorununu” dile getirmek üzere başlattıkları “Çadır Kent” eylemi, cumartesi günü, Yediot Aharonot gazetesinin bir yorumunda vurgulandığı gibi İsrail tarihinin en büyük protesto eylemlerinden birini gerçekleştirerek herkesi şaşırtan, ülkenin siyasi coğrafyasını yeniden düzenlemeye başlayan bir meyve verdi. The American Porspect dergisinden Gorenberg’in Bulvar’dan aktardığı görüntüler, örneğin, bulvarın kavşağının girişinde asılı, üzerinde “Habima – Tahrir Meydanı” yazılı büyük pankart, “olayın” evrensel, ülke özelliklerini aşan boyutuna işaret ediyordu. İsrail’de başlayan bir eylemin kendini Kahire’de gerçekleşen bir eylemle ilişkilendirmesiyse, “uygarlıklar çatışması” fantezisine ve Tahrir Meydanı’na bakarken, göstericileri değil emperyalizmi görenlerin sinizmine kapılmayarak, aslında tek bir uygarlık, üstelik genel yapısal krizlerinden biriyle sarsılmakta olan bir “kapitalist uygarlık” içinde yaşadığımızın ayırdında olanlar için anlaşılmaz bir gelişme değildi... Yine de bu eylemlerin bu kadar çabuk büyümesinin salt gözlemcileri değil katılanları bile şaşırtmasını sanırım esas olarak üç nedene bağlayabiliriz. Birincisi, İsrail ekonomisi krizde değil, GSMH büyüyor, kişi başına milli gelir artıyor. Ama bu sırada gelir dağılımı bozulmaya devam ediyor, çalışanların (haberlerde ve yorumlarda ısrarla ortasınıf olarak aktarılması da manidar), yaşam koşulları bozuluyor. Çünkü temel gıda, yakıt, enerji fiyatları, kiralar artıyor; “Bir avuç aile her şeyi kontrol ediyor”; neoliberal ekonomi programlarının sonucu gelen özelleştirmeler sağlık, eğitim, ulaşım alanlarında hizmetlerin kalitesini bozuyor, fiyatlarını arttırıyor (New York Times, 31/07/11) uvvetli olasılık: Kıvrıkoğlu ve uzatma Özel’in hükümete yakın olduğu iddialarının tam tersi yöndeki bu kulislere göre, Koşaner ve komuta kademesinin “kurmay planının” amacı hem TSK’nın tutuklama kararlarıyla ilgili derdini kamuoyunun gündemine ses getiren bir demokratik protesto ile taşımak hem de TSK üst yönetimin tasviyesini engellemek... Nitekim bugün ya da yarın açıklanacak komutan atamalarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na iki güçlü olasılıktan biri görülen Hayri Kıvrıkoğlu’nun getirilmesi bu planı yapanların beklediği bir sonuç olacak. Terfileri mümkün olmayan Balyoz davası tutuklusu general ve amirallerin durumu konusunda da, yine komuta kademesinin arzusu doğrultusunda ‘uzatma’ ağırlıklı bir uzlaşı çıkması da aynı önde bir sonuç olarak değerlendiriliyor. Şura kararları açıklandığında istifa eden Koşaner ve üç kuvvet komutanına ait olduğu ileri sürülen bu ‘kurmay planı’nın ne ölçüde sonuç alabildiği de ortaya çıkacak. K KHK tehdidi ile tasviye ksay’a ‘ayrıl’, Özel’e ‘kal’ mesajı Kılıçdaroğlu’nun “perde arkasındaki gelişmeler açıklansın” talebi, gözleri eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile komuta kademesi arasında YAŞ toplantısı öncesinde yürütülen kritik görüşmelere çeviriyor. Genelkurmay Başkanlğı’na vekalet eden yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Necdet Özel hükümete mi, komuta kademesine mi daha yakın? Bu sorunun yanıtı konusunda kamuoyu ikiye bölünmüş durumda. Askeri kulislere göre Koşaner ve üç komutan istifalarıyla bir yandan TSK’nin sıkıntısını dile getirirken bir yandan da hükümetin elindeki KHK yetkisini kullanarak komuta kademesini sıfırdan dizayn etmesinin de önüne geçme stratejisi izledi. Görev süresinin bir yıl uzatılması gündemde olan Hava Kuv A HabimaTahrir evlet pazarlıkta, fatura orduda Hükümet ile TSK arasındaki kavgalı görüntünün ulusal güvenliğe etkisine dikkat çeken CHP lideri, “Güneydoğu’dan her geçen gün şehit haberleri gelirken, YAŞ öncesi tüm fatura orduya çıkarılıyor. Ama atlanan temel bir nokta var: Bu süreçte Başbakan’ın oluruyla, son yetkiyi vermesi sonucu devlet İmralı ile görüşmeler yapıyor. Orada da bir söz verilmemiş olsa, üç kez ateşkes ilan eden kişi ‘Bana verilen sözler tutulmadı’ demez. Bu nok D rdoğan, Koşaner’e ne söz verdi? CHP liderine göre AKP hükümeti henüz toplantıdan istediği E Memleketlerine gönderilen şehit askerlerin cenazelerinde teröre lanet yağdı Acı öfkeye dönüştü BEK R ŞAH N/ BARIŞ YAMAN/ AB D N YAĞMUR GAZİANTEP/KONYA/ MERSİN Van’ın Başkale ilçesinde düzenlenen terörist saldırıda şehit düşen 3 asker dün son yolculuklarına uğurlandı. Bölgedeki operasyonlar sürerken, teröristlerin saldırıyı kiralık araçla gerçekleştirdiği belirlendi. PKK’li teröristlerin saldırısında şehit düşen 1 astsubay ile 2 uzman çavuşun cenazeleri, Van’da yapılan törenin ardından askeri uçakla memleketlerine gönderildi. Şehit düşen 3 askerden 30 yaşındaki Astsubay Başçavuş Coşkun Tanrıöver’in Gaziantep’teki baba evine ateş düştü. Şehidin babası Mehmet, annesi Sabiha ve kız kardeşi Zeynep Tanrıöver, sinir krizi geçirdi. Şehidin eşi Zeliha Tanrıöver 15 gün önce, internetteki sosyal paylaşım sitesinde “Gömdüm Oğlum” adlı türküyü paylaştı. Türküde, “Kanlı gözyaşımla pınara döndüm. Tabutun üstünde dirildim öldüm. Seni vuran eller kırılsın oğul, kırılsın oğul” sözle şçi sınıfı proletaryaya dönüşürken Bu nedenle eylemler, toplumun, “milyarderler dışındaki” tüm kesimlerinin katılımıyla hızla büyüdü. Güçlü Histadrut sendikalar konfederasyonu eylemleri desteklediğini açıkladı. Belediyelerin büyük çoğunluğu, eylemleri desteklemek amacıyla pazartesi günü bir günlük genel grev ilan etti. Bebek maması ve bakım malzemesindeki dayanılmaz fiyat artışlarını protesto etmek için büyük bir kadın grubunun bebek arabalarıyla gösterilere katıldığı görülüyordu. Şaşkınlık yaratan bir diğer etken de İsrail’de siyasi iklime egemen olan “güvenlik paradigmasının sol hareketi bitirdiğine” ilişkin inancın kırılmasıydı. Aslında sol gruplar, “haklar mücadelesi” etrafında yıllardır, sık sık da Filistinlilerle birlikte çalışmaya devam ediyordu. “Toplumsal olay” başlayınca “sol”un bu çalışmalarının boşa gitmemiş olduğu, solun hızla canlanmaya başlamasıyla ortaya çıktı. “Toplumsal olay”, güvenlik paradigmasını aşmış, halk, “sağ”ın, hükümetin, “Filistin hareketi İsrail’in uluslararası meşruiyetini hedef almaya başladı, ulusal birlik çok önemli” gibi propagandalarını aşarak kendi ekonomik demokratik talepleri için bir “siyasi krizi” göze almıştı. Üçüncüsü, eylemlerde, yerleşimcilerin (aslında toplumun en yoksul kesimi), emekçilerin kıyafetinden koyu dinci olduğu anlaşılan kesimlerinin, solcularla, Tel Aviv’in en seküler (“laikçi”), serbest dekadan” yaşayan “yeni orta sınıf” kesimleriyle yan yana meydanlara inmesi, nihayet bu meydanlara, İsrail’in Arap vatandaşlarının da katılmaya başlamasıydı (Haaretz, 31/07/11). Aslında şaşıracak bir şey yoktu, madde doğasına göre deviniyordu, o kadar. İşçi sınıfı bir kere hareket etmeye, proletaryaya dönüşmeye başladığında, olağan zamanlarda kendisini bölen, dinci/etnik söylem ve fantezileri aşabileceğini bir kez daha gösteriyordu... Bu zeminde sol hem yıllardır harcadığı emeğin meyvelerini topluyor hem de siyasi yelpazede yerini yeniden ve güvenle almaya başlıyordu. “Toplumsal adalet” ve “doğrudan demokrasi” taleplerinin, ekonominin tekelci yapılarına, neoliberalizme tepkilerin eylemlere egemen olduğu görülüyor. “Doğrudan demokrasi” talebiyse, siyasi rejimin iflas ettiğini gösteriyor. Protestoların, dinci milliyetçi duyarlıklardan değil toplumsal sorunlardan kalkarak yükselmesi, uzun yıllardır bölge halklarını bu duyarlılıklarını kaşıyarak kontrol altında tutan İsrail ve Arap egemen sınıflarının, artık bu olanaklarının zayıflamakta olduğunu düşündürüyor... Teröristlerin araç kiralayarak gerçekleştirdikleri eylemde şehit olan askerler öfke ve gözyaşı seli içerisinde uğurlandı. (Fotoğraflar: AA) ri, dinleyenlerin yüreklerini dağladı. 8 yaşında Ece isimli bir kızı olan Şehit Doğanpınar köyünde toprağa verildi. Cenazede teröre lanet yağdı. Saldırada şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Ramazan Sağ’ın Konya’nın Akşehir ilçesine bağlı Yeşilköy’deki baba ocağı acı haberle sarsıldı. Baba Ali Sağ, “Oğlumuzun şehit Aileden tepki haberini televizyonlardan mı öğreneceğiz?” diyerek gözyaşı döktü. Eylül, Ali ve Arda adlı 3 çocuğu olan şehidin cenazesi Akşehir Şehitliği’nde toprağa verildi. Aynı saldırıda şehit olan Uzman Çavuş Serkan Angay’ın Mersin’in Anamur ilçesindeki ailesi de kara haberle sarsıldı. Baba Ali Angay ve anne Ay Van’a yeni gitmişti ten Angay, gözyaşlarına hakim olamadı. 11 yıllık asker olan Jandarma Uzman Çavuş Serkan Angay’ın bir hafta önce Anamur’daki ailesiyle görüştükten sonra yeni görev yeri olan Van’a gittiği belirtildi. Evli ve bir çocuk babası şehit, ikindi vakti düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Saldırının olduğu bölgede operasyonlar genişletilirken, 6 kişi gözaltına alındı. Hacı Bektaş ödülü Çamur’a SELAHATT N ŞAH N Şehit askerin babasını dolandırdı TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Diyarbakır’da PKK saldırısı sonucu şehit düşen 13 erden biri olan Gökhan Kaplan’ın babası Ahmet Kaplan, emeklilik vaadiyle dolandırıldı. İsmet O, şehit babasını oğlunu toprağa verdiği günün ertesi aradı. Kendisini Şehit Aileleri Yardımlaşma Derneği’nde görevli olarak tanıtan İsmet O, Kaplan’ı, “Oğlunuzun adına köy camisine şadırvan yaptırmak istiyoruz” diyerek görüşme talep etti. Şehit erin annesinin emekli olmadığını öğrenen İsmet O, eşinin SGK’de çalıştığını belirterek “Son çıkan torba yasada şehit ailelerine 10’da 1 ödeme yaparak emeklilik hakkı tanınıyor” dedi. Kaplan, zanlıya 2 bin TL verdi. Kaplan’ın cep telefonunu da alarak kayıplara karışan zanlı yakalandı. NEVŞEHİR (Cumhuriyet) Hacıbektaş Belediyesi’nin bu yıl ulusal olarak 48.’si, uluslararası anlamda ise 22.’si gerçekleştirilecek olan Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikler’nin hazırlıkları devam ediyor. Anma Kurulu, bu yıl 18. verilecek olan Hacı Bektaş Veli Dostluk Barış Ödülü’nün sahibini belirledi. Buna göre 2011 yılı 18. Hacıbektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü, Şahkulu Sultan Vakfı Başkanı Mehmet Çamur’a verilecek. Çamur ödülünü, 16 Ağustos’ta Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’nin resmi açılış töreninde alacak. ‘Muhalefet edenler susturuluyor’ İstanbul Haber Servisi Öğrenci Kolektifleri, Hopa’da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçim mitingi öncesinde gerçekleştirilen protesto eylemi sonrası başlayan “gözaltı furyası” ve tutuklamalara karşı “Sokağı özgür bırak” başlığıyla imza kampanyası başlattı. Öğrenci Kolektifleri basın sözcüsü Neval Kösedağı,“AKP en demokratik hakları, yasadışı suç ilan etmeye çalışıyor. AKP muhalefet eden herkesi ‘terör’ kapsamına sokarak kendi dikensiz gül bahçesini yaratmaya çalışıyor”dedi. AKP’nin demokratik hakları, yasadışı suç ilan ettiğini söyleyen Kösedağı Hopa’daki gösteriler sonrası tutuklananların serbest bırakılması için Türkiye’nin bir çok noktasında stand açarak imza toplamaya başladıklarını anlattı. Kösedağı, “AKP’nin dikensiz gül bahçesinden rahatsız olan herkesi ‘ www.ozgurbirak.org ’adresindeki bölümü imzalamaya davet ediyoruz” dedi. Aylardır süren Hopa a gözaltılarına karşı kampany C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle