19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 AĞUSTOS 2011 CUMARTES 6 HABERLER Hayrettin Hoca’dan Öğütler ve Şiirler… 28 hedef havadan 96’sı topçu ateşiyle ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, bölücü terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki 28 hedef grubuna, dün etkili bir hava harekâtı icra edildiğini, hava harekâtıyla koordineli olarak 96 hedefin de topçu silahlarıyla yoğun ateş altına alındığını bildirdi. Görüntüler medyaya dağıtıldı. Genelkurmay Başkanlığı’nca dağıtılan kayıtlarda, Irak’ın kuzeyindeki Hakurk bölgesi terörist kampı ile terörist barınağı, Hakurk bölgesi terörist uçaksavar mevzi, Kandil bölge si terörist kampı malzeme deposu, Kandil bölgesi terörist barınağı ile Kandil bölgesi terörist yol kontrol noktası ve ek binasının bombalandığı görülüyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yer alan basın açıklamasında da hava harekâtı ve topçu atışlarında, bölücü terör örgütüne ait olduğu kesin olarak teyit edilen hedeflerin seçildiğinin altı çizildi. Açıklamada, “Terörle mücadele kapsamında icra edilen faaliyetlere, askeri ihtiyaçların gerekleri ne göre yurtiçinde ve yurtdışında kararlılıkla devam edilecektir” denildi. Hava harekâtının ardından, dün akşam yine sınırda hava hareketliliği gözlendi. Diyarbakır 2’inci Hava Kuvvet Komutanlığı, 8’inci Ana Jet Üssü’nden art arda kalkan 6 savaş uçağı Irak sınırına yöneldi. Kuzey Irak’taki yerel kaynaklar, uçakların PKK’nin bazı kamplarını bombaladığını ileri sürdü. Sınırda hareketlilik sürüyor Kendini laik, cumhuriyetçi, demokrat, sosyalist vb. olarak tanımlayan pek çoğumuzun hemen hemen hiç tanımadığımız bambaşka bir dünya var. Bu, İslamcı yazar ve düşünürlerin dünyasıdır. Doğrusunu söylemek gerekirse kitaplığım her ne kadar bu konudaki kitaplar bakımından yoksul sayılmazsa da, çok fazla zaman ayırabildiğim bir alan değildir bu. Fakat koşullar dayatınca; ilgilenmek, araştırmak, düşünmek zorunda kalıyorsunuz… “Yeni Şafak” gazetesi yazarlarından Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın son günlerdeki yazılarından sonra başlayıp, sürmekte olan tartışma sürecinde olduğu gibi… Sayın Karaman’ın biyografisine bakıyorum. 1934 doğumlu olduğuna göre seksenine merdiven dayamış... Erzurum kökenli, Çorum’da dünyaya gelmiş. Her şeyinden belli ki bir halk çocuğu. İlkokulu bitirdikten sonra “özel olarak Arapça ve İslami ilimler tahsil etti” deniyor. İlk imam hatip okullarından biri olan Konya İmam Hatip Okulu’na girerek 1959’da okulu bitiriyor. Bunları okurken şunu düşündüm: Bu halk çocuğu imam hatip okulunda değil de söz gelimi Köy Enstitüsü’nde eğitim görmüş olsa, bugün çok büyük olasılıkla bambaşka bir kimlikle karşımızda olacaktı. Aynı şey, kendi yaşamlarımız bakımından hepimiz için, herkes için geçerli… Prof. Karaman İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nün ilk mezunlarından biri olarak 1963’te (öğrenim yaşı bakımından oldukça geç bir tarihte) bu okulu bitirdikten ve aynı okulda “fıkıh öğretim üyesi” olduktan sonra akademik kariyerde hızla yukarılara çıkmış. Başarılarının bilek hakkı olduğu kuşkusuz. Toplamda otuzu aşkın telif, çeviri yapıtları ve ders kitapları var. Konferansları ve çok sayıda makaleleriyle de kendi alanının belli ki önemli ve saygın bir kişisi… Böyle diyorum ama, tanımadığımız bu alanın içindeki iç çatışmalar, çekişmeler de hemen karşınıza çıkıyor. Cüppeli Ahmet diye bilinen kişi, “Hayrettin Karaman’ın Gerçek Yüzü” başlıklı bir internet videosunda ve bilinen üslubuyla, “papaz sever hoca” diye adlandırdığı hasmına saldırıyor… Cüppeli Ahmet’in üslubuyla (az önce çeşitli yazılarına göz gezdirdiğim) Prof. Karaman’ın genellikle ılımlı, kendi içinde tutarlı ve ciddi üslubu kuşkusuz ki bir tutulamaz. Fakat tartışma konusu son iki yazısını bu değerlendirmemin ne yazık ki dışında tutmak zorundayım… Prof. Karaman “Tahammül mü Hoş Görmek mi?” başlıklı ilk yazıda özetle, Müslümanlara, İslam ahlakıyla bağdaşmayan bir yaşam sürdürmekte olan kişilerle birlikte yaşamak zorunda olduklarında, bu gibi kimselere “hoşgörü” değil fakat “tahammül” göstermeleri gerektiğini öğütlüyor… Bu öğütteki belirsiz olan, söz konusu tahammülün sınırları ve derecesidir. Müslüman “tahammül” ve yeri geldiğinde de (yine Hoca’nın öğüdüyle) “müdahale” ederken, onun gibi düşünmeyen ve yaşamayanların da karşılıklı olarak bu “hak”lara sahip olabileceğini düşünüp böyle olması gerektiğini kabul ediyor mu? Kuşkusuz hayır! İslama uygun yaşamayanlar için “bilim insanı”na yakışmayacak bir üslupla yapılan sıralama ise şöyle: “Eşcinseller, sarhoşlar, zina edenler, kumarcılar, sokakta sevişen çıplaklar, Müslümanları sevmeyenler ve Müslüman düşmanları…” vb... İlk yazısında bu gibi kimselere hoşgörü gösterilmeyip fakat tahammül edilmesini öğütleyen yazar, “Hem Cahil Hem Cesur Oluyorlar” başlıklı sonraki yazıda, “bu ahlaka ve dine aykırı fiiller” için, bu gibi kimselerin sürüleceği (tıpkı “demokrasiler”deki “genelevler” gibi) “ayrı mekânlar ihdas edilmesi” gerektiğini söylüyor… İslam karşıtı “fiiller” listesinin nerelere kadar genişletileceği, karar mercilerinin kimler olacağı (din mahkemeleri, ulema, mahalleli?) yazıda açıklanmıyor olsa da, bugün “hoşgörü”den “tahammül”e ve “müdahale”ye doğru yol alan İslamcı tavrın, özlenen İslami toplum kurulduğunda hangi biçimleri alacağını kestirmek güç olmasa gerek… Prof. Dr. Karaman’ın yapıtları arasında bir de “Dert Söyletir” başlığı altında topladığı şiirler var… Hemen hepsinde genellikle ılımlı bir üslupla İslam ahlakının önerildiği bu şiirlerden “Sözde Aydınlar” adını taşıyan da, “Milletin içine ikilik sokan” / “menfaat görünce beş takla atan / Partiyi, kutsalı, vicdanı satan” vb… kişilerden söz ediliyor… Aynı şiirdeki “Hem çağdaş hem kendin olmak gerekir” dizesine candan katılmakla birlikte, benim de Hayrettin Hoca’ya naçizane bir önerim olacak: Çuvaldızı başkasına sokarken kendisine de iğneyi batırması…. Çünkü milletin içine ikilik sokanlar, çıkarları için beş değil beş bin takla atanlar ve bu çıkarları uğruna kutsal değerleri kullanmayı meslek edinmiş olanlar, bu ülkede hiçbir zaman günümüzdeki İslamcı iktidar döneminde olduğu kadar çoğalıp dal budak salmamıştı… Şehitler gözyaşları arasında toprağa verildi. Yozgat’tan ise kafa karıştıran bir haber geldi Tunceli’de çatışma Tunceli’de jandarma karakollarına eylem hazırlığında olduğu saptanan 20 kişilik terörist grupla güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışmada 1 kadın terörist öldürüldü. Siirt’in Pervari ilçesinde önceki gece kamu binalarına düzenlenen terörist saldırın boyutları ise dün gün ağarınca ortaya çıktı. Sürdürülen operasyonda Pervari’de iki, Eruh’ta ise bir olmak üzere üç PKK’li öldürüldü. Teröristlerin attığı, ancak patlamayan bombalar da güvenlik güçleri tarafından tek tek tespit edilerek etkisiz hale getirildi. Acı SEYFETT N METE üstüne acı YOZGAT Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde 8 asker ve 1 köy korucusunun şehit edildiği saldırıda şehit olduğu açıklanan Jandarma Uzman Çavuş Erhan Ar’ın dün yapılacağı açıklanan cenazesi iptal edildi. Yozgat Valisi Necati Şentürk, DNA testinde cenazenin Ar’a ait olmadığının belirlendiğini, törenin bu nedenle iptal edildiğini söyledi. Ankara Adli Tıp Kurumu’nda bulunan cenazenin kime ait olduğunun saptanması için Çukurca’da şehit düşen Binbaşı Yavuz Başayar dışındaki 6 şehidin yakınlarından DNA örnekleri alınacak. Böylece hem Adli Tıp’ta bekleyen cenazenin kime ait olduğu, hem de Ar’ın yanlışlıkla mı toprağa verildiği, yoksa kayıp mı olduğu ortaya çıkacak Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, önceki gün aileye taziye ziyaretine gitmişti. Yetkililer tarafından aileye şehit haberinin ulaştırılmasından sonra Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,Yozgat Valisi Necati Şentürk, Yozgat milletvekilleri Yusuf Başer, Ertuğrul Soysal, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Garnizon Komutanı Albay Recep Yalçınkaya, Belediye Başkanı Yusuf Başer, aileye taziye ziyaretinde bulunmuştu. Ar’ın cenazesinin Ankara Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak işlemlerin ardından dün memleketi Yozgat’ın Yerköy ilçesine getirilerek burada toprağa verileceği açıklandı. Ancak cenaze töreni iptal edildi. Başta oğullarının bayrağa sarılı tabutunu bekleyen Medine ve Mustafa Ar olmak üzere şehit uzman çavuş Erhan Ar’ın yakınları cenaze töreninin iptal edilmesiyle bir kez daha yıkıldı. Çifte acı yaşayan aile olayla ilgili sessizliğini korudu. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Binbaşı Yavuz Başayar’ın cenaze töreninde gözyaşları sel oldu. Şehit olduğu açıklanan, Bakan’ın evine taziye ziyaretinde bulunduğu Erhan Ar’ın cenazesine ilişkin ‘bir bilgiye rastlanmadı. Şehitlerin yakınlarına DNA testi yapılacak Sünni islama özendirme çalışmalarına da dikkat çekildi Diyanet ABD’nin terör raporunda Dış Haber Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 2010 Terör Raporu’nda, 2009 yılında faaliyetleri azalan terör örgütü PKK’nin, 2010’da terörist faaliyetlerini arttırdığı belirtildi. Hapisteki Abdullah Öcalan’ın hâlâ örgütün “sembolik lideri” olmayı sürdürdüğü ifade edilen raporda, PKK’lilerin toplam sayısının 4 bin ile 5 bin arasında olduğu, bunların 3 bin ila 3 bin 500’ünün Kuzey Irak’ta bulunduğu kaydedildi. Raporda özellikle 2010 Haziran ayında beş kişinin ölümüne yola açan, bir otobüs durağındaki patlamaya, Hakkâri’de 10 sivilin öldürülmesi olayına ve Taksim’deki intihar saldırısına dikkat çekildi. Raporun, “Yabancı Terörist Örgütler bölümündeki PKK/KongraGel bölümünde “PKK’nin Türkiye’nin güneydoğusunda bağımsız bir Kürt devleti kurmayı arzuladığı, ancak son yıllarda daha çok, Kürtkültürel ve dilsel hakları teminat altına alan Türk devleti içinde bir özerklikten bahsettiği” belirtildi. Raporda Türkiye’nin terörle mücadelede kara para aklama, terör finansmanı ile mücadele ve mal varlığını dondurma mekanizmalarında hukuki zaafları olduğuna dikkat çekildi ve “Terorizme finansman sağlanmasını önlemeye ilişkin bir yasa taslağının” yıl sonu itibarıyla Başbakanlık’ın incelemesinde olduğu ifade edildi. Raporda köktendincilik ve radikal gruplarla mücadelede de Emniyet ve Diyanet tarafından uygulanan programlardan söz edildi. Diyanet’in 66 binin üzerinde imam kanalıyla, köktendinci ve şiddet içeren söylemlerin etkisini yok etmeye çalışarak ülkede “Hanefi Sünni slama özendirme çalışmaları” yaptığı belirtildi. Benzer çalışmaların Türkiye dışında da sürdürüldüğü belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, Irak’ın kuzeyindeki terör kamplarına yönelik hava harekâtıyla ilgili “ABD’nin, Türkiye’nin terörist saldırılara karşı kendini savunma hakkını tanıdığını” söyledi. Çocuklar yetim analar perişan Yurt Haberleri Servisi Hakkâri’nin Çukurca, Siirt Eruh ilçeleri ve Malatya’da helikopterinin düşmesi sonucu şehit olan askerler düzenlenen törenlerle son yolculuklarına uğurlandı. tehlikeli. Çocuğuma iyi bak” dediği ifade edildi. Binbaşıya veda Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde Bu acı hep bizi mi bulacak? cenaze yok Kayıp Siirt’in Eruh ilçesinde düzenlenen terörist saldırıda şehit düşen 23 yaşındaki Astsubay lker Altan için dün Amasya’da toprağa verildi. Acılı baba Dursun Altan, kardeşinin de 1992’de Mardin’de şehit düştüğünü belirterek, “Bir eve bir ateş düşer. Hep mi bize düşecek bu ateş?” diyerek gözyaşı döktü. Çocuğuma iyi bak düzenlenen saldırıda şehit olan Binbaşı Yavuz Başayar Ankara’da toprağa verildi. Cenaze törenine ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı smet Yılmaz, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, kuvvet komutanları, şehidin ailesi, yakınları, silah arkadaşları ve yurttaşlar katıldı. Hakkâri Valisi Muammer Türker, dün yaptığı açıklamada 2 askerin kayıp olduğu iddiasını yalanlamıştı. Türker “Allahaşükür kayıp cenazemiz yok. Bir uzman çavuşun cenazesinin kayıp olduğu bilgisi gelmişti. Daha sonra komutanlarla yaptığımız toplantılarda kayıp cenazenin olmadığı ortaya çıktı” demişti. Siirt’in Eruh ilçesinde saldırıda şehit olan er Recep Garlı memleketi Diyarbakır’da toprağa verildi. Şehidin 2 gün önce eşi 20 yaşındaki Serap Garlı’yı arayarak “Buralar çok Çil uğurlandı Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde düzenlenen saldırıda şehit olan Jandarma Komando Uzman Çavuş Hakan Çil için ise Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde tören düzenlendi. Şehidin ağabeyi smail Çil bir grup ülkücünün bozkurt işareti yaparak slogan atmasına sert tepki gösterdi. Çil, “Kardeşim siyasi şov malzemesi değil” dedi. Şehit Uzman Çavuş, Ulu Cami’deki törenin ardından toprağa verildi. ‘ Anne yaşıyorum’ Kızı yetim kaldı Önceki gün de bir karışıklık yaşanmış, adı şehitler arasında geçen Uzman Çavuş Sadettin Arslan’ın saldırıdan kurtulduğu Arslan’ın annesini araması üzerine anlaşılmıştı. Saldırıya uğrayan birlikte görev alan Arslan, 15 saniye farkla ölümden döndüğünü söylemişti. Malatya’da Kara Havacılık Alay Komutanlığı’na ait askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Kara Pilot Yüzbaşı Erhan Kındır (31) için dün Malatya Havaalanı’nda tören düzenlendi. Törenin ardından şehidin cenazesi gönderildiği Bursa’da toprağa verildi. 20 gün önce İzmir’den Malatya’ya tayin olan şehidin 2 yaşında bir kızı olduğu ifade edildi. Siirt ve Hakkâri’de evlere baskın: 14 gözaltı Yurt Haberler Servisi Siirt ve Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 24 adrese baskın düzenleyen polis BDP’nin gençlik örgütü Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi’nde faaliyet gösteren 14 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların evlerinde de aramalar yapıldığı belirtildi. Terör örgütü PKK’nin Kuzey Irak’taki kamplarına hava harekâtı düzenlenmesini protesto eden bir grup, taş, molotof ve havai fişeklerle polise saldırdı. Polis de, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Çatışma saatlerce sürdü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle