23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 AĞUSTOS 2011 CUMARTES 2 SIKILMIYORSUNUZ, kendinizden utanmıyorsunuz değil mi? “Bravo ey etnik kimlikçiler, yerli ya da yabancı, eski ve yeni, Kürtçü ve Türkçü, hepiniz hep birlikte ve her rejimde becermeye çalıştığınızı nihayet bu dönemde becerir gibisiniz. İsa Peygamber’in yirmi birinci yüzyılında bile akıl almaz bir nedenle birbirini öldüren insanlar toplumu olarak kalmamıza az kalmışa benziyor.” Böyle mi diyelim? Yakışır mı bize? Daha doğrusu, iki yüzyıldır olmak istediğimize, olmamız gerekir diye öğrettiklerimize, yazıp çizdiklerimize ve zaman zaman övündüklerimize? umhuriyet; Meşrutiyetçilerin İttihatçı kanadı ve Kemalistler başta olmak üzere, Büyük Fransız İhtilali’nin “insan olarak vatandaş” kavramının etkisi altında kalmış insanların eseridir. Dolayısıyla onların bir bölümünce benimsenen ulusalcılık ile evrensel insan hakları akımının değerleri arasında büyük bir çelişkiden söz edilemez. Ne var ki, gerçekleştirmek istediklerini yaparken karşılaştıkları engeller onları çoğu zaman bu değerlerin dışına çıkıp OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Ülkenin en zor savaş koşullarında bile cumhuriyetin ilk dönemlerine eş düşen çağdaş Faşizm ve Nazizm örneklerinin etkisinden kendisini büyük ölçüde koruyabilmiş olmasını yine de Kemalist devrimciliğin özündeki insancıllığın bir sonucu saymak gerekir. ürkiye Cumhuriyeti’nin Büyük Fransız Devrimi’nin getirdiği “insan olarak vatandaş” biçimindeki evrensel kimliği Türk vatandaşlığına tam uygulamadığı kolay yadsınılamayacak bir gerçek. Ama geçmişteki olumsuz örnekler ve etnik kimlikçilerin şimdi istedikleri toplumu yaratmış gibi olmaları Ortaçağ karanlığının etnik bataklığına dalmayı gerektirmez. O bakımdan, girmek üzere olduğumuz “yeni anayasa” yapma hevesinin en ciddi tehlikesi, etnik kimlikçilerin yaratmak istedikleri duruma çok yaklaşmış olmalarının telaşıyla yenilmişlik kompleksine kapılmak ve cumhuriyetin özündeki ulus ve devlet bütünlüğünü sonuna kadar savunmaktan vazgeçmektir. Sakın ha! Bir Patlama Yazısı T tıpkı Büyük İhtilal’in Jakobenleri gibi “özgürleştirici zorlamalar”a ve yasaklara başvurmak zorunda bırakmıştır. Ayrıntılara ve somut örneklere girmeden kısaca belirtmek gerekir ki, İstiklal Mücadelesi’nde ve sonraki devrimler döneminde İşgalcilerin ve işbirlikçi Padişahçıların zaman zaman başka akımlar gibi Kürtçülükle de benzer tutumlar içine girmesi, etnik ayrılıkçılığın bağımsızlık ve cumhuriyetçilik gözündeki tehlikesini daha da arttırmıştır. Aynı durum etnik özgürlük istemlerinin de aynı tehlikeye bağlanmasına yol açmış ve genel insan hakları akımına uygun çözümlere kavuşturulmasını önlemiştir. Demokrasiyle Çelişen İntikamcı Politikalar Prof. Dr. Abidin KUMBASAR cushalk” anlamına gerek dilinde, “delen sözcüğün bileşiminmoshalk” ve den oluşmakta ve halkın, “kratosyönettoplumun işleri anlamına mek” sözcüklerinin gelmektedir. Farklılıkları oluşturduğu “demokratia” deyiminin ilk olarak tartışılabilir olmakla birAtina site devletinde kul likte iki deyim de toplumların yönetimiyle illanıldığı düşüncesi yaygili olarak türetilmişlergındır. Çoğu zaman demokrasiyle özdeş anlam dir. Toplumumuzun özleda kullanılan “respublimini çektiği çağdaş decacumhuriyet” deyimi mokrasilerin oluşması ise Latince kökenli olup, ise, sosyal evrime ba“resşeyişler” anlamınğımlı olup, toplumlarda daki sözcük ile, “publi C G burjuva ve emekçi sınıfların gelişmeleriyle olanak bulmuştur. Burjuvazinin gelişmesi “Büyük Fransız Devrimi” ile laik ve hümanist yönetimlerin oluşmasını sağlamış, endüstri devriminin güçlendirdiği emekçi sınıfı da “komünistsosyalist” düşüncelerin yaygınlaşmasına neden olmuştur. Böylece, gelişen sınıfların sosyal ve ekonomik çıkarlarının gözetilmesinin zorunluluğu da siyasal partilerin gelişmesine neden olarak parlamenter demokrasilere çağdaş nitelikler kazandırmıştır. Sosyal evrim sürecinde eğitim, bilim ve sanattaki gelişmeler toplumları da etkileyerek demokrasi için gerekli ortam ve kurumların gelişmesini sağlamış, siyasal partiler de sosyoekonomik sorunlara çözüm üreten niteliklere erişmişlerdir. Demokratik yaşantıya doğal evrimle ulaşamayıp onu dış zorlamalarla şekil olarak alıp uygulamaya çalışan toplumlarda ise, gerekli eğitim düzeyinin olmaması, bilim ve sanat dallarındaki gelişmemişlik, özgür düşüncelere konulan sınırlamalar çağdaş demokrasi için gerekli toplumsal kurumların oluşmasını engellemiştir. Bu nedenle, gerçek demokrasilerde kaçınılmaz olarak benimsenen “karşıt düşüncelerin de haklı olabileceği” ilkesi zorlama demokrasilerde hep dışlanmıştır. Zorlama demokrasilerde bilgi ve yetenek yoksunu politikacılar, yönetime gelebilmek için sorunlara çözümler üretmek yerine halka aldatıcı küçük çıkarlar sağlamak, inançlarını sömürmek ya da karşıtlarının kişisel yanlışlarını, özel yaşantılarının olumsuzluklarını kullanmaya yönelerek kavgacı, intikamcı duygularla başarı kazanmaya çalışmışlardır. Osmanlı döneminin mülkiyet sistemi elvermediği için Batı’da yaşanan sosyal evrim aşamalarından geçmeyen toplumumuzda da çağdaş demokrasinin gerektirdiği sosyal kurumlar oluşamamış, siyasal partiler de bu olumsuzluk nedeniyle çağdaş nitelikler kazanamamıştır. Tarihimizde kurulan ilk siyasal partilerden beri politik yaşantıdaki amaç, sosyoekonomik sorunlara çözüm üreterek oy kazanmak yerine, karşıtlarını her yolu deneyerek yıpratmak, yıkmak olmuştur. Ülkenin köklü kurumlarının yozlaşması, etnik ayrışmaya ortam hazırlanması, gelir dağılımı dengesizliği gibi konuları önemsemeyen siyasal partiler, sürekli olarak geçmişten gelen yanlışların öcünü siyasal karşıtlarından alma duygusuyla politikada var olmaya çalışmışlardır. Yaşadığımız günlerin siyasal sorunlarının da çağdaş demokrasinin özgür tartışma ortamında çözümlenmesi gerekirken eski alışkanlıklarla baskı ortamı yaratılarak gerçek aydınların suskunluğa itilmesi toplumsal bilinci olumsuz etkilemekte, gelecekte ölçüsüz tepkilerin oluşmasına ortam hazırlamaktadır. Toplumların tarihsel sürecinde siyasal karşıtlarına düşmanca tutum içinde olanların başarılı olduğu görülmemiş, Sezar gibi davrananlar kendi Brütüs’lerini yaratmışlardır. İç ve dış sorunların katlanarak çoğaldığı, sömürü düzeninin çöküşü belirtilerinin yaşandığı günümüzde emperyalist güçler acımasız eylemlere yönelmekte, ulusları parçalayarak kendi çıkarlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu koşullarda ulusal birliğimizi korumak için tüm siyasal partilerimizin sorunlara gerçekçi çözümler üretmeleri gerekirken, birbirlerine ve ulusun varlığının özünü oluşturan “laik cumhuriyet”in temel dayanaklarına karşı intikamcı duygular içinde olmaları geleceğimizi karartmaktadır. Ulusların varlığını yaratan kurumlarla çatışan ve onlara karşı intikam duyguları besleyen yönetimler tarihin hiçbir döneminde başarılı olamamıştır. Hâlâ kendi ulusal kurumlarıyla intikam duygularıyla çatışan yöneticilerin bu gerçekleri algılamaları ve Çinli bilgelerin, “intikam peşindeysen iki mezar kaz” özdeyişini hiç unutmamaları gerekir. M LL P YANGO ÇEK LD 1.5 Milyon TL : 462319 150 Bin TL : 103198 10 Bin TL : 213107 1000 TL : 016899 232288 257004 284158 555918 300 TL: 011566 014561 014952 015964 027652 032886 056251 059529 061055 062589 064417 065402 072106 075931 085511 086121 101102 105905 108059 114928 117734 124518 131668 140191 143466 160039 166197 169934 175271 176357 191268 196536 198319 203445 207488 209910 212205 219044 223205 229132 230580 231339 246909 251887 253822 256226 262088 263956 265232 271728 278430 279631 285014 298050 302016 303952 306172 308260 310631 311174 325724 327254 333018 349974 365589 368978 377151 381867 382217 390253 392406 393879 396809 405051 408674 411009 411269 421855 424629 431021 439308 455915 484084 484221 486175 499189 518101 526216 531068 546708 557662 560011 563612 564721 567785 568515 576956 577162 577297 585639 200 TL : 001160 001707 005314 006581 009084 011295 014285 014784 015229 015846 017289 023282 024432 026826 028123 033472 039438 043175 047153 050756 051160 054587 055979 068837 074334 077516 081421 083705 092986 095580 100718 106517 107209 109006 110492 112411 113904 121850 132396 133039 138295 143058 150001 150038 151759 161687 172163 174110 175759 183213 185034 192176 195592 196320 197429 200062 204997 209235 211804 211851 214343 224068 230204 238914 241221 251406 253474 255436 255910 256255 271240 271278 277942 287628 291734 291779 292194 297336 299207 299404 300268 302815 304910 305947 307513 308903 311373 321570 329152 332841 332971 343962 345170 347542 347942 355531 361902 371326 376814 377029 389855 397376 398437 404323 404919 408262 410363 410612 416521 422510 424135 424691 429778 431261 433533 445214 451573 453488 458128 463697 464265 472277 474601 484814 490908 491076 492222 492663 495300 498418 503487 508562 510909 525686 536192 539309 542221 544290 549704 550634 557229 561223 561672 562743 566861 572853 574875 588013 589085 593461 100 TL: 00168 01822 04282 06694 06746 08345 10002 14502 14613 15060 18997 20709 21642 22532 24179 24256 25588 26853 27959 30026 30667 31344 38191 42080 42562 43540 47550 50409 54584 57458 60025 64165 65273 65399 66866 67148 70886 71347 72035 73655 74073 74184 81605 87715 88203 88219 88757 95483 95990 96933 80 TL : 0151 0661 1639 2065 2182 2327 2330 2355 2472 3515 5001 5776 6203 6899 7532 8001 8106 8815 9068 9329 40 TL: 044 225 235 289 370 426 651 664 764 935 24 TL: 01 39 78 83 93 Amorti : 3 ve 5 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle