25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 AĞUSTOS 2011 CUMARTES dishab@cumhuriyet.com.tr 12 DIŞ HABERLER ‘Türkiye Şam’ı ikna etmek için çok çalıştı’ Dış Haberler Servisi Amerikalı üst düzey yetkililer, Suriye konusunda Türkiye ile ortaklıklarının “son derece önemli” olduğunu ve “Esad rejimine yönelik baskılarını giderek arttıran Türkiye ile çok yakın istişare içinde olduklarını” söylediler. Bir yetkili, Türk liderlerin, Suriye rejiminin halkına karşı yetkilerini kötüye kullanmasını kınamada ve Esad rejimine karşı daha fazla baskı yapılması konusunda çok güçlü bir tutum sergilediğini, Türkiye ile aylardır yakın temas içinde olduklarını ve buna devam etmek istediklerini belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland da bir soru üzerine, Suriye konusunda Türkiye ile sürekli temas halinde olduklarını, Türkiye’nin, “doğru olanı yapması ve şiddete son vermesi için komşusunu ikna etmeye çok çalıştığını” söyledi. Nuland, “ABD’nin, Esad’ın gitmesi gerektiği yönünde Türkiye’nin de bir açıklama yapmasını isteyip istemediğine” yönelik soru üzerine de, Türkiye’nin kendi ulusal kararını kendisinin vereceğini belirtti. Hüsnü Mübarek’ten, Esad’a istifa çağrısı KAH RE (AA) Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a istifa çağrısında bulunduğu bildirildi. Mısır’da yayımlanan yarı resmi El Cumhuriye gazetesinin Mübarek’e yakın bir kaynağa dayandırarak verdiği habere göre, halen yargılanmasına devam edilen Mübarek, Esad yönetiminin Suriye halkına karşı şiddet kullanmasını kınadı. Mübarek, Esad yönetiminin, kardeş kanı dökülmemesi için halkın sesine kulak vererek istifa etmesi gerektiğini belirtti. Aynı kaynak, ramazan ayı başından itibaren yargılanmasına başlanılan Mübarek’in, Irak eski lideri Saddam Hüseyin’in ramazan ayında yargılanarak Kurban Bayramı’nda asılmasını hatırlayarak depresyona girdiğini iddia etti. Kaynak, “Mübarek suçsuz olduğuna inanıyor ve güvenlik güçlerine göstericilere ateş açma talimatı vermediğini ısrarla tekrar ediyor. Mübarek, Mısır’ı terk etmek istemiyor ve mahkemesine suçsuzluğunu ispat etmek için gideceğini anlatıyor” diye konuştu. Bir koruması haricinde koruma ekibinin görevine son verilmesinin de Mübarek’i depresif yaptığını ileri sürdü. Suriye’de Şimdi Ne Olacak? Ortadoğu’yu avucunun içi gibi tanıdığı varsayılan Robert Fisk’e bakılırsa fazla bir şey olmayacak. “Washington’ın büyük kükreyicisi tarafından zikredilen sözcükleri Beşşar fark etmiş olmalı! Obama Esad’a; ‘kenara çekil/step aside’ dedi. ‘Görevi bırak’ anlamına gelen ‘step down’ ifadesini kullanmadı! Madam Clinton da, önce ‘görevi bırak’ demişken; sonra bunu düzeltti ve (o da Obama gibi) ‘kenara çekil’ yani ‘step aside’ diyerek çark etti. Artık ne demekse! ‘Büyükler’ bu türden cümleleri tesadüfen kurmazlar. ‘Kenara çekil’in anlamı, bir savaş suçları mahkemesi kovalamasını kellesi üzerinde sallandırmak yerine Beşşar’ın Suriye’de kalmasına olanak tanımak ve yerine (mevcut düzen içinden!) başka birilerinin geçmesine fırsat vermektir. Sanırım (ObamaClinton) kükremeleri bununla ilgili!” Dün “Independent”da yayımlanan köşe yazısında Fisk, ObamaClinton ikilisinin Esad’a yaptığı nüanslı “istifa çağrısı”nı böyle yorumluyor. “Esad’ı asıl ilgilendiren hızla yok olan milyarları. Washington’ın sözleri değil” başlığını taşıyan yazıda özellikle bu paragrafın ilgimi çekmesine yol açan neden, yabancı bir gazeteciyle hafta başında yaptığım bir sohbet oldu. Türkiye’yi yıllardır izlemekte olan gazeteci, “Davutoğlu’nun kafa yapısına hayran olduğunu” uzun uzun belirttikten sonra; “Ama şu son Suriye krizindeki tutumunu pek beğenmedim!” dedi. “Neden?” dedim. Muhatabım; “Çünkü bu defa statükodan yana olduğu izlenimini aldım” diyerek sözlerine devam etti. Ben “Nasıl yani?” diye üsteleyince, aynen Fisk’in yukarıda Obama ve Clinton için söylediklerine benzer şeyler söyledi: “Çünkü aldığım izlenim Davutoğlu’nun Şam’da sahici bir rejim değişikliği görmek yerine; aynı rejimin başka aktörlerle devamından yana olduğu şeklinde!” Washington ve Ankara’dan alınan izlenimler, yani bire bir örtüşüyor. Varan bir. Rusya, Suriye liderine zaman verilmesini isterken Ankara’dan da benzeri bir değerlendirme geldi ‘Git demek için erken’ Dış Haberler Servisi Rusya, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın istifasını istemesine karşı çıkarak, Esad’ın söz verdiği reformları hayata geçirmesi için zamana ihtiyacı olduğunu savundu. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan adı açıklanmayan bir kaynak, Rus İnterfaks haber ajansına yaptığı açıklamada, Esad’a reformları hayata geçirmesi yönünde sürekli çağrı yaptıklarını belirterek, “Esad’ın önceki gün yaptığı açıklamanın en önemli bölümü tüm askeri operasyonların durdurulduğunun ilanıdır. Bu çok önemli bir adım ve bu da Esad’ın ve Suriye yönetiminin reform yolunda ilerleme niyetinin beyanı olarak değerlendirilmeyi hak ediyor” diye konuştu. Senatör Aslambek Aslahanov da Suriye’den gelen haberlerin çelişkili olduğunu, bu nedenle bir Rus heyetinin önümüzdeki günlerde Suriye’ye giderek incelemelerde bulunacağını, Esad’la görüşmeyi de planladıklarını söyledi. Rusya daha önce de BM Güvenlik KonseRusya’nın Suriye Devlet Başkanı Esad’ın istifası için Batılı ülkelerin yaptığı çağrılara katılmadığı, Ankara’da kimliğini saklı tutan bir hükümet yetkilisinin de “ stifası istemek için henüz erken” dediği belirtildi. Suriye’nin Dera kentinde dün çıkan olaylarda ise 12 kişi öldü. (Fotoğraf: AFP) İngiltere, Fransa, Portekiz ve Almanya’nın, Suriye’ye BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarıyla ilgili karar tasarısı hazırlamaya başladıkları da gelen haberler arasında. BM yetkilileri, isminin açıklanmasını istemeyen kaynaklara dayanarak, Suriye askerlerinin bir statta 26 muhalif göstericiyi öldürdüğünü bildirdiler. BM yetkililerinin, Güvenlik Konseyi’ne konu hakkında bilgi verdikleri, statta 13 yaşında bir çocuğun da öldürüldüğü belirtildi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlem grubuyla, yerel koordinasyon komitelerinin verdikleri bilgilere göre başkent Şam’da önceki gece, Humus kentinde de dün erken saatlerde düzenlenen gösterilere, güvenlik güçleri ateş açarak müdahale etti. Olaylar sırasında 4 kişinin öldüğü ve geniş çapta tutuklamalar yapıldığı bildirildi. Katar merkezli El Cezire televizyonu da dün cuma namazı sonrası Dera kentindeki gösteriler sırasında güvenlik güçlerinin açtığı ateşte 12 kişinin öldüğünü duyurdu. Operasyonlar sürüyor yi’nde Suriye’ye karşı bir kararı desteklemeyeceğini açıklamıştı. Rusya’nın daimi üye olarak Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı bulunuyor. Türkiye’nin de Esad’ın istifasını istemek için henüz erken olduğu görüşüü taşıdığı bildirildi. Kimliğini saklı tutan bir hükümet yetkilisi, Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, “Henüz o noktada değiliz. Esad’a ilk önce Suriye halkının ‘git’ demesi gerekiyor. Bu talep henüz Suriye sokaklarında duyulmadı” diye konuştu. Suriye muhalefetinin birlik olmadığını da söyleyen aynı yetkili, Mısır ve Libya’da olduğu gibi Suriye’de Esad’ın gidişi için toplu bir çağrı olmadığını belirtti. ABD Başkanı Barack Obama ve AB, önceki gün, Esad’a görevi bırakması çağrısında bulunmuştu. ran Esad’ı sonuna dek destekler mi? Varan iki… “Guardian”da, Meir Javedanfar’ın yazmış olduğu şu yazı: Javedanfar’ın 13 Ağustos tarihli yazısını, uzun yıllar İran’da büyükelçilik yapan, İran’ı tanıyan bir diplomat dostum bana gönderdi. Özetle, “Tahran’ın Esad’ı sonuna dek destekleyeceğini kim söyledi?” diyen yazı; “Esad’ın gitgide yalnızlaştırıldığını ve bir topal ördeğe dönüştüğünü gören İran, Suriye devlet başkanının dayanamayacağı sonucuna ulaşırsa, uzun dönemde Suriye ve de müstakbel Suriye yönetimini yitirmemek adına dizginleri Esad’dan devralacak olanlarla anlaşabilir... İran bunu asla uluorta yapmayacaktır!” diyen Javedanfar’ın yazısı; “Esad ailesini İran, dış dünyaya karşı sonuna dek destekliyor gözükecektir ama kapalı kapılar ardında Tahran pekâlâ Esad sonrasıyla uzlaşabilir” mesajını veriyor. AFGAN STAN’da ‘ ngiliz Kültür’ü vurdular Dış Haberler Servisi Afganistan’ın başkenti Kâbil’de bir intihar saldırganının kullandığı bomba yüklü araç ngiliz Kültür Derneği’nin duvarını yıktı. Duvardaki yarıktan binaya giren silahlı saldırganlarla polis saatlerce çatıştı. 8 Afgan polisinden başka, bir de Yeni Zelandalı bir güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiği kanlı eylemi Taliban üstlendi. Yıkıntılar arasında yapılan aramalar neticesinde daha fazla ölünün bulunmasından endişe duyuluyor. Çatışma sırasında binada mahsur kalan ikisi ngilizce öğretmeni, dört kişi saklandıkları odada yara almadan kurtuldu. Tüm saldırganların öldürüldüğü saldırının Afganistan’ın 1919 yılında ngiltere’den bağımsızlığını kazandığı günün yıldönümü sebebiyle düzenlendiği açıklandı. ngiltere’nin Ortadoğu’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Alistair Burt yaptığı açıklamada, saldırıyı kınadığını ve saldırıda Afganların ölmüş olmasından üzüntü duyduğunu söyledi. (REUTERS) Camide intihar saldırısı: 43 ölü Dış Haberler Servisi Pakistan’ın kuzeybatı kesiminde dün bir camide düzenlenen intihar saldırısında 43 kişi hayatını kaybederken, 100’den fazla yaralı olduğu bildiriliyor. Saldırı, Pakistan’ın Afganistan sınırındaki Hayber aşiretler bölgesinde Camrud kentindeki bir camide cuma namazı sırasında düzenlendi. Patlama meydana geldiği sırada camide 500 kişi bulunduğu öğrenildi. Saldırının sorumluluğunu üstelenen olmadı. Ancak intihar eyleminin Taliban ya da El Kaide tarafıdan düzenlendiği sanılıyor. Saldırı, Pakistan’da son 3 aydır meydana gelen en kanlı saldırı oldu. Son olarak 13 Mayıs’ta Peşaver kenti yakınında bir polis eğitim merkezine düzenlenen iki intihar saldırısında 98 kişi hayatını kaybetmişti. Bölgedeki ‘gölge oyunu’ Diyeceğim o ki, karşıt saflara savruluyor görüntüsü veren ABDTürkiye cephesi ile; Esad’ın son güne dek baş destekçisi olan İran, “Esad sonrası devamlılık çizgisinde” “reel politik” dengede hizalanabilir. Hiçbir şeyin asla göründüğü gibi olmadığı bölgemizde, her şey müthiş değişmiş gibi görünürken böylelikle aslında hiçbirşey (esaslı biçimde) değişmemiş olur. Mısır ve Tunus’ta olduğu gibi tıpkı, Suriye; “Şarka bu kadar yeter/Bon pour l’orient” ayarında bir “demokrasiye geçiş” şablonuna oturtulur. ABD sözümona “Suriye’ye demokrasi getirmiş” olur! Türkiye, Suriye’nin bu tarihi “dönemecinde” başrolde yer almış sayılır ve kendince paye kazanır! İran; Esad’ın devamıyla bağlarını eskisi gibi sıkılaştırır. Taraflar, kâh birbirlerine meydan okuyup; kâh flört ederek Ortadoğu’daki “gölge savaşlarını” şimdiye dek yapmış oldukları üzere “uzaktan oynadıkları satrançlarıyla” sürdürür. ABD ve Tahran’ın bile Hatemi yıllardında olduğu gibi dönem dönem karşılıklı flört edebildikleri düşünüldüğünde, Ortadoğu’da dostluk ve düşmanlıkların tamamen siyah ve tamamen beyaz olmadığı, kolaylıkla gri alanlara kayabildiği ortaya çıkıyor. Bölgenin bir diğer özelliği de bu. “Gri alanda” olanlar, Suriyelilere olur! Garibim Suriyeliler ola ki “demokrasiye geçtiklerini” düşünür. Bunu düşünmeyi reddedenlerin araziye türlü çeşitli yöntemlerle(!) uyumu hızla temin edilir. Asayiş berkemal olmasa da Ortadoğu’da, bir üçüncü dünya savaşının çıkması böylece engellenir! Suriye’de karşımıza çıkabilecek farklı senaryolar var. Kısa orta dönemde karşılaşabileceğimiz senaryolardan sadece biri bu. Gerçek şu ki Şam ve Şam’ın yakın müttefiği Tahran’da olan biteni kimse doğru dürüst bilmiyor. En “baba” Ortadoğu uzmanları bile “tahmin”, “spekülasyonlar” üzerinden konuşuyor. Esad ailesi, kabilesinde varsa! acaba ne tür pazarlıklar dönüyor? Ordu ya da Muhaberat’ın Esadlara sırt dönme olasılığı ne oranda gerçek? Şam rejiminde olanları bilmiyoruz. Saddam’ın ipi çekildiği dönemde, Bağdat’ı nispeten daha yakın izleyebiliyorduk. Ama tabii o dönemde Türkiye’de gazeteciliğin üzerine ölü toprağı serilmemişti. Konu komşuya demokrasi gelirken ne hikmetse! bizde gazetecilik bitti. srail uçaklarının operasyonunda 3 yaşında bir çocuk yaşamını yitirdi Gazze’ye misilleme Dış Haberler Servisi Gazze’den İsrail’in güneyine önceki gece 5 Kassam roketi atılırken, İsrail uçakları Gazze’yi havadan vurdu ve 13 yaşında bir çocuk hayatını kaybetti. Gazze’den önceki gece atılan roketlerin İsrail’in Aşkelon kenti yakınına düştüğü, ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi. Aşdod kentine dün düzenlenen saldırılarda ise 1’i ağır 3 kişi yaralandı. Bu saldırıların ardından Gazze’de iki yerde patlama olduğu açıklandı. Gazze’deki bir hastane yetkilisi 13 yaşındaki bir çocuğun öldüğünü, 10 kişinin yaralandığını söyledi. İsrail ordusu, uçaklarının Gazze’yi vurduğunu doğruladı. Gazze’deki çeşitli mülteci kamplarının da vurulduğu öğrenildi. Önceki gün İsrail’in Mısır sınırı yakınlarında meydana gelen saldırıda 8 kişi ölmüş, 25 kişi de yaralanmıştı. İsrail saldırının Gazze kaynaklı olduğunu savunuyor. Söz konusu saldırının ardından sınırda İsrail ve Mısır polisinin düzenlediği operasyon sırasında 5 Mısır polisinin öldüğü de ortaya çıktı. Polislerin nasıl öldüğü henüz anlaşılamazken, olay iki ülke arasında gerginliğe yol açtı. C MY B C MY B Hintli eylemcinin zaferi Hindistan’da yolsuzlukla mücadele eden ve geçen salı günü ölüm orucuna hazırlandığı gerekçesiyle gözaltına alınan, ülkenin kurucusu Gandi’yi örnek alan aktivist Anna Hazare dün serbest bırakıldı. Yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve rüşvet davalarında başbakan ile üst düzey hâkimleri yargılama dışında bırakan yasa tasarısında değişiklik yapılmasını isteyen Hazare, eylemine izin verilmezse cezaevinden çıkmayacağını duyurmuştu. Dün tarafların anlaşmaya vardığı ve Hazare’nin Yeni Delhi’de büyük bir meydanda 15 gün süreyle açlık grevi yapmasına izin verildiği bildirildi. (Fotoğraf: AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle