27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 AĞUSTOS 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 SO: Kur artışı kârlılığı düşürecek, şirketlerin yarısı finansal darboğazda Tanıl Küçük’e göre, sanayici yılın ikinci yarısı için kaygılı. Dövizdeki artışla ankete katılan şirketlerin yüzde 27’si kârlarını düşürdü, yüzde 7’si zarar etti. Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, ekonomide yılın ilkyarısındaki olumlu seyre rağmen, sanayicinin yılın ikinci yarısına yönelik olarak bazı soru işaretleri taşıdığını, dövizdeki beklenenin üzerindeki artışın da kârlılıkları olumsuz etkileyeceğini söyledi. İSO’nun altı aylık dönemler itibarıyla gerçekleştirdiği ve üyelerinin yılın ilk yarısındaki ekonomik faaliyetlerle ilgili gerçekleşmeleri ve yılın ikinciyarısına yönelik beklentilerini gösteren İSO Ekonomik Durum Tespit Anketi’nin açıklandığı toplantıda Küçük, “Dövizdeki beklenenin üzerindeki artış, kârlılıkları olumsuz etkileyecektir. Görebildiğimiz, ölçümleyebildiğimiz, 2009’da durağandı, 2009’dan farklı bir tabloyla karşı karşıya gelebiliriz. Kârlılıklarda 2008’e yakın bir tablo görebiliriz” dedi. Ankete katılan işletmelerin yüzde 33’ü yılın ilkyarısında geçen yıl aynı döneme göre daha yüksek kâr elde ettiğini belirtirken yüzde 27.1’i kârının düştüğünü, yüzde 7.4’ü zarar ettiğini söyledi. Katılımcıların yüzde 27.1’i de aynı kaldığını belirtti. Küçük, “Esasen yılın ilkyarısında ekonomideki olumlu seyre rağmen, sanayicimizin yılın ikinci yarısına yönelik olarak bazı soru işaretleri taşıdığını görebiliyoruz. 2011 ilkyarıda 150 olan beklenti endeks değeri ikinci yarıya yönelik olarak 138.8’e gerilemiştir. Kaldı ki, bilindiği üzere anketimiz kapsamında genel eğilim olarak gerçekleşmeler beklentilerin altında kalmaktadır” dedi. MersineTersine... Bir tek dünün yan yana gelmiş ana haberlerine bakarak bile, işin içinden çıkılamayacak “Türkiye nereye?” sorusunda, doğru yanıtı olmayan bir bulmaca ile yüz yüze kalmak olası.. Çukurca’daki terör pususu, bardağı taşıran son damla oldu. Kuzey Irak’taki PKK kamplarını da hedef alan büyük bir askeri operasyon başladı.. Seçim sonrası için yazılan barış senaryoları rafa kalktı.. Savaş, sertlik eksenli stratejiler yaşamsal gerçeklik kazandı.. Bire bir katkımız, irademiz olmayan yeni gelişmeler yumağındayız. Yadsınamayan tek ortak sonuç, barış projelerinin geçerli olamamasında sorumlularda uzlaşamamak bir yana, yeniden savaşın, çatışmanın ağırlık kazandığı.. AKP’nin yandaşı medya, strateji sözcüleri bile iktidarın yeni bir yola zorlandığını vurgulamalarının ardından, yaşadıklarımız, Türkiye’nin nereye gittiği konusunda akla kara kadar ters sonuçlar çıkarımları yapıyorlar.. Barış projelerinde dağlardaki teröristler için çözüm düşünülmediğinden, işin doğası gereği terörün tırmandığını savlayan en sahibinin sesi sözcüler, zorunlu silahı bırakmayanlara ders verecek polisaskeri güç müdahalesi yanında barışçıl iktidar projelerinden geri dönülmeyeceğini anlatma yarışındalar.. Yine en sahibinin sesi ancak dünya çapında gelişmeler, çıkar ağlarının sözcülüğünü de üstlenmiş olanlar ise terör örgütünün savunma refleksi ile açıklanabilecek eylemler yerine, terör örgütünün maşa olarak kullanıldığı eylemler değerlendirmesi ile söze giriyorlar.. Yaşananlar, Türkiye bütünlüğü içinde PKK siyasetleri ile açıklanabilir değil. Yeni dünya dengeleri içinde, BOP kapsamında Türkiye’nin üstlendiği, Türkiye’ye verilmiş rollerle ilişkili gelişmeler yaşanıyor. Başlayan operasyonun PKK ile sınırlı olması söz konusu bile değil. Türkiye, öngörüldüğü üzere Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Arap Baharı bağlantılı gelişmelerin odağında, İslam dünyasında üstlendiği, kendine biçilen projelerin uygulamasının ilk önemli adımları, operasyonlarının odağında. Sabah sabah özel yargı eliyle, hem TSK hem de her türden muhalefet, hele de basının sesini susturmaya yönelik yeni operasyon haberleri.. Dün için en yenisi, en büyüğü Ulusal Kanal, Aydınlık gazetesi, İşçi Partisi çalışanlarına yönelik operasyonlar, yeni gözaltıları, aramalar olanı.. Ergenekon operasyonarı ile gündeme gelen toptancı suçlamalar, yargısız infaz, hukuk ihlalleri düzeninin, uygulamalarının işletilmesinin bir yeni kopyası. Bir tek gözaltına alınan isimler ile ayrıntı bilgi gibi geçen suçlamalar yeni.. Başbakan Erdoğan’ın da adının geçtiği yinelenmiş ağır suçlama içeren kasetler, yayınların tetikleyici olabileceğini çok net çağrıştırıyor. Topluma yaşatılan algılama, travma, güçlü iktidar, ittifaklarına karşı çıkanların gözünün yaşına bakılmayacağı. Çok sayıda cenaze kaldırılması bağlantılı acılı, gözyaşlı törenlerde siyasetin sivil kadroları ile askerlerin yan yana gelmeleri, ağırıkları aynı içerikte kaçınılmaz buluşulan söylemleri, Milli Güenlik Kurulu’nda sivilasker karışık oturmanın anlamları üzerine verilen imajlar, yapılan değerlendirmelerden nasıl sonuçlar çıkarılabilir? Askeri operasyonların gücü üzerine övgülü resmi açıklamalarla, yandaş medyadan gelen ağır suçlamalar arasında kalan kamuoyu ne düşünür? Türkiye’nin bütünlüğü, çıkarlarının savunulması gündemli MGK kararlarının içeriği, ağırlığı ne?.. Soluksuz devreye giren ABD Dışişleri, askeri odaklarının belirleyiciliği üzerine ise senaryolar sınırsız. Siz dünya, ABD medyasında öne çıkan, Türkiye’nin sağlayacağının da vurgulanması unutulmayan Esad’ın gönderilmesi ile Obama’nın iktidarının kurtarılması arasındaki senaryoları ne kadar ayrıntıları ile okuyabilecek konumdasınız? Ergenekon benzeri emeklimuvazzaf tutuklu komutanlar arasında bir ilişki kurma paranoyanız da var mı? Ya da tam tersi, Türkiye’nin AKP iktidarlarında yeni süper güç, yeni Osmanlı İmparatorluğu’na doğru yol aldığına inananlardan mısınız? Kuzey Irak, Suriye’den başlayarak İslam dünyası sorunlarını iç işlerimiz olarak görenlerden misiniz? Dünkü Başbakan Erdoğan’ın bütün sülalesi, Bakanlar Kurulu üyelerieşleri, her alandan popülerlik önde, sanatçıların da toplandığı çok medyatik, dünyaya dönük Somali insani yardım çıkarması görüntülerinin, cenaze kaldırma görüntüleri arasında uzun uzun yer almasına ne diyorsunuz? Somali dramı ile örnek, Afrika önde, dünyanın çoğunluğu ile birlikte acımasız sömüren, bu hale düşüren emperyalist güç odakları, siyasi iktidar sorumluları, stratejik müttefiklerimiz, bu büyük insanlık dramı on binlerle çocuk ölümünde bile arazi vaziyetteler. Türkiye Erdoğan’ın konuşmasından da çıkardığımız üzere Somali’yi kurtaracak proje, yatırımların peşinde, en önünde.. Sadece Türkiye değil, Somali halkı, İslam dünyası sizinle gurur duyuyor.. Papanın İspanya ziyaretinde çok para harcandığı diye gösteri yapan “vergilerimizi harcayamazsınız” diyen insanlıktan çıkmış(!) İspanyollara yuh olsun. DÜNYADAN ABD’nin en büyük bankası Bank of America, bu çeyrekte 3 bin 500 kişiyi işten çıkaracak. Wall Street Journal’ın haberine göre, eylüle kadar tamamlanması öngörülen işten çıkarmalar, bankanın faaliyetlerinin bulunduğu tüm ülkeleri kapsayacak. Çin Başbakanı Wen Jiabao da, Amerikan ekonomisinin yeniden sağlıklı büyümeye döneceğine inandıklarını söyledi. Avrupa Merkez Bankası Başekonomisti Jürgen Stark, Eurobond’a karşı çıkarak, Avro Bölgesi ortak tahvilinin krizin nedenlerini düzeltmeyeceğini açıkladı. Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, “Yunanistan’daki durgunluğun yüzde 3.83.9 civarında olacağı tahmin ediliyordu. Ancak yeni değerlendirmeler yüzde 4.5’i geçiyor” dedi. SPK, spor kulübü hisselerinde TFF kararının açıklanması öncesinde gözlenen yükselişleri inceleyecek. Durgunluk endişelerine ‘ikinci Lehman Brothers’ korkusu da eklenince piyasalar iyice karıştı Batık kâbusu hortladı Avrupa piyasalarını yeniden çökerten söylentilere göre, Avrupa’da bazı bankalar taze kaynak bulmakta zorlanıyor. Bu da akla 2008 krizini ateşleyen Lehman Brothers olayını getiriyor. Endişeler nedeniyle günü gergin geçiren borsalar kapanışa doğru yeni umutlara sarıldı. Ekonomi Servisi Haftalardır büyük çöküşlere sahne olan piyasalarda gerilim giderek yükseliyor. Dün sabah saatlerinde Avrupa bankalarının kredi endişeleri ile büyük ölçüde düşen borsalar, akşama doğru Fed’in parasal gevşemeye gidebileceği yolundaki söylentiler ve Avrupa ortak tahvilinin çıkabileceği umuduyla kayıplarının bir kısmını geri aldı. Küresel ekonomiye yönelik büyüme endişeleri henüz devam ederken piyasaları bir de batık kâbusu sardı. Avrupa’da bazı bankaların kısa vadeli fonlamada sorunlar yaşadığı haberleriyle ağır satış baskısı altında olan banka hisseleri eridi. Avrupa borsaları son iki yılın, bankacılık endeksi de son 29 ayın dibini gördü. Hisseleri en fazla düşen İtalya’nın en büyük ticaret bankası Intesa Sanpaolo oldu. Intesa yüzde 6 çakıldı. En büyük İtalyan bankası olan Unicredit ise yüzde 4.3 düştü. İspanyol bankası Banco Santander yüzde 4, Almanya’da Deutsche Bank yüzde 4.3, İngiltere’de Lloyds yüzde 5.8, Royal Bank of Scotland yüzde 5.7’e kadar geriledi. Borç krizinin finans sistemine yayılabileceği yolundaki kaygılar Avrupa bankalarının piyasadan borçlanmasını zorlaştırdı. Bankalar arası dolar borçlanma maliyetini gösteren üç ay vadeli Libor, dört buçuk ayın en yüksek seviyesine yükseldi. Bankaların günlük işlem ve kredilerine karşılık kaynak yaratmak için para piyasalarından fon bulması gerekiyor. Fakat yüksek düzeyde borçlu Avrupa ülkelerinden dolayı risk altında olan bankalara borç verme isteği azalıyor. Bu durumun uç örnekleri, ABD’li yatırım bankası Lehman Brothers’ın Eylül 2008’deki iflası sonrası yaşanmıştı. Yatırımcılar o tarihte bankalara kaynak vermekten tamamen vazgeçerek ekonomilerin bütününde sarsıntı yaratmıştı. MKB D REKTEN DÖNDÜ Korku tüneli gibi Küresel piyasalar her gün yeni bir spekülasyonla yerle bir oluyor. Sabah Asya’da Nikkei endeksi yüzde 2.51 düştü. Avrupa borsaları yüzde 2.4 gerileyerek iki yılın en düşük seviyesine indi. Fonlama endişeleri Avrupa bankalarında sert satışlara neden oldu. Stoxx Europe 600 bankacılık endeksi yüzde 2.9 geriledi. Endeks 2011’de toplam yüzde 32 değer kaybetti. Talep endişeleri petrolde düşüş getirirken altın rekor üstüne rekor kırmaya devam etti. Değerli metal 1863.30 dolarla yeni zirvesini yaptı. Akşam saatlerinde ise Fed’in acil toplanacağı söylentileri ve parasal gevşeme yönünde yeni bir önlem gelebileceği beklentisiyle piyasalar toparlandı. Piyasaları olumlu etkileyen diğer haber de AB’nin parasal işlerden sorumlu komiseri Olli Rehn’in, ortak tahvilin uygulanabilirliği ile ilgili bir rapor ve buna dayalı bir çalışmaya girişilebileceğini duyurması oldu. Avrupa borsaları sabahki kayıplarının önemli bir kısmını geri aldı ve yüzde 1 civarında düşüşle kapandı. Fransa yüzde 1.92, ngiltere yüzde 1.01, Almanya yüzde 2.19 düştü.. Dünya borsaları yeni çöküş dalgasıyla sarsılırken İMKB’de de etkisi hissedildi. Ancak günün sonuna doğru gelen olumlu haberler borsayı yeniden yukarı çevirdi. ABD borsalarındaki toparlanma ve gelecek haftaki PPK öncesi iyimserlikle İMKB kayıplarını telafi ederek yüzde 2.15 yükselişle 53 bin 061.74 puandan kapandı. Bankacılık endeksi de yüzde 3.58 arttı. İMKB günün ilkyarısında yurtdışındaki olumsuz havaya paralel olarak panik satışlarına maruz kalmıştı. Önceki günü yüzde 4’ün üzerinde kayıpla tamamlayan İMKB dün de yüzde 4’e varan düşüşlerle sallandı. İstanbul Borsası sabah saatlerinde 50 bin 500 puanın altını gördü. 1.7965 seviyesine kadar yükselen dolar/TL ise, Fed’in acil toplantı yapacağı haberiyle yükselen Avro/dolar paritesine paralel gerileyerek kayıplarının bir kısmını geri aldı. Serbest piyasada dolar 1.7850 TL’den kapandı. Yurtdışı piyasaların yanı sıra TCMB’nin gelecek hafta yapacağı PPK toplantısında faiz indirebileceğine yönelik kaygılar da TL’yi baskı altında tutuyor. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN Üniversitemiz birimlerine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesi ile Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği esaslarına göre öğretim üyesi alınacaktır. Başvuracak adayların, 2547 sayılı Kanunun 5772 sayılı Kanunla değiştirilen 23. ve 26. maddelerinde belirlenen asgari koşulları sağlamış olmaları şartıyla; PROFESÖR kadroları için; Daimi statüde çalışmayı kabul edecek adayların başvurdukları birim, anasanat dalını, birisi başlıca araştırma eseri olmak üzere gösterecekleri eser veya yayınlarını belirttikleri dilekçelerine; özgeçmişlerini, onaylı nüfus cüzdanı suretini, (2) adet fotoğrafın yanı sıra yine özgeçmişlerini, onaylı nüfus cüzdanı suretini, öğrenim belgelerini, sanatsal yayınlarını, kongre ve konferans tebliğleri ile bunlara yapılan atıfları, sanat eserlerini, icralarını ve bunlara ilişkin dokümanı, eğitimöğretim faaliyetlerini, yönetimlerinde devam eden ve biten doktora veya sanatta yeterlik, yüksek lisans (sanat uzmanlığı) çalışmalarını üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne katkılarını kapsayan ve belgeleyen yayın listelerini (6) takım dosya halinde ekleyerek Üniversitemiz REKTÖRLÜĞÜ’ne, şahsen veya posta yoluyla başvurmaları gerekmektedir.(Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) YARDIMCI DOÇENT kadrosu için; Adayların, başvurdukları birim, bölüm ve bildikleri yabancı dili belirttikleri dilekçelerine; özgeçmişlerini, onaylı nüfus cüzdanı suretini, öğrenim belgelerini, (2) adet fotoğrafın yanı sıra yine özgeçmişlerini, onaylı nüfus cüzdanı suretini, öğrenim belgelerini, yayınlanmış veya yayınlanacak olan bilimsel çalışmalarını, doktora belgesini, dosyaları ile birlikte (4) takım halinde ekleyerek, ilgili DEKANLIĞA, şahsen veya posta yoluyla başvurmaları gerekmektedir. (Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) Yurtdışından alınmış diplomaların Üniversitelerarası Kurulca denkliğinin onaylanmış olması şarttır. Başvuru süresi, bu ilanın yayımı tarihinden itibaren 15 gün olup, son başvuru tarihi tatile denk geldiği takdirde bir sonraki mesai saati bitimine kadar başvuru yapılabilecektir. Kadro dereceleri ve sınava ilişkin diğer tamamlayıcı bilgiler ilgili birimlerden öğrenilecektir. Duyurulur. DEVLET KONSERVATUVARI UNVANI ADET AÇIKLAMALAR Prof. 2 Devlet Konservatuvarları Müzik Bölümü, PiyanoArpGitar Anasanat Dalı, Piyano Sanat Dalı’nda görevlendirilmek üzere. Prof. 1 Devlet Konservatuvarları Müzik Bölümü, Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı, Keman Sanat Dalı’nda görevlendirilmek üzere. Prof. 1 Devlet Konservatuvarları, Sahne Sanatları Bölümü, Opera Anasanat Dalı’nda görevlendirilmek üzere. FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI Eğitim Programları ve Öğretim CocaCola içecek satış hacmini yüzde 18 arttırdı Ekonomi Servisi CocaCola İçecek (CCİ) bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artan satış hacmi, 356 milyon ünite kasaya ulaşırken net satış geliri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artışla 1.6 milyar TL oldu. CCİ Üst Yöneticisi Michael A. O’Neill, Türkiye, Pakistan, Orta Asya ve Ortadoğu’da 10 ülkede 20 fabrikası ile faaliyet gösteren CocaCola İçecek’in 2011 yılı yarıyıl finansal sonuçlarını açıkladı. İkinci çeyrekte, Türkiye satış hacminin geçen yılın aynı dönemindeki çift haneli büyümenin üzerine yüzde 11.4 daha artış gösterdiğini belirten O’Neill, “Uluslararası satış hacmi ikinci çeyrekte yüzde 25.4 arttı. Önemli pazarlarımızdan Kazakistan ve Irak yüzde 30’un üzerinde büyüme oranlarına ulaşırken Pakistan yüzde 10’un üzerinde büyüdü” dedi. UNVANI Yrd. Doç. ADET 1 Yeni Türk Edebiyatı Yrd. Doç. 1 AÇIKLAMALAR Eğitim Yönetimi ve Planlaması alanında lisans mezunu olmak. Eğitim Yönetimi ve Teftişi alanında yüksek lisans ve doktora belgesi almış olmak Yeni Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans ve doktora yapmış olmak. Yenileşme dönemi Türk Edebiyatı alanında araştırmaları bulunmak. (Basın: 53288) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle