26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 2B’lerin, kıyıların talan edildiğine dikkat çeken uzmanlar, ‘Geriye Hazine arazileri kalmıştı; şimdi onları da pazarlayacaklar’ diyor 3 söylediğini olduğu gibi vererek değerlendirmek ve tartışmak yerine çarpıtmak, değiştirmek, işine geldiği gibi şekillendirmek. Bu site işte bu ikincisini yapmış. Bakın benim yazımı nasıl değiştirerek, çarpıtarak veriyor: “Bizden olmayanlara gettolar yapılsın. Yeni Şafak gazetesi yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın dün yazdığı ‘Tahammül mü hoş görmek mi’ başlıklı yazısı İslami kesim tarafından eleştirilmişti. Karaman, yazısında ‘Müslüman gibi yaşamayanlar için özel bölgeler yapılmasından’ söz etti.” Okuduğunu anlamayacak kadar cahil isen önce öğren sonra konuş. Anladığın halde saptırıyorsan, değiştiriyorsan senin ahlakla ilgili problemin var demektir. Ben yazımda ne ‘gettolar yapılsın’ dedim, ne de ‘Müslüman gibi yaşamayanlar için özel bölgeler yapılmasından’ söz ettim. ‘İslam toplumunda ki, İslamî devleti kastediyorum bu, ahlaka ve dine aykırı fiiller için ayrı mekânlar ihdas edilebilir’ dedim. Bunun demokrasilerdeki örneği, ayrılmış yerlerdeki genelevlerdir.” Nefes alamayacağız ÖZLEM GÜVEML Sorunlu Bir Laiklik Anlayışı Sevgili okurlarım, son günlerde tırmanan, laiklik ve demokrasi ile İslamın ne denli uyuştuğu tartışmasının odağında, hem Erzurum’da ve İstanbul’da yaşanan müdahale olayları hem de Fıkıh Profesörü, Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman’ın yazıları var. Prof. Karaman 7 Ağustos 2001 tarihli pazar günkü yazısında şöyle diyordu: “Bir Müslüman imkânlar ve şartlar elverdiği takdirde İslam ahkâm, ahlak ve âdâbının hâkim olduğu, kimsenin aleni olarak bunları çiğneyemediği bir toplumda yaşamak ister. Yine imkân bulduğunda, şartlar müsait olduğunda, düzelteyim derken bozma ihtimali bulunmadığında, daha büyük sakınca doğurmadığında her Müslüman, aleni (açıkça, kamuya açık yerde) dine, ahlaka, âdâba aykırı bir davranışa engellemek veya ıslah etmek maksadıyla müdahale etmekle yükümlüdür.” Ahmet Hakan’ın 9 Ağustos’taki yazısında “süper tehlikeli” dediği olay “müdahale etmekle” ve müdahalenin koşulları ile ilgili satırlardı. Karaman, hemen arkasından şöyle devam ediyordu: “İslama inanmayanlar kendi inançlarını serbestçe uygulayabilirler; ama bu uygulama Müslümanların hayat, ahlak ve dindarlıklarını, nesillerin eğitimini olumsuz etkileyecekse İslam toplumunda‘onların aykırı fiilleri için özel mekânlar ihdas edilmek gibi’ tedbirlere başvurulur.” Ertuğrul Özkök’ün 10 Ağustos’taki yazısında takıldığı satırlar da “özel mekânlar ihdas edilmek” biçimindeki ifadeydi. Özkök burada, “getto” tehlikesine işaret ediyordu. Karaman 11 Ağustos 2011 Perşembe günü şöyle başlayan bir yanıt yazısı yazdı: “Sonhaber.com adresli bir site benim pazar günü çıkan yazımı polemik konusu yapmış. Her konu bilenler tarafından tartışılabilir; buna bir diyeceğimiz olmaz. Ama iki şeye itirazım var: 1. Ağzı olan herkesin bilir bilmez konuşması, tartışması ve ahkâm kesmesi. 2. Bir kimsenin azine Holarakarazilerininişkanun hükmünde kararname ile otel, merkezi, toplu konut alanı satışa çıkarılması kent uzmanları tarafından “tehlikeli bir uygulama” olarak nitelendi. Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, TMSF’nin el koyduğu bütün arazilerinin, Boğaz’daki okul ve hastane arazilerin hatta kamulaştırma yoluyla çevresindeki özel arazilerin de satışa çıkarılacağını söyledi. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 2. Başkanı Mehmet Hışır ise “Bu uygulama kendi evinizin, arsanızın imar planını kendinizin yapması gibi bir şey. Milli Emlak, bu uygulamayı rantın en yüksek olduğu yerlerde hayata geçirecek” dedi. Maliye Bakanlığı’na Hazine’nin özel mülkiyetinde, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların imar planlarını yapma, tadil etme ve imar uygulamasını gerçekleştirme yetkisi verilmesi tartışmalara yol açtı. Henüz Milli Emlak müdürlüklerine konu ile ilgili resmi bir bilgilendirme yapılmadığı için han gi arazilerin ve taşınmazların satışa çıkacağı belli değil. Söz konusu arazilerin büyük kısmı Hazine adına kayıtlı olsa da bakanlıklara tahsis edilmiş durumda. Yani satışının yapılabilmesi için ilgili bakanlıktan izin alınması gerekli. Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Beykoz Devlet Hastanesi’nin, Sarıyer’deki birçok arazinin, Boğaz’daki okul ve hastanelerin satışa çıkarılabileceğini belirterek tüm meteoroloji istasyonlarının hazine arazilerinde bulunduğuna işaret etti. Hazine arazilerinin ve yapıların satışının altyapı dengelerini de bozacağını vurgulayan Muhcu, “Bu yerler kentteki aşırı yapı yoğunluğu nedeniyle nefes alma alanlarımızdır. Kenti daha yeşil ve yaşanabilir kılıyorlar” diye konuştu. Planlama sürecindeki dağınıklığa, karmaşaya, çok başlılığa, koordinasyonsuzluğa dikkat çeken Muhcu, “Bu durumun düzeltilmesi gerekirken belediyelerin yetkisi şimdi de Maliye Bakanlığı’na veriliyor. Maliye Bakanlı ğı’nın plan yapma yeteneği ve kadrosu yok. Bu uygulama ile yerel yönetimler devre dışı bırakılıyor” diye konuştu. 2003 yılından sonra hükümetin yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılmasına ilişkin yasa çalışmalarına atıfta bulunan Muhcu, “Şimdi yerel yönetimlerin plan yapma, ruhsat ve iskân verme gibi en asli görevleri engelleniyor” dedi. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası stanbul Şubesi 2. Başkanı Mehmet Hışır da, planın bir bütün olduğunu ancak Türkiye’de bölük pörçük bir planlamanın söz konusu olduğunu söyledi. Şehircilik ve Çevre Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı ile TOK ’nin plan yapma yetkisine sahip olduğunu dile getiren Hışır, “Şimdi de Hazine’yi Milli Emlak’a devrettiler. Okul alanına 50 katlı rezidans yapılabilecek. Hazine arazileri resmen ranta açılıyor” dedi. 2B’lerin, kıyıların talan edildiğini vurgulayan Hışır, “Geriye Hazine arazileri kalmıştı; şimdi onları da pazarlayacaklar. En küçük ayrıntıyı bile düşünüyorlar” diye konuştu. Planlama bölük pörçük Bakanlığı kadrosu yok Karaman’ın “genelev” benzetmesinin isabetsizliği üzerinde durmak bile istemiyorum; o zaman tartışmanın çıtası seviye açısından çok çok aşağılara düşebilir. Bu konuda önemli olan, Karaman’ın “özel mekânlar ihdası” önerisinin Osmanlı döneminde Müslüman olmayanlar, özellikle de Yahudiler için yapılan uygulamaları anımsatmasıdır. Ama asıl sorun, Karaman’ın benim sorularıma 16 Haziran’da verdiği yanıttaki şu cümlede yatmaktadır: “Müslümanlara mahsus bir çeşit demokrasi olabilir ama sıra laikliğe gelince hiçbir Müslüman ‘Ben biraz Allah’a, biraz da O’nu tanımayan, O’nun hâkimiyetini bölen ‘rakiplerine’ itaat ederim’ diyemez.” Görüldüğü gibi, Karaman laikliği “Allah’ı tanımayan, onun hâkimiyetini bölen rakip” olarak tanımlıyor. Sorun da tam burada yatıyor. Çünkü laiklik, Allah’ı inkâr eden, ona rakip olan değil, tam tersine bütün müminleri (ve tabii bu arada başka din mensuplarını ve inanmayanları da) koruyan, onlara eşit vatandaş muamelesi yapan bir siyasal rejimin adıdır. Not: Bugün Kuşadası D&R’da saat 18’de, başta “İçimizdeki Zalim” olmak üzere, kitaplarımı imzalayacağım. Pamukova’da facia ucuz atlatıldı SAKARYA (Cumhuriyet) Haydarpaşa’dan Erzurum ve Kars’a gitmek üzere hareket eden 11410 sefer nolu Doğu Ekspresi, Sakarya’nın Pamukova ilçesinde raydan çıktı. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı. TCDD Genel Müdürlüğü trenin, Bilecik Hayrettin istasyonu girişinde, bakım çalışmalarının yapılması sırasında makastan geçememesi sonucu raydan çıktığını bildirdi. 7 köyde arsenik AYDIN (AA) Koçarlı ilçesine bağlı 7 köyde arsenikli suya rastlanıldığı, tehlike arz eden kuyuların kapatıldığı bildirildi. Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, köylerde rahatsızlanan olmadığını, olayın kışın meydana gelen sel felaketinden kaynaklanmış olabileceğini belirtti. çme suyunda virüs TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’un Sürmene ilçesinde 6 gündür süren zehirlenmelere içme suyundaki “norovirüs”ün neden olduğu açıklanırken hastaneye başvuranların sayısı 2 bine yaklaştı. Geçen yıl da yaşanan olaydan ders almayan ve gerekli çalışmaları yapmayan AKP’li belediye yönetimi hakkında herhangi bir soruşturma açılıp açılmayacağı merak konusu. Haber Merkezi İstanbul Gelişim Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) işbirliği ile Küçükçekmece ve Avcılar bölgesinde ‘‘İş Garantili Eğitim Projesi’’ düzenlenecek. Eğitim Merkezi Koordinatörü Pınar Selvi, kurslara başvurabilmek için İŞKUR’a kayıtlı işsiz olmak, en az ilköğretim mezunu olmak, öğrenci olmamak (2. öğretim ve açıköğretim öğrencileri hariç.) sosyal güvenceli bir işte çalışıyor olmamak gerektiğini söyledi. Gelişim’den iş garantili proje 24 işçi zehirlendi KARABÜK (Cumhuriyet) Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın (Kardemir) çelikhane ünitesinde çalışan 24 işçi karbonmonoksit gazının sızması sonucu zehirlendi. İşçilerden ikisinin durumunun ağır. Tanker dehşeti: 3 ölü 5 yaralı ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’nın Korkuteli ilçesinde bir su tankeri, rampa aşağı seyir halindeyken Osman Aziz Tanrısever yönetimindeki otomobile çarparak zincirleme kaza meydana gelmesine neden oldu. Kazada 3 kişi yaşamını yitirdi, 5 kişi de yaralandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle