18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 4 TEMMUZ 2011 PAZARTES 4 HABERLER CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılan Çiçek’e çağrı yaptı ‘İlk iş özgürlükler olmalı’ UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e “Seçildiğinde ilk işi sekiz tutuklu vekilin özgürlüğüne kavuşması olmalı” çağrısı yaptı. Yeni Meclis Başkanı’nın yürütmeden bağımsız hareket edebilmesi durumunda sorunun anayasanın 90. maddesi çerçevesinde çözülebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, bugünkü seçimde genel kurula gireceklerini, ancak oy kullanmayacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, bugün ilk turu yapılacak Meclis Başkanlığı seçimi öncesinde Cumhuriyet’e şu değerlendirmelerde bulundu: Girip oy kullanmayacağız: CHP mücadelesini parlamento zemini içinde sürdürecek. Başkan seçiminde Genel Kurul Salonu’na gireceğiz ama oy kullanmayacağız. AKP ihlal etmediği sürece, biz de anayasa ihlali yapmama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni Meclis Başkanı’nın yürütmeden bağımsız hareket edebilmesi durumunda sorunun anayasanın 90. maddesi çerçevesinde çözülebileceğini belirtti. Kılıçdaroğlu, bugünkü seçimde genel kurula gireceklerini ancak oy kullanmayacaklarını söyledi. niyetindeyiz. Meclis Başkanı kim olursa olsun ama Cemil Çiçek olur ama bir başkası görevine tutuklu vekiller sorunu ile başlayacak. İlk görevi bu parlamentonun üyesi seçilmiş 8 tutuklu milletvekilinin özgürlüğüne kavuşturmak olmalıdır. Yemin edip etmeme meselesinden daha öncelikli ve önemli konu budur. Hukukun üstünlüğü sağlanmalı: Bu Meclis, hukukun üstünlüğü üzerine yemin ediyorsa, Meclis Başkanı da bu ilkenin öncelikle kendisinin başkanlık ettiği yüce Meclis’te yerine gelmesi için elinden geleni yapmalıdır. Tutuklu vekillerin durumu, seçilecek yeni Başkan’ın da sorunu olmak zorundadır. Tabii buradaki hem bizim hem de toplumun temel beklentisi Meclis Başkanı’nın yürütme etkisinde kalmadan, Başkan’ın ilk görevi: Yeni seçilecek Yürütmenin etkisinde kalmamalı: bağımsız biçimde görevini sürdüreceği. Eğer böyle olabilirse, tutuklu vekiller sorununun çözümü çok kolaylaşır. Anayasanın 90. maddesine riayet edilmesini yürütmeye ve yargıya hatırlatsa bu kriz çözülme yoluna girer. Cindoruk’u örnek alsın: Bu konuda yakın geçmişimizdeki en başarılı Meclis Başkanlarından biri Hüsamettin Cindoruk’tur. Onun döneminde yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında güçler ayrılığı prensibi titizlikle uygulandı. Milletvekilleri hakkında yargıdan gelen talepler konusunda da tutumu gayet netti. AB’nin tepkisi yetersiz: Tutuklu vekillerin durumu konusuna Avrupa’nın yeterince duyarlı olmadığı ve tepki göstermediği kanaatindeyim. AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Füle ile bir telefon görüşmesi yaptım. Ama yeterli görmüyorum. 13 Temmuz’da da yüz yüze görüşüp anlatacağım. mzalar tamamsa toplarız: Kurultay talepleri konusunda ne aşamaya gelindi, Atina ziyaretim nedeniyle takip edemedim. Eğer imzalar tamamlandıysa yapılır. Benim şimdiki önceliğim, belediye başkanlarımız ve il başkanlarımızla bir toplantı yapmak. Azim ve nat Arasında Ne Fark Vardır?.. Üç yaşında bir çocuk, oyuncakçı dükkânında tepinmeye başladığı zaman anne baba birbirlerine bakarlar: “Gene başladı bizimki”. Gene başlamıştır. İlle de o istediği oyuncak alınacaktır. İstediği oluncaya kadar tepinir, kendini yerlere atar. Bizim kültürümüzde çaresiz kalınır, ele güne ayıp olmasın diye oyuncak alınır, çocuk susturulur. Bir İngiliz annesi o oyuncağı almaz, çocuğun tepinmesini sadece seyreder ve bitmesini bekler. Çocuk da üç yaşında her istediğinin olmayacağını öğrenir. Çocuk eğitiminin en önemli aşamalarından birisi budur. Azim, akıllı inattır. İnat, akılsız azim. Azim ile inat arasında üç belirgin fark vardır: Azimde mantık öndedir, inatta öfke duygusu. Azim sınırı bilir, inat sınır bilmez. Azim durmasını bilir, inat durmasını bilmez. İkinci Dünya Savaşı. Adolf Hitler, gücünü artırdığı Almanya’yı dünya egemenliği hayaliyle savaşa soktuğu zaman ‘azimli’ sanılmıştı. İngiliz Başbakanı Chamberlain, Versay Antlaşması değiştirilip bazı ödünler verilirse Hitler’in duracağını tahmin ederek bu ödünleri verdi. Oysa Winston Churchill, Hitler’i daha iyi tanımış, ne yapmak istediğini daha iyi anlamıştı. Hitler’in ancak savaşarak durdurulabileceğini söylüyordu. Ancak savaştan korkanlar beklemeyi yeğlediler. Hitler ‘BlitzkriegYıldırım Savaşı’ ile Avrupa’yı ele geçirince Churchill İngiltere Başbakanı oldu ve savaşı ele aldı. İkinci Dünya Savaşı dikkatle okunmalıdır. Hitler’in inadı 1415 yaşındaki Alman çocuklarını bile savaşa sokarak Berlin sokaklarında ölümlerine yol açmıştır. Churchill’in azmi onu savaşın baş galibi yapmıştır. Azim her zaman sonunda inadı yener, yenmiştir, yenecektir. Yakın tarihimizden iki örnek de Mustafa Kemal Paşa ile Enver Paşa’dır. Mustafa Kemal, bütün hayatı boyunca azmin seçkin bir örneğidir. Akıllıdır. Sınır çizmesini bilmiştir. Nerede duracağına doğru karar vermiştir. “Selanik’i alalım paşam, avucumuzun içinde” diyenlere, ‘hayır, Selanik çizdiğimiz sınırın dışındadır’ demiş, doğduğu yeri alıvermek gibi bir hevese kapılmayarak ders vermiştir. Ama ‘Cumhuriyeti ilan etmek’ konusunda hiç duraksamamış, sonuna kadar giderek azminin gücünü göstermiştir. Enver Paşa ise inatçı yapısının tuzaklarından kurtulamamış, yaptığı birçok iyi işi de hatalarının çukuruna gömmüştür. Sarıkamış muharebesi, daha savaşa giremeden doğa koşullarına yenilen, donarak ölen 90 bin askerin kaybıyla büyük bir yenilgi olmuştur. Azim ve inat arasındaki farkı anlamak kimi zaman uzun bir süre alır. İkinci Dünya Savaşı’nda altı yılın sonunda (19391945) ve 50 milyon ölü, daha fazla sayıda yaralı ve sakatla bu fark anlaşılmıştır. Bizim tarihimizde de Birinci Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı arasındaki fark inatla azmin farkını ortaya koyar. Kimi zaman inatçı davranış azim, azimli davranış ise inat sanılır. Oysa bu üçlü ölçüte bakınca neyin ne olduğu kolayca anlaşılır: Akıl mı? Duygusal öfke mi? Sınır konuyor mu, konmuyor mu? Durulacak yer biliniyor mu, bilinmiyor mu? Azim de belli olur, inat da. Zararı mı? Ne yazık ki zararın bedelini sadece inatçılar değil, herkes öder. Tarih bu bedelin gözyaşlarıyla, acılarıyla, kanlarıyla çizilmiştir. Sonunu başından görmeyenlerin yazgısıdır bu. Kişiler için de toplumlar için de... özüm için Çiçek beklenecek Kılıçdaroğlu’nun tutuklu vekiller sorununun yeni Meclis Başkanı’nın da sorunu olacağı yönündeki bu demeci, parti yönetimindeki kurmaylarınca “Meclis Başkanlığı seçimleri öncesinde bir uzlaşının çıkmasının zor olacağı” biçiminde yorumlandı. CHP kurmayları, en geçerli çözüm formülünün Cemil Çiçek’in Meclis Başkanı seçilmesinden sonra ya doğrudan kendisinin bizzat ilgilenmesi ya da Meclis’teki partilerin liderleri ya da grup başkanvekillerini bir araya getirerek çözüm önerilerini alması olacağını ifade ettiler. Ç LK TURDA 367 OY ARANACAK Meclis’te yemin gölgesinde başkan seçimi TBMM’de bugün başkanlık seçimi yapılacak. AKP’den Cemil Çiçek ile MHP’den Tunca Toskay’ın yarışacağı seçimde CHP ve BDP’nin oy kullanması beklenmiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tutuklu milletvekilleri nedeniyle CHP ve BDP’nin yemin etmemesinin gölgesinde açılan TBMM’de bu kez de başkanlık seçimi yapılacak. AKP’den Cemil Çiçek ile MHP’den Tunca Toskay’ın yarışacağı seçimde CHP ve BDP’nin oy kullanması beklenmiyor. Geçen hafta yapılan yemin töreni ile çalışmalarına başlayan TBMM, bugün yeni başkanını seçeçek. TBMM Başkanlığı için AKP Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, MHP Antalya Milletvekili Tunca Toskay ve yedek aday olarak AKP Ankara Milletvekili Zelkif Kazdal yarışacak. TBMM Genel Kurulu, bugün saat 14.00’te toplanarak Meclis Başkanı seçimi tamamlanıncaya kadar çalışmalarını sürdürecek. TBMM Başkanı seçilebilmek için, yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte ikisinin (367), üçüncü oylamada da üye tamsayısının salt çoğunluğun (276) oyunun alınması gerekiyor. Üçüncü oylamada da salt çoğunluk sağlanamazsa, bu turda en çok oyu alan iki aday arasında dördüncü oylama yapılacak. Dördüncü oylamada en fazla oy alan aday başkan seçilmiş olacak. Meclis Başkanı seçiminden sonra Başkanlık Divanı oluşacak. Bunun için siyasi partiler, temsilleri oranında Başkanlık Divanı üyesi belirleyerek, başkanlığa sunacak. Partilerin belirlediği bu adaylar, daha sonra Genel Kurulun onayına sunulacak, TBMM İçtüzüğü’ne göre, Başkanlık Divanı 1 başkan, 4 başkanvekili, 7 katip üye ve 3 idare amirinden oluşuyor. Ancak Danışma Kurulu’nun teklifi üzerine katip üye ve idare amirlerinin sayısı artırılabiliyor. 23. Dönem’de divanda 17 üye görev alıyordu. TBMM Başkanı seçimi ve Başkanlık Divanı’nın oluşmasının ardından 61. Hükümet’in kuruluş ve güvenoyuna ilişkin süreç işleyecek. Bakanlar Kurulu’nun belli olmasının ardından hükümet programı TBMM Genel Kurulu’nda okunacak. Program okunduktan 2 tam gün geçtikten sonra görüşmeler gerçekleştirilecek. Görüşmelerin bitiminden 1 tam gün sonra ise güvenoylaması yapılacak. TSK’den Alan’a destek Türk Silahlı Kuvvetleri, MHP’den stanbul milletvekili seçilen Balyoz Darbe Planı tutuklusu emekli Korgeneral Engin Alan’ın damadı emekli Albay Yılmaz Çetin’in cenaze törenine tam kadro katıldı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile kuvvet komutanları Kocatepe Camii’deki ve Gölbaşı Mezarlığı’ndaki törenlere eşleriyle birlikte katıldı. Engin Alan, Hasdal Cezaevi’nde olması nedeniyle damadının cenazesine katılamazken, eşi Nevin Alan bir yakasına kendisi için hazırlanan “Kayınvalidesi” kartını, diğer yakasına ise tutuklu eşi için hazırlanan “Kayınbabası” kartını taktı. (Fotoğraf: AA) TÜRK HAVA YOLLARI’NDAN YEM N VETOSU BDP Diyarbakır’da ‘demokratik çözüm’ mitingi yaptı ‘Vekillere yönelik tavır sürüyor’ S NAN TARTANOĞLU Mitingin ardından Tunceli’de düzenlenen operasyonda öldürülen Mazlum Erenci adlı PKK’li için kurulan taziye çadırına yürüyen grup, zaman zaman yol güzergâhında bulunan polis ekiplerini taşladı. C MY B C MY B ANKARA Türk Hava Yolları (THY), CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un ardından Meclis Başkanvekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu’ya da milletvekillerinin yararlandığı indirim kampanyasından bilet vermek istemedi. Batum için “ellerindeki vekil listesinin yenilenmemesini” gerekçe gösteren THY yetkilileri Mumcu’ya ise, “Siz daha yemin etmediniz ki” yanıtını verdi. Tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemesine tepki olarak Meclis’te yemin etmeyen CHP’liler, THY’nin tüm milletvekillerine uzun zamandır sunduğu indirim ayrıcalığından yararlanamıyor. Uzun süren tartışmalar ve adına açılan şikâyet dosyasının ardından Mumcu, indirimli biletine sahip olabildi. Ha bertürk’ün haberine göre, THY, Batum’a indirimli bilet verilmemesinin ardından yaptığı açıklamada, “milletvekili seçilenlere ilişkin listenin güncellenmemesi” yüzünden bazı sorunların yaşanabileceğine dikkat çekmiş, “yeni liste kendilerine ulaştığı anda bu tür sorunların yaşanmayacağını” belirtmişlerdi. Ancak Mumcu’nun durumunun Batum’unkinden farklı olduğu ortaya çıktı. THY yetkilileri milletvekili indiriminden faydalanmak isteyen Mumcu’ya “ellerindeki vekil listesinin yenilenmediği” yönünde bir yanıt vermek yerine “Siz daha yemin etmediniz ki” karşılığını verdi. Görüşmeler sırasında, Mumcu adına “6261801” nolu bir şikâyet dosyası da açıldı. Mumcu’nun isteği tartışmaların ardından yerine getirildi. ‘Kürdistan meclisini halkımızla kuracağız’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Mardin bağımsız milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi Genel Başkanvekili Ahmet Türk, barış kapılarının kapatılması halinde Kürtlerin alternatifsiz olmadığını savunarak, “Ankara’da hayır yoktur. Kürdistan meclisini halkımızla birlikte kuracağız. Seçilirken halkımıza söz verdik. Onların durduğu yerde duracağız, birlikte hareket edeceğiz” dedi. BDP, dün Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda “Kürt sorununa anayasal demokratik çözüm” mitingi düzenledi. Binlerce kişinin katıldığı mitingde “İrademize kelepçe vurulamaz”, “Hatip Dicle Meclis’teki vekilimizdir” dövizleri taşıyan kalabalık, halaylar çekerek terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan lehinde sloganlar attı. Dicle kararına dikkat çeken Türk, “Buradan söz veriyoruz. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ya o bizim yanımızda olacak ya da biz onun yanında olacağız” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Meclis’e paşa paşa dönecekler” sözlerine atıfta bulunan Türk, “Bu halk işkenceler, faili meçhuller, zulüm, baskı gördü. Tehdidiniz para etseydi, bu halk bugün Amed’de olmazdı. Tehditleriniz ancak bizlere güç verir” dedi. BDP’nin grup toplantılarını Diyarbakır’da gerçekleştirme kararına değinen Türk, “Kürdistan’da önemli kararlar alacağız. Yıllar önce bizleri parlamentodan atıp, cezaevlerine koydular. Buna rağmen demokratik siyasette ısrar ettik. Bugüne kadar çaba harcadık. Eğer halkın sorunlarını tartışmazsak, Kürt sorununun demokratik çözümü için konuşmazsak, ötekileştiren anlayışla karşılaşırsak, yerimiz burasıdır” dedi. Gergin yürüyüş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle