18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 TEMMUZ 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER Şimdi de fahişelik suçlaması Dış Haberler Servisi Eski IMF Başkanı Dominique StraussKahn’ın tecavüz girişiminde ve cinsel tacizde bulunduğu öne sürülen otel görevlisi kadının fahişelik yaptığı iddia edildi. Amerikan New York Post gazetesinin haberine göre Gine asıllı kat görevlisi, otelde aynı zamanda fahişe olarak çalışıyordu. Yetkililerin, kat görevlisinin ifadesinde çelişkiler ve yalanlar saptaması üzerine serbest bırakılan StraussKahn, New York’ta ev hapsi için kiraladığı evden ayrıldı. ABD dışına çıkması yasak olan StraussKahn’ın nereye gittiği bilinmiyor. 11 Türkiye, Kaddafi ile ilişkilerini koparmasının ardından Bingazi’ye çıkarma yaptı ‘Libya bölünmemeli’ FIRAT KOZOK BİNGAZİ Türkiye’nin Trablus Büyükelçiliği’ni kapatmasının ardından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bingazi’ye şimdiye kadar düzenlenen en kapsamlı ziyareti gerçekleştirdi. Libya ulusal yönetimine 300 milyon dolarlık mali destek sağladıklarını belirten Davutoğlu, “Halkın reform talepleri yerine getirilmeli, Kaddafi gitmeli” dedi. Türkiye’nin Trablus Büyükelçiliği’ni kapatmasının ardından, Davutoğlu, Bingazi’ye şimdiye kadar düzenlenen en kapsamlı ziyareti gerçekleştirdi. Ziyaret kapsamında alınan güvenlik önlemleri dikkat çekerken Bakan Davutoğlu’nun korumaları, akrep, MP5 modeli makineli tüfekler ve çelik yeleklerle kuşandı. Heyette, THY, TİKA, Kızılay, Sivil Havacılık Genel Müdürleri ve Başbakanlık Afet Acil Durum Yönetim Başkanlığı’ndan çok sayıda yetkili yer aldı. Davutoğlu temasları kapsamında Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil ile görüştü. Görüşmelerde, Türkiye’nin, Libya’ya taahhüt ettiği 100 milyon doların nasıl kullanılacağına ilişkin plan oluşturuldu. Bu kapsamda yardımların nakdi değil, projeproje yapılması kararı alındı. İlk etapta, Bingazi Havalimanı’nın onarılması kararlaştırıldı. Bu doğrultuda, Türk sivil havacılık uzmanları, Libyalı pilotlara eğitim de verecek. Türkiye, Libya petrollerinin 3’te 1’ini çıkaran Bingazi’deki petrol projeleriyle de ilgilendiğini dile getirdi. Bunun yanı sıra Türkiye Libya Ulusal Geçiş Konseyi’ne 200 milyon dolarlık kredi de verdi. Kredinin kullanımı için herhangi bir koşul öne sürülmedi. Davutoğlu, “Halkın reform talepleri yerine getirilmeli, Kaddafi gitmeli, Libya bölünmemeli. Ulusal Geçiş Konseyi’ni Libya halkının meşru temsilcisi olarak tanıyoruz. Ömer Muhtar’ın temsilcisi olduğu bu halk, dünyaya insanlık onurunun ne olduğunu da gösterecektir” diye konuştu. Abdülcelil de Türkiye’nin kendilerini Libya’nın asıl temsilcisi olarak tanımalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ortadoğu Politikasında U Dönüşü mü? Ankara hükümeti özellikle son yıllarda Libya’dan Mısır’a, Suriye’den Körfez’e kadar çok büyük bir atılıma geçti. Turizmden tekstile, inşaattan gıda sanayisine kadar her alanda faaliyetler artmıştı. Türk yatırımcılarının Ortadoğu ve Afrika’ya gidişi kadar özellikle Körfez ülkelerinden önemli sermaye gelişi oldu. İktisadi, siyasi ve kültürel alanlarda derin ve özlü ilişkilere giriliyordu. Yalnız Ankara’da değil, kimi Batı çevrelerinde de Türkiye, Ortadoğu’nun parlayan yıldızı olarak ilan edildi. İran’la da ilişkiler, Batı ambargolarına rağmen gelişiyordu. Türk şirketleri, İran’da faaliyetlerini sürdürülüyorlardı. Hükümet, dış baskıya rağmen Tahran’la sıcak ilişkiler içindeydi. Ancak Ortadoğu ülkelerinin birçoğu bağımsız değillerdi, vesayet altındaydılar. Bir bölümü ise küresel güçlerin kontrolü altına girmemek için direniyorlardı. Bir “tayınlama” yaparak hepsinin, “kontrol edilebilir ortak bir zemine oturtulması gerekiyordu”! Önce adamakıllı silkelenip savrulacaklar; sonra da eritilmiş kurşun gibi yeni kalıplara döküleceklerdi. Küresel düzenin, “yalnız şirketlere değil, üslere de açık iktisadi, siyasi ve askeri piyasaları oluşturulmaktadır”. “Piyasa” tanımı genellikle iktisadi işler için kullanılır. Ancak iktisadi piyasaların küresel talepler doğrultusunda çalışabilmesi için siyasi ve askeri piyasalarla da bütünleştirilmeleri gerekir. Çünkü bu kural gerçekleşmez ise iktisadi piyasalar arzu edildiği gibi çalışamaz. İktisadi çıkarlar, otorite ve güç hesabı yapan küresel odaklar açısından bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır. ‘Erdoğan, Şalit için devrede’ Dış Haberler Servisi İsrail’de yayımlanan Yedioth Ahronot gazetesi, beş yıl önce Hamas tarafından kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit’in kurtarılması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla bizzat ilgileneceğine söz verdiğini iddia etti. Türk Kızılayı’nın da çabalara dahil olduğunu ve Gazze’deki temsilcileri aracılığıyla Hamas’ı ikna etmeye çalıştığını öne süren gazete, Erdoğan’ın, Şalit’in babasının gönderdiği bir mektubun ardından devrede olduğunu yazdı. H ZBULLAH’TAN TUTUKLAMALARA TEPK Nasrallah: zin vermeyeceğiz Dış Haberler Servisi Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) haklarında tutuklama emri çıkardığı 4 Hizbullah üyesinin tutuklanmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Nasrallah, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı UCM’nin, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin öldüğü 2005’teki suikastla ilgili kararına ilk tepkisini önceki gün televizyondan yaptığı açıklamayla gösterdi. Nasrallah, UCM’nin tutuklamalar için 30 gün süre verdiğini hatırlatarak, “Hiçbir zaman tutuklanmayacaklar. Hiçbir Lübnan hükümeti 30 günde de 30 yılda da 300 yılda da bu tutuklamaları gerçekleştiremez” dedi. Hariri suikastıyla ilgili olarak İsrail’i suçlayan Nasrallah, “Hazırlanan iddianamede, Hizbullah üyelerinin suçlanması haksızlık. Hariri’nin öldürülmesinde İsrail’in rolünün sorgulanması gerekir” dedi. Soruşturmanın başladığı ilk günlerde Lübnanlı ve Suriyeli kişilerin suçlandığını, şimdi ise Hizbullah’ın suçlandığını belirten Nasrallah, “İsrail’in mahkeme yetkilileriyle işbirliği yaparak Hizbullah’ı hedef haline getirdiğini” öne sürdü. Hizbullah lideri, Hariri için kurulan soruşturma komisyonunda görevli Amerikalı bir uzmanın daha önce CIA ajanı olarak görev yaptığını tespit ettiklerini, bu kişinin Hizbullah askeri kanadı sorumlusuyken Suriye’de bir suikast sonucu öldürülen İmad Mugniye’yi yıllarca izlediğini de iddia etti. Fotoğraf: AP ‘ stenirse Irak’ta kalırız’ Dış Haberler Servisi ABD’nin Bağdat Büyükelçisi James F. Jeffrey, ABD yönetiminin, istenirse gelecek yıl da binlerce askerini Irak’ta tutma fikrine açık olduğunu söyledi. Jeffrey, ABD yönetiminin, 31 Aralık 2011’den sonra Amerikan askerlerinin Irak’ta kalıp kalmayacağıyla ilgili kararını vermediğini belirtti. Irak hükümeti, yıl sonunda ülkeyi terk etmesi beklenen Amerikan ordusunun kalış süresinin uzatılmasıyla ilgili henüz talepte bulunmadı. Tayland’da dün yapılan parlamento seçimlerinde, 2006 yılında askeri darbeyle devrilen eski başbakan Thaksin Shinawatra’nın kız kardeşi Yingluck Shinawatra’nın lideri olduğu Puea Thai (Taylandlılar çin) partisi kazandı. Seçimlerden alınan ilk sonuçlara göre, Puea Thai, 500 üyeli parlamentoda 299 milletvekilliği ile çoğunluğu elde etti. Sürgünde bulunan Thak Zafer, Thaksin yanlılarının sin Shinawatra, sonuçların belli olmasının ardından ülkesine dönmek için doğru zamanı bekleyeceğini söyledi. Hakkında açılan yolsuzluk soruşturmaları nedeniyle 2006’daki darbeden beri Dubai’de yaşayan Thaksin, bu soruşturmaların siyasi amaçlı olduğunu öne sürüyor. Thaksin’in “kırmızı gömlekliler” diye adlandırılan taraftarları sokaklara dökülerek zaferi kutladı. stenen düzen ne? Ortadoğu’da gerçekleştirilmek istenen düzen, İktisadi olarak dışa açık, tamamen özelleştirilmiş serbest bir piyasa. Siyasi ve askeri olarak “denetimi ve küresel otoriteyi kabul eden yeni bir yapılanma”. Yoksa, kadınların Suudi Arabistan’da araba kullanıp kullanmaması ile küresel güçlerin yakından uzaktan ilgisi yoktur. Kaddafi ve Mübarek söz dinliyorlardı ama içeride yine de bir ikinci halka oluşturarak kendilerine özgü bir otorite kurmuşlardı. Bu otorite, örneğin Libya’nın ya da Mısır’ın bölünmesini engelliyordu. Suriye yönetiminin “özel İran bağı ve Şii boyutu” olmasa belki de sorun yapılmazdı. Ayrıca “Kuzey Irak meselesi” ile birleştirilmeliydi. AKP hükümetinin son yıllarda yürütmeye başladığı yeni Ortadoğu politikası bizzat ABD ve AB tarafından sabote edilir hale geldi. Türkiye özellikle iktisadi alanda Libya, Tunus, Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün yönetimleriyle balayı yaşarken birdenbire düşman kardeşler durumuna düşürüldü. TSK, NATO çerçevesinde Kaddafi’ye karşı operasyonların bir parçası haline geldi. Şirketlerimiz Libya, Tunus ve Mısır’dan pılıyı pırtıyı toplayarak çekildiler. Suriye sınırında kaçanların sayısı on bini geçmiş, çadır kentler kurulmuş durumda. Türk ve Suriye askeri, sınırda karşı karşıya getirilmiş. İran, “Türkiye Suriye’ye müdahale ederse, Tahran’ın sessiz kalamayacağını” açıklamış. Ankara birdenbire, “yeni İran politikasını, Suriye sorununa endekslemek zorunda bırakılmış”. Suriye üzerinden, İran’la da karşı karşıya gelme durumu yaratılmış. Dün bölgede, “herkesle dost imajı veren Türkiye’den, bugün herkesle düşman bir ülke resmi çizilmeye başlamış”. Ankara, “kim itti beni” dercesine, bir U dönüşüne doğru sürükleniyor. Bırakın çatışmayı, Suriye ve İran’la ilişkilerin soğuması ve gerilemesi bile Türkiye’ye yalnız iktisadi değil, siyasi ve askeri olarak büyük bir bedel yükleyecektir. Suriye ve İran’la sorunların büyümesi,Türkiye’nin iktisadi olarak Ortadoğu’dan soyutlanması anlamına gelir. Türkiye bugün, “Ortadoğu’da çatıştırılan taraflardan biri” haline getirilmek isteniyor. Kuşkusuz insanın aklına bölgede sınırların ve haritaların değişmesi konusu geliyor. Bu konuda acaba esas hedefler Kürdistan’ın genişletilmesi ve İran’ın yola getirilmesi mi? Aslında iki konu birbirine endekslenmiş durumda, İran’ın halledilmesi için büyük Kürdistan’ın oluşturulması gerekiyor. Yoksa bütün bu kavga ve gürültülerin temelinde bu sorun mu yaratıyor? Son yirmi yılda bölgede yaşayan gelişmeler düşünülürse, nesnel bir analiz ister istemez bizi bu sonuca götürür. Petrol, doğalgaz denetimi ve İsrail’e İran tehdidinin ortadan kaldırılması meseleleri, yaşanan çalkantılar ve çatışmalar sonucu yapılacak yeni düzenlemelere bağlanmış görünüyor. Bu büyük operasyon ancak çıtayı çok yükselterek sağlanabileceği için bölgemiz uzun sürecek bir bunalımın içine sokulmuş bulunuyor. Bugün TBMM’de yaşanan sorunlar, Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin yeniden yapılandırılması ile doğrudan doğruya bağlantılıdır. Onun hem sebebi hem de sonucudur. Clinton: Tehdidi bırakıp çekilsin Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, NATO saldırılarına karşı kendilerinin de Avrupa’da belirli hedefleri vurabileceklerini söyleyen Libya lideri Muammer Kaddafi’ye cevap vererek “Tehdit etmek yerine çekilmeli” dedi. İspanya ziyareti sırasında önceki gün gazetecilerin sorularını yanıtlayan Clinton, “Kaddafi tehdit etmek yerine olumlu bir yol izlemeli, halkının çıkarlarını en öne koymalı, iktidarı bırakarak demokratik bir geçişi kolaylaştırmalı” diye konuştu. Kaddafi, geçen cuma günü başkent Trablusgarp’ta Yeşil Meydan’da toplanan binlerce destekçisine telefonla seslenerek, “Saldırılar durmazsa biz de size benzer bir biçimde muamele etmeye karar verebiliriz. Buna karar verirsek savaşı Avrupa’ya da taşıyabiliriz” demişti. Libya lideri, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) hakkında çıkardığı tutuklama emrini kınayarak ülkesinde kalma sözü vermişti. Ankara’nın yeni konumu GAZZE FİLOSUNA ENGEL TEKİRDAĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2011/8 1 Taşınmazın Tapu Kaydı, Hali Hazır Durumu, İmar Durumu: Tekirdağ Merkez Kumbağ köyü, Sütlüce köyü 906 parsel no’sunda kayıtlı 8.200,00 m2 yüzölçümlü tarla vasfında taşınmaz, Kumbağ köyü hudutları dahilinde bulunan 906 parsele ait kadastro paftasını zemine uygundur. 906 nolu parsel Sütlüce mevkiinde olup, 8200,00 m2 miktarındadır. Tarla vasfındadır. Tarla olarak kullanılmaktadır. Meyilli olup, yolu vardır. Kuru tarım arazisidir. Köye uzaktır. Bir dönümü 4.000 ,00 TL olup, tamamı 8.200,00 m2 x 4,00 TL = 32.800,00 TL’dir. Muhammen Bedeli: 32.800,00 TL Satış Saati: 11.10 11.20 Arası Satış Şartları: 1Birinci açık arttırma 16.08.2011 günü yukarıda belirtilen saatler arasında TEKİRDAĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 26.08.2011 günü TEKİRDAĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 43991) Yardım gemisi kaptanına gözaltı Dış Haberler Servisi Yunanistan limanlarından Gazze’ye hareket edecek yardım gemilerinin engellemesi kararına uymayan “Umudun Cesareti” gemisinin kaptanı gözaltına alındı. Perama Limanı’ndan Gazze’ye doğru denize açılan Amerikalı aktivistlerin bulunduğu geminin 60 yaşındaki kaptanı önceki gün Pire’de gözaltına alınmıştı. Kimliği açıklanmayan kaptanın Pire Savcılığı’na sevk edildiği öğrenildi. Yunan medyası, diğer yardım gemilerinden 3’ünün Pire kenti, 2’sinin Girit, 1’inin ise Korfu Adası’nda bulunduğunu bildirdi. Gazze’ye gitmeye hazırlanan Yunan ve yabancı bandıralı bütün yardım gemilerinin Yunan limanlarından hareket etmeleri önceki gün itibarıyla yasaklanmıştı. DENİZLİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2011/13 Satış Denizli merkez Sırakapılar Mah. 5822 ada, 6 parsel sayılı 157 M2, altyapı hizmetleri tam, Yeşilköy Cad. üzerinde, ulaşımı rahattır. Üzerinde: Bodrum kat: 92 M2 alanlı, odalar halinde bölünüp kaba sıvası yapılmış, ancak mimari projede odunkömürlük olarak kullanılan ortak alandır. Zemin kat: 102 M2, hol, 3 oda 1 salon, mutfak, banyo tuvalet vardır. 1., 2., 3. ve 4. katlar 109,61 M2, hol, 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo ve tuvalet vardır. Binada asansör yoktur, ısınma doğalgazlıdır, iç kapılar ahşap, pencereler plastik, ıslak zeminler seramik, diğer zeminler rabıta olup, inşaata 1980 yılında başlanmıştır. Çatı katı 80 M2, daire şeklinde, pencereler plastik, tavanlar ve zeminler ahşap parke, 3 oda olup, mimari projede teras şeklindedir. İMAR DURUMU: Bitişik nizam 5 kata izinli, iskân sahasındadır. BEDELİ: 359.597,00 TL.’dir. Taşınmazın Denizli Adliye binasındaki 101 nolu Satış odasında açık ihale ile satışı yapılacaktır. Satış peşin para iledir. Alıcı isterse bir kez ve 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir, KDV ve damga vergisi alıcıya, tellaliye satıcılara aittir. KDV %1’dir. 1 1. SATIŞIN: 06.09.2011 günü saat; 09.4009.50 arasında yapılacaktır. Bugün verilen fiyatlar muhammen bedelin % 60’ını ve satış masraflarını karşılamadığı veya alıcı çıkmadığında: 2. SATIŞIN: 16.09.2011 günü aynı yer ve saatlerde olmak üzere muhammen bedelin %40’ını ve satış masraflarını geçmek kaydıyla ihale edilecektir. Satışa katılmak isteyenlerin muhammen bedelin %20’si kadar nakit ya da milli bir bankadan teminat mektubunu ibraz ettikleri takdirde satışa katılabilirler, satışa katılanlar şartname içeriğini aynen kabul etmiş sayılacaklardır. 3İpotekli alacaklılarla icra alacaklıların diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa ait iddialarını belgeleriyle 15 gün içinde satış müdürlüğüne bildirmeleri, daha fazla bilgi almak isteyenlerin Satış müdürlüğümüzün 2011/13 satış dosyasına müracaat etmeleri, satışa girmek isteyenlerin satış gün ve saatinde satış mahallinde hazır bulunmaları ilan olunur. 21.06.2011 (Basın: 42606) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle