Katalog

22 TEMMUZ 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Silvan’da 13 askerin şehit edilmesinin ardından Erzurum’da Kürt kökenli yurttaşlara saldırı oldu 7 Sokakta şiddet artıyor İSTANBUL/ ERZURUM (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 13 askerin terör örgütü PKK tarafından şehit edilmesinin ardından başlayan tepkiler çatışma ve linç girişimlerine dönüştü. İstanbul Zeytinburnu’nda önceki gece BDP ilçe örgütünün önünde korsan eylem yapan PKK yandaşı grup ile mahalle sakinleri ve ülkücülerden oluşan grup arasında gerginlik yaşandı. Erzurum’da Kürt kökenli işçilerin çalıştığı şantiye yakılmak istendi. Şantiye etrafında toplanan bir grup işçilere saldırırken 120 işçi yoğun güvenlik önlemleri altında tahliye edildi. Olay Kapat Perdeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarını, seçmenin daha çok izleyebilmesini sağlamak herkesten önce parlamentonun görevi olmalıdır. Demokrasinin beşiği sayılan Atina Meclisi, tüm halkın katılımı ile toplandığı için vekiller ve onları seçenler diye bir ayrım yoktu. Ama ulusları oluşturan bireylerin sayıları çoğaldıkça meclislerde görev alanlarla, onların nasıl çalıştığını denetlemek isteyen seçmenler ayrı platformlarda oldu. Bu yüzden köy ve mahallelerden kentlere, oradan da tüm ülkeyi yöneten meclisler oluştu. Ve her biri kendi açısından seçmeninin denetimi altında çalışmanın ilk kuralını “açıklık” olarak belirlerdi. Gizli toplantılar ancak olağanüstü durumlarda ve yine o meclislerin kararı ile belirlendi. O “açık” toplantılar, teknolojinin geçirdiği evrimlerle birleşerek, ya mahalle ve kent ölçütlerinde ses yükseltici sistemlerden destek alınarak, daha sonra radyo ve televizyonlar aracılığı ile yaygınlaştırılarak, bir anlamda yine halkın önünde yapılmayı sürdürdü. Halkın vergileri ile çalışan kamu televizyonu TRT, sayılarını giderek arttırdığı kanallardan birisini, günün belirli saatlerinde halkın meclisinin faaliyetlerine ayırarak vekillerinin ne yaptıklarına hem göz hem de kulak oluyor, çalışanla dalga geçip maaş alan arasındaki farkı da görmemizi sağlıyordu. Bir de tüm iletişim araçları sadece benden söz etsin, yalnız beni göstersin türünden narsisizm sevdalılarına karşı az da olsa denge sağlıyordu. Bu kurulu düzen geçen hafta birden bozuldu. İktidardan, daha açık bir söylemle bizzat Sayın Başbakan’dan geldiği gizlenme gereği duyulmayan bir buyrukla Meclis TV’nin yayınlarına sınırlama getirildi. Parlamentoda muhalefet nasıl çalışıyor? Milletvekilleri ne yapıyor diye kamu televizyonunun başından ayrılmayacak kadar bu konuların sevdalısı olanların tutkuları, TRT’den Sorumlu Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın insafına bırakılmış oldu. TRT 3 artık bundan böyle Meclis çalışmalarından açılacak boş saatleri, “Türk demokrasisi az gitti, uz gitti bir de baktık ki!…” diye başlayan “çocuklara masallar”a ayırabilir. Terör örgütünün 13 askeri şehit etmesinin ardından, Türkiye’nin çeşitli merkezlerinden Kürt kökenli yurttaşlara saldırı ve linç girişimi haberleri geldi. Erzurum’da Kürt kökenli işçilerin çalıştığı şantiye yakılmak istendi. stanbul’da ise PKK sempatizanları ile ülkücü grup arasında çatışma yaşandı. la ilgi soruşturma başlatılmasına gerek görülmedi. Zeytinburnu Veliefendi Mahallesi’nde bir grup, BDP İlçe Teşkilatı önünde toplanarak eylem yaptı. Grup çöp konteynırlarını sokak ortasına sürükleyerek ateşe verdi. PKK lehine slogan atan gruba polis gaz bombası atarak müdahale etti. Polisin müdahalesinin ardından ara sokaklara kaçan grup, çevredeki apartman ve dükkânların camlarını kırdı, bazı bankalara ait ATM cihazlarına zarar verdi. Bunun üzerine mahalle sakinleri Türk bayrakları açarak terör örgütü aleyhine slogan attı. Polis, burada toplananları dağıttı, ancak mahalleli, ara sokaklarda toplanarak tekrar BDP ilçe binası önüne geldi. BDP ilçe binası önünde güvenlik önlemi alan çevik kuvvet, grubun binayı taşlamaya başlaması üzerine gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Güvenlik güçlerine de tepki gösteren mahalle halkı, daha sonra dağıldı. Aynı mahallede 12 Temmuz Salı gecesi de yüzleri maskeli bir grup civardaki işyeri, banka üvenlik güçlerine de tepki gösterdiler Aralarında ülkücülerin de bulunduğu mahalle sakinleri daha sonra ellerinde sopalarla BDP Zeytinburnu İlçe Teşkilatı’na yürüyüşe geçti. G şubesi ve araçlara zarar vermiş, bunu gören mahalleli de gruba müdahale etmek istemişti. Mahalleli ara sokaklarda yüzleri maskeli eylemcileri kovalamaya başlamış, yaşanan kovalamacada bir çocuk, kalabalığın arasında kalmış ve bir dernek binasına sığınmıştı. Bu kez de derneğin önünde beklemeye başlayan mahalleli, çocuğun kendilerine verilmesini istemiş, slogan atıp tekbir getirmişti. Polis, yoğun güvenlik önlemleri altında çocuğu binadan çıkarıp polis merkezine götürmüştü. ürt işçileri linç edeceklerdi Erzurum’un Aziziye ilçesinde TOKİ inşaatında çalışan Kürt işçilerin kaldığı çadır ve barakalar kimliği meçhul kişiler tarafından molotofkokteyli atılarak yakılmak istendi. Olayın duyulması üzerine, şantiye etrafında toplanan yurttaşlar ve Güneydoğulu işçiler arasında çatışma yaşandı. Olaya zamanında müdahale eden güvenlik güçleri, olayların büyümesini engellerken, 1 polis memuru başından hafif şekilde yaralandı, çevrede bulunan bazı ev, işyeri ve araçlarda maddi hasar meydana geldi. Vali Yardımcısı Mehmet Gök, İl Emniyet Müdürü Turgut Yıldız, Aziziye Kaymakamı Turgay Ünsal ve Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz de olay yerine giderek işçiler ve yurttaşlarla görüştü. 120 işçi yoğun güvenlik önlemleriyle bölgeden tahliye edildi. Olaylarla ilgili gözaltı olmazken yetkililer, “soruşturma başlatılmasına da gerek görülmediğini” belirtti. K UZMANLARDAN TERÖR UYARISI Bölünme korkusu büyüyor Akademisyenler, Silvan saldırısının ardından yükselen tansiyona dikkat çekerken siyasi parti liderlerinin ve özellikle BDP’li milletvekillerinin vereceği mesajların büyük önem taşıdığını vurguladı. SEV L ARINAN Fotoğraf: AA ANKARA Akademisyenler, Silvan’da 13 askerin şehit edilmesinin ardından farklı il ve ilçelerde yaşanan şiddet içerikli protesto gösterilerinin ciddiyetine dikkat çekti. Siyasi parti liderleri ile BDP’nin konuyla ilgili vereceği mesajların önemini vurgulayan akademisyenler, insanların duygusal olarak provokasyona açık olduğunu vurguladı. Demokratik açılımın provokasyonu arttırdığına da vurgu yapan akademisyenlerin değerlendirmeleri şöyle: Sosyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Birsen Gökçe: Açılım meselesiyle ülkede etnik bölücülük, bölünme yaşanmaya başladı. Sen ben... Bu ciddi biçimde toplumun gözünde yer etti. Açılım meselesi sözleri topluma enjekte edildi ve bu fikir yerleştirildi. Bu da olayların ortaya çıkışında, toplum psikolojisini harekete geçirdi. Ve son olarak şarkıcı Aynur Doğan’ın da katıldığı caz konseri... Eğitim seviyesi yüksek insanların katıldığı bu konserde dahi tepki gösterildi. Bu düzeydeki insanlar bile böylesi olayları tolere edemiyorsa, önemli bir durumla karşı karşıyayız demektir. Bu noktada alınacak önlemler hızlıca harekete geçirilmeli. Tabii kriz döneminin iyi yönetilemediğini de görüyoruz. Bakan yaşanan protestolar için “ne olmuş” yorumunu yaptı. Çok dikkat çekiciydi. Terörle ilgili toplumsal çatışmalarda radikal çözümler üretilmeli. İstikrarsızlık, kararsızlık söz konusu. Yasal önlemler alınamıyorsa, hükümete ciddi iş düşer demektir. Önü alınmak isteniyorsa, adım atılmalı. fer Narlı: Silvan’daki 13 askerin şehit edilmesinin öncesindeki demokratik özerklik ilanı, birçok insanın kafasındaki bölünme sendromunu tetikledi. Son şehitlerle birlikte de Türkiye ayağa kalktı. Çünkü Türkiye’de bölünme korkusu var. Şehitler, Türkiye’de hassas bir ortam yarattı. İnsanlar duygusal olarak provokasyona açık hale geldi. Böyle bir ortamda sanatçı Aynur Doğan’ın Kürtçe şarkı söylemesi, bölücülükle eşdeğer gibi bir algıya neden oldu. Tabii bu tür gerilimlerde liderlerin vereceği mesajlar ve kriz yönetimi çok önemli. Doğru yönetilirse olaylar biter. Polisten Çin Başkonsolosluğu önünde sert müdahale Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Hotan kentinde çıkan olaylarda 20 kişinin hayatını kaybetmesini protesto eden Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği üyelerine polis biber gazı ile müdahale etti. Tarabya’daki Çin Başkonsolosluğu önünde toplanmak isteyen gruba polis, belli bir noktaya kadar izin verdi. Polisin izin verdiği noktada yaklaşık 100 kişilik grup adına açıklama yapan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, “Çin, Doğu Türkistan’ı işgal ettiğinden beri Doğu Türkistanlılara soykırım uygulanıyor. Çin özellikle Doğu Türkistan’ın güney tarafında yer alan ve Uygur Türklerinin en yoğun olarak yaşadıkları Kaşgar ve Hotan vilayetlerinde 2 yıldan beri halka göz açtırmamaktadır” dedi. Konuşmanın ardından, sloganlar atan grup, çevik kuvvet ekiplerinin kurduğu barikatı yıkarak, Çin Halk Cumhuriyeti stanbul Başkonsolosluğu’na yürümeye çalıştı. Çevik kuvvet ekipleri de grubu biber gazı ile dağıttı. Dernek yöneticilerinin polis amirleriyle görüşmesinin ardından arbede sona erdi. Tümtürk ve beraberindeki 4 kişi konsolosluğa, üzerinde “Doğu Türkistanlılar” yazılı siyah çelenk bıraktı. üvenli bir şekilde ilimizden gönderildiler’ Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, “Olayın, Diyarbakır ili Silvan ilçesinde 13 askerimizin şehit edilmesi olayına tepkiye dönüşmeye başlaması ve kalabalık içerisinde bazı şahısların da aşırı tepkileri nedeniyle provokasyona açık bir hale gelmesi üzerine, TOKİ inşaatını yapan ilgili firma yetkililerinin olayın daha fazla büyümesini önleme düşüncesi ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi illeri nüfusuna kayıtlı yaklaşık 120 işçi talepleri doğrultusunda güvenli bir şekilde ilimizden gönderilmiştir” denildi. ‘G BDP Tunceli l Başkanı’na gözaltı TUNCELİ (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının yıldönümünde yapılan basın açıklaması nedeniyle “terör örgütü propagandasını yapmak” suçundan Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan BDP Tunceli İl Başkanı Suat Demir, duruşmalara katılmadığı gerekçesiyle dün gözaltına alındı. BDP’liler tebligat ulaşmadığı için Demir’in mahkemeye gitmediğini belirtti. Sakık: Devreye girebiliriz MUŞ (Cumhuriyet) BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Diyarbakır’da iki asker ve bir sağlık görevlisinin kaçırılmasına ilişkin, “Eğer bize görev verilirse o iki askerin ve sağlık memurunun bir an önce ailelerine kavuşması için elimizden geleni yaparız” dedi. Sakık, “Biz kaderimizi Türkiye halkıyla bütünleştirerek birlikte yaşamak istiyoruz. Biz ortak cumhuriyetten, anayasadan, hukuktan, bahsediyoruz” dedi. Elçi: Blokta özerklik çatlağı yok BDP Grup Başkanı Demirtaş, bazı vekillerin eleştirileri olduğunu ve buna saygı duyduklarını belirterek ‘Eleştiriler olabilir ancak bu alınan kararlara uyulmayacağı anlamına gelmez’ dedi Haber Merkezi Demokrasi ve Özgürlük Bloku Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) ilan ettiği “demokratik özerklik” konusundaki eleştirilerinin “çatlak” olarak değerlendirilmesine tepki göstererek blokla beraber hareket edeceğini söyledi. Blok bugün Van’da başlayacak olan ‘yaz kampı’nda “demokratik özerklik” ve Meclis boykotu konularını masaya yatıracak. Şerafettin Elçi, kendisiyle ilgili “BDP’de özerklik çatlağı” ve “Şerafettin Elçi BDP’den kopuyor mu?” şeklinde çıkan haber ve değerlendirmelerde görüşlerinin saptırıldığını söyledi. “Ben değerlendirme yaptım. Özünde özerklik savunulacak bir modeldir. Yadırganacak bir şey yok” diyen Elçi, sadece zamanlama konusunda eleştirilerinin olduğunu söyledi. Elçi, “Blokun dayanışmasına, birlikteliğine ve korunmasına önem veririm. Olup bitenler blokla ilgili bir şey değildir” dedi. BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş ise medyada yer alan haberleri eleştirerek “BDP, demokratik bir partidir. Parti içerisinde bulunan bütün arkadaşlarımız, düşüncelerini özgürce dile getirebilir. Sayın Elçi de görüş ve eleştirilerini dile getirmiş. Eğer bugün AKP’de olsaydı sanırım ‘Farklı düşünüyor’ diye çoktan ihraç edilirdi. Yıllardır BDP’nin içini kaşıyarak sorun çıkarmak isteyenler, buradan ekmek çıkaramaz” dedi. Demirtaş, özellikle “demokratik özerklik”le ilgili bazı blok milletvekillerinin eleştirilerinin bulunduğunu belirterek “Sayın Şerafettin Elçi ismi üzerinde duruluyor. Sayın Elçi, bir partinin genel başkanıdır. Kendi partisi Kürt sorununun çözümünde federasyonu öngörüyor. Saygımız vardır. Demokratik özerkliği eleştirebilir, zamansız bulabilir. Ancak bu blok olarak alacağımız kararlaraa uymayacağı anlamına gelmez” dedi. Blokun İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de farklı bazı basın yayın organlarında çıkan ve kendisinin demokratik özerkliği benimsemediğini ileri süren haberleri yalanladı. Bu arada Elçi, blokun 5 günlük kampınaa sağlık sorunları nedeniyle katılmayacağını açıkladı. Bartolomeos’tan Diyanet’e ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fener Rum Patriği Bartolomeos, İstanbul Metropoliti, Heybeliada Ruhban Okulu’ndaki manastır başrahibi Apostos ve Fransa Metropoliti Emanuel Adamakis ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i ziyaret etti. Görmez, Türkiye’de yaşayan bütün dini cemaatleri ortak tarihin, ortak kültürün, ortak mirasın bir yadigârı, zenginliği olarak gördüklerini, özgürlükleri ve hakları konusunda hassas olduklarını belirtti. Tüzel’den yalanlama ‘AKP’de olsa ihraç edilirdi’ ‘Şengün’ün yerine atama yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon davasına bakan mahkemenin başkanı Köksal Şengün’ün Bolu’ya atanması üzerine HSYK’nin mahkemenin en kıdemli üyesi Hasan Hüseyin Özese’yi başkan olarak atadığına yönelik haberler üzerine HSYK 1. Dairesi Başkanı İbrahim Okur açıklama yaptı. Açıklamada, Şengün’den boşalan 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na atama yapılmadığı kaydedildi. Çocuklar çözümü şiddette arıyor MAHMUT ORAL Valiyi de seçecekler DİYARBAKIR / İSTANBUL (Cumhuriyet) DTK’nin 14 Temmuz’da ilan ettiği “demokratik özerklik” projesinin ardından “Amed Kent Konseyi” de Diyarbakır’da “Amed Demokratik Özerk Bölgesi”nin ilan edildiğini açıkladı. Sözcü Medeni Alpkaya, özerk bölgede valiyi de seçeceklerini belirtti. İstanbul Demokratik İl Konseyi de kararıa destek verdiğini açıkladı. sendromu tetiklendi’ Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nilü C MY B C MY B ‘Bölünme DİYARBAKIR Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Diyarbakır Tabip Odası ve barosunun da aralarında bulunduğu 11 sivil toplum kuruluşunun taş atan 30 çocuk ve aileleriyle görüşerek hazırladığı raporda çocukların taşı, “kendini ifade etme aracı” olarak kullandığı belirtilerek şiddet ortamında büyüyen çocukların, sorunlarını çözmek için şiddeti kullandığına dikkat çekildi. 11 sivil toplum örgütünün, Güneydoğu’daki toplumsal olaylarda polise taş attıkları gerekçesiyle yargılanan ve kamuoyunda “taş atan çocuklar” olarak bilinen çocuklarla ilgili hazırladığı raporu açıklayan TTB Merkez Konsey Üyesi Necdet İpekyüz, taş atan çocuklar sorununun devlet tarafından bir tehdit olarak algılandığını söyledi. Diyarbakır’da, 2006 yılındaki olayların bir milat olduğunu kaydeden İpekyüz, yasa değişikliğinin yapıldığı 25 Temmuz 2010’a kadar 1218 yaşları arasında 4 bin çocuğun, gözaltına alındığını ya da 2 ay ile 4 yıla varan sürelerde cezaevinde tutuklu kaldıklarını söyledi. İpekyüz, “Çocukların başrolünde olduğu sokak eylemleri, bütün politik kimliğin yanı sıra aynı zamanda çocukların, kendi mekânlarını ve kendilerini ifade alanlarını açmak için de bir yol olarak yorumlanmalıdır” dedi. İpekyüz, şunları söyledi: “Süreçte, asıl görev, çocukların yaşadığı yerlerde çalışmalar yürüten kitle örgütlerine, yerel yönetimlere, siyasi partilere düşmektedir. Söz konusu örgütler çocuk üzerine ciddi bir politika belirlemeli. Çocuğa ifade alanları açacak çalışmalar yürütülmeli. Medya, nasıl ki çocuğu ölüm, şiddet, cezaevi, taciz zamanlarında gündeme alıyorsa, çocuklara yönelik çalışmaların yürütülmesinde de gündeme almalıdır. Yine kurumlar da, daha fazla olumsuzluk yaşanmadan koruyucu önlemler geliştirerek çalışmalar yürütmelidir.” Örsan Öymen anılıyor İstanbul Haber Servisi Türk basınının unutulmaz ve usta kalemlerinden gazeteciyazar Örsan Öymen, ölümünün 24. yılında bugün saat 11.00’de Zincirlikuyu’daki mezarı başında anılacak. 1987’de hayatını kaybeden Öymen, 1955’te gazeteciliğe başladı. Öymen, birçok gazetecinin yetişmesine de öncülük etti.