25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER Milyonların döndüğü stanbul Büyük Otogarı’nda yurttaşların dolandırıldığı, oluşturulan büyük rant gruplarının arkasında bazı siyasilerin bulunduğu iddia edildi 9 KARADEN Z SYANDADIR PLATFORMU Dr. Öz’ün hapı ABD’yi karıştırdı Haber Merkezi ABD’de yaşayan dünyaca ünlü Türk kalp cerrahı Mehmet Öz’ün televizyon programında zayıflamak isteyenlere “Afrika Mangosu Hapı”nı tavsiye etmesi hapın satışlarını patlattı. Furyadan yararlanmak isteyen dolandırıcılar ise Çin’den gelen, sahte Afrika mangosu haplarını yüzlerce dolardan internette satmaya başladı. Sonunda ABD hükümeti, “1 milyar dolarlık bir dolandırıcılık var. 4 haftada 12 kilo verdiren bir hap imkânsızdır” açıklaması yaptı. Direksiyon siyasilerde HÜLYA KESK N OTOGARIN RUHSATI YOK HES yürüyüşü Lokumcu’nun mezarından başlatıldı ARTVİN (Cumhuriyet Bürosu) Hidroelektrik santrallara (HES) karşı “2. Karadeniz Yaşam Yolculuğu”, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesi polis müdahalesiyle hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun mezarından başlatıldı. Aralarında İtalya, Fransa ve Japonya’dan da katılımcıların bulunduğu “Karadeniz İsyandadır Platformu (KİP)” üyesi 60 kişi dün Lokumcu’nun Dereiçi köyündeki evini ziyaret etti. Lokumcu’nun annesi Saadet ve kardeşi Mete Lokumcu tarafından karşılanan KİP üyeleri, Saadet Lokumcu’nun elini öptü, aileyle bir süre sohbet etti. KİP üyeleri daha sonra Lokumcu için yaptırdıkları “Metin Ol Karadeniz” pankartıyla Lokumcu’nun mezarına yürüdü. KİP üyesi Eren Dağıstanlı mezarda yaptığı konuşmada, “Hocam, öğrencilerin olarak sana sözümüz var; yaşamı savunmak için yollara çıktık. Senin yürüdüğün yolda biz de yürüyeceğiz” dedi. Anne Saadet Lokumcu, kendisini ziyaret eden gençlere teşekkür ederek “Oğluma ‘annen ağlıyor’ deyin. O benim oğlumdu ama o benim hem evladım, hem annem hem de babamdı. ‘Annen ağlıyor’ deyin ona” dedi. Grup daha sonra Hopa halkının tepkileriyle HES yapımından vazgeçilen Güneşli köyünde yurttaşlarla bir araya geldi. KİP üyeleri bir ay boyunca Karadeniz’in HES tehdidi altındaki vadilerini ziyaret edecek. Küçükömer anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İktisatçı ve düşünür Prof. Dr. İdris Küçükömer 24. ölüm yıldönümünde anıldı. Küçükömer’in ölüm yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Küçükömer’in alışılmış kalıpları cesaretle sorgulayarak, Türkiye siyasetinin bazı dogmalarını derinden sarstığını ifade etti. Günay, Küçükömer’in düşünce dünyasında Tanzimanat’tan bu yana süregelen alışılmış kalıpları bir iktisat tarihçisi olarak cesaretle sorguladığına ve bu tutumuyla Türkiye siyasetinin bazı dogmalarını derinden sarstığına işaret etti. İstanbul Büyük Otogarı’nın 16 yıldır kaçak işletildiği, binlerce işyerinin de “hayali bir şekilde” pazarlama şirketleri aracılığıyla yurttaşlara satılarak dolandırıcılık yapıldığı iddia edildi. İstanbul Büyük Otogarı Esnaflar Derneği Başkanı Şahap Önal, otogarda ikinci bir “Susurluk” skandalının yaşandığını savunarak, otogarda oluşturulan büyük rant gruplarının arkasında bazı siyasi parti yetkililerinin bulunduğunu iddia etti. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’ın 1987’de temelini attığı, 1994’te ise yine dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Recep Tayyip Erdoğan’ın imar ruhsatı olmamasına karşın açılışını yaptığı “Esenler Otogarı” yla ilgili binlerce esnaf mağdur ve kullanılmayan yüzlerce işyeri de atıl durumda. Milyonlarca liralık para dolaşımı olan otogarın, “komple kaçak” durumda olduğunu vurgulayan Dernek Başkanı Şahap Önal, 290 bin metrekare kullanım alanı bulunan oto O togarla ilgili bugüne dek çok sayıda dava açtıklarını ancak sonuç alamadıklarını kaydeden Şahap Önal, özetle şunları kaydetti: “Otogarda çözümü engelleyenlerin üzerine gidilmeli, bunlar araştırılmalı ve soruşturulmalı. Seçim döneminde sorunlarımızı yerinde görerek söz veren siyasilerimizden de bu konuda destek bekliyoruz. mar planında otogar ‘gecekondu’ olarak görünüyor. Çünkü ruhsatı yok, imarı yok, inşaat projesi onaylı değil. Geçici temel atma ruhsatı verilmiş. Sorumluların kimler olduğu herkesçe biliniyor. Esnaf perişan, mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz. Firma sahipleri perişan, stanbul halkı perişan. Bu paralar kimin cebine gidiyor? Bu rantın içinde kimler yer alıyor. Tüm bunların ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. Otogarı satın almak isteyenler var. Esnafın mağduriyetini giderdikten sonra alabilirler.” garın kaçak olmasının İstanbul’a yakışmadığını söyledi. Önal, inşaat projesi dahi onaylanmamış otogarın yıllardır atıl durumda bulunan alt katındaki yüzlerce dükkânın da kimsesizlerin, madde bağımlılarının ve hırsızların meskeni haline geldiğini kaydetti. Önal, yapılan suç duyurularına karşın, bu konuda gerekli ön lemlerin alınmadığını ifade ederek devam etti: “Pazarlama şirketleri, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak ayıplı mal satışı yaptı. Otogar 16 yıldır kaçak olarak işletiliyor. İskânı olmadığı halde günde yaklaşık 200 ile 400 bin lira arasında değişen oranda bir gelir elde edilmektedir. Bu gelir otobüs firma ları içerisinde kurulan bir şirket tarafından paylaşılıyor. Nitelikli bir dolandırıcılıkla karşı karşıyayız. Tüm başvurularımız sonuçsuz kaldı. İBB’nin müfettişlerinin raporlarıyla da otogarın resmi ve onaylı hiçbir belgesinin olmadığı, belgelenmiştir.” ÇED’E YÖNETMEL K DAYANMIYOR Yatırımcıya doğa peşkeş çekiliyor Gelişigüzel hafriyat dökümü nedeniyle verimli tarım arazileri ve su havzaları risk altında OZAN YAYMAN Demirbaş için kampanya Yurt Haberleri Servisi KCK davasından tutukluyken sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, kan pıhtılaşması riskine bağlı olarak her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıya yaşıyor. Yurtdışında tedavi imkânı olan Demirbaş, yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle tedavi olamıyor. Ankara Düşünceye Özgürlük Platformu da Demirbaş’a uygulanan yurtdışına çıkış yasağına bir an önce son verilerek tedavisinin yapılması için imza kampanyası başlattı. Kampanyaya çok sayıda aydın ve gazeteci de destek veriyor. Çevre katlediliyor İstanbul’da birbiri ardına başlayan büyük ölçekli konut projeleri mevcut hafriyat döküm alanları sorununu başka bir boyuta taşıdı. Çevre ve Orman Bakanlığı, hafriyat bertaraf yetkisini 2010 yılında yasa değişikliği ile büyükşehir belediyelerine devredince milyarlarca dolarlık rantın döndüğü denetimsiz bir piyasa ortaya çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen alanlara yine belediyenin iştiraki olan İSTAÇ aracılığıyla döküm işlemi yapılıyor. İhale açılmaksızın hafriyat döküm işini üstlenen İSTAÇ, belediyenin diğer 25 iştiraki gibi meclis denetiminin dışında. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Hakkı Sağlam, bakanlığın yetki devri ve İBB’nin rekabet ortamı oluşmadan ihalesiz şekilde kendi kuruluşuna yaptırdığı hafriyat döküm işi ile ilgili önümüzdeki günlerde yargıya başvuracak. Kentin gün geçtikçe büyüyen hafriyat sorununa dikkat çeken Sağlam, İBB’nin 12 yapay göletin bulunduğu Arnavutköy, Yeniköy ve Durusu’daki bazı parselleri döküm alanı olarak belirlediğini, Arnavutköy’deki yapay göletin de bu nedenle kuruduğunu anımsattı. Çıkan hafriyatın geri dönüşümünün sağlanması gerektiğini ancak Türkiye’de bu yöntemin uygulanmadığını belirten Sağlam, bu durumun da büyük bir rant yarattığını vurguladı. Riva’da kaçak hafriyat ÖZLEM GÜVEML Sarıkamış şehitleri yürüyüşü KARS (AA) Erzurum’da 97 yıl önce gerçekleştirilen Sarıkamış Harekâtı sırasında şehit olanları anmak için 5 günlük yürüyüş gerçekleştiren Sarıkamış Dayanışma Grubu üyeleri, Sarıkamış’taki şehitlikleri ziyaret etti. Sarıkamış Harekâtı’na katılan 29. Tümen’in güzergâhını takip ederek Bardız köyüne ulaşan ekip, buradaki programın ardından otobüslerle Sarıkamış’a geçti. AKUT ve Sarıkamış Dayanışma Grubu üyeleri, Yukarı Sarıkamış, Hamamlı köyü şehitlikleriyle Allahuekber Şehitlik Anıtı’nı ziyaret etti. Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, “Yürüyüşle şehitlerimizin, bu dağları nasıl aştığını hissetmek istedik” dedi. döküm işini hiç denetlenmeyen iştiraklerinden birine vermesinin birçok soru işareti yarattığını dile getiren Sağlam, “24 saat döküm yapılıyor. Maliye eskiden yollarda ve döküm alanlarında denetim yapardı, artık kalktı. Ortada belge yok, kaynağı istedikleri gibi kullanıyorlar. İşler, siyasi erk bu işinde içine girmediği sürece devlet kuralları içinde gayet sağlıklı yürüyordu. Burada ciddi bir rant var, siyasi kurumlar müdahale etmek istiyor. Devlet memurları baskı altına alınıyor, ceza kesen mühendisin, müdürlerin yeri değiştiriliyordu” diye konuştu. Sağlam, “Hafriyatta asfalt kırıkları, kimyasal malzemeler bulunuyor. Kimyasallar tarım toprağına, yeraltı sularına zarar veriyor. Bu atıkların hem kontrol altında dökülmesi, hem ayıklanması gerek. Geri dönüşümünün sağlanması en ideal olanı” diye konuştu. Sağlam, kaçak döküm yapan firmalara bir yaptırım uygulanmadığına da dikkat çekti. Toprak ve su risk altında 100 milyar dolar İstanbul’da otoparktan sonra en büyük sıcak paranı kaynağının hafriyat döküm yerleri olduğunu belirten Sağlam, “Hafriyat peşin para ödenerek dökülüyor, vadesi, kredisi, taksidi yok. Denetim dışı olduğu için kesin bilemiyoruz ama 100 milyar dolar civarında bir ranttan bahsediliyor” dedi. Yetki devrinden sonra İBB’nin Sağlam, kentin çeperlerindeki Beykoz, Silivri, Çatalca, Sancaktepe, Tuzla’da bulunan tarım arazilerinin, su koruma havzalarının hafriyat dökümü için kullanıldığını belirterek, bunun da bir ihtiyaç olduğunu ancak standartlara uygun yapılması gerektiğini söyledi. Verimli tarım arazilerine gelişigüzel her türlü hafriyatın dökülmesinin yarattığı risklere dikkat çeken verişli hale getirmek için yapılan dolgu çalışması bölgenin ekolojik dengesini tehdit ediyor. Yaklaşık bir yıldır süren çalışma ile arazi adeta hafriyat dökümü alanına dönüşmüş. Riva, endemik bitki türleri, göçmen kuşların yumurtlama bölgesi. Ayrıca hafriyatla Tarım Müdürlüğü’nce 60 cm’lik kot artışının çok üzerine çıkıldığı açıkça görülüyor. Çevredeki köylüler de sel baskını riskini arttıracağını düşündükleri hafriyat dökümünden şikâyetçiler. Her gün araziye hafriyat taşıyan kamyonların 120 TL karşılığında döküm işlemi yaptığı, parselde otopark gibi kamyonlara fiş kesildiği söyleniyor. mutlak Riva Deresi’ninkottarımakoruma alanına farkını gidermek ve araziyi el İZMİR 1983’te yürürlüğe giren Çevre Yasası’ndan ancak 10 yıl sonra yaşamsal karşılığını bulan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği, o günden bu yana birçok kez değişikliğe uğratıldı. Doğaya karşı olan yatırımların gerekliliğini savunan siyasi irade, bu anlamda yatırımcıların önünü açmak için ÇED Yönetmeliği’ne bir kez daha müdahale etti. 30 Haziran’da yapılan son değişiklikle, doğal varlıkların üzerindeki koruyucu örtünün bir parça daha kaldırılacağı savunuluyor. Değişiklik yapılmazdan önceki uygulamada yöre halkının karşı çıkması halinde ÇED süreci işletiliyor ve ÇED olumlu kararı verilebiliyordu. Yeni düzenlemeyle, komisyonun sonuçlandırdığı ÇED raporuna halktan gelen itirazlar, bakanlığın gerekli görmesi durumunda dikkate alınacak. Bu durumda halkın karar alma sürecine katılımı, bakanlığın takdir yetkisine bırakılmış durumda. Önceki yönetmelikte, ÇED olumlu kararı ya da “ÇED gerekli değildir” belgesi alan yatırımcı, işletme ve işletme sonrası dönemlerine ilişkin izleme raporlarını bakanlığa ve valiliğe iletmekle yükümlüydü. Bunun yerine projede yapılacak yönetmeliğe bağlı değişikliklerin valiliğe bildirilmesi koşulu getirildi. Bu durum, işletmecilerin yatırımlarını tamamlamalarının ardından, denetimden yoksun olacakları yönünde değerlendiriliyor. 2B’LER SATIŞA ÇIKIYOR Arazilerin başvuru bedeli belirlendi Haber Merkezi Orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışı hükümet programına girerken Maliye Bakanlığı konuya ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. 36 ilde yapılacak satışlar için başvuru bedeli 500 lira. En fazla arazi Antalya’da. Yıl sonuna kadar 2B arazileri ile ilgili teknik çalışmanın bitirilmesi planlanıyor. Maliye’den edinilen bilgilere göre, peşinat miktarının 500 lira olmasında geri adım atılmadı. Rakam arazinin değerine göre değişecek. Hangi bedel üzerinden satış yapılacağı konusunun ise 2011 sonuna kadar tamamlanacağı ifade edildi. Düzenlemeye son şeklini vermek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı tekrar bir araya gelecek. Maliye kaynakları, satış sürecinin yıl başından itibaren başlayabileceğini kaydetti. 2B’lerin satışından ilk aşamada 1015 milyar lira gelir bekleniyor. Teknik ve saha çalışmasının hazır olduğunu aktaran üst düzey bir ekonomi yetkilisi ise “Elimizdeki çalışmada peşin rakamında herhangi bir değişiklik yapmadık. Peşinat 500 lira ile başlayıp 2 bin liraya kadar çıkıyor. ” diye konuştu. (Fotoğraf: MAHMUT SERDAR KAYA) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle