18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Ankara Cer Modern’deki ‘Fluxus’ sergisi temmuz ayı sonuna kadar izlenebilecek ‘Her insan bir sanatçıdır’ Özgürlük tanımının yeniden sorgulandığı 1960’lı yıllarda doğup gelişen Fluxus hareketi sanat kavramını da yeniden tanımlıyordu. Özgürlük kavramı içinde, her insan bir sanatçı olarak kabul görüyor, üretilen işler yaşam ve sanatın sorunlarında yoğunlaşıyordu. 7. ULUSLARARASI KLAS K MÜZ K FEST VAL BAŞLADI Richard Bona B VAL ’NDE CAZ FEST UGÜN KIYMET G RAY Afrika’dan Arjantin’e müzik yolculuğu Kültür Servisi 18. İstanbul Caz Festivali’nin bugünkü konukları arasında, kendi kuşağının en iyi bas virtüözlerinden biri olarak kabul edilen besteci Richard Bona ve son yılların en ilgi çeken müzisyenlerinden Raul Midón’un oluşturduğu “The Duwala Malambo Project” yer alıyor. Dünya müziği, caz, folk, soul ve blues’u bir araya getiren ikiliye davul ve perküsyonda Lionel Cordew, tuşlu çalgılarda ise Etienne Stadwijk eşlik ediyor. Dinleyicilere Afrika’dan Arjantin’e uzanan bir müzik yelpazesi sunacak olan konser saat 21.00’de Arkeoloji Müzesi’nde. Bu akşamın bir diğer konuğu ise Türkiye caz sahnesinin önemli bestecilerinden biri olan piyanist Selen Gülün’ün basçı Patrick Zambonin ve davulcu Jörg Mikula ile kurduğu Selen Gülün Trio. Avrupa Caz Kulübü kapsamında gerçekleşecek konser saat 22.30’da Salon İKSV’de. Prof. Dr. Pars Tuğlacı’ya üç ödül Kültür Servisi ABD’nin San Francisco şehrinde 28 Haziran 4 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Kültür, Sanatlar ve Bilim Kongresi’ne Türkiye’yi temsilen katılan dil ve tarih uzmanı Prof. Dr. Pars Tuğlacı üç ödüle layık görüldü. “Legion of Honour – Üstün Şeref Ödülü”, “21. Yüzyılın En Üstün Düşünceler” ödülü ve Dilbilim, Tarih, Kültür ve İnsan Hakları Alanlarında “Ömür Boyu Başarı” ödülleri, konferansın bitiminde Tuğlacı’ya takdim edildi. Alan Shadrake serbest bırakıldı Kültür Servisi Singapur’daki adalet sistemini konu edinen kitabında “hakaret suçu” işlediği gerekçesiyle, kitabının tanıtımı için bulunduğu Singapur’da tutuklanarak, altı hafta hapis cezası ve 20 bin dolar para cezasına çarptırılan 76 yaşındaki İngiliz gazeteci Alan Shadrake serbest bırakıldı. 1 Haziran’da cezaevine giren Shadrake’in iyi halden cezasını erken tamamladığı belirtildi. Yazarımızın yazısını yıllık iznini kullandığından dolayı yayımlayamıyoruz. nkara Cer Modern’de açılan, Fluxus sanatçılarına ait dokümantasyon sergi büyük bir ilgi görüyor. Bu sergi, 1960’ların özgür sanat arayışlarına duyulan uluslararası bir ilginin Ankara’ya yansıyan bölümü; Fluxus hareketinin yaygınlaşıp tanınması için büyük çabalar harcayan René Block’un düzenlediği Fluxus sergileri zincirlerinin devamı. Geçen yüzyılın ortalarında bir devrim olarak sanat alanına başat olan Fluxus sergileri, sanatın sınırlarını zorlayan, yaratıcı düşünselliği ön plana alan özellikle de müziksahnegösterim ve ürün arasında, kesintisiz bileşkeler kuran uygulamalarıyla, 21. yüzyılda da hâlâ gündemde kalmayı sürdürüyor. Fluxus, 1960’ların özel ortamında doğan ve gelişen bir hareket. 1960’lı yıllar özgürlük tanımının yeniden sorgulandığı, çok özel yıllardı. İnsanların özgürlük kavramı çevresinde birleştikleri, özgürlüğün felsefi ve sanat boyutunu irdeledikleri; doğrudan doğruya yaşama giren, halka ulaşan, politik boyutları olması gereken, en önemlisi de var olan koşullar yerine yeni bir bakış açısıyla özgür değerlerin önemsendiği değişimlerin gerekliliğini savunan sanat propagandalarının da bu doğrultuda değişimler geçirdiği yıllardı. Demokratik örgütler, özgür üniversiteler, hatta Yeşil Partiler kurulurken, sanatçılar modernizmin çoktan sona erdiğini kabul etmekte ve başlaması gereken yeni sanat hareketini aramaktaydılar. Tam bu aşamada sanatçılar, sanat kavramının tümüyle özgür göstergelerle içselleşen yeni bir döneme girmesinin gerektiğini savlamaktaydılar. Aranılan değişim için, “genişletilmiş sanat kavramı” benimsenir. Toplumdaki tüm bireyleri ilgilendiren, doğrudan insanla ilişkili olan kavramlar sanatın gündemine başat olarak katılır. Önemlisi, özgürlük kavramı içinde, her insan bir sanatçı olarak kabul görür. Üretilen işler de yaşamın ve insanın sorunları üzerinde yoğunlaşır. Özellikle de barış, kadın ve ekolojik kayıpların engellenmesi düşün yumağının temeline yerleşir. Bu bağlamda eski değerler ye A ‘Notaların Rotası’ Turgutreis’te SELDA GÜNEYSU rine, özgürlük kavramına dayalı yepyeni bir anlayış ortaya çıkar ve sanata dönüşmeye başlar. Sonuçta, sanat da politik oluşumlardan ve özellikle de gerilimlerden yeni bir düşünce platformu yakalamaya çalışır. Tartışmalara açılan ve yeniden yapılanan özgürlük anlayışı içinde yaratıcılık kavramı da yeniden yorumlanır. Yaratıcılık, özgür yaratım gücü olarak tanımlanmaya başlar. Her insanda var olduğu kabul edilen özgür yaratım gücü yeteneğe, yetenek de genişletilmiş sanat kavramına kaynak olarak işaretlenir. “Her insan sanatçıdır” nitelendirmesi bu düşünün ürünüdür. Estetik değerler de yerini yeni arayışlara bırakır. Endüstri toplumunun politikaya ve ekonomiye endeksli yaşantısında bir başkaldırı, bir uyarma eylemidir sanat. Alışılagelmiş değerlerin ötesinde gelişir ve tüm sanat dallarının arasında çizili olan sınır yok edilerek bütüncül ve gösterimin öncelik taşıdığı çarpıcı ürünler sanatın yeni ve çarpıcı örnekleri olarak benimsenir. Bu sanatsal gösterimler Fluxus hareketinde anlam kazanır. John Cage’in “4 Dakika 33 Saniye” adlı gösteriminde, piyanonun başında oturan, ama ellerini tuşlara değdirmeden, salt mekân içinde oluşan seslerin dinlendiği çalışması kadar George Berecht’in Ay Işığı Sonatı çaldırmak yerine, piyano üstüne çiçek dolu bir vazo yerleştirmesi; Takehhisa Kosigi’nin büyük bir makasla kestiği kâğıttan çıkan sesleri müzik olarak dinletmesi; Terry Riley’nin izleyicilerin üzerine kâğıtlar atması ve izleyenlerin de bu kâğıtları buruşturarak atmalarından oluşan seslerin müziğini yakalamaya çalışmaları; Addi Köpcke’nin bozuk bir plağı bozuk bir pikapta çalması, harekete katılanların ancak müzik çalındığı zaman yürümeleri ve kesilince hareketlerini kesmeleri; Beuys’un Berlin Karl Marx Platz’daki “Süpürme” eylemi, Fluxus hareketinin gözde ve unutulmaz etkinlikleri olarak anımsanan ve bu hareketin düşün yapısını kanıtlayan etkinliklerdir. Fluxus, Ankara’da Cer Modern’de, temmuz ayının sonuna kadar sanatseverlere özgür yaratının düşünsel katmanlarının sınırsız yaratıcılıkla beslenen ürünlerinin dokümantasyonunu tanıtıyor. BORDUM 7. DMarin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali, dünyaca ünlü çellistlerden Mischa Maisky solistliğinde, dünyanın en iyi orkestralarından biri olarak kabul edilen Moskova Tchaikovsky Senfoni Orkestrası’nın verdiği konserle başladı. Konserin açılışında okunan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın mesajı Bodrumlular tarafından yuhlandı. Açılışta İlhan Usmanbaş’a verilen onur ödülünü, gazetemiz yazarı Evin İlyasoğlu aldı. Doğuş Grubu’nun öncülüğünde önceki gün gerçekleştirilen açılış konserini yaklaşık 5 bin kişi izledi. Şef Vladimir Fedoseyev yönetiminde sahneye çıkan dünyaca ünlü çellist Micha Maisky, Moskova Tchaikovsky Senfoni Orkestrası ile birlikte Cemal Reşit Rey’in “Türkiyem” adlı eserini seslendirdi. Türk izleyicisinin klasik müziğe ilgisinin yoğun olduğunu gördüğünü ve bunun kendileri için mutluluk verdiğini belirten ünlü şef Fedoseyev, ilk kez bir Türk bestecisinin, Cemal Reşit Rey’in eserlerini seslendirmekten de onur duyduklarını kaydetti. Gecenin açılışına katılan ünlü sunucu Halit Kıvanç da, gazetemize yaptığı açıklamada, önceleri festival için “Bir tatil beldesinde, insanlar tatil yaparken, klasik müzik dinler mi deniyordu. Oysa insanlar bir yandan denize girip, bir yandan da festivalde klasik müzik dinle menin keyfini yaşıyor Bodrum’da. Sanıyorum Türkiye Cumhuriyeti’nin kurcusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de hayalini kurduğu ülke böyle olmalı” görüşünü dile getirdi. smanbaş’a onur ödülü Festivalin açılışında ayrıca besteci İlhan Usmanbaş’a onur ödülü verilldi. Ödülü gazetemiz yazarı Evin İlyasoğlu aldı. Festivalin ilk günbatımı konserini de farklı yorumlarıyla beğeni U kazanan Rahşan Alpay ve ünü yurtdışına taşan besteci, şef ve piyanist Tuluğ Tırpan gerçekleştirdi. Tırpan konserde, Beethoven’ın “Sonat La Majör Opus 69”u seslendirdi. İngilizlerin dünyaca ünlü orkestrası Academy of St. Martin in the Fields Orkestrası da ilk kez Bodrumlularla buluştu. Konserin açılışında ayrıca festival komitesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanı Günay’ın iletisi okundu. Ancak iletiye Bodrumlular “yuh”layarak, tepki gösterdi. 7. DMarin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali, 13 Temmuz’da, Leyla Gencer anısına düzenlenecek konserle son bulacak. Bu konserin solisti ise dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say. Facundo Cabral silahlı saldırı sonucu öldü Kültür Servisi Arjantin’in ünlü şarkıcısı Facundo Cabral, Guatemala’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. İtfaiye yetkilileri saldırı sırasında ünlü şarkıcının yalnız olmadığını, birlikte seyahat ettiği işadamı bir arkadaşının da olayda yaralandığını açıkladı. Polise göre asıl hedef işadamı olabilir. Guatemala Devlet Başkanı Alvaro Colom, saldırının adi bir suç ya da planlı bir cinayet olup olmadığının araştırıldığını ve üç günlük yas ilan edildiğini açıkladı. 1970’lerde protest müzik yaparak üne kavuşan Cabral turne için Guatemala’da bulunuyordu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle