17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZ RAN 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER BALYOZ SORUŞTURMASI 9 (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Gazeteci Yıldız adliyeye zırhlı araçla getirildi Yeni üyeler blok oy kullandı. 197 oyla ilk turda Nazım Kaynak Yargıtay Başkanı oldu Hava Harp Okulu komutanı adliyede İstanbul Haber Servisi Balyoz Planı soruşturması kapsamında Eskişehir’de ele geçirilen belgelerle ilgili ifade veren 9 muvazzaf askerden aralarında Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş’ın da bulunduğu 7’si tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. 9 subay dün sabah saatlerinde Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne Çırağan Caddesi’ndeki savcı ve hâkimlerin kullandığı kapıdan merkez komutanlığına bağlı araçla giriş yaptı. Soruşturmayı yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar, Tümgeneral Taş’ın da aralarında bulunduğu 7 muvazzaf askeri, tutuklanmaları istemiyle İstanbul Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. 2 muvazzaf asker ise savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. Askerlerin savcılık sorguları yaklaşık 12 saat sürdü. Bu arada, tutuklanması istenen bir albay rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Yürütülen soruşturma kapsamında daha önce Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı tutuklanmıştı. Atama gibi seçim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hasan Gerçeker’in yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Yargıtay Başkanlığı’na günler öncesinden beklendiği gibi 6. Hukuk Dairesi Başkanı Nazım Kaynak seçildi. Yargıtay’da uzun yıllardır ilk kez ilk turda başkan seçilirken, bunun Yargıtay’ın 160 yeni üyesinin blok oy kullanmasından kaynaklandığı görüşü öne çıktı. Yaşı nedeniyle 11 ay başkanlık yapacak olan Kaynak’a Başbakan Tayyip Erdoğan’dan da telefonla jet kutlama geldi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, “Birinci turda, benim güzel kardeşim, sınıf arkadaşım Nazım Kaynak Yargıtay Başkanı oldu. Çok mutlu oldum” dedi. Yargıtay Başkanlığı için dün Yargıtay Genel Kurulu’nda seçim yapıldı. Yapılan seçimde 5. Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Ceylani Tuğrul, Nazım Kaynak, 18. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Selim, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan emekli olan Abdurrahman Yalçınkaya ile 8. Hukuk Dairesi Üyesi Selamet İlday başkanlık için Nazım Kaynak kimdir? Nazım Kaynak, 5 Mayıs 1947’te Afşin’de doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1970 yılında mezun olan Kaynak, Elbistan hâkim adayı olarak mesleğe başladı. Tutak, Göynük, Yerköy Hâkimliği ve Yargıtay Tetkik Hâkimliği görevlerinde bulunan Kaynak, 1996 yılında Yargıtay üyeliğine, 2009 yılında Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na seçildi. Kaynak, evli ve iki çocuk babası. lara bir beyaz sayfa açılmıştır, hep beraber yargı hizmetini götüreceğiz” demekle yetindi. ‘Arkadaşların sevgisi’ Yargıtay’da uzun yıllardır ilk kez birinci turda bir başkanın seçildiğinin anımsatılması üzerine Kaynak, bunun arkadaşlarının sevgisinden kaynaklandığını söyledi. “Başkan seçilmeyi bekliyor muydunuz?” sorusuna da Kaynak, “30 sene görev yaptığım bu yerde arkadaşlarımın bana teveccühü, bana sevgisinden dolayı bunu bekliyordum” dedi. Yargının iş yüküyle ilgili sorular üzerine Kaynak, “Yargının yükü ağır, ama biz bu yükün altından kalkacağız. Siyasi irade de yargıda bir değişiklik yaptı, anayasada bir değişiklik yapıldı. Yeni bir Yüksek Hâkimler Kurulu teşekkül etti. Bunlar yeni üyeler seçtiler, seçilen bu üyelerle biz bu iş yükünün altından da kalkmaya çalışacağız, bir, iki sene içerisinde Yargıtay’daki bütün dosyaları eritmeye çalışacağız” değerlendirmesini yaptı. Yıldız’ın Savcı Öz’e açtığı dava Zırhlı araç tepkisi İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasından tutuklu tek kadın gazeteci Müyesser Yıldız, savcı Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hakkında “görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla açtığı davaya; “6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kapsamında yapılan düzenleme nedeniyle “devlet aleyhine” devam edeceğini açıkladı. Silivri Cezaevi’nden Sirkeci Adliyesi’ne getirilen gazeteci Yıldız, adliye binasına girişi sırasında alkışlarla karşılandı. Yıldız’ın zırhlı cezaevi aracı ile adliyeye getirilmesine tepki gösteren Ruhat Mengi, “Hüseyin Üzmez’ler dışarda geziyor. Cinayet işleyenleri getirdikleri araçlarla gazetecileri getiriyorlar” dedi. Sirkeci Adliyesi 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya Yıldız’ın eşi Naci Yıldız, oğlu İlim Yıldız, ağabeyi Faruk Uğur, Gazetecileri Özgürlük Platformu (GÖP) sözcüsü Ferai Tınç, gazeteci Banu Avar, Can Ataklı, Mengi katıldı. Mahkeme Yıldız’ın ek süre talebi üzerine duruşmayı erteledi. Duruşmanın ardından basın açıklaması yapan GÖP Sözcüsü Tınç, “Gazeteciler, hangi suçla cezaevinde olduklarını bilmiyorlar, fakat kendilerine ‘terörist’ muamelesi yapılıyor. Zırhlı araçlar içinde getiriliyorlar adliyeye” dedi. Sincan ile Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazetecileri ziyaret etme talebini Adalet Bakanlığı’nın söz konusu gazetecilerin “terörist olduğu iddiasıyla” kabul etmediğini belirtti. Öte yandan yakınları isteği üzerine Yıldız’a “simit” getirdi. yarıştı. Seçimde, Kaynak 197, Tuğrul 75, Yalçınkaya 40, İlday 35, Selim ise 18 oy aldı. Seçimde 5 boş, 5 de geçersiz oy sayıldı. Kaynak, Yargıtay Başkanlığı’nda yaş haddinden emekli olacağı 5 Mayıs 2012 tarihe kadar görev yapacak. ‘Beyaz sayfa açıldı’ Yargıtay Başkanlığı’na seçilmesinin ardından açıklama yapan Kaynak, en objektif adalet dağıtımı için görev yaptıklarını belirterek “Adalet dağıtımını yaparken in san haklarına saygılı, demokratik ilkelere bağlı, Atatürk ilkelerine ve inkılaplarına bağlı olarak bu işi yürütüyoruz” diye konuştu. Bir gazetecinin “Yargıtay Başkanlığı için aday olup sonradan ‘Başkan zaten belli’ diyerek vazgeçen Yargıtay 11. Dairesi eski Başkanı Ersan Ülker’in basına yansıyan bu eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Kaynak, “Seçim bittikten sonra bizde yeni bir sayfa, beyaz bir sayfa açılır. Bütün arkadaş GAZETEC NED M ŞENER HRANT D NK’ N ÖLDÜRÜLMES NDE HMAL DAVASI ‘Suçu üzerimize atmak moda’ stanbul Haber Servisi Hrant Dink cinayetinde stanbul Emniyeti’nin ihmalini ortaya koyan kitapların yazarı, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu gazeteci Nedim Şener, dün “gizliliği ihlal” suçundan yargılandığı iki ayrı davada yargıç karşısına çıktı. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Şener, ilk önce “Rüşvet paraları cepten taşıyor” başlıklı haberine ilişkin savunma yaptı. Rüşvet operasyonunda adı geçen yargıç F.A’nın adının haberde kodlandığına dikkat çeken Şener, “Yalnızca F.A’nın şikâyetçi olmasını takdirlerinize bırakıyorum” dedi. Davanın diğer sanığı Milliyet’in Sorumlu Yazıişleri Müdürü Hasan Çakkalkurt da “Eser sahibi belli” dedi. Şener de gülerek “Bu aralar suçları bizim üzerimize atmak moda ya Sayın Başkan. Doğrudur, haber benim” deyince, salondakileri de güldürdü. Şener’in “Siyah çanta odada yoktu” başlıklı haberi nedeniyle açılan davaya ilişkin de Çakkalkurt yine sorumluluğu Şener’e bıraktı. Yargıç, duruşmaları erteledi. Gazeteciler Haluk Şahin, Atilla Özsever, Elif Ilgaz, Turgay Olcaytu ile Şener’in eşi Vecide Şener de duruşmaları izledi. Albaya 6 ay hapis DAVA SONUÇLANMASIN D REN Ş VAR AHMET ŞEF K 1. ERGENEKON DAVASI Bağbars tanık olarak dinlendi HAT CE TUNCER Birinci Ergenekon davasında, hakkında “uyuşturucu satmak ve çete liderliği” suçlamaları bulunan Engin Bağbars tanık olarak dinlendi. Tanık Engin Bağbars, tutuklu sanık Muzaffer Tekin’in kendisine “derin devlet” olarak tanıtıldığını, bürosunda gördüğü bir kişiyi “Yeşil”e benzettiğini anlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmek ve darbe planları olan bazı asker ve polislerle ilişkileri olduğunu öne süren tanık Bağbars, “Darbe olsaydı çok kanlı bir darbe olacaktı” dedi. Davanın tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin’in organize suç örgütü liderliğinden yargılanan Kürşat Yılmaz’ı Bayrampaşa Cezaevi’nde MİT’çi sıfatıyla ziyaret edip Halis Toprak’ı öldürmesini istediğini öne sürdü. Bağbars’ın Tekirdağ ve İstanbul Özel Yetkili Başsavcılığı’nda verdiği ifadeler, daha önce Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin dava dosyasına konulmuştu. Silivri’de devam eden davada Başkan Köksal Şengün, Bağbars’ın çeşitli tarihlerde savcılar tarafından alınan ifadelerini okudu. Başkan Şengün, “Danıştay cinayetinin ilk sana teklif edildiğini mi söylüyorsun” sorusu üzerine Bağbars şöyle konuştu: “Bana teklif etmediler, ama Üsküdar Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Mutlu bana ‘darbe olacağını, Başbakan’ın öldürüleceğini, çok değişik suikastların olacağını’ söyledi. Beni bu olaylarda kullanacaklardı. Danıştay olabilirdi diye düşündüm.” Savcı Pekgüzel’in “Devlette resmi göreviniz oldu mu?” sorusuna Bağbars, “Bana numara verdiler. İstanbul İl Jandarma Alay Komutanlığı’na haber elemanıydım. İsmimi silmişler, başka yazmışlar” diye yanıt verdi. Bağbars’ın 56 ay önce Bingöl Cezaevi’nden tahliye edildiği öğrenildi. TRABZON Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmali bulunduğu iddiasıyla yargılanan dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve stihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız 6’şar ay, 4 asker ise 4’er ay hapis cezasına çarptırıldı, 2 asker beraat etti. Dink cinayetiyle ilgili ilk mahkumiyet kararı da çıkmış oldu. Dink’in öldürüleceğini bildikleri halde gerekli önlemi almamak ve görevi ihmalle suçlanan Albay Öz ve Yüzbaşı Yıldız, astsubaylar Gazi Günay, Hüseyin Yılmaz ve Okan Şimşek ile uzman çavuşlar Veysel Şahin, Hacı Ömer Ünalır ve Önder Araz’ın yargılanmasına Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Dink ailesi avu katlarından Engin Cinmen, “Öz’ün eylemi, açıkça ihmalli davranışla öldürmeye iştiraktir. Burada görevi ihmalin ötesinde bir suç vardır” dedi. Mahkeme Başkanı Bayram Temiz, TCK’nin 257/2. maddesi gereğince suçun işleniş şekli ve özellikleri, işlenen suçta sanıkların ihmalle gerçekleşen rolleri ve ihmal sonucu meydana gelen olayın ağırlığı, bu yönde kamuoyunda yarattığı infiali göz önünde bulundurarak sanıklardan Albay Öz ile Yüzbaşı Yıldız’a 6 ay, astsubaylar Yılmaz, Ünalır ve Şimşek ile uzman çavuş Şahin’e 4 ay hapis cezası verdi ve cezaları ertelenmedi. Astsubay Günay ve uzman çavuş Araz ise beraat etti. Avukat Cinmen, mahkeme çıkışı yaptığı açıklamada, “Hrant Dink davasının neticeye ulaşmaması için yargısal, idari ve siyasi katmanlarda direniş var. Bu direnişin hukuk yararına kırılması lazım. Aksi takdirde Türkiye bu ayıpla yaşayamaz. Sadece Türkiye değil dünyada bu dava hassasiyetle takip edilmektedir. Hukuk devletinin gereği Dink davasının kamusal vicdanı tatmin edecek şekilde karara bağlanmasıdır. Yargı makamları da bu çerçevenin dışında değildir” dedi. Cinmen, “Mahkeme kararı sizi tatmin etti mi” sorusu üzerine, “Mahkeme elinden geleni yaptı. Başka bir şey yapamazdı. Ancak diğer yargı mercileri mahkemenin birleştirme kararlarını özellikle reddetmek suretiyle bizi Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki bu hükümle baş başa bıraktı. Mahkemenin yapabileceği buydu” diye konuştu. MUZIR KURULU’NUN KARARINI KINADI TGC: Mizaha biraz tahammül İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), oluşumuna ve yetkilerine karşı çıktığı Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun “Size” ve “Harakiri” dergilerinin poşette satılma kararını kınadı. Kararı ifade özgürlüğüne ve anayasaya aykırı bulan TGC, demokrasinin tahammül etme sanatı olduğunu anımsatarak karikatüre ve mizaha “biraz tahammül” istedi. Açıklamada, TGC’nin oluştuğu günden bu yana kurula aday bildirmediğine dikkat çekilerek “İfade özgürlüğünün önündeki önemli engellerden birini oluşturan Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu’nu 1986 yılında değiştirilmeye çalışılırken TGC hem kurulun oluşturulmasına hem de yetkilerine karşı çıkmış bilimsel raporlarla da bugün ulaşılan sonucu gündeme getirmişti” denildi. Kurulun son kararının demokrasi ve çağdaş değerler açısından endişe verici olduğuna vurgu yapılarak Türkiye’de demokrasinin gereklerine uyulmak isteniyorsa halkın doğru ve yansız haber alma hakkına, basın özgürlüğüne sahip çıkılması gerektiği belirtildi. TSK’ye yönelik operasyonların zafiyet yaratmayacağını savunan Bahçeli, 12 Eylül darbesini yapanların seçime az bir süre kala ifadeye çağırılmasını eleştirdi: SÜREKL GÖREV YOLLUĞU ÖDENECEK 9 aydır niye sorgulanmadılar AYŞE SAYIN ANKARA MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın tutuklanmasına uzanan operasyonla TSK komuta kademesinin “felç olacağı”na dönük yorumlara katılmadığını belirterek “TSK’de bu olmaz. Bütün komuta heyeti silinse dahi onbaşı yönetir” dedi. Bahçeli, Konya mitinginden sonra Ankara’ya dönüşünde bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Kaset skandalı sonrasında partiden istifaya ve adaylıktan çekilmeye direnen İstanbul 3. bölge 3. sıra adayı İhsan Barutçu’nun partiden ihracını değerlendiren Bahçeli, “İster istifa etsin ister etmesin şu andan itibaren MHP ile bir ilişkisi kalmamıştır” diye konuştu. YSK’nin MHP listesinden Barutçu’yu düşürmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “YSK’nin durumu inceleyip bir içtihat oluşturması lazım. MHP’den ihraç edilen bir kişi kendi listesinde nasıl duracak, mantıken doğru mu? Velev ki bizim listeden seçildi, geldi, Meclis’te bizim grupta mı oturacak? Bağımsız aday olsun, ne kadar oy alacaksa alsın kendisi gelsin.” ‘Yargı süreci hızlandırılmalı’ Bahçeli, Orgeneral Bilgin Balanlı’nın tutuklanmasının ardından, tutuklu generallerin sayısının dışarıdaki generallerin sayısını geçmesi ve ilk kez Efes ve Denizkurdu tatbikatla rının ertelenmesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de mahkemenin sonlanmasının beklenmesi gerektiğini ifade etti. Ancak yargıyı etkin ve verimli çalıştırmak gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Bunu Türk toplumunun gündeminden düşürmek, kurumları itibarsızlaştırmamak ve etkisizleştirmemek için yapılacak tek şey yargı sonucunu bir an evvel elde etmektir” görüşünü dile getirdi. Hâkim ve savcıların takviye edilmesi ve mümkün olan en kısa sürede sonuca varılması gerektiğine işaret eden Bahçeli, “Ama bazı malum gazeteler var, savcının her iddianamesinin, her teşebbüsünün bir fotokopisi orada. Veya oradaki bir haberin belge fotokopisi savcının önünde” dedi. Yargının yavaş işlemesi nedeniyle komuta kademesinde bir tıkanma olasılığı varsa, kim senin oturup bekleyemeyeceğini kaydeden Bahçeli, soruna Genelkurmay Başkanı ile Başbakan’ın bir araya gelip çözüm bulması gerektiğini kaydetti. Sözleşmelileri sevindiren haber MUSTAFA ÇAKIR ‘12 Eylül dediğiniz 3 paşa mıdır?’ Yargı bağımsızlığı konusunda özellikle 12 Eylül referandumuyla yapılan anayasa değişikliğiyle yargıya “örtülü müdahale” edildiği kanaatinin egemen olduğunu kaydeden Bahçeli, özellikle yargıya yapılan atamaların bu kanaati güçlendirdiğini ifade ederek şöyle dedi: “12 Eylül referandumuyla, Haziran 12 Eylül’ü mukayese edin, 9 ay var. Şu an 8. aydayız. Hani 12 Eylülcüler sorgulanacaktı? Bugüne kadar niye ihmal edildi. 12 Eylül dediğiniz 3 paşa mıdır sadece? Seçime 11 gün kala bu yapılanlara nasıl anlam yükleyeceksiniz?” ANKARA Danıştay, sözleşmeli öğretmenlere “sürekli görev yolluğu” ödenmesini engelleyen düzenlemeleri hukuka aykırı buldu. “Kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanan külfetin yine kamuca karşılanması” gerektiğine dikkat çeken Danıştay, sözleşmeli personele de sürekli görev yolluğu ödenmesine hükmetti. Kars’ta sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan Fatih Çelik, Bursa’nın İnegöl ilçesine aynı görevle atandı. Çelik’in sürekli görev yolluğu ödenmesi istemiyle yaptığı başvuru ise reddedildi. Bunun üzerine Çelik’in üyesi olduğu Eğitim BirSen’in açtığı davayı görüşen Danıştay 2. Dairesi, sözleşmeli personele sürekli görev yolluğu ödenmesine engel olan düzenlemelerin yürütmesini durdurdu. Danıştay Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’da yer alan “Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemez” ibaresi ile buna paralel MEB’nin genelgesinde yer alan “Sözleşmeli öğretmenlere sürekli görev yolluğu ödenmeyecektir” ibarelerinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle