17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 3 HAZ RAN 2011 CUMA 6 HABERLER Yasadışı dinleme ve izlemeler siyasiler ve bürokratları etkisiz hale getirmenin aracı haline geldi Gizli kulaklar ülkesi LHAN TAŞCI ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, seçimlerde BDP’nin MHP’yi destekleyeceği yönünde ses kaydı olduğu yönündeki açıklamasının hemen ardından bağımsız milletvekili adayı Gülten Kışanak’ın ses kaydı internete düşen son kayıt oldu. İşte gizli kulaklar ülkesine dönen Türkiye’nin kaset ve ses kaydı öyküsü: CHP’li vekile kulak misafir CHP Mersin Milletvekili İsa Gök’in Danıştay’ın bir üyesi ile yaptığı telefon görüşme kaydı yılbaşında ortaya çıkmıştı. Gök, konuşmaların, Mersin’de yapılmak istenen balık çiftliklerinin önlenmesi amacıyla baro başkanlığı döneminde açtıkları davayla ilgili olduğunu açıklamıştı. Yargıtay üyeleri dinlendi Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan ile ilgili çok sayıda yasadışı telefon ve ortam dinleme kaydı internet aracılığıyla yayınlandı. Bir avukat ile yapılan konuşmada, anayasa ve ceza hukuku hocalarının televizyonda yaptıkları konuşmalarla ilgili değerlendirmeler yer almıştı. Cihaner mahkemesinin kulak misafiri Eski Erzincan Başsavcısı’nın yargılamasının yapıldığı dönemde de davaya bakan Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker’in ses kaydı ortaya çıkmıştı. Eski Sincan Hâkimi Osman Kaçmaz, TİB’deki yasadışı dinleme iddiası üzerine baskın yapan Ankara Hâkimi Hayri Keskin de yasadışı dinlenip internetten yayılmıştı. üyesi Ali Suat Ertosun’un arkadaşlarıyla birlikte sokakta ve lokantada buluşmaları gizlice fotoğraflanmış, makam odasının da dinlendiği anlaşılmıştı. Şubat 2010’daki MGK toplantısının başladığı saatlerde ses kaydı gündeme geldi. Bülent Arınç’ı takip iddiasından, kozmik odada yapılan aramaya kadar değişik konularda değerlendirmeleri yer aldı. Dağlıca baskını 21 Ekim 2007 tarihinde 13 askerin şehit olduğu, 8 askerin kaçırıldığı baskınla ilgili ses kaydı da yayınlandı. Asker eşine dinleme Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan, daha sonra tahliye edilen eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur ile GATA Beyin Cerrahisi Servis Şefi olduğu belirtilen kişi ile yaptığı konuşmaların ses kaydı video paylaşım sitelerine düşmüştü. Ana muhalefete gizli kamera Deniz Baykal’ın bir kadın milletvekiliyle çekilen gizli görüntüleri ABD üzerinden Türkiye’de yayına sokuldu. Bu gelişmeler Baykal’ı CHP Genel Başkanlığı koltuğundan etti. Dava açılan kayıt CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’ye ait gizli görüntüleri yayınlandı. MHP kasetleri MHP genel başkan yardımcıları ve milletvekili adaylarından bazılarına ait 10 görüntü kaseti piyasaya sürüldü. Kasetleri siyaset tam da seçim öncesi MHP’de istifalara neden oldu. Eski Genelkurmay Başkanı HSYK’ye yakın takip HSYK Erdoğan’a ses kaydı tepkisi sert oldu: Aile adalet arıyor Kışanak: Sen mi ısmarladın? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Diyarbakır mitinginde “bugün, yarın yayımlanabilir” diyerek yasadışı dinleme kaydı olduğunu açıklamasının ardından BDP kökenli Siirt bağımsız adayı Gültan Kışanak ile BDP Elazığ İl Başkanı arasında geçtiği ileri sürülen yasadışı dinleme kaydının internete düşmesine siyasilerden sert tepki geldi. Kışanak, bu açıklamanın Erdoğan’ın yasadışı dinlemelerin, kasetlerin bizzat kendi talimatıyla hazırlandığının da “itirafı” olduğunu belirterek, “Başbakan nereden biliyordun, sen mi ısmarladın, yoksa çeteler bunu yaparken sana mı danıştı? Başbakan’ın bundan sonra yeni sıfatı, telekulak çetesidir” dedi. Kışanak, Erdoğan’ın açıkladığı ses kaydındaki konuşmanın kendisine ait olmadığını bildirdi. Kışanak bu konuda yargıdan sonuç çıkacağı umudunu taşımadıklarını ifade etti. Acı içinde bir insanın ses kaydını dinlettiler H LAL KÖSE Kepenk kapatma eylemleri siyasete damgasını vurdu. Şerafettin Elçi: Erdoğan umut kırıcı Demokrasi kültürleri yok ERDEM GÜL DİYARBAKIR BDP’nin Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Şerafettin Elçi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da iyice sertleştirdiği BDP’ye yönelik söylemini, “MHP’yi baraj altına itmek için strateji yaptı. Ancak bunu yaparken kendisi MHP’lileşti. Bu gelecek için çok tehlikeli ve umut kırıcı” diye değerlendirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi dönüştürmek istediğini, bunun Türkiye için önemli ve tarihi bir fırsat olduğunu belirten Elçi, “CHP tabanı değişime ayak uydurabilecek daha uygar ve modern bir taban. AKP’nin ise demokrasi kültürü yok” dedi. Elçi, Erdoğan’ı, “Güçlü liderlerin kapıldıkları en tehlikeli şey zafer sarhoşluğudur, kendilerinde ilahi güç görmeleridir” diye uyardı. Elçi özetle şunları söyledi: Erdoğan umut kırıcı: Başbakan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ demesi gelecek açısından umut kırıcı. CHP tabanı uygar: Değişim yapan bir CHP’nin toplumda kabul görme şansı çok yüksektir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun tutum ve davranışlarından umutluyum. AKP’nin ise demokrasi kültürü yok, demokrasi kültüründen gelmiyor. Akil adamlar önerisi tartışılabilir: Kılıçda ‘Polis devletine dogru evriliyor’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay, , Başbakan Erdoğan’ın kaset ve ses kayıtlarını gündeme getirmesine ilişkin olarak, Türkiye’nin demokratik devletten “parti” ve “polis” devletine doğru evrildiğini söyledi. Altay, “Başbakan istediğini izliyor, istediğini dinliyor. En ağır diktatörlüklerde bile bu kadar olmaz” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’ “Başbakan’ın kimyasını bozdum” sözlerine de atıfta bulunan Altay, “Genel Başkanımız büyük bir hata yaptı ve Başbakan’ın kimyasını bozdu. Ama bu sırada ağzı da bozuldu. Bu hale geleceğini bilmiyorduk” dedi. Gözaltına alındıktan 22 gün sonra yaşamına son veren genç mimar Onur Yaser Can’ın ailesi, sorumluların yargı önüne çıkarılması için Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’ndan BM Keyfi Gözaltına Alınanlar İçin Çalışma Grubu’na kadar çalmadık kapı bırakmadı. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na da başvuran aile, Onur’u gözaltına alan polisler hakkında işkence suçundan verilen takipsizlik kararına da itiraz edecek. Sunulan dilekçede, İstanbul’da 2 Haziran 2010’da esrar satın aldığı gerekçesiyle narkotik şube polislerince yakalanan Onur’un, emniyette işkence, kötü muamele ve cinsel istismara maruz kaldığı, psikolojik bunalıma girdiği, travma yaşadığı anlatıldı. Onur’un üçüncü kez şubeye çağrıldığı 23 Haziran 2010 günü 3. kattaki evinin odasının penceresinden atladığı belirtildi. ‘Avukata gerek yok’ Polislerin Onur’a basit bir ifade alma işleminden sonra serbest kalacağını, avukat talebine gerek olmadığını söylediklerine dikkat çekilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Onur, bir süre tek başına bir odada bekletiliyor. Bu sırada polislere acı içinde yalvaran genç bir insanın sesi dinletiliyor. Başka odaya alınarak çırılçıplak soyuluyor, yere çömeltilip öksürtülüyor, tokatlanıyor ve çıplakken uzun süre duvara dönük olarak bekletiliyor, alay ediliyor.” Onur’un ölmeden önce yaşadıklarını anlattığı notun yarım kaldığı, emniyette imzaladığı hiçbir belgenin verilmediği ifade edilerek, serbest kaldığında korktuğu için yeni bir cep telefonu numarası aldığı anlatıldı. Dilekçede, “4 Haziran Cuma veya 5 Haziran Cumartesi imzaladığı belgeler, gözaltına alındığı 2 Haziran Çarşamba günü hazırlanmış ve imzalanmış gibi gösteriliyor. İfadesi alınan bir şahıs neden tekrar ifadeye çağrılır? Bundan ilgili cumhuriyet savcısının bilgisi var mıydı? Sadece kullanıcı olabileceğini bilmelerine rağmen Onur, ölümüne kadar narkotik şube görevlilerince tehdit edildi mi?” diye soruldu. ‘MHP’ye destek mümkün degil’ ELAZIĞ (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdon ğan’nın Diyarbakır mitinginde ortaya attığı “BDP, MHP’yi destekliyor” iddiasına ve ardından yayımlanan ses kaydına BDP Elazığ İl Başkanı’ndan tepki geldi. BDP Elazığ İl Başkanı Mehmet Kılıçtepe, “Yani yeryüzü ile gökyüzü birbirine ne kadar uzaksa, biz de MHP’den, hatta diğer sistem partilerinden, şu anki anlayışlarıyla o kadar uzağız. Bu görüşmeyi yapan arkadaş kendi bireysel kaygısını dile getiriyor. Bireysel görüşüdür, partimizi bağlamıyor. Zaten partimiz boykot ile ilgili kararını 6 Mayıs tarihinde kamuoyuna deklare etmişti” dedi. roğlu’nun ‘akil adamlar’ önerisinde kastını bilmiyorum. Parlamento dışında gerçekten akil adamlar diyebileceğimiz insanlardan oluşan bir heyet midir? Tartışılabilir. Bildiriden ‘milli hak’ talebi çıktı KIVANÇ EL Zazaca Vate dergisinin editörlerinden Kurij’in masal ve halk türkülerini içeren derlemeleri bulunuyor. ’Gerilla’ cezası H LAL KÖSE ANKARA Hakkâri Üniversitesi tarafından 2530 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Kürdoloji Kongresi’nin sonuç bildirisi önceki gün yayımlandı. Mardin Üniversitesi’nin yanı sıra Kuzey Irak’taki Duhok Üniversitesi ile ABD, İsviçre ve Fransa’daki çeşitli üniversitelerden katılımcıların olduğu konferansta “Kürdoloji”, “edebiyat”, “tarih”, “toplum”, “realite”, “kadın”, “yaşam” gibi konu başlıklarında tartışmalar yapıldı. Katılımcılar tarafından imzalanan bildiride, konferansta Kürt dili, edebiyatı, kültürü ve toplumunun tanınmasıyla tanıtılması açısından Kürdoloji tartışmalarının önemine dikkat çekilerek “Devlet yöneticilerine çağrımızı tekrarlıyoruz ve diyoruz ki bu konferanslar çok önemlidir ancak konferanslar tek başlarına çözüm değildir. Kürtler de dünyadaki tüm diğer milletler gibi milli ve demokratik haklarına sahip olmalı ve bu anlamdaki adımlar da söylemde kalmamalı, resmi bir şekilde kabul edilmelidir” denildi. ‘Önce yok saymamak gerekiyor’ ÖZGÜR ULUSOY Kürdoloji Kongresi’nde Peter Lerch’in Kürdoloji çalışmaları üzerine bir bildiri sunan Seyidxan Kurij, beş gün boyunca güvenlik güçlerinin bulunmadığı bir ortamda sansürsüz bir tartışma yürütüldüğünü kaydetti. Kurij, Rektör Prof. Dr. brahim Belenli’nin konferansın açılışında, “eğer Türkiye’de Kürdoloji bir bilim dalı olarak çalışılacaksa bunun laboratuvarının, Kürt halkın yaşayış kültürünün en düzgün şekilde korunduğu Hakkâri olacağını” belirttiğini ifade etti. Telefonla sorularımızı yanıtlayan Kurij, Belenli’nin şu sözlerini de aktardı: “Bu bölgede Kürtlerin kültürel değerlerinin kaybolmaması, ülkemizin bir zenginliği olarak kayda geçmesi için çalışılması gerekiyor. Tabii ki bir halkın incelenmesi için, ilk önce yok sayılmaması gerekir. Bu sürecin daha sağlıklı yürümesi için tüm vatandaşlarımızın şiddete başvurmadan her türlü fikri ortaya koymaları gereklidir.” Sosyolog İsmail Beşikçi’nin, yazısında Q harfini kullandığı için değil, PKK üyelerinden gerilla diye söz etmesi nedeniyle 1 yıl 3 ay hapse mahkum edildiği açıklandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Beşikçi’ye verilen hapis cezasının gerekçesinden Q harfinin kullanılmış olmasını çıkardı. Beşikçi’nin “Çağımızda Hukuk ve Toplum” adlı dergide, 2010’da yayımlanan “Ulusların Kendi Geleceğini Tayin Hakkı ve Kürtler” başlıklı yazı nedeniyle mahkum edildiği davanın gerekçesi açıklandı. Mahkeme Başkan Şeref Akçay’ın muhalefet ettiği kararın gerekçesinde, Beşikçi’nin, ülkenin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne denk gelen yerde yaşayan Kürtlerin özgürlük mücadelelerinin meşru bir hak olduğundan söz ettiği belirtildi. Yazıda, yıkıcı, yok edici, şiddeti araç gibi kullanmak isteyen örgütün, terör örgütü olarak görülmediği, PKK mensuplarının gerilla diye adlandırıldığı kaydedildi. Örgüt mensuplarının, dünyanın herhangi bir coğrafyasındaki bağımsızlık savaşçıları gibi söylenmesinin, yazarın sosyolojik birtakım tespit ve irdelemeleri olarak değerlendirilemeyeceği ifade edildi. “Beraat verilmesi, PKK mensuplarına gerilla demenin suç sayılmayacağının mahkeme kararı ile tescili anlamına gelecek” denilen kararda Beşikçi’nin yazısında “PKK gerillaları” ifadesini kullanmasının, örgütün amaç ve hedeflerinin toplum içinde benimsenmesini, yayılmasını teşvik edeceği savunuldu. Tutuklama talebine ret Pınar Selek ifade verdi İstanbul Haber Servisi Mısır Çarşısı’nda 7 kişinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin Yargıtay’ın bozma kararının ardından geçtiğimiz aylarda yeniden görülmeye başlanan davanın sanığı olan ve mahkemenin 3’üncü kez beraat kararı verdiği Pınar Selek’in 24 Mayıs’ta Almanya’dan gelerek davanın görüldüğü İstanbul 12’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne ifade verdiği ortaya çıktı. Tekrar Almanya’ya döneceği için 22 Haziran’da görülecek olan duruşmaya katılamayacak olan Selek için açılan celsede görüşü sorulan özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç’ın Selek’in tutuklanması yönündeki talebi ise mahkeme tarafından beraat kararında direnildiği gerekçesiyle reddedildi. Selek’in avukatlığını üstlenen babası Alp Selek ise savcının tutuklama talebini eleştirdi. 20 yıl önce ölen bebeğe seçmen kartı KOCAELİ (Cumhuriyet) Kocaeli’nin Darıca ilçesinde Beşbin ve Ahmet Bartu çiftinin 20 yıl önce, henüz 6 aylıkken ölen bebeğin adına seçmen kartı geldi. Baba Ahmet Bartu seçmen kartını alıp nüfus müdürlüğüne giderek durumu anlattı. Kızının 20 yıl önce henüz 6 aylıkken öldüğünü ve işlemleri yaptırdığını söyleyen baba, bunu bir türlü ispat edemeyince kendisinden 2 şahit istendiğini söyledi. Zana: Eyalet sistemini ve özerkliği kabul et DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP’nin Diyarbakır’da desteklediği bağımsız milletvekili adayı Leyla Zana, AKP’nin amblemi ampulü kırarak, “İktidara karşı olan tüm aydın ve gazetecileri cezaevlerine atıyorlar. Başbakan bir gün bu halk seni öyle bir zindana atacak ki feleğin şaşacak. Bu halkın karşısına çıkmak istiyorsan özerkliliği ilan edecek ve eyalet sistemini kabul edeceksin” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle