17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZ RAN 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 Dosyalar üst mahkemede Savcılık; Balbay, Haberal ve Alan’ın üst mahkemeye yaptıkları itirazın da reddini istedi İstanbul Haber Servisi CHP Zonguldak milletvekili Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Prof. Dr. Mehmet Haberal ile Balyoz davası tutuklu sanığı MHP İstanbul milletvekili Engin Alan’ın karar düzeltme istemi, İstanbul 13. Mahkemesi’nce reddedildi. Yazarımız Mustafa Balbay, Haberal ve Alan’ın tutukluluğa itirazlarını, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi karara bağlayacak. Üst mahkeme savcısı da tahliye isteminin reddi yolunda görüş bildirdi. Haberal’ın avukatları, itirazı inceleyecek heyetten, Haberal’a tazminat ödemeye mahkum edilen yargıçların çekilmelerini talep ettiler. Haberal’ın avukatı Yasemin Antakayalıoğlu’nun İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, Başkan Rüstem Eryılmaz ve üyeler Resul Çakır, Yakup Hakan Günay’ın, Haberal lehine manevi tazminat ödemeye mahkum edildikleri anımsatıldı. Yargıçların, başlatılan icra takipleri nedeniyle Haberal ile aralarında “alacakborç” ihtilafı olduğuna dikkat çekilerek, “Her türlü yasal haklarımız saklı kalmak koşuluyla, tarafsızlıklarından duyulan ciddi şüpheye istinaden, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca, öncelikle davadan çekilmelerini talep ediyoruz. Bu mümkün olmadığı takdirde, aynı kanunun 26. maddesi uyarınca her üç hâkimi de reddediyoruz. Ret talebimizin karara bağlanması için, dosyanın İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini istiyoruz” denildi. Avukatların, tazminata mahkum olan hakimlerin itirazı inceleyecek heyetten Tünelin Öteki Ucunu Görmek... 24’ncü dönem TBMM dün ant içme töreni ile işbaşı yaptı. AKP ve MHP’li milletvekillerinin ant içmek için kürsüye geldiklerini; CHP’lilerin genel kurulda bulunmalarına karşın, İzmir Milletvekili Balbay ile Zonguldak Milletvekili Haberal’ın cezaevinden salıverilmesi sağlanamadığı için, ant içme görevlerini bu iki milletvekilinin serbest bırakılma koşuluna ertelediklerini herkes tören boyunca televizyonların canlı yayınlarından izlediği için, ben projektörümü, ilk toplantılarını 19 milletvekilinin katılımı ile Diyarbakır’da gerçekleştiren BDP milletvekillerinin, bundan sonra da grup toplantıları için her hafta bu Güneydoğu kentinde bir araya gelecekleri yolunda yaptıkları açıklamaya çevireceğim. İlk grup toplantıları için BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözmek, demokratik bir anayasa yapmak, demokratik cumhuriyeti ve demokratik özerkliği inşa etmek için halkımızdan onay aldık” sözleri ile 24’ncü dönem parlamento çalışmalarında kendilerinin izleyeceği yol haritası ile ilgili kamuoyuna, o arada iktidar ve öteki muhalefet partilerine de bilgi vermiş oluyor. “Demokratik Cumhuriyet kavramı” büyük çoğunluğun katılmakta çekince göstermeyeceği bir tanımlamadır. Ancak BDP’lilerin sürekli altını çizdiği demokratik özerklik sözü, dün milletvekillerinin içtikleri ant ile çelişen bir hedefi işaret ediyor. Şiddet ve silahtan arınmış olmak koşulu ile her düşüncenin ifade edilmesinden yana olan bir yurttaş olarak, BDP’lilerin “Niçin demokratik özerklik istiyorsunuz?” diye yakalarına yapışmak elbette aklımızdan geçmez. Ancak, milletin bütünlüğü kavramı ile çelişen bir hedefi, parlamenterliğinin ana amacı olarak gören ve gösteren BDP’li milletvekillerinin, bu doğrultuda somut yasa tekliflerinin iktidarın başını ağrıtacağını söyleyebiliriz. O yasa teklifi, elbette öncelikle bir siyasi affı içerecek; öylelikle başta Öcalan olmak üzere PKK’lilerin özgürlükleri, her yurttaş gibi seçme ve seçilme haklarına sahip olmalarını öngörecektir. Bu istekler bir ateş topu olarak 60’ıncı hükümetin kucağına gelecektir. Bu nedenle, iktidar partisi liderinin hâlâ haklarındaki iddialar, hüküm giymiş olmak şöyle dursun; yargılamalarında aşama alınmamış Balbay ve Haberal üstünde “kuvvetler ayrılığı ilkesine bir can simidi olarak sarılma yöntemini” ne yazık ki inandırıcı bulmak kolay olmayacaktır. Keşke ülkemiz yürütmenin yargı ile eşdeğer güçte olduğu bir ülke olmuş olsaydı. O zaman zaten Silivri zulümhanesinin içi böylesine tıka basa doldurulur muydu? Dünkü yazıda, İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’ye düşen bir görevi hatırlatmıştım. Sevgili meslektaşımızın, verdiği söz doğrultusunda bir yasa teklifi hazırladığını öğrenmekten mutlu olduğumu söylemeliyim. YEN HEYETTE STENMEYEN YARGIÇLAR aberal’ın avukatları, mahkemece oluşturulacak yeni heyette tazminata mahkum olan diğer mahkemelerin yargıçlarının da olmamasını istediler. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi Nurettin Ak, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kemal Can ve Balyoz davasına bakan İsanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Ali Efendi Peksak’ın da tazminata mahkum edilmeleri nedeniyle tarafsızlıklarından şüphe duyduklarını belirttiler. “Mahkemeniz heyetinde olabilecek muhtemel değişikliklerine binaen, heyette olmaları durumunda, Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, Nurettin Ak, Kemal Can ve Ali Efendi Peksak’ın da çekilmelerini talep ediyoruz. Aksi halde yargıçların reddini arz ediyoruz” dediler. çekinmeleri yönündeki talebi kabul edilmedi. Haberal’ın reddi hakim talebi, değerlendirilmek üzere İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Buradan çıkan sonuca göre, tutukluluğa itirazı değerlendirecek heyette hangi yargıçların yer alacağı netlik kazanacak. H Mustafa Balbay Prof. Dr. Haberal PA N K A R T L I D E S T E K CHP Karşıyaka İlçe Başkanlığı, İzmir milletvekili seçilmesine karşın Silivri’de tutukluluğu sürdürülen gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’a destek olmak için Karşıyaka Çarşısı’na dev pankart astı. CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay, hem demokrasi, hem de hukuk devleti gereği seçmen iradesine saygı gösterilmesini istediklerini vurguladı. Yurttaşlara seslenilen pankartta, Balbay’ın seçim döneminde İzmirlilere gönderdiği mektuptan alıntılar yer alıyor ve “Haydi Karşıyaka, milletvekiline sahip çık” deniliyor. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN) Engin Alan GÜLEN’ N ODATV’YE AÇTIĞI DAVA ‘Muhalif haberler men ediliyor’ İstanbul Haber Servisi Fethullah Gülen’in kendisi ile ilgili “hakaret” içerdiği iddia edilen haber yorumlarının Odatv’nin internet sitesinden mahkeme kararı olmasına karşın kaldırılmaması nedeniyle Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile ilgili açtığı davaya devam edildi. Mahkeme eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Beyoğlu 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Ergenekon soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık Pehlivan, sanık avukatı Topbaş, Gazetecilere Özgürlük Paltformu Başkanı Ercan İpekçi, Türkiye Gazeticeler Cemiyeti üyeleri ile Pehlivan’ın yakınları katıldı. Sanık Pehlivan duruşma salonuna girdiği sırada Ergenekon kapsamında tutuklanma gerekçeleri ile ilgili iddianamenin hazırlanmasını beklediklerini anlatarak, “Sonunda kazananın basın özgürlüğü olacağına inanıyorum. Merak etmeyin biz çok iyiyiz” diye konuştu. Hâkim Metin Özdemir’in yıllık iznini kullanması nedeniyle duruşmaya Beyoğlu 6. Sulh Ceza Hâkimi Nazan Esma Somak katıldı. Hâkim değişikliği nedeniyle mahkeme eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. KESK’ten tutuklular için eylem İstanbul Haber Servisi Beyoğlu’da KESK üyesi bir grup, bazı tutuklu konfederasyon yöneticilerinin serbest bırakılması istemiyle eylem yaptı. Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup üyeleri adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Aydoğan, “Hükümetin, her alanda olduğu gibi yargıda ve güvenlik teşkilatında da yandaş bir kurumsallaşma çabasını yoğunlaştırdığını” belirterek arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Evcil yeniden cezaevinde İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bursa İnfaz Savcılığı’nın Nesim Malki cinayeti davasıyla ilgili cezaevinde kalması gereken süre bulunduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkardığı Erol Evcil, tutuklanarak Buca Kırıklar Cezaevi’ne gönderildi. İzmir Adliyesi’ne gelen Evcil, yapılan işlemlerin ardından tutuklandı. Evcil Nesim Malki cinayetinin azmettiricisi olarak yargılandığı davada hüküm giymişti. Evcil’in 341 gün eksik ceza yattığı öğrenildi. Şehit, gözyaşlarıyla uğurlandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Van’da terör örgütü PKK militanlarının askeri araca saldırması sonucu şehit olan Piyade Başçavuş Erkan Durukan, İzmir’de toprağa verildi. Şehit Başçavuş Durukan’ı son yolculuğuna ailesi, silah arkadaşları ve çok sayıda İzmirli uğurladı. Bostanlı Beşikçioğlu Camisi’nde kılınan öğle namazının ardından kısa bir süre top arabasında taşınan şehit Başçavuş buradaki törenin ardından Kadifekale Şehitliği’nde toprağa verildi. Beşikçioğlu Camisi’nde düzenlenen törende sık sık “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları da atıldı. Şehit başçavuşun eşi Emine ve oğulları Doğukan’la Korcan tören boyunca gözyaşlarına hâkim olamazken, sağlık ekipleri de hazır bekletildi. KAPATILMA TEHL KES YargıSen için kritik gün AL CAN ULUDAĞ Zamanaşımına karşı proje T HV ve HD gözaltı, faili meçhul ve cinayetler için zamanaşımı riskine dikkat çekip dosyaların düşmemesi için mücadele edecek SEV L ARINAN Suç örgütü operasyonu İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yatırım ortaklığı yapacaklarını vaat ederek, yabancı işadamlarını yaklaşık 10 milyon dolar dolandırdıkları iddia edilen 8 kişi yakalandı. Aralarında ABD’li avukat Kenneth Gordon ve Avusturyalı mali danışman Johannes Baumgartner’in de bulunduğu yabancı işadamlarının “yatırım ortaklığı vaadi” ile yaklaşık 10 milyon dolar dolandırıldığı iddia edildi. ‘Hakaret’ kriteri belli değil Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan avukat Topbaş, “Tekzipi yayınladık ve haberle ilgili 49 yorumu da kaldırdık. Kararda ‘hakaret içeren yorumların kaldırılması’ isteniyor. Ancak ‘hakaret’ kriterlerine değinilmemiş. Gülen’in son zamanlarda bizle ilgili çok şikâyeti var. Gülen ve iktidar, beğenmediği ve birtakım güçlere muhalif gördüğü basını yargısal yollarla kendisini eleştirel tarzda haber yapmaktan men etmeye çalışıyor” dedi. Pehlivan’ın 2 yıla kadar hapsi isteniyor. ANKARA Türkiye’de yaşanan gözaltındaki ölümlerkayıplar, faili meçhuller ve cinayetlerdeki zamanaşımına dikkat çekmek isteyen Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) harekete geçti. 1990’lı yıllardan sonra yaşanan söz konusu olayları “ağır insan hakları ihlali” olarak niteleyip, “işkence ve kötü muameleye karşı mücadeleyi güçlendirme projesi”ni başlatan örgütler, 2005’ten önce yürürlükte olan Türk Ceza Yasası’na göre 20 yıl olan zama naşımı riskine dikkat çekip, dosyaların düşmemesi için mücadele edecek. Projede, yaşam hakkının korunması ve işkencenin yasaklanması konusunda uluslararası yükümlülüklere dikkat çekilip, faillerin cezasız bırakılmaması gerektiği vurgulanıyor. Projede, istenilenler şöyle: Proje kapsamında etkinlikler düzenlenip, konuyla ilgili kamuoyunun dikkati çekilecek, anlatılacak. Savcılara zamanaşımına uğrama olasılığı bulunan dosyaların ivedilikle soruşturulması ta lebinde bulunulacak. Hükümete; işkence, gözaltında kaybetme, faili meçhul cinayetler gibi ağır insan hakları ihlallerinin suç olarak ele alınıp, mevzuatta gerekli değişikliklerin yapılması çağrısında bulunulacak. Türkiye’nin yakın tarihinde kara bir sayfa olan “gözaltında kaybetme” vakalarına ilişkin olarak Meclis de göreve çağırılacak. BM’nin “Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme”si hiçbir çekince koymadan onaylanıp, imzalanması istenecek. ANKARA HSYK tarafından Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YargıSen) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun İstanbul Hâkimliği’ne atanmasıyla darbe alan YargıSen’le ilgili bugün kritik bir karar verilecek. Geçen duruşmada mahkeme, hakkında kapatma davası açılan YargıSen’den tüzük değişikliği istemişti. Ancak YargıSen Genel Kurulu, tüzük değişikliği yapmama kararı aldı. Bu nedenle geçen duruşmada ihtarda bulunan mahkemenin yasa gereğince YargıSen’i kapatması bekleniyor. Ankara 15. İş Mahkemesi Hâkimi Ali Şahin, 17 Mayıs’taki duruşmada, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nın 4. maddesine dikkat çekerek YargıSen’e 4688 sayılı yasanın 6/8 maddesi gereğince 60 günlük süre verilerek, sendikanın tüzük ve belgelerindeki eksikliklerin giderilmesini istedi aksi takdirde kapatma kararı verileceğini bildirdi. YargıSen genel kurulu mahkemenin bu istemini değerlendirdi ancak tüzük değişikliği yapmama kararı aldı. Bu kararla YargıSen’in kapatılması gündeme gelecek. Sendika mahkemenin istediğini yaparsa, büro hizmet koluna girmek durumunda kalacak. Bu durumda da sendikaya banka ve sigorta çalışanları da üye olacak. Mahkemenin bugünkü duruşmada, YargıSen’i kapatması bekleniyor. Ancak yasa gereği 60 gün süre verdiği için, bu sürenin sonunu da bekleme ihtimali bulunuyor. Kapatma kararı verilmesi durumunda, YargıSen’in karara karşı Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne itiraz edeceği öğrenildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle