17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul B Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale B İzmir PB Manisa B Denizli B Zonguldak Y Sinop B Samsun PB Trabzon PB Giresun PB PB Ankara 29 32 32 31 35 35 34 26 25 27 27 28 32 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB A A A A PB PB PB 31 32 26 36 33 30 36 37 33 36 29 26 23 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki B Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel B Paris PB Bonn Y Münih Y Berlin Y BudapeştePB Madrid B Viyana PB 19 17 19 23 18 21 24 16 18 21 23 34 21 Belgrad PB 26 Sofya B 24 Roma PB 30 Atina B 35 Zürih PB 23 Moskova Y 20 Aşkabat B 28 Taşkent A 34 Baku B 26 Bişkek Y 36 Tiflis B 28 Kahire A 37 Şam A 37 25 HAZ RAN 2011 CUMARTES Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa çevreleri gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hafta sonu yurt genelinde sıcaklık düşecek yağmur bekleniyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Haziran GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK 11. Ceza Dairesi’ndeki başkanlık görevinden alınan Ülker’den sert tepki MHP’N N TUTUKLU M LLETVEK L Baştarafı 1. Sayfada Dikkati çeken gelişme; Balbay’ın tahliye talebine ret oyu kullanan iki Silivri yargıcının karara yazdıkları gerekçe. Gerekçeye bakınca insanın 841 gündür içeride yatan Balbay’ın, sanki dün tutuklanmış, savcıların hazırladığı iddianame dün açıklanmış gibi bir duyguya kapılmaması olanaksız. Yıllar önce savcılar Balbay’ı neyle suçlamışlarsa, yıllardır Balbay’ı muhakeme eden heyetteki iki yargıç yıllar sonra aynı suçlamalarla tahliyeye karşı çıkıyor. Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üç yargıcından ikisi, sanki duruşmalar yeni başlamış, savcıların öne sürdüğü deliller toparlanmamış gibi bir gerekçeyle Balbay’ın Silivri zulümhanesinde ikametini uzattı. Oysa yargıçlar iddianamedeki delillere bakarak Balbay’ı sorguladılar ve Balbay’ın iddianamede yazılanları çürüten belgeleri, suçlamalara karşı açıklamalarını dinlediler. İki yılı aşan sürede savcılardan delilleri toparlayacakları veya yeni deliller ortaya koyacakları, koydukları ne görüldü ne de işitildi. Siyasetçinin seçimden önce, Balbay ile Haberal’ın, Korgeneral Engin Alan’ın adaylığı ve seçilirlerse tahliyeleri gündeme gelince kimi yandaş hukukçuların, medyanın ve daha da önemlisi iktidar sahiplerinin kimi açıklamalarını CHP de MHP de dikkate almadı. Oysa bu açıklamalar bir “işaretti”. İki muhalefet partisi bu “işareti”, bu açıklamalarla neyin murat edildiğini düşünmediler, üzerinde durmadılar bile. Örneğin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; kişisel görüşüm diye seçimden önceki günlerde kameraların karşısında bir hukukçu ve vicdan sahibi bir insan olarak kamuoyundaki duyarlılığı hesaba katarak sureti haktan görünüyor. Silivri’de yatan gazetecilerin aday olup seçilmeleri halinde elbette tahliye edileceklerini söylüyordu ama... …hemen arkasından tahliyenin mahkemenin kararına bağlı olduğunu vurguluyordu. Yargıdan gelen bir başka hükümet adamı, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da milletvekili seçilmenin tahliye için yeterli olmadığını, asıl kararı mahkemenin vereceğini açıklıyordu. Bu açıklamalar 12 Haziran seçimlerinden önce arka arkaya geldi ve oysa görünen köy kılavuz istemiyordu. İktidar, milletvekili seçilenin tahliye edileceğini savunur görünürken… tahliyeleri mahkemenin engelleyeceğini duyumsatıyordu. 8 Haziran’da bu görüşlere muhalefetin demir tavında dövülür anlayışıyla karşı çıkacağı, olası olumsuz bir sonucu önceden engelleyeceği umuduyla dün Güncel’de yinelediğimiz yargının ulusal iradenin üstünde olamayacağını içeren yazımız yayımlandı. Fakat, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Balbay’ın adaylığını gündeme getirerek bir görev yapan, ne ki olası hukuksal gelişmelere önceden karşı çıkan irdelemelerden kaçınan anayasa hukuku profesörü Süheyl Batum… …iktidar sahiplerinin neredeyse tahliye karşıtı açıklamalarına karşı çıkmadılar. Bugün olduğu gibi ulusal iradenin bu durumda darbe yiyeceğini söyleyemediler. Ünlü sözdeki gibi, Basra harap olduktan sonra Kılıçdaroğlu: Yalçın Doğan’ın dün Hürriyet’teki köşesinde okuduğumuza göre; “Balbay ile Haberal’ın tahliyelerinin engellenmesinin altında siyasi iktidarın parmağı vardır” diyor. Üstelik; “Yargı, siyasal otoritenin görüşüne uygun karar vermektedir” diye bilinen bir gerçeği de ekleyerek! Şimdi gözler; hem Hatip Dicle olayıyla BDP’nin Meclis’i boykot kararının sonuçlarına hem de Balbay ve Haberal’ın ve bu satırlar yazıldığı sırada tahliye edilip edilmeyecekleri açıklanmayan, aksi karar çıkar, General Alan ile KCK’den içeride yatan beş BDP’li de tahliye edilmezlerse siyasal alanda ve toplumdaki olası gelişmelere çevrildi. Meclis’te çözüm umudundan söz ediliyor. Ama zamanı kuşkulu. Anayasa değişikliği Dicle sorununa bir çare ise; milletvekili Balbay, Haberal ve diğerlerinin tahliyeleri ne zaman ve nasıl çözümlenecek? 1 Ekim’de açılacak Meclis’e bırakılırsa sorunların çözümü, en az 60 gün askıda. Ant içmeden, hükümet kurulduktan hemen sonra çözüm olanakları bulunursa Meclis olağanüstü toplantıya çağrılabilir mi? Çağrı senden gelsin beklentisine kapılmadan örneğin CHP Genel Başkanı Başbakan’la, Başbakan CHP Genel Başkanı, BDP temsilcisiyle görüşme olanağı arayabilir mi? Ya da kulislerde konuşulduğuna göre; CHP ya BDP milletvekilleri gibi ant içme töreni dahil tahliyeler sağlanıncaya kadar genel kurul çalışmalarına katılmayacak ya da katılarak tahliyeler için savaşım verecek! Partiler demokrasi sınavında! Yargıtay’da değişim LHAN TAŞCI HABERAL DAVASINA BAKAN HEYET DE ETK LEND Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun yaptığı görevlendirmede Prof. Dr. Mehmet Haberal için tahliye kararı vermeyen hâkimler hakkında açtığı tazminat davasının görüldüğü 4. Hukuk Dairesi de nasibini aldı. Yapılan değişiklikle üye Ayşe Çevikbaş, 8. Hukuk Dairesi’nde görevlendirildi. ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner dosyalarına bakan Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin önceki başkanı Ersan Ülker’in de aralarında bulunduğu 17 Yargıtay üyesinin “yerleri değiştirildi”. Kararı, “Biat eden yargı isteniyor” sözleriyle değerlendiren Ülker, değişiklikteki amacı “Hem tasfiye hem de yüksek yargıyı yeniden dizayn” olarak yorumladı. HSYK’nin talepleri olmadığı halde hâkim ve savcıların görev yerlerinde değişikliğe gitmesinin ardından Yargıtay dairlerinde de değişim yaşandı. Yargıtay’ın 10 ceza, 7 hukuk dairesi üyesinin görev yeri değiştirildi. 11. Ceza Dairesi’nin eski başkanı Ersan Ülker ile üye Saniye Tarhan’ın görev yerleri değiştirildi. Eski daire başkanı Ülker, 1. Ceza Dairesi’nde, üye Tarhan ise 12. Ceza Dairesi’nde görevlendirildi. Eski Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in görev süresi dolup emekliye ayrıldığı dönemde, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin en kıdemli üyesi olan Ülker’in Gerçeker’in yerine seçilmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Ülker, yasa değişikliği ile Yargıtay’a 160 yeni üyenin atanmasının ardından adaylıktan çekilmişti. Ülker, yeni 160 Yargıtay üyesinin atanmasıyla “işin heyecanının bittiğini, Yargıtay’ın ku rum olmaktan çıktığını” söyledi. Yargıtay’da görev yaptığı 29 yılın ardından “Ben Yargıtay’ı zaten kafamda bitirmiştim” değerlendirmesini yapan Ülker, “Yüksek yargı tasfiye ediliyor. Her şey ortada artık” görüşünü paylaştı. Ülker, görev yerinin böyle değiştirilmesindense, nezaket içinde, “Yargıtay Başkanlığı’nın kendisinin fikrini alabileceğini” söyledi. Ülker şöyle konuştu: “Dairenin başkanlığını bırakmıştım. Yargıtay başkanı da olsam, mutlu olmayacaktım. İdeallerim bitti. Ben dairenin kurucularından biriyim ve 17 yıldır o dairedeyim. Buradaki amaç, hem tasfiye hem de yüksek yargıyı yeniden dizayn gibi görünüyor.” Görev değişikliğinin ardından “‘Kesin ayrılacağım’ demiyorum. Yeni dairede çalışırım” diyen, ancak bunun ne kadar süreceğini bilemediğini aktaran Ülker, “Bizi emekliliğe zorluyorlar. Listenin başına da beni koymuşlar. Öyle çabuk pes edecek bir insan değilim. Amaç biraz da diğer arkadaşlara gözdağı vermek gibi... Çokseslilik istenmiyor. Biat eden yargı isteniyor. Yüksek yargı artık işlevsiz bir durumda. Yüksek yargı özgür değilse, özgürce dosyalara bakamıyorsa bağımsızlığından söz edilemez. Son dönemde YSK’nin ve HYSK’nin tasarruflarından da görüyorsunuz. Teksesli bir toplum isteniyor” dedi. Alan’ın tahliyesine ret kararı HAT CE TUNCER Konferanslara mercek Ergenekon soruşturması kapsamına alınan Zirve Yayınevi davasında Eruygur ve Tolon’un katliamdan önce verdiği konferanslar incelenecek SELAHATT N GÖKATALAY MHP’den İstanbul milletvekili seçilen Balyoz davası sanığı emekli Korgeneral Engin Alan’ın tahliye talebi, anayasadaki “yasama dokunulmazlığının yargılandığı suçu kapsamadığı” gerekçesiyle oybirliğiyle reddedildi. Tahliye talebinin reddi anayasanın 14. maddesindeki hükümlere dayandırıldı. Başkan Ömer Diken, üye hâkimler Ali Efendi Peksak ve Murat Üründü’den oluşan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince görülen Balyoz davasının dünkü duruşmasında Alan’ın tahliye talebi ile diğer sanık ve avukatlarının talepleri değerlendirildi. Başkan Ömer Diken tarafından açıklanan kararda, anayasanın 14. maddesinin “... Anayasa hükümlerinin hiçbiri devlete veya kişilere anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz” şeklindeki hükmünün dikkate alındığı anlatıldı. Kararda Alan’a isnat edilen suçun niteliği itibarıyla 14. madde kapsamında kaldığı kaydedildi. ‘Bozkurt Alan’ Mahkeme heyetinin kararı açıklamak üzere salona gireceği sırada tüm izleyiciler salondan çıktı. Karar açıklandıktan sonra yeniden salona girdi. Alan’a destek için İstanbul’un ilçe örgütlerinden gelen MHP’liler bozkurt işaretleri yaparak “Bozkurt Alan” sloganı attı. Alan ise “Gönlüm ve yüreğim sizlerle” diye seslendi. MALATYA Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 34. duruşması tanık Erhan Özen’in ifadesinin alınması için basına kapalı gerçekleştirildi. Mahkeme heyeti, emekli Orgeneral Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un katliamdan önce İnönü Üniversitesi’nde verdiği konferansların incelenmesine karar vererek duruşmayı 23 Eylül’e erteledi. Eruygur, Tolon dönemin 2. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız ve eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, Ergenekon kapsamına alınan Zirve Yayınevi katliamı davası için önceki gün ifadeleri alınmak üzre İstanbul Adliyesi’ne çağrılmıştı. Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayınevi’nde Alman Tilmann Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in öldürülmesine ilişkin davanın Özel Yetkili Malatya Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 34. duruşmasına Malatya E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cu Tolon ‘Zirve’de ifade verdi kinci Ergenekon davası sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde üç kişinin öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında “şüpheli” olarak ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. ‘Karara itiraz edeceğiz’ Duruşmanın ardından bir açıklama yapan Alan’ın avukatı Ayhan Nacak, “Mahkeme kararlarına her zaman saygı duymak zorundayız. Ancak mahkemenin de halkın iradesine saygılı olması gerektiği kanaatindeyim” diyerek karara itiraz edeceklerini söyledi. Nacak, anayasanın yorumlanırken geniş manada yorumlanması gerektiğini vurgulayarak, “Anayasanın sadece iki maddesine bağlı kalarak yorum yaptığınız zaman yanlışlığa saplanırsınız. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi var. Ben de diyorum ki; bir kişi suçu sabit oluncaya kadar masumdur. Bir iddianamenin düzenlenmiş olması, o kişinin suçlu olduğuna kesin bir kanaat getirmez. Bu nedenle Meclis’e seçilmiş bir kişinin içeride tutulmasının anlamını bir türlü çözemiyorum. Hukukçu olarak anlam da veremiyorum” diye konuştu. ma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler katıldı. ‘Tehdit gelebilir’ Çorum Cezaevi’nde gasptan dolayı hükümlü olan, Hrant Dink cinayeti davasında da tanıklık yaptığı belirtilen Erhan Özen, sanıklardan sadece Varol Bülent Aral’ı ismen tanıdığını, sanıkların isimlerini de olaydan sonra duyduğunu ifade etti. Özen, “Anlatacağım hususlarda, beyan edeceğim bazı bilgilerle ilgili sanıklardan tehdit gelebilir. Bu nedenle duruşmada sanıklar ve izleyiciler olmadan konuşmak istiyorum” dedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, duruşma salonunu boşalta rak Özen’i dinledi. Daha sonra müdahil avukatlardan Erdal Doğan, ek bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunacaklarını belirterek süre istedi. Doğan, sanık Hüseyin Yelki’nin tutuklanmasını, Eruygur ve Tolon’un İnönü Üniversitesi’nde verdiği konferansların kayıtlarının incelenmesini istedi. ‘TSK arkamızda durmadı’ Davada tutuklu sanık eski Güney Deniz Saha Komutanı ve Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, bir kumpas sonucu hazırlanan sahte dijital verilerle suçlandıklarını belirterek, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 45 yıldır hizmet ediyorum. ÖSYM Başkanı hakkında soruşturma izni verilmedi. TSK bir açıklama yaptığında ‘vesayet’ deniliyor. Bizim kurumumuz arkamızda bile duramıyor. Ne yazık. Çok incindik, çok yaralandık. Hukuk işlemese de ilahi adaletin pençesinden kurutalamayacaklar” dedi. Savunmasına “Bu iddianame ve ekleri usulden ve esastan hukuk dışıdır” sözleriyle başlayan Sağdıç, “Suçlamaya dayanak teşkil eden 11, 16 ve 17 No’lu CD’ler delil değil, belge bile olmayan dijital kayıtlardır. Raporlar bu CD’lerin komplo ürünü, düzmece dijital veriler olduğunu ortaya çıkarmıştır” diye konuştu. Tutuklu sanık Yarbay Mustafa Yuvanç ise 1 Ekim 2002’de Harp Akademileri’ne girdiğini anlatarak “1 Aralık 2002’de belge hazırlanmış. Nasıl oldu da bir ay içinde komutanlarım beni böyle bir listeye koydular” dedi. Yuvanç’ın ve bir kısım sanıkların avukatı Şule Nazlıoğlu Erol, müvekkili Yuvanç’ın suç tarihi 2003’te Harp Akademileri’nde öğrenci olduğunu söyledi. Ankara’da savcılıkta verdiği ifadede “Emrinizdeki kimseye emir verdiniz mi” diye sorulduğuna dikkat çeken Avukat Erol, “Bir öğrenciyi alıyorlar, ‘Darbe planı yaptın mı’ diye soruluyor. Böyle şey olmaz. Kendisinden sorumlu birine ‘Emrindekilere ne görev verdin’ deniyor. Öğrenciye böyle soru sorulmaz.” RT CAYLA MÜCADELE EYLEM PLANI DAVASI ‘ERMEN CEMAAT L DER HEDEFT ’ DEN L YOR Mahkeme iddiaları askere soracak İstanbul Haber Servisi Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in ıslak imzasının bulunduğu iddia edilen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasına bakan mahkeme heyeti, duruşmada ifade veren gizli tanığın “2009 yılında Erzincan’da Balyoz’dan daha büyük bir plan semineri yapıldığı” iddialarını Genelkurmay Başkanlığı ve 3. Kolordu Komutanlığı’ndan sorulmasına karar verdi. Mahkeme, Erzincan’daki “Ergenekon örgütü” iddiaları doğrultusunda hakkında iddianame hazırlanan eski Erzincan Başsavcısı CHP Denizli Miletvekili İlhan Cihaner hakkındaki dosyanın akıbetinin de araştırılmasını istedi.Mahkeme, gizli tanık Munzur’un tanık olarak dinlenilmesi için Erzincan Tanık Koruma Şube Müdürlüğü’ne yazılmasını kararlaştırdı. Şahin ve Torun’a suikast davası İstanbul Haber Servisi 2. Ergenekon davası sanığı eski Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin ve Garip İrfan Torun hakkında, Sivas Ermeni Cemaati lideri Minas Durmazgüler’e suikast hazırlığı yaptıkları iddasıyla dava açıldı. İddianamede, suikastta Glock marka silahın kullanılmasının planlandığı ileri sürüldü. Savcı Kasım İlimoğlu’nun hazırladığı iddianamede, Şahin’in de aralarında bulunduğu 12 şüpheli hakkında, Durmazgüler’e suikast girişimi nedeniyle açılan birinci davanın iddianamesinde “Torun, diğer sanıklar hakkında operasyon başlayınca, Glock marka silahını polise teslim etmiştir” denildi. Örgüt üyesi olduğu belirtilen Torun adına kayıtlı telefonu Şahin’in kullandığı, bu hatla Muzaffer Tekin, Emin Şirin, Levent Temiz, Sinan Aygün, ve Doğu Perinçek ile iletişim kurulduğu öne sürüldü. Torun’un da telefonda “reis, emanetin emin ellerde” şeklinde şüpheli görüşmeler yaptığına dikkat çekildi. ‘O tarihlerde öğrenciydi’ Şişlioğlu da tutuklandı İstanbul Haber Servisi Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirildiği ileri sürülen Balyoz belgeleriyle ilgili soruşturma kapsamında 4 asker daha tutuklandı. Dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar’a ifade veren Harp Filosu Komutanı Tümamiral Haydar Mücahit Şişlioğlu ve 3 asker sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle