Katalog

Sayı 49 AKB L’ ÖTMEYEN ADAM.... [email protected] ‘SÜR’ÜNDÜREN MANŞETLER ... TAKD R LAH B R BAŞARI ÖYKÜSÜ... SONUNDA BAŞARDIK... BÖYLE MESLEKLER DE VAR... KORKUTAN ŞÜPHE GURMEDEN HABER: Ünlü oto galerici Rıfat Z., ' şte, o zaman hayatın acı gerçeğini anladım. Yılmadım, çalıştım ve başardım.' Yaşadığı büyük acıdan sonra cede üzüntüden bir ge du. i bembeyaz ol dişler Hasan Olayın ardından m. Artık, Ş. 'Ders aldı i her gün dişlerim di. layacağım' de fırça Düğün demedi, dernek demedi, yıllarca azimle oynadı ve sonunda 'Halaybaşı' oldu. Haydar D. 'Çocukluk hayalimdi, başardım' dedi. Aya ayak basan Türk Kıvanç T. 'N ilk e olsa, ilk kez gitti de ğim bir yer. Ayıp olmas ın diye. ayakkabılarımı çıkarttım' dedi. 'Ekmek paramı, dalga geçerek kazanıyorum' diyen sörfçü Tuğçe K., ilk tsunamiye kadar bu işi yapacağını açıkladı. bir Karagümrük'te depoda, Türk n Lirası’ndan atıla r” bulundu. “sıfırla iştik, Uzmanlar, 'Dem ç gitmedi' enflasyon hi dediler. Dış haberler servisi'Soğanın cücüğü', New York jet sosyetesinin davet mönülerine girdi. VEYSEL ÖKTEM B ROL BAYRAM Kitabın adı: “Fâzıl Ahmet, Hayatı ve Eserleri.” Hasan Âli Yücel’in bu çalışmasını 1937’de Cumhuriyet Kitaphanesi yayımlamış. 64 sayfa, 25 kuruş. Kitaba Aykaç’ın tam sayfa bir fotoğrafıyla giriliyor. Sonra Yücel’in on iki sayfalık yazısı başlıyor. Özgün yazımını koruyarak aktarıyorum: “Meşrutiyet devrinde doğan, Fecri Atide birleşip sonra dağılan, bugün her biri ayrı ayrı bir yol tutmuş olan, o zamanın genş, bugünün olgun çağlı edebiyatçılarındanbiri de Fâzıl Ahmet Aykaçtır. Meşrutiyet devrinde Fâzıl Ahmet, eski yenimeslektaşlarının kıyafetine bürünerek onların hali ve kali ile alay eden şakacı birsima olarak tanındı ve sivrildi. Mevzularını kızdırarak okuyucularını güldüren FâzılAhmet, bu ariyet şekil içinde, daima mümtaz bir ben taşımıştır. Alâka vetecessüslerini daldan dala kondurarak sözle ve yazile daima şakıyan bu düşüncebülbülünü hayatile de tanımakta bir bahar zevki vardır. “Fâzıl Ahmet, 23 Temmuz 1884 te, İstanbulda Beyazitte Yahni Kapan Sokağındaki evlerinde dünyaya gelmiştir ve kendisini seven bir eski ahbabının dediği gibi, dünyaya geldiğine de eyi etmiştir. Yazdığım bu doğum tarihile Fâzıl Ahmede, hayatından bir sene kazandırdığım için müşterek dostumuzun Ali Canipten ve İsmail Habibden daha çok beni seveceğine şüphe etmeyorum. Çünkü Fâzılın tevellüt tarihi Rumî 15 Temmuz 1300 dür. Bu da sebebledir ki daha dün, evvelki günü kâfi bulmayanlar, bugünün de dün hakkında aynı mülâhazaları yürütebileceğini kabul etmiyorlar. Demek en müteceddit, en terakkiperver görünen başların bile çoğunda tekâmül kuvveti bir hadde kadar.” “Ona hiç şüphen olmasın. Eski inkılâpçıların ekserisi müşterek bir vehmin mağlubu imişler. Zannetmişler ki kâinatta mevcut işlerin muayyen bir iğriliği vardır; ve şayet kendileri bir kere bunu düzeltirlerse artık yeni yetişenler için evvelce çatılmış tavan altında ilelebet esnemekten başka yapacak şey kalmıyacaktır. (...) Maamafih gençliğin kusurunu da düşünecek olursak daha derin teessüflere düşmemek kabil değil.” Aykaç, “şaka şiirler”iyle benim çok sevdiğim bir sanatçı. Gerektiği ölçüde değerlendirilememiş bir şair. Vezni bir oyuncak gibi kullanan, kafiyenin tadını çıkaran, dalgasını geçen, eğlenen bir sanatçı. Bu şiirler derlenip yayımlansa ne güzel olur. İşte onların birinden, “Kış Gelirken”den bazı bölümler: “Daha orta yaşında / Bu senenin yağdı kar; / Maltepenin başında / Onun için ağrı var. “Günahını bu işin / Dün akşamki fırtına, / Gene mutlak keşişin / Yüklemiştir sırtına. “Soğuk karın yanında / İnatçı bir komiser, / İhtimal ki yarın da / Ayaspaşa kol gezer. “Saçaklarda kumrular / Güya birer mülteci! / Neden oldu sonbahar / Bu yıl böyle mürteci? “Saksağanlar rüzgâra / Etsin diye iltica, / Yasak oldu kuşlara / Ağaçlarda içtima. “Fakat gene yağıp kar / Kapanırsa her bucak, / Eminim ki kargalar / Bir ihtilâl yapacak!” Nihat Doğan olimpiyatlarda Surviver yarışmasında, Derya Büyükuncu'ya dramatik bir şekilde sms'lerle yenilen Nihat Doğan'dan olimpiyat atağı!.. Derya Büyükuncu'nun “Olimpiyatlara 6. kez katılmak için bu yarışmayı kazanmak istiyorum” demesine sinirlenen Doğan, radikal bir kararla Türkçe Olimpiyatları'na katılmak için başvuruda bulundu. Doğan'ın olimpiyatlarda “çift argolu hakaret, serbest sövüş, sırtüstü anaavrat düz gitme ve hassstlatlon” dallarında madalya şansı bulunuyor. ‘Bir düşünce bülbülü’ Milâdî tarihile 23 Temmuz 1884 eder, 1883 değil. “Fâzıl, rivayete göre, küçük çaplı, uysal, çalışkan bir çocukmuş.” Bu girişten sonra Aykaç’ın yaşamı anlatılıyor, arkasından da kişiliğine geçiliyor: “Fâzıl Ahmet, ruhunun yapılışı bakımından arılara benzer. Zekâsı çiçekten çiçeğe konmaksızın duramaz, ve yaşayamaz. Bu cevval arayıcı, konduğu çiçeklerden ve aldığı usare ile mütenasip bal vermiş sayılabilir mi, bilmem. Tecessüsünün iynesini uzatmadığı hiç bir bilgi şubesi yok gibidir. “Uyuklayor uzakta / Tek başına bir yalı. / Marmaraya, sıcakta / Sermiş postu ‘Kınalı’. “Alay edebilmek için, senelerce oturduğu ve sevdiği bu sakin ve haluk adacığa bile dil uzatmaktan çekinmeyor?” Giriş yazısından sonra Aykaç’ın yazılarından, şiirlerinden seçmeler başlıyor: “Manzumeler” ve “Nesirler”. Düzyazılardan örnekler: “Bana muharrirlik hangi meslektir diye sorsalar şu cevabı veririm: Muharrirlik haksever bir adamı düşündüğünü söylememeye zorlayan meslektir ve düşünmediğini yazmağa!” “O halde ne G.Saray paf takımını dağıttı! Transferin hızlı takımı Galatasaray, paf takımını dağıtma kararı aldı. Kulüp yönetimi, paf takımı yerine “fos takımı” kurulacağını ve bu takımda, transferleri fos çıkan yabancı futbolcuların top koşturacağını açıkladı. Baştarafı önceki sayfada... bağlanması üstünlüğüne, muhafazakâr modern ve layığını çoktan bulmuş 2023 Cumhuriyetine bağlı kalacağıma, milleti telekulak olup kayıt altına alacağıma, toplumun huzurunu daha da kaçırıp, en temel hürriyetlerden bile uzaklaşması ülküsünden ayrılmayacağıma, yüzde ellilik bir Kazateci olarak insanların arasına nifak sokup, komplo teorileriyle var olan ayrışmayı daha da artıracağıma, büyük AkTürk milleti önünde Biat etmiş namusum ve Komplosto şerefim üzerine en demlisinden, tavşan kanı ant içerim!..”  ali kaptan diziyi buraya getir!  yiğidi öldür cezaevinde sürün!  günü kurtaramadık abi, gün battı!  yüzümün ellisi kara!  hayat yolculuğum cami kenarı!  ge ve z...  gece yarası...  ben nasıl oldum baba / seni kuryeler getirdi oğlum  nerelerden istersiniz / az olsun ön olsun  zenginin özel uçak korkusu...  obezite masalı: gökten üç elmalı turta düştü!..  ellerinde döviz taşıyan tefeciler olayı protesto ettiler!  lütfen ha bu karadenuze çöp atmayunuz!.. hatırladım ki bugün 21 Haziran, yani en uzun gün. Yalakalığı biraz daha uzatmam gerekiyor!.. Ooof of! Bizimki de zor zanaat!.. 22 HAZ RAN: Yaaaa şu kurultayımın partisi CHP gerçekten adam olmayacak be kardeşim!.. Bunlar bırakın icraatı daha konuşmayı bilmiyorlar. Bakın milletvekili olmuş arkadaşlarına rozet takarken Hurşit Güneş kameralara dönüp “Üçümüz şimdi birbirimize takacağız” diyor. Hem de çapraz takacaklarmış! Biri diğerine, diğeri ona…Bunları iyi görün de siz siz olun üstünüze sakın takmayın kardeşim! Maazallah bu zihniyet kazara iktidara gelse, bunlar size de çaprazlama takacak demek ki! 24 HAZ RAN: Her konuda uzman bir KazaTeci olarak benim de anlayamadığım şeyler var. Özellikle şu Merkez Medyanın gazetelerinde insanlar hakkında “Beyin ölümü gerçekleşti” şeklinde haberler çıkıyor. Şimdi o kişinin beyni ölüyor da, kendisi yaşamaya devam mı ediyor? Neden tamamen öldü denilmiyor da “beyin ölümü”nden bahsediliyor. Yoksa merkez medya insanları “beyinli” ya da “beyinsiz” diye ayırıyor mu? Beyinsiz insanların da ölmeye hakkı yok mu? Biat Badem Komplosto’nun bu sorularına yanıt verebilecek bir merkez medya yetkilisi arıyorum!.. C HAN DEM RC Hakan Şükür'ün de milletvekilliği tehlikede AKP'den stanbul milletvekili seçilen Hakan Şükür'ün de meclise gelmesi tehlikeye girdi. Futbolculuğu döneminde aldığı sarı ve kırmızı kart cezaları çiçeği burnunda milletvekilinin başını ağrıtacak gibi. Pazartesi günü toplanacak Merkez Hakem Komitesi Şükür'ün geçmiş cezalarını masaya yatıracak ve tüm cezalarının toplamı bir lig sezonuna denk gelirse eski golcünün milletvekilliği düşürülecek. “ stanbul Modern’in adı ‘ stanbul Muhafazakâr Modern’ olmalı!” 18 HAZ RAN: Yüzdesi belli yani yüzdesi elli KazaTeciniz Biat Komplosto olarak diyorum ki; bakın siz kabul etseniz de etmeseniz de bu ülke artık muhafazakâr bir ülkedir ama bu muhafazakârlık aynı zamanda en modernindendir!.. Bu nedenle İstanbul’da bulunan “İstanbul Modern” adlı sanat mekanının adı bir an önce “İstanbul Muhafazakâr Modern” olmalıdır. Bakın, oldu oldu, eğer olmazsa derhal bu mekanı da darbe planlarının yapıldığı bir mekan olarak Balyoz’a ya da Ergenekon kapsamına sokmamız an meselesidir yaniii!..Benden yüzde ellilik bir hatırlatma… 20 HAZ RAN: Diziler birer birer “Sezon Finali” yapıyor ama bu beni hiç etkilemiyor. Asıl etkileyici olan 12 Haziran seçimleri sonrasında 1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin de “Sezon Finali”ni yapması oldu. Yerine yayına giren “Hedef 2023”ün yalakalıkta hastasıyım! 21 HAZ RAN: Bugün yüceler yücesi iktidarıma ve Ak tolgalı beylerbeyime o kadar yalakalık, o kadar yağdanlık yaptım ama gene de vakit geçmiyor. Sonra C MY B C MY B