17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Aydınlar’ın örgüt yöneticiliğinden cezalandırılmasını istiyor 9 Kayıp ama hâlâ yargılanıyor H LAL KÖSE Balkon Sonuç Verir mi? Artık Türkiye’de iktidarın kendi kadrolarıyla çalışacağı, onlara ne olursa olsun sahip çıkacağı, kendisine biat etmeyen, hatta karşı çıkan kim varsa da onunla hesaplaşacağı, sürgün edeceği, dava açacağı vs. açıkça belli oldu. Bu, devlet memurları, bürokratlar, savcılar, hâkimler, askerler, polisler vs. için geçerli. Ama bununla da sınırlı değil. İktidarla tam olarak anlaşmayan, hatta icraatları birebir savunmayan, muhalefete fazlaca yer veren veya bu konuda tavır gösteren kim varsa yavaş yavaş medyadan da siliniyor. Aynı durum iş dünyası, sendikalar, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, aydınlar için de geçerli. Yeni döneme, Başbakan’ın “balkon konuşması”yla girildi. İktidar kanadından, seçim öncesinin gerginliklerine, söylenen pek de öyle yenilir yutulur türden olmayan sözlere bir set çekilip “temiz bir sayfa” açılması önerisi geldi. Bu temiz sayfa önerisi biraz da anayasanın değiştirilmesinde muhalefetle uzlaşma gereğinin ortaya çıkmasıyla oldu belki ama öneriye karşı taraftan pek sıcak bir yanıt gelmedi. Muhalefetin Meclis Başkanı’yla ilgili önerisine de iktidardan hemen ret cevabı geldi. BDP’nin tutuklu üyeleriyle ve Meclis’i protestoyla ilgili sözleri ve aldıkları cevap da ortada. Buradan da anlaşılacağı üzere, yeni dönemde iktidar ve muhalefet arasındaki çatışma ve kavga devam edecek. Hatta bana sorarsanız eskisinden çok daha büyüyecek. Yargıdaki son atamalara, medyadaki bazı oluşumlara, uzayıp giden davaların durumuna bakınca bundan sonra artık muhalefet yapabilecek partiler dışında bir yer kalmayacağı açıkça görülüyor. Böylesine güçlenen bir iktidar karşısında muhalefet partilerinin el pençe divan durması, destek vermesi herhalde beklenemez. BDP ve MHP’nin seçim öncesi olup bitenlerle ilgili iktidara karşı düşüncelerini değiştirmesini beklemek zaten saflık olur. CHP’nin de iktidarın istediği türden bir anayasa değişikliğini desteklemesi, uzlaşma içine girmesi ana muhalefet partisi için böyle bir dönemde intihardan başka bir şey olmaz herhalde. 17 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar’ın ailesi, sorumluların yargı önüne çıkarılmasını beklerken, Aydınlar için ceza istendiğini öğrenince bir kez daha yıkıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Aydınlar’ın örgüt yöneticiliğinden yargılanmasını istiyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Aydınlar, Gayrettepe Siyasi Şube Müdürlüğü polisleri tarafından 10 Şubat 1994’te 14 arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. 15 günlük gözetim süresinin ardından mahkemeye sevk edilenler arasında ise yoktu. Oğlunu emniyette arayan Aydınlar’ın babasına, ilk önce “Burada öyle biri yok” denildi. Daha sonra da yer göstermeye götürülürken Beyoğlu’nda polislerin elinden kaçtığı ifade edildi. DGM Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede firari şüpheli olarak yer alan Aydınlar hakkında yakalama kararı çıkarıldı. lar’daki koğuşundan sürüklenerek alındığını söylediler. Polislerin Aydınlar’ı götürürken “Ölüme hazır mısın, ölüme gidiyorsun” dediklerini söylediler. 15 aydır tutuklular Öğrenciler Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz’ın 15 aydır tutuklu bulunması KESK stanbul Şubeler Platformu, ÇHD stanbul Şubesi ile Gençlik Federasyonu tarafından adliye önünde protesto edildi. Grup, öğrencilerin serbest bırakılarak hukuksuzluğa son verilmesini istedi. (SERKAN YILDIZ) Polislere takipsizlik Aydınlar’ın kaybedilmesinden sorumlu polisler hakkında yapılan suç duyurularına takipsizlik kararı verildi. Aydınlar’ın da sanık olduğu, “PKK terör örgütünün yöneticiliğini, üyeliğini yapmak, örgüte yardım etmek” suçlarından açılan 15 sanıklı dava ise yıllarca sürdü. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 2010 yılı Mart ayında açıkladığı gerekçeli kararında, Aydınlar hakkında, “silahlı terör örgütü kurup, yönetmek” suçundan dava açıldığını ancak sanığın eyleminin “terör örgütü üyeliği” suçunu oluşturduğunu belirtti. Mahkemeden ‘çelişkili’ ifade Pankart açan öğrenciler yine tahliye edilmedi. Savcının tahliye istemesine karşın mahkeme ‘savcının talebine uygun olarak karar alındığını’ bildirdi İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Roman vatandaşlarla Abdi İpekçi Spor Salonu’nda gerçekleştirdiği buluşmada “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” yazılı pankart açan üniversite öğrencileri Berna Yılmaz’ın ve Ferhat Tüzer’in tahliye talebi yine reddedildi. Savcı Kasım İlimoğlu bir önceki duruşmada tahliye yönünde görüş bildirmişti ancak mahkeme ret kararı inceleme tutanağında “savcının talebine uygun olarak kararın verildiğini” yazdı. Öğrenciler Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer’in tutukluluk durumları dün dosya üzerinden incelendi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, suç vasfı, delil durumu ve kaçma şüpheleri bulunduğu gerekçesiyle tahliye talebini reddetti. 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan öğrencilerini avukatları ise incelemenin dosya üzerinden değil duruşmalı yapılmasını istemişlerdi. Başkan Ömer Diken, üyeler Ali Alçık ve İbrahim Balık’tan oluşan mahkeme heyeti bu talebi de reddetti. Öğrencilerin avukatı Taylan Tanay, mahkemenin inceleme tutanağında, “savcının talebine uygun olarak karar verilmiştir” yazdığını belirterek, “Savcı tahliye istedi. Mahkeme ise savcının mütalaasını okumaya zahmet etmeden, üstünkörü karar veriyor” dedi. Gelecek oturum, 6 Ekim’de yapılacak. Zamanaşımı süresi Mahkeme, zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle de Aydınlar hakkındaki davanın ortadan kaldırılmasına hükmetti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, temyiz incelemesi nedeniyle Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne Şubat 2011’de görüşünü bildirdi. Savcılık, Aydınlar’ın TCK’nin 314. maddesi uyarınca örgüt kurmak suçundan yargılanması gerektiğini, mahkemenin kararının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasını talep etti. Daire ise kararını henüz açıklamadı. Ev sahibi yalanladı Aydınlar’ın kaçtığı ileri sürülen, Çukurcuma Mahallesi’ndeki arama yapılan evin sahibi ise polislerin iddiasını yalanladı. Ev sahibi, polislerin Aydınlar’ı evde arama yapıldıktan sonra geri götürdüklerini söyledi. Aydınlar ile gözaltına alınanlar, duruşmalarda, emniyette işkence gördüklerini, Aydınlar’ın koma halindeyken Sağmalcı EDEM R ‘Gelin destek olun’ H LAL KÖSE CESET SAYISI 2 B NE ULAŞTI ODTÜ yüksek lisans öğrencisi, bir buçuk yıldır tutuklu Hüseyin Edemir, bugün beşinci kez yargıç karşısına çıkacak. Nişanlanacağı gün gözaltına alınan ve “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yargılandığını öğrenen Edemir, “Bir insanın hayallerini elinden almak, bunu adalet adına yapmak, hangi vicdana sığar” diye sordu. Edemir, Edirne F Tipi Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda, “Günümüzde, muhalif ya da istenmeyen bir insanı susturmak, ‘yok etmek’ için örgüt üyeliği suçlaması yeterli oluyor. Sonra ardı arkası kesilmeyen tutukluluk cezası başlıyor” dedi. Muhalif bir insan olduğunu, hak ve özgürlükten, demokrasiden, eşitlikten yana olduğunu vurgulayan Edemir, “Böyle olduğum için suçlanıyorsam gocunmam” dedi. Yaşadıklarının, zulümden başka adı olmadığını, hücrelere alışamadığını söyleyen Edemir, “Burada, boya, resim kâğıdı, birden fazla müzik aleti bulundurmak yasak. Spor, kültür, sanat faaliyeti yapma olanağım yok. Can bedelli kazanılmış sohbet hakkı uygulanmıyor. Peki ben neyle tutunacağım hayata? Sadece nefes almak, geçen günü seyretmek, yılları takvim yapraklarında devirmek yaşamak mıdır” diye sordu. Edemir, “Sizleri, benim gibi olanlar için verilen özgürlük ve adalet mücadelesine destek vermeye çağırıyorum. Sessizlerin sesi olmak az iş değildir” dedi. Türkiye’nin toplu mezar gerçeği SEV L ARINAN ANKARA İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) rakamlarına göre, Türkiye’de gizli tutulan toplu mezarlardaki cesetlerin sayısı 2 bine yaklaştı. Siirt, Diyarbakır, Van ve Bitlis başta olmak üzere Türkiye genelinde 16 ilde yoğunlaşan toplu mezarların sayısı 123’ü bulurken cinayetlerin kimyasal gaz, zehir ve kurşuna dizme yoluyla işlendiği ortaya çıktı. İHD’nin şubeleri aracılığıyla oluşturduğu verileri doğrultusunda hazırladığı rapora göre toplu mezarlar, köy mezralarıkırsallar ve vadilerde bulunuyor. Derneğin verilerinde dikkat çeken iddialar şöyle: Mağaradaki Bingöl’de 80 kişinin kemikler gömülü olduğu okul bölgesindeki alan, belediyeWolf’un iddiası nin iş makinesi vermesine Haber Merkezi rağmen harfiyat fazlalıVan’ın Çatak ilçeğından dolayı kazılamadı. sinde bir mağara Ağrı’da bir hastaneda bulunan kemiknin inşaatı sürerken işçilerin, Alman Kızıl ler, kemikler buldu. Şu an Ordu örgütü menhastane olan bölgede topsubu ve PKK üyesi lu mezar olabilir. kadın terörist An Türkiye genelindeki drea Wolf’a ait ke123 toplu mezardaki 1909 mikler olduğu idkişinin illere göre tablosu dia edildi. Wolf’un şöyle: Ağrı’da 7 mezarda ailesinin Van’a gelerek DNA incele41, Batman’da 11 mezarmesi isteyecek. nda 123, Bingöl’de 8 mesan Hakları Dernezarda 234, Bitlis’te 17 ği, 24 Ekim 1998’te mezarda 293, Dersim’de düzenlenen ope2 mezarda 259, Diyarbarasyonda etkisiz kır’da 20 mezarda 220, hale getirilen 28 teElazığ’da 1 mezarda 50, röriste ait toplu Gaziantep’te 1 mezarda mezar olduğu id10, Hakkâri’de 7 mezarda diasıyla, savcılığa 93, Hatay’da 1 mezarda 9, başvurmuştu. Iğdır’da 1 mezar, Kars’ta 1 mezarda 14, Mardin’de 6 mezarda 40, Siirt’te 26 mezarda 312, Şırnak’ta 4 mezarda 82, Van’da 10 mezar’da 169 kişi. Derneğin rakamlarına göre 1247 PKK’liye de toplu mezarlarda ulaşıldı. Rakamlar arasında savcılık tarafından açılan mezarlara da yer verildi: “Siirt Kasaplar Deresi’nde 8, Diyarbakır’da 11 köylü ve 25 sivil, Şırnak Silopi’de 50 sivil, Mardin’de 2 sivil, Hasankeyf yolu üzerinde 26 kişi, Kızıltepe’deki kazıda 130 kemik parçası. Mardin’de 7, Batman’da 13, Bingöl’de 38, Bitlis’te 36 PKK’li. İstanbul, Diyarbakır, Tarsus, Konya, Ankara, Batman, Cizre’de Hizbullah’ın 10 ayrı noktada açılan mezar evlerinde 54 kişi bulundu.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle