17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Bir kadın daha, boşanma davası açtığı kocası tarafından iki kızının gözü önünde öldürüldü 3 Koruma altında cinayet ÖMER AK BARTIN Zonguldak’ta yaşayan Rengiye M. (42), eşi Hasan M’nin (53) kendisi ve çocuklarına şiddet uygulaması nedeniyle 6 ay önce, ilköğretim okuluna giden 2 kızını da alarak Bartın’ın merkeze bağlı Serdar köyünde yaşayan babasının evine döndü. Bartın’da eşinden boşanmak için dava açan Rengiye M, cumhuriyet savcılığınca koruma altına alındı, herhangi bir olumsuzluğa karşı jandarma zaman zaman ailenin evine giderek kontrollerini sürdürdü. Okullarından karnelerini alan 2 kız kardeş, babalarını arayarak Zonguldak’a gitmek, akrabalarına karnelerini göstermek istediklerini söyledi. Bartın Adliyesi’nde boşanma davaları dün görülen ve ertelenen duruşmanın ardından Hasan M, eşinin kaldığı eve gitti, kızlarını alarak otomobiline bindirdi. Arabadan eşine seslenerek bir şey konuşacağını belirten Hasan M, olumsuz yanıt alınca otomobilden inerek kapının önüne geldi. Üzerinde taşıdığı tabancayla ateş ederek eşini öldüren Hasan M, kızlarını otomobilden indirerek olay yerinden kaçtı. Rengiye Babalarının M’nin battaniyeannelerini ye sarılan cenaöldürdüğüne tanık zesi, Bartın Devolan ve sinir krizi let Hastanesi geçiren kız kardeşler, morguna kaldırılkomşuları tarafından dı. Hasan M’yi sakinleştirilmeye arama çalışmaları çalışıldı. (AA) sürdürülüyor. Kurşun yağdırdı Cadde ortasında kalbinden bıçakladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bir marketin manav reyonunda çalışan Burhan U. bir süredir ayrı yaşadığı eşi Rahime Yıldız U. (21) ile görüşmek için eşinin Eryaman’da kaldığı eve gitti. Çocuğunu göstermediğini öne sürdüğü eşi ile tartışan Burhan U. TBMM Caddesi’nde eşini üç yerinden bıçakladı. Bıçak darbelerinden biri kalbine isabet eden genç kadın, olay yerinde yaşamını yitirdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Eryaman 4. Etap Parkı’na kaçan zanlı yakalandı. Genç kadının cesedi, savcılık incelemesinin ardından Etimesgut Belediyesi’ne ait cenaze aracı ile belediye morguna kaldırıldı. Soruşturma sürüyor. Kocasını av tüfeğiyle öldürdü BARIŞ YAMAN Siyaset ve Stockholm Sendromu I Sevgili okurlarım, Türkiye’de siyaset ve medya artık tümüyle düşmanlıkların ve kamplaşmaların kapanında kıvranan bir cehaletin egemenliğine girdi. Herkes konuşuyor: Bilen, bilmeyen… Liderler, lider sözcüleri… Medyadaki köşe ve ekran yorumcuları. Tabii arada doğru söyleyenler de çıkıyor… Hiç kuşkusuz konuları derinliğine bilenler de var… Ama onların dile getirdiği aklın ve bilimin sesleri, düşmanlık ve cehaletle bezenmiş kuru gürültü arasında güme gidiyor. Çünkü amaç bir şeyleri açıklamak, anlatmak değil… “Karşı tarafa” vurmak! Seçim sonrası yapılan çözümlemelerde her parti haklı olarak hem kendisine verilen hem de rakiplerine giden oyların nedenlerini araştırıyor. Bu çerçevede yapılan ciddi yorumların, şaka yollu eleştirilerin bazıları mahkemelik bile oldu… Çünkü artık Türkiye’de bir konuyu düşmanlıkların, cephelerin, taraftarların kör inançlarının dışında, soğukkanlı, akıl ve bilim yoluyla tartışmak pek de olanaklı değil. Beni korkutan nokta, siyasetten kaynaklanan ve medyayı da egemenliği altına alan bu tutum ve davranışın özel yaşamları da etkilemesi, pek çok dostun, arkadaşın, siyasal ve ideolojik cepheleşme adına ilişkilerini bozmaları. Oysa yaşam ne sadece siyaset, ne de sadece ideoloji… Hele sadece rekabet ve üstünlük kavgası hiç değil. Özel yaşamın sevgileri, dostlukları, paylaşımları, birliktelikleri, vefası, dayanışması, hayatın güzellikleridir… Bu güzellikler, siyasetin, ideolojinin, kamu yaşamının dayattığı sorunları ve ilişkileri çapraz keser… Hayatımıza sadece güzellikler değil, anlam da katar! Son fırtınalardan biri Kılıçdaroğlu’nun “Stockholm Sendromu” söylemi üzerine koparıldı… İktidar sözcüleri ve medyadaki iktidar destekçileri derhal bir hücuma geçti… Sanki siyasal davranışların altında psikolojik ya da sosyal psikolojik nedenler aramak suçmuş gibi. Oysa bazı seçmenlerin “Stockholm Sendromu” ile oy verdiğini söylemek ile, seçmenlerin genellikle ekonomik nedenlerle oy verdiklerini belirtmek arasında hiçbir fark yok: Öküz altında buzağı arıyorsanız, seçmenlerin ekonomik nedenlerle oy verdiği hakkındaki genel yargıya katılanları da, “halkı çıkarcılıkla itham etmekle”, “asil milletimizin ekonomik çıkarlar uğruna oylarını sattığı gibi çirkin bir iddiada bulunmakla” suçlayabilirsiniz. Günlerdir “Stockholm Sendromu” üzerinde yazıp çizenlere, konuşanlara bakıyorum… Olayın temeline inen kimse yok. Pek çok kişi belki de ilk kez duydukları bu terimi internet arama motorlarında arayıp (moda deyimle googlelayıp) önüne çıkan bilgileri aktarıyor ve onların üzerinden ahkâm kesiyor. Oysa konu, sadece rehin alınan kurbanların kendilerini rehin alan zorbalara destek vermeleri basitliğinden çok daha önemli, derin ve karmaşık. “Stockholm Sendromu”nu son kitabım “İçimizdeki Zalim”de uzun uzun irdelemiştim: Nedir, nereden kaynaklanır, hangi olaylarda neler yaşanmıştır, bu yaşananların yorumları nelerdir… Ve en önemlisi, “Stockholm Sendromu” siyasal davranış açısından nasıl irdelenebilir, ne sonuçlar doğurabilir. Kitabımda bu konuları esas olarak, değerli yazarımız Ali Haydar Nergis’in bir makalesinde verdiği bilgiler üzerinden geliştirmiştim. Meraklısı alıp bakabilir. Basit olarak “güçlüden, zalimden etkilenmek” biçiminde özetlenebilecek bu sendromu ve onun hem psikolojik hem de siyasal yansımalarını bir dahaki yazıda ele alacağım… Cumartesiye görüşmek üzere. KONYA Yunak ilçesinde yaşayan Bedia Peynirci (29), evde eşi Yılmaz Peynirci (45) ile tartıştı. Tartışmada sinirlerine hâkim olamayan Bedia Peynirci, duvarda asılı av tüfeğini alarak 5 11 yaşları arasındaki 3 çocuğunun gözü önünde eşine ateş açtı. Göğsünden yaralanan ve kanlar içinde yere yığılan Yılmaz Peynirci, olay yerinde yaşamını yitirdi. Bedia Peynirci ise polis tarafından gözaltına alındı. Sürekli kavga eden çiftin 2 hafta önce tekrar barıştığı ve kadının eve döndüğü belirtildi. Kaçtı, ölümden kurtuldu BALIKESİR (AA) Adana’dan Balıkesir’e yaklaşık 2 ay önce taşınan Nurgül Ö. (35), kendisine kötü muamelede bulunan eşi Selami Ö’den kurtulmak için evlerinin ikinci katından atlayarak kaçtı. Vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar ve yaralar bulunan kadın, hastanede tedavisinin ardından savcılığa başvurarak eşi hakkında suç duyurusunda bulundu. Nurgül Ö, eşinin kendisine yıllardır işkence yaptığını, tecavüz ve ölümle tehdit ettiğini belirtti. Selami Ö. Edremit ilçesinde yakalandı. 2 günde 2 subay intiharı CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Eskişehir’de önceki gün borsada 100 bin lira kaybeden Astsubay Ersan Teke’den sonra dün de Emekli Hava Astsubay Başçavuş Sinan Alkış (47), kefil olduğu kişiler borçlarını ödemeyince, bunalıma girerek oturduğu apartmanın bodrum katında kendisini kalorifer borusuna asarak yaşamına son verdi. Alkış, geride 4 mektup ile borç listesi bıraktı. THY uçağına kargo aracı çarptı İstanbul Haber Servisi Türk Havayolları’na (THY) ait Almanya Stuttgart’tan İstanbul Atatürk Havalimanı’na gelen yolcu uçağına, yüklemeboşaltma işlemini bitirip 204 numaralı körükten ayrılan araç çarptı. Çarpma sonucu Airbus 320 tipi uçağın motor kapağında küçük çapta ezilme meydana geldi. Uçak seferde olmadığı için herhangi bir gecikme yaşanmazken bakım için hangara çekildi. Kızılay’da yolsuzluk SAMSUN (Cumhuriyet) Türk Kızılayı Samsun Şubesi’ne yönelik operasyonda gözaltına alınan 21 kişiden 9’u tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken 12 kişi tutuklanmaları talebiyle adliyeye sevk edildi. 12 kişiden 2’si adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken suçlamaları kabul etmeyen Şube Başkanı Mustafa Keskin’in de aralarında bulunduğu 10 kişi, “İhaleye fesat karıştırmak”, “Belgede sahtecilik” suçlamasıyla tutuklandı. Çayda domuz kanı değil kum var VAN (Cumhuriyet) Van Valiliği, 5 ilde yapılan eşzamanlı baskınla ele geçirilen ve Tarım Bakanlığı laboratuvarlarına gönderilen kaçak çay numunelerinde yapılan incelemelerde, domuz kanı ve sağlığa zararlı birçok katkı maddesine rastlanıldığı iddialarını yalanladı. Kaçak çayda herhangi bir hayvan kanına rastlanmadığı, ancak çayların büyük bir kısmının nem, kum ve ve benzeri nedenlerle Türk gıda kodeksine uygun olmadığı belirtildi. Sirke değil sahte votka çıktı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Buca’da sirke ürettiklerini savladıkları depoda sahte votka imal ettikleri ileri sürülen 5 kişi tutuklandı. Baskında 360 şişe sahte votka, 1800’ü sahte etiketli 4 bin 300 boş şişe, çeşitli markalara ait 2 bin 200 sahte etiket, 900 sahte TAPDK bandrolü ele geçirildi. Votkalar Milas’taki turistik tesislere satılıyormuş. Şans Topu çekildi 1, 8, 12, 25, 28 + 9 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle