17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B B B B B B B B B B Y Y B 28 33 29 31 35 35 35 26 25 25 25 26 30 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B A A Y P B 29 30 24 38 33 32 35 36 33 35 30 24 22 HABERLERİN DEVAMI Oslo B Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin PB Budapeşte Y Madrid PB Viyana PB 18 16 19 17 18 17 20 20 16 24 33 30 26 Belgrad B 30 Sofya A 31 Roma B 29 Atina A 31 Zürih Y 21 Moskova B 23 Aşkabat PB 24 Taşkent A 38 Baku Y 21 Bişkek PB 32 Tiflis PB 27 Kahire A 38 Şam A 37 23 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE Ülkemizde hava; kuzeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Trabzon, Rize, ve Hakkâri çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Haziran GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada yeni anayasanın temel ilkelerini duyuran açıklamalar gelmiyor. Tek istisna CHP. Genel Başkan Kılıçdaroğlu. Partinin yeni anayasayla ilgili kırmızı çizgi diye adlandırılan çekincelerini her fırsatta açıklıyor. Madem ki yeni bir anayasa gereksindiğimize itiraz eden yok. Madem ki özgürlükler, insan hakları, sosyal devlet, toplumsal barış anlayışıyla ilgili 82 Anayasası’ndan kaynaklanan sakıncalar biliniyor. CHP dışındaki partilerin bu konularda ilkesel görüşlerini açıklamakta ağızlarına neden kilit vurduklarını anlamakta insan güçlük çekiyor. CHP, örneğin 82 Anayasası’ndaki devletin kimliğini açıklayan ilk üç maddenin yeni anayasada da yer almasını zorunlu görüyor. Önceki aylarda aynı görüşü yetkili ağızlardan açıklayan AKP, bu koşula katıldığını neden yinelemiyor? Kılıçdaroğlu, CHP’den anayasa ve demokratik açılım konularında destek aradığını beklediğini söyleyen RTE’den; önce nasıl yeni bir anayasa düşündüklerini açıklamasını istedi. Yanıt yok! CHP Genel Başkanı; koşullara bir yenisini ekledi. Hükümet, İmralı’daki terörist başı ile sürekli görüşüyor. İmralı’daki de devletle (hükümetle) pazarlık ettiği konuları, koşulları açıklıyor. Kılıçdaroğlu, RTE kapısını çalarsa; örneğin hükümetin başta İmralı, kimlerle görüştüğünü açıklamasını isteyeceğini söylüyor. RTE işine gelmeyen koşullar veya istekleri geri çevirmek için daha önceleri kullandığı yönteme yine başvurabilir; ortada fol yok yumurta yokken CHP’nin yeni anayasayı yokuşa sürdüğünü öne sürebilir. Ama bu; balkonda verdiği sözün içinin ne kadar kof olduğunu kanıtlar. Son günlerde bir başka konu, CHP Genel Başkanı’nı uğraştırıyor. Seçim sonuçlarını gözden geçiren MYK’de AKP’nin aldığı yüzde 50 oyun bir Stockholm sendromu olduğunu söylediği önce Akşam’da manşet oldu. Sonra medyayı sardı. Bir banka çalışanlarında ölüm korkusu yerini, söyleştikleri soygunculara hayranlığa, hatta onlara sahip çıkmaya bırakır. Rehineler önce kurtarılmaya direnir, sonra da mahkemede soyguncular aleyhine ifade vermeyi reddederler... Habere göre Kılıçdaroğlu, toplantıda halkın AKP’yi yeğlemesini “rehinelerin rehin alana duygusal bağımlılığı” olarak tanımlanan “Stockholm sendromu” ile açıklar. Yorumlara, haberlere önceki gün Kılıçdaroğlu, açıklık getirdi. “MYK’de tartışılan konunun dışarı sızmasından” rahatsız olduğunu söylüyor. MYK üyelerinin nereye varacağını kestiremedikleri gevezeliğine, demokrasi geldiğinden beri kapalı toplantılardaki konuşmaların basına sızdırılmasına artık alışması gerekiyor. Haberin saptırılarak yorumlandığını söylemek istemiyor ama; medyada şu veya bu nedenle bir haberi başka yönlere kaydırmaya yönelik, hatta kimi zaman yalakalık içeren saptamaların neredeyse mesleksel bir kurala dönüştüğüne de alışması gerekiyor... Zira saptırma bol, yalakalık da çeşitlendi. İktidardan nemalanmak isteyen yalakalar da var; başka çevrelere, örneğin kim bilir hangi nedenle işadamlarına yalakalığa özenen de... Örneğin tanık önünde seçimle ilgili bahsi önerenin söylediğini yazıda belirtirsiniz. Üstelik; bahsi öneren de sözünün arkasında durduğunu yazılı açıklar. Günlerden sonra bir de bakarsınız; aaa! yazılan “doğrular”, üstelik böyyük bir gazetede, dün “iddia” diye manşetlerde. Dünkü Güncel’de; “Helalleşme öylesine dal budak sardı ki; AKP iktidarı ile şu veya bu nedenle ters düşen kurumların, derneklerin, hatta iş dünyasından kimi ünlülerin, yüzde 50 oyla yeniden iktidara gelen RTE ile helalleşmenin peşine düştüklerini, onlar için helalleşmenin tek anlamı; affedilmek bağışlanmak” diye yazdım. Bu satırları yazarken manşetten duyurulan son helalleşme örneğinden haberim yoktu. Kimi kurumlar, insanlar için görünen köy kılavuz istemiyor. ‘Kıyım yaşanıyor’ HSYK tarafından gerçekleştirilen atamaları protesto eden hukukçular, yargının iktidar tarafından şekillendirildiği konusuna dikkat çekti Yargı dernekleri, Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve hukuk kavramlarının geri dönülemeyecek kadar ağır darbeler aldığına vurgu yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargı dernekleri, HSYK kararnamesiyle başkan, yönetici ve üyelerinin örgüt merkezlerinin bulunduğu Ankara’dan il dışına atanmalarını protesto etti. YARSAV Genel Sekreteri Leyla Köksal, kararnameyi “yargıda bir kıyım ve tasfiye operasyonu” olarak nitelendirdi. YargıSen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise hâkim ve savcıların yerlerinin sadece Yargıtay Başsavcısı Hasan Erbil’den değil, adalet komisyonları ve başsavcılıklardan ulaşan listeler kapsamında da değiştirildiğini söyledi. Ankara Adliyesi önünde toplanan YARSAV, YargıSen ve Demokrat Yargı Derneği üyelerine; Ankara Barosu, DİSK, KESK, Birleşik Kamuİş, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), ADD, Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) ve Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin de arasında bulunduğu örgütler destek verdi. Gruptakiler, üzerinde “Yargıda sıkıyönetime hayır”, “Bağımsız yargı istiyoruz”, “Fişlemeye hayır”, “HSYK: Hükümetin Siyasi Kanadı”, “Yargıda örgütlenme engellenemez” yazan dövizler taşıdı. Askeri casusluk soruşturması El yazıları uyuşmadı İstanbul Haber Servisi Muvazzaf ve emekli askerler ile TÜBİTAK görevlilerinin yargılandığı “Askeri Casusluk ve Şantaj” davasında avukatlara 6 ek delil klasörü daha dağıtıldı. Klasörlerde bulunan emniyet raporuna göre, dava kapsamında yargılanan bazı isimlerin el yazısı örnekleri ile bazı deliller üzerindeki yazı örneklerinin benzerlik göstermediği yer aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından hazırlanan “el yazısı tetkikine” ilişkin hazırlanan rapora göre, sanıklar Albay Tamer Zorlubaş, Yarbay Mehmet Emre Sezenler, Teğmen Emrah Küçükakça ve Deniz Mehmet Irak’ın el yazısı örnekleri alındı. Bu dört sanıktan alınan el yazısı örnekleri, deliller arasındaki yer alan bir not kağıdındaki el yazısı ile CD kabı üzerindeki el yazısı ile eşleştirildi. Hazırlanan raporda, “Şahıslardan alınan el yazısı örnekleri ile bazı delillerdeki yazılar arasında yapılan incelemede, aralarında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden ilgi ve irtibat tespit edilememiştir” denildi. Dernek sitelerine erişim yasaklandı AL CAN ULUDAĞ ANKARA HSYK’nin yargı derneklerinin yöneticilerin yerlerini değiştirmesi tartışma yaratırken Adalet Bakanlığı, Ankara Adliyesi’ndeki bilgisayarlardan üç yargı örgütünün sitesine erişimi engelledi. Ankara Valiliği’nin başvurusu üzerine YargıSen hakkında açılan kapatma davası, ardından gelen HSYK’nin “sürgün” kararnamesi ile yargıda örgütlenmenin önüne getirilen engellere bir yenisi daha eklendi. Ankara Adliyesi’ndeki biliçtiğini kaydetti. Köksal, “Ülkede demokrasi, insan hakları ve hukuk geri dönülemeyecek kadar ağır darbeler almıştır. Yargı bağımsızlığı, yargıç teminatı gibi kavramlar tarihe gömülmüştür” dedi. İktidarın taraf olduğu davalarda iktidarın görüşleri doğrultusunda karar veren yargıç ve savcıların başsavcı, mahkeme başkanı olarak ödüllendirildiğini vurgulayan Köksal, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkeleri ile hareket edenlerin ise cezalandırıldığını kaydetti. Yargıtay Savcılığı’ndan İstanbul’a hâkim olarak atanan YargıSen Başkanı Eminağaoğlu, HSYK’nin, özel yetkili mahkemeleri anımsatırcasına “özel yetkili HSYK” ni gisayarları Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden denetleyen Adalet Bakanlığı, Demokrat Yargı Derneği, YARSAV ve YargıSen’in resmi internet sitelerine yasak getirerek filtre uygulaması başlattı. Birçok hâkim ve savcı, siteye girdiğinde UYAP’ın uyarısı ile karşılaşmanın şaşkınlığını yaşadı. Uyarıda, “Bu adrese erişim kamusal hizmetlerle sınırlı internet uygulaması kapsamında engellenmiştir” ifadesi yer aldı. Üye oldukları dernek ve sendikanın sitesine giremeyen hâkim ve savcılar ise duruma tepki gösteriyor. atanan Demokrat Yargı Derneği Genel Sekreteri Kemal Şahin ise, 12 Eylül 2010 referandumuyla yargıda demokratikleşme ve AB değerleri yönünde atılan çok kıymetli bir adımın, yeni HSYK’nin oluşum süreci ve 8 aylık tasarruflarıyla heba edildiğini kaydetti. Geçmişin dar grupçu, eşitsiz ve hiyerarşik yargı anlayışının aynı azim ve kararlılıkla uygulandığını ifade eden Şahin, “Bu kararname, yargı içindeki küçük bir grubun eski iktidar elitlerinin yerini alma çabasından başka bir şey değildir” dedi. HSYK’nin her kararname ile iktidarın yargıdaki stratejik noktalarını daha sık dokunmuş hale getirdiğini söyledi. teliğine dönüşmemesi gerektiğini dile getirdi. Eylül darbesinden farksız’ Eminağaoğlu, yargı derneklerin üye ve yöneticilerinin örgüt merkezlerinin dışına atanmasını eleştirerek “Bu durumun 12 Eylül darbesinde, Milli Güvenlik Konseyi’nin 7 sayılı bildirisinin bire bir günümüze ve yargıya uyarlanmış halinden bir farkı var mıdır? Her türlü darbeye ve her türlü hukuksuzluğa hayır diyoruz. Temel hak ve özgürlükleren olan örgütlenme hakkımız hiçbir biçimde engellenemez” diye konuştu. Kararnameyle Ankara dışına ‘12 Albay Hançer tutuklandı İstanbul Haber Servisi Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen belgelere ilişkin hazırlanan ve Poyrazköy davası ile birleştirilmesi talep edilen iddianamenin firari sanığı Albay Hüseyin Hançer, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek teslim oldu. Hakkında yakalama kararı olan Hançer, kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi görüyordu. Hançer, davanın görüldüğü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Hançer’in tutuklanmasıyla davada tutuklu sanık sayısı 5’e yükseldi. ‘Tasfiye operasyonu’ YARSAV Genel Sekreteri Leyla Köksal yaptığı konuşmada, siyasi iktidar eliyle şekillenen HSYK’nin göreve başladığı yaklaşık 8 aylık sürede 3 bin 49 yargıç ve savcının görev yerini değiştirdiğini belirterek “Yapılan tüm atama ve görevlendirmelerde de HSYK’ye, çalışma esaslarını düzenleyen yasanın 3. maddesi değil, siyasi iktidarın iradesi rehberlik etmiştir” dedi. Son yaz kararnamesini “yargıda bir kıyım ve tasfiye operasyonu” olarak nitelendiren Köksal, HSYK’nin kendisinden olmadığını düşündüğü yargıç ve savcıları dize getirmeye and Mısır Çarşısı davası devam etti Pınar Selek ifade verdi Ankara Adliyesi’nin önünde toplanan hukukçular, HSYK’nin aldığı kararları protesto etti. Sivas sanıkları ile ilgili davanın düşürülmek istenmesi tepkilere neden oldu ‘Katliamda zamanaşımı olmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Madımak Katliamı’nda hayatını kaybeden ailelerin avukatı Şenal Sarıhan, Sivas davasında cumhuriyet savcısı Hakan Yüksel’in 6 sanıkla ilgili davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesini talep etmesine tepki gösterdi. Sarıhan, Türk Ceza Yasası’nda ve Ceza Yargılama Usul Yasası’nda zamanaşımı konusunun düzenlendiğini, fakat TCY’ye 2005 yılında “insanlık suçu” tanımı getirildiğini kaydetti. Sarıhan, ancak bu düzenlemenin 1993 yılında yaşanan olaylardan sonra yürürlüğe girdiği için sanıklar lehine olduğunu anımsattı. Buna karşın burada önemli olanın “insanlığın korunması” olduğunu belirten Sarıhan, “İnsanlığın korunması çerçevesinde bütün uluslararası hukuk sistemlerinde insanlığa karşı işlenen suçların zamanaşımına uğramayacağı değerlendiriliyor. Bizim yasal düzenlememiz bu çerçevededir. Bu tür katliamların bir daha yapılmamasını talep ediyorsak bunları, bağışlamak gütlerin koalisyonlarıyla gerçekleştirilen, hem rejime hem insanığa karşı suçlarda zamanaşımı uygulaması yapmaması gerekir” diye konuştu. Sarıhan, dosyada Cafer Erçakmak’ın 765 sayılı TCK’nin mesinde bir derece olmamalıdır. Yani asıl failler ve seri faailler arasında ayrım olmamalıdır. Çünkü insanın, insanlığı koruması kendi adına temel bir sorumluluktur. Bu açıdan bakılarak insanlık suçunda zamanaşımının değerlendirilmemesi gerektiği inancındayız” değerlendirmesini yaptı. Avukat Sarıhan, davanın bu kadar uzamasına da tepki gösterdi. “Bu davayı kesen işlemler var” ifadesini kullanan Sarıhan, “Niçin bu yargılama bu kadar uzatılmıştır? Yargılamanın bu derece uzatılmış olması, sanıkların yakalanmamış olmasında yargılamanın uzamasında zarar gören tarafın bir kusuru yoktur. Bunu soruşturmakla görevli taraflar, Emniyetten yargı teşkilatına kadar olan kişiler sorumludur” dedi. İstanbul Haber Servisi Mısır Çarşısı’nda 1998’de meydana gelen, 7 kişinin ölümü ve 127 kişinin yaralanmasına neden olan patlamaya ilişkin davaya Yargıtay’ın üçüncü bozma kararının ardından dün devam edildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan başka suçtan hükümlü sanık Maşallah Yağan, “Yargıtay bozma ilanı elime geçmedi” dedi. Sanık Heval Öztürk ise Yargıtay’ın bozma ilamını doğru bulmadığını söyleyerek beraat talep etti. Tutuksuz sanık sosyolog Pınar Selek’in celse arasında avukatıyla birlikte mahkemeye gelerek bozma kararına karşı beyanını sunduğu belirtildi. Almanya’da eğitim gören Selek 24 Mayıs 2011’de verdiği ifadesinde, “Eski ifadelerimi tekrar ediyorum. Mahkemenin hakkımda verdiği beraat kararında direnilmesi yönündeki kararına uyulmasını istiyorum” dedi. Dava 28 Eylül’e ertelendi. Şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı Silvan’da 2 kişiye infaz DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Silvan ilçesinde gıda toptancılığı üzerine işyeri bulunan Adem Fidan ile yanında çalışan Rıdvan Koç’tan haber almayan yakınları dün akşam saatlerinde Kale Mahallesi’ndeki işyerine gitti. Adem Fidan ile Rıdvan Koç’un cesetleri işyerinde bulundu. Olay yeri inceleme ekipleri, Fidan ile Koç’un silahla vurulduğunu belirledi. uluslararası hukuk sistemlerinde insanlığa karşı işlenen suçların zamanaşımına uğramayacağı konusuna dikkat çekti. niteliği taşıyan zamanaşımından uzak durulmalıdır” dedi. Kenan Evren ve arkadaşları hakkında zamanaşımı olmadığı gerekçesiyle soruşturma yürütüldüğüne dikkat çeken Sarıhan, “Bunun kadar vahim olan ve gizli ör146/1 maddesindeki “anayasayı cebren değiştirmeye teşebbüs etmekle” suçlandığını, ancak diğer 6 sanığın daha az cezayı gerektiren 146/3 ile yargılandığını belirterek “Diğer beş sanığın durumunun daha az ceza alacağını biliyoruz. Ama insanlık suçunun işlen Madımak’ta hayatını kaybeden ailelerin avukatı Sarıhan, Aytaç Durak emniyete çağrıldı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Özel yetkili Cumhurriyet Savcılığı’nın talimatıyla önceki gün evi ve işyeri aranan Adana Anakent Belediye Başkanı Aytaç Durak, dün de şüpheli sıfatıyla ifade vermek üzere emniyete çağırıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan, geçen bir yılı aşkın sürede çeşitli soruşturma ve suçlamalarla karşı karşıya kalan Durak’ın evi ve işyeri önceki gün Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince aranmıştı. Dün sabah ifadesine başvurulmak için emniyete çağrıldığı belirtilen Durak, öğleden sonra emniyete geldi. Durak gazetecilere, “Ne için çağrıldığımı bilmiyorum. Ama evim ve işyerimin aranmasıyla ilgili olabilir” dedi. ‘PKK Facebook’ta’ operasyonu ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sosyal paylaşım sitesi Facebook’tan PKK terör örgütünün propagandasının yapıldığını belirledi. Olayla ilgili soruşturmayı derinleştiren ekipler, Ceyhan ilçesinde, 1’i kadın 6 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin evinde yapılan aramada PKK’ye ait çok sayıda broşür ve örgütsel doküman ele geçirilirken 5 bilgisayara da el konuldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle