Katalog

15 HAZ RAN 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Diploma denkliği sınavında geçen yılki soruların aynıları sadece şıkların yeri değiştirilerek soruldu 9 10 GÜNDÜR YAŞAM SAVAŞI VER YORDU ÖSYM bunu da yaptı KIVANÇ EL ANKARA KPSS’de soruların sızdırılması ve YGS’de şifreli kitapçık skandallarına imza atan ÖSYM, yeni bir skandal daha yarattı. Diploma denklik sınavında geçen yılla bu yıl aynı sorular adaylara verildi. 100 soruluk testin sadece birkaç sorusunda farklılık gerçekleşti. ÖSYM’nin “YÖK Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı Tıp Doktorluğu” 2. aşama sınavında 2 yıl üst üste aynı sorular soruldu. Geçen yıl 16 Mayıs 2010 tarihinde, bu yıl da 29 Mayıs’ta yapılan sınavlarda aynı sorular soruldu. 100 soruluk testte adaylara iç hastalıkları, pediatri, cerrahi, kadın hastalıkları ve doğum konularından sorular yöneltildi. 2010 yılındaki sınavla 2011 yı lındaki sınavda sorularn 100’er sorudan 73’ünün birebir aynı olduğu görüldü. Birkaç soruda sadece şıkların yerlerinde değişiklik yapıldı. “Klinik Tıp Bilimleri” testini geçen adaylara Türkiye’de çalışabilecekleri denklik belgeleri veriliyor. Bu denklik belgesi ile sınavı kazanan adaylar Türkiye’de hekimlik yapma imkânına sahip olacak. YGS skandalına ilişkin soruşturma devam ederken yapılan hata ÖSYM’nin sınavlardaki ciddiyetsizliğini de ortaya koydu. 100 sorudan 73’ünün geçen yıl ile aynı olması, “Soru hazırlayacak kişi mi bulunamadı, yoksa üşenildi mi” sorularını akla getirdi. ÖSYM yetkilileri konuya ilişkin bir açıklama yapmazken, birebir aynı soruların nasıl sorulduğu konusu da açıklık kazanmadı. HAKKIMIZ YEND DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) teslim ettiği cevap anahtarının kaybolduğu iki ay sonra ortaya çıkan dört öğrenciden 18 yaşındaki İslam Yalçın, ÖSYM tarafından yapılan açıklamayla 16 Haziran’da yeniden sınava girmeye hazırlanıyor. Yalçın, “Yaşananlardan dolayı psikolojim bozuldu, derslerden uzaklaştım. O anki psikolojim nasıl olacak bilmiyorum. Hakkımızın yenildiğini dünüşüyorum. Haksızlığa uğradım” dedi. Parolayı söyleyemedi, şehit oldu TUNCELİ / ELAZIĞ (Cumhuriyet) Tunceli’de, karakol güvenliği için ormanlık alanda pusu görevine çıkan jandarma uzman çavuş Samet Karslı, nöbetçi askere parolayı söyleyemediği için arkadaşlarının silahlarından çıkan kurşunla ağır yaralandı. Elazığ Asker Hastanesi’nde yaklaşık 10 gündür tedavisi süren Karslı, şehit oldu. Ovacık ilçesine bağlı Aşağı Torunoba köyündeki jandarma karakoluna 2 Haziran’da bir grup teröristin saldıracağı ihbarı üzerine, karakolda görevli bir grup asker, Çemberlitaş mevkisinde ormanlık alanda pusu görevine çıktı. Gece saatlerinde, bulunduğu yeri değiştiren jandarma uzman çavuş Samet Karslı’ya diğer arkadaşları parolayı sordu. Silah arkadaşlarının ısrarlı sorularına rağmen parolayı söyleyemeyen Karslı’ya ateş açıldı. Arkadaşlarının silahlarından çıkan kurşunlarla ağır yaralanan Karslı, helikopterle Elazığ Asker Hastanesi’ne kaldırılıp buradan Fırat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakım ünitesinde 10 gündür tedavisi süren Karslı, dün sabaha karşı şehit oldu. Karslı için Elazığ Asker Hastanesi’nde tören düzenlendi. Törenin ardından şehit Karslı’nın cenazesi havayoluyla memleketi Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine gönderildi. 40 gün sonra BALYOZ DAVASI’NDA EMEKL TUĞGENERAL VAROL’UN ÇAPRAZ SORGUSU YAPILDI: Mahir Çayan pankartına 6 gözaltı SEYFETT N METE simler işgüzarlıktan HAT CE TUNCER ÇORUM Çorum’da yapılan 1 Mayıs kutlamalarında “Hüseyin, Mahir, Ulaş sonsuza kadar savaş” pankartı açan ÖDP Çorum İl Başkanı Ulaş Koçak’ın da aralarında bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı. 1 Mayıs kutlamalarına Gençlik Muhalefeti korteji altında katılarak “Hüseyin, Mahir, Ulaş sonsuza kadar savaş” pankartı açan ve aralarında Koçak’ın aralarında bulunduğu 6 kişi dün Terörle Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alındı. Bunlardan 2 kişi sorgularının ardından serbest bırakılırken, 4 kişinin emniyette tutulduğu belirtildi. Gözaltında tutulan gençlere bu pankartı neden açtıklarının yanı sıra, AKP seçim bürosunun camlarının kırılması ve çeşitli konularda sorular yönelttikleri öğrenildi. 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Muharrem Ağırman, 1 Mayıs kutlamalarından 40 gün sonra ve genel seçimlerin hemen ardından gelen gözaltıların ülkedeki muhalif, ilerici ve demokrat güçlere yönelik baskının ulaştığı boyutu gözler önüne serdiğini söyledi. Ağırman, “Bu olay ileri demokrasi nutuklarının samimiyetsizliğinin göstergesidir” dedi. Balyoz Harekât Planı davasında eski İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol’a çapraz sorguda Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin ile yaptığı telefon görüşmesine dayanılarak soru yöneltilmesi, avukatların itirazlarına neden oldu. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın 31. oturumu yapıldı. Duruşmaya davanın 1 No’lu sanığı eski İstanbul 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, sağlık raporu göndererek katılmadı. 57 Mart 2003’te İstanbul 1. Ordu Karargâhı’nda gerçekleştirilen plan seminerinde yapıldığı iddia edilen Balyoz Darbe Planı’na göre “darbe sabahı tankları yürütecek olan komutan” olduğu öne sürülen emekli Tuğgeneral Varol’un çapraz sorgusu yapıldı. Üye hâkim Ali Efendi Peksak, Va S L VR ’DE 101. GÜN İstanbul Haber Servisi Emniyet içindeki cemaat örgütlenmesini anlattığı kitabı nedeniyle tutuklanan gazeteci Ahmet Şık ve Hrant Dink cinayetinde İstanbul Emniyeti’nin ihmalini ortaya koyan kitapların yazarı, gazeteci Nedim Şener, Silivri Cezaevi’nde 101 gündür tutuklu. 3 Mart sabahı evlerine polis baskını yapılan Şık ve Şener 3 gün sonra ‘Ergenekon terör örgütüne üye oldukları’ gerekçesiyle tutukladı. Şık’ın ‘İmamın Ordusu’ adın verdiği kitabının taslağı, basılmak üzere gönderildiği yayınevinden toplatıldı. Polis, Radikal gazetesine baskın düzenleyerek, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’na bilgisayarındaki Şık’ın kitap taslağını sildirdi. Savcılık, Şık’ın basılmamış kitabının dijital kopyalarını bulundurmanın yasak olduğunu, bulunduranın terör örgütü üyesi gibi işlem göreceğini bildirdi. Tepkiler üzerine açıklama yapan soruşturma savcısı Zekeriya Öz, Şık’ın kitap nedeniyle değil ‘gizli deliller’ bulunması üzerine tutuklandığını açıkladı. Öz, kısa bir süre sonra soruşturmadan alınarak, Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi’ne atandı. Aradan geçen üç ayı aşkın sürede, savcılık bu gizli delilleri gazetecilerin avukatlarına dahi bildirmezken, bu süreçte iddianame de hazırlanmadı. Avukatların tahliye talepleri ise ‘delillerin henüz toplanamamış’ olması nedeniyle birçok kez reddedildi. rol’a plan seminerindeki sunumunda Sultanbeyli ve Tuzla belediye başkanlarının adlarının geçtiğine dikkat çekerek “Jenerik senaryoda ya da harp oyununda gerçek kişi ve kurumuların adı kullanılır mı” diye sordu. Plan seminerinde sunumların hayali olduğunu belirten Varol şöyle konuştu: “Sıradan seminerdi, yapıldı ve bitti. Aradan 8 yıl geçmiş neler söylediğimi hatırlamıyorum, elimde bir metin ve kayıt da yok. Tuzla ve Sultanbeyli belediye başkanlarının adını söylerken sununumu daha cazip kılmayı düşünmüşümdür. Bu suç olsa, takma isimler kullanırdım. Gerçek isimler saklanması gereken bir şey olmadığını gösteriyor. Tuzla Belediye Başkanı İdris Güllüce yerine ‘Tuzla’nın gülü’ derdim. Sultanbeyli Belediye Başkanı Yahya Karakaya’ya Sultanbeyli’nin karakartalı derdim. Bu isimleri kullanmam onları görevden alacağım anlamına gelmez. Ordu komutanının (Çetin Doğan) sunumların somut verilere dayandırılması emri etkili olmuş olabilir. Sunum sırasında komutanın bazı müdahaleleri de oldu. Burada biraz işgüzarlık etmiş olabilirim.” Sivas’ta 3 PKK’li öldürüldü MEHMET MENEKŞE SİVAS Sivas’ta güvenlik güçleriyle terör örgütü PKK militanları arasında çıkan çatışmada 3 terörist öldürüldü. Sivas’ın İmranlı ilçesinde arazi tarama faaliyetlerini sürdüren güvenlik güçleri, ilçeye bağlı Karacaören Köyü kırsal kesiminde bir grup terörist ile karşılaştı. Güvenlik güçlerinin “Teslim ol” çağrısına ateşle karşılık verilmesi sonucu çatışma çıktı. Çatışmada ilk belirle melere göre 3 PKK’li öldürüldü. Bölgedeki operasyonun devam ettiği, bölgeye takviye birliklerin sevk edildiği belirtildi. Teröristlerin, Karadeniz bölgesinde konuşlanmaya çalışan terör örgütü PKK’nin Tunceli grubunun bir parçası olabileceği belirtildi. PKK, Karadeniz’e açılma hedefiyle daha önce Samsun, Sinop, Tokat ve Kastamonu’da terör eylemleri gerçekleştirmişti. Güvenlik güçleri bölgedeki operasyon ve arazi arama tarama faaliyetlerini yoğunlaştırmıştı. HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONU Suç tarihi Savcı Savaş Kırbaş, Varol’a 12 Aralık 2007 tarihinde 1. Ergenekon davasının sanıklarından Hayrettin Ertekin ile yaptığı telefon görüşmesini okumaya başladı. Kırbaç, sanık Ergin Saygun’a ilişkin “Askerliği bilmez o. İlker Başbuğ’u da bilmez bunlar, kıta komutanı değil ki bunlar; sosyete bunlar, salon subayı” şeklindeki ifadelerin yer aldığı telefon görüşme tutunaklarını okurken salonda sanıklar va avukat bölümünden tepkiler yükseldi. Soruya Varol’un avukatı Ahmet Koç, davada suç tarihinin 2003 olduğu belirtilerek “Savcıya soruyorum: ‘İddianamede geçen tarih nedir?’ 2007’deki bir geyik muhabbetinin buraya konulması savcının iyi niyetli olmadığını gösteriyor. Tutanaklardan da çıkmasını talep ediyorum” dedi. Komutanlık başka Elazığ başka söylüyor İstanbul Haber Servisi Haya nan ve operasyona katılan askerleta Dönüş Operasyonu’nun Ümrani rin “Ümraniye Cezaevi’nde görevli ye Cezaevi’nde düzenlenen aya oldukları” yönünde ifade verdiğiğında görevli 267 jandarma ve gö ni anımsatarak, söz konusu askerrevli hakkında “faili belli olmaya lerin “tanık” olarak dinlenmesini iscak şekilde adam öldürme”, “bir tedi. Askerlerin ifadelerine karşın den fazla kişinin ölümüne sebe yetkili makamlardan olayla ilgili gelen yazılarda “çelişbiyet verme”, “yaraki” bulunduğuna da lama” ve “kötü muadikkat çeken avukat mele” suçlarından açıSevimli, “Askerler lan davaya devam ediloperasyona Ümradi. Mahkeme, 39 asniye Cezaevi’nde kerin yargılandığı Bakatıldıklarını söykırköy 13. Ağır Ceza Cezaevlerindeki lüyorlar. Elazığ Mahkemesi’nden, söz ölüm oruçlarını konusu askerlerin ifa sonlandırmak için 19 Jandarma Komudelerinde “Ümraniye Aralık 2000 tarihinde, tanlığı ise Ümraniye Cezaevi’nde düzenCezaevi’ndeki ope20 cezaevine rasyona katıldıkları eşzamanlı düzenlenen lenen operasyona katılan olmadığı idnı” belirtmeleri nede“Hayata Dönüş dia ediyor. Janniyle “davanın iddiaOperasyonu”nda 28 darma Genel Konamesinin istenmekişi yaşamını sine” karar verdi. yitirmişti. Bayrampaşa mutanlığı ise ‘opeÜsküdar 2. Ağır Ce Cezaevi’nde de 12 kişi rasyonda bazı askerlerin Ümraniye Ceza Mahkemesi’ndeki hayatını kaybetmişti. zaevi’nde bulunduduruşmaya taraf avuÜmraniye ğu’nü belirtiyor. katları katıldı. DuruşCezaevi’nde ise 8 Mahkemenin bu çemada, Ümraniye Cetutuklu ve hükümlü lişkiyi gidermesi gezaevi’nde tutuklu olyaşamını yitirmişti. rekli” dedi. Ağabey duğu sırada operasPolat’ın müdahillik yonda yaşamını yitiren Ercan Polat’ın ağabeyi Celal Po talebini kabul eden mahkeme heyeti lat müdahillik talebinde bulundu. Hayata Dönüş Operasyonu kapsaDaha sonra söz alan müdahil avu mında Bakırköy 13. Ağır Ceza katlardan Güçlü Sevimli ise Ba Mahkemesi’nde görülen davanın kırköy Adliyesi’nde Hayata Dönüş iddianamesinin istenmesine hükOperasyonu kapsamında yargıla mederek duruşmayı erteledi. Milli Eğitimde skandal Yoksul öğrenciye deşifre AL CAN ULUDAĞ 8 kişi ölmüştü ANKARA Giresun’un 30 bin nüfuslu Tirebolu ilçesinin Milli Eğitim Müdürlüğü, yardıma muhtaç öğrencilerin listesini internet sitesinden yayımlayarak bir skandala imza attı. Çeşitli okullarda öğrenim gören 415 öğrencinin yanı sıra bunların anne ve babalarının isimleri de teşhir edildi. Tirebolu Kaymakamlığı, ilçe genelinde okuyan yardıma muhtaç öğrencilere yardım yapılmasına karar verdi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de bu kapsamda yoksul öğrencilerin bir listesini hazırlandı. Ancak müdürlük para yardımında bulunulan bu öğrencilerin isimlerini internet sitesinden yayımlayarak deşifre etti. Öğrencilerin sınıfı, kimlik numaraları, anne ve baba isimleri de listeye konuldu. Milli Eğitim Müdürü Ali Şanlı “Bir yanlışlık olmuş” dedi. yudum, hatırlamıyorum’ Emekli Albay Namık Koç, üye hâkimlerin Plan Semineri’yle ilgili sorularına “hatırlamıyorum” yanıtını vererek şöyle devam etti: “Seminere emirkomuta zinciri içerisinde katıldım. Orada ‘dinleyiciydim’ diyebilirim. Benim uyuma alışkanlığım var. Burada iddianame okunurken de uyudum.” “3 gün boyunca uyudunuz mu?” sorusuna Koç “Evet, 20 dakikadan sonra dikkatim dağılıyordu” yanıtını verdi. ‘U Taksim’de yürüyüş C MY B C MY B Tutuklu gazeteciler Şık ve Şener’in arkadaşları ise 18 Haziran Cumartesi günü saat 13.00’te Taksim’de yürüyüş düzenleyerek, bir kez daha özgürlük talep edecekler. Gazeteciler, “Yansan da dokunacağız” diyerek, seslerini, gazetecileri terörist gibi gören anlayışa ve adaleti sağlamakla görevli yargıçlara duyurmaya çalışacaklar.