Katalog

SAYFA CUMHUR YET 15 HAZ RAN 2011 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Başbakan Erdoğan, Kürt açılımı ve askerle ilişkiler konusundaki mesajlarını iki tercihiyle verecek Kabinede 2 kritik koltuk ERDEM GÜL ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, AKP’nin üçüncü dönem hükümeti için oluşturacağı kabinede iki bakanlık için tercih edeceği isimler, bundan sonraki politikalar için mesaj taşıyacağı için kritik önem kazandı. Parti içinde de en çok merak edilen iki isimden Beşir Atalay’ın yeni hükümette de içişleri bakanı olup olmayacağı, Kürt açılımının seyri, Vecdi Gönül’ün milli savunma bakanlığına devam edip etmeyeceği askerle ilişkilerin geleceği açısından Erdoğan’ın yaklaşımlarını ortaya koyacak. Erdoğan, seçim kampanyası süresince Kürt açılımının tam tersine BDP’ye çok sert suçlamalar yönelten bir tavır izlemişti. Yeni anayasa ile ilgili sürecin partiler arası uzlaşma arayışları nedeniyle sonbahara kalması beklenirken Erdoğan, Kürt açılımının devam edip etmeyeceğine ilişkin ilk mesajını, yeni kabinede içişleri bakanlığına tercih edeceği isimle verecek. Beşir Atalay, 2009’da Kürt açılı Parti içinde de en çok merak edilen iki isimden Atalay’ın yeni hükümette de içişleri bakanı olup olmayacağı, Kürt açılımının seyri, Gönül’ün milli savunma bakanlığına devam edip etmeyeceği askerle ilişkilerin geleceği açısından Erdoğan’ın yaklaşımlarını ortaya koyacak. Erdoğan’ın Kürt açılımına ilişkin soru işaretlerinin ortadan kalkması için Atalay’dan vazgeçeceği konuşuluyor. mını başlatmış, ancak süreç içinde Habur görüntüleri ve arkasından da KCK tutuklularına kelepçe takılması olayları sonrası açılımın sona erdiği değerlendirmeleri yapılmıştı. Atalay, “açılımı devam ettirmediği” gerekçesiyle BDP’lilerin, “iyi anlatamadığı” gerekçesiyle de kendi partililerinin eleştiri oklarına uğramıştı. Açılımın geleceğinin ne olacağı sorusu yeni kabine öncesi İçişleri Bakanlığını en kritik koltuk haline getirdi. Parti içinde de en çok Atalay’ın yeniden içişleri bakanı olup olmayacağı merak ediliyor. Erdoğan’ın Kürt açılımına ilişkin soru işaretlerinin ortadan kalkması için Atalay’dan vazgeçeceği konuşuluyor. Atalay’ın yerine içişleri bakanlığı için parti kimlikleri daha ağır basan Devlet Bakanı Faruk Çelik ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün isimleri geçiyor. Çelik’in seçim öncesi gerçekleştirdiği Alevi açılımı nedeniyle, Ergün’ün de bakanlığı öncesinde parti içinde “siyasi” niteliği ağır basan görevlerde bulunması nedeniyle şanslı oldukları belirtiliyor. Çelik, seçim bölgesi değiştirilerek aday olduğu Şanlıurfa’da AKP’nin yüzde 65 oranıyla birinci parti olması, Ergün de seçim bölgesi Kocaeli’nde AKP’nin yüzde 52 oy oranını yakalaması nedeniyle Atalay’ın yerine gelmeleri en olası isimler olarak görülüyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in İçişleri Bakanılığı’na kaydırılabileceği de kulislerde konuşuluyor. Erdoğan’ın İçişleri bakanı yapmasa bile Atalay’ı kabine dışı bırakmayacağı belirtiliyor. Yeni bir İçişleri bakanı ile yola devam edilmesi durumunda Atalay’ın başbakan yardımcılığına getirilmesi bekleniyor. önül en çok tartışılan bakan Yeni kabinede en çok merak edilen ikinci koltukta ise halen Vecdi Gönül oturuyor. Gönül, 9 yıldır AKP hükümetlerinin değişmeyen Milli Savunma bakanı olma konumunu da elinde bulunduruyor. Ancak Gönül, özellikle Ergenekon davası sürecinde asker gözaltı ve tutuklamalarında, hükümete destek veren çevrelerce, “asker yanlısı” davranmakla eleştirildi. G Gönül, partisine yakın çevrelerce, “askeri yargının etkinliği azaltan düzenlemelerde yeterince ağırlığını koymamakla ve askerin istediği bazı tasarıları yasalaştırmaya çalışmakla” da eleştirildi. Gönül’e ilişkin bu algı, yeni kabine öncesi parti içinde Milli Savunma bakanının da değişeceği beklentisini doğurdu. Gönül’ün yerine Mardin’den milletvekili seçilen eski Kamu Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, eski TBMM Başkanı Köksal Toptan isimleri konuşuluyor. Ancak Gönül, seçim bölgesi değiştirilerek aday olduğu Antalya’da AKP’nin CHP karşısında birinci parti çıkması nedeniyle “seçimin başarılı bakanları” arasında yer alıyor. Gönül’ün “şansı az olsa” da TBMM başkanı olabileceği de kulislerde dile getiriliyor. Erdoğan’ın Gönül’ü değiştirmeye karar vermesi durumunda yine Antalya’dan milletvekili seçilen eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i milli savunma bakanı yapabileceği de belirtiliyor. Bir Kaybeden Var Ama... Seçim sonuçları konusunda en yaygın ve kabul gören yorum, “herkesin kazandığını” ilan eden yorumdur. Öyle ya; AKP yüzde 50 oy almıştır, CHP milletvekillerinin sayısını arttırmıştır, MHP barajı aşmayı bunca sıkıntıya rağmen başarmıştır, BDP yeni Meclis’e eskisinden daha güçlü bir grupla girmiştir. Üç, hatta iki partiye izinlidir aslında ya, dördüncüsü de kapıları zorlayıp baraj kapısını arkadan dolanarak girmeyi neyse ki başardığından, Meclisimiz dört muzaffer partisiyle yine baş başadır. Yani dedikleri gibi dördü de kazanmış görünüyor. Bu durumda bir kaybeden olmalı ama... Kimdir bulamıyoruz. Ortalıkta dövünen, feryat figan eden de olmadığı için ortaya çıkıp “sen kaybettin kardeşim” de diyemeyeceğiz şimdilik. Tarih kaybedenleri kitabına biraz gecikerek yazıyor. Yani iş işten geçtikten sonra yazıyor. Sıcağı sıcağına “öyle yaptın, ama bak bunun bedeli de şudur, yakında göreceksin” diyene de kızıyor insan ister istemez. Tarihin bilmediği, ama insan oğlunun en iyi bildiği sanat unutmaktır. Hani sorarsınız, “dün ne olmuştu, ne demişti hazret”, alacağınız yanıt, “ya ben dün ne yediğimi biliyor muyum, şu sorduğun soruya bak”tır. Şimdi bir süre “unutuş” modunda yaşayacak halkımız, “beyaz sayfa” açacak. Kimisi de “helal olsun, kamuoyu araştırması yapan şirketler bilemedi, Zaman gazetesi yazarı Gülerce rüyaya yattı, milimi milimine bildi” diyecek, “Beyaz Türk”ün ateşle imtihanından acıklı tiratlar döktürecek. Dağları kim bekliyor, ne bekliyor anlayacaksınız. Bütün bunların anlamı yoktur artık. Herkes kazandı. Bir kaybeden olmalı, ama onu bulamıyoruz. Onu sözlerden, anlatılanlardan, yapılanlardan, hapisteki gazetecilerden, toplatılan kitaplardan, sokakta bağır çağır isyan edenlerden, siyanürden, su basmış deprem çadırlarından koşarak sandığa gidip oylarını kendilerine yapılan “hizmetlere” veren Simavlıların çaresizliğinden, binlerce gencin büyük bir hüzünle katıldığı çöp toplamanın sanayileşmesinden, yaz geldiği için barınma sorunu kalmayan, yoksul olma mutluluğunun altında, güneşe bakarak gülümseyen, “bugün de yaşıyoruz çok şükür” diyenlerin tevekkülünden bulacağız, anlayacağız... Ama şimdi zamanı değildir. Şimdi “uzlaşma” zamanıdır! Hazırız uzlaşmaya. Bilmediğimiz nerede, nasıl, hangi konuda, hangi “asgari müşterekte” uzlaşacağımızdır. Hepsi de kazandığına göre kazananların uzlaşması mı olacak bu uzlaşma? Peki kim olduğunu bilemediğimiz, bulamadığımız kaybedenler bu uzlaşmanın neresinde yer alacak? Böyle konuşana “münafık” derler aslında. Ortada bir kaybeden yok. Olsa da kayda değmez. Gazeteci biraz daha hapiste kalabilir, mahkeme kapısında mübaşirin çağırmasını bekleyebilir, sokakta “nümayiş” yapan genç sonra anlatmak için anılar biriktirebilir, gelir dağılımının alt sıralarında yer alan ya da klasmana hiç giremeyen kışa kadar durumu idare edebilir, onu şaşkınlıkla seyreden solcu da “ben bir yerde hata yapıyorum, durumu anlayamıyorum, ama nerede yaptım ki ben bu hatayı” diye hayıflanabilir, kaybettiğini bilmeden kaybedenlere kızmaya yeltenebilir. Hiç kızmasın. Herkes kazandı. Kaybeden yoktur, varsa da ortalıkta görünmüyor. Onu en son şeffaf sandığın içine elinde oy pusulasıyla birlikte girerken görmüştüm. Pusulayı çıkardılar, saydılar. O içinde kaldı şeffaf sandığın... MHP’de olağanüstü kongre tartışmaları başlarken Bahçeli’nin gündeminde parti vitrininin yenilenmesi var Muhalefet zemin yokluyor Bahçeli’nin mevcut genel başkan yardımcıları Bal, Yalçın ve Toskay’ı koruyacağı belirtilirken, divanda yer alabilecek isimler arasında stanbul Milletvekili Kaya’nın da adı geçiyor. AYŞE SAYIN ARINÇ’TAN GUARDIAN’A ANKARA Kaset skandalına rağmen yüzde 10 barajını geçen, ancak parlamentoda 18 sandalye kaybeden MHP’de, muhaliflerin “olağanüstü kongre” için zemin yokladığı belirtilirken, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önümüzdeki günlerde MYK’yi toplayarak, parti vitrinini yenilemesi bekleniyor. “Kaset skandalı” nedeniyle zor günler geçiren Bahçeli’nin yeni divanı oluştururken, “özel yaşam” kriteri uygulayacağına dikkat çekiliyor. MHP lideri Bahçeli, seçim sonuçlarını genel merkezdeki odasında değerlendirirken, “kaset skandalı” nedeniyle partiden de istifa etmek zorunda kalan 9 eski Başkanlık Divanı üyesi yerine yeni isimler için kulisler yoğunlaştı. Ankara milletvekili seçilen ve “Bahçeli’nin imaj danışmanı” olarak da nitelendirilen danışmanı Zühal Topçu veya Eskişehir milletvekili seçilen MYK üyesi Ruhsar Demirel’i yönetime alabileceği konuşuluyor. TBMM Başkanvekili Meral Akşener’in MHP’ye Meclis Başkanlık Divanı’nda üyelik düşmesi durumunda aynı görevi sürdüreceği kaydediliyor. Bahçeli’nin mevcut genel başkan yardımcıları Faruk Bal, Semih Yalçın ve Tunca Toskay’ı koruyacağı belirtilirken, divanda yer alabilecek isimler arasında İstanbul Milletvekili Atilla Kaya’nın da adı geçiyor. Kaya, geçmişte kaset skandalına rağmen istifa etmeyince partiden ihraç edilen İhsan Barutçu’nun il başkanlığına karşı çıkınca Bahçeli ile ters düşmüş ve genel başkan yardımcılığından istifa etmişti. Halen genel başkan yardımcısı olan Bursa milletvekili İsmet Büyükataman’ın genel sekreterliğe kaydırılabileceği konuşuluyor. DYP kökenli İstanbul milletvekili seçilen Celal Adan da yeni divan için adı geçen isimler arasında. Yine ‘ileri demokrasi’ iddiası ANKARA (AA) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’de milletvekili genel seçimiyle darbe devrinin sona erdiğini vurguladı. İngiliz Guardian gazetesi dün, Arınç’ın seçimden bir gün sonra kaleme aldığı yazısına yer verdi. Arınç, “Yeni Türkiye’ye Görev Emri” başlığı taşıyan yazısında, “Bu tarihi oylama bizim ileri demokrasiler kulübüne katılmaya hazır olduğumuzu gösteriyor” dedi. 12 Haziran seçiminin, 1946’da çok partili sisteme geçilmesinin ardından ilk kez bir siyasi partinin peş peşe 3 defa, her seferinde oylarını daha da arttırarak seçim kazanması nedeniyle Türk demokrasi tarihi açısından özel bir öneme sahip olduğunu ifade eden Arınç şöyle devam etti: “Türkiye şimdi darbe devrini geride bırakmıştır. Dünyadaki ileri demokrasilerin standartlarına ulaşabilmek için darbe yanlısı, demokrasi ve çoğulcu yönetimi tam olarak benimsememiş güçlerle mücadeleye devam edeceğiz. AKP’nin bu alandaki cesur, kararlı yönetimi Türk halkının tam desteğini almıştır.” Yazısında, hükümete basın özgürlüğü konusunda yöneltilen eleştirileri “haksız, temelsiz” olarak niteleyen Arınç, “Ergenekon” ve “Balyoz” davaları nedeniyle gözaltına alınan gazetecilerin dava soruşturmaları kapsamında gözaltına alındıklarını kaydetti. (AA) Reuters, önceki gün Başbakan Erdoğan’ın çalışma odasının görüntülerini yayımladı. (Üstte) Erdoğan, dün de 60. hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Gül’e sundu. (Yanda) 60. hükümet istifa etti FIRAT KOZOK ANKARA 60. hükümetin son Bakanlar Kurulu toplantısında bakanlarla tek tek tokalaşarak veda eden Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hükümetin istifasını sundu. Erdoğan, 25 Haziran’da TBMM’deki ant içme töreninin ardından Çankaya Köşkü’ne bu kez yeni kabine kurma görevini almak için çıkacak. Veda niteliğindeki toplantıda Erdoğan, bakanlara hizmetlerinden ötürü teşekkür etti ve saat 16.00’da Çankaya Köşkü’ne çıkarak hükümetin istifasını sundu. Erdoğan’ı kutlayan Gül, hükümetin istifasını kabul etti. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmede Gül, Bakanlar Ku rulu’nun, yeni hükümet kurulana kadar göreve devam etmesini istedi. Erdoğan’ın bugünkü MKYK toplantısının ardından tatile çıkması bekleniyor. Erdoğan’ın, yeni seçilen 326 milletvekili ile de bir araya gelmesi planlanıyor. Ancak buluşmanın tatil öncesi mi yoksa sonrasında mı olacağına henüz karar verilmedi. Erdoğan, 25 Haziran’da hükümeti kurma yetkisini alacak ve yeni kabineyi kuracak. ‘Temsil oranı arttı’ Toplantının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 2002 seçimlerinin ardından yüzde 85 olan parlamentonun temsil oranının da bu seçimlerde yüzde 95’e ulaştığını belirterek, “Bü tün bu noktalardan hareketle şunu söyleyebiliriz ki artık Türkiye’de demokrasi kurumsallaşmıştır. Demokrasi bizim için mevsimlik bir konu değildir, gelip geçici bir konu değildir. Yukarıdan bahşedilen bir husus değildir. Kimsenin artık Türkiye’de ‘ekseni kayıyordu, kaymıyordu, şöyle olacak, böyle olacak’ diye korku ve endişe pompalamasına gerek yoktur” dedi. Çiçek, Meclis Başkanlığı için adının geçtiğinin anımsatılması üzerine, “Şimdi makam toto oynanmaya başlanıyor. Ben totoya hiç girmedim bugüne kadar. (...) Anayasa iç tüzük neyi gösteriyorsa yapılacak görevlendirmeler olur” dedi. TGB: Direnişimiz sürecek İstanbul Haber Servisi Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı İlker Yücel, seçimlerde Cumhuriyet güçbirliği adaylarının kazanamaması nedeniyle başarısız olduklarını açıkladı. Anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilmemesi için direniş haklarını kullanacaklarını söyleyen Yücel, “Ortaçağ döneminin aidiyet duyguları millet olma bilincinin önüne geçip seçmen davranışını şekillendirmiştir” dedi. KORAY AYDIN SEÇ M SONUÇLARINI DEĞERLEND RD BAL, ‘ STANBUL 1. BÖLGEDE NUHOĞLU SEÇ LD ’ DED ‘Şırnak’ta faşizm uygulandı’ ŞIRNAK (Cumhuriyet) Eski BDP Eşbaşkanı ve Hakkâri milletvekili seçilen Selahattin Demirtaş, Şırnak’ta seçim kutlaması yapıldığı sırasında ses bombası atılması sonucu yaralanan 9 kişiyi hastanede ziyaret etti. Yaralıların götürüldüğü hastaneye gaz bombası atıldığını söyleyen Demirtaş, “Bunun adına da her yerde faşizm denir. Şırnak’ta faşizm uygulanmıştır. Bir hastane polis tarafından nasıl bombalanır, bunu anlamış değilim. Şırnak halkı Tayyip’in kölesi değil diye bombalayacak mısınız?” dedi. Seçilemeyen divana MHP liderinin milletvekili seçilemeyen bazı isimleri de parti yönetimine taşıyacağı belirtiliyor. Kırıkkale’den bu kez Meclis’e giremeyen eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş, eski SPK Başkanı Doğan Cansızlar, eski İstanbul Defterdarı Kadir Boy bu isimler arasında gösteriliyor. 23. dönemde Muğla Milletvekili olan Metin Ergun da divan için adı geçen isimler arasında. Bahçeli’nin ayrıca, emekli albay olan başdanışmanı Mustafa Hidayet Vahapoğlu ile Ankara milletvekili seçilen ilahiyat kökenli Mustafa Erdem’i parti vitrinine taşıyabileceği belirtiliyor. ‘Yeni yapılanma gerek’ AHMET ŞEF K MHP Meclis’te 1 arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkan Yardımcı Faruk Bal, ilçe seçim kurullarına yaptıkları itirazların kabul edildiğini, partisinin İstanbul 1. Bölge’den 3. sıra adayı Hayrettin Nuhoğlu’nun da Meclis’e girdiğini bildirdi. Bal, “MHP’ye ait olduğu halde diğer partilere yazılan veya iptal edilen oylarımızla ilgili itirazlar kabul edildi” dedi. Bal, buna göre İstanbul 1. Bölge’de Engin Alan ve Durmuşali Torlak’ın ardından Nuhoğlu’nun da TBMM’ye girmeye haz kazandığını bildirdi. Bal “TBMM’deki sandalye sayımız 54’e yükseldi” dedi. Bal’ın açıklamasına göre AKP adayı Muhammet Bilal Macit Meclis dışında kalacak. TRABZON MHP’nin seçimde başarılı olduğu yolundaki açıklamalara tepki gösteren eski Bayındırlık ve İskân Bakanı ve eski MHP genel başkan adaylarından Koray Aydın, MHP’nin “yeniden yapılanması” gerektiğini söyledi. Trabzon’dan milletvekili seçilen Aydın, “Bunları yapamazsanız belli ki AKP ile mücadele edemezsiniz” dedi. Düzenlediği basın toplantısında seçimlerle ilgili değerlendirme lerde bulunan Aydın, şunları söyledi: “Başbakan’ın karizmasının alınan oylarda yüzde 90 payının olduğu düşünüyorum. Yüzde 10 da AKP kurumsal kimliğinin katkısı olmuştur.” MHP’yi başarısız bulduğunu dile getiren Aydın, sözlerinin parti genel merkezine yönelik olduğunun da altını çizdi. Ordu’da da yeni sayım Öte yandan MHP, Ordu’da da sonuçlara itiraz etti. Oylarının Milliyetçi ve Muhafazakâr Parti (MMP) ile karıştırıldığını öne süren MHP’nin itirazı üzerine Merkez, Perşembe, Fatsa ve Ünye’de oy sayımı yeniden yapılacak. CHP’nin gece mitingi savcılıkta MUĞLA (AA) Fethiye İlçe Seçim Kurulu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gecikmesi nedeniyle saat 22.00’de başlayan 8 Haziran’daki miting hakkında soruşturma açılması talebiyle cumhuriyet savcılığına başvuruda bulundu. Seçim Kanunu’nun ihlalinin gerçekleştiğinin tespiti halinde CHP Fethiye İlçe Teşkilatı’na para cezası verilebileceği öğrenildi. C MY B C MY B