23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER TGC BAŞKANI ORHAN ER NÇ TUNCAY ÖZKAN’DAN MEKTUP 7 ‘Özgürlük bitirildi’ Ergenekon davasından tutuklu ve İstanbul’dan bağımsız milletvekili adayı Tuncay Özkan, Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yakınları aracılığıyla bir mektup gönderdi. Mektupta, AKP iktidarına muhalif bir gazeteci olduğu için 32 aydır tutuklu olduğunu belirterek, “Medya ya da basında özgürlük bitirildi. Demokrasi ve onun olmazsa olmazı basın özgürlüğü Türkiye’de yoktur” dedi. ‘ ptal özgürlüğü kısıtlar’ Seçim otobüsüne para cezası Yurt Haberleri Servisi Sivas bağımsız milletvekili adayı Abdüllatif Şener, Sivas Belediyesi Selçuklu Sosyal Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Şener, seçim gezilerinde kullandığı otobüse Ulaştırma Bakanlığı’nın denetim istasyonunda kesilen para cezasıyla ilgili “Sadece ve sadece Sivas’ta bizim seçim otobüsümüz kantara çekilmiştir. Böyle bir uygulama olamaz, kamu hizmetleri eşit ve adil dağıtılır” dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, “Türkiye’de ifade özgürlüğünden söz etme olanağı ne yazık ki yok. Türkiye, bir çelişkiler ülkesi olmayı sürdürüyor” dedi Öte yandan Anayasa Mankemesi, haberleri sebebiyle gazetecilere dava açma yolunun 2 ayla sınırlandırıldığı Basın Kanunu düzenlemesini iptal etti. Böylece, Ergenekon ve Balyoz soruşturması kapsamında haklarında dava açılan çok sayıda gazeteci, 12 yıl hapis cezası tehdidi altında kalacak. Orhan Erinç, “2 ay ibaresinin kaldırılması ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açacaktır. Bu iptalle, yasama ve yürütme organlarının basına bakışlarının Anayasa Mahkemesi tarafından da paylaşıldığı sonucuna ulaşılabilir” diye konuştu. Bir Lider Doğuyor... Ülkemizdeki tüm sosyal demokrat partilerin seçmenlerinin sevineceği bir haberim var. Şu anda bu partilerden hiçbirisi ile örgütsel bağı olmayan önemli bir bilim adamı, hitap ettiği dinleyicilerini sıkmadan öğretebilen konuşmaları ile basamaklarını tek tek tırmandığı siyaset merdiveninde yükseliyor. Sözünü ettiğim kişi Ankara Barosu Başkanı ve Ankara Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi unvanlarına da sahip, 42 yaşında ve soyadını çağrıştıranların da tahmin edeceği gibi rahmetli Turhan Feyzioğlu’nun da torunu. Dün onu üçüncü kez dinlerken, bugünkü yazımı, bu genç bilim adamının anlattıklarına ayırmayı düşündüm. Metin Feyzioğlu, ülkemizde Hukuk Devleti denilen kavramın bulunmadığına inananlardan. Bu inancının en yeni kanıtlarından sonuncusu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun seçimi ile ilgili. Ankara Barosu Başkanı, Türkiye’deki on bin yargıç ve savcının oy kullandığı bu seçimde YARSAV ve Demokrat Hukukçular Birliği adındaki iki meslek örgütünün üyelerinin adaylarının karşılaştıklarını; ancak seçimi bir gün önce listelerindeki sıraları da açıklanmış olan Adalet Bakanlığı’nın işaret ettiği adliye mensuplarının kazandığını anımsatıyor. Ayrıca Erdoğan’ın “ucube” olarak nitelendirdiği İnsanlık Anıtı’nı, Taliban’a has yöntemlerle yıktıran siyasi iktidarın hukuku nasıl çiğnediğini de öne çıkartıyor. Erzurum İdare Mahkemesi’nin bu konudaki yürütmeyi durdurma kararını veren yargıcının görevinden alındığını; yerine başka bir ilden terfi ettirilerek atanan hâkimin ise o kararı iptal ettiğini, tüm bu evrede zaman dilimlerini hiçe sayan bir ivmenin işlediğini söylüyor. O zaman yargı ile yürütme erkinin nasıl kol kola işlediğini ibretle öğreniyorsunuz. Feyzioğlu’nun anlattığı örnekler arasında, cemaat polislerinin şüphelilerde yakaladığı suç aletleri ile ilgili, eğlenceli örnekler de var elbette. Geçen gün dinlediğim konuşmasında kürsüye bir paket pamuk, bir kavanoz ve bir şişe alkol ile çıkmış, bu üç öğe ile molotofkokteyli yapılabileceği için, evlerinde bu üçlüyü bulunduran herkesin örgütsel suç ile tutuklanabileceğini anımsatmıştı. Metin Feyzioğlu, dün de İstanbul’da düzenlenen Gazetecilere Özgürlük Kongresi’ndeki konuşmacılar arasındaydı. Bu kez örgütlü suç işleme örgütü olarak cep telefonlarından söz etti. Bir anda telefonunuza 7 bin adres ve numara yükleyebilen polis becerilerine değindi. Telefon rehberlerinin, adres defterlerinin nasıl suç kanıtı olduğunu söyledi. Onlara sahip bir kişi olarak kendisi hakkında suç duyurusu yaptı. Kongreye bizim medya örgütlerinin temsilcileri dışında Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Başkan Yardımcısı, Avrupa Gazeteciler Birliği Başkan Yardımcısı, Dünya Basın Konseyleri Birliği Genel Sekreteri, Dünya Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı, Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Temsilcisi, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Avrupa Temsilcisi, Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü Basın Özgürlüğü Yöneticisi ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın Medya Özgürlüğü temsilcileri katılmıştı. Bu uluslararası bir düzine yetkili medya kuruluşunun temsilcilerinin tartıştığı Gazetecilere Özgürlük Kongresi’nde, ne yazık ki İktidar ve muhalefet partilerinden hiçbirisinin gözlemcisi yoktu. Anlaşılan onlar, “Kasap mal derdinde, koyun can derdinde” diyen atasözümüzün gereğini yerine getirmekle meşguldüler. Oysa gelip ülkemizin özellikle özgürlükler konusunda dışarıdan nasıl görüldüğü ve değerlendirildiğini bir de uluslararası medya kurumlarının temsilcilerinden dinlemiş olsalardı... Mesela “11 ay önce Başbakan’a nazik bir mektup yazarak, o tarihte 63 gazetecinin tutuklu olduğunu hatırlattık ve randevu istedik, ama ne yazık ki cevap alamadık” diyen WAN Yönetim Kurulu Başkanı’nın uğradığı düş kırıklığını giderecek bir iki söz söyleyen politikacımız olsaydı. Kongreden umutla ayrıldığımı söylerken Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun bir tümcesinden hareket edeceğim: “Ben umutluyum arkadaşlar. Umutlu olmamızın nedeni, toplumumuzun artık kendisini kurtaracak kahraman aramaktan vazgeçtiği, o kurtuluşu tüm toplumun yerine getireceğine inancımdır.” Feyzioğlu’nun inancına sizler ne dersiniz? Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle ‘Gazetecilere Özgürlük Kongresi’ düzenlendi Başbakan’a uyarı GÖP Dönem Başkanı Ercan pekçi, “Gazetecilerin terör örgütü üyesi olarak gösterilmesini kınıyoruz” dedi. Ankara Barosu Başkanı Prof. Feyzioğlu da “Bu ülkedeki her 100 tutuklamanın 99’u gerekçesizdir” ifadesini kullandı. İstanbul Haber Servisi Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle “Gazetecilere Özgürlük Kongresi” düzenledi. Kongrede konuşan GÖP Dönem Başkanı Ercan İpekçi, “Gazetecilerin terör örgütü üyesi olarak gösterilmesini kınıyoruz. Sayın Başbakan, bir daha asla gazetecileri terörist olmakla suçlamayınız. Bir kez daha bunu yaparsanız GÖP olarak biz de üslubumuzu bir kez daha sertleştirmek zorunda kalacağız” dedi. Dünya Basın Konseyleri Birliği Genel Sekreteri Chris Conybeare, “Türk medyasının eski karanlık günlerine dönmesinden üzüntü duyuyoruz” derken Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Avrupa Büro Temsilcisi Johann Bihr ise “Türkiye’de yargı paranoyak halde” dedi. GÖP tarafından Akatlar Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Kongrenin açılışını yapan İpekçi, 67 gazetecinin cezaevinde olduğunu anımsatarak TCK ve Terörle Mücadale Yasası’nda basın özgürlüğü aleyhinde yapılan düzenlemelerin acilen değiştirilmesini istedi. İpekçi, yalnızca Bakırköy Adliyesi’nde 2 bin 500’den fazla basın davası olduğunu, dolayısıyla Adalet Bakanlığı’nın yargılanan gazeteciler ile ilgili verileAkatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Gazetecilere Özgürlük Kongresi”nin açılışını yapan GÖP dönem başkanı pekçi, “Sayın Başbakan, bir daha asla gazetecileri terörist olmakla suçlamayınız” diye konuştu. Selmanpakoğlu ve Yetenç CHP’de Haber Merkezi Manisa bağımsız milletvekili Erdoğan Yetenç, CHP’ye katıldı. CHP’nin TBMM’deki sandalye sayısı 102 oldu. Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinin bağımsız belediye başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, halk meclisi toplantısında CHP’ye katılma kararı aldığını duyurdu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 8 Mayıs’ta Selmanpakoğlu’na partiye katılma belgesi vereceği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun yeğeni kaçırıldı Haber Merkezi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmit’te oturan yeğeni Emre Kılıçdaroğlu (23) önceki akşam iddiaya göre alacakborç anlaşmazlığı nedeniyle Mustafa Taşkıran ve oğlu Galip Fırat Taşkıran tarafından bir otomobile zorla bindirilerek Bursa’ya götürüldü. Kılıçdaroğlu burada bir fırsatını bulup kaçmayı başardı. Taşkıran ve oğlu gözaltına alındı. rinin doğru olmadığına dikkat çekti. İpekçi, “Kanunlarınızı değiştirmediğiniz sürece, biz mesleki faaliyetlerimizi kendi meslek ilkelerimize uygun şekilde devam ettirdiğimiz sürece kanunlarınızla yargılanmaktan gurur duyacağız. Sayın Başbakan gazetecileri terör örgütü üyesi olmakla suçlayarak, kişilik hakkı ihlali yapıyorsunuz, bu suçunuza kimseyi de ortak etmeyiniz” diye konuştu. İpekçi, Silivri Cezaevi’ndeki 15 tutuklu gazeteciyi, uluslararası basın kuruluşlarının temsilcileri ile ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı’na başvurduklarını ve bakanlığın yalnızca Türk gazetecilere izin verdiğini, ancak ken Silivri Cezaevi’ne ziyaret dilerinin yine de ziyarete uluslararası basın kuruluşlarının temsilcileriyle gideceklerini açıkladı. Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Philippe Leruth da GÖP’ün Türkiye’de yaşananlarla ilgili Facebook sosyal paylaşım sitesinde bir sayfa açmasının yararlı olacağını, kendilerinin yaşananları daha yakından takip edebileceklerini söyledi. Johann Bihr ise, “Türkiye’de durum çok endişe verici. Gazeteciler, siyasetçiler ve teröristler hakkında büyük bir kafa karışıklığı var” dedi. Suç aletleri(!) ile geldi Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ise konuşma kürsüsüne bir cep telefonu, not defteri, hatı ra defteri ve bir dizüstü bilgisayar ile geldi. Feyzioğlu, “Bu dört malzeme yüzünden Türkiye’de sayısını bilmediğimiz kadar gazeteci soruşturulmakta, 100’ün üzerinde gazeteci ailesine, sevdiklerine kavuşacağı günü beklemektedir. Darbe, topluma karşı işlenebilecek en büyük suçtur. Darbe kötüdür ama darbecileri soruşturuyoruz diye özgürlükleri yok etmek, bir toplumu paranoyaya sürüklemek de bir darbedir. Bu darbeyi kimse küçümsemesin. Korkuya ve endişeye sevk edilen çocuklarımıza vurulan bir darbedir” dedi. Gazetecilerin avukatlarının da baskı altına alındığını belirten Feyzioğlu, “Bu ülkedeki her 100 tutuklamanın 99’u gerekçesizdir” diye konuştu. Pankart asarken yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP’nin, Ankara Arena’da düzenlenen milletvekili aday tanıtım toplantısı için salonda sürdürülen çalışmalar kapsamında pankart asan işçi Keremhan Kızıl (19) yüksekten düştü. Hastaneye kaldırılan Kızıl, yapılan müdahaleye karşın kurtarılamadı. Merkezi ABD’de bulunan Özgürlükler Evi dünyada basın özgürlüğünü inceledi Türkiye’de basın özgür değil Türkiye’ye, 196 ülkenin değerlendirildiği Özgürlükler Evi’nin raporunda 54 puanla 112’nci sırada, “yarı özgür” kategorisinde yer verildi. WASHINGTON (AA) Merkezi ABD’de bulunan insan hakları ve özgürlükleri izleme örgütü Freedom House’ın (Özgürlükler Evi) dünyada basın özgürlüğünün durumunu incelediği raporunda Türkiye, basın özgürlüğünde ciddi gerilemelerin olduğu ülkeler arasında yer aldı. Örgütün “Basın Özgürlüğü 2011: Küresel Medya Bağımsızlığı Araştırması” başlığını taşıyan ve Washington’da düzenlenen Dünya Basın Özgürlüğü Günü konferansı sırasında açıklanan raporunda ülkeler, basın özgürlüğü açısından en iyi durumdan en kötü durumda olana, 0’dan (en iyi) 100’e (en kötü) kadar olan rakamlarla notlandırıldı. Buna göre Türkiye’ye, 196 ülkenin değerlendirildiği raporda 54 puanla 112’inci sırada, “yarı özgür” kategorisinde yer verildi. Zararsız’dan maaş savunması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SGK Başkanı Emin Zararsız, Ankara 1. Bölge bağımsız milletvekili adayı Hamza Dürgen’in kendisinin SGK Başkanlığı dışında TRT, YÖK ve Eti Madencilik’ten ayrı ayrı maaş aldığı yönündeki iddiası üzerine yaptığı açıklamada, YÖK Genel Kurulu ve Eti Madencilik’te Yönetim Kurulu üyesi olduğunu söyledi. TRT’de herhangi bir görevinin olmadığını kaydeden Zararsız, YÖK üyeliği karşılığında herhangi bir ücret almadığını belirtirken Eti Madencilik’ten ne kadar ücret aldığını ise açıklamadı. Listenin son sırasında Raporun Batı Avrupa ülkeleriyle ilgili bölümüne dahil edilen Türkiye, basın özgürlüğünün derecesine göre bu listenin son sırasında yer buldu. Freedom House raporunda, Türkiye, Mısır, Honduras, Macaristan, Meksika, Güney Kore, Tayland ve Ukrayna’nın aralarında olduğu bazı kilit ülkelerde basın özgürlüğü açısından önemli gerilemelerin olduğu belirtildi. Raporun Batı Avrupa bölgesiyle ilgili bölümünde, “son yıllardan farklı olarak bu bölgenin ortalama notu, Danimarka, İzlanda ve Türkiye’deki olumsuz gelişmeler yüzünden, tüm bölgeler arasında ikinci en büyük düşüşe işaret ediyor” ifadesi kullanıldı. Raporda, “Türkiye’nin notunun, TCK’nin 301 ve 216’ıncı maddeleri ve Terörle Mücadele Yasası’nı da içeren bir dizi yasa altında gazetecilere yönelik artan tacizlerin sonucunda 51’den 54’e düşürüldüğü” belirtildi. “Türkiye’deki bu hukuki baskının, gazeteciler, editörler ve medya sahipleri arasında artan biçimde otosansüre yol açtığı” vurgulandı. Freedom House’ın ülkeleri basın özgürlüğünün durumuna göre sıraladığı listesinin ilk on sırasında sırasıyla Finlandiya, Norveç, İsveç, Belçika, İzlanda, Lüksemburg, Andorra, Danimarka, İsviçre ve Liechtenstein yer alırken son on sırada ise en sondan başlayarak sırasıyla Kuzey Kore, Türkmenistan, Özbekistan, Libya, Eritre, Burma, Belarus, Küba, İran ve Ekvador Ginesi’ne yer verildi. ARINÇ’TAN HÂK M VE SAVCILARA KEMAL KILIÇDAROĞLU’NDAN MESAJ ENGELLER KALDIRILSIN ‘Toplum rahatlamalı’ Haber Merkezi Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerin tutuklanmalarına tepki göstererek, “Bence Nedim Şener nereye gidecek mesela? Ahmet Şık nereye gidecek?” dedi. CNN Türk televizyonunda katıldığı programda soruları yanıtlayan Arınç, “Şimdi ister asker olsun ister basın mensubu olsun eğer delillerin tamamına sahipseniz yani üzerinde herhangi bir tasarruf söz konusu olmayacaksa toplumda saygın yer edinen insanların kaçmayacağını da düşünmeniz lazım. Niye kaçsın bu adam? Yani bence Nedim Şener nereye gidecek mesela? Ahmet Şık nereye gidecek? Giden kaybeder zaten” dedi. Toplumun rahatlamaya ihtiyacı bulunduğunu, savcı ve hâkimlerin de özellikle devam eden operasyon ve davalar konusunda yeni bir “perspektife” ihtiyacı bulunduğunu anlattı. ‘Başbakan özür dilesin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, “Merak ediyorum, gazetecileri hapse attıran, bomba ile kitabı eş tutan, basılmamış kitabın müsveddelerini yok ettiren, bilgisayarlardan kopyasını sildiren Başbakan’ın yüzü kızarıyor mu, kızarmıyor mu? Başbakan gazetecilerden özür dilemelidir” dedi. Kılıçdaroğlu, “31 Mart 2011 itibarıyla, cezaevlerinde 68 basın emekçisi bulunuyor. Son tutuklamalarla, cezaevlerindeki kadın gazeteci sayısı 10’a yükseldi. Hapis cezası istemiyle davası devam eden basın emekçisi sayısı 32’dir. Ayrıca yargılandıkları davalarda, haklarında para ya da hapis cezası verilmiş olmakla birlikte mahkeme kararı temyiz edildiği için kesinleşmeyen veya cezasının infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan 52 gazeteci daha vardır” dedi. Gazetecilere özgürlük istemi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, yeni oluşacak Meclis’ten, öncelikle basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin ve gazetecilerin özgürlüğünü tehdit eden yasaların yürürlükten kaldırılmasını beklediklerini bildirdi. Atilla Sertel, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, 60’tan fazla gazetecinin cezaevinde bulunduğunu anımsattı. Fransa’da 1 Türk öldürüldü PARİS (AA) Fransa’nın başkenti Paris’te bir Türk işverene ait kahvehaneyi basan maskeli 2 kişi, burada garsonluk yapan Münir (44) isimli Türk’ü öldürdü. Polis, olayı çok yönlü araştırıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle