Katalog

4 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kadına yönelik şiddete çözüm bulamayan AKP, nikâhsız yaşayanları hedef tahtasına koydu 5 Projesi, İran’a biçilen “Yeşil kuşak projesi”, Humeyni’nin Paris’ten dönüşü ve İslam devrimi... O yıllar Usame bin Ladin ve Taleban nerede yetiştiriliyordu? CIA AKP nikâh peşinde SEV L ARINAN Düşünme Zamanı... ABD kendisi yaratmıştı Usame bin Ladin’i ve yine kendisi öldürdü... Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali, Pakistan’da kurulan mülteci kampları... Orada aileleriyle yaşayan çocuklar... Onlardan Taleban yaratıldı CIA tarafından... Usame bin Ladin ve mücahitleri de öyleydi... Hani o yıllar ve ’80 sonrası Sovyetler Birliği’ne karşı “Yeşil kuşak projesi”... Elbet bu arada İran İslam Devrimi’ni, Humeyni’nin Paris’ten Tahran’a gelişini unutmamak gerekir. Sabah sabah yine gazeteleri okuyorum... Haberler birbirini tutmuyor, senaryolar üretiliyor. Bazıları hâlâ Usame bin Ladin’in öldürülmediğine inanıyor: “Ağabey okyanusun dibine gömmüşler, bu palavra, adam yaşıyordur!” Usame bin Ladin sanki bir mitoloji kahramanı... Gözle görünmüyor elle tutulmuyor. Bir okur notu: “Gerçekten Usame bin Ladin diye biri var mıydı?” New York’ta “ikiz kulelerin” vurulması, ardından Irak’ın istila edilmesi, oranın kan gölüne dönüşmesi... Irak’ın işgalini evlerimizde seyretmedik mi savaş filmi izler gibi? Misket bombaları simsiyah gökyüzünü aydınlatırken, her biri ampul gibi patlıyor, ışık kümesi evlerin çatılarına düşüyordu. Tüm dünya gökteki yıldızların yağmura dönüştüğünü, masalımsı dünyada kendi düşleriyle çoğaldığını sanıyordu. Oysa o evlerde analar, babalar; çocuklar, yaşlılar, gençler vardı. Sözde nükleer silah üretiyordu Saddam Hüseyin ve tüm dünyayı tehdit ediyordu. Dün sabah puslu günün ilk saatlerinde bahçede dolaşırken yıllar önceye döndüm; 12 Eylül faşizmini, Kenan Evren’in Güneydoğu’da uçak ve helikopterlerden Kuran’dan ayetler attırdığını, Hizbullah’ın devletin derin güçlerince değil, yüzeydeki güçlerince neden örgütlendiğini düşündüm. 1987 yılıydı ve Uğur Mumcu Hizbullah’ın devleti yönetenlerce kurdurulduğunu açık seçik yazmıştı... ABD’nin Büyük Ortadoğu ANKARA İktidar oldukları 9 yıllık süreçte kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve özürlülerin sorunlarına çözüm bulmakta yetersiz kalan AKP hükümeti, bu konularda adım atmak için 2023’e kadar süre istedi. Kadından sorumlu Devlet Bakanlığı’nın açıkladığı “2023 Vizyonu”nda, nikâhsız birlikte yaşamalar ve ahlaki yozlaşmayla mücadele edileceği, kurumlarla eşgüdüm halinde toplumun tüm katmanlarına anlatılacak şekilde çalışmalar yapılacağı vurgulandı. Bakanlığın hazırladığı 2023 Vizyonu’nda, bu tarihe kadar yapılacak çalışmalar şöyle sıralandı: Kadın: Kadınların tüm eğitim imkânlarından erkeklerle AKP; kadın, aile, sosyal hizmetler ve özürlülerin sorunlarına çözüm bulmak için 12 yıl daha süre istedi. 2023 vizyonuna nikâhsız yaşayanlarla mücadeleyi de koyan AKP, ‘nikâhsız birlikte yaşamalar’ ve ‘ahlaki yozlaşma’yı aile kurumunu tehdit eden unsurlar olarak sıraladı. eşit biçimde yararlanması sağlanacak. Eğitim materyallerindeki cinsiyetçi öğeler tamamen ayıklanacak. Yetki ve karar alma süreçlerinde kadın temsili arttırılacak. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 35’e yükseltilecek. Yasal düzenlemeler doğrultusunda kurumsal düzenlemelerin yapılması ve uygulamanın düzenli işlemesi neticesinde kadına yönelik şiddet asgari düzeye indirilecek, hatta tümüyle sonlandırılacak. Şiddet mağduru kadınlara yönelik destek ve danışmanlık hizmet birimleri oluşturulacak. Hastanelerin acil servislerinde şiddet mağduru kadınlara psikolojik yardımı yapılacak. Aile: Konut, eğitim, sosyal güvenlik ve gelir dağılımı politikaları birbirini tamamlayıcı bir anlayışla uygulanacak. Davranış bozukluğu, uyuşturucu kullanımı, suça itilen çocuk, aile eğitimindeki yetersizlik ve göç gibi sorunlar, aile eksenli olduğu için destekleme programı geliştirilecek. Hukuk devletinde kurumsal aile yapısının temeli olan hukuki bağ (nikâh) vurgulanarak “nikâhsız birlikte yaşamaların” ve ahlaki yozlaşmanın, bu kurumu tehdit ettiği, kamu kurum ve kuruluşları ile medya ve sivil toplum kuruluşları tarafından eşgüdüm halinde toplumun tüm katmanlarına anlatılacak şekilde çalışmalar yapılacak. Alkol ve madde bağımlılığını asgari düzeyde tutan toplumsal koşullar belirlenerek risk altındaki nüfus (özellikle gençler) bilinçlendirilecek. Sosyal hizmetler: Her aileye ulaşabilecek “sosyal hizmet danışmanlığı sistemi” kurulacak. Yasayla ihtilafa düşen suça sürüklenen veya suç mağduru olan çocukların ifade ve beyanlarının tek merkezde her türlü travma ve örselenmeye karşı korunmaları güvence altına alınacak. Sosyal yoksunluğu olan çocuklar profesyonel koruyucu aile veya evlat edindirme sistemi içinde yetişmesi sağlanacak. Şiddet mağduru kadınlara hizmet veren belediyelere bağlı kadın konukevlerinin sayısı ve hizmet kalitesi arttırılacak. Çocukları ile birlikte yalnız yaşayan annelere stüdyo evler kurulacak. 1860 yaş arası evsizlere sosyal destek ile barınma imkânı sağlanacak. Özürlüler: Özürlülerin fiziki çevreye, bilgiye ve hizmetlere engelsiz erişimi sağlanacak. Özürlülerin kişilikleri, yetenekleri, yaratıcılıkları, zihinsel ve fiziksel becerileri ile potansiyelleri dikkate alınarak uygun eğitim tedbirleri alınacak. kamplarında... İsterseniz konuyu biraz daha açalım... 90’lı yılların başlarında Kuzey Irak’tan ABD’ye götürülüp eğitilen Kürt gençlerine ne deniyordu? CIA Kürtleri... Onlar nerede şimdi? Irak’ta... Büyük Ortadoğu Projesi aslında ABD’nin değil İsrail’indir... Kendi güvenliği için... O projede Mısır da vardı ve Hüsnü Mübarek baştacı ediliyordu... Müslüman Kardeşler ABD ve İsrail’in denetimi altındaydı, Lübnan Hizbullahı, Taleban ve El Kaide gibi... ABD kaç yıldır Irak batağında? Kaç milyon masum Müslüman öldü? Durum Afganistan’da da öyle... ABD, Irak ve Afganistan batağından çıkamıyor... ABD savaş yorgunu... Trilyonlarca dolar gitti... Bakın ABD, Libya’ya giriyor mu? İşi NATO güçlerine bıraktı, seyrediyor... Kaddafi’nin bir oğlu iki torunu öldü... Kimsenin umurunda değil! Önce minik bir ülke Tunus, ardından Mısır.. Libya, Suriye, Yemen... Bugün yaşananları aslında 2003 yılında gören ABD yetkilileri Büyük Ortadoğu Projesi’nin ne zaman yaşama geçeceğinin sinyalini vermişti. Arap halklarına demokrasi ve özgürlük getirilecekti... Zaten ABD’nin Afganistan’ı işgalinde de bu sözleri işitmiştik... Bölge halklarının özgürlüğü palavrasını yiyen yer, ben gülüp geçerim... Biraz yakın tarih okuyun, demokrasi ve özgürlüklerin Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve komşu Yunanistan’da nasıl geldiğini öğrenirsiniz. Demokrasi Tanrı Baba tarafından gökten altın tepsi içinde halklara sunulmaz! Usame bin Ladin öldü! Bölgede yüzlerce Usame bin Ladin var, unutmayın... Biliyor musunuz şimdilerde asıl hedef neresidir? Pakistan! Pakistan nükleer gücü elinde bulunduran tek İslam ülkesidir! Usame bin Ladin’in villası neredeydi? Pakistan Harp Akademisi’ne çok yakın bir yerde... İsterseniz şimdi biraz düşünün!.. ÖZEL HAYAT KORUMASIZ ‘Kaset, siyasi operasyon aracı oldu’ Siyasiler, yargıçlar ve askerler yasadışı dinlenerek internetten deşifre ediliyor, hükümet ise olanları izliyor. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhangazi Ertekin’e göre siyasi operasyon aracı haline gelen bu sorunun çözümü için siyasi irade şart. AL CAN ULUDAĞ ANKARA Son olarak iki MHP yöneticisinin istifasına neden olan kaset olayı, kişilerin özel hayatlarının ne kadar korumasız olduğunu bir kez daha gösterdi. Sorunu çözecek olan emniyet, yargı ve hükümetten önemli bir adım gelmezken, yasadışı dinleme ve görüntülerin arkasındaki yapıya bir türlü ulaşılamıyor. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhangazi Ertekin, son 45 yılın siyasi süreci içinde bu tür kasetlerin artık ana siyasi operasyon aracı haline getirildiğini belirtti. Türkiye’de artık siyasi hesaplaşmalar meydanlarda veya Meclis’te değil; yasadışı ses ve görüntüler yoluyla internet üzerinden yapılıyor. Özellikle 2007 yılı sonrasında internete peş peşe ses ve görüntü kayıtları düştü. Yasadışı yöntemlerle özellikle muhalefet ve Yargıtay üyeleri ile askeri yetkililer dinlenerek, kayıtları internete verildi. Hükümete yakın basın yayın organları da söz konusu yasadışı konuşmaları haberleştirerek gazetelerinde yayımladı. Diğer yandan olayın mağdurları savcılıklara pek çok suç duyurusu yaptı, ancak bir sonuca ulaşamadı. Özel hayatın gizliliğini ihlal eden kayıtların kim ya da kimler tarafından çekildiği veya servis edildiğine bir türlü ulaşılamıyor. neği Eşbaşkanı Orhangazi Ertekin ise son 45 yılın siyasi süreci içinde bu tür kasetlerin artık ana siyasi operasyon aracı haline getirildiğini vurgulayarak, “Artık bu işlevsel hale getirildi. Siyasi sürece müdahalenin kabul edilmiş bir aracına dönüştürüldü. Buna karşı ciddi bir siyasi irade lazım. İnternet gibi meselelerde hukuk işlevsel değil. Bunun yerine yargının polisin ciddi ölçüde zihniyet dönüşümü yapması lazım. Bu çerçevede temel hak ve özgürlükler ile kişinin mahremiyetini korumaları gerekiyor” dedi. Ertekin, mevcut yasa hükümlerinin ciddi bir biçimde kararlılıkla uygulanması ve siyasetin de konuyu sahiplenmesi halinde sorunun çözüleceğini belirtti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Adana’da partisinin en az oy aldığı ilçeleri ziyaret etti. ‘Erdoğan hapishane biz fabrika sözü veriyoruz’ YUSUF BAŞTUĞ ADANA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da yurttaşlara iş ve aş sözü verdi. CHP’nin en az oy aldığı ilçeleri gezen Kılıçdaroğlu, “Gecelerinde aç yatılmayan bir Türkiye” özleminin giderileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu Siirt’te düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da cezaevi yapma sözünü eleştirerek, “O kardeşiniz hapishane, biz fabrika sözü veriyoruz” dedi. Osmaniye programının ardından Adana’ya gelen Kılıçdaroğlu’na partililer ve yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. Seçim otobüsüyle dün sabah erken saatlerde konakladığı otelden ayrılan Kılıçdaroğlu, Kozan Yolu Caddesi üzerinde kendisine el sallayan yurttaşlarla işyerlerini açan esnafı selamladı. Kılıçdaroğlu, CHP Yüreğir İlçe Örgütü’nün önünde yolu kapatan partililer tarafından “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşılandı. Parti otobüsünden konuşan Kılıçdaroğlu, “Yolda gelirken, vatandaş ‘iş istiyoruz, iş’ diye bağırıyordu. CHP iktidarında gecelerinde aç yatılmayan Türkiye olacak. Herkese iş, herkese aş sağlanacak” dedi. Yüreğir’in ardından Sarıçam ilçesinde yolunu kesen yurttaşlarla tokalaşan Kılıçdaroğlu, insanlardan umutlu olmalarını, CHP iktidarı için çalışmalarını istedi. ‘Destek verin’ Yurttaşları selamlayarak İmamoğlu ve Kozan’a geçen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bu iki ilçe en düşük oy aldığımız ilçeler. İnsanlara kendimizi anlatacak, destek isteyeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu Adana gezisinin ardından gittiği Siirt’te de partisinin adaylarına destek istedi. Kılıçdaroğlu, “Ben etnik kimliklere müdahale etmem, onlara karışmam. Onların dertleriyle ilgilenirim” diye konuştu. BAŞSAVCI YALÇINKAYA DA ADAY Yargıtay Başkanlığı için adaylık kulisleri yoğunlaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hasan Gerçeker’in görev süresinin dolması nedeniyle haziranda yapılacak Yargıtay başkanlığı seçimi için adaylık yarışı başladı. 21 Mayıs’ta görevini bırakacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ile 5. Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Geylani Tuğrul, Adalet Akademisi Yönetim Kurulu üyeliği de yapan 6. Hukuk Dairesi Başkanı Nazım Kaynak’ın ismi Yargıtay başkan adayları arasında geçiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Başsavcılığa Hasan Erbil’in seçilmesinin ardından, Yargıtay önceki gün de başsavcı vekili adaylarını belirledi. Yüksek yargıçların sandık başına gittiği seçimlerde, 5. Ceza Dairesi üyesi Mehmet Ekmekçi, 11. Ceza Dairesi üyesi Kubilay Taşdemir, 2. Ceza Dairesi Üyesi Ali Muhlis Karakaş, 3. Ceza Dairesi Üyesi Metin Kaya aday oldu. Ekmekçi’nin 291 Taşdemir’in 139, Karakaş’ın 126, Metin Kaya’nın da 116 oy aldığı seçimde, 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan’ın ismi de üyeler tarafından listeye eklendi. Aktan, 3 üyenin oyunu aldı. Kendisinin aday olmadığı gibi kendisine de oy vermediğini de vurgulayan Aktan, Yargıtay Başkanlığı’na başvurarak, “Ben aday değildim, ismim Köşk’e bildirilmesin” talebinde bulundu. Ancak Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay Kanunu’nda “adaylıktan çekilme” olmadığı için Aktan’ın; 3 oyla, 5’inci sırada yer aldığı listeyi Cumhurbaşkanlığı’na gönderdi. Yargıtay Yasası’na göre başsavcı ve başsavcı vekilliği adaylığı seçimlerinde Köşk’e en az 5 adayın isminin bildirilmesi gerekiyor. Resmen aday olan 5 üyenin dışında Aktan’ın ismi yazılmamış olsaydı listeyi tamamlamak için ikinci bir seçim yapılması gerekecekti. Bu durumda Aktan’ın ismi, kendi iradesi dışında yasal prosedürü tamamlamak için oy pusulalarına yazılmış oldu. Seçimde en çok oyu alan Mehmet Ekmekçi’nin ismi, Ergenekon soruşturması sırasında İşçi Partisi’nde yapılan aramalarda çıkan listede fişlenen yargıçlar arasında yer alıyordu. Fişleme listesinde Ekmekçi için, “Nakşi ve Menzil” grubundan olduğu belirtiliyordu. Cumhurbaşkanı Gül, 15 gün içinde adaylardan birini başsavcı vekilliğine seçecek. Başsavcı ve vekilliği seçimleri tamamlanan Yargıtay’da, başkanlık için adaylar da belirginleşmeye başladı. 1 Haziran’da Hasan Gerçeker Yargıtay Başkanlığı’ndan emekliye ayrılacak. Yargıtay Başkanlığı için halen başsavcı olan Abdurrahman Yalçınkaya ile 5’inci Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Geylani Tuğrul’un yanı sıra, Adalet Akademisi Yönetim Kurulu üyeliği de yapan 6’ncı Hukuk Dairesi Başkanı Nazım Kaynak’ın ismi başkanlık adayları arasında geçiyor. CHP’nin umudu yükseliyor n Siirt’ter notla Kentte sorunların ilk sırasına etnik kimlik yerleşmiş. Erdoğan’dan umduğunu bulamayan halk, artık Kılıçdaroğlu’na güvenmek istiyor ORHAN BURSALI Hükümet izliyor Hükümet ise özel hayatı korumaya yönelik önemli bir adım atmıyor. Hatta geçen aylarda Meclis’e sevk edilen bir yasa tasarısında yasadışı dinlemelere yönelik cezaları arttırma süsü altında, bu görüntülerin yayılması meşrulaştırılmak istendi. Demokrat Yargı Der SİİRT “Siirt’te ha vardık ha yoktuk. CHP’liyiz bile diyemiyorduk halk içinde, şimdi ise insanlar bizi dinliyor, şu kalabalığı görüyor musun?...” Kentin Pervari ilçe başkanı konuşuyor. Siirt’in en büyük meydanı dolu. Kılıçdaroğlu otobüsün üzerinde ve yanında Siirt milletvekili adaylarını tanıtıyor. İkisi de Siirtli. Miting alanı, sağ ve sol ve derinlik, dolu. Kaç bin kişi var? 4 bin gibi... CHP’nin burada bugüne kadar, parti başkanının katıldığı ilk miting! CHP burada 2500 oy almış. Partililerin memnuniyetine bakarsanız, bir oy kayması yaşanıyor Siirt’te.. Sezgin Tanrıkulu’nu görüyorum otobüste. Bölgeyi soruyorum. Dün bir aldıysak, bu seçimlerde 3 4 katı almayı umut ediyor. Siirt’in damadı Başbakan! Kılıçdaroğlu “Size söz verdi burasını İstanbul’un Ataköy’üne dönüştüreceğim, dedi. Yeniden yaratacağım, dedi. Peki ne yaptı?” diye soruyor. Bir tane süt işleme fabrikası açtırmış tanıdık işadamına fakat kapanmış, tesislerin önünden geçiyoruz. Kapı duvar. nkara’ya taşınmayacaksın’ “Siirt milletvekili adayım seçilirse, ona dedim ki Ankara’ya taşınmayacaksın, burada oturacaksın. Kardeşliği, huzuru getireceğiz. ” Siirt işsiz, yeşi lkartlı ama memnun değil. Arkaya geçiyorum, bazı Siirtliler ellerini öne doğru kaldırarak değil de önüne yere doğru çırparak alkışlıyor. Korkarak ve gözükmek istemeyerek. Damat, orada büyük hayal kırıklığı yaratmış! Kente gelmeden önce Veysel Karani Hazretlerinin türbesi ‘A ziyaret edildi! Çevresi sarıldı Kılıçdaroğlu’nun. Hesapta yoktu ama otobüsün üzerine çıktı ve konuştu! Kalabalıktan “Kürt sorunu” sesleri yükseldi! Görülüyor ki sorunların en tepesine yerleşmiş etnik kimlik. Kılıçdaroğlu “Hepinizin başımın üstünde yeri var ” diyor... “Kemal Kardeşinizim...” Kürtler, Siirt’in yoksulları ve çevre köylerde.. Arap kökenliler daha zengin ve kentteler. Fıstık bahçeleri merkezde! Hayvancılık çok zor durumda, hem de bütün bölgede, meselelerin odağında o da.. “Oy verseniz de vermeseniz de size hizmet edeceğiz..” Kılıçdaroğlu’nun sesi yankılanıyor. Siirtliler bilgi veriyor: Recep Bey burada toplu açılış yapmış, bu meydanın yarısı doluymuş. Kömür dağıtım fişleri AKP il başkanının kasasında. Devlet makamları, insanları parti il ve ilçe başkanlarına sevk ediyor. C MY B C MY B