23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAYIS 2011 PAZARTES L L SEÇ ME DOĞRU 2011 SAYFA 9 Doğrudan Başbakan Erdoğan’ın Süper Lig’deki yarışa müdahil olduğunu düşenen Trabzonlular tepkili Şampiyonluk vekil kaybettirebilir ERDEM GÜL Güneydoğu hariç Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzon’da da yarış üç parti arasında geçiyor. Tüm Karadeniz bölgesindeki genel havaya da uygun olarak önde giden AKP, onu zorlayan CHP ve yarışın üçüncüsü konumundaki MHP. 1980’li yıllarda ve sonrasında, özellikle Mesut Yılmaz dönemindeki ANAP üstünlüğü gibi. Ancak tüm Karadeniz sahilinden farklı olarak Trabzon, uzun süre seçim kampanyasına değil, seçimin kaderini etkileyek olan Süper Lig’deki şampiyonluk yarışına kilitlendi. Doğrudan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “müdahil olduğunu” düşündüğü bir yarışta Trabzonspor’un “çıkmayan candan ümit kesilmez” duygusuyla şampiyonluğunu bekledi. Ancak 22 Mayıs’ta şampiyon Fener oldu. Şimdi Trabzonlunun aklında iki tarih var. 31 Mayıs’taki Erdoğan’ın mitingi ve ardından 12 Haziran. Trabzon’da seçimin havasını sorduğumuz hemen herkesin ilk söylediği, Erdoğan’ın Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Alex’le görüşmesi oluyor. O görüşmedeki Erdoğan’ın Bucaspor maçı için söylediği, “Bir aksilik olmasın” sözü ve Yıldırım’ın, “Yok olmaz” yanıtı. Ardından Trabzonspor’u Sevenler Derneği’nin kentte görüşmeyi protesto için astığı, “Sayın Başbakanım Trabzon mitinginde Aziz Yıldırım ve Alex’i Yanında Getirmeni İstiyoruz” yazılı pankartı. Erdoğan, Trabzon’a şampiyon belli olduktan sonra mayıs ayı sonunda gidecek. Kentte ağız birliği etmişçesine herkes Trabzonspor’un (TS) şampiyon olamaması halinde mitingde Erdoğan’ın protesto edileceğini, 12 Haziran’da da aynı protestonun sandıkta AKP’ye bir milletvekiline mal olabileceğini anlatıyor. “Fenerli” Erdoğan’la birlikte futbol protestosunun hedefindeki ikinci isim ise AKP’nin Trabzon 1. sıra milletvekili adayı Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak. Özak, “Trabzonsporlu tepkisi” sorumuzu yanıtlarken gülerek, “Trabzon’daki kampanyalarında böyle bir sorunun varlığını gözlediklerini” belirtip, sıkıntıyı kabulleniyor. Özak, “Başbakanımızın Aziz Yıldırım ve Alex’le görüşmesi tepkiye neden oldu. Başbakanımız Fenerbahçeli ama ben Trabzonsporluyum, Cumhurbaşkanımız da Beşiktaşlı” diyerek, savunma yapıyor. Özak, Erdoğan’ın 20’den fazla kez Trabzon’a geldiğini belirterek durumu hafifletmeye çalışırken, “TS, çifte standarttan, haksızlıktan yakınıyor. TS, birinci olsa da onuncu olsa da başımızın tacı” şeklinde gönül alıcı cümleler de eklemeden edemiyor. N 61 TRABZO AKP Faruk Nafiz Özak ( nşaat Yük. Müh.), Erdoğan Bayraktar ( nşaat Yüksek Müh.), Aydın Bıyıklıoğlu (Makine Yüksek Mühendisi), Safiye Seymenoğlu (Mimar), Yunus Karabela (Uzman Doktor), Salih Cora (Avukat) CHP Mehmet Volkan Canalioğlu (Öğretmen), Ali Türen Öztürk (Mühendis), Sedat Gözaçan (Serbest), Güzide Uzun (Mühendis), Ahmet Kaya (Mühendis), Ali Koç (Öğretmen) MHP Koray Aydın (Makine Mühendisi), Halil Memiş (Denetim Elemanı), Sabri Sadıklar (Öğretmen), Hayriye Nurcan Yazıcı (Emekli Öğretmen), Rahmi Coşkun (Bürokrat), Osman Karaduman (Eczacı) Özak biat kültürüne teslim C HP’nin liste başı adayı genel başkan yardımcısı Volkan Canalioğlu ise şampiyonluğun 27 senedir Trabzon’a gelmemesi nedeniyle Özak’a fatura kesiyor: “1996’da şampiyonluk, TS Başkanı olarak Özak’ın yanlışları sonucu Fener’e kaptırıldı.” Canalioğlu, bu sene için de Özak’ı, “Erdoğan’ın FB’ye avantaj sağlayan tavırları karşısında biat kültürü ortaya koyarak siyasi ikbali için TS’den yana tavır koyamamakla” suçluyor. Canalioğlu’na göre “Trabzon’un en büyük projesi TS’nin şampiyonluğu”ydu ve şampiyon olsaydı zaten “Erdoğan ve Özak’a rağmen” olacaktı. MHP il başkanı Nihat Birinci ise daha keskin ifadelerle konuşarak durumu, “Erdoğan oylarının düştüğünü görünce FB taraftarının TS’ye göre çok daha fazla olması nedeniyle TS’yi harcama yoluna gitmiştir. Erdoğan TS’ye suikast düzenlemiş, Trabzon insanının alın teri çalınmış, maalesef şampiyonluk FB’ye peşkeş çekilmiştir” diye tanımlıyor. Trabzon’da çok konuşulan bir başka konu ise ilin milletvekili sayısının 8’den 6’ya düşmesi. Kentin nüfusu 945 binden 745 bine düşmüş. Bu düşüş, doğrudan işsizlik ve onun bir sonucu olan göçe bağlanıyor. Muhalefet partileri ve sokaktaki Trabzonluların tamamı, işsizlikten yakınıp, AKP’nin başlıca vaatleri olan “yol ve bina” yerine “fabrika” yapılmasını isterken, Bakan Özak, tam tersini söylüyor. Özak’a göre “Trabzon’daki işsizlik oranı Türkiye genelindeki rakamların altında”. Muhalefet, Trabzon’daki milletvekili sayısının düşüşüne neden olan işsizlik ve göç vurgularıyla kampanya yürütürken AKP adayları ise bu düşüşten hiç bahsetmeksizin, “12 Haziran sonrasında Trabzon’un yeni büyükşehir olacak iller arasında yer aldığını” anlatarak da oy istiyor. Milletvekili sayısının düşüşü, AKP’nin Trabzon’da bu düşüş nedeniyle otomatikman milletvekili sayısının azalması anlamına geliyor. Trabzon 2007’de 8 milletvekilinden 6’sını AKP’ye verdi. AKP, Trabzon’da bu sayıyı çıkarmak için bu seçimde 60 yapmak zorunda. Ancak kentte “60 yaparız” diyen AKP’ye rastlamadık. AKP’liler arasında en geniş kabul gören tahmin milletvekili sayısının AKP 4, CHP 1 ve MHP 1 şeklinde dağılacağı yönünde. AKP’de, MHP’nin milletvekili çıkaramaması üzerinden 51’in yakalanması da hedefler arasında. Ancak yine AKP’liler arasında CHP’nin 2 milletvekili alabileceği, bu durumda sonucun 321 şeklinde gerçekleşeceği tahminleri de dile getiriliyor. AKP, seçimi birinci sıradaki Bakan Özak ve ikinci sıradaki TOKİ Başkanlığı’ndan gelen Erdoğan Bayraktar üzerinden sürüklemeye çalışıyor. Bayraktar, TOKİ’deki çalışmalarını anlatıp, “Devlet ve bürokraside kendilerinin bulunduğunu, hükümetin değişmesinin mümkün olmadığı” tezini işleyerek “emanet oy” istiyor ve “Bizi Ankara’ya güçlü gönderin ki Trabzon’a hizmet konusunda elimiz daha sağlam olsun” mesajı veriyor. Ancak Trabzon sokaklarından Bayraktar’a Karadenizlilere özgü yanıtlar da gecikmiyor: “TOKİ Başkanı da hep bina diyor, inşaat diyor. Hiç insandan bahsetmiyor.” AKP’nin adaylar açısından zayıf karnı Trabzon’un en büyük ilçesi Akçaabat’tan aday bulunmaması olarak görülüyor. Akçaabat, Trabzon merkez oylarından sonra ilde seçim sonuçlarını belirleyecek en büyük seçmen kitlesine sahip bir ilçe. İki dönemdir milletvekili olan Akçaabatlı Mustafa Cumur bu kez Erdoğan tarafından liste dışı bırakıldı. Akçaabat’tan aday bulunmayışının AKP açısından sorun oluşturacağı belirtiliyor. Belki de bu yüzden Akçaabat’ta az sayıda da olsa sonucun AKP 3, CHP 3, ya da bir sürprizle CHP 3, AKP 2 MHP 1 şeklinde olacağını söyleyenler de çıktı. Hep ‘bina’ diyor Canalioğlu C FAKTÖRÜ HP’nin avantajı ise hiç tartışmasız Trabzon’un belediye başkanlığını da yapan Volkan Canalioğlu. 2009’da oylarını iki katına çıkarmasına karşın başkanlığı AKP’ye kaybetti ancak kentte sempatisi üst düzeyde. “Canalioğlu faktörü” AKP’liler arasında da kabul görüyor. CHP’de önseçimle aday belirlemenin rahatlığının yanı sıra Kılıçdaroğlu’na yönelik sempati de CHP’nin artıları. AKP’li belediye başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise “Pazartesiden cumaya kadar Trabzon’da hafta sonları ‘Bakanlarla toplantım var’ diyerek Ankara’da. kendisini hâlâ bürokrat sanıyor” sözleriyle eleştiriliyor. CHP il ikinci başkanı Kenan Eyüboğlu, “Hedeflerinin Trabzon’da birincilik” olduğunu belirterek CHP 3, AKP 2, MHP 1 tahminini ima ediyor. Kentte MHP’nin 1 vekil çıkaracağına yönelik genel bir görüş birliği var. Bu da eski bakanlardan Koray Aydın’ın birinci sıra adaylığına bağlanıyor. ZLEN MLER ŞÜKRAN SONER Kupa finallerine hafta sonu gerilimi de eklenince Trabzon’da ticaretsiyasetin renkleri gözü kara bordomaviye bürünmüş. Sabahın erken saatlerinde henüz sokaklarda incin top oynarken binalar arasına yeni dev Trabzonspor bayrakları asılıyor. Vitrinlerde zaten pazarlanan ürün ne olursa olsun, egemen renkler bordomavi. Bayrakların ortalarında paraya kıymış esnafın, bayrağın havasını bozmadan reklam için katılmış adlarını okuyarak yürüyorum... Pastacı, köfteci, perdeci, rehberdanışmanlık, dershane, kolej, otel, turizm şirketi... Yok, yok... Trabzon kent merkezi sokaklarında her şey 45 yıl önce ilk kez gittiğim Demirel gezisi günleriyle kıyaslanmayacak ölçeklerde yoksulluğu yansıtıyor. Bölgenin yönetimkültür merkezi kimliğini yitirmesinin üzerine, iki yandan çayfındığın getirilerinin düşmesi eklenmişti. AKP iktidar süreci içinde ise köylünün üretim getirisinin tümden götürüye dönüşmesi ile sınırlı yatırım iş kapılarının kapanması, sıfır yeni yatırım eklenmiş. Sonuçta 250 bin yeni göç, bu seçime iki eksik milletvekili ile girilmesi. Trabzonlunun bu travmasını bilen AKP’nin istikrar sürsün broşüründe bu nedenle artan duble yol uzunluğu, derslik, eğitim yardımı, sosyal yardım bütçesi, uçağa binenler sayıları ile seçmene sesleniliyor. Seçim bürosuna girdiğimde elime ilk uzatılan broşürün Trabzonspor’a nasıl sahip çıkıldığı üze T CARET VE S YASET N RENG : BORDO MAV rinden olmasının, Trabzonspor’un kupayı kaybetmesi bağlantılı fanatik tepkisi, oy kaybı kaygısından olduğunu ise sonradan öğrenecektim.. Biliyorsunuz kupanın kesin gidişi üzerinden AKP seçim büroları, merkezleri saldırılara hedef oldu, Başbakan protesto edildi. Başbakan’ın ertesi gün bordo kıravat, mavi gömlek giymiş olması ile verdiği mesaj bile öfkeyi aşağı çekemedi. Çünkü AKP’li Trabzonlular bile, çok çalışan, para gücü Fenerbahçe karşısında sınırlı kulüplerinin haksızlığa uğratıldığına, Başbakan Erdoğan da içinde olmak üzere Fenerbahçe oylarına oynandığına, baskıyla, hakem, idari kararlarla mağdur edildiklerine inanıyor, yoksullaşma travması ile kulüp yenilgisini özdeşleştiriyorlar... Trabzon’da siyasal, toplumsal reflekslerde öne çıkan milliyetçilik, seçim kampanyalarına, afişlemelere de fazlası ile yansıyor... Doğrusu parayı bastırmış, afişlemeye egemen olmuş AKP sloganları, bayrakları görünür, bir o kadar dikkat çekici. Caddenin tümünü kaplayacak afişin bir yüzünde ErdoğanPeres “One minute şov”, diğer yüzünde, “T29 kendi helikopterimizi üretiyoruz” diyen Başbakan Erdoğan var. AKP seçmeninin gönlünü ne kadar okşuyorsa, o kadar da aynı duygular odaklı aleyhte kullanılmaya elverişli olmuş. CHP, MHP en son Libya, Suriye, Ortadoğu projeleri, gelişmeleri üzerinden AKP’nin tersine rollerini, yaptıklarını sayıp duruyorlar... Harcamalarını en azla yetinme olarak açıklayan CHPMHP’liler “her yere gitme, seçmene dokunma, yüz yüze gelme”ye öncelik verdiklerini söylerken inandırıcılıkla fark yaptıklarını, Trabzon’da çok ciddi kendi lehlerine oy, milletvekili değişikliği olacağını iddia ediyorlar. Trabzonlu seçmenin koşulları, duyarlılıkları üzerinden iktidarın çok fazla sabıkası olduğundan sözü açıyor, söylemlerini “iktidar yalanları ve gerçekler...” çerçevesine oturtuyorlar. Dengelerin çok fazla değişebileceği beklentisinden olmalı, her üç parti seçmen, milletvekili sayısı ile tersine ağır toplarla yarışmayı seçmişler. Bu anlamda başa baş sayılabilirler. AKP’nin iktidar gücünün maddi, somut araçları üzerinden Trabzon’da çok daha keskin, gerçekçi bir çatışma, seçim rekabet ortamı yaşanıyor. AKP’nin iş, gelir dağıtımında en etkin sivil silahı TOKİ, hem de başkanı Trabzon’dan adayken tersine kampanyada da en etkin kullanılan silah gibi... Trabzon kalesini siler, kentin hava akımı nefes alışını keser gibi yapılmış TOKİ evleri, iktidarın kayırma, yolsuzluk suçlamalarında da kötü kampanyada kullanılmaya elverişli.. AKP çok yoksullaşan Trabzon’da çok zengin seçim kampanyası ile oy mu arttırıyor, tepki mi alıyor, sorgulanabilir... Bana CHP ile MHP’nin bilinçli, iktidar, çıkar ağlarında zen ginleşmeyi, sadaka düzeninin işletilmesini, baskıların artmasını, kayırmayı, ayrımcılık, cemaatler üzerinden siyaset yapılmasını, seçim kampanyalarında çok iyi kullanıyorlar gibi geldi... Kentin içinde her gün önemli sayılarda insana yemek, erzak, her türden bağış gözle görünür olduğu kadar, kampanyalarda ağızlara sakız yapılmış, lehte olduğu kadar aleyhte kullanılıyor. En çok da işsize iş dağıtmada kayırma, haksız yardım dağıtımları, siyasi, cemaatçi ayrımcılıklar üzerinden propaganda yapılıyor. Trabzon’da cemaat, siyasal İslami kimlik, vakıf çalışmaları da öylesine görünür, göze batar boyutlarda ki... Okullar, yurtlar, dershaneler, hayır etkinlikleri kent kalabalıklarının aynı zamanda olanakların, zenginleşmenin odak noktaları gibi dikkat çekiyor. Seçim sonuçları üzerinden öngörülerde kent oylarında AKP aleyhine önemli bir değişim iddiasında olan muhalefet, Trabzon’un CHP ve MHP lehine milletvekili dağılımında sürpriz yapacağını söylüyorlar. Köylerde daha şansız olabileceklerini ise çok daha ağır yoksullaşma, çaresizlik, iktidardan verilecek sadakalara muhtaç olma, muhtarlar aracılığı ile yapılan baskı, tehditlere bağlıyorlar. Muhalefet adına ağzını açanın ilk anlattığı, muhtarlara, onların ağzından köylülere yapılan baskılar, oy kaybında uygulanacak cezalandırılmaların çeşitlendirilmeleri... Elbette kanıtı yok, ancak kamu hizmeti, yeşil kart ile başlayan bir dizi cezalandırma örneği, etkin tehdit aracı olarak sayılıyor... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle