19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 9 Grant Thornton’un araştırmasına göre, Türkler stres seviyesinde Çin ve Meksika’dan sonra 3. sırada Oynatmaya az kaldı Ekonomi Servisi Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi Grant Thornton’un yaptığı araştırmaya göre Türkiye stres seviyesi en yüksek ülkelerden biri. Türk yöneticiler, Çinli ve Meksikalı meslektaşlarının hemen altında yer alarak 3. sıraya yerleşti. En stresli ülkeler arasında yine Japonya, Yunanistan ve İspanya göze çarpıyor. Stres seviyesi en düşük ülkelerse Brezilya, Danimarka ve İsveç. En çok göze çarpan stres sebepleri arasında zorlayıcı ekonomik koşullar, ofis içinde yaşanan patron baskısı, az zamanda yetiştirilmesi gereken çok iş ve rakip aktiviteleri bulunuyor. Grant Thornton’un ‘küresel Büyük Ortadoğu Kasetleri... Günlük haberin sunumunun, ulaşımının boğuntusunda, seçim meydanlarındaki bombardımanın, bilgi kirliliğinin akışında.. en başarılı, uzman, değerlendirmecilerin gözlerinden kaçan gerçekler.. uzaktan, kuşbakışı gözlemlerde çok daha yalın gözlemlenip dillendirilebiliyor... Biz “Hangi odaktan olursa olsun, MHP’nin işini bitiriyorlar, hayır; bu kadar çıplak bir oyun karşısında küskün MHP kökenliler bile partilerine sahip çıkacaklar..” arasında sonuçlar çıkaraduralım... Seçim taraması için dolaştığım Samsun, Zonguldak, Trabzon’da hem sıradan seçmen hem de partililer çok daha yalın gözlemlerle, durumu çok daha çıplak özetleyebiliyorlar... “Irak işgali öncesi Ecevit koalisyon hükümeti ABD’ye karşı ayak sürümüştü. Koalisyonun defterini dürmek gerekti. Derviş’li parti, iktidar formülü olamayınca, Erdoğan’ın liderliğinde Refah’tan koparılan AKP’nin kuruluşu gerçekleştirildi, iktidar yolu açıldı. İşgale karşı çıkan iktidar ortakları, DSP ve MHP cezalandırılarak baraj altına düşürüldü. Şimdi ABD İslam dünyasında sıkıştı. Arap baharları ile sonuç alınabilecek gibi değil. Büyük Ortadoğu projesinin bir an önce, maliyeti aşağı çekilerek gerçekleşmesi gerek. AKP iktidarda yıprandı. Bu işlerin altından kalkabilmesi için dışarıdan destek gerek. Sadece seçimde barajın altında kalması, AKP’nin Meclis ağırlığının sağlanması için değil, gelecek iktidardan beklenen işlere yönelik, içerde MHP’nin defterinin dürülmesi de çok önemli. Şantaj kasetleri planlı, programlı, büyük usta, profesyonellerin işi...” Pek çok sıradan vatandaş, yerel siyasetçinin söylemlerinden, tutuğum notlardan birleştirilmiş cümlelerle ortaya çıkan ana fikir bu. Tabii Karadeniz yöresi insanlarının ülke bütünlüğü anlayışı, duyarlılıklarının bu türden sonuç yorumlara elverişli olduğunu atlamamak gerek... Ancak çok değişik mesleklerden, partilerden, örgütlerden yüz yüze geldiğimiz, gündemi söyleştiğimiz insanların çok yalın cümlelerle, aynı yaklaşımlarda buluşmaları doğrusu çok çarpıcı. İş Ortadoğu sorunlarına, bağlantılı ülke sorunlarına, toprak bütünlüğüne kayınca... AKPCHPMHP seçim büroları, parti merkezlerinde karşılaştığımız insanların aynı ağızdan görüş birliğinde olmaları dikkat çekici. Elbette somut kasetler analizine gelince, “Kim yaptı“ sorusuna yanıt aranırken MHP’lilerin adres göstermesinde; “AKP’nin yararlanacağı, Amerika’dan kotarılmış, planlı, programlı, uzun vadeli büyük iş... Hükümet, doğrudan düzenleyici rol üstlenmemiş olsa da olaylara seyirci kaldığı için suçlu ve sorumlu. Profesyonel istihbarat işi, cemaat desteği” kanısı kesin gibi. Zaten seçim kampanyasında da vatandaştan, eski kadrolardan tam destek, inadına oy istenirken bu tezler açık açık işleniyor... CHP tavanda, miting meydanlarında daha dikkatli bir söylemle kamuoyunun karşısına çıkarken yerel ölçekte, Karadeniz’de MHP’lilerle çok paralel görüşlerde buluşuluyor. MHP’nin küskün kadrolarının bu nedenle oylarını esirgemeyeceklerine inanılmak isteniyor. MHP’nin Meclis dışında kalacağı, dağılacağı görüşlerine sıcak bakılmıyor. AKP’liler bölgede geçerli değerler bağlantılı, bir yandan BDP üzerinden en az MHP’liler kadar milliyetçi söylemle seçmen karşısına çıkmayı yeğlerken anayasa değişikliği için yüksek oy istemekten de geri durmuyorlar. Tabii ki kasetlerde sorumluluğun büyüğünün MHP’nin hedef kadrolarında olduğunun altını da çizmeyi unutmuyorlar. MHP’nin dağılmasının bu tabloda kaçınılmaz olduğunu da savunurlarken özellikle cemaat, AKP parmağı suçlamalarının büyük haksızlık olduğunu söylemekle yetiniyorlar... Kadınlarını memlekette bırakıp Türkiye’nin, dünyanın her yerine geçici göç veren erkek egemen, çapkınlığın övgü kaynağı sayıldığı bir kültürün sahipleri olarak kasetlerin içeriği üzerinden eleştiri yapmamak, şantajın büyük suç içeriğinden çok öne çıkan bir refleks gibi... Eleştiriler az da olsa, kasetlere yakalanmak, önlemini almamak üzerinden gündeme geliyor ancak. Tabanda kaset şantajları ile “Büyük Ortadoğu”, Kürt sorunu çözüm yaklaşımları arasında doğrudan ilişki kurulmasına karşın BDP, PKK’ye yönelik suçlamanın ağızlara alınmamış olması önemli bir ayrıntı olabilir. Partiye ve örgüte bölgede duyulan büyük alerjiye karşın, eylem içeriği, profesyonellik üzerinden ilişki kurmak besbelli kimselerin aklından geçmiyor... Laf aramızda AKP de MİT ve emniyet ayağından, gerekenlerin yapılmaması ile suçluların yakalanmaması bağlantılı, en azından şantaj kasetlerinin servisindeki suç ortaklığından ancak eleştiri alıyor. Bir de Başbakan’ın söylemlerinde seçime, oy almaya yönelik bu kasetlerden yararlanmasına CHP, en çok da MHP’lilerden gelen şiddetli tepkiler var. Başbakan Erdoğan, hükümetin suç ortaklığı, şantajın nimetlerinden yararlanma boyutu ile öne çıkarılıyor. Çirkin siyaset yapmak, belden aşağı vurmakla bu büyük şantaj suçu, projesinin AKP’yi kurtarma amaçlı olduğunun ortaya çıktığı söyleniyor. Hem de açık açık, seçim kampanyalarının bir parçası olarak... En çok göze çarpan stres sebepleri arasında zorlayıcı ekonomik koşullar, ofis içinde yaşanan patron baskısı, az zamanda yetiştirilmesi gereken çok iş ve rakip aktiviteleri bulunuyor. Az tatil yapan ülkelerdeki çalışanların stres düzeyi daha yüksek oluyor. iyimserlik’ araştırması sonuçlandı. “Önümüzdeki 12 ay içinde ülke ekonomisi için ne kadar iyimsersiniz” sorusuna verilen cevapların derlendiği rapor, 39 ülkeden 5 bin 700 üst düzey yöneticiyle yapıldı. Araştırma sonuçları, yapılan tatil günü sayısı arttıkça, stres seviyesinin azaldığını çok net istatistiklerle gözler önüne seriyor. Stres seviyesinde en üst sıralarda bulunan ülkelerin, en az tatil yapan veya yöneticilerin en az izin kullandığı ülkeler olması göze çarpıyor. Türkiye, Hindistan ve Rusya ile birlikte kullanılan izin sayısı bakımından dünya ortalamasının altında yer alıyor. Kullanılan izin günü sayısına verilen cevaplarda dünya ortalaması 14 iken Türkiye’den elde edilen sonuçlarda ortalama 11. Danimarka, Hollanda, Finlandiya ve Fransa ise 20 gün üzerinde çıkan yıllık tatil ortalamalarıyla yöneticilerinin en çok tatil yapabildiği ülkeler. Geçen 12 ay içinde çalışan sayısında yaşanan değişimde ise Türkiye eksilerde. Araştırmaya katılanların yüzde 27’si artış yaşandığını belirtirken yüzde 37’si ise azalma olduğunu belirtmiş. Değişim olmadığını bildirenlerse katılımcıların yüzde 36’sı. Bu verilerle Türk şirketlerde, geçen 12 ay içinde çalışan sayısında yaşanan değişimlerin dünya ortalamasıyla hemen hemen aynı olduğunu görüyoruz. Grant Thornton Türkiye Başkan Yardımcısı Nâzım Hikmet, özellikle 2008 sonu ve 2009’da küresel anlamda yaşanan krizle dünya ekonomilerinin oldukça yoğun bir güven kaybı yaşadıklarını, ancak araştırma sonuçlarına bakıldığında bu güven kaybını Asya’da bulunan ve gelişmekte olan ülkelerin daha hızlı telafi ettiğini, fakat özellikle İspanya, İrlanda ve Yunanistan gibi bazı Avrupa ülkelerinin aşamadığını ve derin bir kötümserlik çizgisinde olduklarını söyledi. Hikmet, Türkiye’nin durumunun daha iyi olması için sadece iç dinamiklerin yeterli olmayıp küresel ölçekte de daha iyiye gidiş olması gerektiğini sözlerine ekledi. Komşunun parası suyunu çekti Koçtaş Bornova 15 yaşını doldurdu Ekonomi Servisi Koçtaş, 1996’da hizmete açtığı ilk perakende mağazası Koçtaş Bornova’nın kuruluşunun 15. yılını kutladı. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Koçtaş Bornova’da düzenlenen törende bugün 19 ilde 31 mağazayla hizmet verdiklerini söyledi. 1996’da ilk mağaza açıldığında 150 çalışan bulunduğunu, bugün yaklaşık 2700 kişiye istihdam sağladıklarını anlatan Koç, “Kuruluşta 3 bin metrekare olan satış alanımız 165 bin metrekareye ulaştı. 15 yılda 1 milyondan fazla banyo dolabı, 15 milyona yakın ampul, 750 bin matkap, 10 milyon metrekare parke satılmış” dedi. Koç daha sonra Koç Holding Turizm Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu ile 15. yıl pastasını kesti. Kutlamada Ayhan Sicimoğlu mini konser verdi. Mustafa Koç, Koçtaş şarkısına perküsyon çalarak eşlik etti. Ekonomi Sevrisi Yunanistan’ın iki aydan daha az bir süre yetecek kadar nakdi var. Yunan Kathimerini gazetesine göre, Yunanistan AB/IMF kredisinin yeni dilimini alamazsa, elindeki nakit 18 Temmuz’da bitecek. 12 milyar Avro’dan oluşan yeni kredi diliminin, gözden geçirmenin başarıyla geçilmesi halinde haziran sonunda serbest bırakılması bekleniyor. Ancak Yunanistan’ın bütçe kısıntısı hedeflerinin gerisinde kalması, yeni dilimin verilmemesi riskini doğurdu. Bu arada Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Yunanistan için borç yeniden yapılandırmanın gündemde olmadığını kaydederek finansal desteğin sürmesini sağlayacak her türlü tedbiri alacaklarını ifade etti. Yunan basınındaki haberler, hükümetin kamuda maaşları daha da düşürmeyi ve vergileri arttırmayı düşündüğünü gösteriyor. Öte yandan Fitch, Yunanistan’ın notunu üç basamak birden düşürerek ‘B artı’ya indirirken görünümü yine negatif olarak belirledi. Yunanistan AB/IMF kredisinin yeni dilimini alamazsa, nakiti 18 Temmuz’da bitecek ve ülke borçlarını ödeyemez hale gelecek. Başkentgaz’da yeni süreç başlıyor BATMAN (AA) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KaramehmetKazancı ortaklığının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonrası iptal edilen Başkent Doğalgaz AŞ’de yeni ihalenin bir an önce yapılacağını söyledi. Bunun için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na talimat verdiğini kaydeden Şimşek, “Ben idareden ihaleye hemen çıkılmasını istedim. Bu konudaki gerekli talimatı verdim, ihale süreci de başlatıldı. Her şey normal akışında seyrederse yeni ihaleye haziran ya da temmuz ayında çıkmayı ve yıl sonuna kadar da bu işi sonuçlandırmayı planlıyoruz” dedi. Şimşek, ÇukurovaKazancı grubunun en yüksek teklifi verdiği Boğaziçi Elektrik Dağıtım ve İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım (AYEDAŞ) şirketlerinin ihalelerinde de sürecin tamamlanmasını bekleyeceklerini söyledi. Kazakistan ülke toprağını kiraya verecek Ekonomi Servisi Kazakistan tarım arazilerini; Çin, Rusya, Belarus gibi ülkelere kiraya verilebileceği duyurdu. Kazakistan Tarım Bakan Yardımcısı Saktash Khasenov, Kazakistan’ın tarım arazilerinin büyük oranda verimsiz olarak kullanıldığını, gıda güvenliğinin sağlanabilmesi ve üretimin artması için tarım arazilerinin yabancılara kiraya verilmesinin gündeme alındığını söyledi. Kazakistan kanunlarına göre yabancılara tarım arazilerinin 10 yıllığına kiraya verilebildiğini, yerel vatandaşlara ise 49 yıllığına kiranın mümkün olduğunu ifade eden Khasenov, toprakların verimli kullanılmaması durumunda ise anlaşmanın iptal edilebileceğini söyledi. %0,75 aylık faiz oranı, 1 yıla varan vadeli yeni açılan kredilerde; 2 yıla kadar anapara Bu koş C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle