19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul PB Edirne B Kocaeli PB Çanakkale PB İzmir PB Manisa PB Denizli PB Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Y Ankara 23 29 24 26 30 30 28 18 17 17 17 17 22 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B PB Y PB PB PB PB PB PB PB B Y Y 22 21 17 28 27 26 26 30 24 25 20 17 16 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris PB Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid Y Viyana Y 17 19 19 21 18 19 23 21 24 24 27 25 25 Belgrad Y 25 Sofya Y 24 Roma Y 22 Atina Y 25 Zürih Y 22 Moskova Y 22 Aşkabat PB 31 Taşkent PB 31 Baku Y 21 Bişkek PB 26 Tiflis Y 26 Kahire B 33 Şam Y 31 Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Ankara, Sakarya, Bilecik ve Van çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yağışların; Orta Karadeniz ile Sivas ve Yozgat çevrelerinde kuvetli olması bekleniyor. 22 MAYIS 2011 PAZAR TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Mayıs GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Yoksulluğa, işsizliğe son vereceğim dedin. 9 yıl geçti aradan, işsizlik, yoksulluk fakir fukaralık azalacağına arttı. Üç gün önce söylediğini üç gün sonra yalanlıyor. Van’da “AKP’ye saldırıyorlar. Neden?” diye soruyor, kendi yanıtlıyor: AKP sorunları çözüyormuş da ondan! Oysa Beyefendi, kısa süre önce meydan mitinginde “Kürt sorunu yok” diyordu. Van’da ise “Millet Kürt sorununun çözülmesini istiyor” demekte hiçbir sakınca görmedi. Yahudi züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış. Geçmişteki toplumsal ve rejimsel koşullara göre devletin aldığı kimi önlemleri bugün diline dolamış, CHP aleyhine kullanıyor. Bu saldırılarla ana muhalefetin oylarında yükselmeyi önlemeye çalışıyor. Basit hesap! Beyefendi başarılı dediği icraatına güveniyorsa… CHP ile bu denli neden uğraşıyor? CHP’ye vurmak için İsmet İnönü’ye saldırıyor. Van’da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün imzaladığı birtakım kararları açıkladı. Örneğin Bağdat’ta yayımlanan Kürtçe bir kitabın Türkiye’ye girmesi yasaklanmış. Amacı geçmiş belgeleri istismar olduğu için bu yasağın neden alındığını, gerekçelerini söylemiyor. Ola ki, dış kışkırtmaları içeren bir kitap. O nedenle yurda girmesi yasaklanmış. Açıklamıyor. Kürt sorunu bugün olduğu gibi dün de duyarlı bir konu. O dönemde 28 Kürt isyanını bastıran devlet; olanca gücüyle TürkKürt ayrışmasını önlemeye yönelik politikalar izliyor. Kışkırtmalara önlem almak zorunda. Siyasal ömrünün büyük bölümünü kendinden önceki Cumhuriyet yıllarını, hükümetleri, devlete hizmetleri geçenleri inkâr etmek ve karalamakla geçen Başbakan’a İsmet İnönü gerçeğini anımsatalım. İsmet Paşa’ya bugün olduğu gibi dün de sağcı, karşıdevrimci, dinci karşıtları saldırdı. 1950’de iktidarı eliyle Demokrat Parti’ye teslim ettikten sonra… BayarMenderes iktidarının akıl almaz saldırılarıyla karşılaştı. Ailesine saldırdılar. Oğlunun cinayet işlediğini öne sürdüler. RTE’nin de siyasetine sermaye yaptığı gibi, paralardan pullardan resmini kaldırarak Atatürk’ü silmek istediğini söylediler ve… o günlerde tek partinin, CHP’nin 27 yıllık sorumluluğunu İsmet İnönü’ye yüklediler. İsmet Paşa çıktı karşılarına: “27 yıl süren tek parti döneminin her açıdan sorumluluğu bana aittir. Hesabını vermeye hazırım” dedi. Yaşasaydı İsmet Paşa; bugün RTE’nin 1932’nin, 1944’ün koşullarında hangi nedenlerle ve gerekçeyle yayımlandığını açıklamadığı belgelerin amacını açık, yadsınamaz bir mantıkla irdeler ve RTE’ye okkalı bir yanıt verirdi. Bakanlarının hesabını, yoksulluktan varlığa nasıl ulaştığını açıklamayan RTE’ye, bir başka İsmet Paşa örneği daha vereyim; sanmam ama, belki ders olur. İsmet İnönü’ye DP’liler, Sümerbank’tan aldığı kumaşın parasını bile ödemedi diye saldırdılar. İsmet Paşa bugün siyasetçinin yapmadığını yaptı: O kumaşın parasını ödediğini belgeleyen Sümerbank faturasını çıkardı. Kafalarına vurdu! RTE belki bilemez. İsmet Paşa siyasetin de bir hesap işi olduğunu çok iyi bilen ve kullanan bir liderdi. Söyleyeceği sözün, atacağı adımın nereye varacağını önceden hesap eden ender siyaset adamlarından biriydi. Bu nedenle İsmet Paşa’nın kafasında yedi tilki dolaşır, ama kuyrukları birbirine değmez derlerdi. RTE’nin kafasında tek tilki dolaşıyor. O da geçmişi karalayarak siyasal nemalanmayı öngörüyor. Bugün nereye varacağını hesaplamadan kurguladığı… ülkeyi bölünmenin eşiğine getiren; isyan ve kalkışmanın provalarına neden olan Kürt açılımının... yarınlarda nasıl sorgulanacağını hiç düşünüyor mu acaba? Başa dönelim; ortalıkta dönüp dolaşan yalancı saldırılarını; facebook’ta izleme rekoru kırdığından söz edilen, Kılıçdaroğlu’nun anlattığı söylenen fıkra ile kapayalım. Adamın biri ölüyor ve öteki dünyaya gidiyor. Orada bir sürü saat var. Görevliye soruyor: “Bu saatler ne için?” Görevli, “Herkesin bir saati vardır. Yalan söyledikçe döner” diye yanıt veriyor. Bir saat adamın dikkatini çekiyor. Saat tam 12’yi gösteriyor. “Kimin?” diye soruyor. Görevli, “Mustafa Kemal’in. Hiç yalan söylemedi. O yüzden saat hep 12’de duruyor” diyor. Adamın birden aklına geliyor: “Bizim ülkemizde RTE adında bir lider vardı. Onun saati nerede?” diye soruyor. Görevlinin yanıtı: “Onun saatini Azrail aldı. Cehenneme götürdü. Vantilatör olarak kullanıyor!” İyi pazarlar! Ankara’da görev yapan yabancı diplomatlar sık sık toplanarak Türkiye’nin hem iç hem de dış politikasını kendi aralarında tartışırlar. AB ülkelerinin büyükelçileri de Arap ülkelerinin büyükelçileri de her ay bir kez kendi aralarında toplanır. Yabancı diplomatlar bir de ülkelerinin ulusal günlerinde verilen resepsiyonlarda bir araya gelerek birbirlerinden Ankara kulisleri almaya çalışır. Başkentteki yabancılar arasında konuşulan en taze Ankara kulisini aktarmak isteriz: ABD deniz piyadelerinin El Kaide terör örgütü lideri Usame bin Ladin’i ölü ele geçirdikleri Pakistan’daki operasyona dünyadan çok çeşitli tepkiler geldi. Kimileri çok sevindi, kimileri “neden canlı yakalanmadı” diye sordu. Kimileri de arkasında komplolar aradı. Dünyanın dört bir yanındaki ABD büyükelçilikleri de, bulundukları ülkelerin liderlerinin Bin Ladin’in ölümüne verdikleri tepkileri çok dikkatle not etti. Önemli başkentlerden biri de Ankara’ydı. Buradaki ABD Büyükelçiliği, operasyon sonrasında çarpıcı bir tabloyla karşılaştı: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hemen aynı gün ve ABD’deki ‘bayram’ havasına yakın denebilecek netlikte bir açıklamayla, operasyonun sonucundan duyduğu memnuniyeti kayda geçirdi. Ricciardone’nin Washington’a Göndermediği Not Gül, “Teröristler ve terör örgütlerinin başlarının sonu eninde sonunda canlı veya cansız şekilde ele geçirilmektir. Büyük memnuniyetle karşılıyorum. Dünyanın en tehlikeli ve sofistike teröristinin bu şekilde ele geçirilmiş olması herkese ibret vesilesi olmalı” dedi. Yine aynı gün konuşan ancak memnuniyetini Gül kadar açıkça ifade etmeyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “Terorizmle mücadelede son derece önemli bir adım” demekle yetindi. kendisine sorulduğunda ise diplomatların hâlâ ne anlama geldiğini tartıştığı şu ilginç açıklamayı yaptı: “ABD’nin ‘Ladin öldürüldü, bundan sonra dünya güvendedir’ Gül çok memnun açıklamasını yanlış buluyorum. Olay bireysel bir olay değil. Kaldı ki, Ladin bir tane değildir. Bin Ladin’ler çoktur. Operasyonun zamanlaması da enteresan. Pakistan Cumhurbaşkanı ‘Biz teslim etmiştik’ diyor. Hangisine inanacağız?..” Ankara’nın iki farklı köşesinden birbirine taban tabana zıt açıklamalar karşısında ABD Büyükelçiliği ne yaptı dersiniz? Bize gelen bilgilere göre, Gül ve Davutoğlu’nun, operasyonu ve Ladin’in ölü ele geçirilmesini destekleyen mesajlarını Washington’a bildirirken, Başbakan’ın mesajını aynı açıklıkta bildirmemeyi tercih etmişler!.. ‘Türkiye kör, sağır’ Cumartesi Anneleri ve HD Kayıp Komisyonu üyeleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle 321’inci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. 20 Şubat 1995’te kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, “Ağabeyim kaybedileli 16 yıl oldu.Türkiye’deki yetkililer kör, sağır ve dilsizi oynuyorlar. Başbakan Van’da halka ‘Kürt kardeşlerim’ diyor. Kürt kardeşlerinin 5 bin kayıbı var. Bu nasıl kardeşlik?” dedi (SERKAN YILDIZ) Kılıçdaroğlu: Karamehmet’e haciz cezasını doğru bulmuyorum CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tunceli mitingi dönüşünde uçakta beraberinde olan gazetecilere önemli değerlendirmelerde bulundu. Açıklama yaptığı konulardan biri de Çukurova Grubu varlıklarına yönelik haciz kararıydı. Bilindiği gibi Mehmet Emin Karamehmet’in 2002’de el konulan Pamukbank’tan kaynaklanan 1 milyar lirayı geçen vergi cezası nedeniyle geçen hafta taşınırtaşınmaz mal varlıkları üzerine haciz kararı alındı. Önce Turkcell’deki hisseleri için Beşiktaş Vergi Dairesi, 1 milyar 250 milyon liralık ihtiyati tedbir kararı aldı. Sonrasında da Büyük Mükellefler Vergi Dairesi, 450 milyon liralık ihtiyati haciz kararı verdi. Yani grubun haczedilen varlıklarının değeri 1.7 milyar liraya ulaştı. Kendisi de hesap uzmanlığından gelen Kılıçdaroğlu, 1 milyar doların üzerine çıkan bu haciz kararı için şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu cezayı hiç doğru bulmuyorum. Vergi denetimlerinin politik baskı aracı olarak kullanılması yanlıştır. Vergi incelemesinde bu kadar geriye gidilmesi doğru mudur değil midir, bunun gözden geçirilmesi lazım.” rdoğan’ın Ladin sessizliği Yabancı diplomatların “Ne diyecek?” diye merakla beklediği bir kişi daha vardı: Başbakan Tayyip Erdoğan. Erdoğan tam dokuz gün boyunca sustu! Hiçbir yorum yapmadı. En nihayetinde 10 Mayıs akşamı katıldığı bir televizyon programında konu E 22 ÜN VERS TEL TUTUKLANDI Okuldan cezaevine İstanbul Haber Servisi Üniversitelerde karşıt görüşteki öğrencileri darp edip bıçakla yaraladıkları ve yasadışı eylem düzenledikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 44 kişiden 22’si tutuklandı. Tutuklanan öğrencilerin avukatı Gülizar Tuncer ise söz konusu kişilerin Halepçe katliamı, öldürülen öğrencileri anma gibi basın açıklamalarına katıldıkları için tutuklandıklarını bunun bir hukuk devletine yakışmadığını söyledi Şüphelilerin avukatı Tuncer “Öğrencilere BDP’nin gençlik kollarına üye olup olmadıkları sorulmuş. BDP’nin gençlik kollarına üye olmak ne zamandan beri suç?” diye sordu. Vatan gazetesinin haberine göre tutuklananlar arasında bulunan Ahmet Ç.’ye savcılık sorgusunda Bejan Matur’un kitapçılarda satılan “Dağın Ardına Bakmak” isimli kitabına ilişkin “Nereden aldınız ve neden evinizde bulunduruyorsunuz” diye soru yöneltildi. Ahmet Ç.’nin ise “Dağın Ardına Bakmak isimli kitabı legal olan bir yayınevinden aldım. Aldığım korsan değildir. Toplatma kararı yoktur. Kitabı medyadan duydum” diye yanıt verdi. Çelebi’nin babası, oğlunun suçsuz yere hapis yattığına dikkat çekti: Sehven tutuklu kaldı MEHMET MENEKŞE Hizbut Tahrir örgütü ile ilişkilendirilen Çelebi’nin cep telefonuna örgütle bağlantısı olan 139 kişinin numarasının bir dakika yirmi üç AMASYA İkinci Ergenekon davasında üç yıldır tutuk saniyede polis tarafından yanlışlıkla yüklendiği bilirkişi raporlarınca lu bulunan Teğmen Mehmet ortaya çıkmış ve polis hata yaptığını açıklamıştı. Ali Çelebi’nin serbest bırakılması Amasya’daki aile evinde bayram havası yaşattı. Önceki gece Hastal Askeri Cezaevi’nden serbest bırakılan Çelebi’yi akrabaları, asker arkadaşları ve kalabalık bir topluluk karşıladı. Teğmen Çelebi’nin cezaevinden çıkısı sırasında “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atıldı. Mehmet Ali Çelebi’nin babası Muharrem Çelebi oğlunun otuz dört aydır “sehven” içeride tutulduğunu söyledi. Baba Çelebi “Çok mutluyuz. Sonunda suçsuzluğumuzu kanıtlayabildik. Dimdik mücadelemizi verdik ve sonun da mutlu sona ulaştık” dedi. Hizbut Tahrir örgütü ile ilişkilendirilen Teğmen Çelebi’nin cep telefonuna örgütle bağlantısı olan 139 kişinin numarası bir dakika yirmi üç saniyede polis tarafından yanlışlıkla yüklendiği bilirkişi raporlarınca ortaya çıkmış ve polis hata yaptığını açıklamıştı ve yüklemenin “sehven” yapıldığı açıklaması yapılmıştı. Üzücü kazada yaşamını yitirenler törenle uğurlanırken helikoptar de sudan çıkarıldı (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ÖLÜM SEBEB POL SLER 14 yıl sonra ceza aldılar ERDOĞAN ER ŞEN ‘Helikopterler arızalıydı’ İstanbul Haber Servisi Beykoz açıklarında denize düşen polis helikopterinde yaşamlarını yitiren İstanbul Bilgi İşlem Şube Müdürü Ragıp Ali Bilgen, 10 yaşındaki oğlu Abdullah Bilgen ve Komiser pilot Murat Güçlü dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde düzenlenen törenin ardından son yolculuklarına uğurlandı. Güçlü’nün nişanlısı Rumeysa Tekelioğlu, Fatih Camisi’ndeki törende Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a sitem etti. Tekelioğlu “Müdürüm ne olur yeni helikopterler alın. Çok eski helikopterlerimiz. Başka Murat’lar ölmesin. O beni bekler müdürüm damatlığını giyemedi aşıktı bana. ‘Leyla ile Mecnun gibiyiz ‘ diyordu. Helikopter hep arızalı hep sorunlu, diyordu” dedi. Çapkın da “Bir tanesi öyleydi diğer ikisi zaten yeniydi. Buna binmiş. Kader böyleymiş, hepimiz üzgünüz. Sabır sabır” diye karşılık verdi. Törenin ardından baba oğu lun cenazeleri, Edirnekapı Polis Şehitliği’nde toprağa verildi. Pilot Murat Güçlü’nün cenazesi ise Konya’ya gönderildi. THY Uçuş Akademisi 2. pilot adayı Mehmet Oray Sarıçay’ın cenazesi,memleketi Bilecik’te toprağa verildi. Öte yandan polis helikopterinin enkazı, dün öğle saatlerinde sudan çıkartıldı. Helikopter, Balat’taki Deniz Polisi Amirliği’ne götürüldü. Enkaz çıkarıldı Sayısal Loto çekildi Haber Merkezi Sayısal Loto’da numaralar 8, 9, 15, 18, 44 ve 47 olarak belirlendi. 6 bilen bir kişi, 2 milyon 830 bin 404 lira kazandı. 5 bilenler 2 bin 612’şer lira, 4 bilenler 35’er lira alacak. C MY B C MY B CEZAEV NE ATEŞ AÇILDI: 1 YARALI ŞIRNAK (Cumhuriyet) Şırnak’ın Silopi ilçesindeki cezaevinde mahkumların bahçede gezdikleri sırada kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bir binadan silahla ateş açıldı. Olayda 1 mahkum ağır yaralandı. Silopi Kaymakamı Bünyamin Yıldız, saldırıda kul lanılan 2 silahın ele geçirildiğini belirterek, “Terör olayı olmadığını düşünüyoruz. Bir binanın çatısından cezaevi avlusuna ateş açılmış. Asker ve nöbetçilere yönelik bir saldırı değil. Ateş açılması sonucu 1 mahkum yaralandı” dedi. ORDU Ordu’nun Mesudiye ilçesinde 1997’de hayvan otlatmaktan dönen 3 çocuğu terörist sanarak üzerlerine 141 mermi yağdırarak ikisinin ölümüne, birinin de yaralanmasına neden olan özel timde görevli polisler 14 yıl sonra 5 yıl hapisle cezalandırıldı. Davanın sonuçlanmasının gecikmesine sanık polislerin görevde olmasına rağmen yıllardır adreslerine ulaşılmaması neden oldu. Hayvanları ahıra bıraktıktan sonra evlerine dönmekte olan amca çocukları Cihat Metin (16) ve Turgay Metin’i (13) öldüren, Ümit Metin’i de yaralayan özel timcilerin davası 14 yıl sonra sonuçladı. Daha önce Yargıtay tarafından 3 kez bozulan davayı gören Ordu Ağır Ceza Mahkemesi, olay tarihinde özel tim olarak görev yapan emekli polis memuru Osman Aygüney ile halen Samsun’da ikamet eden İbrahim Kaya, Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Aziz Pullu ve Konya Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nde görevli Mustafa Çavdar 5’er yıl ağır hapis cezasına mahkum edildi. Karar dosyasını inceleyen Yargıtay 1. Dairesi de Ordu Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararını onaylayarak, iki çocuğun ölümüne, bir çocuğun da yaralanmasına neden olan özel timci polisler 14 yıl sonra cezalandırıldı. 23 Ağustos 1997 tarihinde meydana gelen olay sonrası özel timci polisler kendi araçlarına da ateş ederek, olaya çatışma süsü vermiş, ancak ölen çocukların evi hemen karşıda olduğu için olay örtbas edilememişti. Barbaros Meydanı’ndaki anmada Çerkez ağıt ve şiirleri okundu. (Fotoğraf: VEDAT ARIK Zorunlu sürgün anıldı İstanbul Haber Servisi Kafkasya Forumu üyeleri, Rusya’nın 147 yıl önce Kafkaslara uyguladığı zorunlu sürgün sonucu yaşanan olayları Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu binası önünde protesto etti. Taksim tramvay durağından konsolosluk binası önüne kadar yürüyüş düzenleyen kalabalık, 21 Mayıs 1864’teki olaylarlarında ölenleri anmak için üzerlerinde o dönemin tarihini yazan “sembolik mezar taşları” getirdi. “Rusya biz geri geldik” yazılı pankart ile “Çerkez soykırımını tanıyın”, “Hüznün isyan olsun” divizlerini taşyan kalabalık, “21 Mayıs direnişin günüdür” sloganlarıyla yürüdü. Basın açıklamasını yapan forum üyesi Mkanba Çağlar Çerkez ve Kafkasların tarihin en ağır soykırımlarından birine maruz kaldığını söyledi. Kafkas Dernekleri Federasyonu akşam da Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda anma etkinliği düzenledi. Çerkes ağıt ve şiirlerinin okunduğu etkinlikle meşalelerle Çerkes mitolojisinde önemli bir yeri olan Nart ateşi yakıldı, denize karanfil bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle