19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER CHP LÇE BAŞKANI YURTSEVEN 5 bir hukuk ve ayrımcılık skandalı değil, aynı zamanda ordu ve yargı olmak üzere tüm kurumların temelini sarsan bir davaydı. Bahçeli, Erdoğan’ın ‘ustalık dönemi’ sözüne karşılık verdi smailağa’ya suç duyurusu SEDAT KURT ‘İhanet dönemi’ SELAHATT N ŞAH N DENİZLİ CHP Denizli Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven, İsmailağa cemaati üyelerinin Denizli’ye gelerek din üzerinden siyasi propaganda yaptıklarını, halkı kin ve düşmanlığa yönelik tahrik ettiklerini belirterek, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Denizli Valiliği ve İl Seçim Kurul’na da şikâyet dilekçesi verdiklerini kaydeden Yurtseven, “CHP’yi karalayan ve AKP’ye oy isteyen bu kişiler mutlaka cezalandırılmalı” dedi. Yurtseven, cemaat üyelerinin Denizli’de halkın dini inançlarını siyasi amaçlarına alet ettiğini ve CHP’ye yönelik haksız iftiralarda bulunduklarını söyledi. Sarıklı, sakallı ve cüppeli kıyafetlerle dolaşan kişilerin Mobese ve güvenlik kamerası kayıtlarından kimliklerinin belirlenmesini isteyen Yurtseven, cemaat mensuplarının pazaryerlerini dolaştığını, namaz vakitlerinde camilere gittiğini, Bozkurt ilçesinde Emniyet Müdürlüğü’nü ziyaret ederek, polislerle görüştüklerini belirtti. CHP’nin Denizli’de ikinci sırada milletvekili adayı gösterilen İlhan Cihaner, İsmailağa cemaatine karşı yürüttüğü soruşturma yankı uyandırmış ve Cihaner, Ergenekon kapsamında tutuklanmıştı. NEVŞEHİR/KAYSERİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de Anadolu insanının yaşadığı sorunları Başbakan Tayyip Erdoğan’ın göremediğini belirterek “Başbakan’ın gözleri miyop olmuş, baktığı zaman hanedanı görüyor, yakını görüyor, yalakaları görüyor, bunların iktidardan beslenmiş halini görünce, hepsini palazlanmış eti budu yerinde insanlar olarak görünce Anadolu’da kavruk insanları, işsiz insanları da onun gibi zannediyor” dedi. Partisinin düzenlediği açık hava mitingine katılmak üzere Nevşehir’e gelen Bahçeli Damat İbrahim Paşa Bulvarı üzerinde vatandaşlara seslendi. Bahçeli, “Sayın Başbakan yandaş veya zorla yandaş hale getirdiği TV’lerde sürekli konuşuyor. Türkiye’yi toz pembe güllük gülistanlık göstermektedir” dedi. Bahçeli, “Recep Tayyip Erdoğan’ın tek başına ülkeyi yönetme hevesi içerisinde bir otoriter re jim oluşturulmaya çalışılıyor” diye konuştu. Kitaplar Çiçektir... Anılar birden kaybolup gitti. Hava kapandı. Yağmur çiselemeye başladı. Pespembe bir akşamın içinde sustu gramofon. Akşamüstlerinin o sarımsı izdüşümü geldi o anda aklına... Gözleriyle konuşan genç kızlar, delikanlılar, tutkuyla birleşen sevdalar, o eski soluk albümden çıkan siyahbeyaz fotoğraflar. Gözlerini mavi sulara dikmiş, saatlerce öyle kalmıştı... Dalgaların kayalarda patladığı, kırlangıçların yuva yaptığı eski evin çatısının altında dolaştığı günler, balıkçılar... Zamanın resmini yapmak istedi canı... Mavi, kırmızı, yeşil, sarı, turuncu, eflatun renkli mum boyalarını aradı ama bulamadı. Yüreğinde bir aşk sarmalı... Duygu yükü... Tutku... Sevgi... Dostluk... Arkadaşlık... Lermontov’un Hançer’ini okurken hep bunları düşünürdü... Emile Zola’nın “Nana”sını (Can Yayınları) okurken, bir ara bahçedeki çiçeklere baktı. Bahçe bir çiçek cümbüşüydü... Emile Zola’yı düşündü. Edebiyatta doğalcılığın babası sayılan Zola’nın sanayi toplumunun yoğun hareketliliğini ve yabancılaşmasını şiirsel bir dille sergilediği yapıtlarının başında olan “Nana”da bir tiyatro oyuncusunun yükselişi ve düşüşü anlatılıyordu. 1880 yılında ilk baskısı yapılmış ve bir günde tükenmişti Zola’nın “Nana”sı... Fransa’da olay olmuştu o tarihte... Büyük tartışmalar çıkmıştı... Nana, bir gerçekti, efsaneydi, oyuncuydu, tanrıçaydı. Anılarımın kaybolduğu saatlerde, bir fırtınanın turuncu gülüşü, esen poyrazın kıpkırmızı oluşu yaşamı nasıl anlamlı kılar? Başımı göğe çeviriyorum... Martılar kanat çırpıyor yine... Kuzguncuk’tayım... Kahvemi yudumlarken Emile Zola’yı düşünüyorum... “Germinal” de Can Yayınları’ndan çıktı, “Suçluyorum” da... 19. yüzyılın sonları Fransa’sında geçen bir olay. Yahudi kökenli bir subayın, Yüzbaşı Alfred Dreyfus’un haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren o ünlü dava: “Dreyfus Davası”. Emile Zola, 13 Ocak 1898’de bir gazetede yayımlanan yazısında, bu davayı eleştirdi. Bu ‘Bu gidişat hayır değil’ Partisinin Kayseri mitinginde de Bahçeli, şunları söyledi: “Sayın Başbakan, ‘Benim 1. dönemim çıraklıktır, 2. dönemim kalfalıktır, şimdi 3. dönemi ustalık dönemi olarak istiyorum’ diyor. Sayın Başbakan, milletimiz bu dönemleri zannediyorum şöyle tanımlıyor; 1. dönemin gaflet, 2. dönemin dalalet, 3. dönemin ihanet olacaktır.” Fazla anlatmama gerek yok, bilen bilir! Zola’nın “Germinal”i bir başyapıttır dünya klasikleri arasında. Maden işçilerinin yaşamını anlatır, tutkularını, özlemlerini, direnişlerini. Onların yüreklerinde tomurcuklanan umut çiçekleri acımasızca yolundu. Geriye ne kalmıştı? Ölüm, kan, gözyaşı. İkinci kez okudum yıllar sonra “Germinal”i... İçimde yine bir şeyler koptu... Umutlarım yitip gitti düşlerimle birlikte... ‘Egemenler dünyayı felakete sürüklüyor’ İstanbul Haber Servisi Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Küresel Eylem Grubu, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda demokratik kitle örgütü, 2627 Mayıs tarihlerinde Fransa’da düzenlenecek olan G8’in 37. yıllık toplantısını protesto etti. Taksim tramvay durağında bir araya gelen eylemciler adına basın açıklaması yapan Antikapitalist Öğrenciler üyesi Ebru Gökçe, G8’in, yankılarının tüm dünyada duyulmaya başladığını söyledi. Gökçe, “Yeryüzünün egemenleri G8 ülkelerinin tasarladığı ve uyguladığı politikalar sonucu dünya, felakete doğru gidiyor” dedi. ‘Ankara’ya bilet aldık’ “Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku” Kadıköy Gönüllüleri, dün Haydarpaşa Garı önünde “Meclis’e bir bilet” etkinliği gerçekleştirdi. stanbul 1. Bölge’den Bağımsız milletvekili adayı Sebahat Tuncel, Ankara’ya bir bilet aldıklarını belirterek, “Aramıza duvar örenlere inat özgürlük kazanacağız” dedi. Stéphane Hessel’i tanır mısınız? O 94 yaşının baharını süren bir bilgedir. Sosyalist, eğitimci, felsefeci aynı zamanda. İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız direniş eylemine katılmış, işkencelerden geçmiş, toplama kamplarında yatmıştır. Cezayir’in bağımsızlığını savunmuştur Sartre’la birlikte... Çevreye duyarlıdır, neoliberal masallara inanmaz... Cumhuriyet Kitapları arasında çıkan “Öfkelenin” Fransa’da 2 milyon sattı, 25 dile çevrildi... Mutlaka okuyun... Bilirsiniz kitaplar çiçektir... Kitaplar yaşamdır... Aşktır... Tutkudur... Masalımsı bir dünyada sevencenliğin ilkyazı sürerken Kuzguncuk’ta denizi seyrediyorum... Büyümemiş çocuksu aşkları, huysuzlukları, küsüp kaçmaları, nazlanmaları düşünüyorum... Karşı masada bir genç kız ve delikanlı kitap okuyor... Yanlarına gidip konuşmak istiyorum... Uzun kaygılar bekleyişler... Walter Veltroni’nin “Oğulsuz”unu da (Merkez Kitapları) bir solukta okuyup bitirdim. Bir gün sıradan bir insan gibi sokak aralarında dolaşırken, soluk bir zemin üzerine yazılmış bir yazı çıkabilir karşınıza: “Patricio, seni seviyorum... Baban.” Buenos Aires sokaklarında bu yazıyı Veltroni okumuş ve yürek sızlatan beş Arjantin öyküsü yazmış. Kimdir Veltroni? Roma Belediye Başkanı... Dedim ya kitaplar çiçektir... Çiçeksiz kalmayın... Ve Metin Altıok’un şu dizelerini zaman zaman okuyun: “İnsan dediğin saçaktaki Güvercinin farkında olacak Ve bir çiçek açacak kendince. Bu aşk var ya bu aşk; Dikkat! Yangında ilk kurtarılacak.” CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ORAN: Aile Sigortası halkın yüzde 85’ini ikna etti Aile sigortasının insanları İstanbul Haber Servisi “tembelliğe ya da çalışmaCHP Genel Başkan Yardımcısı maya iteceği” şeklindeki eleşUmut Oran, kamuoyu araştiriye yanıt veren Oran açıklatırmalarına göre, Aile Sigortası masında “Bu proje, işsize iş projesinin halkın yüzde 85’ini sağladığınızda ve yoksulluğu ikna ettiğini, kalanların da ayortadan kaldırdığınızda rıntılarını öğrendikçe ve ön görevini yapmış olacak. yargılardan sıyrıldıkça ikna Bunun için, işsizlik ve yokolacağını ifade etti. sullukla ilgili onlarca proOran, CHP’nin Aile Sigorje hazırladık. Amacımız tası projesinin özünü anlamak vatandaşı sürekli yardımyerine, değişik siyasi kaygılarla larla yaşatmak değil, vaprojeyi ve rakamları çarpıtma Umut Oran tandaşın üreterek, çalışagayretleri olduğunu belirterek “Bazı yayın organları da halkın rak kazanarak çok daha iyi yaşam kafasını bulandırmaya çalışıyorlar. koşullarına sahip olmasını sağlaOysa korkunun ecele, çarpıtmanın ya maktır” ifadelerine yer verdi. Aile sigortasının sosyal sigorta progda kim uygularsa uygulasın böylesi bir güzel sosyal projeye saldırmanın hiç ramlarından yararlanamayan ve yoksulluk eşiğinin altında geliri olan tüm kimseye faydası yok” dedi. Aile sigortasının kaynağı tartışmala yurttaşları kapsadığını belirten Oran, rına da değinen Umut Oran şu açıkla sigorta kapsamında ailelerin evlerine en malarda bulundu: “Söz konusu vatan az 600 TL gireceğini vurguladı. Sosyal destekleri, bir lütuf gibi değil, daşın onurluca ve insanca bir yaşamı olunca, kaynakların tartışılması ay bir yurttaşlık hakkı olarak gördüklerini rıntıdır. Devlet, sosyal devlet olacak ifade eden Umut Oran “Ailenin, yarsa, kaynağı da mutlaka bulur. Ülke dıma muhtaç duruma düşmesini önmizin kaynakları tartışma götürme leyen, başka bir deyişle kırılganlıkyecek kadar yeterlidir. Ortalama 15 ları da dikkate alan önlemler alımilyon 500 bin yoksul var. Bugün 4 nacak. Desteğe gereksinimi olan aimilyarlık bir sosyal harcama yapıl ledeki bireylerin en kısa sürede maktadır. 8 milyarlık ek kaynağa ih kendi olanaklarıyla geçinebileceği ve tiyaç var. 8 milyarlık kaynak Türki destek almadan yaşayabileceği duye’nin bütçesine bakıldığında çok ruma gelmesini sağlayacak çalışmalar yapılacak” dedi. ciddi bir rakam değil.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle