28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Y Edirne B Kocaeli Y Çanakkale B İzmir PB Manisa PB Denizli PB Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Y Ankara 20 27 19 23 26 25 25 13 14 14 17 16 18 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y B Y Y B B B B B Y Y 14 19 19 27 25 22 25 29 24 28 19 16 19 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki B Stockholm PB Londra PB AmsterdamB Brüksel Y Paris B Bonn Y Münih Y Berlin Y BudapeştePB Madrid PB Viyana Y 15 9 20 18 17 20 24 21 20 24 28 25 25 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam PB PB B PB Y PB Y PB PB Y Y B PB 27 24 20 23 23 21 33 32 24 22 22 32 28 Ülke geneli parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı, Güneydoğu Anadolu ile Isparta, Muş ve Bitlis çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı Batı ve Orta Karadeniz, İç Ege, İç Anadolu ile Akdeniz’in iç kesimlerinde 3 ila 5 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Hafta sonunda İç ve Batı kesimlerde 2 ila 4 derece artacak. 20 MAYIS 2011 CUMA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Mayıs GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada yıl sonra bugün şöyle Atatürk’üm: İzin verirsen son bir olayı anımsatarak Osmanlının küllerinden yarattığın Cumhuriyetin bugün ne hallerde olduğunu özetlemiş olayım. Ulusal Savaşın kahraman askerleri… devrimlerinin bekçisi… laik Cumhuriyeti korumak ve kollamakla görevli Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hükümet; iç ve dış çevrelerin çabası ve desteğiyle susturdu. 1919 yılı Mayıs ayının 19’uncu günü ülkenin bütün kalelerine girilmiş. Ordusu silahtan arındırılmış. 2011 yılında ise vatana değerli hizmetler yapan bir komutan, Korgeneral Engin Alan; Balyoz yedi, Silivri’ye gönderildi. Suçunu “o” Başbakan açıkladı: “Ayağa kalkmayan asker bedelini ödedi!” Bülenç Arınç adındaki yardımcısı da “Askerleri öylesine hizaya getirdik ki, şimdi topuklarını vuruyor, daha önce selam vermek istemedikleri (AKP büyüklerinin hanımlarına) saygılarını sunuyorlar” diyerek; askere olumsuz duygularını dışa vuran bir açıklama yaptı. “Laiklik nedir?” diye soranlara “Adam olmaktır, adam!” dedin ya; iktidar sahipleri 2002’den bu yana laikliğin içini boşaltmak için var güçleriyle çalışıyor, adam olmanın önünü kesiyorlar. Sen kadını topluma kazandırdın. Yüzünü, başını, aklını açtın. Özgürlüğü her birey dilediği gibi giyinmeli diye bir kurala bağladılar. Kadın örtünüyor, kara çarşaflara bürünüyor bugün. Tepeden tırnağa devlet katında kadınlar sıkma başlı! Çankaya’nda oturanın yegâne derdi; türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına imza atıp savunan profesörleri rektör atamak! Seninle yaşayan bir yazarımızın dediği gibi; “Yalnız Türklüğü değil, Müslümanlığı da kurtarmak istedin”. Ama çabanı anlamazlıktan gelen sinsi dinciler; ölümünden hemen sonra laikliği dinsizlik diye işlediler. Seni de dinsiz ilan edip, aleyhinde söylemediklerini bırakmadılar. Ne yaptılarsa para etmedi. Ulusun, kurtarıcısına, laik bir devlette yaşama özgürlüğü sağlayana bağlılığını her yıl birkaç kez, çoluk çocuk, kadın erkek, Anıtkabir’de seninle buluşarak kanıtlıyor. Bugün hâlâ laik Cumhuriyetin Başbakanı seçim meydanlarında halkın din duygularını muhalefet aleyhine kışkırtıyor. Başbakan’a ayağa kalkmayan asker Silivri’ye gönderilerek bedel ödüyorsa… askere bedel ödeten ne oluyor? Köktendinci, Afgan teröristi Hikmetyar’ın dizi dibinde oturuyor. Millet laikliği istemiyorsa laiklik elbette gidecek diyor ve… Başbakan oluyor! Atatürk düşüncesine, aydınlığına bağlı kalan… günün uluslararası koşullarında devrimlerini yorumlayıp geliştirerek, Atatürk düşüncelerini, aydınlığını savunanları bir vesile bulup, darbeci diye, darbecilere yardım etti diye hapislerde süründürüyorlar ama: İlkeleri, görüşleri 21. yüzyıla da damgasını vuran Atatürk’ü asla aşamadılar, aşamayacaklar! CHP’nin İzmir adayı Mustafa Balbay’ın dar hücresinin kapısına yapıştırdığı kalpaklı, büyük resmini gördün mü Atatürk’üm? Kemalizmin bir din gibi ulusa zorla kabul ettirildiğini, dün Anıtkabir’de sap gibi durulduğunu söyleyen, bugün Anıtkabir’de huzurunda saygı duruşunda bulunan aynı adam... Şimdi Başbakan! Ne demiştin Samsun’a hareketinden önce, 1919 yılı Mayıs ayında bir gün: “Geldikleri gibi giderler!” Belki bugün, belki yarından da yakın; ne ki mutlaka ama mutlaka gidecekler. Atatürk ise bu ulusun ruhunda, gönlünde, kafasında ilelebet yaşayacak! Atatürk’üm; fıkra dinlemeyi seversin. Belki şu fıkra bir şeyler çağrıştırır, gülümsetir seni: Bir gün iki arkadaş, kasaba meydanındaki pazarda dolaşıyorlarmış. Bakmışlar bir kalabalık, durmuşlar. Bir güvercin uçup gelmiş, iki arkadaştan birinin omzuna konuvermiş. Herkes toplanmış etrafında: “Sen başkan olacaksın” demişler. “Hayır” demiş. Daha sonra bir güvercin daha havada birkaç tur atıp adamın omzuna konunca ısrarlara dayanamayarak başkan olmuş… Arkadaşını da başbakan atamış… Başlamış zulme, olur olmaz nedenlerle muhaliflerini hapse atmaya, vergi yüklemeye, zamlara… Arkadaşı; “Yapma, etme, halk kızacak” demiş ama… Başkan şu yanıtı vermiş: “Güvercin uçurup başkan seçen halka bunlar az bile!” 19 Mayıs. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı! Her şeye karşın aydınlık günlere… güneşli günlere… Atatürk yolumuzu aydınlatmaya devam etsin! Kendisi ‘Her gelişimden farklı, özel bir heyecanım yok’ dese de CHP lideri, memleketi Tunceli’ye uçarken diğer seçim gezilerinden çok farklı bir havada. Hissiyatını şöyle anlattı: “Çocukluğumun geçtiği yerler... Kent merkezinde şimdi hastane olan yerin arkası o zamanlar meşelikti. Keklik yavrusu yakalamaya çalışırdık. Ama öyle müthiş koşarlardı ki bir kez bile başarılı olamadık.” Kendisi için Tunceli’nin ne ifade ettiğini tek kelimeyle anlatıyor: Özgürlük. “Özgürlüğü en çok orada hissedersiniz. Doğasında bile var. Çeşit çeşit, renk renk çiçekler. O doğa insanına da yansımış. Doğru bildiğini hiç çekinmeden söylerler.” Biraz da minnet duygularıyla dolu memleketine karşı... “Cumhuriyetin ve demokrasinin güzelliği bu... Tunceli’nin bir köyünden çıkıp, okumamı, devletin önemli kurumlarına kadar yükselmemi sağladı bu ülke. Sonra milletvekili, şimdi de parti genel başkanı oldum.” Bu durumdaki tek kişinin kendisi olmadığını sürpriz bir örnekle anlatıyor: “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için de geçerli bu dediklerim. O da Kayseri’den çıkıp geldi, Cumhurbaşkanı oldu. Tüm bunlar, demokrasimizin ne kadar sağlıklı yapıya ulaştığını gösteriyor.” Ama söz başbakana geldiğinde üslubu değişiyor: “Ama Erdoğan bu ahengi bozmaya çalışıyor. Onun ayrımcı çözülmesi. Bakın Tunceli ithalat ve ihracatın sıfır olduğu tek kent. Bunun tek nedeni devlet tarafından ihmal edilmesi.” Tunceli’ye girildiğinde sokaklar bomboş. Otobüs park edip, tanıtım şarkısı da susturulduğunda, etrafta derin bir sessizlik oluyor. Otobüsün dış cephesi kampanya için giydirildiğinden camlardan dışarısını göremeyen Kılıçdaroğlu “Meydana geldik mi?” diye soruyor. Korumaların “Biraz yürüyeceğiz” yanıtı üzerine polis koridoru içinde yaklaşık 100 metre yürüdükten sonra meydana ulaşıyor. Şehirdeki sessizliğin nedeni orada anlaşılıyor. Kadın, erkek, çoluk çocuk on binlerce Tuncelili köylerden, mahallelerden Kışla Meydanı’na akmış. Çok zor bir mücadele yürüten evlatlarını, bağırlarına basmak için bekliyorlar. Koşar adım kürsüye çıkıp konuşmasına başlıyor. ‘Sevgili Dersimliler...’ Park Otel planına onay Kılıçdaroğlu ile Tunceli Yolunda söylemleri en büyük tehlike. Yüzde yüz inanç temelinde ayrımcılık yapıyor. Halkımızın bu söyleme prim vermemesi lazım.” Gerçekten de Başbakan Erdoğan, seçim konuşmalarında Anadolu kentlerinde halka sık sık Kılıçdaroğlu’nun ‘Alevi’ kimliğini hatırlatma ihtiyacı hissediyor. Acaba CHP lideri memleketinde kendini aynı üslupla mı savunacak? “Hayır. Bir kez bile Alevi demeyeceğim. Daha genel başkan seçildiğim ilk kurultayda etnik kimlik ve inanç temelli siyaset yapmayacağıma söz verdim. Başbakan istediği kadar söyleyip ayrımcılık yapabilir ama biz yapmayacağız. Bu ayrıştırma politikasının ona da puan getireceğini sanmam. Çünkü Anadolu, ayrışmaya prim veren bir coğrafya değil.” Sohbette bir meslektaşımız ‘Dersim’ dedikçe o yanıtlarında ‘Tunceli’ demeye özen gösteriyor. ‘Dersim’ diyebilecek misiniz?” sorusuna ise “Niye demeyeyim ki! Dersim demek ayıp da değil, ayrıştırıcı da değil. Ayrıca bu ülkenin Cumhurbaşkanı da Başbakan’ı da söylüyor zaten..” Tunceli halkı bu seçimden ne bekliyor? CHP liderine göre Anadolu’nun diğer şehirlerinde ne sıkıntı varsa orada da aynısı var: “Onların da beklentisi işsizliğin Yeni plana da dava açıldı stanbul Haber Servisi Danıştay tarafından 1994 yılından stanbul’un silüetini bozduğu gerekçesi ile yapımı durdurulan ve bir kısmı yıkılan Taksim’deki eski Park Otel’in yeniden otel olarak düzenlenmesi için hazırlanan plan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca onaylandı. Şehir Plancıları Odası da planın yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’a başvurdu. Sürmeli Grup tarafından 1989’da başlayan Park Otel inşaatı, 1994 yılında imara aykırı olduğu için Danıştay kararı ile durdurulmuş 20 katın da yıkımı yapılmıştı. Kaba inşaat halinde yarı yıkık durumdaki yapı 2005 yılında Global Yatırım Holding tarafından alındı. Yapının yerine rezidans ve alışveriş merkezi yapılmasını öngören imar planı 2007 yılında kabul edildi ve Şehir Plancıları Odası da imar haklarını arttırdığı gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine dava açtı. Danıştay 2008’de planın yürütmesini durdurdu. Yapı geçtiğimiz temmuz ayında CVK Grup tarafından alındı. Şirket, inşaata kat çıkmadan otel olarak düzenlemek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Yeni plan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2011’de onaylandı. Şehir Plancıları Odası da bir ay önce plana dava açtı. Odanın stanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, Danıştay’ın 1994’te verdiği yıkım kararının da hâlâ geçerliliğini koruduğunu söyledi. YUMURTAYA HOŞGÖRÜ Tunceli’den dönüşte Elazığ’a bağlı Kovancılar beldesinde halka seslenirken bir vatandaş yumurta atarak protesto ediyor. Protestocuyu tartaklamak isteyen CHP’lilere müdahale eden Kılıçdaroğlu “O arkadaşa kimse bir şey yapmasın. Demokraside herkesin protesto hakkına saygı duyuyoruz” dedi. ‘NENEM N KÜRTÇES ’ Kılıçdaroğlu, Karakoçan beldesinde de kendisini ellerinde Kürtçe ‘Hoş geldin’ yazısıyla karşılayanları ‘Hoş bulduk’ anlamına gelecek şekilde Kürtçe selamlıyor. Kürtçe bilgisinin kaynağı çocukluğundan kulağında kalanlar. İl Seçim Kurulu tarafından kaldırılan Avrupa Alevi Dernekleri’nin astırdığı Kürtçe afişleri gazeteciler için iPad ekranından zorlanarak da olsa okumaya çalışırken “Çocukluğumda nenem sadece Kürtçe bilirdi. Ondan öğrendiklerimin ancak bu kadarı kaldı aklımda” diye açıklıyor Kürtçesinin zayıflığını. Çelikel ‘Sevgili Saylan korkmadık, korkutamadılar ve korkmayacağız’ dedi Kardelenlerle anıldı İstanbul Haber Servisi ÇYDD’nin eski Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, ölümünün ikinci yıldönümünde, mezarı başında törenle anıldı. Prof. Dr. Saylan’ı anma töreninde konuşan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, “Sevgili Saylan korkmadık, korkutamadılar ve korkmayacağız. Sen rahat ve huzur içinde uyu” dedi. Saylan’ın Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen anma törenine, CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Çetin Soysal’ın yanı sıra Saylan’ın öğrencileri, dernek yöneticileri ve çok sayıda seveni katıldı. Törende konuşan Çelikel, “Saylan aramızdan hiç ayrılmadı, anılarımızdan hiç silinmedi. Saylan, aklıyla yüreğinin sesini birleştirmeyi çok güzel başarabilen ender rastlanan çok yönlü bir kişiliğe sahiptir. Onun sağlık, kız çocukları ve eğitim için hazırlamış olduğu projeleri biliyoruz. Ama bunun dışında her alanda, gücünün yettiği her konuda elinden geleni yapan, yaratmaya çalışan bir kişiydi” diye konuştu. Çelikel, Saylan’ın projelerinin uluslararası çok sayıda kurumdan ödül aldığına hatta Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Haydi Kızlar Okula” projesine de örnek olduğuna dikkat çekti. Çelikel’in konuşmasının ardından bazı öğrenciler Saylan’a yazdığı şiiri okudu, bazıları Saylan ile nasıl tanıştıklarını anlattı. PROTESTO YÜRÜYÜŞÜNE 154 TL Gazetecilere Şık ve Şener cezası KOCAELİ (Cumhuriyet) Kocaeli Gazeteciler Platformu’nun, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener için 5 Nisan’da gerçekleştirdiği protesto yürüyüşü ve basın açıklamasına katılan 12 gazeteciye, ‘Açıklamanın izinsiz olduğu’ gerekçesiyle ‘Kabahatler Kanunu’ uyarınca 154’er TL para cezası kesildi. Birçok ilde gerçekleştirilen protesto yürüyüşlerinden biri de 5 Nisan’da İzmit kent merkezinde Kocaeli Gazeteciler Platformu’nun organizasyonuyla yapıldı. Basın açıklamasının izin alınmadan yapıldığı gerekçesiyle buradaki etkinliğe katılan 12 gazeteciye Kocaeli Valiliği’nin talimatıyla Kabahatler Kanunu uyarınca 154’er lira para cezası uygulandı. Basın açıklamasına katılan 12 gazeteci polis karakoluna çağrılarak, 154 TL idari para cezası kesildiği tebligatları yapıldı. ‘Lepra Hastanesi’ni kapatmak istediler’ Saylan’ın kurduğu Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları, Hastanesi’nin hasta olmadığı iddiasıyla kapatılmaya çalışıldığını da anımsatan Çelikel, “Peki lepralı hasta kalmadıysa bunu kim sağladı? Kime minnet ve saygı duygularımızı ileteceğiz? Bunun üzerinde durulmadan hastane kapatılmak istendi. Hastanenin içinde hastalar var. Yargı ve basın sayesinde yine hastanemize doktorların atandığını görüyoruz” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Ocak ve Karakoç anıldı ÇYDD Sanat Ödülü Zeynep Cemali’ye verildi İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) tarafından düzenlenen “1. Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri” sahiplerini buldu. Bilim dalında bu yıl ödül verilmezken sanat ödülüne “Ankaralı” romanıyla Zeynep Cemali layık görüldü. Kadıköy’deki Süreyya Operası’nda düzenlenen tören “Hep Işığa Doğru” adlı Türkan Saylan belgeselinin gösterimiyle başladı. Açılış konuşmasını yapan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Aysel Çelikel, Saylan’ın sadece ÇYDD’nin Genel Başkanı olmadığını belirterek, “Saylan, ülkemizde cüzam hastalığını büyük ölçüde etkisiz kılmış bir hekim, en küçüğünden en büyüğüne bütün insanların sevgi ve saygısını kazanmış bir bilim insanı, sanat âşığı ve bir toplum önderidir” dedi. Çelikel, 50 bine ulaşan kız öğrenci bursunu 100 bine çıkaracaklarını söyledi. Sanat ödülünü kazanan Zeynep Cemali’nin 2009 yılında yaşamını yitirmesi nedeniyle ödülü oğlu Kerem Aktan aldı. “Seçici Kurul Özel Ödülü”nü ise “Arda’nın Derdi Ne?” adlı romanıyla Necati Tosuner aldı. K KADIN C NAYET DAHA İSTANBUL / KONYA (Cumhuriyet) İstanbul Kumburgaz’da boşanma davası açan eşi Hülya Tazegül’ü (42) çalıştığı fabrikanın önünde bekleyen Turgay Tazegül (46), eşini konuşmaya çağırdı. Buluştukları yerde tartışmaya başladığı eşini tabancayla başından vurarak öldüren Turgay Tazegül, daha sonra aynı silahla intihar girişiminde bulunarak ağır yaralandı. Hülya Tazegül’ün eşi hakkında mart ayında Büyükçekmece Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi. Konya’nın Doğanhisar ilçesinde 77 yaşındaki Orhan Baydemir, tartıştığı 57 yıllık eşi 72 yaşındaki Ayşe Baydemir’i, başına havan demiriyle vurup öldürdükten sonra kendini asarak intihar etti. Ayşe Baydemir’in, evliliklerinin 17’nci yılında çocuklarının olmaması üzerine eşine bir kuma bulup, dini nikahla evlendirdiği belirtildi. 17 yıldır dinmeyen acı “1731 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası” etkinlikleri kapsamında bundan 17 yıl önce gözaltına alındıktan sonra katledilen Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç, Gazi Mahallesi Mezarlığı’ndaki gömütleri başında düzenlenen törenle anıldı. Gazi Cemevi önünde başlayan yürüyüşün ardından mezarlıkta düzenlenen törene Ocak ve Karakoç’un yakınlarının yanı sıra gözaltında öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Toraman’ın annesi Hatice Toraman, gazeteci Hrant Dink’in oğlu Arat Dink, gazeteciyazar Ümit Kaftancıoğlu’nun gelini Canan Kaftancıoğlu, Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok ile çeşitli siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Zeynep Cemali’nin ödülünü oğlu Kerem Aktan aldı. (Fotoğraf: ZEYNEP ALTAY) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle