Katalog

SAYFA CUMHUR YET 20 MAYIS 2011 CUMA 16 Uluslararası Eğitim Forumu’nda, ‘21. yüzyılda okullar ve sınıflar nasıl olmalı?’ konusu tartışıldı ‘Eğitim güncel olmalı’ Tartıştılar, kazandılar Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nce münazara kültürünü ve eğitimini yaymak amacıyla düzenlenen Türkiye Münazara Ligi’nin final turnuvası, İstanbul Ticaret Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı. Turnuvanın şampiyonluğunu, Özel Fenerbahçe Spor Kulübü Anadolu Lisesi kazandı. Turnuvada bireysel olarak En İyi Konuşmacı ödülünü de Özel Amerikan Robert Lisesi’nden Mert Zorlular aldı. 8 okulun katıldığı turnuvada, yarı finalde Terakki Vakfı Özel Şişli Terakki Lisesi’ni eleyen Amerikan Robert Lisesi ile TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi’ni eleyen Özel Fenerbahçe Spor Kulübü Anadolu Lisesi finalde karşılaştılar. Öğrenciler büyük finalde “Milletvekili seçim bölgeleri kaldırılmalıdır” konusunu tartıştılar. 21. Yüzyıl Okulları kurucusu ve direktörü Anne Shaw, “Gündelik hayatla bağlantısı olmayan eğitim, çocukları okuldan soğutuyor. Eğitim müfredatı güncel konuları içermeli” dedi. Türk Eğitim Derneği ve Sebit Eğitim ve Bilgi Teknolojileri AŞ işbirliği ile düzenlenen Uluslararası Eğitim Forumu II: Eğitimde İnovasyon etkinliğinde konuşan Anne Shaw, “Geleceğin okulları ve geleceğin sınıfları” başlıklı sunumunda “21. yüzyılı şekillendirecek bir eğitim için okullar ve sınıflar nasıl düzenlenmelidir?” ve “Öğrencilerin kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu üstlenmesi için motivasyon oluşturacak öğrenme ortamları nasıl geliştirilebilir” sorularına yanıt aradı. Sınıfların öğretmen değil, öğrenci odaklı olması gerektiğini söyleyen, sınıfta bir ekip duygusu oluşturmanın önemine değinen Anne Shaw, psikiyatr William Glasser’in “İdeal bir sınıf, her öğrencinin yeterince çalışırsa ihtiyaçlarını karşılayabileceğine inandığı, dolayısıyla çalışmaya devam ettiği yerdir” sözlerini hatırlattı. Öğrenci özgür olmalı Anne Shaw, sınıfta öğrencilerin, ait olma, sevilme, güce sahip olma, özgür olma ve keyif alma ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini söyledi. Anne Shaw’a göre 21. yüzyıl sınıfında olması gerekenler şunlar: “Disiplinlerarası eğitim, küresel konuları kapsayan eğitim, 21. yüzyıl becerileri, gerçek hayatla uyumlu eğitim, kişisel hayata adapte edilebilen, tüm hayata yayılan eğitim, proje ve araştırma bazlı eğitim, öğrenci merkezli eğitim ve teknoloji ve multimedyadan yararlanan eğitim.” En Tarihi Bayram! Dün tarihi bir günü daha kutladık. Herkesin tarihi de, talihi de, kutlaması da kendine… Başbakan nezle olmuş. Bir partilisi, “Baldır bacak bayramı” demişti, stadyumdaki kutlamalara. Başbakan, nezle olarak tarihi kutlamayı talihli kutlayamamaya dönüştürdü. Kutlarız... Herkesin kutlaması kendine... Silivri’dekiler de, tarih üzerinden talihlerini yeniden hatırladılar. “Güneş ufuktan şimdi doğar.. Yürüyelim arkadaşlar!” Diyerek avluda voltalarını uygun adımlarla attılar. Mehmet Demirtaş adlı tutuklunun haftalar önce yazdığı bir mektup da, dünün onuruna internette dolaştı durdu: Herhalde, önümüzdeki 22 Ağustos’ta yürürlüğe girecek internet sıkıyönetiminde “sakıncalı” sözcüklere “yoğurdu”yla birlikte “Silivri” de dahil olacağından!.. Dünkü 19 Mayıs, internetin son özgür 19 Mayıs’ı idi özetle! Net’teki mektuba gelince, özetle şöyleydi: “Ben bugün itibariyle 1367 gündür tutukluyum. 3.5 yıl insan hayatında uzun bir yer kaplar. Ama devletin bekası için uzun sayılmaz. Maddi servetim yok. Vatani görevini bir binbaşı rütbesinde yapmış biriyim. ‘Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun’u ağzımı eğip bükmeden söyleyebilirim!.. Meraklanmayın! Sizi de tarih yazacaktır. Çocukluğumda vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmış hâkimler vardı. Şimdi Bakanlık ile Silivri arasında sıkışma var. Daha önce, ‘Elbirliği ve oybirliğiyle ŞANLI Ordu’yu ZANLI Ordu’ya çevirdiniz!’ demiştim. Yanılmışım. Meğer turpun büyüğü heybede imiş. Bu noktada size bir mahkeme portresi sunayım. Başlarken adil yargılama makamı, maddi gerçeğin peşinde makamı zamanla ‘ikiye bir’ mahkemesi, bir yıl boyunca Osman’ın Yeri, son haliyle de Emekli, Dul ve Yetim Mahkemesi haline gelen bu salonda neyi aradığınızı gerçekten biliyor musunuz? Herkes soruyor, ne zaman çıkaracaklar seni, diye… Onlara Çapkının Papağanı fıkrasını anlatıyorum. Acı acı gülüyorlar. Size de anlatayım. Buradan çıkabilmek için insanlara gösterdiğiniz yol nedir? Ya ölünecek, elde değil.. Ya da ahlaksızlık, iftiracılık, hiç tanımadığınız insanlara savcı takviyesiyle iftira atabiliyorsanız... Bu mudur MADDİ gerçeği aramak? Bu mudur sizin vicdan, akıl, adalet terazinizin boyutu? Kış kıyamet demeden okulunu aksatma pahasına, ziyaretinize gelen çocuklarınıza 5’er dakika görüşme izniyle kısıtlı olan ölçülerin sahibisiniz. Bunu kaldırabilirsiniz. Nitekim, son duruşmada sanıklara avukatları dışında hiç kimseye görüş izni verilmedi. Çocuklar babalarını, kadınlar eşlerini, oğullarını 5 dakika dahi görme olanağı bulamadı. İzin çıkmadı çünkü. Hepimiz insanız neticede! Beyan günü olan bir cuma günü, bakmakla mükellef olduğunuz insanları salona getirin. Babam ben çocukken, beni kendi işyerine götürmüştü. Nerede, nasıl çalıştığını, nasıl ekmek parası kazandığını görmem için. Siz de çocuklarınızı buraya, işyerinize getirin. Getirin ki, ekmek paranızı neyin üzerinden kazandığınızı bilsinler!” Adliyede, “ekmek parası”nın başbakanların öfkesi ve öç alma duyguları üzerinden kazanıldığı bir adalet mekanizmasına sahip olduğumuzu öğrendik. Muhterem Başbakanımız, kendisini alkışlamayan ve ayağa kalkmayan bir Korgenerale bunun bedelini ödettiğini içtenlikle açıkladı. Böylesine açık sözlü bir başbakana sahip olmak da çok önemli. Bu bayram gerçekten tarihi bir bayram oldu! Genç tasarım girişimcisi aranıyor British Council, Yılın Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması’nın Türkiye bölümünde, bu yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü ile işbirliğine gidiyor. Yarışmayı kazanan tasarım girişimcisi, Uluslararası Girişim Yarışması’nda Türkiye’yi temsil edecek. Katılımcıların 17 Haziran 2011 tarihine kadar www. britishcouncil.org.tr sayfasında, yarışmak istedikleri sektör ile ilgili önkoşulları okuyarak başvuru formunu doldurmaları gerekiyor. Görsel kültür ve imgelem Bahçeşehir Üniversitesi Fotoğraf ve Video Bölümü, “Görsel Kültürde Hareketlilik ve İmgelem” başlıklı sempozyum düzenliyor. Katılımın serbest olduğu sempozyum, bugün ve yarın üniversitenin Beşiktaş kampusunda gerçekleştiriliyor. Bahçeşehir Üniversitesi, konuyla ilgili iki sergi Desen yarışması için son günler Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü 8 numaralı atölye çalışması “Ders Belgeliği”nin, üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği desen yarışmasının konusu “Portre” olarak belirlendi. Yarışmaya son başvuru tarihi 27 Mayıs 2011. Eğitimde fırsat eşitliği için... Eğitimde fırsat eşitliği sağlamayı amaçlayan Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na giriş sınavı 29 Mayıs’ta yapılacak. Bu yıl 20 ilde düzenlenecek olan sınava son başvuru tarihi ise 25 Mayıs. Babası hayatta olmayan ve maddi olanakları yetersiz, başarılı öğrencilere ilköğretim dördüncü sınıftan liseyi bitirinceye kadar parasız ve yatılı kolej eğitimi veren Darüşşafaka Eğitim Kurumları her yıl 120 öğrenci alıyor. ye de ev sahipliği yapacak. Yarın açılacak olan “Başka Yer” adlı sergide, Avrupa’nın farklı ülkelerinden, medya ve kültürel sınırlar üzerine çalışan genç sanatçıların çalışmaları sanatseverlerle buluşacak. Sempozyumla birlikte açılacak olan diğer sergi ise “Aksak Anlatı” adını taşıyor. Sergide, Bahçeşehir Üniversitesi Fotoğraf ve Video Bölümü öğrencilerinin, anlatıları sorgulayan, tahrik eden ve kesintiye uğratan fotoğrafları yer alacak. ‘KHK’ ile ‘Vakıflar Bakanlığı’ Üretimi MER Ç VEL DEDEOĞLU K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK [email protected] 1) Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma, Bilgi Yayınevi. 2) İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği. [email protected] C MY B C MY B 1940’ların İstanbul Müftüsü olan Ömer Nasuhi Bilmen’in altı ciltlik sözlüğü (Kamus) “İslam” konusunda çok değerli bir kaynaktır. İslamsal yaşamda yeri olan “vakıf”lar da “4.” ciltte genişçe işlenmiş. Vakıfların oluş nedenini kısaca: Dünyada, insanların ihtiyaçlarını gidererek Allah rızasını alma, ahirette de Allah’a “yakın” olma isteğidir, diye ortaya koyuyor Bilmen. Bunun da “kul mülkü”nün, “Allah mülkü” olmasıyla sağlanabileceği belirtiliyor. “Din”sel çıkışlı olan bu “kurum”, Osmanlı Devleti’nin yaptığı düzenlemelerle daha da geliştirilir. Ama Osmanlı’nın çöküş döneminde, “vakıflar” (Evkaf) da yaşanan “yozlaşma”dan payına düşeni alıp, öteki kurumlar gibi, “siyaset”le içli dışlı olma yoluna girer. Bu durumdaki Osmanlı kurumlarını “çağdaşlaştırma”ya çalışan 2. Mahmut (18071839), “vakıflar”ı da ele alır. Bunların gerek “din”sel boyutunun, gerekse “mali” güçlerinin kullanılıp “siyaset” alanına sürülmesini önlemek için kimi düzenlemeler yapmaya başlar. Ama “tepki” hemen belirir; “Şeyhülislam”, Padişah’a bir “muhtıra” verir. 2. Mahmut bu muhtırayı “yırtıp atar” (1). Osmanlı Devleti “yok oluş”la karşı karşıya kalınca; “23 Nisan 1920”de Ankara’da açılan Büyük Millet Meclisi’nde kurulan ilk “hükümet”te, gerek “şeriat”ı gerekse mali gücü devletinkini aşan bu dinsel kurumu yani “Evkaf”ı (vakıflar) “kontrol” altında tutabilmek için “Şeriye ve Evkaf Bakanlığı” oluşturulur. Bilindiği gibi “Cumhuriyet”in ilanından “dört” ay sonra “3 Mart 1924”te, bu bakanlık, bir yasa önerisiyle “TBMM”de oybirliğiyle kaldırılır; ayrıca yasada “vakıflar”ın bütün varlıklarıyla “millet”e geçtiği bildirilir. Ve bu kurumların millet adına yönetilmesi için, “Başbakanlık”a bağlı “Vakıflar Genel Müdürlüğü” oluşturulur. Bu yasa, “1923 Devrimi”nin devrimsel içerikli “ilk” yasasıdır. Başka bir deyişle ilk “Devrim Yasası”dır. Yine ayrıca bu “yasa” ile, cami, mescit gibi dinsel yapılar “Diyanet İşleri Reisliği”ne bırakılmasıyla “vakıflar” çok daha “dünyasal” bir içerik kazanacaktır. Zamanla da “eğitim”e yönelik doğrultuda oluş, özellikle “laik çağdaş eğitim” yönünde yoğunlaşır; bu doğrultudaki vakıflar oldukça çoğalmaya başlar. Ama bunların hemen karşısına, özellikle “AKP” iktidarlarıyla, dinsel bağlamda ve mali gücü inanılmaz boyutta olan “bin”lerce vakıf yerden biter gibi türetilip, dikilir. Bu gücü “AKP”nin bütünüyle ele geçirip, Osmanlı’da olduğu gibi, “siyaset” alanına çekmesi kesindi. Nitekim iktidarın bu mayıs ayının başında Meclis’ten geçirtip yürürlüğe koyduğu kısaca “Kanun Hükmünde Kararname”lerle (KHK) “8” devlet bakanlığını kapatırken “11” yeni bakanlık kuracağı basına yansıdı. Ama yeni bakanlıkların neler olacağı yoğun gündem içinde kaynadı gitti. Sağ olsun, “İKKB” (2) Koordinatörü Av. Nazan Moroğlu, yeni bakanlıkların yandaş basında yer alan listesini iletince, “KHK”nin ne yolda kullanılacağı da ortaya çıktı. Çünkü “8” yeni bakanlığın biri, “Vakıflar Bakanlığı” olacak “Kültür” ile birlikte. Böylece, “iki yüzyıl” önce 2. Mahmut’un yırtıp attığı, “vakıflar”ın siyasette kalmasını isteyen şeyhülislam muhtırası, “21. yy’ın” Türkiyesi’nde işlerlik kazanmakla kalmıyor; “1923”ün ilk “Devrim Yasası”nın da pervasızca çiğnenip yok sayma küstahlığı da, “AKP”nin seçim propagandası bağlamında keyifle sergilenmiş oluyor. Belki daha da üzüntü verenin, “Devrim Yasaları”nın sahibi “CHP”nin, yine böyle bir yasayla kapatılan “tekke ve zaviyeler”in açılmasını isteyen Ankara adayı Bülent Kuşoğlu’nun, “Vakıflar Bakanlığı”nın kurulmasını coşkuyla karşılama olasılığıdır. Partisinin tarihsel misyonunu bilmeyen bu gibi adaylar karşısında bugünlerde pek geçerli olanseçmenler oylarını “aday”a mı yoksa “parti”ye mi veriyor, sorusunun da yanıtı bir bakıma belirlenmiş oluyor. Bu durumda, vereceğiniz, vereceğimiz oylar Atatürk’ün “CHP”sine mi diyorsunuz? HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 OTOBÜSTEK LER KEMAL URGENÇ [email protected] T.C. ANKARA 8. AİLE MAHKEMESİ DOSYA NO: 2009/1080 Davacı Ayşe Gülcük ile davalı Mustafa Gölcük arasında mahkememizde görülmekte olan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince; Davalı Mustafa Gölcük’e tebligat yapılamadığından ve tüm araştırmalara rağmen ikametgâhı, meskeni ve işyeri adresi de tespit edilemediğinden, dava dilekçesinin Tebligat Kanunu’nun 28. ve devamı maddeleri gereğince ilanen tebliğine karar verilmiş olup; Ara kararı gereğince, dava duruşmasının bırakıldığı 27/06/2011 günü saat 09.20’deki duruşmaya bizzat gelmediğiniz veya bir vekille temsil edilmediğiniz takdirde, HUMK’nin 213 ve 377. maddeleri gereğince yokluğumuzda yargılamaya devam olunacağı ve karar verileceği, Tebligat kanununun 31. maddesi gereğince ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra dilekçenin tebliğ edilmiş sayılacağı, Tebligat yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 20/04/2011 Not: Adı müzaheretli olduğundan gideri resen karşılanacaktır. (Basın: 33660) 1/ Sağlıklı bes 1 lenme saplantısı. 2/ Ken 2 ya’nın başken 3 ti. 3/ Duman 4 lekesi... İslam 5 bilginlerine verilen ad. 4/ 6 Donuk renkli 7 otomobil bo 8 yaları için kullanılan söz 9 cük... Tiyatro, sine 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ma gibi yerlerde 1 MON T R Ö A L özel bölme. 5/ Dün 2 O B A E Z İ N E yanın tek kuyruksuz 3 N UME N B A Ç kedi cinsinin adı... 4D R AM P E L E Afrika’da bir ülke. 6/ Z İ F İ R İ Kökünün görünüşü 5 R 6O Y R A Y Z N ne dayalı boş inanç7 S A L A C A K Ü larla ünlü otsu bir 8 D E L İ L İ K bitki. 7/ Seyrek göA Ç rülen, çok değerli... 9 K A H İ R E Evrensel alıcı olan kan grubu. 8/ Ortodokslarda tahta pano üzerine yapılmış her türlü dinsel resme verilen ad... Hitit. 9/ Aldatma işi, hile... Yurdumuzun batısında bir körfez. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Hastalık derecesinde alışveriş yapma saplantısı. 2/ Demir, tahta gibi yüzeylerdeki boya ya da pası gidermekte kullanılan bir tür törpü... Kimi Türk lehçelerinde “ağa” yerine kullanılan sözcük. 3/ Boru sesi... Türkiye’de seri üretimi yapılan ilk otomobil. 4/ Dövülmüş et ve bulgurla yapılan bir tür kebap... Fizikte kullanılan bir kuvvet birimi. 5/ Yapmacıklı davranış... Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan toprak, çöp ve samanla karışık tahıl taneleri. 6/ Mayalı hamurdan yapılan ve sac üzerinde pişirilen bir tür yufka. 7/ Geniş kollu sabahlık... Rütbesiz asker 8/ Bir parçanın hızlı ve heyecanlı çalınacağını anlatan müzik terimi. 9/ Dolma yapmak için hazırlanan karışım... Eski Mısır inanışında ölüler tanrısı.