23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 92.6 milyon dolarlık teminatı yakarak Başkent Doğalgaz’dan vazgeçen MMEKA’nın elektrik işi merak konusu 5 milyar dolarlık endişe Enerji Bakanı Yıldız, “1.2 milyar doları ödeyemeyen 5 milyar doları nasıl ödeyecek?” dedi. Bakan, elektrikte ödeme için ek süre verilmemesi konusunda görüş bildireceğini açıkladı. Ortaklığın süresi 31 Mayıs’ta doluyor. Ekonomi Servisi KaramehmetKazancı ortaklığının (MMEKA) 1.2 milyar dolarlık ihale bedelini yatırmaması nedeniyle iptal olan Başkent Gaz ihalesinin yankıları sürüyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız, MMEKA Makine’nin ihale bedelini zamanında yatırmaması sebebiyle Başkent Gaz’ın yüzde 80 özelleştirilme ihalesinin iptal olmasının ardından, aynı şirketin en iyi teklif verdiği elektrik dağıtım bölgeleri özelleştirmeleriyle ilgili süreçte de aynı sıkıntının yaşanması ihtimalinin gündeme gelmesi üzerine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na (ÖİB) sürenin uzatılmaması yönünde tavsiye ve görüşte bulunacağını söyledi. Yıldız, “1.2 milyar doları ödeyemeyen bir yapının 5 milyar doları nasıl ödeyeceği konusunda tereddütlüyüm” dedi. Elektrik dağıtım ihalelerinde Mehmet Emin Karamehmet ile Mehmet Kazancı’nın yüzde 5050 ortaklığında kurulan MMEKA Makine; Boğaziçi Elektrik Dağıtım’da 2.99 milyar dolar, Gediz Elektrik Dağıtım’da 1.92 milyar dolar ve İstanbul Anadolu Yakası ihalesinde de 1.813 milyar dolar ile en iyi teklifleri vermişti. AYEDAŞ ve Boğaziçi Elektrik Dağıtım ihalelerinde ihale bedelinin peşin yatırılması için süre 31 Mayıs’ta doluyor. Ekmekle Zehir... Siyanürlü atık barajında sorun yaşanan madene yürüyen köylüleri, bir kısmı akrabaları olan işçiler durdurmuş... Madenden ekmek yiyen işçiler, ekmek parası ile zehir tehdidi arasında kalınca, ekmeği seçmekle kalmamışlar, üretici köylüleri de yollarından geri çevirmişler... Yörede yaşayan, ekmeğini tarımdan kazanan çoğunluk üreticinin gelecek ekmek kaygısı, tümünün çoluk çocuk sağlık yaşam haklarının tehdit altında olması, ürünlerin, derelerin tüm çevrenin, doğanın kirlenmesi bağlantılı, tüm canlıların, tartışmasız binler yüz binler katı insanın sağlığının tehdit altında olması umursanmamış... Tesisin yetersiz kalmasına karşın üretimi arttıran şirket ODTÜ’den gelen setlerin güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen raporuna da aldırmamış. Setin çökmesinden, havuzların üzerinde siyanür birikmesinden sonra en alt ve en üstteki setlerde güçlendirme çalışması başlamış. Tehdidi katlayan yağmurlar dün bölgede başlarken, ilk güçlendirme çalışmalarının en erken 10 günde bitmesi beklenirken, elbette siyanürlü, kirli fazla suyun zorunlu akıtılması da gündemde... Meslek örgütleri, uzmanlar siyanürlü üretimin maden ayrıştırması işleminin daha ucuz, daha kârlı diye, asla madenin çıkarıldığı yerde yapılamayacağı uyarılarını yineliyor kesinlikle yasaklama istiyorlar... Özelleştirmenin ardından siyanürlü üretime izin veren hükümet, resmi sorumlu sözcülerin tümü, tehdidin abartıldığı açıklamalarında diretiyor. Mühendisler ve doktorların bölge halkına siyanür panzehiri dağıtılması uyarıları ile birlikte yöre halkı, gözle henüz göremedikleri gelecek ve yaşam kaygısı ile işçi sayısı ile ancak ölçülen gelir kapısı arasında sıkışıp kalmış durumda.. Gazetecilik, habercilik deneyim ve birikimlerim, acılı anılarım... Yoksulluğun, çaresizliğin aklın kullanılmasına engel oluşturduğunun sayısız deneyimi, tanıklıkları ile dopdolu... 1977 seçim rüzgârında, Ecevit hükümeti kurulmuş, ilk kez işçisendikacı kökenli bir siyasetçi, işçilerin Bahri Babası, Bahir Ersoy Çalışma Bakanı olmuştu... Hükümetin kurulmasından biriki ay önce, önlemsiz koşullarda kurşunla üretim yapılan akü fabrikasında çalışan işçilerin sürekli, toptan ağır kurşun zehirlenmesi ile yüz yüze olduklarının çarpıcı sonuçları ortaya çıkmıştı... Doğrusu işyerinde örgütlü Petrolİş Sendikası yönetimi, şimdilerde gündemde bile olmayan meslek hastalıkları uzmanlık hastanesinin doktorları sayesinde ortaya çıkan çarpıcı, ürkütücü verilerle bu işin savaşımını vermişti... Adı geçen fabrikada çalışan tüm işçiler kurşunla zehirleniyor, kanlarındaki yüksek kurşun nedeni ile hastanelik oluyor, tedavi görüyor, iyileşebilenler tekrar işyerine dönüyorlardı... İyileşemeyenler kanser olup ölüyordu... Rakamlar korkunçtu, bilimsel, reddedilemeyecek, saklanamayacak verilerle, rakamlarla günlerce gazetede manşetten haber, yayın yapmıştık... Bahir Hoca çok taze bu haberleri unutmamış, bakan olur olmaz yasal yetkisini kullanarak fabrikayı geçici olarak üretime kapatmıştı... Tümü kurşunla zehirlenen işçiler işsiz kalınca zehirlenme, hastalanma, kanser olma korkularını unutmuş, günlük eve ekmek götürememenin korkusu içinde ilk iş örgütlü, üyesi oldukları kendi sendikalarını basmışlardı. Fabrika kapatmanın ilk uygulaması sermaye cephesinde çok daha şiddetli bir ideolojik çıkar savunma refleksi doğurmuş, Ecevit hükümeti öylesine baskı altına alınmıştı ki... Eski Teksif Sendikası Başkanı Bahir Ersoy’un kendi arkadaşları arasında nasıl dışlandığı, nerede ise afaroz edildiği günleri biliyorum... Çok kısa bir süreçte kapatılan fabrikada, işi bilen uzman müfettiş, sağlıkçılara göre, sorunu kökten çözmeyen, kimi işçi sağlığı güvenliği önlemleri alındığı gerekçesi, raporları ile fabrika yeniden açılmıştı... Sonrasını zaten bilimsel izleme şansımız kalmamıştı... Yavaş yavaş önce uzmanlık hastaneleri, sonra uzmanlık hekimlikleri, hastaların hastaneye meslek hastalığı tanısı ile sevklerini ortadan kaldıran işyeri hekimlikleri düzenlemeleri... ustaca taşları yerli yerine oturtmuştu.. Günümüzde iş kazalarında dünya rekoru kırılan Türkiye’de, meslek hastalıkları kaydı yok... Karadeniz’de Çernobil’den kopan radyasyonlu bulutu saklatan Özal yönetiminde, çayda saklanamayan radyasyon kirliliğini, yurtdışında yaptırmak zorunda kaldığımız tahlillerle belgelediğimiz günü, manşetten övündüğüm özel haber sayfasının provasına bakarken yaşadığıma gelince... Cumhuriyet’te çalışan Karadenizli bir arkadaşımız üzerime yürümüştü... “İyi halt ettin, fındığı yazdın, elimizde kaldı. Satamadığımız fındığı evde çocuklara yediriyoruz. Şimdi çay üreticisini batıracaksın...” diye bağırıyordu... Oysa saklanan bulutun kaçınılmaz ilk sonucu, yörede artacak kanser hastalığı üzerinden haber yapmaya bile kıyamamış, sadece göz göre göre çok yüksek radyasyonlu çayın içirilmesinin sürdürülmesini durdurmaya çalışmıştık... AKFEN BAŞKENT’E TAL P İştiraki Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nı dün halka açan Akfen Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, İMKB’de düzenlenen gong töreninde ihalesini aldıkları İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) için finansman çalışmalarını en kısa zamanda tamamlayacaklarını belirtti. Akın, Reuters’in sorularını yanıtlarken Başkent Doğalgaz’ın yeniden açılacak olan ihalesine girebileceklerini söyledi. En karlı şirket Exxon Mobil ANKARA (A.A) ABD’li Fortune dergisinin en kârlı şirketler değerlendirmesine göre, “Fortune 500” listesinde ikinci sırada yer alan enerji devi Exxon Mobil, 30.5 milyar dolar kârla geçen yıl en fazla kâr eden şirket oldu. Exxon Mobil’in şu anda küresel üretiminin yarısını doğalgaz üretimi oluşturuyor. Exxon Mobil’in kârı en yakın rakibi Chevron’un kârından 10 milyar dolar daha fazla ve Fortune 500’deki şirketlerin kârının 52 kat üzerinde. Fortune 500 listesinde ilk sırada yer alan perakende devi WalMart ise 16.4 milyar kârla 6’ncı sırada. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle