16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 N SAN 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 15 Geçen yıl MASAK’a şüpheli 19 bin 804 işlem bildirildi. Ağırlık nakit işlemler ve mali profile uymayan işlemlerde Dolandırıcılık patladı Ekonomi Servisi Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu’na (MASAK) geçen yıl 19 bin 804 işlem tipi için şüpheli işlem bildiriminde bulunuldu. Tefecilik ve dolandırıcılık da MASAK’a en fazla iletilen olaylar arasında yer aldı. AA muhabirinin MASAK 2010 Faaliyet Raporu’ndan derlediği bilgilere göre, kurula geçen yıl 10 bin 251 şüpheli işlem, 107 savcılık ve mahkeme talebi, 433 de diğer olaylara ilişkin bildirim geldi. 10 bin 251 şüpheli işlem bildiriminde 19 bin 804 işlem tipine yönelik uygunsuzluk iletilirken şüpheli işlemlerin 9 bin 968’i bankalar, 148’i sigorta ve emekli Terör finansmanı konusunda geçen yıl 186 şüpheli işlem bildirilirken mahkeme, savcılık ve diğer kuruluşlardan kuruma, vergi kaçırma, tefecilik, kara para aklama ve dolandırıcılıkla ilgili 540 bildirim yapıldı. lik şirketleri, 70’i finansman, faktoring, finansal kiralama ve yatırım şirketleri, 28’i aracı kurumlar, 25’i PTT Genel Müdürlüğü, 11’i döviz büroları, 1’i de noterlerce kurula gönderildi. 2010’da MASAK’a gelen adli talepler ile diğer bildirimlerin olay tiplerine göre dağılımında ilk sıraları vergi kaçırma, tefecilik, gümrük mevzuatına aykırılık, kara para aklama, dolandırıcılık ve uyuşturucu madde ticareti aldı. 540 bildirimin 127’sini vergi kaçırma, 82’sini tefecilik, 54’ünü gümrük mevzuatına aykırılıklar, 47’sini kara para aklama, 45’ini dolandırıcılık, 22’sini uyuşturucu madde kaçakçılığı oluşturdu. Bu arada 2005’te 352, 2006’da 1.140, 2007’de 2.946, 2008’de 4.924, 2009’da da 9.823 olan şüpheli işlem sayısında geçen yıl 10 bin sınırı da aşılmış oldu. Şüpheli işlem tiplerine göre de en fazla şüphe çekici olay nakit işlemlerde yaşandı. Kuruma iletilen her 100 şüpheli işlemden 23’ünü şüpheli nakit işlemleri oluştururken bunu 20 olayla mali profile uymayan işlemler, 15 olayla müşteri beyan ve belgelerinde tutarsızlık, 14 olayla da makul açıklaması olmayan işlemlerde bulunma izledi. Terörün finansmanı şüphesiyle 2009’da 49 işlem için bildirim yapılırken bu sayının geçen yıl 186’ya yükselmesi dikkati çekti. Kaba Bir Seçim Tahmini Seçim tahminim, ne gözlemlere ne de ciddi yapılmış bir araştırmaya, ankete dayanıyor. Basit bir aritmatikle seçim sonuçlarını hesaplamaya çalışıyorum. Gözlemlerime, yakın hatta biraz uzak çevremin eğilimlerine bakarak seçim tahmini yapmak, beklenti açıklamak yanıltıcı olur. Çevreye bakarak, konuştuğum kişilere dayanarak bir seçim tahmini yapmaya kalkışsam, sonuç; “AKP’nin hiç şansı yok” şeklinde açıklanır. AKP’nin gizli ve açık oy depoları bilindiğine göre, yakın çevreye bakarak seçim tahmini yapmak gerçekten anlamsız ve yanlı olur. Bu nedenle belli verilere ve varsayımlara dayanarak yapılacak tahmin daha gerçekçi, gerçekleşme olasılığı yüksek olabilir. Seçimlere fiilen 8 siyasal parti katılıyor. Bu partilerden 3’nün AKPCHPMHP yüzde 10.0 seçim barajını aşacağına kesin gözü ile bakılıyor. Geriye 15 tane, seçim barajı altında kalacak parti bulunuyor. BDP’nin bazı seçim ittifakları ile “bağımsız” adaylarla seçime katılacağı dikkate alındığında, baraj altında kalacak siyasal partilerin alabileceği oy yüzde 10.012.0 aralığında tahmin edilebilir. Gerçi seçim barajı altında kalacak parti sayısı 15 ama, bunların bir bölümü tabela partisi, büyük bir bölümünün, her birinin alabileceği oy oranının yüzde “1”in altında kalacağı kesin; ancak bindelerle ifade edilebilecek. Gerçi DP ve Saadet partilerinin alabilecekleri oy yüzde “1” sınırını aşabilir. Belki Büyük Birlik Partisi ile Demokratik Sol Parti başta olmak üzere bir iki parti daha yüzde “1” sınırını zorlayabilir ama yine de baraj altı 15 partinin yüzde 12.0’den fazla oy alabileceğini varsaymak gerçekçi olmaz. BDP’nin seçim ittifakları ile bağımsız (!) adaylarla seçime katıldığı ve bu seçimde bazı sivil toplum örgütlerince desteklenen bağımsız aday çokluğuna bakıldığında, BDP artı bağımsızların alacakları oy oranının yüzde 8.09.0 dolayında olacağını varsaymak yanıltıcı değildir. BDP artı tüm bağımsızların alacakları toplam oy yüzde “8” sınırını bir ölçüde aşabilir. MHP’nin bu seçimde alacağı oy, belki de Türkiye’de siyasal görünümü, iktidarı değiştirebilecektir. MHP eğilimli olanlar tepki gösterecek ama MHP’nin alacağı oyun yüzde 12.0yüzde 14.0 bandında kalacağını varsaymanın çok da hatalı olmayacağını düşünüyorum. Yüzde 1012 oy baraj altı 15 parti, en az yüzde 8.0 oy BDP ve tüm bağımsızlar, yüzde 1214 oy MHP; bu varsayımlar altında AKP ve CHP’nin alabilecekleri en fazla oy, tüm oyların ancak üçte ikisi kadar olabiliyor. Yukarıdaki varsayımlar, çözümleme, aritmetik doğru ise, bazı anketlerin ortaya koyduğu gibi AKP’nin yüzde 50.0 dolayında oy alması, CHP’nin de yüzde 30.0’u aşması olasılığı gözükmüyor. Gerçekçi tahmin AKP’nin oy oranının yüzde 40.0; CHP’nin de yüzde 30.0 sınırının biraz altında kalacağı şeklinde olabilir. AKP yanlısı yayın organları, sözde “tarafsız” araştırma kurumları, AKP’ye moral vermek ya da vatandaşa “bak AKP iktidarını koruyacak, ayağını denk al” iletisini verebilmek için, yüzde 50.0 dolayında oy tahmini açıklıyorlar ama bu tutum bana, korkuya karşı gürültü çıkarmak gibi geliyor. MHP yüzde 15.0, CHP de yüzde 30 sınırını zorlayabilirse koalisyon ufukta görülecektir. Bu sonuç da çok uçuk bir beklenti değildir. Bu seçimde Doğu ve Güneydoğu illerimizin 2007’ye göre daha az, İstanbul, Ankara, İzmir illerinin daha çok milletvekili çıkaracak olması, sınırlı da olsa CHP lehine, AKP aleyhine bir etki doğuracaktır. AKP’ye oy vermeye niyetli ancak bunu açıkça söyleyemeyen örtülü yandaşlar “Türkiye’de esas sorun muhalefettir” diyerek listeleri dillerine dolayarak okları CHP ve MHP üzerine çekmeye, gündemi değiştirmeye çalışıyor. Kritik bir yolda yürüyerek, önce en kritik sorunu AKP iktidarını çözmemiz gerekir. Sonra sıra ikincil sorunların çözümüne gelir. Yukarıdaki aritmetik, AKP’nin 12 Haziran’da oy oranının son yerel seçimlerdeki düzeyini aşamayacağını gösteriyor. Bir partinin oy oranı düşmeye başladıktan sonra, bu eğilimi kısa sürede yukarıya çevirmek için önemli olayların yaşanması gerekir. AKP’nin oy oranı, yüzde 37.0 düzeyinin de altına düşerse, aşağıya inişi kimse durduramaz. Liste tartışmalarına kapılmadan, 12 Haziran’da kritik noktayı aşma yönünde oy kullanmak akılcı bir davranış olur. Politikaları istikrara tehdit oluşturan ülkeleri tanımlamak için tarama süreci başlayacak G20 ülkeleri çerçeve de anlaştı Türk Telekom okulları çevre için yarışıyor Ekonomi Servisi Türk Telekom’un, “Türkiye’ye Değer” projesi kapsamında Türkiye çapında 48 Türk Telekom okulunda düzenlenen geleneksel resim, şiir ve kompozisyon yarışması başladı. Türk Telekom’dan yapılan açıklamaya göre, yarışmanın konusu bu yıl “Doğal kaynakları yaşatmak ve daha yeşil bir çevre için yapabileceklerini göster, fark yarat” olarak belirlendi. Yarışma ile Türk Telekom okullarında öğrenim gören öğrencilerin, yaşadıkları çevre ve sürdürülebilirlik konularında bilinçli hale gelmelerine destek sağlamak hedefleniyor. Yarışmanın sonuçları 27 Mayıs 2011 günü Ankara’da düzenlenecek ödül töreniyle açıklanacak. Dereceye giren öğrencilere notebook, Avea Jett Mobil modem aboneliği, dijital fotoğraf makinesi, flash bellek gibi ödüller verilecek. Türk Telekom’un, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında, toplam 76 adet eğitim binası inşa ediliyor. Türk Telekom Okulları projesi tamamlandığında, 30 bini aşkın öğrenci modern eğitim ortamına kavuşacak. G20 ülkeleri, ülkelerin ekonomi politikalarının, küresel ekonomiye getirdiği potansiyel riskleri ölçecek bir çerçeve üzerinde anlaştı. Ekonomi Servisi IMFDünya Bankası bahar toplantıları kapsamında, G20 ülkeleri maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları toplantısı, ABD’nin başkenti Washington’da yapıldı. Toplantıda Türkiye’yi, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ve Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan temsil etti. Tüm gün süren toplantının ardından yayımlanan sonuç bildirisine göre G20 ülkeleri, 20072009 finansal krizinin tekrarını önlemeye dönük planın parçası olarak ülkelerin ekonomi politikalarının, küresel ekonomiye getirdiği potansiyel riskleri ölçecek bir “çerçeve” üzerinde anlaşma sağladı. Buna göre, politikaları küresel istikrara tehdit oluşturan ülkeleri tanımlamak için tarama süreci prosedürü izlenecek. Bu kapsamda, G20 ülkelerinin tamamı, üzerinde uzlaşılan parametreler temelinde ekonomilerinin “sağlığı” konusunda testlerden geçecek. İki aşamalı tarama sürecinin birinci bölümünde, tüm G20 ülkeleri, “kamu borcu ve bütçe açığı, özel tasarruflar ve özel kesim borçluluğu” ile “dış dengeyi teşkil eden ticaret dengesi, net sermaye girişleri ve transferler” olmak üzere iki tür gösterge üzerinden dört farklı yaklaşımla incelenecek. 5.3 milyon kişi daha fakir olacak WASHINGTON (AA) IMFDünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında, Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki duruma ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Strateji ve Operasyonlar Direktörü Theodore Ahlers, artan gıda ve enerji fiyatlarının Avrupa ve Orta Asya bölgesinde 5.3 milyon kişinin daha yoksulluğa sürüklenmesine neden olabileceğini tahmin ettiklerini açıkladı. Bölgede gıda ve enerji fiyatlarının artması nedeniyle en fazla yoksulluğun yüzde 11 oranla Kırgızistan’da yaşanması bekleniyor. Kırgızistan’ı yüzde 9 oranıyla Ermenistan ve Gürcistan takip ediyor. ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen IMFDünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında, “Küresel İzleme Raporu 2011: Binyıl Kalkınma Hedeflerine (BKH) Ulaşılması Olasılıklarını Arttırmak” başlıklı rapor yayımlandı. Raporda, gelişmekte olan ülkelerin üçte ikisinin, aşırı yoksulluk ve açlıkla mücadele konusunda belirlenen kilit hedeflere ulaşılmasında doğru yolda ilerlediği ancak en yoksul ülkelerin acil yardıma ihtiyaç duyduğu belirtildi. Raporda ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin yüzde 45’inin sağlığı koruma önlemlerine erişim, yüzde 39’unun anne ölümleri, yüzde 38’inin de çocuk ölümlerini engellemede hedeflerin çok uzağında kaldığı belirtildi. 57 yıllık Ankaralı Vakfıbank stanbul yolunda Ekonomi Servisi İstanbul’un finans merkezi haline getirilmesi projesi çerçevesinde, özel bir kanunla 11 Ocak 1954’te Ankara’da kurulan ve 50 milyon lira sermayeyle 13 Nisan 1954’te faaliyete geçen Vakıfbank, genel merkezini İstanbul’a taşıyor. Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan’ın verdiği bilgiye göre banka pazartesiden itibaren kademeli olarak taşınma işlemine başlıyor. Taşınmanın üç yılda tamamlanması planlanıyor. Ankara Genel Müdürlük ve birimlerinde çalışan 2 bin 200 kişiden ilk etapta 337 kişi İstanbul’a taşınacak. Vakıfbank Genel Müdürü, ilk aşamada Bireysel Bankacılık, Bireysel Krediler, Hazine, Özel Bankacılık, Kurumsal Krediler, Ticari Krediler, Yatırım Bankacılığı, Kurumsal İletişim, Baş Hukuk Danışmanlığı, Hukuk İşleri, Takip İşleri ve Yönetim Kurulu İşlemleri birimleri taşınacak. Çalışanlara iki yıl kira yardımı yapılacak. ara sistemi güçlendirilecek Turhan, toplantıda ikinci önemli konunun uluslararası para sistemi olduğunu söyledi. Bu konuyu Fransa’nın gündeme getirdiğini belirten Turhan, “Bu konuda da özellikle uluslararası para sistemiyle ilgili IMF’nin gözetimini güçlendirme yönünde bir eğilim ortaya çıktı” dedi. P Vize kalktı 5 milyon Rus bekleniyor Rusya ile vizelerin kalkmasıyla 3 milyon olan Rus turist sayısının 5 milyona çıkması bekleniyor. TÜRSAB Başkanı Ulusoy, bu uygulamayla Türkiye’de çok düşük olan konaklama fiyatları da hak ettiği yere çıkacak” dedi. MURAT GÜLDEREN Türkiye ile Rusya arasındaki karşılıklı vizelerin dün itibarıyla kaldırılmasıyla iki ülke arasındaki seyahat bürokrasisi de kalkmış oldu. Yeni dönemle birlikte Türkiye’ye Rusya’dan turist akını beklediklerini belirten Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, 3 milyon olan Rus turist sayısının gelecek yıl en az 5 milyona çıkacağını söyledi. Rusya’nın Türkiye’ye en çok turist gönderen ülkeler arasında olduğunu anlatan Ulusoy, “Vizesiz seyahat dönemiyle birlikte artık konaklama ücretlerimiz de hak ettiği seviyeye gelecek. Çünkü Türkiye uluslararası alanda en iyi hizmeti sağlayan ülkeler arasında. Bu uygulamalar Türkiye’nin marka değerini daha da tırmandırıyor” dedi. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği Mali İşler Sorumlusu İbrahim Murat Ramizoğlu da “Vizesiz geçiş uygulamasıyla Rus turistlerin 2 ile 3 ay arasında Laleli piyasasına yayılmasını bekliyoruz. Uygulama ciddi bir ticaret hacmi sağlayacaktır” diye konuştu. Türkiye ve Rusya arasında varılan anlaşmaya göre iki ülke vatandaşları, turistik amaçla yapacakları vizesiz girişlerde tek girişte aralıksız 30 günden, 6 ay içinde ise 90 günden fazla kalamayacak. Reis’ten obezite uyarısı Ekonomi ServisiReis Gıda’nın 2009 yılında ‘Abur Cubur Olacağı Budur’ sloganı ile başlattığı obeziteye karşı çocukları bilinçlendirme projesi hız kazandı. Türkiye’nin bölge bölge her yerine ulaşmayı hedefleyen Reis, konusunda uzman kişilerin desteğiyle eğitim çalışmaları gerçekleştirecek. Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, Türkiye nüfusunun yüzde 36’sının obez olduğunu anlatarak, “İşe çocuklardan başlamak gerek. Koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, bazı kanser türleri ve birçok metabolik soruna yol açan obezite, yaşam kalitesini alt üst ediyor. 2 yıldır sürdürdüğümüz bu çalışma ciddi bir sosyal sorumluluk projesidir” dedi. SKY Kıbrıs’a uçmaya başladı Sky Airlines, İstanbulKıbrıs uçuşlarına başladı. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Kıbrıs Ercan Havalimanı’na yapılacak seferler pazartesi, cuma ve pazar günlerini kapsıyor. Haftanın 7 günü Antalya, İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Van ve Trabzon arasında tarifeli uçuşlar yapan Sky Airlines’ın Kıbrıs uçuşları 59 TL olacak. Atlas, ranlı turisti KKTC’ye aktaracak Tahran seferlerini başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere Antalya, İzmir, Bodrum ve Dalaman’a bağlayacak olan Atlasjet, bu sayede Kıbrıs için önemli ölçüde İranlı turist trafiği yaratmayı hedefliyor. laç fiyatlarında orta yol arayışı İlaç firması Boehringer Ingelheim Yönetim Kurulu Üyesi Engelbert Tjeenk Willink Türkiye’de jenerik ilaç fiyatlarının dünya standartlarının çok üstünde olduğunu belirterek “ABD’de patent süresi bitiminde piyasaya sürülen jenerik ilaç fiyatları orijinalinin yüzde 10’u civarında. Oysa Türkiye’de bu oran yüzde 50’lerde. Orijinal ilaçlarda Türkiye’de Avrupa’daki en düşük fiyattan yüzde 30 daha düşük fiyat uygulanıyor. Fiyatlandırmada hükümetle ortak yol bulmaya hazırız” dedi. Madenciler okul kuruyor İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) geleceği tasarlayan gençleri yetiştirebilmek için İMMİB Tasarım ve Teknoloji Anadolu Meslek Lisesi’nin temelini attı. Bahçelievler’de Erkan Avcı EML bahçesinde 11.000 metrekarelik bir alana inşa edilen okul bin öğrenci kapasiteli olacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle