16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 10 N SAN 2011 PAZAR 6 HABERLER DDK’nin ÖSYM raporundan: Sınavlara müdahale edilebiliyor. Her alım satım işleminde haksız kazanç sağlanıyor Skandallar zinciri büyüyor KIVANÇ EL STANBUL Bir Siyah Kuğu Arayışı Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine “bu tutuklama kararını anlayamıyoruz” serzenişini koyunca, “işte şimdi yine AKP cephesi ve yandaş yazarları veryansına başlar” dedim. Durumun bir TSK mağduriyetine dönüşmesinden hiç de hoşnut değillerdi, canları sıkılıyordu. “Bir hareket olsa da, TSK’ye çaksak” bekleyişi içindeydiler... Beklenen oldu... Genelkurmay’ın şikâyetini katbekat aşan bir saldırganlık geldi.. Aslında bu konuda yazmayacaktım ama Bekir Coşkun’u yalnız bırakmak olmaz! İktidar kalemlerinden farklı birkaç söz eden çıksın diye bekledim aslında. Ama göremedim. Biz, gazeteciler tutuklanınca ve uyduruk bahanelerle kasıtlı olarak Ergenekon davasıyla ilişkilendirilince kıyameti kopartmıyor muyuz?! Yürüyüşler, protestolar, yazılar, şikâyetler... Benzer durum TSK mensupları için de söz konusu. Eğer vicdan diye bir şey olsaydı, aradan geçen bunca süre içinde, delillerin toplanmış olması, suçlananlardan hiçbirinin kaçmasının söz konusu olmaması, bir kurmayın en son ta Avustralya’dan gelip zindana tıkılmayı göze alması, yani tutukluluğu gerektiren tüm hukuki nedenlerin yokluğu karşısında en azından susardı. Ama hayır, aralarında tek bir yürekli vicdan çıkmadı! Hepsi “yeminli”, dibine kadar imanlı; beyninde, yüreğinde, hiçbir aralık yok. Kendilerini kapkaranlık odalarına kapatmışlar.. En küçük bir ışık bile sızdırmıyorlar! ANKARA Devlet Denetleme Kurulu adında ÖSYM’de incelemeler yapan Sayıştay Başdenetçisi Ferhat Gündüz’ün raporunda, çeşitli sınavlarda soru kâğıtlarına sonradan müdahale edildiği ileri sürüldü. ÖSYM’nin 2011 yılına kadar olan işlemlerini inceleyen başdenetçi, ÖSYM personelinin mal varlıklarının mutlaka incelenmesi gerektiğini vurguladı. DDK’nin YÖK ve ÖSYM üzerine başlattığı inceleme kapsamında DDK adına inceleme yapan Sayıştay Başdenetçisi Gündüz’ün 60 sayfalık raporunda, ÖSYM’nin son yıllardaki bütün ihale, alım ve satımları incelendi. İhalelerin ve alım satımların neredeyse tamamında usulsüzlük saptandı. ÖSYMMeteksan personellerinin iç içe çalıştığı belirtilen raporda, hukuki açıdan suç olan unsurların iki tarafın birim müdürleri ve personeli tarafından kapatıldığı iddia edildi. Onlarca ihale ve alım satımın sayıldığı raporda, tek tek yapılan usulsüzlükler sıralandı. ÖSYM personelinin olağan dışı malvarlıklarına vurgu yapılan raporda, “Çalışmakta olduğum Cumhurbaşkanlığı DDK olarak yetkimiz bulunmadığı için, kişilerin mal varlıklarını inceleme ve bu mal varlıklarını personelin nasıl temin ettiğini araştırma işlemlerini gerçekleştiremedik” denildi. enetimden uzak ÖSYM’nin yıllardır denetimden uzak kaldığı ve sürekli korunduğu ifade edilen raporda, sorunların üzerine gidilemediği, çalışanların kendi aralarında ve firmalarla olan ilişkilerinden dolayı suç teşkil eden uygulamaların ortaya çıkarılamadığı kaydedildi. Raporda, KPSS skandalı döneminde görevden alınan birim müdürlerinden Mustafa T.’nin 1800 TL’lik maaşı, ÖSYM çalışanı ve dershanesi olduğu ortaya çıkan Gönül T.’nin ise 1400 TL’lik maaşına karşın Ankara’nın en lüks semtlerinde 3 evi, lüks araçları olduğu ve çocuklarını özel okul ve ardından da özel üniversitede okuttukları vurgulandı. Raporda, sınavlarda oynama yapıldığına dair iddialar da yer aldı. Meteksan adına çalışan geçici personelin KPSS kâğıtlarında oynama yapabildiğinin iddia edildiği raporda, “Meteksan adına çalışan Seyhan S.’nin üzerinde oynama yapılan kâğıdı ÖSYM personeli Hüsniye Y.’ye teslim etmiş, daha sonra görevinden uzaklaştırıldıktan sonra konu kapatılmıştır” denildi. Kurumun optik kısmında çalışan Cemil A.’nın iki kardeşinin ÖSS, KPSS sonuçlarına da yer verilen raporda, ilk yıl girdikleri sınavda başarısız oldukları, bir yıl sonra ise başarılarını olağanüstü arttırdıklarına dikkat çekildi. Raporda şöyle denildi: “Cemil A’nın yaptıkları kurumda duyulmuş, hiçbir yasal işlem yapılmadan sadece birimdeki yeri değiştirilmiştir. Kardeşleri ise başkalarının hakkı olan devlet kurumlarında çalışmaktadırlar. ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda birden fazla yılda sınava giren ve bu yıllarda orantısız başarı elde edilen kişilerle ilgili olarak araştırma yapılmasının ve bu kişilerin sorgulanmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.” Raporda ÖSYM personelinin çocuklarının neredeyse tamamının yüksek puanlı yerleri kazandıkları, bu konuda mutlaka inceleme yapılması gerektiği de vurgulandı. Başta KPSS olmak üzere ÖSS’de de birçok kişinin cevap kâğıtlarında oynama yapıldığının düşünüldüğü belirtilen raporda, çok sayıda TC kimlik numarası da verilerek isimlerin araştırılması istendi. Raporda, “Yukarıda TC kimlik numaraları verilen kişilerin, cevap kâğıtlarında oynama yapıldığı iddialarına karşı, bu kişilerin cevap kâğıtlarının kriminal incelemeye tabi tutulmasının yerinde olacağı ve eğer optik okuyucuda bir sorun bulunuyorsa ilgili firmaya gerekli işlemlerin yapılmayarak edimin ifasına fesat karıştırma suçunun işlendiği düşünülmektedir” denildi. Eğtim ş Sendikası stanbul şubeleri, “AKP’nin şifresini çözdük” yazılı pankart açarak, Galatasaray’dan Taksim’e kadar yürüdü. Fotoğraf: VEDAT ARIK Mal varlıkları incelenmeli ‘AKP’nin şifresini çözdük’ İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Eğtimİş Sendikası İstanbul şubeleri, “AKP’nin şifresini çözdük” yazılı pankart açarak, Galatasaray’dan Taksim’e kadar yaptıkları yürüyüşte YGS’de şifre skandalını ve yurtdışından öğretmen getirilmesi projesini protesto etti. İstanbul’da Galatasaray’da üzerlerine sendikalarının önlüklerini giyerek “Yabancı öğretmenler yabancı kültürü getirir”, “Çocuklarımızın geleceğine dokunma” yazılı dövizler taşıyan Eğitimİş’liler Taksim’e kadar sloganlarla yürüdüler. İstanbul şubeleri adına bir açıklama yapan Eğitimİş 2 No’lu Şube Başkanı Abidin Baysal, “Şifreleme yönteminin nasıl olduğu, kim tarafından, kimlerin bilgisi ve yardımıyla gerçekleştirildiği kimlere servis edildiği ve karşılığında da ne tür bir çıkarın söz konusu olduğunun ortaya çıkarılması için yasal sürecin bir an önce başlatılması gereklidir. ÖSYM Başkanı ve sorumlu diğer yetkililerin doğrudan böylesine bir oluşun içerisinde olmasalar dahi gerekli tedbirleri almamaları nedeniyle görevlerinin gereklerini yerine getirmedikleri ortadadır” dedi. Ankara’da dün Türkiye KamuSen’in 4. Olağan Genel Kurulu’nun açılışında konuşan Koncuk ise KPSS’de yaşananları anımsattı. Yeni atanan ÖSYM Başkanı’ndan herkesin “adam gibi bir sınav” yapmasını beklediğini ancak bunun gerçekleşmediğini belirten Koncuk, “Hükümet yetkililerinin görevi, bu ülkeyi yönetenlerin görevi, yanlış yapanları aklamak değil, bu milletin, vatandaşın hakkını hukukunu aramaktır. ÖSYM Başkanı’nın hayati önem taşıyan bir kurumun başında olması, bundan sonra yapılacak sınavlara da güven duygusunu engeller. İster şifre verilmiş olsun, ister verilmesin artık o ÖSYM Başkanı’nın orada oturması abesle iştigaldir, bir an önce istifa etmesi gerekir” dedi. D Tamam biliyoruz, en karanlık yüreklileri, Odatv, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in bile ne kadar Ergenekoncu oldukları konusunda yemin billah döktürüyor! Yine bu en karanlık olanlar, kitabın bir “örgüt belgesi” olduğu konusunda herkesi inandırma yarışında; her ne kadar Türkiye’de kimseyi inandırmış olmasalar bile. Bu “ekibi” anlamak mümkün, çünkü tezgâhı kuranlarla aynı örgünün içindeler, aralarındaki mesleki görev dağılımının gereklerini yerine getiriyorlar.. Ama “karşı taraf” içinde pek çoğu, “hayır bu kadar da olamaz”, diyebiliyor ve gazeteciler için yazı yazabiliyor.. Bunlar, zifiri karanlık odalarına dışarıdan minik bir ışık sızdırmayı başarabilenler. Şimdi onlara soralım: Gazetecilerle tutuklu 160’tan fazla tutuklu subay arasında ne fark var? Gazetecilere karşı yapılanların haksızlık olduğunu haykırabiliyoruz. Subaylar için de hak aramak salt ailelerinin sorunu mu? Birileri çıksa içimizden, özellikle iktidar yandaşlarından, bir baksa dosyalara ve gördüğü durumu nesnel olarak dile getirse! Öyle, “o bunu söyledi, bu bunu” değil.. Bugüne kadar uzuuuun “nesnelllik görüntüsü” altında hiçbir şey söylememeyi başarabilenler yürekten baksa ve yürekten kanaatini söylese! Sadece bir “siyah kuğu” aranıyor! Bütün kuğuların beyaz olmadığını kanıtlayacak bir “siyah kuğu”.. Ve dese ki, “arkadaşlar şurada şurada hukuk yok, demokrasi yok, sadece ayıp var, haksızlık var, hukuksuzluk var, bunca insana reva görülen bir suçtur, aynı zamanda bir insanlık suçudur.. Şunlar şunlar doğrudur, şunlar ve bunlar yanlış..” Bütün karanlık zindanlara ve yüreklere bir hak ve adalet ışık hüzmesi salsa.. Bu ekipten bazılarına bakıyorum, “hadi bakalım ne kadar demokratsınız, TSK’nin bu bildirisini lanetleyin bakalım” havasında.. Elinde demokrat ölçüm aleti var sanki! Gazeteci örgütlerinin, gazetecilerin basını susturma konusunda gösterdikleri tepkiler bir demokratlığın ölçüsü ise eğer, subay olsun veya diğer siyasi tutuklular olsun, onların da uğradıkları haksızlıklara karşı çıkmak da aynı demokratlığın ölçüsü gereğidir. Hukuk ve adalet birilerine varsa, hepsine ve herkese de vardır.. “Genelkurmay nasıl bildiri yayımlar” sorusuna verilecek yanıt, hukuk ve adalet ihlallerinin derecesini belirler.. Var olan yasalar değil! Bu soru yerine, içinizden biri de şunu merak etsin: “Acaba bu bildiriyi neden yayımlamak zorunda kaldılar?” Hangi yasalara, hangi hukuki uygulamalara kim sonuna kadar suskun kalabilir... Hele işler yani hukuk ve uygulamalarının zıvanadan çıktığı düşüncesi, mağdur olanlar arasında tepe noktasındaysa! “Sus, otur ve bekle!!” Bunu öğütlemek, ne adına ve kimin hakkı olabilir ki! Konu kapatıldı Liseliden cemaat protestosu Haber Merkezi Liseli öğrenciler Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’ndaki (YGS) şifre skandalını dün yurt genelinde meydanlara inerek protesto etti. İSTANBUL Liseli öğrenciler tarafından ÖSYM’nin Levent’teki binası önünde ve Galatasaray’da protesto gösterisi yapıldı. “Milyonlarca genç yine mağdur. Önce KPSS, sonra YGS. Şifreler kimin elinde? ÖSYM tesadüfleri sever” pankartı açan gençler, ÖSYM binası önünde yarım saat oturma eylemi yaptı. Galatasaray’da da oturma eylemi yapan DevLis’li gençler “Bu şifrelere bin bir çaba harcayanlar eğitim sisteminin gerçek yüzünü ortaya koymuş oldular” dedi. BALIKES R karşı protesto Vali yardımcısından Yurdun hemen hemen her yerinde gösteri yapan öğrenciler, haksız uygulamaları ve YGS’deki şifre skandalını protesto etti. (Fotoğraf: COŞKUN YAMAN) Kriminal inceleme şart ANTALYA’da YGS protestosu yapan TKP Antalya Gençlik Kolları üyesi yaklaşık 40 kişilik grubu Cumhuriyet Parkı’nda gezinti yapan Antalya Vali Yardımcısı Metin Borazan ilginç şekilde protesto etti. Elindeki fotoğraf makinesi ile bir süre grubun resimlerini çeken Borazan, daha sonra da “Yuh” diye bağırdı. BALIKESİR “Balıkesir’de Okuyan Liseliler Platformu” nun yaklaşık 300 üyesi yaptıkları eylemle YGS skandalını ve eğitimdeki cemaatçi yapılanmayı protesto etti. “Cemaate karşı omuz omuza” sloganları da attı. Özmerkez önünden Yeşilli Meydanı’na yürümek isteyen li selilerle polisler arasında tartışmalar yaşandı. CHP, TKP, Emeğin Partisi, Eğitimİş ve EğitimSen üyesi öğretmenlerin de destek verdiği eylem olaysız sona erdi. ADANA Liseli Gençlik Muhalefeti’nin çağrısıyla Anakent Belediyesi önünde toplanan yüzlerce liseli öğrenci, “Yandaşa Geçiş Sınavı kaldırılsın” pankartı taşıdı. AKP İl Örgütü’nün önüne “İsyan” diye bağırıp koşarak gelen öğrenciler, “İşte burası hırsız yuvası” diye haykırdı. AMASYA Yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu YGS skandalını protesto etti. Lise son sınıfta okuyan ve üniversiteye hazırlanan öğrenciler, Yavuz Selim Meydanı Atatürk Anıtı önünde YGS’deki şifre iddialarını protesto etti. GAZİANTEP Kentte öğrenciler sokağa döküldü. Öğrenciler, “Antep uyuma öğrencine sahip çık”, “Ellere var bize yok mu”, “ÖSYM şaşırma sabrımızı taşırma”, “Din Allah dediniz, hakkımızı yediniz”, “Cemaate değil eğitime bütçe” şeklinde pankart taşıyıp sloganlar attılar. ESKİŞEHİR EğitimSen Eskişehir Şubesi ve lise öğrencileri birlikte eylem yaptı. Eskişehir’e bir konferansa katılmak üzere gelen eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş da eyleme katılarak, öğrencilere ve Eskişehirli öğretmenlere destek verdi. MATEMAT K PROFESÖRÜ AL NES N: Geçerli şifre aptallığın daniskası İstanbul Haber Servisi Matematikçi Prof. Dr. Ali Nesin, 1 milyon 700 bin YGS kitapçığında geçerli olan şifre için “Aptallığın daniskası” dedi. 40 matematik sorusundan 23’ünde doğru cevabı garanti eden şifrelemenin sorumlularının istifa etmesi gerektiğini belirten Prof. Nesin, “ÖSYM’nin açıklamadığı başka kusurları olduğunu düşündüğünü” söyledi. Taraf gazetesine değerlendirme yapan Prof. Ali Nesin, YGS’de matematik sorularına uygulanacak formülün ortaya çıkmasıyla sınava şaibe düştüğünü belirterek, “Sınava hile hurda sokmaya çalışan biri çok daha zeki ve uyanık olur. Böylesine çocukça hatalar yapmaz ve kendini ele verecek master kitapçığını basına ve kamuoyuna sunmaz. Ayrıca bin kişiyle paylaşılan bir sır hiçbir zaman sır olarak kalamaz. Bu kadarını da düşünebilmeleri lazım” dedi. ÖSYM’nin açıklamasında geçen her adaya ayrı kitapçık dağıtıldığı savunmasının büyük ölçüde doğru olduğunu belirten Nesin, “Ama yine de karmaları tam anlamıyla rastlantısal yapamadıklarından, şablonun belirmesini engelleyememişler. Ayrıca kusurlu ya da değil, dedikleri her şeyi gerçekten yapmış olsalardı, o beliren şablon da belirmezdi. ÖSYM’nin açıklamaları bende kuşku yaratıyor. Henüz bilmediğimiz, sakladıklarını sandığım kusurlar da var. Belli puanın üstünde puan almış adayların kitapçıkları kontrol edilmeli. Ne de olsa tüm çalışmaları kitapçığın üstünde yapıyorlar” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle