17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 10 N SAN 2011 PAZAR 4 HABERLER Örgütün istekleriyle kamuoyu beklentileri ve gelenekle değişim kıskacı arasında sıkıştı Adayın ‘Ruh Sağlığı!’ Sevgili, Hangi partiden olursa olsun, bugünlerde aday adaylarının yürekleri ağızlarında. Çünkü mensubu olduğun partinin listesinde seçilecek yeri tuttun mu gerisi kolay! Bu heyecanlı ortamda gülünç şeyler de olmuyor değil. Örneğin İzmir İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyesi Metin Palaoğlu şu öneriyi öne sürmüş: Milletvekili adaylarından da akıl ve ruh sağlığı raporu istensin! Palaoğlu, önerisini şu mantıkla destekliyordu: Kamu görevlilerinden isteniyor da anayasa bile yapan vekilden neden istenmesin! Öneri bana biraz tuhaf gibi göründü. Şöyle bir düşünelim, eğer ruh sağlığı raporu aransaydı, Fransa’da Sarkozy, İtalya’da Berlusconi başta olabilirler miydi? Eğer akıl sağlığı belgesi zorunlu hale sokulsaydı, ABD’yi iki dönem yönetmiş olan George W. Bush Beyaz Saray’a çıkabilir miydi? Gerçi Bush Jr. için, “onun yerine nasılsa babası ve de başkaları düşünür, onun akla ihtiyacı yok” denebilir ama bu mantık belgeyi almaya yetmez. Görüyorsun, böyle bir belge zorunluluğu getirilmiş olsaydı eğer, ruhi ve akli nedenlerle Sarkozy Berlusconi ve Bush seçilemezlerdi. Demokraside, kim ne adına halklarını tarihin bu seçkin kişilerini seçmekten men edebilir ki? Demokrasinin zorunlu koşulu, seçme özgürlüğüdür. Yani seçme özgürlüğü yoksa demokrasi de yok demektir. Bu durumda kimse seçme özgürlüğünü kısıtlayıcı öneriler getirememelidir. Kimse “onun aklı eksik, bunun ruhu bozuk” diyerek seçilmeye karşı çıkamaz. Demokrasi bir varsayıma dayanır. O da halkın kendi için en doğru olanı bulma yetisine sahip olduğu varsayımıdır. Mademki, halk kendisi için en doğrunun ne olduğuna karar vermek yetkinliğindedir, o zaman onun adına, adayın akıl ve ruh sağlığı hakkında rapor vermeye kim cüret edebilir ki? Sonra son zamanlarda Adli Tıp Kurumu’ndan verilen fetvalara bakınca, raporların güvenilirliği de ciddi kaygılar uyandırıyor. Diyebilirsin ki, “o raporlara Adli Tıp karışmaz” Peki kim karışır. Siyasi Tıp Kurumu mu? Kaldı ki, adayların nitelikleri konusunda, zaten liderler, gerekli denetimi yapıyorlar. Bana “onlar denetimlerini akli melekeleri, ruhi dengeleri değil, biat yeteneklerini esas alarak yürütmekteler” dersen sistemin özüne karşı çıkmış olursun. Diyeceğim o ki, halkın seçme özgürlüğü sınırsızdır. Mademki, o en iyiyi seçme yeteneğine sahiptir, önüne konanlara kimse karışamamalıdır. Vurguyu seçilen değil, seçen üzerine oturttuğun zaman da akıl ve ruh sağlığı konusunda denetimden geçmesi gereken seçenler değil, seçilenler olmalıdır. Dikkat edersen, demokrasi seçenin en iyiyi bulma yetisi varsayımına dayanıyor, yoksa adayın yetkin ve sağlıklı olmasına değil. Ama oy verenlerin akıl ve ruh sağlığı denetimine sokularak, bir bölümünün saf dışı bırakılması da demokrasi olmayacağına göre, bu da sorunu çözmüyor. Daha ülkesinin hangi kıtada yer aldığını bilmeyen insanların mebzul olduğu bir toplumda, böylesine bir ölçütü kullanmaya kalktığında ne kadar önemli miktarda kişinin kenara itilebileceğini düşünebiliyor musun? Tabii şu soru çıkıyor ortaya: Ya seçmen yanılırsa, aldanırsa?.. Yanılabilir, aldanabilir. Demokrasinin halkın kendisi için en iyiyi seçebilme yeteneğine sahip olduğu varsayımı, onun aldanma özgürlüğünü ortadan kaldırmaz. Hem araba alırken, ev alırken, eş seçerken, aldanmakta özgür olan insanlar vekil seçerken (bırak şimdi onların zaten daha önce liderler tarafından seçilmiş olduklarını bir yana) neden aynı özgürlüğe sahip olmasın? Evet Sevgili, demokrasilerde aldanma özgürlüğü de vardır. Öyle ya ne demiş şair: İnan Haluk, ebedi şifadır aldanmak. Evet toplumun falında da, bol şifalı bir sandık görünüyor, bir zamana kadar mı, iki zamana kadar mı desem! Kılıçdaroğlu’nun aday sınavı TÜREY KÖSE ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk seçim sınavına gireceği aday listelerini belirlerken “örgüt”ün istekleri ile “kamuoyu”nun beklentileri ve “gelenek”le “değişim” kıskacı arasında sıkıştı. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) bu sabah milletvekili aday listeleri üzerinde son görüşmeleri yaptıktan sonra akşam üzeri toplanacak parti meclisinde (PM) oylamalar yapılarak listeler kesinleştirilecek. CHP’de listeler için geriye sayım başlarken, dün genel merkeze ziyaretçi alınmadı. Aday listeleriyle ilgili beklentiler, kulisler ve tartışmalı konular ana başlıklarıyla şöyle: Gidenler, kalanlar: CHP’DEN ZLEN MLER Deniz Baykal Önder Sav B. Tamaylıgil Güldal Mumcu Aday adayları 5’e ayrılıyor IŞIK KANSU CHP’nin 101 milletvekilinden 7’si dışında tamamı adaylık için başvuruda bulundu. Bunlardan bir bölümü de önseçimde elendi. MYK’deki milletvekilleri Bihlun Tamaylıgil, Engin Altay, Faik Öztrak ve Emrehan Halıcı’nın yenidan aday gösterilmelerine kesin gözüyle bakılıyor. Eski genel başkan Deniz Baykal, eski genel sekreter Önder Sav ile grup başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ile Muharrem İnce, milletvekilleri Hakkı Süha Okay, Güldal Mumcu, Kemal Anadol, Oğuz Oyan, Mehmet Ali Susam, Haluk Koç, Ali İhsan Köktürk, Atilla Kart, Kamer Genç, Ensar Öğüt ve DSP kökenli Hüseyin Pazarcı, Tayfun İçli, Harun Öztürk gibi isimlerin listelerde yer alacağı belirtiliyor. Önseçimden başarıyla çıkan Sivas milletvekili Malik Ecder Özdemir ile Kırklareli milletvekili Turgut Dibek listede yeri garanti olan isimler arasında yer alıyor. Yeniden aday gösterilecek milletvekili sayısının 2530 dolayında olması bekleniyor. PM’den adaylar: 80 kişilik PM’den büyük bölümü aday adayı oldu. 18 kişilik MYK’nin tamamının listelerde seçilecek yerlerde yer alması beklenirken, 50 dolayında PM üyesinin de listelerde yer bulabileceği kaydedildi. Sav 1 numara mı?: Önder Sav bugüne dek hep “Ankara 1. bölge 1. sıra adayı” oldu. Kılıçdaroğlu’nun en yakınındaki M. nce Haluk Koç Kemal Anadol Atilla Kart KILIÇDAROĞLU: TAR H SANAT ESER N YOK EDEN UNUTMAZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çağdaş Sanatlar Vakfı (ÇAĞSAV) tarafından düzenlenen “11. Ankara Sanat Buluşması Ankart 2011”in ödül töreni Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapıldı. ÇAĞSAV Onur Ödülleri, ressam Fikret Otyam ile Hüsamettin Koçan’ın kurucusu olduğu Baksı Kültür Sanat Vakfı’na verildi. Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından “ucube” olarak değerlendirilen Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın heykeltıraşı Mehmet Aksoy tarafından tasarlanan ödülü Otyam’a veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer bir heykeli bir siyasetçi yok edebiliyorsa aslında o siyasetçi bir sanat eserini yok eden kişi olarak tarihe geçecektir. Tarih bu kişileri unutmaz, unutmaması da gerekir. Oysa sanatçının yapması gereken, siyasetçiyi eleştirmektir ama siyasetçi, sanatçının önündeki bütün engelleri kaldıracaktır” dedi. isimlerden Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata’nın da bu bölgeden aday olması “1. sırada kim olacak” sorusunu öne çıkardı. Başka herhangi bir parti yöneticisinin Ayata’nın üzerinde aday gösterilmesinin söz konusu olamayacağı, ancak eğer ikinci bölgeye kaydırılmazsa Sav’ın bu bölgede liste başı olabileceği konuşuluyor. “Değişim” mesajına vurgu yapılmak istenmesi durumunda ise Ayata’nın liste başı olabileceği kaydediliyor. Ergenekon sanıkları: Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın İzmir’den aday gösterilmesi bekleniyor. Ancak, merkez sağ kökenli Mehmet Haberal, Sinan Aygün ve Mustafa Özbek’in adaylıkları garanti görünmüyor. Haberal ile Aygün’e “söz verildiği” ancak bugün MYK’de ve daha sonra PM’de yapılacak oylamalarda sürprizler yaşanabileceği kaydediliyor. Kadınlar ve yeni isimler: Önseçimde başarılı olan kadın adayların alt sıralara itilmemesi için bazı illerde kontenjan kullanılmayabileceği bildirildi. Binnaz Toprak, Sena Kaleli, Seyhan Erdoğdu, Didem Engin, Gülseren Onanç, Aylin Nazlıaka, Sema Kendirci, Zühal Samlı, Sabahat Akkiraz, Aylin Kotil ve Melda Onur gibi bazı kadınların listelerde yer alması bekleniyor. CHP listelerine girecek “yeni” isimler olarak Sencer Ayata, Süheyl Batum, Osman Korutürk, Rıza Türmen, Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu, Muhammed Çakmak, Enver Aysever, Bülent Kuşoğlu, Turan İçli, İhsan Özkes adları öne çıkıyor. ‘Sağ’dan isimler: CHP listelerinde merkez sağdan da bazı isimler yer alacak. Eskişehir’de DP kökenli Orhan Kesikoğlu’nun adı geçiyor. Elazığ’da DYPli Ali Rıza Septioğlu’nun oğlu Feyzi Septioğlu adaylık bekliyor. Eski Refah Partisi milletvekili Abdülillah Fırat’ın Er zurum’dan aday olması bekleniyor. Aksaray ve Karabük’teki önseçimde eski DYP milletvekilleri Mahmut Öztürk ve Mustafa Eren liste başı oldu. Eski genel başkanlar: Deniz Baykal Antalya’da liste başı olurken, eski genel başkanlardan Hikmet Çetin’in adı da İstanbul ya da Ankara için geçiyor. Eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Ankara’dan adaylık bekliyor. Karayalçın’ın Rize’den adaylık önerilerini “Evim olmayan yerden aday olmam doğru olmaz” diye geri çevirdiği öğrenildi. ‘Sızma olmasın’ Bu arada CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun PM toplantısı sırasında dışarıya aday isim sızmaması için kesin talimat verdiği belirtildi. CHP Genel Merkez binasına yerleştirilen sinyal kırıcının da (jammer) çalıştırılacağı ve toplantı boyunca dışarıya aday isim sızmasının da önleneceği kaydedildi. ANKARA CHP Genel Merkez binasındaki danışmadan kart alıp içeri giriyoruz. Öyle her kata çıkılmıyor. Asansör akıllı, kartı gösterip çıkacağınız düğmeye basıyorsunuz. Akıllı binanın giriş katı tıklım tıklım. İnsanlar birbirleriyle konuşarak ya volta atıyorlar ya da köşelere sinmişler Ne işe yarayacaksa? birbirleriyle kulis yapıyorlar. Ellerinde cep telefonları sürekli görüşme halindeler. Mutlaka takım elbiseli ve kravatlılar. Öyle anlaşılıyor ki, hemen hemen hepsi aday adayı. Aday adayları kendilerini tanıtmak için çeşitli yöntemlere başvuruyorlar. Arabasını kendi fotoğrafı ile süsleyenler ya da el broşürü dağıtanlar, artık çağdışı kalmış. “Promosyon” devrine girmişiz: Özel sağlık merkezi olan bir aday adayı, dayamış ambulansı genel merkezin önüne. Beleş tansiyon ölçtürüyor. İncir dağıtanını mı istersin, Erzurum işi kehribar tespih vereni mi... Duyduğumuza göre, işi abartanlar da varmış: Aday adayı olduğu ilin, parti ilçe örgütlerine birer sıfır araba bağışlayanlar örneğin... Parti büyükleri ile konuşuyoruz. Aday adaylarının ruh hallerine ve beklentilerine göre farklılıklaştıklarını söylüyorlar. Biz onların anlattıklarından şöyle bir döküm çıkarabildik: Profesyoneller: Partinin yetkili organlarında ya da Meclis grubunda yer alıp siyaseti bir anlamda profesyonelliğe dökmüş olanlar. (Milletvekilliğine en yakın isimler bu gruptan çıkıyor.) Haybeciler: Cingöz takımı. Milletvekili seçilip dolgun maaş, rahat bir emeklilik düşleyenler. Kısaca, haydan gelip huya gidecek olanlar. Bulundumcular: Daha çok partililerin başvurduğu bir yöntem bu. Bir çeşit her an göz önünde bulunma fırsatı. Her seçimde mutlaka bir yere aday olunuyor, eninde sonunda bir belediye meclis üyeliği ya da il genel meclisi üyeliği kapılıyor. Ya tutarsacılar: “Hele bir başvurayım, belki listeye girerim” beklentisi içinde olanlar. Doğrucu davutlar: Vatana, millete hizmet aşkıyla adaylığa soyunanlar. SEÇ ME TEK BAŞINA G R YOR Güç birliğinde HakPar çatlağı AYŞE SAYIN ‘Karadeniz’de HES kelepçesi kırılacak’ İstanbul Haber Servisi 12 Haziran genel seçimleri öncesinde CHP’ye toplumun tüm kesimlerinden yoğun katılım devam ediyor. İstanbul Ataşehir’deki 1. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi’nde dün düzenlenen törende İstanbul’daki Karadenizlilerin kurduğu sivil toplum kuruluşlarından 500 kişi dün CHP’ye katıldı. Bu ilk katılımların sembolik bir başlangıç olduğunu söyleyen CHP İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. Bahri Şahin seçim kampanyasının başlayacağı pazartesi gününden itibaren bu katılımların artarak devam edeceğini söyledi. Karadeniz dereleri üzerindeki HES’lerin de AKP iktidarına karşı büyük bir tepki doğurduğuna dikkat çeken Şahin, Karadeniz derelerine vurulan kelepçenin 12 Haziran’da kırılıp atılacağını söyledi. Şahin, “Fırtına Vadisi’nde, Loç Vadisi’nde sarı yazmalarıyla sokağa çıkanlar 12 Haziran’da da sandığa giderek AKP’ye ve HES’lere en iyi yanıtı verecektir” dedi. ANKARA Seçime bağımsız adaylarla girecek olan BDP ile “seçim ittifakı” yapacağı açıklanan 17 siyasi oluşumdan HakPar, ittifaktan çekildi. HakPar Genel Başkanı Bayram Bozyel, DoğuGüneydoğu’da BDPKADEP ve HakPar olarak 3 parti ittifakına dönük aday gösterilmesini önerdiklerini ancak bunun başarılı olamadığını belirterek “Seçimlere parti olarak ayrı katılma kararı aldık” dedi. BDP’nin başını çektiği ittifakın bağımsız destekleyeceği adayların isimleri bugün Diyarbakır’da “Emek Demokrasi ve Özgürlük Cephesi Adayları” adı altında kamuoyuna açıklanacak. Listenin, HakPar’ın son anda ittifaktan vazgeçmesi üzerine bugüne ertelendiği ortaya çıktı. Kulislerde HakPar’ın bölgede seçilebilir yerlerden 3 kişilik kontenjan istediği ancak KADEP’e de kontenjan ayrıldığı için ittifaktan çekildiği konuşuluyor. Partisinin bir süredir BDP ile “ittifak” gö rüşmelerini sürdürdüğünü, ancak kesinleştirmediğini belirten Bozyel, kendisinin bağımsız listeden aday olmadığını ifade ederek “Bizim istediğimiz, KADEP, BDP ve HakPar olarak Kürdistan dediğimiz bölgede Kürt kesimi ittifakı oluşturmaktı. Ancak adaylıklarla ilgili olarak birinci adım kotarılamadığı için sonuca varamadık” dedi. Abdullah Öcalan’ın isteği doğrultusunda milletvekili adayı olan Leyla Zana’nın büyük olasılıkla Van’dan aday gösterilmesi bekleniyor. Bu ilden aday gösterilmesi planlanan İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in İstanbul’dan aday gösterileceği belirtiliyor. Yazar Altan Tan ve KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi’nin Diyarbakır’dan, Diyarbakır Milletvekili BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak’ın da Siirt’ten aday gösterileceği belirtiliyor. Tunceli’de ise Ferhat Tunç’un adaylığına kesin gözüyle bakılıyor. Zana Van’a C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle