Katalog

8 MART 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 13 Moody’s not artışını öteledi, MKB dalgalandı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye ile ilgili açıklaması piyasada not artışı beklentisini ötelemesi olarak algılandı. MKB’de yüzde 1.46 kayıp oldu. Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunun mali disipline ve cari açığın düşürülmesine bağlı olarak artırılabileceği yönündeki açıklaması, piyasalarda not artışının en erken 2011’in son çeyreği ya da 2012 başına kalacağı yönünde algılandı. Açıklamanın ardından satışlar hızlandı İMKB’de kayıplar yüzde 1.46’yı aştı. Moody’s Türkiye’nin mali temellerinin daha da iyileşmesiyle kredi notunun arttırılabileceğini açıkladı. Moody’s Türkiye ile ilgili açıklamasında şu konulara dikkat çekti: Mali temeller konusunda önemli ilerleme kaydedildi, ancak dış kırılganlıklar var, bunlardan biri cari açık. Türkiye’nin daha fazla döviz rezervi biriktirmesi gerekiyor. Türkiye’nin dış şoklara dayanıklılığını arttırmak için borç seviyesini düşürmesi gerekiyor. Türkiye’nin kredi notu eğer büyüyen cari açığın finansmanı zorlaşırsa aşağı yönlü baskılanabilir. Cari açığın 2011 sonunda GSYH’nin yüzde 7.2’sine yükselmesini öngörüyor. Kredi büyümesi inatçı şekilde yüksek, bu da cari açık üzerinde yukarı yönlü baskıyı sürdürecek. Para politikası cari açık problemini çözmeye tek başına yeterli değil. Cari açık sorunu için daha sıkı bir mali duruş, artan verimlilik ve rekabet gücü ve döviz rezervi birikiminin güçlenmesi gerekiyor. Türkiye’nin 2011 büyüme tahmini yüzde 5, yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 6.9. Cihat? Erbakan’ın cenaze töreni cami avlusu içinden, kameraların aktardığı ile izlendiğinde, kamuoyuna yaşamının her kesitinde yolu çakışmış olanların katılımı ile, çok büyük kalabalıklar olarak... bilinçlere kazındı.. Sokakların haberciliğinde uzmanlamış olarak, sokağa taşan kalabalıkları, hatta kongreleri hep kalabalıkların içinden, arkasından izlemeyi, yakın plan madalyonun görünmeyen yüzü ile gözlemlemeyi severim.. Gazeteci arkadaşlarımızın arka arkaya “Ergenekoncu” suçlaması ile toplanmaları, yakıcı gündemimiz, madalyonun görünmeyen yüzünü, bir anlamda da yaşadıklarımız, yaşayacaklarımızla ilişkisini sizlerle paylaşmamı engelledi... Cenaze namazının saatler öncesinde, EdirnekapıSaraçhane hattında cemaatler kaynaşması olarak nitelendirilebilecek kalabalıkların içinde sıkışıp kalmadan önce, çevredeki cemaat ağırlıklı camilerin önlerinden geçmiştim.. Hepsi de boşaltılmış, kapı girişlerine Erbakan’ın ölümü ile ilişkili, Kuran’dan ayetler asılmıştı. Doğrudan slogan yoktu, ancak seçilmiş ayetlerin tümü cihat, şehitlik çağrıları içerikliydi. Fatih Camii Külliyesi üzerinden sarkıtılmış kocaman afişlerdeki gibi.. Oğlunun cenaze töreni konuşmasındaki tek vurgulaması gibi; Erbakan kimliği İslamda cihat savaşımı, algılaması ile özdeşleştirilmişti. Televizyonlardaki tüm anlatımların, “Erbakan’ın İslam kimliğini siyasete, demokratik seçim sistemine taşıyan dünya çapında lider..” vurgulamasının öne çıkması gibi.. Kimselerin bilinmeyen sayıda çok camiden birden sala okunması, bu dev ortak cenaze katılım töreninde, kadro olarak Diyanet’e bağlı imamların, cemaatlerin, daha önce örneği yaşanmamış “camilerin hepsinde birden gıyabi...” cenaze törenindeki iradelerini sorgulamak haddi değildi. Protokole ayrılan Fatih Camii avlusunda, elbette başbakanlık da yapmış Erbakan’la yolu çakışmış siyasi yelpazeden liderler, partilerin çoğunluğu vardı. Cemaatlerin temsili için de tam katılım vurgulamasına, “İslam dünyasındaki sokakların patlamasında rol oynayan tüm İslamcı siyasi akımlar, cemaatler temsilci göndermişlerdi” saptamasını eklemek gerek. Asıl büyük katılım, EdirnekapıSaraçhane hattında ara sokaklara taşmış, sıkışıp kalmış büyük kitle ise, cemaatlerin disiplinli gücünü gösterme iradesinin yansıması gibiydi.. Kendi partisi dışında, AKP için de geçerli olmak üzere siyasi irade gösterme söz konusu bile değildi. Doğrusu başta Gülen cemaati, kimi başka büyük cemaatlerin müritleri çokça katılmış olabilirlerse de, kimlikleri ile kendilerini göstermemeye özen göstermişlerdi. Doğal olarak öne çıkan Milli Görüş yanında, kimliklerini göstermeye özen gösterenler, ABD karşıtlığı ile öne çıkanlar, radikal İslami cemaatlerdi. Erbakan’ın tabutunu taşıma yarışında, izdiham bağlantılı, törenlerde alışılmışın dışında dışarıda kalıveren Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın, AKP kadrolarının, bu törenin bütününden, yaklaşan seçimlere yönelik çıkardıkları anlamlı dersler olmalı.. AKP’nin medyatik, görünen arayışı kıyılara ulaşmak olsa da, bu tablodan sonra önceliğinin İslami cemaatler eksenli oylarını koruma kaygısı olacağına gazetecilik gözlem yargısıyla yemin bile edebilirim... Referandum sonrası süreçte ağızlarda sakız “ileri demokrasi” vitrinini koruma kaygısından uzakta, sertleşen, güç gösterisi, tehdit, siyasal İslami kimliği öne çıkaran AKP görüntüsü, yeni seçim stratejisi, koşullarının gereği olabilir mi? AKP, zenginiyoksulu gerçeğisanalı, sandık düzeninde, yakın tarihte örneği olmayan iki dönemden fazla liderini koruyan iktidar partisi olarak anketlerde öngörülen seçim başarısını elde edebilir mi? Yandaşcemaat büyük medya gücü arkasında dursa da, İslam dünyasındaki büyük kırımın, iç çatışmaların, radikalılımlı, ABDemperyal yandaşıkarşıtı cepheleşmelerin, dünya siyasalekonomik krizleri çalkantılarında.. hiç hesapta olmayan kırılmalar gündeme gelebilir mi? Kendi kendini vurmak olarak nitelendirilen, tehdit ağırlıklı vitrinle siyasetin, öfkenin, şiddetin anlamı ne? Kimi yandaşları, dış dünyayı bile ürküten gazeteci operasyonları, yeni Ergenekon sahneleri neden gündeme girdi? AKP, ABDAB’den gelen medyatik eleştirilere de kulak tıkayarak, gerçekten çok azınlıkta kalan, cılız, medyamızdaki muhalefeti, gazetecileri susturmada, hukukyargı düzeni içinde savunulamayacak, sorumluluğundaki operasyonlara neden dolaylı da olsa onay veriyor? AKP kadrolaşmasında polis içindeki bölünmeler, çatışmalarda, güçlü laiklik karşıtı siyasal İslamcı cemaatlerin gücünün, iktidarın iradesini aştığı gerekçesi geçerli mazeret değil.. Ergenekon umacısı üzerinden, laikçilik tehdidi ile bir kez daha siyasal İslamcıları tek çatı altında toplama, cepheleşme, ortak düşman üretme siyasetiyle cemaatlerin oylarını tutma... akla daha yakın geliyor... GÜNÜN Ç NDEN RK kararları çerçevesinde MMEKA, Boğaziçi ve Trakya Elektrik’in yanı sıra Ayedaş’ı devralabilecek Notu kırıldı Yunanistan kızdı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Yunanistan’ın kredi notunu üç kademe indirerek Ba1’den B1’e düşürdü, görünümünü negatif olarak açıkladı. Moody’s Yunanistan’ın borcunu “yüksek düzeyde spekülatif” diye tanımlayan ilk kredi derecelendirme kuruluşu da olurken Yunanistan, not indirim kararının tamamen haksız olduğunu savundu. Enerji paylaştırıldı Kazancılar’ın stanbul’un iki yakasını birden alması halinde, Gediz’den vazgeçmesi gerekiyor, fakat grup Boğaziçi ve Ayedaş’la birlikte, örneğin Trakya’yı alabilecek. Ekonomi Servisi Rekabet Kurulu, İstanbul Anadolu Yakası, Akdeniz Elektrik Dağıtım ve Toroslar Dağıtım’ın özelleştirilmesi işlemlerini karara bağladı. Kurul, Boğaziçi, Gediz, Trakya ve Dicle’nin, teklif sahiplerinden MMEKA Ortak Girişim Grubu’nun hissedarlarından Mehmet Kazancı, Esin Kazancı, Begüm Ka Hangi bölgeyi, kim alacak?  MMEKA, Boğaziçi ve Trakya Elektrik’in yanı sıra Ayedaş’ı devralabilecek.  Ancak bu durumda MMEKA, Gediz Elektrik’ten vazgeçmek durumunda kalacak.  Yıldızlar SSS en yüksek teklif verdiği Toroslar Elektrik Dağıtım’ı devralabilecek.  Park Holding, en yüksek teklifi verdiği Akdeniz Elektrik Dağıtım’ı devralabilecek. zancı ve Mustafa Kurnaz’ın, Kazancı Holding ve dolayısıyla Aksa Elektrik ile aynı ekonomik büyüklük içinde olduğuna karar verdi. Buna göre, Mehmet Emin Karamehmet ve Mehmet Kazancı’nın ortaklığı MMEKA ve /veya Aksa’nın alacağı bölgelerin büyüklüğü Boğaziçi, Gediz, Trakya EDAŞ’ı aşamayacak. Rekabet Kurulu’nun konuya ilişkin kararları, dünkü kurumun resmi web sayfasında yayımlandı. RK, elektrik dağıtım bölgeleriyle ilgili aldığı kararlara yönelik şu açıklamalarda bulundu: MMEKA ve/veya Aksa Elektrik’in, Boğaziçi, Gediz ve Trakya Elektrik Dağıtım’ın üçünün birden devralınması halinde ulaşılacak büyüklüğün aşılması durumunda devralma işlemlerine izin verilmeyecek. Reklam yatırımı yüzde 31 arttı Reklam yatırımları 2010’da bir önceki yıla göre yüzde 31 artarak 3 milyar 612 milyon 87 bin liraya ulaştı. Reklamcılar Derneği Başkanı Aytül Özkan’ın toplantıda verdiği bilgiye göre, 2010’da reklam yatırımlarında 2 milyar 17 milyon lira ile (yüzde 55.85) televizyon ilk sırada yer aldı. Bu büyüklüğün altında kalacak devralma işlemlerine izin verilebilecek. Yıldızlar SSS ve/veya Eti Gümüş’ün Boğaziçi, Gediz, Trakya ve Dicle Elektrik Dağıtım’ın dördünün birden devralınması halinde ulaşılacak büyüklüğün aşılması durumunda devralma işlemlerine izin verilmeyecek. Bu büyüklüğün altında kalacak devralma işlemlerine ise izin verilebilecek. Park Holding’in, Boğaziçi, Ayedaş, Toroslar ve Akdeniz’in dördünü de devralması işlemine izin verilemeyecek, bunlardan üçünün devralınmasına izin verilebilecek. ŞEKERBANK GENEL MÜDÜRÜ: S&P: Riskler artıyor Umman’ın kredi notunu negatif izlemeye aldığını açıklayan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P (Standard & Poor’s) Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki bazı ülkelerin yakında negatif derecelendirmeyle karşılaşabileceklerini ve borç geri ödemelerinde risk olabileceğini açıkladı. Kredilerde uyarılmadık Ekonomi Servisi Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan, bankacılık sektöründe kredi artışları ile ilgili olarak BDDK’den sözlü uyarı almadıklarını ve henüz o dönemin başladığını düşünmediğini, eğer kredilerde öngörülen büyüme hedefi olan yüzde 25 aşılırsa banka ya da ürün bazında tedbirler uygulanabileceğini söyledi. BDDK’den bir yetkili geçen hafta Reuters’a kredilerdeki artış konusunda bankalara sözlü uyarı yaptıkların ifade etmişti. Bankaların kredilerde daha seçici davranarak kredileri istenen düzeyde tutma yoluna gidebileceklerini, tüketici kredilerinde belli bir doygunluğa gelindiğini düşündüğünü belirten Göktan, bankaların daha çok üretim ve ihracata dönük kredilere ağırlık verebileceklerini söyledi. Bankacılıkta 2010 sonunda 535.3 milyar lira olan toplam krediler 25 Şubat itibarıyla yıl sonuna göre yüzde 3.9 artışla 556.2 milyar liraya yükseldi. Krediler 26 Şubat 2010’da ise 413 milyar 390 milyon liraydı. Artış yüzde 34.5 oldu. Bakan Binali Yıldırım, TÜRKSAT Genel Müdürü Özkan Dalbay ve Japon Mitsubishi Electric Corporation (MELCO) firması Uzay Bölümü Genel Müdürü Tou Yunoki tarafından TÜRKSAT 4A ve 4B uydu ihalesi ve uydu üretim teknoloji transferi projesi imzalandı. Türksat 5A Türkiye’de üretilecek Bakan Yıldırım, Türksat’ın şimdilik kiralama yoluyla hizmet verdiğini, Türksat 5A’nın üretimi için çalışmalara başlanacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre, TÜRKSAT 5A’nın Türkiye’de üretimi için çalışmalar başlatılacak. TÜRKSAT 4A ve TÜRKSAT 4B Uydu İhalesi ve Uydu Üretim Teknoloji Transferi Projesi imza töreni Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleştirildi. Bakan Yıldırım, Türkiye’nin 2023 yılına kadar uydu ve uzay politikalarının ilkelerini belirlediklerini anlattı ve mevcut uyduların talebi karşılamadığına işaret etti. Bakan Yıldırım, “TÜRKSAT uydu kiralamak marifetiyle müşterilerinin taleplerine karşılık veriyor. Şimdilik 2 adet uyduyu kısa vadede, 2013 ve 2014 yılları arasında temin edeceğiz. Ayrıca proje ile eş zamanlı olarak TÜRKSAT 5A’nın Türkiye’de imalatı için çalışmaları başlatıyoruz” dedi. IMF: Düşük enflasyon zor IMF Türkiye Daimi Temsilcisi Mark Lewis, global düzeyde artan petrol ve gıda fiyatlarının etkisiyle bu yıl yüzde 5.5 olan enflasyon hedefinin gerçekleşmesinin zor hale geldiğini söyledi. 6111 Sayılı Kanun’un (torba yasa) vergilere ilişkin hükümleriyle ilgili bazı dikkat çekici hususlara değinmek ve tavsiyelerde bulunmak istiyoruz. 1 31.12.2010 tarihinden önce vergiye tabi olan veya olmadığını düşündüğünüz tüm işlemleri gözden geçirip sorun var mı diye bakmanızda yarar var. . Sattığınız gayrimenkullerle ilgili eksik tapu değeri beyan ettiyseniz farka ait gelir vergisi ve harcı bu kanundan yararlanarak ödeyebilirsiniz. Arabalarınızın taşıt vergilerini taksite bağlayıp muayenelerini artık yaptırabilirsiniz. Belediyelerden tarama yaptırarak emlak vergisi, çevre temizlik ve belediyelerce tahsil edilen vergilerden borcunuzun olup olmadığını öğrenin. 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre tahsil edilen idari ve adli para cezalarından kurtulacaksınız. Bunun için ihtilaflı durumlarınızı gözden geçirin. Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen cezalar da ortadan kalkacak. Bu nedenle ceza kesilmiş veya kesilebilir bir durumunuzun olup olmadığını kontrol ettirin. Ödeme emirlerine dava açıp davayı kaybetmişseniz, yüzde 10 haksız çıkma cezası aldıysanız, bu silinecek. Bu ihtilaflarınızı kontrol ediniz. Taksitli ödemelerde erken ödeme olanağı var. Bu nedenle 18 ay seçeneğini seçin. Taksit sayısını arttırmanız mümkün değil ama, erken ödeme olanağınız var. Vergi borçlarınızı taksitlendirip ödeyecekseniz cari vergi ödemelerini yılda ancak 2 kez (KDV, muhtasar, kurumlar ayrı ayrı 2 kez) aksatabileceksiniz. Aksi halde hakkınız yanar. Yani vergi beyanlarınıza ve ödemelerinize çok titiz yaklaşmalısınız. Bu nedenle ödemeleri bizzat takip edin, elemanlarınıza havale etmeyin. Taksit ödediğiniz süre boyunca vereceğiniz vergi beyannamelerinin damga vergisini de 2 kez ödemez veya eksik öderseniz taksitle ödeme hakkınız yanar. Bu nedenle önem verilmeyen damga vergilerine dikkat edin. Taksit ve vergi ödemelerinizi bizzat vergi dairesi veznesine yapmanızı tavsiye ediyoruz. Kredi Torba Yasayla lgili Tavsiye ve Uyarılarımız kartı, banka havalesi, posta havalesine güvenmeyin. Elinizde vergi dairesi makbuzu olsun. Gayri faal şirketlerinizin, hatta sicilden silinen eski şirketlerinizin vergi, prim, ticaret ve sanayi odası aidatlarının olup olmadığını taratın. Bu şirketlerin mutlaka bir yerde bir borç kırıntısı kalmaktadır. 2 Stoklar, kasa şişkinlikleri, ortakların şirketlere borçlarının temizlenmesi için çok büyük fırsat var. İşletmenizde fiilen olup kayden olmayan mallarınızı (hammadde, yardımcı madde, işletme malzemesi, inşaat malzemeleri, ticari emtia) rayiç değeri ile değerlendirip beyan edip stoklarınıza alabilirsiniz. Bunun için toplam değerin yüzde 10’unu KDV olarak 31 Mayıs 2011 tarihine kadar ödeyeceksiniz. Örneğin, 1 milyon TL bir stok beyan ederseniz 100 bin KDV ödeyeceksiniz. Ama bunu sanki fatura imiş gibi KDV’nizden indirebileceksiniz. KDV oranı yüzde 8 ve 1 olanlarda emtianız için bu oranlarını yarısı oranında KDV ödeyeceksiniz. Envanterinizde olmayan bilgisayar, makine, cihaz, teçhizat gibi sabit kıymetleri de rayiç değerini beyan ederek veya tespit yaptırarak kayıtlara alabilirsiniz. Yukarıdaki gibi KDV ödeyeceksiniz. Ancak bu KDV’leri indiremeyecek, gider yazabileceksiniz. Ayrıca bu şekilde kayıtlara aldığınız sabit kıymetlere amortisman ayıramayacaksınız. Stok ve sabit kıymetlerinizi kayıtlara bu şekilde almanızı tavsiye ediyoruz. Özellikle inşaatçılar maliyetlerine alamadıkları malzemeleri bu şekilde kayıtlarına alarak avantaj sağlayabilirler. Kayıtlarda olup da stoklarda olmayan emtia ve sabit kıymetleri sanki bir satış yapılmış gibi fatura ederek kayıtlardan silebileceksiniz. Burada bir KDV ve kâra ilişkin vergi ödenecektir. Örneğin gıda işletmenizde 2 milyon TL gıda stoku var. Bu malların satış kâr haddi yüzde 20. Bu durumda 2 milyon 400 bin TL tutarında muhtelif satıcılar diye fatura keseceksiniz. KDV oranına göre KDV hesaplayacaksınız. Örneğin yüzde 8 ise 192 bin KDV ile 400 bin kâra ilişkin 80 bin kurumlar vergisi ödeyeceksiniz, ama yıllardan beri gelen fiktif stokları temizlemiş olacaksınız. Kasada anlamsız şişkin tutarları yüzde 3 vergi ödeyerek temizlemek mümkün olacak. Tüm bilançolarda görmeyi kanıksadığımız kasa şişkinlikleri bu kanunla silinebilecek. Eğer bu kanundan yararlanılmazsa ileride çok büyük vergi ve cezaya sebep teşkil edebilir. Diğer yandan ortakların işletmeye borçları da kâr payı kabul edilmeyip yüzde 3 vergi ödenerek kayıtlardan çıkartılmış olacak. Tavsiyemiz avans, cari hesap gibi tüm ortaklardan alacaklı olduğunuz hesapları yüzde 3 vergi ile temizleme yolunu tercih etmenizdir. C MY B C MY B