Katalog

SAYFA CUMHUR YET 4 MART 2011 CUMA 20 SPOR HAGI KARARI 27 MART’TA G.Saray yönetimi, Hagi ile ilgili kararını 27 Mart’taki Mali Genel Kurul Toplantısı’nın ardından verecek. Başkan Polat, ibra edilmesi halinde, Hagi’yi takımdan gönderip, yetkiyi Tugay Kerimoğlu’na devredecek. Polat, sezon sonunda takıma geçmesi için ise Fatih Terim ve Mustafa Denizli ile temaslarını sürdürüyor. Galatasaray Sportif Direktörü’nün 6. istifasını, Başkan Adnan Polat kabul etti Aslan’da ilk fatura Sezgin’e AL CAN SEZER Avrupa ve Spor Toto Süper Lig’in ardından Ziraat Türkiye Kupası’nda da G.Antep’e elenerek havlu atan G.Saray’da dün gerçekleştirilen ‘olağanüstü’ yönetim kurulu toplantısından önemli kararlar çıktı. Florya Metin Oktay Tesisleri’nde yaklaşık 3.5 saat süren yönetim kurulu toplantısında Hagi’nin ve Adnan Sezgin’in durumunu masaya yatıran Sarı Kırmızılı idareciler, G.Saray’da uzun zamandır beklenen operasyonun startını verdi. Bu sezon yaptığı transferler nedeniyle Sarı Adnan Polat, BAŞKAN POLAT: sürdüreceğiz. Sahaya çıkan futbolcuları “Yerimizdeyiz, sağlamız BIRAKMIYORUZ protesto ederseniz, ve işimize bakıyoruz. Bu onlardan verim almak dönemde beklentimiz, zorlaşır. G.Saray’da hedefler bitmez. camianın destek olması. Futbolda G.Saray, Türkiye Ligi’nin şampiyon sıkıntıların olması ya da olmaması olacak takımını belirleyecek konumda. topun 5 santim yukarıya ya da aşağıya değmesiyle ilgili. G.Saray olarak hiç bir Üst sıralardaki üç takımla maçımız var” ifadelerini kullandı. ortamda havlu atmadık, mücadelemizi Kırmızılı camia ve taraftarların büyük çoğunluğunun eleştirdiği sportif direktör Adnan Sezgin ile yollar ayrıldı. Daha önce bazı yöneticilerle problemler yaşayarak bu isimlerin görevlerinden ayrılmasına neden olan ve başkan Adnan Polat’ın yaşanan her olaya karşın arkasında durduğu Adnan Sezgin, Ziraat Türkiye Kupası’na veda edilmesinin sonrasında dün bir kez daha yönetim kuruluna istifasını sundu. Olağanüstü toplantıda yapılan oylama Adnan Sezgin’in istifası kabul edilirken başkan Adnan Polat, “5 kez istifasını vermişti. Ancak 6. defada yaptığı başvuruyu kabul ettik. Adnan Sezgin, bana muhalif kesimler tarafından günah keçisi ilan edildi ve hiç haketmediği muameleye tabi tutuldu. Adnan Sezgin’in bunu haketmediğini söylüyorum” ifadelerini kullandı. GÖKŞEN: POLAT KURUTTU G.Saray eski yöneticisi Fatih Gökşen, “G.Saray’ı Ali Sami Yen kurmuştur, Polat da kurutmuştur” dedi. Divan kurulu üyesi Hayrettin Kozak, “Polat, önümüzdeki haftaki divanda, genel kurul tarihini açıklamalı” diye konuştu. ‘ACIYI BAL EYLED K’ G.Saray’ın taraftar grubu Ultraslan, internet sitesinden Polat’ı istifaya davet etti. Bir grup taraftar, “Acıyı bal eyledik sevdan uğruna” yazılı pankartı, Ali Sami Yen Stadı’nın yanındaki yolun demirliklerine astı. G.Saray nerede yanlış yaptı? MISIMOVIC KÂRI! G.Saray, Dinamo Moskova ile anlaşan Misimovic’in sözleşmesini, Bosnalı futbolcunun 1.5 milyon Avro alacağından vazgeçip yerine 300 bin Avro ödenmesini kabul etmesinin ardından karşılıklı olarak fesh etti. AR F KIZILYALIN G.Saray... Türk futbolunun batıya açılan penceresi. Türkiye’ye ilk ve tek Avrupa kupası getiren takım. Türkiye’nin kupa ve lig şampiyonluğunu en fazla yaşayan kulübü... Evet, Sarı Kırmızılı ekip, şu sıralar tarihinin en kara günlerini geçiriyor. 2008’de kazanılan lig şampiyonluğunun ardından krize giren ve 20102011 sezonunda Avrupa’ya plaj mevsiminde, lige ekimde, kupaya da mart ayında veda eden G.Saray’da herkes birbirine aynı soruyu soruyor, “Ne olacak bu kulübün hali?” Gerçekten de 20032004 sezonundan bu yana ilk kez Avrupa kupaları dışında kalma endişesinin yanı sıra yaşanan büyük erezyon da gelecek adına endişelendiriyor camiaya gönül verenleri. Peki, koskoca yenilmez armada nasıl bu hale geldi? İşte, Florya’da, Hasnun Galip’te, Mecidiyeköy’de yaşananlar ve perde arkası. 1 YÖNET M KR Z : Mart ayındaki seçimde Haldun Üstünel’li, Mehmet Helvacı’lı, Cemal Özgörkey’li yönetimle iş başına gelen Adnan Polat yönetimi, ilk toplantısından bu yana bir türlü ‘ekip’ olamadı. Transferdeki çalkantılı dönem sonrası Haldun Üstünel’in istifa etmesi, ardından Cemal Özgörkey’in ayrılması, son olarak da Mehmet Helvacı, Vedat Eşkinat ve Doğan Yalçınkaya’nın yönetim içindeki ‘itilaf’ grubunu oluşturması kulübü idari anlamda zayıflattı. Başkan için yapılan, “Kulübü 2.5 kişi ile yönetiyor” eleştirisinin yanı sıra Işın Çelebi başta olmak üzere tüm ekibin bütün ağırlığını Aslantepe Stadı’na vermesi yönetim zaafiyetini tetikledi. Hiç kimse birbirine güvenmemesi, hatta yapılan her transfer sonrası, “Bu işten kimin çıkarı var?” türünde dedikoduların türemesi moralleri bozdu. 2 SEVG S ZL K: Yönetimdeki kopukluk, takıma sevgisizlik olarak yansıdı. Genç kaptan Arda’nın sakatlığı nedeniyle takımdan uzak kalmasının ardından AyhanSabriServet üçlüsünün kolunda kalan pazubanda saygı kalmadı. Yerli oyuncular, ‘Almancılar’ ve ‘yerliler’ diye ikiye ayrıldı, yabancılar da kendi aralarında gruplaştı. Hatta, alışveriş merkezlerinde birbirleriyle yüz yüze gelmemek için yol değiştiren futbolcuların varlığı, takım içindeki aile bağlarını bitirdi, ekip sadece antrenman ve maçlarda buluşmaya başladı. Bu sevgisizliğin bir nedeni de yerli ve yabancı oyuncular arasındaki ücret farklılığıydı. Yine takım içinde bazı oyuncuların çok cüzi rakamlara oynaması, bazılarının ise sahaya çıkmadan para alması dengeleri alt üst etti. 3 D S PL NS ZL K: Futbol AŞ Genel Müdürü pozisyonundayken görev tanımı değişen ve son kriz sonrasında da 1 yıldır beklettiği istifası kabul edilen Adnan Sezgin’in, Rijkaard döneminde Hollandalı hocanın isteği üzerine ‘disiplin’ konusunda geri çekilmesi Florya’yı çiftliğe döndürdü. Kamp olayının Hollandalı hoca ve ekibince iptal edilmesinin ardından Barış, Ufuk gibi oyuncuların adının ‘gece kuşu’na çıkması; takım içinde ‘ağabey’ pozisyonundaki Servet, Gökhan ve Aykut’un toparlayıcı rol üstlenmemesi; Hakan Şükür, Hasan Şaş, Bülent Korkmaz tipi ‘her dediğine saygı gösterilen oyuncu’ grubunun olmaması; disiplinsizliği, neredeyse başıboşluk seviyesine çekti. 4 ARDA VE SAKATLIKLAR: Takım kötü oynarken bile, şahsi yeteneğiyle maçları çevirme özelliğine sahip Arda Turan’ın ulusal takım kampında sakatlanıp neredeyse sezonu kapatması ile Milan Baros, Kewell, Pino, Sabri, Gökhan Zan, Çağlar Birinci, Hakan Balta, Mustafa Sarp’ın aylar süren sakatlıkları, hem Rijkaard hem de Hagi’nin elini zayıflatmakla kalmadı, düşüşü de hızlandırdı. 5 KAL TEL OYUNCU SAYISINDAK DÜŞÜŞ: Takım içinde Arda ve Kewell dışında oyunu çevirecek ismin olmayışı ve bu futbolcuların yaşadığı sakatlıklar, G.Saray’ın saha içindeki hücum gücünü düşürdü. Teknik oyuncu sayısının bir türlü yükseltilememesi, Hagi’nin Misimovic’i yaşadığı ‘ciklet krizi’ sonrası takımdan göndermesi G.Saray’ı sıradanlaştırdı. 6 Hatalı transfer: 3 yıl önce kurulan efsane kadronun Meira’nın gönderilmesiyle beraber yavaş yavaş erezyona uğraması ve transferde gelen futbolcunun gideni aratması, takımdaki düşüşün en önemli gerekçesi. Keita, Elano, Jo, Dos Santos, Kewell, Baros, De Sanctis gibi isimlerden verimli olarak yararlanılamaması; ‘ucuz’ diye Pino, Cana, Insua, Culio, Zapata’nın transfer edilip bu oyuncuların da kısa sürede gözden düşmesi Sarı Kırmızılı ekibi ‘yabancı hurda’lığına çevirdi. Keza aynı yanlışlar Mehmet Topal’ın gönderilip yerine Cana’nın alınması, Mehmet Batdal, Musa, Ali Turan, Serkan, Serdar Özkan, Gökhan Zan, Ufuk, Yekta Kurtuluş, Colin Kâzım gibi oyuncuların transferinde de yaşandı. Özer Hurmacı, İbrahim Akın, Gökhan Gönül, Cenk Tosun gibi isimler gittikleri takımda yıldızlaşırken, son 2 yılda gelen yerli oyunculardan hiçbiri aranan kan olmadı. 7 TARAFTAR VE MUHALEFET BASKISI: Adnan Polat yönetiminin Aslantepe Projesi ve şirketlerin birleşmesi konusunda başarılı olamaması, G.Saray’da 7 gün 24 saat muhalefet olayını canlandırdı. Eski başkanlar ‘doğal olarak’ her yanlışı eleştirdi, kongre üyeleriyle yönetim arasında sıkıntı yaşandı. Taraftarın da son 1.5 yıldır Adnan Polat’ı futbolun başındaki Adnan Sezgin nedeniyle eleştirmesi, oyuncular üzerinde yaratılan baskı, özellikle genç G.Saraylı futbolcuların ‘titreyerek’ sahaya çıkmasına neden oldu. Son olarak Ayhan Akman’a yapılan saygısızlık, takımla taraftar arasındaki bağların ne denli zayıfladığını ortaya koydu. Son 1 yıldır kaptan Arda Turan üzerinde de oluşturulan benzeri baskı, takıma olumsuz yansıdı. 8 ST KRARSIZLIK: G.Saray Kulübü’nü diğer ekiplerinden ayıran en önemli özellik, sezon ortasında teknik direktör değişikliği modeline yönlenmemesiydi. Ancak Adnan Polat ile birlikte bu gelenek bir kenara bırakıldı ve ilk sezon FeldkampCevat Güler, ikinci sezon SkibbeBülent Korkmaz, bu sezon da RijkaardHagi takımları teknik direktörlük ceketini giydi. Teknik kadro konusundaki bu istikrarsızlık, transfer ve saha içi başarı konusunda da ayna görevi gördü. 9 STAT OLAYI VE POLAT’IN KOPMASI: G.Saray’ın en önemli dezavantajlarından biri de kulüp yönetiminin olduğu gibi Aslantepe Stadı projesine yönlenmesiydi. Özellikle Florya’nın tüm yönetimi profesyonellere bırakılırken, Adnan Sezgin’in yıpranması, Haldun Üstünel’in çok erken istifa etmesi, Murat Yalçındağ ile Taner Aşkın’ın da futbolcuların ‘dilinden’ anlamaması düşüşe yol açtı. Bu süreç içinde başkan Adnan Polat’ın da hemen hemen Florya’ya hiç uğramaması yarayı derinleştirdi. BAŞARISIZLIĞIN ARKASINDA ‘DİSİPLİNSİZLİK’, ‘İSTİKRARSIZLIK’, ‘SEVGİSİZLİK’ VE ‘PANİK HAVASI’ VAR TES STE POL S VAR G.Saray’ın dünkü antrenmanı ve yönetim kurulu toplantısı sırasında bir polis ekibi Florya Metin Oktay Tesisleri’nde bulundu. ÖZER: EN BÜYÜK F.BAHÇE Spor Servisi F.Bahçeli futbolcu Özer Hurmacı, “Türkiye’nin en büyük takımında forma giyiyorum. Bana bu şansı tanıyan isim, futbol yaşamımda çok önemli bir yere sahip Aykut Kocaman” dedi. FB TV’ye konuşan Hurmacı, “Dayım Lemi Çelik’e ‘Türkiye’nin en büyük takımı F.Bahçe, en güzel stat ve saha orada, en iyi taraftar onlarda, bu kulüpte oynamak istiyorum’ demiştim” ifadelerini kullandı. Sarı Lacivertlilerin eski yöneticilerinden ve futbolcularından Melih Ilgaz, ölümünün 4. yıldönümünde kabri başında dün anıldı. F.Bahçe kaptanı Alex, dün 68 yaşına giren eski teknik direktör Zico için sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki sayfasına, “Mutlu yıllar Zico” ifadesini yazdı. dmanda bilgisayarlı analiz F.Bahçe, G.Birliği ile pazartesi günü deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarını dünkü çalışmalarla sürdürdü. Teknik heyet, futbolcuların performans düzeylerini bilgisayarla anında izledi. Emre ve Santos takımdan ayrı koşu yaparken, sol dizinde ağrıları olan Semih çalışmalara katılmadı. BURSASPOR’A NCELEME LEVENT GENCELL BURSA Bursa Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri, bir önceki Bursaspor yönetiminin koyduğu temlik nedeniyle dün Yeşil Beyazlı kulüpte inceleme yaptı. Ardından polis ekiplerinin inceleme yapmasına dayanak olan arama kararının iptali için başvuru yapan Bursaspor’un isteği kabul edildi. Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, “Bursaspor üzerine çirkin oyunlar oynanıyor. Bu inceleme nedeniyle maçlara çıkamama ihtimali bile vardı. Ben bunların insanlıklarından da şüphe etmeliymişim. Bursaspor’un önünü kesmek için planlanmış iğrenç bir tezgahtır. Bu işte piyonlar ve arkasında olanlar vardır” dedi. G.Antep Bld’yi yenip yarıfinale yükseldi GÖRÜŞ IŞIK KANSU İşin en kolayı galiba Hagi’yi, Galatasaray’ı eleştirmek... Çok değil, bir on yıl önce Galatasaray’ın “Avrupa Aslanı” olmasına en büyük katkıyı veren Hagi, takımın ne zaman başı sıkışsa, kırılıp dökülse, hatta rezil olsa bir “ağabey” gibi koşup geliyor ve elinden geleni yapıyor. Son kupa maçı sonrası asıl şaşırtıcı olan ve görünmeyen ya da görülmek istenmeyen yan, Gaziantepspor’un başarısıdır... Galatasaray kupadan elendi. Niye? Gaziantep, Galatasaray’dan çok daha iyiydi de, ondan... Geçmişte Trabzonspor’da, Galatasaray’da, Ulusal Takım’da ayağıyla değil, aklıyla top oynadığına tanık olduğumuz Tolunay Kafkas, tıkır tıkır çalışan, diri, birbirine alışmış, gerektiğinde esip geçen, gerektiğinde ılıman limanlara çekilebilen bir takım yaratmış. Tolunay; kişiliğini takıma yansıtmış; oyuncularına futbolun akıl, direnç, kas gücü ve yürekle oynandığına inandırmış. Kartal güle oynaya Bak Şu Konuş(tur)ana! Haddini aşmakmış... Vay be! Bak şu konuşana... Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, daha dün, seçim kazanmak için kapısında yattığı Aziz Yıldırım’a ‘haddini aşma’ demiş. Neden? Çünkü Aziz Bey ona “Amerikalarda dolaşacağın yerde gel de burada Fenerbahçe’nin çalınan şampiyonuğunun hesabını ver” demiş... Tamam! Turgay babasının keyfi için orada değildi. 2014 Kadınlar Dünya Şampiyonası’nı Türkiye’ye almak için çabalıyordu ama Aziz Bey de boş konuşmaz. Komşusudur Turgay’ın. Bu nedenle.. Vardır bir bildiği... Turgay’a “İşini bitirdiysen çabuk dön, orada okuyan çocuklarının yanında fazla takılma” mesajını yollamıştır belki de... Neyse! Komşuların arasına girmeyelim biz. Yarın yine ‘şlap, şlap’ olur, Turgay ile Aziz Bey kol kola seçime giderler ve yine Turgay bir punduna getirip birilerinin bedelini çift kaymaklı ekmek kadayıfı misali Fenerbahçe’ye ödettirir. Aziz Bey bunu öğrenince kızar köpürür ama sonra yine (nedense) affeder komşusunu. Bir de bakmışsınız ki bugün birbirilerine ‘haddini aşma’ diyenler, yarın kol kola seçime giderler. (Bkz. Tuncay Özilhan) Aziz Bey ‘haddini aştı’ mı bilemiyorum ama Turgay, yüzüne gözüne bulaştırdığı Taurasi olayında aceleci davranarak kendi sınırını fazlasıyla aşmış ve Fenerbahçe’ye büyük zarar vermiştir. Daha önce de büyük skandallara imza atan Hacettepe Üniversitesi laboratuarlarına güvenip Türkiye’yi rezil etmiştir. “Ne yapacaktı Turgay” demeyin sakın. 20 yıldır o koltukta oturuyor bu adam. Bilir kimin ne olduğunu. Örneğin. Bundan 5 yıl önce bir Ankara takımının yabancı oyuncusunun kanında hem uyuşturucu hem de doping sayılan bir maddeye rastlandığını, ama bu raporların iç edildiğini bilmiyor mudur Turgay? O raporları kimin iç ettirdiğini araştırmış mıdır acaba? Eğer araştırmışsa bu kişinin şimdi nerede ne iş yaptığını da biliyordur. Hatta belki.. Neyse! Bana ne. Konumuz bu değil. Söylemeye çalıştığım şey farklıydı. Demem oydu ki.. Bu laboratuvarın raporlarının ‘güvenilmez’ olduğu bir sır değildi. WADA bile birkaç kez Hacettepe’nin lisansını iptal etme girişiminde bulunmuştu. O halde... Böyle bir yere güvenip hastasını ameliyat eden doktorun sorumlu olduğu kadar sorumludur Turgay. Hasta masada kaldı. Haydi bakalım Turgay Efendi. Öde faturayı. Öde tazminatını. Çek cezanı! Haydi bakalım Aziz Bey. Görelim ‘büyük Başkan’lığını. İki avanta düdük için kalma bu lafın altında. Ver şu Turgay’ın ağızının payını. Tut kulaklarından tüm sorumluların, salla salla at hepsini çöpe! Tolunay’ın Bilinci Gaziantep, gerektiğinde avını kovalayan bir kaplan kadar hızlı ve hırçın, gerektiğinde gözüne kestirdiği güvercini gözleyen bir kedi kadar sabırlı olabiliyor. Böyle bir takım nasıl kurgulanabilir? Ancak bilinçle, bilgiyle ve içinde sevgiyi barındıran disiplinle... Kitap, gazete okuyan, dünyaya penceresi her zaman açık bir spor çalıştırıcısıdır Tolunay Kafkas. Gaziantepspor’un, bol paralı gözde takımların karabasanı olmasının ardındaki giz, Tolunay Kafkas’ın gönlünde ve bilincinde yeşermiş olan uygar olgunluktadır. Galatasaray’ın elenmesi karşısında suç; ne Hagi’dedir, ne – sinirlendiği zaman ortaya çıkan itici tavrı bir yana– kendini her zaman yenileyebilen Ayhan’dadır. Gerçeği kabul etmek gerekir ki: Gaziantepspor, bugün oynadığı futbolla Galatasaray’dan üstün bir takımdır. Ligde bulunduğu sıra da, bu gerçeğin en önemli kanıtıdır. TRABZON’A 1 MAÇ CEZA TRABZON (Cumhuriyet) Trabzonspor, Kayseri maçındaki olaylar nedeniyle PFDK’dan 1 maç saha kapatma cezası aldı. BordoMavililer, gelecek hafta Kasımpaşa maçını Trabzon dışındaki bir statta oynayacak. Asbaşkanı Nevzat Şakar, “F.Bahçe ile aynı puandayız. Kaybettiğimiz bir şey yok. Ligin bitmesine 11 hafta daha var. Ligi önde bitirip mutlu sona ulaşan taraf olmak istiyoruz” şeklinde konuştu. G.ANTEP BŞB: 0 BEŞ KTAŞ: 3 STAT: Kamil Ocak HAKEMLER: Hüseyin Sabancı (7), Volkan Narinç (7), Arkın Akgöl (7) G.ANTEP BŞB: Kazım (5), Buğra (5) (dk 83 Hakan), Ferit (6), Osman (5), Ahmet Devret (4), Onur (5), Kenan (5), Mustafa (6), brahim (5), Abdullah (5), Volkan (4) (dk 60 Ramazan 4) BEŞ KTAŞ: Cenk (7), Erhan (6), Sivok (6) (dk 48 Furkan 7), Atınç (7), smail (6) (dk 46 Doğukan 7), Aurelio (6), Fernandes (7), Onur (6) (dk 38 Muhammed 6), Hilbert (7), Nobre (7), Almeida (7) GOLLER: Dk. 11 Nobre, dk. 75 Hilbert, dk. 90+2 Almeida SARI KART: Atınç (Beşiktaş) ADNAN D NÇER KISA...KISA...KISA... SPOR yazarı Hikmet Pulcu’nun cenazesi, dün toprağa verildi. VOLEYBOL / Bayanlar Hazırlık Maçı CannesF.Bahçe Acıbadem: 23. THY Avrupa Ligi 2. tur G Grubu’ndaki son maçında Partizan’ı ağırlayan Efes Pilsen, sahadan 6765’lik mağlubiyetle ayrıldı. ZİRAAT Türkiye Kupası çeyrek final rövanşında uzatmaya giden maçta Kasımpaşa ile 11 berabere kalan İBB., yarı finalede yükseldi. KADINLAR teniste dünyanın eski bir numarası olan ABD’li Serena Williams’ın, akciğer embolisi nedeniyle hafta başında hastaneye kaldırıldığı ve kendisine acil müdahalede bulunulduğu açıklandı. 6’LI : 1/4111138 (İzmir) 60,94 TL ikramiye verdi. EŞLEŞMELER G.Antep Beşiktaş G.Birliği BB Beşiktaş dün gece geleceğin gerçeğine dev bir adım attı. Kupaya giden yolun ötesinde doğru bir umudun başlangıcı; genç futbolcuların kadroda yer almalarıydı. Almeida, Nobre, Aurelio, Fernandes, Sivok ve Hilbert gibi yabancı profesyonellerin arasında Atınç, Onur, Volkan, Furkan gibi gençlerle, ülkemizin yakın geleceğinde çok konuşulacak Muhammed’in de yer alması önemli bir atılımdır. Beşiktaş ve belki de Schuster, alınan galibiyette en Güneş Doğarken anlamlı mutluluğu yaşama gerçeğini gördü. G.Antep BŞB. karşısında bu doğru hamleden sonra, Kamil Ocak’ın çimlerinde Beşiktaş’ın gelecek yıl Avrupa’da olabilmesi adına bir sonraki turda karşılaşacağı G.Antep ile yapacağı mücadelelerin yolu açıldı.. Fakat doğru düşüncenin yani gençlere şans vermenin turdan daha da önemli olduğunu söylemek mümkündür. Bu hareket başta Beşiktaş taraftarı olmak üzere herkese yeni bir heyecan getirirken gelecek yılın da hazırlıklarının başladığının net kanıtıdır. GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL Spor Toto Süper Lig (K.Has/20.00) KayseriManisa. VOLEYBOL Aroma Bayanlar Ligi (Başkent/18.00) İller B.Ted Koleji TV’DE SPOR Lig Tv/20.00 KayseriManisa, Spormax/21.45 LecceRoma, TRT3/21.30 B.DortmundKöln, Sports Tv/18.00 İller B.Ted Koleji, TRT3/16.00 Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası. Spor Servisi Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), 2013’teki 20 Yaş Altı Dünya Kupası’nın, Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılmasına karar verdi. Zürih’teki merkezinde, Joseph S. Blatter’ın başkanlığında yılın ilk toplantısını gerçekleştiren FIFA Yönetim Kurulu, Özbekistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte son elemeye kalan Türkiye’nin, 2013’teki organizasyona ev sahipliğini uygun buldu. Turnuvanın ev sahipliğini kazanan Türkiye adaylık dosyasında 10 şehir ve 13 stada yer verdi. FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası ev sahipliği için hazırlanan DEV ORGAN ZASYON TÜRK YE’N N adaylık dosyasında Antalya, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Manisa, Rize, Şanlıurfa ve Trabzon şehirleri yer aldı. Turnuvanın düzenleneceği şehirler FIFA heyetinin ziyaretleri sonucunda belli olacak. Dev organizasyonun ülkemize verilmesi, daha önce 2005 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali, 2007 U17 Avrupa Şampiyonası, 2009 UEFA Kupası finali gibi önemli turnuvalarda ev sahipliği yapan Türkiye’nin futbol dünyasındaki yerini sağlamlaştırdı. Dünyanın en başarılı 20 Yaş Altı 24 takımının yer alacağı turnuvaya katılım hakkı, kıta şampiyonalarındaki başarıya göre kazanılıyor. Türkiye, FIFA’nın ikinci en önemli spor etkinliği olan U20 Dünya Kupası’na ev sahibi olarak doğrudan katılacak. UEFA, U19 Avrupa Şampiyonası’nda başarılı olan ilk 6 takımı Dünya Kupası’na gönderiyor. AFC, CAF, CONCACAF ve CONMEBOL 4’er takım, OFC ise 1 takım göndererek turnuva katılımcılarını ev 24 takıma tamamlayacak. 300 milyon dolarlık katkı 1 ay sürecek turnuva boyunca sağlanacak ekonomik girdinin 300 milyon doları bulacağını vurgulayan TFF Başkanvekili Lutfi Arıboğan, “Bu yıl Kolombiya’daki U20 Dünya Kupası 2 bin 900’ü direkt olmak üzere 9 bin istihdam sağladı. Ülkemizde bu rakamın daha da artacağından eminiz” diye konuştu. Turnuvanın haziran ayında düzenlenmesi planlanıyor. C MY B C MY B