24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 21 MART 2011 PAZARTES 6 HABERLER Başbakan Erdoğan, ‘Kendisiyle çelişiyor’ dediği Kaddafi’nin artık gitmesi gerektiğini söyledi ‘Seyirci kalamayız’ DIŞ ŞLER HAREKETL Diktatörrrr! Karmaşık küresel ilişkiler bütününde “doğruya yakın” olan nedir? Bir tavır belirleyebilmek için “en az yanlış”ı ararsınız. Dış politikacıların çoğuna göre, Ankara hemen Batı Kampı’nın yanında yer almalıydı! İktidar ise fırsatçıydı, Kaddafi’nin uluslararası “emperyalist güçler”ce gönderileceğinin kesinliğini görünce, “galipler safında” yer tuttu! “Libya pazarımızı kaptıramayız!” Küresel karmaşıklıkta doğrular ile yanlışlar, daha doğrusu iyiler ile kötüler sık sık bir arada! En iyisi durumu anlamaya çalışmak... Sondan başlayalım: Libya lideri Kaddafi diktatör! Batı şimdi oraya demokrasi getirecek, bu nedenle ayaklanan halkı savunmalı ve “diktatörün halkı öldürmesi engellenmeli!” Bakıyorsunuz, gerekçeler vb. Irak’ın işgali ile bire bir örtüşüyor! Orada da acımasız bir Saddam vardı, halkını öldürecekti, uluslararası bir zehirdi! O günkü “müdahale cephesi” ile bugünkü cephe aynı güçler! ABD başta, Fransız, İngiliz, Kanadalılar... Bu “müdahale ekibi”, o zaman da Ankara’dan Irak’a müdahale için “izin” almışlardı, iktidar Irak’ın işgaline gerekli her türlü kolaylığı göstermişti; bugün de Libya’nın işgaline gösteriyor! Peki bu “müdahaleciler”, on yıllardır demokratik hak ve özgürlükler nedir tanımayan halkların ve insanlığın kurtuluşuna adamış “ahlaklı”, “namuslu” küresel bir güç mü? Libya’ya “demokrasi” ve “insan hakları” götürmek için savaş uçaklarını ilk havalandıran Fransa ve liderine bakıyorsunuz... Ülkesinde Kuzey Afrikalılara karşı savaş açmış, ırkçılığı körüklemiş birisi! Tunus diktatörünün kankası! Aynı ekip ve ABD, 1 milyon Iraklının öldürülmesinden sorumlu! En büyük savaş ahlaksızlığını işlemişler! Ama, Suudi hanedanlığı dostları, Bahreyn’e ordusunu göndermesine seslerini çıkartmıyorlar! Çünkü orada ayaklananlar Şii! (İran faktörü.) Kaddafi ise öteden beri “yok edilmesi” gereken bir güç... Uçak kaçırtmış ve 300 kadar insanın öldürülmesi olayının içinde... Arap ülkeleri arasında da sevilmiyor, ayrıca “İsrail Düşmanı”. Arap / İslam ülkelerinde halk hoşnutsuz. İlk yaygın demokratik halk ayaklanması... İnsanlar, “insan yerine” konmak istiyor! Uluslararası iklim, bu demokratik isyanı destekliyor. Şüphesiz ki bu ayaklanmalar özünde “devrimci”dir. Kötü ve özgürlük düşmanı bir polis devletini/ yönetim biçimini değiştirmeye yöneliktir! Bu anlamda demokratiktir. Tunus ve Mısır’da diktatörlerin devrilmesi, şüphesiz halkların direnişinin başarısıdır. Bu başarı ile “Batı’nın buradan çıkar elde”si farklı şeylerdir. Batı’nın yönlendirme girişimlerine bakarak halkların direnişini devrimci görmemek, yanlıştır... Mısır ve Tunuslular, kazanç hanelerine (tarihlerine) büyük bir artı koymuşlardır! Libya biraz daha farklıdır. Orası, daha önce de belirttiğim gibi, bir “Kabileler Ülkesi”. Ama ne zararı var! Diğer kabileler yönetimden önemli ölçüde dışlanmışsa, yine de isyan demokratik karakterdedir: Bir hanedanlığın diktatörlüğü yıkılmak isteniyor! İç savaş koşulları var, ama bir halk kırımı söz konusu mu bilmiyorum. Bu daha çok Kaddafi’den kurtulmak isteyenlerin “müdahale gerekçesi!..” Gerekçeyi güçlendirmek için, manşetlerde “diktatörrrrr” var! Kaddafi’nin bütün kötülüklerini sayıp dökmenin tam zamanıdır! İki ucu kötü olan değneğin ortasından tutmak çözüm değildir! Salladıkça ortalığı batırırsınız! Olguları anlamak ise, daha önemlidir! Kaddafi’nin “Haçlı Seferi” suçlamasını da yabana atamazsınız!.. Tarihi biz yazmıyoruz, ama içindeyiz ve etkilemeye çalışıyoruz.. Durumdan ise iki önemli sonuç çıkartabiliriz. Orta vadeli gerçek şudur: “Batı”, İslam ülkelerine tamamen kendi denetimlerinde ve kendi anlayışlarına uygun, istedikleri gibi çekip çevirecekleri bir “demokratik rejim/sistem/düşünce” dayatıyor... İkincisi ise, rejimlerin/diktatörlerin/ otoriter veya otokratların, bugünün dünyasında yeri yoktur! Güçlü olan halklardır! Bu da “bizimkilerin kulağına küpe” olur mu, bilemeyiz! Ama küpeyi genellikle tarihin ve halkların kendileri takıyor! Ne demiştik burada: İslam devrimleri Türkiye için bir umuttur! Başkentte Libya zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD, İngiltere ve Fransa’nın başı çektiği uluslararası koalisyonun Libya’ya yönelik hava saldırısının ikinci gününde NATO’nun olağanüstü toplanması, Ankara’yı harekete geçirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılan zirvede, Libya’da yaşanan gelişmeler ve buna ilişkin NATO toplantısı ele alındı. Yaklaşık iki saat süren toplantının ardından açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, bu toplantının yeni bir toplantı olmadığını, krizin başlangıcından beri kriz yönetimi çerçevesinde kurumlararası koordinasyon toplantılarının sürdüğünü söyledi. Toplantıda, Paris’te yapılan zirve sonrasındaki gelişmelerin ele alındığını belirten Ünal, Libya’ya yönelik harekâtın değerlendirildiğini aktardı. Toplantı sürerken Türkiye’nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Haydar Berk’ten son durum hakkında ayrıntılı bilgi alındığını belirten Selçuk, Bakan Davutoğlu’nun da Cidde’de bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan’a bilgi arz ettiğini bildirdi. Ünal, “Bu kriz yönetimi çerçevesinde toplantılarımız devam edecek” dedi. Dışişleri Konutu’nda akşam saatlerinde başlayan toplantıya, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Abdullah Recep, Dışişleri Bakanlığı Feridun Sinirlioğlu ve üst düzey bakanlık yönetecileri ile Ortadoğu Dairesi’nden diplomatlar katıldı. İkinci gününe giren Libya’ya yönelik hava saldırısı ve buna ilişkin gelişmelerin çok boyutlu olarak değerlendirildiği zirvede, NATO toplantısından çıkacak sonuçlarla ilgili Türkiye’nin nasıl adım atacağı da görüşüldü. Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin “sürecin dışında olmadığını ve her aşamayı yakından takip ettiklerini” aktardı. Türkiye’nin Libya konusunda üç önceliği olduğunu belirten yetkililer, Libya’dan Türk vatandaşlarının tahliyesi, uluslararası meşruiyet ve bölge örgütlerinin önderliğinin öncelikli olduğunu kaydetti. CİDDE (AA) Suudi Arabistan’da bu yıl 11’incisi düzenlenen Cidde Ekonomik Forumu’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Libya’ya ilişkin soruları da yanıtladı. “Libya kan ağlarken, Libya gözyaşı dökerken, biz elimiz kolumuz bağlı oturup seyredemeyiz” diyen Erdoğan, “Kaddafi gitmeli mi” sorusuna da “O safhayı geçti bile. Şimdi burada Kaddafi, kendi Erdoğan, kendiyle çelişki içinde. Cidde Resmi bir görevle LibEkonomik ya’nın başında olmayaForumu’nda na düşen, resmi bir gökonuştu. revle Libya’nın başında olana Libya’yı teslim etmekti” yanıtını verdi. 11’inci Cidde Ekonomik Forumu’na katılmak üzere Suudi Arabistan’a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Oteli’nde düzenlenen, “Küresel Liderler Diyaloğu” konulu oturumda konuştu. Forum da Libya’ya ilişkin soruları da yanıtlayan Erdoğan, “Türkiye olarak, kendi istikrar ve huzurumuz kadar, bölgenin istikrar ve huzurunu da önemsiyoruz” dedi. Erdoğan, “Libya kan ağlarken, Libya gözyaşı dökerken, biz elimiz kolumuz bağlı oturup seyredemeyiz. Bölgemizdeki her ülkenin toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına saygılıyız. Hiçbir ülkenin içişlerine karışmadık ve asla da karışmayız. Hiçbir ülke üzerinde gizli hesaplarımız, gizli niyetlerimiz olamaz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, “Kaddafi gitmeli mi” sorusunu da şöyle yanıtladı: “O safhayı geçti bile. Şimdi burada Kaddafi, kendi kendiyle çelişki içinde. Biliyorsunuz ilk anda şu sözleri çok önemliydi, ‘Ben, şu anda resmi bir görevle Libya’nın başında değilim’ diyordu; resmi bir görevle Libya’nın başında olmayana düşen, resmi bir görevle Libya’nın başında olana Libya’yı teslim etmekti. Gerek kendilerine, gerekse oğluna ben telefonla bunları ifade ettim, ‘Bunun yapılması gerekir’ dedim. ‘Artık halkın iradesine saygı duymalısın ve bir an önce de bu bitmelidir’ dedik. Ne yazık ki işi, bu noktaya getirdi. Benim bu görüşmem, 1 Mart tarihindedir. Ne yazık ki bunda başarılı olamadık. Temenni ederim ki bu son gelişmelerle Libya’da artık kardeşin kardeşi öldürdüğü dönem süratle bitsin ve Libya halkının iradesi Libya’ya hâkim olsun.” Arınç: Türkiye operasyona katılmayacak DENİZLİ (Cumhuriyet) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Denizli Polisevi’nde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Libya’ya yönelik uluslararası operasyona ilişkin soruları yanıtlayan Arınç, “Türkiye’nin operasyonlara katılma durumu yok. Operasyonlar an be an takip ediliyor. Dışişleri Bakanlığımız bu konuda kriz masası oluşturdu. Hadiseleri takip ediyoruz” dedi. Birleşmiş Milletler kararının hemen ardından hava saldırısına başlanıldığı ancak geçmişte Filistin ve Bosna Hersek’te benzer müdahalenin yapılmadığı ve bunun bir çifte standart olup olmadığına yönelik bir soru üzerine ise Arınç,“Çifte standart sadece bu konuda değil, hemen hemen her konuda dünyada yaşanıyor. Gazze’de, Filistin’de ve başka bölgelerde yaşanan olaylara karşı gönül isterdi ki aynı şekilde Birleşmiş Milletler veya başka anlaşmalarla insanlar, ülkeler harekete geçebilsin” dedi. MHP L DER BURSA’DA Bahçeli: Irak gibi olmasın AYŞE SAYINLEVENT GENCELL kinci toplantı bugün Öte yandan Erdoğan’ın bugün Suudi Arabistan dönüşünde, Libya’daki gelişmeleri değerlendirmek üzere Dışişleri Bakanı ve üst düzey yetkililerle bir araya geleceği bildirildi. Toplantıya Genelkurmay ve MİT yetkilileri de katılacak. Erdoğan’ın, bazı dünya liderleriyle de telefon görüşmeleri yapması bekleniyor. ANAYASA MAHKEMES Tartışmalı tasarı Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta Anayasa Mahkemesi’ni yeniden yapılandıran tasarı görüşülecek. Bu tasarıya göre; mahkeme üyeleri 12 yıl için seçilecek. Bir kişi iki defa üye seçilemeyecek. Anayasa Mahkemesi, genel kurul ve iki bölüm olarak çalışacak. Herkes, temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek. Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan olarak verdiği kararlar ile parti kapatma davalarında aldığı kararların yeniden incelenmesi istenebilecek. Eşitlik halinde başkanın oyu, kararı belirleyecek. Görev süresi dolduğu halde emekliliği gelmeyen üyeler kurumlarındaki eski görevlerine dönebilecek. TCK’deki haberleşme ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarına verilen cezaları yeniden düzenleyen tasarı da Adalet Komisyonu’nda ele alınacak. Bu tasarıyla, özel hayatın gizliliğinden kişiler arası haberleşmeye, rızasız konuşmaların deşifresinden gizli video çekimine kadar pek çok olayın ifşa edilmesinin yolu açılarak “suçların” aklanmasının önü açılıyor. Kılıçdaroğlu: Halkını vuranı kimse savunamaz KIVANÇ ELAL AYAROĞLU KARADENİZ EREĞLİ CHP Genel Başkanı Kemal KılıçdaroğANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel lu, BM kararıyla Libya’ya yapılan Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdamüdahaleye ilişkin “Eğer baskı roğlu’na “çat kapı” ziyarete gelen bir grup kadın varsa, BM karar aldıysa baskıyı ailenin kent dışında olması nedeniyle görüşemedi. kaldırma girişimi meşruiyet kaKılıçdaroğlu dün Karadeniz Ereğli’de olmasına zanmıştır” dedi. CHP lideri, Türkarşın bunu bilmeyen yüzlerce kadın otobüslerle kiye’nin tavrına da destek verdi. Çukurambar semtindeki evinin önüne geldi. KadınCHP lideri çeşitli açılışlar yaplar, görevli polis memurunun Kılıçdaroğlu’nun evmak için geldiği Karadeniz Ereğde olmadığını söylemesine karşın bir süre bina li’de gazetecilerin sorularını yanıtönünde beklediler. Kadınlar, Kılıçdaroğlu’nun Anladı. Kılıçdaroğlu, hiçbir yerde kan kara’da olup olmadığı sorulmadan kendilerini böydökülmemesini, savaş olmamasını le bir etkinliğe davet edenlere de tepki gösterdiler. istediklerini ifade ederek “Barış her yerde olmalı ama hiçbir yönetim kendi halkına baskı da başka ülkede hayata geçirilmesini doğru yapmamalı. Baskı ve işkence de istemeyiz. bulmuyoruz” diye konuştu. Eğer baskı varsa, BM karar aldıysa basKılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Hiçbir yökıyı kaldırma girişimi meşruiyet kazannetim kendi halkına baskı kurmamalı, mıştır. Kendi halkını kurşunlayan, öldükendi halkını kurşunlamamalı. Biz yapıren bir idareyi kimsenin savunması müm lan operasyonun kan dökülmeden gerçekkün değildir” dedi. leşmesini arzu ediyoruz. Özellikle Kadda12 Eylül’ü hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Nasıl fi’ye çağrımız süratle demokrasiye geç12 Eylül gelince hepimiz isyan ettik. Dışameli ve açıklamalar yapılmalı ve bu konurıdan birçok Batılı devlet isyan etti. Aydıda Türkiye’nin tavrı yanlış değil. Uluslarnımız barınamadı, o baskıya uluslararası arası meşruiyet kazandığına göre yapılan baskı da vardı. O baskının bir benzerini açıklamaları da olumlu buluyorum.” ‘ÇAT KAPI Z YARET’ BURSA MHP lideri Devlet Bahçeli, Bursa ve ilçelerini kapsayan gezisinin ikinci gününde, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, gazetecilerin BM kararıyla koalisyon güçlerinin Libya’ya müdahalesi ve bunun Türkiye’ye yansımasına ilişkin soru üzerine, BM’nin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Ancak bunları gerekçe göstererek bir ülkeye işgal gücü gönderecek konuma gelinmemelidir. Bunun bir örneği Irak’ta yaşanmıştır. Eğer her ülkede bir toplumsal gerginlik olduğunda ABD’nin yönlendirmesi ve öncülüğünde ‘oraya demokrasi ve insan hakları götürüyoruz’ gerekçesiyle, bir işgal gücü gönderilmesi, 21. yüzyılda önemli gelişmelerin kaynağını besleyen bir durum olabilir. Buraya karşı dikkatli olunmasında yarar var diye düşünüyoruz.” Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan CHP desteğiyle kendisine “başbakanlık yolu”nu açan “116 günlük karanlık dönemi” açıklamasını istedi. Bahçeli, “Eğer paylaşmaz ise o 116 günü aklayıp paklayıp millet huzuna çıkarmazsam namerdim” dedi. Bahçeli, iktidara geldiklerinde AKP’nin yolsuzluklarından hesap soracaklarını belirterek, “Ne kadar üretilmiş deterjan varsa hepsi bir havuzda toplanacak ve AKP’nin 3 bin 39 günü yıkanacak. Başbakan nereye giderse gitsin blunup getirilecek, havuza atılacak” diye konuştu. Balyoz operasyonu kapsamında tutuklanan emekli Albay Engin Alan’ın MHP’den milletvekili adaylığı başvurusunun kabul edildiğini ve seçimlere de katılacağını belirten Bahçeli, “Cezaevinde yatan birinin milletvekili olarak seçilip TBMM’ye gelişi sırasında hiçbir hassasiyeti olmayanların şimdi hassasiyet göstermelerini anlamlandırmak doğru değil” dedi. Geçen yıl etnik temelli provokasyon girişiminin yaşandığı İnegöl’de yurttaşlara seslenen Bahçeli, “Uyanık olun ve kardeşliğinize sahip çıkın” mesajı verdi. ‘Siyasi üslubu değiştireceğiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HAS Parti’nin Balgat’taki yeni genel merkez binası törenle açıldı. Törende konuşan HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye siyasetine 4 temel noktada yenilik getireceklerini belirtti. Kurtulmuş, ilk olarak siyaset üslubunu değiştireceklerini söyleyerek, kavgacı siyaset dilinin öldüğünü kaydetti. Hükümetin “12 Eylül’ün iktidar düzenini” ne zaman yargılayacağını soran Kurtulmuş, “İşlerine gelmiyor değil, 12 Eylül’ün siyasi rejimini devam ettiriyorlar da onun için. 12 Eylül Anayasası olduğu gibi duruyor” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 partili sistem isteğine de tepki gösteren Numan Kurtulmuş, “Kenan Paşa da aynı şeyi söylüyordu” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle