18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER NG LTERE’N N SAVAŞ T CARET 11 Japonya’da ıspanak, süt ve sudan sonra kasımpatlarında da radyasyon görüldü Silah sattı, şimdi vuruyor MUSTAFA KEMAL ERDEMOL Bitkilerde radyasyon Dış Haberler Servisi Japonya’yı 10 gün önce vuran deprem ve tsunami sonucu zarar gören Fukuşima nükleer santralında erimeyi önlemeye yönelik çabalar sürüyor. İtfaiye araçlarıyla aşırı derecede ısınmış reaktörlere ve yakıt çubuklarına su sıkılması işlemi devam ediyor. Uzmanlara göre, bu işlem daha aylarca sürebilir. Santralın 2 numaralı reaktöründe elektrik arızasının giderildiği bildirildi, ancak soğutma sistemi henüz devreye girmiş değil. 3 numaralı reaktörde basıncın tekrar yükselmeye LONDRA Libya’yı ABD, Fransa, Kanada ve İtalya ile birlikte vuran İngiltere, 2007 yılında dönemin Başbakanı Tony Blair’in Libya ziyareti sırasında adı geçen ülkeyle silah satışı için anlaşma yapmıştı. Anlaşma uyarınca Libya İngiltere’den füze ve hava savunma silahları satın almıştı. Blair’in söz konusu tarihte gerçekleştirdiği ziyaretin hemen ardından Libya rejimine 2 milyon sterlin yardımda bulunduğu belirtilen İngiliz hükümeti, Libya ile ticari anlaşmalar da imzaladığı için ABD yönetimince eleştirilmişti. Londra, 1988 yılında bir ABD uçağına bomba yerleştirerek düşmesine yol açan ve 270 yolcunun ölümünden sorumlu tutulan Libyalı Abdülbasit el Megrahi’nin, tutuklu bulunduğu İskoçya’da serbest bırakılmasında etkili olduğu için de büyük tepki toplamıştı. Serbest bırakılma kararında İngiliz petrol devi BP’nin Libya’daki çıkarlarının etkili olduğu ileri sürülmüştü. İngiltere Başbakanı David Cameron’ın, operasyondan çok az bir süre önce, kıdemli bakanlar ve askeri yetkililerle acil bir toplantı yaptığı, tüm benzeri toplantılar için kullanılan kodla “Kobra” adı verilen bu toplantıda Libya’ya karşı düzenlenen operasyona katılma kararı alındığı açıklandı. Operasyonun “yasal ve haklı” olduğunu iddia eden Cameron, operasyona katılan İngiliz askerlerini de “başkaları için kendi hayatlarını tehlikeye atan cesur insanlar” olarak niteledi. Araştırma şirketi “eDigital”in yaptığı ankete göre İngilizlerin yüzde 57’si, hükümetin aldığı askeri müdahale kararını “doğru” buluyor. J aponya’daki felakette yalnızca Miyagi bölgesinde 15 bin kişinin ölmüş olabileceği belirtilirken 80 yaşındaki kadınla, 16 yaşındaki torununun 9 gün sonra yıkıntılardan kurtarılması sevinç yarattı. Nükleer santralı kontrol altına almaya yönelik çalışmalar sürüyor. lk kez Japonya’dan ihraç edilen ürünlerde de radyasyona rastlandı. Tayvan’da küçük miktarda da olsa Japonya’dan gelen fava tohumlarında radyasyon bulundu. ceklerde radyoaktif kontaminasyonu kabul etti. Sütte ve ıspanakta bulunan iyot miktarının insan sağlığını tehdit edecek düzeyde olduğu açıklanmıştı. Bir Sağlık Bakanlığı yetkilisi, kasımpatı türevi bitkilerde ve biyodizel üretiminde kullanılan kanola bitkisinde de radyasyon saptandığını duyurdu. Japonya’da daha önce, 37 çiftlikte üretilen sütlerde ve ıspanakta radyasyon saptanmıştı. Tokyo’da musluk suyunda da radyasyon bulunmuştu. Tayvanlı yetkililer, küçük miktarda da olsa Japonya’dan gelen fava tohumlarında radyasyon bulunduğunu kaydetti. Japon polisinin Miyagi’de 15 bin kişinin ölmüş olabileceği tahmini de kuzeyde ve güneydeki başka bölgelerde öldüğü sanılan binlerce kişiyi kapsamıyor. Deprem ve tsunaminin en az 20 bin kişinin ölümüne yol açmış olacağı söyleniyor. Yaklaşık 100 bini çocuk olmak üzere yüz binlerce kişiye geçici ev inşasına yönelik çalışmalar da başladı. Ortadoğu Geri Dönülmez Bir Yolda mı? Ortadoğu “eski Ortadoğu’dan” farklı bir zemine sokulmuş bulunuyor. Tunus, Libya, Mısır hattındaki yeni gelişmeler ve askeri müdahaleler, Arap yarımadası ve İran Körfezi’ndeki işgal ve bölünmeler, Irak’ın silahla Suriye’nin yumuşak geçişle yapılarının ve sınırlarının değişime sokulmaları Arap ülkeleri, İran, Türkiye ve İsrail’in bölgedeki konumlarını değiştirecek olan gelişmelerdir. Bu gelişmeler ABD ve AB’nin büyükleri tarafından yönlendirilmekle birlikte Rusya ve Çin başta olmak üzere diğer bölge dışı büyükler de bu dönüşüme, en azından şimdilik karşı çıkmıyorlar. Bazı sonuçlara ve ilginç gelişmelere bakalım: 1) Irak fiilen bölünme yolunda çok ileri bir noktaya geldi. 2003’ten bugüne Irak’ın işgali ile ortaya çıkan sonuç sadece Saddam rejimini devirmedi; Irak Sünni, Şii ve Kürt olarak ayrıştırıldı ve bölündü. 2) Mısır’da tek adam olan Hüsnü Mübarek’in yerine Mısır ordusu getirildi, diktatörlüğün biçimi değiştirildi. Müslüman Kardeşler’i de içine alacak bir koalisyonun oluşturulmasına çalışılıyor. 3) Tunus’ta laik (ve solcu) çevreler son gelişmelerde etkiliymiş gibi gösterilerek, İslamcı yeniden yapılanmayı hazırlayabilecek bir zemin oluşuyor. 4) 2004 sonrasında ABD, Fransa ve İtalya’nın Libya’da anlaştığı Kaddafi, ABD ve AB tarafından baş düşman ilan edilmiş durumda. Sanki Irak modelinin biraz farklısı, Libya’da yine zor kullanılarak uygulanacak gibi. Askeri operasyon başlatıldı. Irak’ta olduğu gibi Libya petrolü de ABD ve bazı Avrupalılar arasında paylaştırılacak. 5) Suudi Arabistan Bahreyn’i göz göre göre işgal etti (ettirildi). Sünni yapılanmanın bölgedeki temel dayanaklarından biri haline getiriliyor. 6) Suriye’nin, “İran’la olan yakınlığı” zararlı görüldüğü için ülke, Türkiye’ye yakınlaştırılarak durum dengelenmeye çalışılıyor. Ana göstergeler neler? Bir taraftan, “İran’ın bölgede artan Şii etkisine karşı, Sünni bir yeniden yapılanma söz konusu”. Sünni siyasi liderlerin bazı Arap ülkelerinde memleketlerine dönerek fiilen politikaya dahil olmaya başlamaları bunun göstergesi. Irak ve Sudan bölündüler. Şimdi sıra Libya başta olmak üzere diğer bazı Ortadoğu ülkelerinde. Ülkeler coğrafya ve nüfus olarak bölünüp küçültüldüklerinde, yönetilmeleri daha kolaydır; Yugoslavya örneğinde olduğu gibi. İran projeye, “açıktan direnen tek bölge ülkesi”. Hem ölçeği büyük, hem petrol ve doğalgaz rezervi yüksek hem de nükleer güce ulaşma yolunda önemli adımlar atmaya başlamış. İşin özünde bölgenin en büyükleri Türkiye, İran, Mısır ve İsrail. Her birinin büyüklük kriteri farklı; ama sonuçta bölgedeki ana güçler konumundalar. Nüfus, ekonomik güç, nükleer güç, Batı desteği, rejim, yetişmiş insan gücü ve bölgedeki “tarihsel boyut” gibi ölçütler göz önüne alındığında her biri kendine göre, bölgenin en güçlü ülkeleri. başlaması ise dün kısa süreli panik yaşanmasına neden oldu. Tokyo Elektrik Şirketi’nden (TEPCO) bir yetkili, radyoaktif buhar salınmasını gerektiren bu durumun bir süre sonra kontrol altına alındığını bildirdi. TEPCO yetkilileri, 5 ve 6 numaralı reaktörlerde daha önce aşırı derecede ısınmış olan kullanılmış yakıt tankları havuzlarının dün sabah itibarıyla soğumaya başladığını bildirdi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), Japonya’da deprem ve tsunami sonrası radyasyon sızıntısı başlayan nükleer santralda “durumun istikrara kavuşuyor olabileceğini” açıkladı. UAEK sözcüsü Graham Andrew, buna karşın durumun kötüleşebileceğine dair hâlâ risk bulunduğunu kaydetti. Santralın 240 kilometre güneyindeki başkent Tokyo’da radyasyon düzeyleri yükselirken, yetkililer, Fukuşima bölgesindeki yiye ankırı Salti tuz fabrikası devrede Japonya’daki radyasyon sızıntısının ardından ABD ve Çin’deki tuz stoklarının tükenmesi üzerine Türkiye’nin en büyük tuz fabrikası devreye girdi. Çankırı’daki Salti Tuz Fabrikası’nın Müdürü Hasan Akgüç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Japonya kaynaklı nükleer tehlike ve radyasyon sızıntısı nedeniyle büyük paniğin yaşandığı ABD ve Çin’deki marketlerde tuz stoklarının tükendiğini belirterek, toptancıların önünde uzun kuyruklar oluştuğunu hatırlattı. Akgüç, Çankırı’daki kayatuzu mağarasındaki üretimleri ile tüm dünyanın iyotlu tuz ihtiyacını karşılamaya hazır olduklarını söyledi. Ç YA KADDAF VURURSA Mucize kurtuluş Miyagi bölgesindeki şinomaki kentinde 80 yaşında bir kadınla torunu olduğu sanılan 16 yaşındaki bir çocuğun yıkıntılardan kurtarılması, ülkeden günlerdir gelen ilk iyi haber oldu. Sumi ve Jin Abe’nin, deprem sırasında çöken evlerinin enkazı altında kaldığı, ancak buzdolabındaki yiyecekler sayesinde gıdaya ulaşabildikleri belirtiliyor. (Fotoğraflar: AP) Sicilya’da füze endişesi ASLI KAYABAL Kurtarma çalışmalarının sürdüğü Japonya’nın felaketten en çok etkilenen MİLANO İtalya tarafından aldatıldığını söyleyen Muammer Kaddafi’nin füze saldırısında bulunma ihtimali ve Libya’daki savaştan kaçan göçmenlerin sayısının 5 bini aşması Lampedusa Adası sakinlerini tedirgin ediyor. İtalya’nın Libya ile dostluk anlaşmasını hiçe sayarak Napoli ve Sicilya’daki üslerini savaş uçaklarının kullanımına açması nedeniyle Kaddafi’nin olası bir füze saldırısından ürken İtalya, Sicilya’da Trapani, Pantelleria, Catania ve Lampedusa’da en yüksek düzeyde alarma geçti. Adada havalimanları, limanlar, konsolusluklar gibi hassas noktalarda da savunma önlemlerinin arttırıldığı bildirildi. Özellikle sivil uçuşlara da açık olan Vincenzo Elorio askeri havalimanının bulunduğu Trapani’de olağanüstü güvenlik önlemleri alındığına vurgu yapıldı. Libya’daki savaştan kaçarak Lampedusa’ya gelen mültecilerin sayısı 5 bine ulaşarak kasabayı patlama noktasına getirdi. Lampedusa halkı Silvio Berlusconi hükümetini göçmen krizini yönetememekle eleştirerek protesto etti. Lampedusa’da mülteciler için kurulacak dev bir çadıra karşı çıkan ve adaya yanaşmaya çalışan bazı teknelerin demirlemesini engelleyen halk, hükümete çağrıda bulunarak sayıları gitgide artan göçmenlerin başka bölgelere aktarılmasını istedi. Dera Vilayeti’nde hükümet binaları ateşe verildi Yemen Devlet Başkanı Salih, hükümeti görevden aldı Suriye’de gergin gün ‘Artık Salih de gitsin’ Haber Merkezi Suriye’de güneybatıdaki Dera Vilayeti’nde göstericiler, iktidardaki Baas Partisi’nin (Arap Sosyalist Yeniden Doğuş) merkezi ve adalet sarayının bir kısmını yaktı. Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın yeğeni Rami Mahluf’un “Syriatel” şirketinin iki cep telefonu şubesinin de ateşe verildiği olaylara, polis müdahale etti. Polisin kurşunlarının isabet ettiği 1 kişi öldü. Suriye’nin Dera kentinde binlerce kişinin katıldığı gösteriler, dün de devam etti. Ülkede 48 yıldır devam eden olağanüstü halin kaldırılmasının talep edildiği gösteriler üçüncü gününe girdi. Güvenlik güçlerinin müdahalesinde dün 4 kişinin ölmesi üzerine kurulan araştırma komisyonunun üyeleri kente geldi. Hükümet, göstericileri yumuşatmak için duvarlara yazı yazmaktan ötürü gözaltına alınan 15 öğrencinin serbest bırakılacağına söz verdi. Tunus ve Mısır’daki ayaklanmalardan esinlenerek yazılar yazan öğrencilerin gözaltına alınması, gösterilerin başlamasına yol açmıştı. SANA (AA) Yemen’de cuma günü başkent San’a’da öldürülen 52 gösterici için dün yapılan cenaze törenine katılan on binlerce kişi Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in istifasını isterken, Salih’in hükümeti görevden aldığı bildirildi. San’a’da öldürülen 52 gösterici için dün yapılan cenaze törenine on binlerce kişi katıldı. Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in kendi aşiretinin bile, ABD destekli liderin görevi bırakmasını istediği haberleri geliyor. ABD Yemen’in dağlık bölgelerinde saklanan El Kaide ile savaşması için Salih’e milyonlarca dolarlık askeri yardım veriyor. Öte yandan, ülkenin resmi haber ajansı Saba’nın haberinde, Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in hükümeti görevden aldığı belirtildi. Yemen’in BM Büyükelçisi Abdullah el Saidi ve insan haklarından sorumlu bakan Hüda el Ban Devlet Başkanı’nın göstericilere yönelik tutumunu protesto için dün istifa etti. ürkiye ran karşı karşıya getirilir mi? Etnik ve mezhebe dayalı ayrıştırmaların ılımlı İslami yapı ile harmanlanarak ortaya çıkarılması yeni Ortadoğu yapılanmasının dayanaklarını meydana getiriyor. Bu zemindeki gelişmeler yarın Türkiye ile İran’ı karşı karşıya getirir mi? Mevcut gelişmelerin iyi tahlil edilmeleri gerekiyor. Etnik ve mezhebe dayalı ayrışma ve derinleşmeler bölgede, Afrika’dan Asya Ortadoğusu’na kadar yeni bir zeminin oluşturulmasına hizmet ediyor. Irak ve Sudan bu tür “ayrıştırmalarla” bölündüler. Bir taraftan İran’ın bölgedeki Şii etkisine set çekilirken öte yandan iç dinamikler çatışma sürecine sokulmaktadır. Önce Yemen, sonrasında Bahreyn’deki yeni gelişmeler bu tezi doğrular nitelikte. Olayların Ürdün ve Suriye’ye de yayılmak istendiği görülüyor. Başlangıçta, demokratik gelişmeler olarak ortaya çıkan; öğrenci ve elitin de önderlik ettiği halk hareketleri, zemininde etnik ve dini referansları güçlendiren bir yöne doğru yürümektedir. Türkiye bu olayların dışında gibi görülmekle birlikte, en baştan itibaren içine sokulmaya başlandı. Etnik ayrışmanın 12 Mart 1980’den bugüne kadar ne noktaya geldiği ortada. Geldiğimiz noktada askeri ve sivil operasyonlar ülkelerin durumuna göre birlikte yürütülmektedir. Libya’ya askeri müdahale çoktan başladı bile. Türkiye’nin durumu çok ilginç; 1990’lı yıllarda Yugoslavya’nın bölünmesinde Ankara aktif bir duruma getirildi. Bugün Libya’da Ankara’nın dışardan askeri müdahaleye başta karşı çıkmasına rağmen, yine Yugoslavya ve hatta Irak benzeri bir konuma yavaş yavaş çekildiğini görüyoruz. Ortadoğu’da bu süreç aksamadan devam ederse, ileride Ankara ile Tahran’ın karşı karşıya gelmesi söz konusu olabilir. T TC ANAMUR İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/148 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Tapu Kaydı: Mersin ili, Anamur ilçesi, Malaklar köyü, Kadılar mevkii, 701 parsel, 8418,23 m2 tarlanın tamamı. Özellikleri: Satışa konu parselde zirai muktesat vardır. Parsel, okullara, adliyeye, hükümet binasına, sosyal tesislere, alışveriş merkezlerine uzaktır. Köy tarım sahasındadır. Ulaşımı kolaydır. Parselde inaşi muktesat yoktur. Parsel kayrak toprak olarak tabir edilen killitınlı toprak yapısındadır. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa göre dikili tarım arazisi kapsamında ve sulu tarım arazisidir. Araziye erkenci çeşit kayısı bahçesi tesis edilmiştir. Ağaçlar 2 yaşlarındadır. İmar Durumu: İmar planı kapsamında değildir. Satış Saati: 14.5015.00 Arası Muhammen Bedeli 288.546,90 TL 2 Tapu Kaydı: Mersin ili, Anamur ilçesi, Boğuntu köyü, Çatak mevkii, 101 ada, 166 parsel, 6867,46 m2, 2 adet kargir ev ve bahçesinin tamamı. Özellikleri: Satışa konu parselde zirai ve inşai muktesat vardır. Parsel, okullara, adliyeye, hükümet binasına, sosyal tesislere, alışveriş merkezlerine uzaktır. Şehir merkezine uzaklığı 45 km dir. Parselde 2 adet yapı vardır. Yapıların her ikisinin de yıpranma nedeni ile ekonomik değeri yoktur. Arazi killitınlı toprak yapısına sahip %1030 eğimli bir yamaç arazisidir. Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanununa göre dikili tarım arazisi kapsamında sulanılabilir tarım arazisidir. İçerisinde 20 adet ceviz, incir, badem, zeytin vb, ev ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik meyve ağaçları ve 60 adet asma vardır. İmar Durumu: İmar planı kapsamında değildir. Satış Saati: 15.10 15.20 Arası Muhammen Bedeli 26.602,38 TL 3 Tapu Kaydı: Mersin ili, Anamur ilçesi, Çukurabanoz köyü, Maşat mevkii, 1284 parsel, 4880 m2 tarlanın tamamı. Özellikleri: Satışa konu parselde inşai muktesat ile kalıcı zirai muktesat yoktur. Parsel, okullara, adliyeye, hükümet binasına, sosyal tesisiere, alışveriş merkezlerine uzaktır. Çevresi tarım bölgesidir. Şehir merkezine yaklaşık 45 km’dir. Arazi killitınlı toprak yapısına sahip %3035 eğimli bir yamaç arazisidir.Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa göre marjinal tarım arazisi kapsamında kuru tarım arazisidir. İmar Durumu: İmar planı kapsamında değildir. Satış Saati : 15.30 15.40 Arası Muhammen Bedeli: 9.760,00 TL Satış Şartları: 1Satış 02.05.2011 günü yukarıda belirtilen saatler arasındaANAMUR BELEDİYESİ MECLİS SALONU adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 12.05.2011 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz. üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. 11.03.2011 (İİK m 126) (Basın: 19021) Biricik meleğimiz Naile Başıbüyük’e yokluğunda bu evreninin şiirinde, güzelliğinde hep bir şey eksik. Ölümünün 15. yılında içimize bıraktığın sıcaklığınla seni anıyoruz. Seni çok seven ve özleyen ailen. BAŞIBÜYÜK A LES C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle