18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 13 MART 2011 PAZAR 4 HABERLER Genişletilmiş il başkanları toplantısına katılan Kılıçdaroğlu ‘tek ses tek söylem’ mesajı verdi GSÜ’nün Fahri Doktoru Robert Badinter Sevgili, İki gün önce Galatasaray Üniversitesi’nde yapılan bir törende, Fransa’nın eski Adalet Bakanı ve Anayasa Konseyi (Mahkemesi) başkanlarından Robert Badinter’e de Fahri Hukuk Doktoru unvanı tevdi edildi. Fahri doktoralar ya da diğer adıyla onur doktoru unvanları, yalnız kendilerine tevdi edilenleri onurlandırmakla kalmazlar, aynı zamanda bu unvanı veren kurumların yapıları, öncelikleri ve tercihleri konusunda da birer gösterge olurlar. Galatasaray Eğitim Kurumları’nın tepesinde bulunan Galatasaray Üniversitesi’nin şu anda Haut Seinne (Yukarı Seinne) Senatörü olan Prof. Dr. Badinter’e verdiği Fahri Doktora unvanı ile bu kurumun kendisinin de hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne verdiği önemin bir göstergesi olduğu için Galatasaraylı olarak iftihar ettim. Robert Badinter’in biyografisine kısaca göz atarsak, ne demek istediğim daha kolay anlaşılır. 1928 doğumlu olan Felsefe ve Hukuk alanında lisans eğitimini tamamladıktan sonra, hukuk doktorasını 1954 yılında alan, 1966 yılında hukuk profesörü olan Robert Badinter sırasıyla Dijon, Besançon, Amines’ten sonra Paris Pantheon üniversitesinde derslerini 1994 yılına kadar sürdürdü. 1951 yılında, Paris İstinaf Mahkemesi Barosu’na kaydolarak başladığı avukatlık yaşamını otuz yıl boyunca 1981’e kadar sürdürmüş, birçok kez idamla yargılananların savunmanlığı yapmış olan M. Badinter’in idam konusunda kitabı var. François Mitterrand’ın yakın arkadaşı olan Badinter, 1981 yılında getirildiği ve 1986’ya kadar aralıksız beş yıl sürdürdüğü Adalet Bakanlığı görevi sırasında, ölüm cezasının kaldırılmasına öncü olmuş, yine aynı yılda Fransa’daki Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ni tarihe gömen düzenlemelere öncülük etmiş, bir yıl sonra da Askeri Mahkemeler’in yetki alanlarını daraltan düzenlemelere önayak olmuştur. 1986’da Fransız Anayasa Konseyi (Mahkemesi) Başkanlığı’na seçilen ve görevini 9 yıl sürdüren Robert Badinter, 5 Anayasa Mahkemesi’nin başkanı tarafından oluşturulan Yugoslavya için Barış Komitesi’nin La Haye’deki Ceza Mahkemesi’nin ve AGİT Uzlaşma Mahkemesi’nin de kurucuları arasındadır. Bu hizmetler içinde özellikle ikisini, ölüm cezasına karşı verdiği ve zaferiyle sonuçlanan mücadelesiyle birlikte, katı kalıpları atmakta esnek olmayan Fransa’da Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılmasındaki çabayı öne çıkarmak isterim. Robert Badinter’i 1974 yazında Kıbrıs harekâtından biraz sonra, İstanbul’da ortak dostumuz Mordo Dinar’ın evinde tanıdım. Felsefe doktoru ve yazar eşi, zarafeti kadar güzelliğiyle de dikkati çeken Bayan Elisabeth Badinte’in yanı sıra, Yılmız Güney ve İlhan Selçuk’un da orada bulundukları o gün dikkatimi çeken olay, bu aydın sosyalist politikacının ilginç bir şey söylendiğinde dikkatle dinlemeye amade olmasıydı. Aradan yıllar geçtikten sonra, kendisinin Anayasa Mahkemesi başkanlık görevi sona ermeden, İstanbul Divan Oteli’nde bir akşam yemeği yedik. Turgut Özal dönemiydi. Yine her zamanki gibi meraklı bir kişi ve özenli bir dinleyici olarak Türkiye ile ilgili merak ettiği ayrıntıları soruyordu. Aramızda şöyle bir konuşma geçti: Size Türkiye’de neler olduğunu anlatmayı başaracağımı sanmıyorum, çünkü bunlar kolay anlaşılmaz. Bir deneyin ben belki anlarım, hukukçuyum ne de olsa. Özellikle hukukçu olduğunuz için anlayabileceğinizi sanmıyorum Yine de bir deneyin! Peki efendim, siz istediniz, şöyle başlayayım. Bizde devletin gelir ve giderlerinin küçümsenmeyecek bir bölümü parlamentonun denetimi dışındadır. Nasıl olabiliyor bu? Bunlar özel fonlar olarak nitelenen fasıllara aktarılarak denetim dışına alınıyorlar. Galiba pek kolay anlayamayacağımı söylerken haklıymışsınız. Evet Sevgili, bu seçkin konuk örneğinde de görüldüğü gibi, hem hukuku, hem de Türkiye’deki uygulamayı aynı anda iyi anlayıp sindirmek bazen biraz güç oluyor. ‘Askerlik 9 aya inecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi iktidarlarında askerliği önce 9 aya daha sonra da kademeli olarak 6 aya indireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Çocuğunuz üniversitede okurken yaz tatillerinde gidecek askerliğini yapacak mezun olunca askerliği de bitmiş olacak” dedi. Kılıçdaroğlu, Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katıldı. Partililere “Tek ses, tek söylem” mesajı veren CHP lideri, “İktidara hazırlık toplantısı yapıyoruz, ortak ses için çözümlerimizi anlatmak için bu toplantıyı yapıyoruz. Birlik olacağız. Bütün söylemleri tak tak tak söyleyeceğiz. Hedefimiz çözüm, mazeret üretmeyeceğiz, ‘Hangi sorunun nasıl çözüleceğini en iyi CHP bilir’ denen süreci başlatıyoruz” dedi. Toplantıya Önder Sav ve Deniz Baykal da katıldı. DEVLET BAHÇEL ‘Bunlar ekran çocuğu’ Toplantıda bazı il başkanlarının “önseçim” yapılması konusunda talepleri olduğu öğrenildi. Toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, yurt gezilerinin 15 Nisan’dan sonra başlamasının planlandığını bildirdi. Bu zamana kadar Gebze’de, Balıkesir’de birer miting düzenleyeceklerini söyleyen Tekin, stanbul veya Ankara’da nisan ayından önce, “Demokrasi ve Özgürlük” adı altında büyük bir miting düzenleyeceklerini kaydetti. ‘ Kadın güçlü konuma gelecek’ AKP’nin yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları bitirme iddiasıyla iktidara geldiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluğun, yasakların adresi oldular. AKP döneminde yoksulluk 850 bin arttı. Yoksul sayısı 12 milyon oldu insan biraz utanır” dedi. Kılıçdaroğlu, partililere; “kadınlar”, “yoksulluk”, “emekli”, “çiftçi”, “işsiz”, “gençlik”, “medya” gibi konu başlıklarında projelerini de anlattı ve bu projeleri yurttaşa anlatmalarını istedi. Aile Sigortası’nı anlatan Kılıçdaroğlu, “Her evin geliri ayda en az 600 lira olacak. Kadını en güçlü konuma getireceğiz. Kadınlar o kadar güçlü olacak ki. Erkek sabah kalktığında ‘Hanım bana para verir misin kahvede çay içeceğim’ diyecek” dedi. Emeklilerden en fazla bahseden ismin kendisi olduğunu ifade eden CHP lideri, “Emekli milli gelir artışından pay alacak ve birinci sınıf vatandaş olacak. Sosyal sigortalar destek primini kaldıracağız” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Türk Metal’in toplantısında kadınlara alkışlanacak yerler ve atılacak sloganlara ilişkin talimat verilmesine de değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Yalaka takımından sendikacı olmaz, sendikacı yürekli olur. TEKEL işçilerini alacaksın yerden yere vuracaksın. İşçinin hakkını savunmak istiyorsan o koltuğu gerçek sendika Yurt gezileri 15 Nisan’da cıya bırak. Sen başbakanı çağır, yalakalık yap. Siyasi literatürdeki adın belli, sarı sendikacı…” ‘ Ülke hapishane oldu’ CHP’nin fabrika, Erdoğan’ın da hapishane vaadi verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Özgürlük varken, güzel şeyler varken hapishane vaadi veriyor. Çünkü kafasındaki fikir o... Herkesi hapishaneye tıkmak istiyor. Kimse konuşmayacak... Sen zaten ülkeyi hapishaneye dönüştürdün” dedi. Memurlara da grev hakkı vereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Örgütlü toplumdan yanayız, toplum örgütlü oldukça daha güçlü olur” diye konuştu. Bedelli askerlik kanun teklifi verdiklerini hatırlatan CHP lideri, “Bir sefere mahsus olmak üzere bedelli askerlik için kanun teklifi verdik. Halkın iktidarında askerlik süresini 9 aya indireceğiz, aşamalı olarak 6 aya kadar indire ceğiz. Daha küçük ama daha profesyonel bir ordu olacak. Çocuğunuz üniversitede okurken yaz tatillerinde gidecek askerliğini yapacak mezun olunca askerliği de bitmiş olacak. Arzu eden erkenden askerlik yapacak. Profesyonel askerler ile orduyu terörle mücadelenin dışına çıkaracağız, ordu kışlasında onurlu görev yapacak” dedi. ‘ Niye saldırıyorsun?’ Medyada sendikasız çalışan olmayacağını da ifade eden Kılıçdaroğlu, “İktidardan beslenecek bir medya istemiyoruz. Yandaş medya durmadan bize saldırıyor. Anket yayınlıyorlar AKP yüzde 50’ymiş hedef 58, 60’mış... Anket sonuçları yüzde 58 ise bize niye saldırıyorsunuz. Halkın iktidarından korkuyorlar. Korksunlar geleceğiz. Yalaka medyanın haberlerinden etkilenmeyin” diye konuştu. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi televizyondan seyrettiğini belirterek “Bunlar ülkeyi yönetmiyor, bunlar ekran çocuğu olmuş” dedi. İzmir programı kapsamında Ödemiş pazaryerinde yurttaşlara seslenen Bahçeli, iktidarın toplumu etnik, mezhep temelli cephelere ayırdığını öne sürdü. İşsizlik nedeniyle cinnet, cinayet ve kadına şiddet olaylarında artış yaşandığını söyleyen Bahçeli, iktidarın ise tabloyu tozpembe gösterdiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinde bir sihirli değnek var. Akşam televizyonda şöyle bir salladığı vakit herkesi karşısında mutlu görüyor. Bunlar ülkeyi yönetmiyor, bunlar ekran çocuğu olmuş, Türkiye’yi ekrandan seyrediyorlar. Bunlar televizyonlarda seyrettiğiniz dizi filmleri gibi aldatma ve kalkındırma dizisinin başaktörü Recep Tayyip Erdoğan.” ZEYBEK, SAADET PART S VE TÜRK YE PART S ’YLE GÖRÜŞMELER N SÜRDÜĞÜNÜ SÖYLED ‘Çatı Demokrat Parti’dir’ İZMİR (AA) DP lideri Namık Kemal Zeybek, “İttifak talepleri oldu, değerlendiriyoruz, görüşmeler devam ediyor. Ama çatı Demokrat Parti’dir. Başka çatı söz konusu değildir” dedi. Seçim çalışmaları kapsamında İzmir’e gelen Zeybek, Adnan Menderes Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin seçim ittifakına ilişkin sorusu üzerine Zeybek, ittifak arayışı peşinde olmadıklarını söyledi. Zeybek, “Biz milletimizle ittifak yapmak üzere yola çıktık. Yeni değil, yeniden Demokrat Parti olarak halkımızın huzuruna çıktık” dedi. Hangi partinin çatısı altında ittifak yapabilecekleri yönündeki soruya Zeybek, şu karşılığı verdi: “Hedefimiz bu seçimde hükümeti kurmak, gelecek seçimde de tek başımıza iktidara gelmek. İttifak talepleri oldu, değerlendiriyoruz, görüşmeler devam ediyor. Ama çatı DP’’dir. Başka çatı söz konusu değildir. Koalisyonu oluşturacak ittifaka ‘hayır’ demeyiz. Şu anda görüşmeler temel ve duvar üzerinde devam ediyor. Çatıya sıra gelmedi.” zmir’de halka seslenen Zeybek, elindeki kepçenin bizzat Ahmet Yesevi tarafından yapıldığını belirterek “Bu kepçeyi daldıracağız, bütçeyi gerçek sahiplerine vereceğiz” dedi. (AA) TBMM BAŞKANI MEHMET AL ŞAH N ‘Demokrasi güçleniyor’ YENİCE (AA) TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Türkiye maalesef demokrasinin zaman zaman inkıtaya uğraması, Meclis’in kapatılması, ara dönem hükümetleri sebebiyle çok zaman, emek ve ivme kaybetti” dedi. Şahin, dün Karabük’ün Yenice ilçesinde yapımı tamamlanan hükümet konağının açılış törenine katıldı. Bir gazetecinin, “12 Mart 1971’de askerler darbe yaparken, şimdi ‘Ergenekon’ kapsamında askerler tutuklanıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz” sorusunu Şahin, şöyle yanıtladı: “Türkiye demokrasisini güçlendiriyor, daha da güçlü hale geliyor ki böyle de olmalıdır. İktidarlar halkın oyu ile gelir, halkın oyu ile giderler. Herhangi bir güç, ‘Ben seni istemiyorum, istifa et, çek git, bu parlamentoyu kapatıyorum, bir süre sonra yeni anayasa yapacağım ve demokratik düzene geçeceğiz’ diyemez. Bunlar normal demokraside olmaz. Türkiye bunları çok yaşadı. Bu nedenle milletler arası yarışta çok geride kaldık. Parlamento da bu doğrultuda görevini yapmaktadır.” ‘Tutuklama’ krizi REŞAT AKAR LEFKOŞA Güney Kıbrıs’tan Kuzey Kıbrıs’a geçen ve izinsiz olarak kapalı Maraş bölgesine giren, eski Polonya Cumhurbaşkanı Lech Walesa’nın oğlu, milletvekili Jaroslaw Walesa’nın da aralarında bulunduğu ikisi Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi 4 kişi, polis tarafından “Birinci Derecede Askeri Yasak Bölgeyi” ihlal etmekten tutuklandı. Daha sonra Rum tarafının girişimleriyle 2 AP üyesi serbest bırakıldı. Tutuklu olan iki Kıbrıslı Rumun ise bugün askeri mahkemeye çıkarılması bekleniyor. Gazimağusa’da dün yaşanan bu olayın, Rum tarafınca organize edildiğine dikkat çeken siyasi çevreler “Amaç, Maraş konusunu canlı tutmak ve Türk tarafını işgalcilikle suçlamaktır. Yaptıkları girişim, bilinen Rum propagandasının sonucudur” diyerek, yasak bölge ihlalinin kabul edilemeyeceğine dikkat çektiler. stiklal Marşı anıtı açıldı stiklal Marşı’nın kabulünün 90. yılı etkinlikleri çerçevesinde, ilk TBMM binasında stiklal Marşı’nın kabulüne ilişkin bir piyes sunuldu. Mehmet Âkif Ersoy’un stiklal Marşı’nı yazdığı Taceddin Dergâhı’nın bahçesinde, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ile Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce düzenlenen anma programı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yaptırılan “ stiklal Marşı Anıtı”nın açılış töreni yapıldı. Günay, stiklal Marşı’nın 90 yıl sonra hâlâ Türk milletinin duygularına tercüman olduğunu belirterek, “O, tam bir milli mutabakat metnidir” dedi. (Fotoğraf: AA) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle