18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ŞUBAT 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 PARAMETAPARAı MUSTAFA SÖNMEZ Canavar pusuda bekliyor Ocak ayı enflasyonu hem sevindirdi hem de uyardı. Tüketici fiyatlarının düşük çıkması yıllık enflasyonu yüzde 5’in altına indirirken üretici fiyatlarının çok yüksek gelmesi geleceğe ilişkin kaygıları arttırdı. Enflasyonun düşük çıkmasında giyim eşyası fiyatlarındaki büyük indirimler etkili oldu. Ekonomi Servisi Enflasyon, 2011’in ilk ayında tüketici fiyatlarında (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0.41 artarken üretici fiyatlarında (ÜFE) artış yüzde 2.36 oldu. Beklentilerin üzerinde artış gösteren enflasyon, tüketici fiyatlarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4.9, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 8.28 arttı. Enflasyon, yıllık üretici fiyatlarında yeniden çift haneyi gördü. Üretici fiyatları ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10.8 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 8.89 arttı. Yıllık ÜFE bir önceki aya göre 1.93 puan artış gösterdi. Bir önceki aya göre yıllık bazda 1.5 puan gerileyen TÜFE ise Merkez Bankası’nın 2011 hedeflerine uyumlu patikada gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak ayı TÜFE ve ÜFE verilerini açıkladı. Ana harcama grupları itibarıyla bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 1.61 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti. Ocakta endekste yer alan gruplardan ulaştırmada yüzde 1.44, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 1.37, haberleşmede yüzde 1.21, ev eşyasında yüzde 1.02, lokanta ve otellerde yüzde 0.76, konutta yüzde 0.58, sağlıkta yüzde 0.28, eğitimde yüzde 0.04 artış yaşandı. Eğlence ve kültürde yüzde 0.08, giyim ve ayakkabıda yüzde 7.76 oranında düşüş gerçekleşti. Ocakta fiyatı en çok artan ürün yüzde 55.01 ile kuru soğan oldu. Bunu, yüzde 28.59 ile patlıcan, yüzde 26.33 ile kabak izledi. Tüketici fiyatları açısından ocakta fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 16.20 ile kadın kazağı oldu. ÜFE bazında ise fiyatı en çok artış gösteren ürün yüzde 51.58 ile hamsi fiyatı, en çok düşen ürün ise yüzde 41.60 ile taze soğan oldu. Enflasyon ocakta üretici fiyatlarında yüzde 2.36, tüketici fiyatlarında yüzde 0.41 ile tekrar artışa geçti Ucuzcu ve Aciz Burjuvazi Türkiye kapitalizmi, emeği olabildiğince ucuzlatarak buradan, küresel arenada rekabet gücü bulma acizliğinden vazgeçemiyor. Meclis’teki “Torba Yasa”yı, emek blokunun muhalefetini göğüsleyerek militanca sahiplenmesi de bu acizliğinden. Emeği bugün olduğundan daha çok ucuzlatarak ancak rekabet gücü bulabileceğini varsayıyor. Asya’daki emsalleri ile “dibe doğru yarışta” ancak böyle güç kazanacağını sanıyor. Oysa OECD’deki çoğu Batılı diğer ülkeler, emeği ucuzlatmak gibi demode yollar yerine, eğitim, ileri teknoloji, iyi iş örgütlenmeleri ile birim emekten en yüksek verimi (gerçekte sömürüyü) sağlama derdindeler. Bu yolla küresel pazarda yer edinip sermaye biriktirme derdindeler. OECD verilerine göz atalım. Norveç’i bir yana bırakırsak, ABD, krizdeki gerilemesine rağmen 2009’da mal ve hizmet üretiminde, çalışılan saat başına en yüksek değeri üreten ülke durumunda. ABD, bu haliyle G7 ülkelerinden emek üretkenliğinde 12, AB’den 15, Japonya’dan 33, Türkiye’den ise 56 puan ileride. Türkiye, kişi başına gelir ve emek üretkenliğinde, OECD’nin 30 ülke sıralamasında, Polonya, Rusya ve Meksika ile son dörtte. ÜRETKENL KTE ABD, BAZI OECD ÜLKELER ve TÜRK YE (2009) Çalışılan Çalışılan Kişi Başına Kişi Başına Saat Saat Başına Ülkeler/ Gelir Gelir, $ Başına Hasıla Bloklar (SAGP) $ ABD=100 Hasıla, $ ABD=100 ABD 46.581 100 57.4 100 Norveç 55.650 119 73.3 128 G7 ülkeleri 39.409 85 50.6 88 Almanya 36.452 78 53,3 93 AB, 15 ülke 34.694 74 48.8 85 Fransa 33.679 72 54.5 95 OECD (30 ülke) 33.697 72 43.4 76 İspanya 32.565 70 47.4 83 Japonya 32.421 70 38.2 67 Italya 31.887 68 43.6 76 Yunanistan 29.724 64 33.9 59 G.Kore 27.169 58 25.2 44 Macaristan 19.765 42 25.2 44 Türkiye 14.469 31 25.2 44 Polonya 19.076 41 23.4 41 Rusya 20.409 44 20.5 36 Meksika 14.406 31 19 33 Kaynak: OECD veri tabanı, SAGP: Satın Alma Gücü Paritesine Göre FA Z ND R M GELEB L R Enflasyondaki düşüş eğiliminin sürmesi TCMB’nin yılın ilk çeyreğinde 25 baz puanlık faiz indirimi yapması ihtimalini arttırdı. TSKB Ekonomisti Başar Yıldırım “Enflasyon rakamları TCMB’nin öngörüleriyle bağdaşıyor. Bu da kurumun finansal istikrarı sağlamaya yönelik politikalarını devam edeceğini gösteriyor. Bu anlamda faiz indirimlerine bu ay da 25 baz puan ile devam edileceğini düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında ise gıda ve emtia fiyatlarındaki seyrin ve başta KDV gelirleri olmak üzere vergi gelirlerinde seçim sonrası beklenen yükselişin getirebileceği enflasyon gelişmelerine bağlı olarak faiz arttırım politikası gündeme gelebilir” dedi. Enflasyon verisine ilk tepki olarak faiz yüzde 8.2’yi gördü, kur hafif yükseldi. Enflasyon verisi öncesi yüzde 8.02 seviyesinde olan gösterge tahvilin bileşik faizi 8.32 seviyesinden kapandı. Veri öncesi 1.5736 seviyelerinde olan dolar/TL ise seviyesinden 1.5980’den kapandı. Gıda fiyatlarında rekor artış Ekonomi Servisi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), aylık gıda fiyatları endeksinin ocak ayında küresel gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle rekor düzeye çıktığını duyurdu. FAO’ya göre, 2010’un Aralık ayında 223.1 puan olan endeksin ocakta yüzde 3.4 artarak 230.7 puana yükselmesinde, özellikle şeker, hububat ve sıvıyağ fiyatlarında görülen artışlar etkili oldu. Hububat, yağlı tohum, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarının aylık değişimlerinin değerlendirildiği endeks, 1990’da açıklanmaya başlamasından bu yana en fazla, gıda krizinin yaşandığı 2008 Haziranı’nda artmıştı. Endeks, söz konusu tarihte 224.1 puana kadar yükselmişti. FAO’nun aralıkta 398.4 puan olan şeker fiyatları endeksi de geçen ay yüzde 5.4 artarak 420.2 puana ulaştı. Kuruluşun, buğday, pirinç ve mısır fiyatlarını içeren hububat fiyatları endeksi, geçen ay bir önceki aya göre yüzde 3 oranında artarak 244.8 puana çıkarak, 2008 Temmuzu’ndan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Sıvıyağ fiyatları endeksi de ocakta aralık ayına göre yüzde 5.6 artarak 277.7 puana çıktı ve Haziran 2008’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış oldu. İstanbul’da moda zamanı Ekonomi Servisi İstanbul’un en büyük moda etkinliği İstanbul Fashion Week (IFW), marka ve tasarımcıların hazırladığı defileler ile başladı. Etkinlik kapsamındaki ‘Karma 1’ adı verilen ikinci defilede Zeynep Erdoğan, Zeynep Tosun ve Niyazi Erdoğan’ın tasarımları yer aldı. Etkinlikte 18 tasarımcı ve 9 markanın katılımıyla 21 defileye ev sahipliği yapacak. Fashion Week kapsamında Atıl Kutoğlu, Simay Bülbül, Günseli Türkay, Mehtap Elaidi, Özgür Mansur, Gamze Saraçoğlu, Gül Ağış, Özlem Kaya ve Arzu Kaprol, bireysel defile ile koleksiyonlarını tanıtacak. G. Gentile, Ramsey, DamatTween, Colin’s, AVVA, Derimod ve Koton markalarının katıldığı IFW’de Amerikalı aktris ve burlesgue yıldızı Dita Von Teese ile süper model İrina Shayk, Damat Tween defilesinde podyuma çıkacak. IFW’yi izlemek üzere 40 binden fazla kişinin Santralistanbul’u ziyaret etmesi bekleniyor. Nijerya patlamak üzere, koşun, yetişin! Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun düzenlediği TürkiyeNijerya Ticaret ve Yatırım Forumu’na katılan Nijerya Cumhurbaşkanı Jonathan Goodluck, Nijerya’nın 2020’de en büyük 20 ekonomiden biri olacağına dikkat çekerek “Nijerya patlamak üzere, en iyi iş fırsatı bizde. Size eşsiz bir fırsat sunuyoruz, değerlendirin” dedi. Çalık, Boydak, Rixos, Eser, Ekşioğulları, Fermak, Nata, THY gibi şirketlerin başkanlarıyla kahvaltı yaptıktan sonra 109’u Nijeryalı 400’ü aşkın iş insanına konuşan Goodluck “150 milyonluk nüfus, yıllık yüzde 3 artış ile en büyük pazarlardan biriyiz. Bütçemizin yüzde 95’i doğalgaz ve petrolden. Mevzuatı yeniliyoruz, iş yapmak kolaylaşacak. Nijerya’da çok iş var, siz de gelin” dedi. Toplantıda, 900 milyon dolarlık ikili ticaret hacminin öncelikle 2 milyar dolara çıkarılması dile getirildi. Üretkenlikte bu kadar farklılık olunca, haliyle ABD, kişi başına gelirde (Satın alma gücü paritesine göre), OECD ortalamasından neredeyse 30 puan ileride ve Türkiye’nin kişi başına geliri de OECD ortalamasının ancak yüzde 40’ı. Türkiye kapitalizmi şunu göremedi ya da görmek işine gelmedi: 1980 sonrasının küresel kapitalizm koşullarında, uluslararası piyasalarda uzmanlaşma ve teknoloji geliştirme yetkinliği rekabet gücünün önemli unsurları haline geldi. Hızla gelişen ve değişen bilgi ve iletişim teknolojileri, iş yapma biçimlerinde köklü değişiklikler yarattı. Bilgi yoğun ve yüksek katma değerli mal ve hizmet üretimi ön plana çıktı. İşgücünün ucuzluğu değil, işgücünün eğitim seviyesi ve gerekli yeteneklere sahip olması önem kazandı. Akıllı kapitalistler, akıllı işçiye yatırım yaptılar. Bizimkiler gibi çapaçul kapitalistler ise varsa yoksa ucuz emekten ve kamu malı yağmasından nasiplenmeye baktılar. Sonra bir de dönüp baktılar ki Çin ve Hindistan gibi ibadullah ucuz emeği olan ülkelerle tekstil, giyim, deri gibi geleneksel sektörlerde rekabet mümkün olmaktan çıkmış… Otomotiv, makine, beyaz eşya, ana metal ve petrol ürünlerinde ihracata odaklanmayı deneseler de çoğu çakma ihracatçı kaldı. Net ihracat, birkaç sektörden öteye geçemedi. Çoğu sektörde net ithalatçılığı aşamadılar. Sıcak para morfinmanlığı, onun ithalatı kışkırtması karşısında, birçok sektör, iyice havlu atar hale geldi ve bir kısmı dışarı ile rekabeti bırakıp içeride konut, plaza, AVM sektörlerinden; devletin terke zorlandığı sektörlerden para kazanma yolunu seçti. Ama bunun da bir sonu var tabii ki. Torba yasaları ile ucuz ve güvencesiz emeğe ihtiyaç duyan aciz burjuvazi, teknoloji üretiminde yetersiz, modern teknoloji kullanımını yaygınlaştıramıyor, işgücüne nitelik kazandırmaya niyeti ve sabrı yok, yüksek katma değerli ürünlerde üretim yeteneği çok sınırlı, tesislerin üretim ve yönetim yapılarında modernizasyon ihtiyacına cevap veremiyor. Bu acizlik içinde saplantı halinde, hep işgücünü ucuzlatmanın, onu, ihbarkıdem tazminatı engeline takılmadan şekillendirmenin derdinde. Devleti de ucuz hizmete, bunun için de ucuz ve güvencesiz memur istihdamına yönlendiriyor. Bu kafa, istediği kadar emeği ucuzlatsın, yine krizden krize sürüklenir, toplumu da perişan eder. Bu kafa, gelişme yetisini kaybetmiştir, ehliyeti elinden alınmalı, kamusal yarara dayalı, planlı atılım devri başlatılmalıdır. Üretim özelleştirmesi 3 yılda tamamlanacak Ekonomi Sevrisi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, öngörülere göre, elektrik üretim şirketlerinin özel sektöre devrini 23 yılda tamamlamayı düşündüklerini söyledi. Şimşek, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Citi Grup ve Oyak Yatırımın, enerji sektörünün geleceği ve elektrik üretim tesislerinin özelleştirmeleriyle ilgili düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, elektrik üretim, termik ve hidroelektrik santrallarının özelleştirme sürecinin henüz başında olduklarını, bu toplantı ile hissedarlar ve paydaşlarla bir araya geldiklerini söyledi. Aslında elektrik sektöründe önemli bir reform yaptıklarını ifade eden Şimşek, bunu doğru yapmak istediklerini, dolayısıyla bu işe ilgi duyan girişimcilerle bilgi alışverişinde bulunmak istediklerini, politika yapıcılar olarak özel sektörü dinlemek istediklerini belirtti. Citibank AŞ Genel Müdürü Serra Akçaoğlu da, Türkiye’nin bölgesinde önemli bir enerji üssü haline geldiğini, ülkedeki enerji sektörüne hem yerli hem de yabancı yatırımcının büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Vodafone 16.7 milyon aboneye ulaştı Ekonomi Sevrisi Vodafone Türkiye, 3. çeyrekte servis gelirlerinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31.7’lik artışla büyüme rekoru kırdığını, toplam abone sayısını 1 milyon arttırarak 16.7 milyona çıkardığını, faturalı ve faturasız aboneler için ortalama (blendedbirleşik) ARPU’yu ise yüzde 24’lük artışla 17.8 TL seviyesine yükselttiğini bildirdi. Bu sayede Vodafone Türkiye’nin, Vodafone Group Avrupa Bölgesi içerisinde en hızlı büyüyen operatör olduğu vurgulandı. Vodafone, 20102011 mali yılı 3. çeyrek dönemi olan EkimAralık 2010 sonuçlarını açıkladı. Şirketin, geçen yılın aynı dönemine oranla son çeyrekteki faturalı abone sayısının yüzde 82 oranında artış gösterdiği, kurumsal müşteri segmentindeki servis gelirlerindeki büyümenin ise yüzde 49 olduğu, veri gelirindeki artışın yüzde 155 olarak gerçekleştiği bildirildi. Şirketin, mobil internet kullanımına yönelik yoğun tüketici ilgisini tespit ettiği, bu kapsamda ocak ayında süper internet kampanyası başlattığı, yoğun ilgiyle karşılanan kampanyanın, bir ayda 1 milyon abone hedefine ilk haftada ulaşma başarısını elde ederek, ay sonunda 1.8 milyon aboneye ulaştığı belirtildi. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, “2011’i Vodafone Türkiye için ‘veri yılı’ olarak ilan ettik. Müşteri odaklı hizmet felsefemizle, sektörde değer yaratmak amacıyla ve ülkemizin bilgi toplumu olma yolundaki potansiyelini desteklemek üzere çalışmalarımıza ve yatı Serpil rımlarımıza devam edeceğiz” dedi. Timuray [email protected] http://mustafasnmz.blogspot.com İSYANIN ARAP BORSALARINA FATURASI 49 MİLYAR DOLAR Mısır’da 10 gündür düzenlenen yönetim karşıtı gösteriler nedeniyle 13 Arap borsası 49 milyar dolar zarar etti. Kuveytli araştırma şirketi KAMCO’nun yaptığı çalışmaya göre, 25 Ocak tarihinde 991 milyar doları geçen söz konusu 13 Arap borsasında işlem gören şirketlerin değeri 31 Ocak’ta 942 milyar dolara geriledi. En büyük kayıp, 32 milyar dolarla Körfez Bölgesi’ndeki 9 ülke borsasında görüldü. Söz konusu 9 ülkedeki borsada işlem gören şirketlerin değeri 750 milyar dolara düştü. Arap dünyasının en önemli borsası Suudi Arabistan’da 21 milyar dolar, Mısır Borsası’nda da gösterilen ilk iki gününde 12 milyar dolar kayıp yaşandı. Öte yandan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Mısır’ın kredi notunu bir basamak daha düşürerek “BB”ye çekti. Kredi notunun düşürülmesinde, Mısır’daki protestolar ve bunun ekonomiye yansımaları etkili oldu. ÜLKER’DEN BOLERO GOFRET Ülker yeni bir gofret markası olan Bolero’yu tüketici ile buluşturdu. Fındıklı, çilekli ve muzlu 3 farklı çeşidiyle piyasaya sunulan Bolero, çıtır çıtır gofret yaprakları ve krema ile hazırlandı. ‘Kendisi İnce Lezzeti Bol’ sloganıyla tüketiciyle buluşan Bolero, günün koşuşturması içinde küçük keyif molaları vermek isteyenleri hedefliyor. DOĞADAN’DAN YENİ BİTKİ ÇAYLARI Türkiye’de meyve ve bitki çayları sektörünün kurucusu olan Doğadan, yeni serisi ‘Büyülü Bohça’ yı piyasaya sürdü. Altı yıllık bir ARGE çalışması ve 4.5 milyon Avro’luk yatırımla oluşturulan yeni ürün serisi, doğal ve doğada çözünebilen özel şeffaf poşetiyle dünyada ve Türkiye’de tüketicilerin beğenisine sunuldu. İri bitki ve meyve parçalarının görülebileceği şeffaf paketlerde sunulan yeni seri, altı farklı çeşitten oluşuyor. FERRARİ FF, YAKINDA TÜRKİYE’DE İtalyan lüks spor otomobil üreticisi Ferrari’nin tarihindeki ilk dört tekerlekten çekişli süper spor modeli Ferrari FF, 2011’in yaz aylarında Türkiye’de satışa sunulacak. Ferrari FF, Ferrari 612 Scaglietti modelinin yerini alacak. 660 HP’lik V12 motorlu Ferrari FF’in global resmi tanıtımı ise mart ayında düzenlenecek 2011 Cenevre Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle