25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kuzey Afrika’da değişimin başlangıç noktası, dengelerini yeniden oluşturma çabasında 9 GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Tunus geleceğini arıyor WSJ: Risk yüksek Dış Haberler Servisi ABD’de borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, “Türkiye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da dramatik bir biçimde artan ekonomik ve siyasi rolü, hükümeti ve iş dünyası için yüksek riskler ve hoş olmayan ihtilaflar yaratıyor” yorumunu yaptı. Libya’daki Türklerin gösterilerde parmağı olduğu yolundaki iddiaları anımsatan gazete, analistlerin bu tip korkuların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için potansiyel bir geri tepme anlamına gelebileceği yönündeki yorumlarına yer verdi. Erdoğan’ın Hüsnü Mübarek’i istifaya çağıran ilk liderler arasında olduğunu belirten gazete, bunun da domino etkisinden korkan Albay Muammer Kaddafi gibi Arap liderleri kızdırdığını bildirdi. Türk iş dünyasının Mısır ve Libya’daki yatırımlarına dikkat çeken gazete, iş dünyasının da kaygılı olduğu yorumunu yaptı. Wall Street Journal, “Ne ironi ki bölgedeki Türk yatırımlarının önemli bir bölümü, bu ülkelerin, eski rejimlerin Washington ile olan bağlarını sürdürmelerine bağlıdır. Türk tekstil şirketleri ve diğer şirketleri, Kahire’nin ABD ile olan serbest ticaret anlaşmalarından yararlanmak üzere Mısır’da tesisler inşa ettiler” derken, benzer bir durumun Bahreyn’de olduğuna dikkat çekti. ODTÜ Uluslararası İlişkiler’den Hüseyin Bağcı’nın görüşlerine de yer veren gazete, Türkiye’nin aynı şekilde otokratik bir rejim olan Tahran’a yönelik tutumunun ise tezat oluşturduğunu vurguladı. Yazıda “İran polisi, muhalifleri ev hapsine koyup göstericileri döverken” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 100 işadamlık bir heyetle İran’da bulunduğu anımsatıldı. BAHADIR SELİM DİLEK Ben Bu İşe Çok Bozuldum Bir Prof. Dr. “dekolte giyene tecavüz edilir” gibisinden bir şeyler söylemiş. Prof. Dr’nin avukatına göre de, Prof’un çalışma alanı din olduğundan bu sözleri “dine göre yorumlamak gerekir”miş. Ben bu işe iki kez bozuldum. Birincisi bir erkek olarak, ikincisi de dinleri, doğal olarak da Müslümanlığı düşünerek. Bence bu beylerin sözlerinde hem erkekleri hem de Müslümanlığı hedef alan haksızlıklar var. bende bu iki zatın “haramı” ve dolayısıyla “günahı” teşvik ettikleri (tabii istemeden) izlenimi de uyandı. Bir kadının, dinin getirdiği örtünme kurallarına uymuyor olması, hatta dekolte giyinmesi, dahası belki de mayo ile gezmesi dini açıdan “günah” sayılabilir diye düşünüyorum. Eğer toplumda din yasaları geçerliyse, suç ve ceza içeren, hukuksal bir durum bile doğabilir. Ama, bana öyle geliyor ki, eğer toplum dini yasalarla yönetilmiyorsa, orası laik bir ülkeyse, kadının dini kurallara uymama durumu en fazla bir “günah” olarak kabul edilebilir; suç ve ceza konusu da onunla Tanrısı arasındaki ilişkiye havale edilmek durumundadır. Bu madalyonun bir yüzü. Bence bu madalyonun öbür yüzünde de şu var: Benim bildiğim kadarıyla, dini hakikat rejimi içinde, kadın dini giyinme kurallarına uysun uymasın, nikâhlısı olmayan erkek için, cinsel arzusunu tatmin etmesi açısında “haram”dır. Erkeğin bu kadına bakması, dokunması hele hele cinsel ilişkiye girmeye kalkması da “günah”... Mantıksal ve ahlaki açıdan da erkeğin açısından bu “günahın”, kadının “günah” işliyor olup olmamasıyla bir ilişkisi olamaz. İşte beni çok kızdıran ikinci, genelde dinlere özelde Müslümanlığa yönelik haksızlık olarak gördüğüm şeyler de bunlarla ilgili: Profesör ve avukatı, ileri sürdükleri açıklamalarla, erkeğin salt kadından kaynaklanan (dekolte giyinmek örneği) bir nedenden dolayı, daha doğrusu bunu bahane ederek, nikâhlısı olmayan bir kadınla cinsel ilişkiye girmeye kalkabileceğini, bu arada Tanrı’nın bir kuluna bedensel ve ruhsal acılar çektirilebileceğini, tüm bunların da dine göre yorumlanabileceğini (anlaşılabileceğini, belki de mazur görülebileceğini) söylemiş olmuyorlar mı? Bu beyler böylece Müslümanlık adına “haramı” ve “günahı” teşvik etmiş olmuyorlar mı? Bana bu profesörün ve avukatının daha fazla konuşmaya devam etmeden önce, Başbakan’ın eski bir önerisine uyarak, yetkin bir ulemaya danışmaları gerekiyormuş gibi geliyor. Tabii bu ulema da duruma bakıp “Beyler size ulema değil hekim gerekiyor” da diyebilir. Ama dedim ya ben din âlimi değilim, o kadarını bilemem. TUNUS Zeynel Abidin bin Ali’nin ülkesini terk etmesiye sonuçlanan Yasemin Devrimi sonrasında Tunus kendi içinde dengelerini yeniden oluşturmaya çalışıyor. Devrimi en fazla sahiplenen genç kesim, bundan sonra “tek adam yönetimi” yani başkanlık rejimi istemiyor. Onların talebi, gerçek parlamenter bir demokrasinin kurulması. Devrim heyecanı dinmiş değil ancak meydanlarda artık yüz binler yok. Ancak olanların heyecanı azımsanmayacak boyutta. Başkanlık binası önünde toplanan 34 bin kişi gösterilerini kararlılıkla devam ettirme çabasında. Göstericilerin isteği Bin Ali yönetiminin devamı olarak gördükleri geçici konseyin istifa etmesi. Sokakların efendisi şimdilik gençler, yaşlılar onların yaptığı mitinglere alkış tutmakla yetiniyor. Ülkede polis ve ordu devrimi kabul etmiş, içselleştirmiş. Başkanlık sarayı önünde zırhlı araçlar ve askerler göstericiler için “tedirgin edici bir unsur” değil. İsteyen gidip askeri araçların ve dikenli tellerin önünde “Yasemin Devrimi” hatırası için birkaç kare fotoğraf bile çektirebiliyor Sokaklar şimdilik sakin, güncel yaşam kaldığı yerden devam ediyor. Havaalanından kent içine giden yollardaki görüntülerden anlaşılan o ki, devrim devletin işleyişini durdurmamış. Yol yapım faaliyetleri sürüyor, inşaatlar devam ediyor, çimler sulanıyor; sözün özü kamu hizmetinde kesinti yaşanmamış. Ülke yeni bir dönemin eşiğinde ancak geleceğe ilişkin belirsizlikler de sürüyor. Özellikle gençler, Tunus’u bir kez daha diktatörlüğe götürecek “tek adam” yani başkanlık sistemine karşı. Bu sistemin mutlaka değiştirilmesini, gerçek parlamenter demokrasiye geçilmesini istiyorlar. Bu beklentilerinin anayasaya yazılmasını istiyorlar. Başkanlık binası önünde toplanan göstericiler bu düşüncelerini üç beş cümle ile özetleyip pankartlara taşımışlar. Üstelik bu pankartla gazetecilere çekinmeden poz verebiliyorlar. Tunus’taki gösterilerde sokakların efendisi gençler, yaşlılar onlara alkış tutuyor. Ben (bir erkek olarak) hayvan mıyım? Benim uzmanlık alanım değil, ama sanırım şöyle bir durum söz konusu: Hayvanlar cinsel itkileri depreştiğinde (kızıştığında) doğrudan kokunun geldiği yere yönelir, hedef aldığı hayvanın direncine, isteksizliğine bakmadan, eğer gücü yeterse, tohumunu bırakır. İnsanın cinsel itkisi depreştiğinde, bu bir arzuya tercüme olur, arzu da hemen toplumsal kurallara (süper egonun “hayır yapamazsın” diyen sesine), yasalara, erkeği ve dişiyi, iki farklı cins olarak tanımlayan, bir biyolojik farkı cinsiyetleştirerek (“sexuation”?) aralarındaki ilişkileri belirleyen örf, âdet, gelenek gibi söylemlerin kodlarına çarpar. İnsanın cinsel itkisinin yoluna devam ederek tatmin olabilmesi süreci, cinsel ilişkinin sosyal ilişkiye dönüşme süreci ve bunun kodları tarafından belirlenir. Eğer cinsel arzunun yoluna devam ederek tatmin olması hali, karşı cinsi şeyleştiriyorsa (öznelliğini yok sayarak nesne gibi görüyorsa), şiddet içeriyorsa, bu durumun arkasındaki nedenleri, erkeğin biyolojisinde değil, onun cinselliği anlama tarzını belirleyen egemen toplumsal ilişkilerin, cinsel arzusunu ve arzu nesnesine ulaşma yollarını programlayan patolojisinde aramak gerekir. Erkek egemen toplumun kadın ve erkeği iki farklı cinsiyet olarak tanımlama, tarzının (kodlarının) ve bunu devralan kapitalizmin mal satabilmek için biteviye ürettiği, âciz, çocuksu, kurtarılacak ya da kurban kadın imajının dolaylı ve doğrudan etkilerinde aramak gerekir; insanın biyolojik yapısında değil. Bu yüzden tüm erkeklerin, bir taraftan profesörü ve avukatını, erkekleri, ahlaksal kuralları olmayan hayvanlara indirgedikleri için protesto etmeleri, diğer taraftan da “kadını” bir tecavüz nesnesi olarak üretmekte ısrar eden tüketim kültürüne baş kaldırmaları gerekir. Göstericilerin içinde önemli sayıda kadın da var. Gösterilere katılan türbanlı ve başı açık kadın sayısı eşit gibi. Ancak türbanlıların büyük bölümünün de başı açık hemcinsleri gibi dar kesim blue jean giymesi, “haremselamlık” yaklaşımından uzak durması, Tunus’ta kadınların tesettür anlayışının sonradan şekillendirildiğinin en önemli göstergesi. Başkent Tunis’in çarşısı pazarı da hareketli. Başkanlık binasının hemen arkasındaki Souk Medina çarşısında günlük yaşam, ülkede hiçbir şey değişmemiş gibi sürüyor. Sokaklar, kafeler insanlarla dolu. 22 yıllık sürgünden dönen Siyasal İslamcı Nahda lideri Raşid Gannuşi’nin yarattığı rüzgâr, yakın dönemde yapılacak bir seçimde yüzde 30 oranında desteğe tahvil olacak gibi görünüyor. Ancak Tunus’ta orta sınıfın siyasal açıdan iyi organize olması durumunda, Nahda’ya olan desteğin yüzde 20’leri aşmaması bekleniyor. Tunus seçimlere hazırlanıyor ancak, İslamcı olmayan muhalefetin iyi organize olup, Nahda karşısında güçlü bir Bin Ali’nin ailesinin iadesi istendi Dış Haberler Servisi Tunus, devrik lideri Zeynelabidin Bin Ali’nin ardından, eşi Leyla Trabelsi’nin de iadesini resmi olarak Suudi Arabistan’dan istedi. Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, Tunuslu yetkililerin, Leyla Trabelsi’nin resmi iade talebini, Suudi Arabistanlı yetkililere diplomatik yoldan ilettiğini belirtti. Kaynak, bu talebin, Bin Ali ve çevresine karşı sürdürülen soruşturma çerçevesinde yapıldığını kaydetti. Bin Ali ve ailesi, Muhammed Buzizi adlı işsiz gencin kendisini yakmasıyla tetiklenen halk ayaklanmasının ardından 14 Ocak’ta Suudi Arabistan’a kaçmıştı. 74 yaşındaki Bin Ali’nin geçen hafta komaya girdiği ve Cidde’de bir hastanede tedavi gördüğü bildirilmişti. Bu arada, Tunus İçişleri Bakanlığı, Bin Ali’nin partisinin feshedilmesi için başvuruda bulundu. Dosya kabul edilirse Bin Ali’nin partisi gelecek seçimde aday gösterilemeyecek. merkez olabilmesi için zamana gereksinimleri var. Muhalefetin önemli bir bölümünü şimdilik tabela partileri oluşturuyor. Ülke içindeki siyasal İslamcı taban için Türkiye’den çok AKP bir model. O nedenle, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, iki gün önce kurulan Tunus Adalet ve Kalkınma Partisi de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşen siyasal partiler arasında yer aldı. ‘Haram’ ve ‘günah’ mı teşvik ediliyor yoksa? Ben din âlimi de değilim, ama [email protected] / http://erginyildizoglu.blogspot.com T.C. KADIKÖY BELEDİYE BAŞKANLIĞI İLAN Kadıköy Sınırları içerisinde çeşitli yerlere konulacak 200 adet (100 adeti Belediyemiz tarafından kullanılacak) Billboard türü reklam üniteleri 2886 sayılı yasanın 45. maddesine göre açık arttırma suretiyle 3 yıllığına 10.03.2011 Perşembe günü saat 14.10’da ihale yoluyla kiraya verilecektir. İhaleye katılacakların son başvuru tarihi ihale günü olan 10.03.2011 tarihinden bir gün öncesi 09.03.2011 günü mesai sonuna kadar Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nden temin edecekleri ihale dosyasını ihale saatine kadar Belediye Encümeni’ne vermek zorundadır. İŞİN TÜRÜ AYLIK MUH.BED GEÇİCİ TEMİNAT ŞARTNAME BEDELİ 200 adet (100 Adeti Belediyemiz tarafından kullanılacak) Billboard türü reklam üniteleri 31.350.00. TL. 11.286.00. TL. 550.00. TL. İHALE GÜN VE SAATİ 10.03.2011 Saat 14.10’da A) İsteklinin Gerçek Kişi Olması Halinde ŞAHISLAR: a) Dilekçe b) Nüfus Cüzdanı Sureti (Muhtardan veya Noter Tasdikli) c) İkametgâh Senedi (Muhtardan) “ d) İhale dosyası alındı makbuzu e) Geçici Teminat Makbuzu f) Vekâleten temsil edilmesi halinde Noter tasdikli vekâletname ve imza sirküsü B )İsteklinin Tüzel Kişi Olması Halinde ŞİRKETLER: a) Dilekçe b) Şirket Yetkilisi Olduğuna dair Yetki belgesi ve imza sirküsü c) Ticaret ve Sanayi Odası’ndan 2010 yılı içerisinde alınmış Ticaret Sicil Kaydı ye ihale ilan süresinde alınmış faaliyet belgesi d) İhale dosyası alındı makbuzu e) Geçici Teminat Makbuzu f) Şirketin vekâleten temsil edilmesi halinde Noter tasdikli vekâletname ile vekilin Noter tasdikli imza sirküleri (Basın: 12162) T.C. KADIKÖY 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/2453 TAL. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 18/03/2011 günü 12.00 12.10 saatleri arasındaYAVUZ SULTAN SELİM CAD. No: 38 FERHATPAŞ/Ataşehir/İSTANBUL’da yapılacak ve o günün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 23/3/2011 günü aynı yer ve saatte 2. artırmanın yapılacağı. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, satışa iştirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin %20’si oranında nakit para ya da eşdeğerde banka teminat mektubu vermeleri şarttır. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 13.02.2011 (İc.İf.K. 114/1, 114/3) Muhammen kıymeti LİRA (YTL): 125.000,00 YTL ADEDİ : 1 CİNSİ : 34 Ff 4190 Plakalı 2008 Model Çekici Sarı Renkli 420 Hp Çekici (Basın: 12190) KADIKÖY 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/2450 TALİMAT Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırma 18/03/2011 günü 09.30/10.10 saatleri arasındaYAVUZ SULTAN SELİM CAD. No: 38 Ferhatpaşa/Ataşehir/İstanbul’da yapılacak ve o günün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 23/3/2011 günü aynı yer ve saatte 2. artırmanm yapılacağı. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, satışa iştirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin %20’si oranında nakit para ya da eşdeğerde banka teminat mektubu vermeleri şarttır. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 13.02.2011 (İc.İf.K.l 14/1, 114/3) Muhammen kıymeti: LİRA (YTL) : 35.000,00 YTL ADEDİ: 1 CİNSİ : 34 Fs 5590 Pahalı 2008 Model Krone Marka Sdp 27 Yarı Römork Satış. Saati: 09.30/09.40 Arası LİRA ( YTL): 35.000,00 YTL ADEDİ: 1 CİNSİ: 34 Fs 5592 Plakalı 2008 Model Krone Marka Sdp 27 Siyah Renkli Yarı Römork Satış Saati 10.0/10.10 Arası (Basın: 12189) Kadıköy 21. Noterliği’nden onaylatmış olduğum 51 numarayla başlayan fatura koçanımdan iptal etmiş olduğum 54 No’lu faturamın birinci nüshası kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Çağrı BARBARUS Oto Ramazan KOZYATAĞI V.D 11156885342 T.C. MERSİN KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2005/2 Karar No: 2007/2 Yukarda sayısı yazılı mahkememiz dosyasında davacı Orman İdaresi tarafından İçel ili Mersin ilçesi Menteş köyünde bulunan 717 parsel taşınmazla ilgili Davalılar Nermin Demiray ile Feride Tat arasında yapılan Tapu İptal ve Tescil davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda; Mahkememizin 29.03.2007 tarihinde 2005/2 Es. 2007/2 Karar ile verilen hükmünde özetle; davacının davasının reddine, İçel İli Mersin İlçesi Menteş köyünde bulunan 717 numaralı parsel ile ilgili olarak yapılan Orman tahdidi ve 2/B uygulamasının iptaline ve orman tahdidi ve 2/B uygulamasının dışında bırakılarak tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Karar Orman İdaresi vekilinin 30.07.2007 havale tar.li Yargıtay Temiz dilekçesiye temyiz edilmiştir. Yine karar dahili davalı Hazine idaresi vekilince de 03.08.2007 ve 22.08.2007 tar.li Yargıtay temyiz başvuru dilekçeleri ile bozulmasını talep etmişlerdir. Mahkememiz kararı ile Orman İdaresi ve Hazine İdaresi vekillerinin temyiz dilekçeleri davalı Nermin DEMİRAY ile müdahil Gülabi Güngördü mirasçısı Feride TAT’a tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğine karar verilmiş olup; Nermin DEMİRAY ile Müdahil Gülabi Güngördü mirasçısı Feride TAT için tebliğ yerine kaim olmak üzere; ilanın yayınlanmasına müteakip tebliğin yapılmış sayılacağı ve tebliğe mütakip mahkeme kararının temyizi için 15 gün içinde mahkememiz aracılığı ile yahut başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek dilekçe ile Yargıtay’a temyiz Başvurusu yapılabileceği, 10 gün içinde de temyiz dilekçelerine yazılı cevap verilebileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 10.12.2010 (Basın: 12197) Bir çocuk daha okusun diye 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi : 00158007287986476 www.yekuv.org • [email protected] C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle