22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 23 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA dishab@cumhuriyet.com.tr 10 DAVUTOĞLU: DIŞ HABERLER Ülkedeki 25 bin Türkiye vatandaşının tahliyesi için Samsun ve Ankara gemileri de yola çıkacak Geleceklerine halklar karar verir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan gelişmelere değinerek, bu ülkelerin geleceğine halklarının karar vermesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, Lüksemburg Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ile baş başa görüşmelerinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Asselborn ile birlikte, LüksemburgTürkiye ilişkilerini ele aldıklarını belirten Davutoğlu, Lüksemburg’un Türkiye’de büyükelçilik açma kararı verdiğini söyledi. İki ülke arasında gelecek aylarda da üst düzey ziyaretlerin gerçekleşeceğini ifade eden Davutoğlu, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesini de görüştüklerini kaydetti. Gemili uçaklı operasyon BAHADIR SELİM DİLEK Herkes özgürlük istiyor Asselborn ile TürkiyeAB ilişkilerini ve Ortadoğu’daki olayları da ele aldıklarını ifade eden Davutoğlu, bir konuk gazetecinin Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler hakkındaki yorumlarını sorması üzerine, Arap dünyasında tarihi bir dönüşüm yaşandığını kaydederek, Libya’da yaşananları yakından izlediklerini ve Türkiye’nin bölgede yaşanan olaylar karşısındaki tutumunun net olduğunu söyledi. Güvenlik ve özgürlük arasında bir denge olması gerektiğini anlatan Davutoğlu, “Biz güvenlik için özgürlüğü ya da özgürlük için güvenliği feda etmemeliyiz. Bölgedeki bütün insanlar özgürlük istiyor. Daha fazla şeffaflık ve iyi yönetim istiyorlar. Biz bu dönüşümün barışçıl olmasını ve güvenliği tehdit etmemesini arzu ediyoruz ve bu sürecin sonunda bütün bu dost ülkelerin daha güçlü olmasını ümit ediyoruz” dedi. İnsanların iradesi ile devlet kurumları ve kamu düzeninin korunmasının önemine işaret eden Davutoğlu, insanların iradelerine saygı duyulması gerektiğini belirterek, “Tunus, Mısır ya da Libya’nın geleceğine o ülkelerin vatandaşları karar vermeli” diye konuştu. ANKARA Libya’daki Türklerin tahliyesi için kullanılacak gemi sayısı beşe çıkarıldı. Hükümet, Samsun ve Ankara feribotlarının da Libya’ya gönderilmesine karar verdi. Sabah saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’ndaki kriz masasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Genelkurmay Başkanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı ve diğer ilgili kuruluşların yetkililerinin katıldığı bir toplantı yaptı. Toplantıda tahliye için gönderilecek gemi sayısının beşe çıkarılması, kriz masasının kapasitesinin ikiye katlanması kararlaştırıldı. Samsun ve Ankara feribotlarının da Libya’ya gönderilmesine karar verildi. Bu feribotlarda Libya halkına yardım amaçlı gıda, ilaç ve tıbbi malzeme de taşınacak. Osmangazi ve Orhangazi gemileri önceki gün Bingazi’ye hareket etti ancak akşam saatlerinde Ankara’ya Libya’nın Bingazi limanını kapattığı haberi ulaştı. Bunun üzerine Dışişleri bürokratları bu bilgiyi teyit etmeye çalıştı ancak Libya makamlarına ulaşılmasında sıkıntı yaşandı. Temaslar sonucu gemiler gece saatlerinde Bingazi Limanı’na yanaştı. Diplomatik kaynaklar, Trablus limanının açık olduğunu buradan tahliyelerin sürdüğünü, gemilerin bu bölgedeki Türklerin tahliyesi için Bingazi limanına gittiğini belirtti. Ayrıca yeni bir çağrı merkezi oluşturuldu ve 292 29 29 nolu telefon üzerinden vatandaşlara daha seri hizmet verebilmek için yeni bir düzenleme yapıldı. Akşam saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise tahliye çalışmalarının devam ettiği ve 19 Şubat’tan bu yana 2141 vatandaşın getirildiği belirtildi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım “Uçaklarımız hazır. Bingazi’de uçuş güvenliği sorunu olduğu için buraya iniş yapılmıyor, ancak Trablus’tan tahliye yapılabiliyor. Endişe verici bir durum yok” de ‘GÖZALTINA ALINAN TÜRKLER VAR’ İstanbul Haber Servisi Libya’dan tahliye edilerek Mısır’a getirilen 249 Türk vatandaşı, İskenderiye’ye gönderilen Türk Hava Yolları’na (THY) ait 3682 sefer sayılı A330 tipi özel uçakla dün akşam saatlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’na getirildi. Libya şirketi Buraq Air’in Trablus’tan kalkan UZ 115 sefer sayılı tarifeli uçağı da dün akşam saatlerinde 169 yolcuyu İstanbul’a ulaştırdı. Trablus’tan gelen yolcular arasında yer alan inşaat işçisi Naim Dikili, “İki gün önce uçaksavar silahlarıyla sürekli ateş açılıyordu. 34 gündür betonun üzerinde sabahladık” diye konuştu. Ali Yağcı adlı işçi de 3 gündür Trablus Havalimanı’nda uçak beklediklerini belirterek, “Bize bir şey olmadı ama şu anda şirketin proje müdürü, paralarını alamadıklarını söyleyen yerel halk tarafından esir alındı. Çad’dan paralı askerler geldi. Altı arkadaşımızı polis gözaltına aldı, nerede oldi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay da, Libya’daki Türk vatandaşlarının Türkiye’ye transferi için gönderilen gemi ve uçaklarda yetişmiş güvenlik personelinin de olduğunu söyledi. Atalay, “Tamamı özel harekât personeli. İhtiyaç olursa diplomatik misyonun korunmasına destek verilebilir ama ağırlıklı olarak vatandaşlarımızın güvenliği için gönderildiler” diye konuştu. Karayolu ile 148 vatandaşımız Mısır’a geçti. Deniz yoluyla günde 6 bin kişiyi tahliye edebilecek bir kapasiteye ulaştık. Bütün mesele, limana yanaşılıp yanaşılamayacağı. Kaos var. Ciddi bir otorite boşluğu var, muhatap bulamıyoruz. Denizyoluyla tahliye mümkün olursa gemiler Marmaris’e gelecek” dedi. ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Avusturalya ve Suriye’nin de aralarında olduğu ona yakın ülkenin, vatandaşlarının Türkiye kanalıyla tahliyesi konusunda talepleri olduğunu bildiren Çiçek, Tunus ve Çad üzerinden karayoluyla tahliye imkânları aradıklarını da söyledi. Dışişleri Bakanlığı donanmaya ait bir askeri feribotun da Libya’ya doğru yola çıktığını da dukları belli değil. Türk uçaklarına izin verilmediği için inemiyor. Ama başka ülkelerin çok sayıda uçak Trablus’a iniş yaptı. Libya lideri Kaddafi karşıtları 5 bin kişiyi bir statta tutuyormuş” dedi. Mimar Serhat Ergöçmen de “Kurulan kriz masasında durum güllük gülistanlık gibi gösteriliyor. Durum hiç de öyle değil” dedi. ‘Arkadaşlarımız esir alındı’ Seçkin Doğan da Trablus’ta yaşanan olaylarla ilgili görüntü alınmasına izin verilmediğini kaydederek “Cep telefonlarıyla görüntü almaya çalışan 5 arkadaşımızı gözaltına aldılar” dedi. Adil Yaşar iki gündür havalimanında beklediklerini dile getirerek “Kalanların sağlık durumları iyi ancak hepsi aç ve susuz” diye konuştu. Cumali Taşkın adlı yurttaş ise şöyle konuştu: “Orada sadece televizyonda görüldüğü gibi binalar yakılıp yıkılmıyor. Beraber çalıştığımız arkadaşlar esir alınmış durumda ve şu an ne haldeler bilmiyoruz. Oraya özel timlerin gönderildiğini duyduk ama kesin bir şey yok.” açıkladı. Bakanlık açıklamasında, 1500 yolcu kapasiteli bu geminin yarın öğleden sonra Libya’ya varması, Derne ve Sirte şehirlerinde mahsur kalan vatandaşların tahliyesini gerçekleştirmesinin planlandığı belirtildi. Öte yandan limanlara ve havaalanlarına ilişkin sıkıntıların aşılamaması durumunda Tunus ve Mısır üzerinden tahliye operasyonuna ağırlık verileceği de öğrenildi. 3 bin Türk vatandaşının karayoluyla Tunus’a geçmesi beklenirken Cerbe’ye şehrine karayoluyla ulaşan Türk vatandaşları uçaklarla yurda dönüş yapacak. Libya’da mahsur kalan 150 BosnaHersek vatandaşları da, Türkleri tahliye için giden Türk gemileri ve uçaklarıyla İstanbul’a getirilecek. ‘Muhatap bulamıyoruz’ Devlet Bakanı Çiçek, dün akşam da gelişemelerle ilgili CHP ve BDP’yi de bilgilendirdi. Çiçek görüşmelerden sonra yaptığı açıklamada “Havayolu ile 2 bin 100 vatandaşımız geldi. F DEL CASTRO: NATO’nun planı Libya’yı işgal etmek MADRİD (AA) Küba devriminin lideri ve eski Devlet Başkanı Fidel Castro, NATO’nun planının Libya’yı işgal etmek olduğunu öne sürdü. Küba haber ajansı Prensa Latina’da yayımlanan ve Libya’daki durumu değerlendiren yazısında Castro, Libya’nın yaşadığı kaosun arkasında yatan sebebin “uluslararası büyük Amerikan şirketlerinin elinde olan, başlıca zenginlik kaynağı haline dönüşen ve mevcut durumda medeniyetlerin gelişimine yön çizen petrol” olduğunu ifade etti. Castro, “ABD’nin, Libya’da tam barış için endişe duymadığı benim için apaçık ortadadır ve ABD, NATO’nun bu zengin ülkeyi işgal etmesi emrini vermekte tereddüt etmeyecektir, bu bir zaman veya gün meselesidir” görüşünü savundu. Castro, “Ben, Libya liderinin (Kaddafi) ülkesini terk edeceğini düşünmüyorum” ifadesini kullandı. Castro, “Samimi bir insan her zaman, dünyanın neresinde olursa olsun, her türlü adaletsizliğe karşıdır ve bunların en kötüsü de Libya halkına karşı suç işlemeye hazırlanan NATO’ya karşı sessizliğini korumaktır” yorumunda bulundu. Castro, bir haber kaosu yaşandığını savunarak, “Kaddafi ile hemfikir olun veya olmayın. Gerçek ve yalanı öğrenmek için bir süre beklemek gerekiyor” dedi. İnsanlığa karşı suç sayılabilir BM İnsan Hakları Temsilcisi, sivillere yönelik şiddetin ‘insanlığa karşı suç kapsamına girebileceğini’ söylerken on binlerce yabancı ülke vatandaşının tahliyesi sürüyor Dış Haberler Servisi Libya lideri Muammer Kaddafi’ye yönelik tüm dünya liderlerinden gelen tepkiler sürüyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimun, Kaddafi’ye bağlı güvenlik güçlerinin savaş uçakları ve helikopterlerle halka ateş açması karşısında “utanç” duyduğunu belirtirken, BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, bu saldırının “insanlığa karşı suç” kapsamına girebileceğini belirterek uluslararası soruşturma açılması çağrısında bulundu. BM Güvenlik Konseyi’nin Libya’daki olaylarla ilgili acil toplandığı bildirilirken Arap Birliği’nin de konuyu tartışmak üzere çok yakında toplanacağı kaydedildi. NATO, Libya yönetimine sivillere yönelik şiddeti durdurmaları çağrısında bulunurken ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da “kan dökmenin durdurulmasını” istedi. (Fotoğraf:AFP) Fransa’daki tepkiler Kaddafi kayıtları bir gecede silindi UĞUR HÜKÜM PARİS Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy Libya’daki “kabul edilemez güç kullanımını” kınarken Fransız Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde Kaddafi’ye ilişkin her türlü bilgi, haber, fotoğrafın bir gecede silindiği belirtiliyor. Kaddafi, geçen yıl Fransa’da Sarkozy tarafından ağırlanmış, bu sırada iki ülke arasında çok sayıda ticari ve askeri kontrat imzalanmıştı. Kaddafi ile arası iyi olduğu bilinen İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de Libya’daki şiddeti “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Fidel Castro Valon bölgesi silah mı sattı? Belçika’nın Valon Bölgesi ise 2009 yılında Kaddafi rejimine silah sattığı gerekçesiyle suçlandı. Bu silahların göstericiler üzerinde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin soruşturma açılacağı öğrenildi. Kendi muhaliflerine şiddet kullanmaktan çekinmeyen İran yönetimi de Libya halkına yönelik “katliamı” kınadı. Gazze’nin yönetimini elinde bulunduran Hamas da Libya’daki “katliamı” kınayanlar arasında yer aldı. Sivillere yönelik şiddet, Filistin’den Malezya ve Avustralya’ya kadar pek çok ülkede protesto edildi. Yabancılar kaçıyor Arap dünyasındaki isyanların Avrupa’ya yeni yasadışı göç dalgası getireceği endişesiyle Avrupalı liderlerin diken üzerinde olduğu belirtilirken on binlerce yabancı ülkeden tahliye edilmeye çalışılıyor. Ülkede aralarında yabancı fir maların da bulunduğu bazı işyerlerinin silahlı soyguncular tarafından yağmalandığı haberleri geliyor. Libya’da yaşayan yaklaşık 1.5 milyon Mısırlıdan 10 bininin sınırı geçerek ülkelerine dönmeye başladığı ve Mısır hükümetinin sınırda iki sahra hastanesi kurduğu öğrenildi. Bir Güney Kore şirketine bağlı ola rak çalışan 300 yabancı inşaat işçisinin de muhtemelen göstericiler tarafından Darnah şehrinde zorla alıkonuldukları duyuruldu. Çinlilere ait bir işyerinin silahlı soyguncular tarafından basılması sonucu yaklaşık 1000 Çinli inşaat işçisinin kaçmak zorunda kaldığı, ofisteki bilgisayarların ve işçilere ait valizlerin yağmalandığı öğrenildi. İtalya, Libya’da çalışan ya da ikamet eden yaklaşık 1500 vatandaşının tahliyesi için ülkeye 3 uçak göndermeye hazırlanıyor. Almanya, Hollanda, Bulgaristan ve Sırbistan’ın da uçaklarla vatandaşlarını tahliye etmeye hazırlandığı kaydedildi. T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22.) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/2365 Es. Satılmasına karar verilen gayrimenkullerin cinsi, kıymeti, evsafı, satış şartları; 1 Ankara İli, Mamak İlçesi, Aşık Veyselİmar Mahallesi, 361. Sokak 7 kapı nolu Damla apartmanının bulunduğu yere rastlayan imarın 9211 ada, 35 parselini teşkil eden, 1769 m2 arsa üzerine inşa edilen 35/1769 arsa paylı A Blok 3. kat 29 nolu; 3 oda, antre, salon, mutfak, banyo, alaturka wc ve 2 balkondan müteşekkil, toplam 118 m2 kullanım alanlı, mesken vasıflı taşınmaz, 2 Ankara İli, Mamak İlçesi, Peyami Sefa Mahallesi, Mehmet Ali Altun Caddesi, 339. Sokak (Eski 37. Sok.) 4 kapı nolu Fırat apartmanının bulunduğu yere rastlayan imarın 36880 ada, 5 parselini teşkil eden, 1069 m2 arsa üzerine inşa edilen 45/1069 arsa paylı 2. kat 20 nolu, antre, 3 oda, salon, mutfak, banyo, alaturka wc ve 2 balkondan müteşekkil, toplam 108 m2 kullanım alanlı, mesken vasıflı taşınmaz, bir borç nedeni ile açık artırma sureti ile ayrı ayrı satılacaklardır. Gayrimenkullerin geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporlarında açıklanmıştır. ADA PARSEL BAĞIMSIZ BÖLÜM TAKDİR EDİLEN KIYMETİ SATIŞ SAATİ KDV 9211 35 3. kat 29 nolu 90.000,00TL. 09.1509.25 İstisna 36880 5 2. kat 20 nolu 90.000,00TL. 12.1512.25 İstisna 1 Satış 11.04.2011 günü yukarıda yazılı saatlerde Ankara Adliyesi Mezat salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 21.04.2011 günü yukarıda yazılı saatlerde Ankara Adliyesi Mezat Salonunda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık artırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL.) yada bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Alacaklı varlık yönetim şirketi olduğundan iş bu satış işlemi KDV’den istisna tutulmuştur. İhale damga vergisi, alıcı adına tahahkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergisi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsumep iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İ.İ.K’nun 130. maddesine göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arzetmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmaz ise hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İ.İ.K. 129. maddede ki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasında ki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüd faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın icra müdürlüğünce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/ 2365 Es. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. (İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 12017) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle