Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2011 PAZARTESİ 16 SPOR AVUKAT GÜREL, SPORCU VE YÖNETİCİLERE VERİLEN SEYİRDEN MENİN YASAYA AYKIRI OLDUĞUNU BELİRTTİ Futbolcuya taraftar cezası CUMHUR ÖNDER ARSLAN Gündemi sarsan şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede adı geçen futbolcu ve yöneticilerin henüz mahkeme sürecine geçilmeden statlara giriş yasağı alması yeni bir tartışmayı başlattı. Dün takımlarıyla birlikte olmasına karşın yapılan tebligat sonucu kadro dışı kalıp statlara giremeyen İstanbul BŞB.’li Can Arat, Bursasporlu Gökçek Vederson ve Eskişehirsporlu Mehmet Yıldız büyük şok yaşadı. Spor Hukuku Uzmanı ve Hukuk Müşaviri Avukat Ali Gürel, soruşturmayı yürüten Savcı Mehmet Berk’in futbolculara getirilen yasağa gerekçe olarak gösterdiği Sporda Şiddet Yasası’nın 18. ve 11. maddelerini birlikte yanlış yorumladığını söyledi. Gürel, bu kararın savcılık makamınca bir koruma tedbiri olarak soruşturma safhasında ancak seyirciler hakkında uygulanabileceğini; sporcular ve yöneticiler için ise kovuşturma (mahkeme) aşamasında nihai hükümle birlikte güvenlik tedbiri olarak verilebileceğini söyledi. Gürel, konu hakkındaki sorularımızı yanıtladı. ? Koruma tedbirinin güvenlik tedbirinden farkı nedir? ALİ GÜREL: Hükümle birlikte değil soruşturma devam ederken savcılık makamı, yargılama devam ederken de hakim tarafından verilebilecek bir karardır. Bu düzenleme ile yasanın amacı seyircilerin karıştıkları olaylar sebebiyle haklarında başlatılmış olan soruşturma veya kovuşturma esnasında aynı nev’iden yeni suç işlemelerini engellemektir. ? 6222 sayılı yasada da yer alan ‘Güvenlik tedbirlerinin’ hukuksal anlamda açıklamasını ŞENER: KORKUM YOK ? Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, kendisi ve Bordo Mavili kulüp hakkında iddianamede yer alan durumla ilgili, “Mahkemenin kararı ne olacak bekliyorum. Maçlara gitmemem ya da görevi bırakmam gibi bir şey söz konusu değil. Çok şey konuşuluyor ama bana bir tebligat gelmedi. Şu an Paris’teyim ve çarşamba günü Lille ile oynayacağımız tarihi maçta da takımımla, futbolcularımla birlikte olacağım. Kulüp olarak, kişisel olarak kesinlikle bir korkum yok. ‘F.Bahçe men edildi, siz de edilebilirsiniz’ deniyor. Bizim F.Bahçe ile durumumuz bir değil ki. Bize yapılan suçlama teşvike teşebbüs etme girişimi. Yani a değil b değil c şıkkı” dedi. yapar mısınız? A.G.: TCK 3. kısım 2. bölümde yer alan ‘Güvenlik tedbirleri’ başlığı altındaki 53. maddesi kişilerin belli haklardan yoksun bırakılmsana ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Diğer bir deyişle, madde gerekçesinde yer aldığı üzere suçlu kişi; özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Bu durumda; ceza yasamızda yer alan güvenlik tedbirleri ‘kasten işlenen suçlarda’ suçun failine verilen asli cezanın yanında ikincil bir cezadır. Ancak bunun mahkumiyete dair hükümde yer alması gerekir. Kısaca sporcular hakkında seyirden men kararının verilebilmesi için mutlaka haklarında mahkumiyet (veya beraat) kararının yanında, güvenlik tedbirine ilişkin karar verilmesi gerekir. Bu kişiler daha yargılanmadı, ceza alıp almayacakları ya da beraat edip etmeyecekleri belli değil. Dolayısıyla bu aşamada güvenlik tedbiri olarak statlardan uzaklaştırma cezası verilemez. ? Seyirden men cezası nedir? A.G.: ‘Seyirden Men Cezası’ da 6222 sayılı yasa gereğince, asli cezanın yanında bir güvenlik tedbiri olarak mahkemece verilebilecek feri cezadır. (asıl cezaya ek olarak verilen ceza) ? 6222 sayılı yasa kapsamında seyirden men cezası kimler hakkında verilebilir? SERCAN VE MEHMET’İN İSYANI ? Statlara girişleri yasaklanan futbolcular G.Saraylı Sercan ve Eskişehirsporlu Mehmet durumlarına isyan etti. Sercan,“Tek suçum Trabzonspor maçı öncesi Ali Kıratlı’nın beni araması ve ‘Takımda sakat ve cezalı var mı koçum?’ şeklinde konuşması ve benim de ‘Tam kadroyuz abi’ dememdir. Savcılık futbolcuları statlara sokmayarak yanlış bir karara imza atmıştır” dedi. Mehmet Yıldız ise “Mahkemenin 3 yıl süreceği söyleniyor. 30 yaşındayım. O zaman 33’e geleceğim. Böyle olacaksa futbolu bırakayım. Gelişmeler psikolojimi bozdu. Bırakın şikeyi, hayatımda Milli Piyango bileti bile almış bir kişi değilim” ifadelerini kullandı. A.G.: Hakkında 6222 sayılı yasanın 11. maddesine göre şike veya teşvik primi verme suçlarından dolayı soruşturma başlatılmış olan kişilere bu ceza ancak yargılandıkları mahkemece; haklarında verilecek hükümle birlikte ‘güvenlik tedbiri’ olarak verilebilir. Diğer bir ifadeyle; mahkemenin iddianameyi kabulü halinde; bu kişilerin haklarında başlatılan ‘şike ve teşvik kovuşturması’ kapsamında gerek yöneticilerin gerekse sporcuların haklarında mahkumiyete veya beraate ilişkin bir karar verilmesiyle birlikte seyirden men cezası da ikincil ceza olarak verilebilir. Oysa ki; sporcu ve yönetici hakkında bir mahkeme kararı mevcut olmadığı için, yani henüz dosya soruşturma aşamasında bulunduğu için, savcılık makamı tarafından böyle bir cezanın koruma tedbiri olarak uygulanabilmesine karar verilebilmesi de mümkün değildir. Kaldı ki; iddianamenin mahkemeye teslimiyle birlikte savcı artık soruşturmasını bitirmiş ve dosyadan el çekmiş konumdadır. Bu durumda sayın savcı; yasanın 18. maddesinin 3. fıkrasını yanlış yorumlamaktadır. ? Soruşturmayı yürüten savcılık makamının sporcu ve yöneticiler hakkında verdiği seyirden men cezasını yorumlar mısınız? A.G.: Yasanın, 18/3. maddesi ve devamı olan 4 ve 5. fıkralarına baktığımızda; güvenlik tedbirinin bir koruma tedbirine dönüştüğünü görmekteyiz. Bu durumda; soruşturma aşamasında savcılık veya kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından yasanın 12 ve devamı maddelerinde yer alan ve “Seyircilere ilişkin düzenlemeleri içeren; ‘Spor müsabakalarının güvenliğini tehlikeye sokmak’, ‘Spor alanlarına yasak madde sokmak’, ‘Hakaret içeren tezahürat’, ‘Usulsüz seyirci girişi’ ve ‘Yasak alanlara girme’ gibi düzenlemelere aykırı hareket edilmesi halinde” seyirciler hakkında koruma tedbiri olarak bu karar verilebilir. Sporcular hakkında böyle bir cezanın koruma tedbiri olarak verilebilmesi olanağı yoktur. ? Peki bu durumda kulüpler ne yapmalıdır? A.G.: Kulüplerin bu karara itirazı söz konusu olacaktır. Bu aşamada kulüpler. savcılık makamına kararın kaldırılması için itirazda bulunacaklardır. Henüz iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilip edilmeyeceği belli olmadığı; yani diğer bir ifadeyle kovuşturma safhasına geçilmediği için, bu kararı kaldıracak tek merci savcılık makamıdır. Savcılık makamı bu kararı kaldırmama konusunda direnirse kulüplerin tazminat hakkı doğacaktır. F.BAHÇE BAŞKANI’NIN AVUKATI ABDULLAH KAYA MÜVEKKİLİNİN BERAAT EDECEĞİNİ SÖYLEDİ ‘Aziz Yıldırım aklanacak’ Spor Servisi Şike iddialarına yönelik soruşturma 0 yendiği maça ‘Şike’ derseniz bu çok ayıptır bize kapsamında tutuklu bulunan ve Savcı Mehmet göre. Şikeye teşebbüsün dahi olmadığını Berk tarafından hazırlanan iddianamede 138 yıla ispatlayacağız. Savcılık ve emniyet gibi önceden kadar hapsi istenen F.Bahçe Başkanı Aziz yargılamada bulunmayacağız. Biz mahkemede Yıldırım’ın avukatı Abdullah Kaya, Kanaltürk’te konuşacağız. F.Bahçe ve Aziz Yıldırım beraat yayınlanan Telegol programına çarpıcı açıklamalar edecek herkes görecek” şeklinde konuştu. yaptı. Kaya, “Emniyet ilk açıklama ‘İddianame reddedilebilir’ yaptığında ‘19 maçta şike var’ demişti. Ancak şimdi bakıyoruz ki bu 13 maça Savcılığın iddianameyi reddebileceğini söyleyen düşürüldü. 6 maç kapsam dışı bırakıldı. Abdullah Kaya, “Mahkeme şimdi bu İddianame açıklanınca artık Aziz Bey iddianameyi reddederse savcılık ne yapacak? konuşacak. Aziz Yıldırım savunmalarını Normalde iddianame açıklanıncaya kadar verecek ve biz bunlardan teker teker dosyada madem gizlilik kararı var savcı aklanarak bu dosyadan beraat edeceğiz. YILDIRIM zamanını bekleyecekti. Ama kamuoyunu Bunu hep beraber göreceğiz. Bütün bilgilendirmek adına böyle bir girişimde F.Bahçe camiasına, içeridekilerin ailelerine ve bulundu. Bu da ilk defa oluyor. Bundan sonra top bütün F.Bahçe taraftarlarına şunu söylüyorum; mahkemede. Biz de mahkemede bunların hepsinden birer birer beraat edeceğiz” savunmamızla konuşacağız. Spor ifadelerini kullandı. Mahkemeleri’ni savcılık kabul etmiyor. Savunmamız büyük ‘Mahkemede konuşacağız’ ölçüde hazır ancak esas Avukat Kaya, “Savunmalarda göreceksiniz zaten iddianame gelince futbol konuşacağız. Siz F.Bahçe’nin A.Gücü’nü 6tamamlanacak” dedi. UEFA’NIN YOL HARİTASI T 8 TAKIMA KÜME DÜŞME TEHLİKESİ! oruşturmayı yürüten Savcı Mehmet Berk’in hazırladığı iddianamede adı geçen F.Bahçe, Beşiktaş, Trabzon, Sivas, İstanbul BŞB., Manisa, Mersin İdman Yurdu ve Giresunspor Türkiye Futbol Federdasyonu tarafından küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. İddianamede şike ya da teşvikle suçlanan Süper Lig’deki 7 takım, Futbol Disiplin Talimatı gereği, suçları sabit görülürse Bank Asya 1. Lig’e düşürülebilir. Talimatın ‘Müsabakanın sonucunu etkileme’ başlıklı 58. maddesinde şu ifadeler yer alıyor: “Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlâkına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir ürk futbolunu sarsan şike iddialarına yönelik soruşturmada, iddianamenin bazı noktalarının kamuoyuna açıklanmasıyla birlikte UEFA’nın adı geçen kulüpler hakkında nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. UEFA’nın Ağustos ayında İstanbul’a gönderdiği Disiplin Müfettişi Pierre Cornu’nun raporuyla F.Bahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden men etmesinin ardından şu anda Avrupa kupalarında mücadele eden Beşiktaş ve Trabzonspor’un da adının iddianamede geçmesiyle futbolumuzun kapısını yeni bir kaos çaldı. Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip eden UEFA vereceği kararla ilgili bazı planlar yapmış durumda. ? UEFA, iddianamenin 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte adı geçen kulüpler hakkında yaptırım uygulayabilir. İddianameyi inceleyecek Avrupa futbolunun patronunun Şampiyonlar Ligi’ndeki Trabzonspor ile UEFA Avrupa Ligi’ndeki Beşiktaş’ı en az 8 yıl kupalardan men edebileceği belirtildi. ? Açıklanacak iddianame sonrası UEFA’nın planları arasında Türkiye’deki gündemi izleyip Futbol Federasyonu’nun kararını beklemek de yer alıyor. Etik Kurul’un yeniden kurulmasını isteyecek ve buradan gelecek görüşü değerlendirmeye alacak TFF’nin soruşturmada adı geçen kulüpler hakkındaki kararı açıkladıktan sonra UEFA’nın devreye girip Avrupa’dan men cezalarını kesebileceği kaydedildi. S futbolcuya veya kulübe teşvik pirimi verilmesi de bu kapsamdadır. Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.” İddianamenin açıklanması ve gizlilik kararının kalkmasıyla soruşturma hakkındaki belgelerin tümüne ulaşacak TFF, Disiplin Talimatı’nın 58. maddesi uyarınca adı geçen kulüpler hakkında küme düşürme kararı alabilir. ÖZTÜRK: SÜPER LİG İFLAS ETMİŞTİR ALİCAN SEZER KULÜPLER BİRLİĞİ’NDE KIRMIZI ALARM porda Şiddet Yasası’nın değişmesi için yoğun çaba harcayan ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün vetosuyla zor durumda kalan Kulüpler Birliği bugün yapacağı kritik toplantıyı iptal etti. Şike iddialarına yönelik soruşturmayla ilgili iddianamenin önemli bölümlerinin açıklanmasıyla birlikte 7 Süper Lig kulübünün girdiği kritik durum üzerine böyle ? METRİS’TE KAVGA İDDİASI Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Şekip Mosturoğlu ile Sami Dinç’in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün veto ettiği Şiddet Yasası hakkında Metris Cezaevi’nde konuşurken tartıştığı ve olayın kavgaya dönüştüğü iddia edildi. C MY B C MY B S bir karar alndı. Kulüpler Birliği Başkan Yardımcısı Hasan Akıncıoğlu, “Toplantı bu sıcak gelişmeler nedeniyle Süper Lig başkanlarının ve TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın şahsi programlarında önemli değişiklikler yapmak zorunda kalmaları nedeniyle ertelenmiştir” açıklamasını yaptı. Şike soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame ve dosyada yer alan ağır suçlamalar gündemdeki yerini korurken G.Saray Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk’ten konuyla ilgili önemli açıklamalar geldi. Daha önce “İddianamenin açıklandığı gün Türkiye’de olmak istemem” diyip dikkatleri çeken Öztürk, Türkiye Futbol Federasyonu’nu göreve çağırdı. Gazetemize özel konuşan Sarı Kırmızılı yönetici, “Türk futbolunun nereye gittiğini artık sorgulamak gerek. Oldukça zorlu günlerden geçiyoruz. 3 Temmuz’dan bu yana çok sıkıntı yaşandı ama asıl sorun şimdi başlıyor. Bugünden itibaren büyük gelişmeler yaşanacak. Spor Toto Süper Lig şu andan itibaren iflas etmiştir. Ligin artık tek bir misyonu var. O da; sezon sonunda Avrupa kupalarına katılacak takımların sağlıklı şekilde belirlenmesi. Bu görev tabii ki Türkiye Futbol Federasyonu’nun. Federasyon; takımlarımızın eksiksiz bir şekilde Avrupa’ya yer almasını sağlamalı. Herhangi bir sorun olmamalı” ifadelerini kullandı. Bu öyle sıradan bir iş değil! Bu mahkeme sonucu beklenmeyecek kadar acil ve karar alınıp uygulanması gereken bir “görev”! Bu tek başına Mehmet Ali Aydınlar’ın, federasyonun altından kalkabileceği bir iş de değildir! İddianame ve basına yansıyanlar bunun böyle olmadığını söylüyor! Hele bir de geriden gelecek olan 93 kişilik “şüpheli” listesi daha da ağır hayal kırıklıkları yaratmaya aday. Keza ayrılan Galatasaray dosyası da öyle... Yolda olan ve futbolda dönen daha çirkin şeyleri gösterecek olan “bahis” dosyası da! Bu öyle sıradan bir iş değil!!! Bu sadece şike ve teşvik ile ilgili 6222 sayılı yasada yapılacak değişiklikle geçiştirilecek bir iş de değil! Türk futbolu ve sporunun anayasası yeniden yazılmalı! Hiçbir denetim ve kontrole tabi olmayan, çalışmayan dernekler yasası ile yönetilen kulüplere yönelik yeni bir yasal düzenleme yapılmadan bu temizlik olmaz! Acilen kulüpler yasası çıkmalıdır! Suç ve suçlunun mali kaynakları kurutulmadan veya bu kaynaklar şeffaf olmadan bu işler engellenemez! Türk futbolunda mali şeffaflık sağlanmalıdır. Mali kontrol ve bağımsız denetim zorunlu olmadan bu işler durmaz!... Kulüpler Birliği’nce “esir” alınmış bir federasyon genel kurul yapısı ve mevcut federasyon yasası ile de bu işler temizlenmez! Görev Başına! Federasyonun “denetim, gözetim ve organizasyon” yetkisini kesin olarak belirleyen ve Süper Lig kulüplerinin delege tahhakümünden kurtaran bir yasal düzenleme zorunludur! Bu hali ile federasyon özgürce denetim yapamaz! Hemen Federasyon Başkanı; akil adamlar, kulüp temsilcileri, eski federasyon başkanları ve hukukçulardan, futbolu, sporu bilen 20 ila 30 kişilik bir grupla bir yerlerde toplanıp bu konuyu uzun uzun tartışmalıdır! Bugünü değil geleceği de düşünen yasal düzenlemeler bütünü oluşturulmalıdır. Bir yol haritası çıkarmalıdır! Kamuya ilan edilip desteği alınmalıdır! Bu iş gerçekten kolay değil. Türk futbolunun içine düştüğü durum her geçen gün daha da vahim hale gelecektir! Kim ne der demeden, yarına ilişkin Türk futbolunun kurtulmasından gayrı hiçbir şey düşünmeden radikal karar alma zamanıdır! Bu öyle stadyuma bile girmesi yasaklanan ama hâlâ görevde kalan federasyon yöneticileri ile de olabilecek şey değildir! Elini vicdanına koyan her futbol ailesi mensubunun taşın altına elini sokup yıllardır biriken bu sorunu çözme iradesi gösterme zamanıdır! Bu durum tek başına Futbol Federasyonu’na bırakılamayacak kadar ciddi ve büyük bir sorun halini almıştır! Görev başına!