19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2011 PAZAR 4 kişiliğiyle zaten kendine yer edinmiş olan bu maratoncu kardeşim, öyle şan şeref, ün peşinde değil. Ama istese de istemese de adı simge olmuş bir kere... Balbay’ın bin gününden fazlası, T. Özkan’ın 1165 küsur gününün tutukluluk yoluyla çalındığı haberini okuduğumda bir kez daha düşündüm, bir zamanlar sonsuz sandığım yaşamın, faniliğinin yanı sıra, dehşet verici kısalığını. Gerçekten Sevgili, hayat o kadar kısa ki. Düşünebiliyor musun, uzun yaşamış bir insanın bile 35.000 günü idrak etme olasılığı yüzde bir bile değil. ??? Onun da bir bölümünü insanı demir parmaklık ardına tıkıp çaldıklarında çıldırmak işten değil. 12 Eylül’de, benzeri olaydan dolayı kapıldığım isyan duygusundan esinlenerek, bulduğum çare bana çok akıllıca gelmiş, pek hoşuma gitmişti. Tütünü kestim. Benim yaşamımdan çalıyorlardı. Ben de sağlığıma daha dikkat edip, daha uzun yaşayarak çalınanları geri almaya çalışıyordum. Tabii, öyle olup tütün içmediğim dönemin yaşamıma ne kattığını bilmem olanaksız. Ama yine de bu düşünceye dört elle sarıldım. Hatta bir keresinde beklediğim tahliye gelmeyince, kederle tütüne döndüğümün ikinci gününde, kendimi uyardım: Deli misin oğlum, gâvura kızıp oruç bozma! Tüttürmen içeri tıkanların işine yarar. Hemen pipoyu söndürmüş, önce bu hareketimi çok akıllı bularak kendimi kutlamış, sonra da içeri tıkılmış halimde bilgelik aramamdaki saflığa bol bol gülmüştüm. Hapisliğin bir dehşet verici yanı da Sevgili, onu hiçbir zaman tümden içinden atamaman. Rüyalarında veya günün herhangi bir anında, herhangi bir yerde birden yüreğini bir şeyin sıktığını hissedersin. Ama sanırım bunu yaşamak için, daha önce hapsedilmiş olmak da gerekmiyor. Şu anda tanıdığımız ya da tanımadığımız birçok kişi daha iyi bir dünyayı özlediklerinden parmaklık ardında yaşıyorlar. Onlar bizim de yerimize yatıyorlar. Böyle olunca, biz de onlarla birlikte hapisteyiz. Balbay geçen gün, bininci gününü tamamladı, Tuncay Özkan bin yüz bilmem kaç küsur gününü ikmal etti. Sen Sevgili, sen kaçıncı gündesin? HABERLER Uzlaşma Komisyonu’nun Deniz Feneri için yaptığı çağrıya CHP’den tepki Topu Topu Kaç Gün ki? Sevgili, Yalnız geçen çocukluğumdan bende kalan en belirgin his, sonsuzluk duygusudur. Bunu hâlâ, elle tutulurcasına somut biçimde ve büyük mutlulukla yaşarım. Moda Caddesi’nden Bahariye’ye çıkan Bademaltı Sokak 14 numaralı evdeki sonsuzluk yıllarım, olsa olsa 5 yıl sürmüş olmalı. Okula başlamam ile sona erdi “sonsuzluk dönemim.” Hangi var olmayan Havva’nın, sanal fitnesiyle, düşsel hangi yasak meyveyi yedim de okul denen yaşamın acı dünyasına düştüm? Bu muammayı hâlâ çözebilmiş değilim. Yaşamı sonsuzmuşçasına büyük bir mutluluk ve de tükenmez bir merakla kucakladığım yıllara dönmeme Balbay’ın bininci tutukluluk günü neden oldu. Gazeteden anonsu okuyunca yüreğim burkularak mırıldandım kendi kendime: Zaten şu hayat dediğin topu topu kaç gün ki, binini de böyle çalmışlar... ??? Bu noktada durup bir zamanlar beni çok tedirgin eden, şu sıralarda da Mustafa’nın başına musallat olduğunu sandığım bir duygudan söz etmek istiyorum. 12 Eylül döneminde, Barış Derneği Davası’nda, tıpkı Balbay’a bugün yapıldığı gibi, tutuklulukla infaz ediliyorduk. Çok ünlü olmuştuk. Yurtiçinde ve dışında, hep “Barışçılar”dan söz ediliyordu. Ama bizim durumumuzda başkaları da vardı. Örneğin daha güç koşullardaki İsmail Beşikçi... Çoğunlukla ondan söz edilmiyor, bizlerin adı geçiyordu. Ve bizler de hiçbir kusurumuz olmadığı halde suçluluk duygusu içinde yaşıyorduk. Mustafa Balbay ile birlikte Silivri’de tutukluluk yoluyla infaz edilen çok kişi var. Kimileri örneğin, Tuncay Özkan daha da uzun süredir zulmün cenderesi içinde, kimileri bu manevi işkence altında can verdi. Hiçbirinin adı Balbay kadar çok geçmiyor. Ve bu durumdan Mustafa sorumlu değil, sanırım hatta şekvacı. Balbay’ı tanırım, çalışmalarıyla, ‘Fener şaibeli, görüşmeyiz’ AYŞE SAYIN ANKARA Yeni anayasa çalışmalarına “toplumun bütün kesimlerini katma” iddiasıyla başlayan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun, sanıkları arasında AKP’ye yakın isimlerin yer aldığı Deniz Feneri Derneği’ne de çağrı yaptığı ortaya çıktı. “Sivil toplum örgütleri ve cemaatlerle” ilgili oluşturulan alt komisyon, Deniz Feneri yöneticilerinin komisyona çağrılıp çağrılmayacağını henüz karara bağlamazken, CHP’li komisyon üyesi Atilla Kart, “Deniz Feneri gibi, hakkında dava, soruşturma bulunan, şaibeli kurum ve derneklerle görüşmemiz söz konusu olamaz” dedi. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasa yazım çalışmalarına başlamadan önce Nisan ? TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi CHP’li Atilla Kart, “Deniz Feneri gibi, hakkında dava, soruşturma bulunan, şaibeli kurum ve derneklerle görüşmemiz söz konusu olamaz” dedi. 2012’ye kadar, yeni anayasaya katkıda bulunmak için kişi ve kuruluşlardan görüş istedi. Bu kapsamda Uzlaşma Komisyonu içinde 3 alt komisyon oluşturularak, belirlenen kişi ve kurumlar dinlemeye başlandı. Bu kapsamda Komisyon Başkanlığı, 14 bin 593 dernek, 4 bin 573 vakıfa, yüksek yargı organları, TBMM’de temsil edilmeyen 60 siyasi partiye, kamu kurumu niteliğindeki 17 meslek kuruluşuna, 5 işçi ve işveren sendikasına, 4 memur sendikasına, 165 üniversiteye, 1374 yerel basın, 197 yerel televizyon, 705 yerel radyo kuruluşuna anayasa çalışmalarına katkı için çağrıda bulundu. Uzlaşma Komisyonu içinde oluşturulan “siyasi partiler ve anayasal kurumlar”, “meslek örgütleri” ve “sivil toplum örgütleri ve cemaatler”den görüş almak için kurulan 3 ayrı alt komisyon oluşturuldu. Nisan 2012’ye kadar, kişi ve kurumlardan görüş alma süreci öngören komisyon, bu sürede önemli gördüğü kişi ve kurumlarla “yüz yüze” görüşecek katılımlarını sağlayacak. Ancak derneklerin de içinde yer aldığı “sivil toplum ve cemaatlerle” ilgili oluşturulan alt komisyona iletilen listede Deniz Feneri Derneği’nin de yer alması sıkıntı yarattı. Daha önce Genelkurmay, Başba kanlık, bakanlıklardan yeni anayasa için görüş alınmasına karşı çıkan CHP, hakkında yolsuzluk soruşturması yürütülen Deniz Feneri Derneği’nin komisyona çağrılarak görüşünün istenmesine de karşı çıkıyor. Alt komisyon üyesi de olan CHP’li Atilla Kart, çağrının İçişleri Bakanlığı’nca kurulmuş bütün derneklerin listesi gönderildiği için hepsine gitmiş olabileceğini söyledi. Ancak Deniz Feneri temsilcilerinin komisyona çağrılarak özellikle görüşünün istenmesi gibi bir durumun olamayacağını belirten Kart, “Böyle bir şeye biz izin vermeyiz. Hakkında yolsuzluk davası açılmış bir dernek. Deniz Feneri gibi hakkında dava, soruşturma bulunan şaibeli kurum ve derneklerle görüşmemiz söz konusu olamaz” dedi. ARINÇ’TAN ŞİKE YORUMU BEDELLİ ASKERLİK YASASI ‘Gül’ün vetosu hayırlı oldu’ ESKİŞEHİR (AA) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anadolu Üniversitesi Uzaktan İngilizce Dil Eğitimi Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısına katıldı. Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, şike cezalarında indirim öngören yasayı TBMM’ye geri göndermesine ilişkin, “Cumhurbaşkanımızın, kamuoyunun sesine de, vicdanına da, düşüncesine de ortak olduğuna inanıyorum. Bence hayırlı oldu” dedi. Arınç, bundan sonraki süreçle ilgili olarak ise “Siyasi partilerden hiçbir temsilci, bu kanunun tekrar çıkarılması için bir gayret göstermeyecektir” diye konuştu. CHP: İptal hazırlığı yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, bedelli ve dövizle askerliğe imkân sağlayan kanunu iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyeceklerini açıkladı. Hamzaçebi, “Kesinlikle iptal başvurusu yapmak için bir hazırlığımız yok” dedi. Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bedelli askerlikle ilgili sözlerine açıklama getirerek “Eşitlik ilkesine aykırı bir durum olduğunu söyledi Kemal Bey. Anayasa Mahkemesi’ne gidilecek imasında dahi bulunmadı” ifadesini kullandı. Özgür Ülke’ye saldırının 17. yılı Özgür Gündem gazetesi çalışanları, Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 17. yıldönümünde, gazete binası önünde bir araya geldi. Bombalamada yaşamını yitiren gazete çalışanı Ersin Yıldız ve diğer basın şehitleri kırmızı karanfillerle anıldı. Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, baskıların özgür basını susturamayacağını söyledi. (Fotoğraf: SEVDİYE ERGÜRBÜZ) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle