19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ARALIK 2011 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Hükümetle TOBB’un arasına kapı girdi Bakan Hayati Yazıcı, gümrük kapılarını yapişletdevret modeliyle yapan ve bazı bölümlerini işleten birliğe ‘çok iyi para kazanıyor’ diye yüklendi devret modeliyle TOBB’a yaptırıyoruz. Yani TOBB bunları bedavaya yapmıyor. Para harcıyor sonra parasını alıyor. Oturup onlarla protokol yapıyoruz. Eee... free shopları onlar işletiyor, benzin istasyonlarını onlar işletiyor. İyi kazancınız var diyorum. Şimdi Çıldır Aktaş sınır kapısı var Gürcistan’a açılan. 1993’te biz yenilemişiz. Gürcistan yapmamış. Ama Gürcistan bu yılın başında tamamladı. Şimdi bizim binalar çürümüş. Ben TOBB Başkanı’na ilk işin kârına zararına bakmadan bu olmalı dedim” açıklamasını yaptı. İTO Başkanı ve TOBB Başkanvekili Murat Yalçıntaş ise “Gümrük kapıları şimdilik sağlıklı biçimde işliyor” dedi. Kişilik mi? Uyduluk mu? Türkiye kişilikli, uzun süreli olarak ülke çıkarları doğrultusunda saygınlık uyandıran, lider bir ülke konumuna uygun dış politika mı izliyor; yoksa emperyal güçlerin telkinleri, dayatmaları doğrultusunda dış güdümlü bir politika mı izliyor? Sade bir TC vatandaşı olarak görüşüm, Türkiye’nin iç oy hesaplarına dönük olarak fiilen emperyal güçlerin yörüngesinde, uydu bir politika izlediğidir. İçeriye verilen ya da verilmek istenen iletiyle, izlenimle, fiilen izlenen politika tutarlı olmayıp çelişkilidir. Sayın Başbakan RTE’nin zaman zaman sert çıkışları ile Sayın Davutoğlu’nun çok sık yurtdışı gezileri demeçleriyle, kişilikli bir politika izlendiği, Türkiye’nin lider ülke olarak en azından Ortadoğu’da etkili olduğu imajı yaratmaya çalışılmaktadır. Gerçekte ABD’nin Ortadoğu’da sözcülüğü, sesyayarlığı yapılmakta; ancak oy hesapları ile içeriye farklı bir ileti (mesaj) verilmektedir. Olayları, gelişmeleri yorumlarken değerlendirirken, ABD’nin amaçlarını, yöntemlerini, BOP ya da GOP olarak kısaca özetlenen, Büyük ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin esaslarını göz önünde tutmak gerekir. ??? ABD’nin bir ülkeyi kontrol altına almak, istekleri doğrultusunda ülkeyi sürüklemek için kullandığı araçlar, verdiği öncelikler şöyle sıralanabilir: İlk öncelik, ilgili ülkede ABD’ye bağımlı, ABD etkisinde işadamları grubu, bürokratik kadrolar, medya, eğitim kurumları hatta sivil toplum örgütleri oluşturarak ülkeyi yönlendirmektir. Bir ülke bu şekilde denetim altına alınamadığında ilgili ülkenin silahlı kuvvetlerini harekete geçirerek, ABD’nin beklentilerine uygun darbeler yaptırmak, darbeye uygun ortam hazırlamaktır. Doğrudan silahlı müdahale ancak üçüncü aşamada, ilk iki öncelik, deneme ya da aşama başarısız kaldığında söz konusu olmaktadır. Emperyal güçler, ABD bu bağlamda, bir ülkeye doğrudan silahlı müdahaleyi en son seçenek olarak görmektedir. Doğrudan silahlı müdahalenin maliyeti çok yüksektir. Kamu harcamalarını, kamu borçlarını arttırmaktadır. Ayrıca süper güç imajı da zedelenmektedir. Özellikle Vietnam, Afganistan deneyleri, ABD’nin ‘vurunca oturtamadığını’ göstermiş, gücü konusunda en azından kuşkuların doğmasına neden olmuştur. Silahlı müdahale insan hakları, demokrasi gibi söylemlere de ters düşmektedir. Yalnız gidilen ülkede değil, ABD’nin iç kamuoyunda da cılız da olsa tepkiler doğurmaktadır. Dış askeri müdahalelerin bu gibi sakıncaları nedeniyle, sorunu ülkenin iç dinamikleriyle çözmek, taşeron kullanmak her açıdan daha avantajlı olmaktadır. ??? ABD’nin kökü 1970’li, belki de daha da eski yıllara uzanan GOP ya da BOP planının amacı, Kuzey Afrika’dan Avrasya’ya kadar uzanan bölgeyi, siyasal ve ekonomik açıdan ABD’nin arka bahçesi haline getirmektir. Doğal olarak bu plan, demokratikleşme, insan haklarına saygı, söz konusu bölgenin dünya ekonomisiyle bütünleşmesi, sosyal ve siyasal reformların gerçekleştirilmesi, sosyal ve hukuki altyapı gibi sözcüklerle, amaçlarla süslenmekte, alalanmaktadır. Irak ve Afganistan’a yapılan askeri saldırıları, “Arap Baharı”nı, Suriye olayını, İran’a karşı tutumu, BOP ya da GOP açısından değerlendirmek gerekir. İrdelendiğinde “Arap Baharı” ile Rusya’yı çevreleyen ülkelerde gerçekleştirilmeye çalışılmış Turuncu Devrim(!) arasında büyük benzerlikler görülebilir. Türkiye fiilen, GOP ya da BOP’un öngörüsü yönünde tavır almış, ABD politikalarını desteklemiş, “konuş” dedikleri zaman konuşmuş, ABD’nin Ortadoğu’da sesyayarlılığı görevini üstlenmiştir. Böyle bir politika kişilikli değil, olsa olsa uydu olma politikası olarak nitelendirilebilir. Bu bağlamda, Türkiyeİsrail ilişkilerini, “one minute” çıkışını da irdelemek gerekir. Görünürdeki Türkiyeİsrail uyuşmazlığı, halk arasındaki yaygın bir deyişle kayıkçı kavgasıdır. Amaç kavga eder gibi görünmek, iç kamuoyundan gelebilecek tepkileri önlemek, törpülemek, fiilen ABD eşgüdümünde alalanmış işbirliğini sürdürmektir. ??? Sayın Başbakan “one minute” demiş, İsrail’i katliamla suçlamış. Türkiye, Sayın Davutoğlu aracılığıyla İsrail’e beş maddelik bir ültimatom ya da öneri paketi vermiştir de, sonuç ne olmuştur? Gazze ablukası mı kalkmıştır? İsrail saldırılardan mı vazgeçmiştir? Mavi Marmara baskını nedeniyle resmen özür mü dilenmiştir? Külliyetli bir tazminat mı alınmıştır? İsrail’in Doğu Akdeniz’deki fiili kontrol egemenliği mi ortadan kaldırılmıştır? Bunların hiçbiri sağlanamadı, gerçekleştirilemedi. Sadece unutkanlığına güvenilerek kamuoyu yatıştırıldı. Türkiye’nin gerçekçi, kişilikli bir dış politika izleyebilmesi için uyduluktan vazgeçmesi, vatandaşın büyük bir bölümünün de gerekli özveriyi göze alarak bağımsız politikayı desteklemesi gerekir. Gerisi görüntü olarak kalır. ? Hükümetle TOBB arasındaki sorunlar yeniden alevleniyor. Geçen dönem Başbakan’ın TOBB’a randevu vermemesi konusunda sorun yaşanırken, şimdi de hükümet TOBB’u gümrük kapılarından iyi kazanç sağlıyorsunuz diye suçladı. ŞEHRİBAN KIRAÇ 133 FİRMA CEZAYİR’E ÇIKARMA YAPTI Cezayir’de birincisi düzenlenen 1. Türk Ürünleri Sergisi dün açıldı. 6 Aralık’a kadar açık kalacak 133 Türk firmasının katıldığı sergi 15 bin metrekarelik bir alanda düzenleniyor. Sergide gıdadan mobilyaya, hediyelik eşyadan kimyasal ürünlere, kozmetikten plastik eşyaya, inşaat malzemelerinden makineye kadar birçok sektördeki firma ürünlerini Cezayirli alıcılarıyla buluşturacak. Kuzey Afrika’nın yükselen yıldızı Cezayir’in gönlümüzde de kültürümüzde de ayrı bir yeri olduğunu söyleyen İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, son yıllarda iki ülke ekonomik ilişkilerinde, tarihi bağlarımıza paralel gelişmelerin başladığını ifade etti. Yalçıntaş, “Cezayir’e ihracatımız, 2005 yılında 807.1 milyon dolar iken 2010’da 1.5 milyar dolara yükseldi. İhraç edilen ürünlerimizin arasında sanayi ürünleri önemli bir yer işgal ediyor. Cezayir’den ağırlıkla petrol gazları ve diğer gazlı hidrokarbonlar ithal ediyoruz” dedi. CEZAYİR Geçen dönem TOBB’a randevu verme konusunda sorun yaşayan hükümetle TOBB arasında, şimdi de gümrük kapılarının yenilenmesi ve geliri konusunda tartışma başlıyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, “Kapıları TOBB yapişletdevret modeliyle yapıyor ama bunları bedavaya da İTO Başkanı Yalçıntaş, Bakan Yazıcı’ya teşekkür etti. yapmıyor. Kazançları da iyi” değerlendirmesini yaptı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından Cezayir’de düzenlenen Cezayir 1. Türk Ürünleri Sergisi öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yazıcı, “Biz gümrükleri yapişlet Babacan: Reaktörler yeni nükleerde kararlıyız Ekonomi Servisi Nükleer santral teknolojisinde neredeyse dünyada en önde olan ülke konumundaki Japonya’da yaşanan felaketin ardından gözler Türkiye’deki nükleer ihalelerine çevrilirken hükümet bu konuda geri adım atmıyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, nükleer santralda son nesil reaktörler kullanılacağı için yapımı konusundaki kararlılıkta bir değişiklik olmayacağını söyledi. Babacan, Nihon Keizai Shimbun (Nikkei) gazetesine verdiği röportajda, Japonya’nın zor durumunu anladığını belirterek her iki tarafın da hazırlıklarını tamamlamasıyla, Türkiye’nin hemen müzakerelere başlamak ve karşılıklı olarak tatmin olunacak bir yöntemle anlaşmaya varmak istediğini kaydetti. Türkiye’nin, en yeni model nükleer santralları istediğini belirten Babacan, bu konuda bir sorun görmediğini ifade etti. Dizayn ve yapım gibi aşamaların en az 67 yıl süreceğini kaydeden Babacan, Türkiye’nin mümkün olduğunca santralın yapımını hızlı bir şekilde tamamlayarak işletmeye almak istediğini kaydetti. “Türkiye gerçekçi davranmak zorunda” ifadesini kullanan Babacan, nükleer enerjinin orta ve uzun vadede önemini vurguladı. Başbakan Yardımcısı Babacan, iç talebin büyümesiyle, enerjiye dayalı ithalatın artması ve bunun sonucunda ortaya çıkan cari açığın, kötüye gidişinin engellenmesi gerekliliğinin altını çizdi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in de olduğu aile fotoğrafında ABD Türkiye Büyükelçisi Francis J. Ricciardone de yer aldı. Türkiye’nin ‘en hızlı’ları ? Türkiye’nin en hızlı büyüyen 25 şirketinin belirlendiği yarışmada birinciliği yüzde 2.609 büyüme ile KÇS Kahramanmaraş Çimento Beton aldı. İstanbul’dan Network Uluslararası Taşımacılık ile Çebi İnşaat Mimarlık 2. ve 3. oldu. Ekonomi Servisi TEPAV’ın (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı), TOBB ve Harvard Üniversitesi bünyesindeki AllWorld Network ile düzenlediği Türkiye 25 yarışması sonuçlandı. En hızlı büyüyen 25 şirketinin belirlendiği yarışmada birinciliği yüzde 2.609 büyüme ile KÇS Kahramanmaraş Çimento Beton aldı. İstanbul’dan Network Uluslararası Taşımacılık ile Çebi İnşaat Mimarlık ve Mühendislik ise 2. ve 3. oldu. Sonuçlar İkinci Küresel Girişimcilik Zirvesi’nde açıklandı. Listede FiloTürk Servis ve Telekomünikasyon Hizmetleri de 25. sırada yer aldı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, “ilk ve tek mobil takip operatörü” olan FiloTürk’ün 8.000’i aşkın müşteri portföyü, mobil takip alanında satış ve satış sonrası verdiği kaliteli hizmet ile 20082010 yılları arasında gerçekleştirdiği büyüme oranı ile yüzlerce firmanın başvuru yaptığı yarışmada ilk 25’e girdiği belirtildi. Yarışmada, katılımcı şirketler 20082010 yılları arasındaki ciro artışlarına göre yer aldı. Listede ayrıca sırasıyla, Çebi İnşaat, Kayaş Kurubuz Ambalaj, Ankaref Bilişim Teknolojileri, Koza İnşaat, PIWorks TR Bilişim, Collection Platform Yazılım, Mirsis Bilgi Teknolojileri, Tecfyl Metal Ürünleri, ZNR Yapı Kimyasalları, Tabim Bilgisayar, Venice Pazarlama, Micha Galvanizli Çelik Konstrüksiyon, Keymen İlaç Sanayi, Timsan Taahhüt İmalat, Endersys Danışmanlık Yazılım, Altis Danışmanlık ve SMMM, ARP Otomobil Aksesuar Yedek Parça, BRN Yatak Baza Ev Tekstili, S.Aras Turizm Ticaret, Ozon Giyim, Karaoğlu Peyzaj Mimarlık Mühendislik yer aldı. ‘Uzanlar’dan parayı alırız’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da Libananco davasındaki alacaklara ilişkin soru üzerine şunları söyledi: “Uluslararası Hakem Heyeti, 30 milyon dolarlık mahkeme masraflarını Türkiye Cumhuriyeti’nin bir alacağı olarak Uzanlar’dan tahsil edilmesine karar verdi. Biz bu parayı er geç alırız.” Kâğıthane’de cıvata fabrikasının yerini alan Ofispark, Maslak’a rakip Merkezi iş alanlarında boşluk oranının yüzde 3’e düştüğü ve metrekare fiyatlarının 40 dolar seviyesine kadar çıktığı İstanbul’da ofis piyasası az da olsa hareketlenirken Kâğıthane’de kentsel dönüşümün ilk büyük projesi olarak hayata geçirilen Tekfen Emlak’ın Ofispark’ı MaslakLevent hattı ile yarışmaya hazırlanıyor. Kâğıthane merkezde daha önce cıvata fabrikası olan 14 bin 500 metrekarelik arsaya kat karşılığı Ofispark projesini yapan Tekfen Emlak Geliştirme Genel Müdürü Ömer Egesel, 32 bin metrekare satılabilir ve kiralanabilir alandan oluşan projede Ocak 2012’de hayatın başlayacağını söyledi. Yer bulamayan geliyor Mimar Emre Arolat’ın ödüllü projesini anlatırken “Burada Kâğıthane’nin dokusunu uygun bir mimaride, büyük bir avlu etrafında projeyi konumlandırdık” diyen Egesel, “Bölgede ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. Dönüşümün temellerini attık ve başka büyük gruplar da geldi. Yeni projeler için arayışlar sürüyor.” Leed sertifikasına aday olan projenin kullanıcılara yüzde 24 tasarruf olanağı sunacağını belirten Egesel ve projede kiralama işlemlerini yürüten Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş’ın verdiği bilgiye göre, İstanbul’da ofis piyasasında boşluk oranı düşerken metrekare fiyatları yukarı doğru seyrediyor. Buna göre LeventMaslak hattında metrekare kiralık fiyatları 40 dolara kadar çıkıyor. Ofispark’ta da kiralar bu rakamın biraz gerisinde. MaslakLevent hattında yer bulamayanlar Ofispark’a yöneliyor. ENGELSİZ BANKA Yapı Kredi, Dünya Engelliler Günü’nde engelli yurttaşların bankacılık hizmetlerine ve ürünlerine daha rahat ulaşmalarını sağlamak için engelsizbankacilik.com web sitesini hizmete soktu. Engelli yurttaşların öneri, beklenti ve yorumlarına göre şekillenecek sitede bu alandaki gelişmeler ve yenilikler günü gününe duyurulacak. KİTAPLAR ‘KONUŞUYOR’ “Bir fark yaratsak yeter, Türkiye’ye Değer” sloganıyla sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiren Türk Telekom, Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Laboratuvarı (GETEM) işbirliğiyle Telefon Kütüphanesi projesini hayata geçirdi. Telefon Kütüphanesi projesi, Türk Telekom’un görme engelli müşterilerine yüzlerce sesli kitabı ev telefonları üzerinden ücretsiz olarak dinleme olanağı sunuyor. ERİŞİLEBİLİR ATM Halkbank engelli bireylerin bankacılık işlemlerini ATM’den kolay ve güvenli şekilde yapabilmesini sağlayan Erişilebilir Bank24’lerin sayısını gelecek yıl 30’dan 120’ye çıkaracak. Erişilebilir Bank24’te görme engelli bireyler kulaklık ve aktif ekranda yazıyı sese çeviren özel bir program bulunuyor. PERSONELE ÖDÜL Vodafone’un evden çalışan Aysel Arslan, Hakan Görgün ve Esra Kılıç adlı üç engelli çağrı merkezi personeli Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘Ben de Varım’ projesinde ödüle layık görüldü. “Ben de Varım” Projesi, çağrı merkezleri aracılığıyla engelli bireylere yönelik bir istihdam kaynağı yaratmayı hedefliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle