19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ARALIK 2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 ITUC’un yazdığı mektupta, siyasi ve genel yasakların devam etmesi şiddetle protesto edildi Erdoğan’a küresel uyarı OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), uluslararası metal, kimya, gıda, hizmet, tekstil, inşaat ve gazetecilik sendikalarının bulunduğu 13 sendikanın genel sekreteri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ortak imzalı bir mektup yazdı. Mektupta, Sendikalar Yasası’nda yapılan az sayıda ve yetersiz değişiklikle beklentilerin karşılanmadığı dile getirildi. Yasanın antidemokratik yapısının değişmediği vurgulanarak dayanışma, siyasi ve genel grev yasaklarının devam etmesi şiddetle kınandı. Dünya çapında örgütlenen, yüz milyonlarca işçiyi temsil eden 13 küresel sendika ve konfederasyon, Erdoğan’a hitaben ortak yazdıkları mektupla, yeni Sendikalar Yasası tasarısına ilişkin görüşlerini açıklayarak yasaya yeni giren ve korunan bazı maddelerle ilgili endişelerini paylaştı. Tek Gıdaİş Sendikası’ndan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Erdoğan’a 7 Aralık’ta gönderilen mektupta, hükümetin işçi sendikaları ve işverenlerle sendikal yasalarda ya ? Uluslararası 13 sendika ve milyonlarca işçiyi temsilen Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu genel sekreteri tarafından Başbakan Erdoğan’a gönderilen mektupta, sendikalar yasasının antidemokratik niteliğinin değişmediğinin altı çizilerek, yapılması planlanan değişikliklere ilişkin kaygılara dikkat çekildi. pılması düşünülen değişikliklerle ilgili görüşmeleri yakından izlendiği belirtilerek şöyle denildi: “Sayın Başbakan hazırlanmış olan tasarıda birçok gelişme önerilmiş olsa bile tasarının tümü mevcut yasaların antidemokratik niteliğini değiştirmemektedir. Taslak ILO ve AB normları ile çelişen birçok engeli içermektedir. Önerilmek istenen yeni anayasada geniş özgürlükler öngörerek hükümetinizin Türkiye’yi daha demokratik bir ülke konumuna getirmek istediğini biliyoruz. Bunu takdirle karşılıyoruz. Şuna inanıyoruz ki Türkiye 1980 askeri rejiminin getirdiği baskıcı ve engelleyici sendikal yasaları temelden değiştirmelidir. Türk halkının ve işçilerinin bunu hak ettiğini sanıyoruz.” Mektupta, ileriye adılan mütevazı adımlara değinildikten sonra kaygılar özetle şöyle sıralandı: ? 2821 sayılı yasada atılan olumlu adımların sağlıklı bir ilişki için 2822 sayılı yasada da yapılmasını bekliyoruz. ? İşyeri, işletme ve işkolu barajlarına karşıyız. Oran düşse bile sendika özgürlüğü için en gel olarak görüyoruz. ? Yetki için işyerlerinde yüzde 50 artı 1 ve işletmelerde yüzde 40 artı bir oranları sendika örgütlenmesinde temel ILO ilkelerinin ihlali anlamına gelir. ? Taslak işverenlerin bakanlıkça verilen yetkiye itirazları konusunda uzun sürebilen yargı sürecini kısaltıcı hiçbir yenilik önermiyor. ? Yeni yasa mutlaka işçilerin böyle gecikmeler olmadan toplusözleşme sürecinin işlemesini sağlayacak hükümler içermelidir. ? Çerçeve anlaşmalarının grev yetkisini de içerecek biçimde iyi tanımlanması dileğimizdir. ? Grev hakkı konusunda mevcut yasadaki hükümlerin, bir iyileştirme yapılmadan, muhafazasını kabul edilemez buluyoruz. Grev yasakları ve grevin yasak olduğu işkolları varlığı korunuyor. Bu ILO normlarının açıkca ihlali anlamına geliyor. ? Dayanışma, siyasi ve genel grev yasaklarının devam etmesini şiddetle protesto ediyoruz. Dolar Tırmanışta, Dış Kaynak Uzakta... Dolar, Merkez Bankası’nın tüm faiz rüşveti ve rezervden satış müdahalelerine rağmen tırmanıyor ve psikolojik eşik 1.90 TL’yi zaman zaman aşıyor. Dolara bu rağbet neden? Birincisi, sıcak para çıkıyor. Türkiye’yi güvenli bulmadığından ve daha kârlı bir seçenek bulduğundan... Yeni bir şey mi bu? Değil. Korkut Boratav Hoca, sol portaldaki son yazısında, 2011 yılı ikinci yarısının büyümesinin yol açtığı cari açığın, alışıldığı üzere, dış kaynaklardan çok, Merkez Bankası rezervleriyle karşılandığını; sıcak paranın çıkışının sürdüğünü ve büyüme çarkının, döviz rezervlerinin eritilmesi pahasına çevrildiğini gösteriyor bize. Çekirge bir çeyrek sıçrar. Ya sonraki çeyreklerde? AKP iktidarının ekonomi politikasına iman etmişlerde umut tükenmiş değil. Radikal’de yazan Seyfettin Gürsel, 21 Aralık tarihli yazısında Avrupa’da büyümenin sıfırın altına düşmemesi halinde Türkiye’nin 2012’de öngörüldüğü gibi yüzde 4 büyüyebileceğini, bunun için gerekli dış kaynağın da dışarıdan geleceğini öne sürüyor. Neye dayanarak? Ali Babacan’ın argümanına dayanarak: Mali disiplin ve bankacılık sisteminin dayanılmaz cazibesi sayesinde dış kaynak girişi sürecekmiş... Burada kritik mesele, ABD, özellikle de Avrupa’da 2012’de neler olacağı ile ilgili. AB’de, özellikle Avro alanında, beklenen küçülme ne boyutta olacak, mali krizi aşmak için bulunan “çare”ler işe yarayacak mı? Bulunan çözümler, Türkiye’ye dış kaynak akışını nasıl etkileyecek? Umut bağlanan iki can simidinden birinde başrolü Avrupa Merkez Bankası, diğerinde IMF oynuyor. TeliaSonera, Kazakcell’de çoğunluk sahibi olacak STOCKHOLM (Reuters) Turkcell’in ana hissedarlarından İsveçli telekom operatörü TeliaSonera, Kazakistan’da faaliyet gösteren Kcell’in yüzde 49 hissesini 1.519 milyar dolara almak için anlaştı. TeliaSonera tarafından yapılan açıklamaya göre, Kcell markasıyla faaliyet gösteren GSM Kazakhstan LLP’den yüzde 49 hisse alımı için Kazakhtelecom ile anlaşma yapıldı. TeliaSonera, koşulların uygun olması halinde, Kcell’in yüzde 25 eksi 1 hissesini halka arz edeceğini de açıkladı. GSM Kazakhstan’ın yüzde 51 hissesi Fintur Holdings’e yüzde 49’u Kazakhtelecom’a ait. Fintur Holding’in de yüzde 58.55 hissesi TeliaSonera’ya, yüzde 41.45’i ise Turkcell’e ait. TeliaSonera, anlaşma ve halka arzın ardından Kcell’in yüzde 61.74’üne sahip olacak. “Büyüleyici Bir Gerçeklik” Natürmorta meraklı sürrealist bir ressam olan Yunanistanlı sanatçı Georgios Maroudas’ın, Anadolu’nun kilim motiflerini yağlı boya tekniği ile resmettiği 21 parça eserin yer aldığı “Büyüleyici Bir Gerçeklik” Halı ve Kilim Tabloları Sergisi, 20 Aralık tarihinde Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergileniyor. Koç Holding Onursal Başkanı M. Rahmi Koç’un ev sahipliğindeki sergi 19 Şubat’a kadar açık kalacak. Ek vergiye karşı Hazırgiyim Konfeksiyon Platformu Ekonomi Servisi Cari açığı azaltma önlemleri çerçevesinde tekstil ürünleri ithalatına gelen ek vergilerden rahatsızlıklarını dile getiren hazır giyim ve konfeksiyoncular, bir “platform” kurarak çabalarını tek çatı altında sürdürmeye karar verdi. Kuruluş protokolü, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Yılmaz Yılmaz, TGSD Başkanı Cem Negrin, Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Şenol Şankaya, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Başkanı Emre Kızılgüneşler, Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey, Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği Başkanı Ali Ulvi Orhon, MESİAD Başkanı Gülgün Korkusuz, AMPD Başkanı Mehmet Nane, Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı İrfan Hamaratlı, LASİAD Başkanı Gıyaseddin Eyüpkoca ile Merter Platformu Başkanı Cengiz Acar’ın katıldığı toplantıyla imzalandı. Toplantıda, ithalatın yüzde 1’i kadar bir miktar için alınan maliyet arttırıcı önlemin genelde daha büyük bir ihracat kaybına yol açtığı belirtilerek sektörün kimyasını bozan ek vergilerin kaldırılması istendi. TNT, filosunun yarısını elektrikliye çevirecek Ekonomi Servisi TNT Ekspres Türkiye, 2011’de yüzde 8 büyüyen taşımacılık sektöründe yüzde 26 büyüme ile sektörün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdi. TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız, bu yıl büyümede tüm Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada olduklarını belirterek 2012’de de lider olmayı sürdüreceklerini ifade etti. 2012’de Türkiye’de 78 milyon Avro civarında demirbaş yatırımı, yeni depo yatırımları gerçekleştireceklerini dile getiren Yıldız, beş yılda Türkiye’deki araçlarının yarısını elektrikliye çevireceklerini söyledi. Şirket, Türkiye’de 400 araç ve bir uçakla faaliyet gösteriyor. Şu an için üç tane elektrikli aracı olan TNT Türkiye, 150 aracın elektrikliye çevrilmesi için 10 milyon Avro civarında yatırım yapacak. Türkiye’nin en büyük otoyolu için ilk imzalar atıldı Ekonomi Servisi İstanbulİzmir arasını 3.5 saate indirecek Türkiye’nin en büyük otoyol projesi olan GebzeOrhangaziİzmir otoyolu projesinin finansmanıyla ilgili bankalarla ilk imzalar atıldı. Atılan ilk imzalarla projenin üstlenicisi OTOYOL Yatırım ve İşletme (NurolÖzaltınMakyolAstaldiYükselGöçay ortaklığı) tarafından; Akbank, Finansbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Ziraat Bankası ve Yapı ve Kredi Bankası yerli koordinatör bankalar (MLA); BIIS, Citigroup, Credit Agricole, İslam Kalkınma Bankası, Uluslararası Finans Kurumu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Mizuho, Suudi Milli Ticaret Bankası, Unicredit ve West LB de uluslararası ön koordinatör bankalar olarak projenin finansmanı için yaklaşık 4 milyar dolar sağlamak üzere görevlendirildi. Turkcell’e Çin’den 250 milyon dolarlık kredi Ekonomi Servisi Turkcell, yatırım harcamalarında kullanmak üzere Çinli bir bankadan kredi almak için sözleşme imzaladı. Turkcell’den yapılan yazılı açıklamaya göre, kredinin 20122013 dönemindeki yatırımlarında, Huawei’den 250 milyon dolara kadar satın alınabilecek ürün ve servislerin finansmanı için kullanılacak. China Development Bank, kredi için teminat talep etmedi. Turkcell Hazine ve Risk Yönetimi Bölüm Başkanı Murat Doğan Erden, “Uzakdoğu’dan gelen bu teminatsız kredi, Türkiye ve Türkiye’nin Turkcell’ine yılın bu son günlerinde güveni bir kez daha tazeliyor” değerlendirmesinde bulundu. İngiliz düşünce kuruluşu Open Europe, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) “PIIGS” olarak adlandırılan Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya’ya şimdiye kadar 705 milyar Avro para aktardığını bir raporla açıkladı. ECB’nin yeni kredi hamlesi ise zafiyet geçiren bankaları fonlamak için. ECB’nin yüzde 1 faizli, 3 yıl vadeli kredisine 500 milyar Avro’ya yakın talep geldi bankalardan. Özellikle Güney Avrupa ülkelerinde kredi batırmış Fransız, Alman, Hollanda bankalarının sermaye arttırma ihtiyaçları var. Ama ECB kredilerini sermaye arttırmada kullanmak söz konusu değil. Avrupa’nın doymak bilmez kamu açıklarının yanı sıra bankaların kaynak ihtiyaçları, kurtarma fonu EFSF’nin fon ihtiyacı, Türkiye gibi ülkelerin umudunu bağladığı sıcak para için yelken açılacak yeni denizler demek. Avrupa’nın kafasını suyun üstünde tutmasına yarayacağı umulan ikinci can simidi, IMF eliyle kullanılmak isteniyor. Avro Bölgesi maliye bakanları, 89 Aralık’ta IMF’ye 200 milyar Avro aktarmayı kararlaştırmışlardı. Ama bugüne kadar cebe uzanan pamuk eller, ancak 150 milyar Avro vaat edebildiler. Katkı, daha çok Almanya ve Fransa’dan gelecek. Biraz da İtalya ve İspanya’dan. İngiltere ise zirvede IMF kaynaklarının arttırılmasına katkıda bulunmayacağını açıklamıştı. Kaynak kullandırma, ama kemer sıktırma işi de IMF’ye havale edilmektedir. IMF’nin kaynak havuzuna yapılan taahhütler de, Türkiye gibi yükselen ülkelere akabilecek kaynakların yön değiştirmesine yol açabilecek. Avrupa’dan söz konusu olabilecek yeni kaynaklar bir yana, Türkiye’nin reel sektör ve bankalarının Avrupa kaynaklarından kullandıkları dış borçların döndürülmesinde de sorunlar yaşanabilecek. ??? Avrupa, 2012 için pek umut vermezken ABD kaynaklı bir likidite genişlemesi ve Türkiye’ye akmasa da damlaması, söz konusu mu? Hatırlayın; 2010’da ve 2011’de Türkiye’nin cari açığını (döviz ihtiyacını) karşılayan paranın kaynağı, ABD’deki çok düşük faiz oranı ve Fed’in basıp bol kepçe dağıttığı paraya dayanıyordu. Eylül ayındaki toplantı sonrasında Fed, yeni bir parasal genişlemeye gitmeyeceğini açıkladı. Geçen hafta yapılan son toplantı bitiminde de bu duruşun korunacağı anlaşıldı. Bu durumda, 2012’de Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri büyük ölçüde belirleyecek ABD ve AB kaynaklı dış kaynağın girişi, fazla umut vermiyor. Beklenen yüzde 4’lük büyüme hedefi, yüzde 1’lere kadar düşerse şaşırmamak gerekiyor. Yıl sonu enflasyonu yüzde 10.26 Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın aralık ayı ikinci dönem beklenti anketine göre 2011 sonu cari açık beklentisi 75 milyar 337.5 milyon dolara yükseldi. Ankette, yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 10.26’ya çıktı. Aralığın birinci dönem anketinde bu oran yüzde 10.25 düzeyindeydi. Aralık ayının birinci anketinde yüzde 7.1 olan yıl sonu yıllık gayri safi yurtiçi hasıla büyüme beklentisi de yüzde 7.5’e yükseldi. Aralık ayının birinci dönem anketinde 1.8200 lira olan cari yıl sonu dolar kuru beklentisi ise 1.8600 liraya çıktı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle