Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B B B B A A A B B B Y Y S 15 15 15 15 20 20 20 13 9 9 10 7 13 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S B B A A A A A A A K K B 14 13 5 25 22 22 13 15 13 13 7 5 4 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki Y Stockholm PB Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris B Bonn PB Münih B Berlin B Budapeşte Y Madrid Y Viyana Y 7 10 9 13 13 11 11 12 17 15 13 17 12 Belgrad Y 13 Sofya Y 13 Roma Y 21 Atina PB 20 Zürih PB 14 Moskova B 0 Aşkabat Y 5 Taşkent Y 13 Baku B 5 Bişkek Y 15 Tiflis K 4 Kahire A 25 Şam A 21 Ülkemizin kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz kıyıları ile Sakarya, Kocaeli ve İstanbul’un kuzey ve doğu kesimleri yağmur ve yer yer sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. İç Anadolu’nun kuzeyi ile Doğu Anadolu’da yer yer buzlanma ve don olayı görülecek. 7 KASIM 2011 PAZARTESİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Kasım KCK’ye izin vermeyiz İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Türkiye’de kendisine paralel bir devlet anlayışına, KCK gibi, müsaade etmesi mümkün değil. Kimse bizim güvenlik güçlerimizin silah bırakmasını da beklemesin” dedi. Erdoğan, Kurban Bayramı namazını Sultanahmet Camisi’nde kıldı. Erdoğan’a eniştesi Ziya İlgen, oğlu Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu , Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Fatih Belediye Başkanı Başbakan Erdoğan, paralel bir devletin varlığına geçit verilmeyeceğini dile getirdi: GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ? Bayramın birinci gününü İstanbul’da geçiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kimse bizim güvenlik güçlerimizin silah bırakmasını da beklemesin” dedi. Mustafa Demir de eşlik etti. Cami çevresinde sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun güvenlik önlemi alındı. Namaz sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Mesud Barzani’yle görüşmesinin sorulması üzerine, şöyle konuştu: “Türkiye’nin Kuzey Irak’ta bir sıkıntısı var. Kuzey Irak yerel yönetiminin özellikle bizim bu bölgede vermiş olduğumuz mücadelede bizimle beraber peşmergeleri bu noktada değerlendirmesi ve gerekli desteği onların da sağlamasıdır. Kuzey Irak yerel yönetimi, bu mücadeleyi verebilecekse, biz kendilerinden bunu bekliyoruz. Aksi takdirde biz kendimiz gerekli olanı yapmak durumundayız. Hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti devletinin, kendisine paralel bir devlet anlayışına, KCK gibi, müsaade etmesi mümkün değil. Böyle bir şeyi kimse bizden beklemesin. Kimse bizim güvenlik güçlerimizin silah bırakmasını da bizden beklemesin. Silah bırakması gereken birileri varsa bunlar terörist gruplardır. Silahın bırakılması halinde birçok şeyin olumlu istikamette gelişeceğini de rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun için de eğer olay siyasetse bunun yeri de parlamentodur.” İktidarları döneminde inkâr politikalarını tamamen ortadan kaldırdıklarını, asimilasyon politikalarını da sıfırlama noktasına getirdiklerini savunan Erdoğan, bu ülkede hiçbir zaman halkın Kürt gerçeğini görmezlikten gelmediğini ifade etti. Erdoğan, “Bu ülkede benim Türk vatandaşım ne denli bir gerçekse, bir vakaysa, aynı şekilde Kürt vatandaşım da, Laz’ı da, Çerkez’i de, Abhaz’ı da, Roman’ı da, Arnavut’u da velhasıl hepsi bu ülkenin bir gerçeğidir ve biz bunları birer zenginlik kabul ediyoruz. Etnik unsurların farklılığını hiçbir zaman birbirimize düşmanlık nedeni olarak görmedik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı da kimseyi rahatsız etmemeli” dedi. KILIÇDAROĞLU’NUN MEKTUBUNA CEVAP Yolsuzluk iddialarına ‘geri dönmem’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir süre önce kendisine gönderdiği ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili eleştirilere yer verdiği mektuba sert bir üslupla yanıt verdi. İddialara daha önce yanıt verdiğini savunan Erdoğan, “Türkiye siyaseti, ne yazık ki, mesnetsiz iddialar ortaya atan, iddiaları çürütüldüğünde yüzü kızarmayan siyasetçiler tarafından yıpratılmıştır. Pişkinlik, toplumun basiretiyle dalga geçmektir” dedi. Mektubunda, “Gerek üslup ve muhteva, gerek gönderilmesinin ardından basına ve kamuoyuna açıklanması yönüyle yolsuzluklarla mücadele ve yolsuzluklara karşı hassasiyet noktasında samimiyetten uzak bulduğumu ifade etmek durumundayım” ifadelerine yer veren Erdoğan, Kayseri Büyükşehir Belediyesi hakkındaki iddiaların çürütüldüğünü ileri sürdü. Erdoğan, Yargıyı yok hükmünde görüp yargısız infazda bulunmanın, devlet adamı ciddiyetiyle de bağdaşmayacağı görüşünü ifade etti. ‘Anlayış bekliyoruz’ Başbakan Erdoğan, Van’da kalıcı konut çalışmalarını temmuz ayında sonuçlandırmayı planladıklarını da dile getirerek, ülke genelinde de kentsel dönüşüm projelerini uygulamaya koyma sürecinde olduklarını belirtti. Vatandaşlardan anlayış beklediklerini ifade eden Erdoğan, kimsenin “benim yerim böyledir, benim yerim şöyledir” dememesi gerektiğini söyledi. ATATÜRK’E AĞIR İFADELER Hakarete ödül, eleştirene ceza ANKARA (ANKA) Birleşik Kamuİş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük, Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasına çarptırılan bir müfettiş için “şer odaklarının sözcülüğünü yaptığı” yönündeki sözleri nedeniyle, Eğitimİş Sendikası yöneticilerinin 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldığını belirtti. Kütük, müfettişin daha sonra yükseltilerek ödüllendirildiğini dile getirdi. Konya’da öğretmenlere yönelik seminerde Atatürk’le ilgili ağır ifadeler kullanan bir müfettiş hakkında, Eğitimİş Sendikası’nın hukuki, idari ve cezai kapsamda gereğinin yapılması için girişimlerde bulunduğunu, anılan müfettişin Atatürk’e hakaretten 1 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığını söyleyen Kütük, “Bu müfettiş hakkında şer odaklarının sözcülüğünü yaptığı yönündeki söylemi nedeniyle ise dönemin Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Yüksel Adıbelli tam 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmış ve cezası ertelenmiştir. ‘Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı odakları şer odağı olarak tanımlamak suç ise eğer, bizler bu suçu işlemeye devam edeceğiz’ diyen bağlı sendikamız Eğitimİş’in genel sekreteri Levent Akça’ya da aynı ceza verilirken, 1 yıl hapse mahkum edilen müfettiş ise görevde yükseltilerek ödüllendirilmiştir” dedi. Döneceği makam kalmadı Beş kez görevden alınan Çanakkale Orman Bölge Müdürü her seferinde yargı kararıyla dönünce müdürlük Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldı İKLİM ÖNGEL N.Ç. için yürüdüler Sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden örgütlenen bir grup, 13 yaşındaki kız çocuğu N.Ç’ye tecavüz davasında çıkan kararı protesto etti. Taksim tramvay durağında toplanan grup üzerinde “Razı Değiliz” yazılı pankart açarak sloganlar eşliğinde İstiklal Caddesi’nden Tünel Meydanı’na yürüdü. Burada bir süre oturma eylemi yapan grup adına açıklama yapan Pelin Yüce, “Tecavüzcülerin ‘tahrik indirimi’ aldığı bu sisteme rıza göstermiyoruz” diye konuştu. (Fotoğraf: AA BÜLENT DORUK) EMNİYET’TE DEĞİŞİKLİK Ergenekon müdürü Hakkâri’ye atandı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi soruşturmaları yürüten İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder, Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. En son aralarında yayıncı Ragıp Zarakolu, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın da bulunduğu 49 kişinin tutuklandığı KCK operasyonunu yürüten Emniyet Müdür Yardımcısı Ergüder, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Başbakanlık’a gönderilen İl Emniyet Müdürleri Kararnamesi’yle Hakkâri’ye atandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kararname ile Hakkâri Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Ergüder’in kararnamesinin bayramdan sonra yürürlüğe gireceği belirtildi. Yayıncı Erdost anılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sahibi oldukları İlkyaz Basımevi’nde yasak yayın bulundurdukları savıyla Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından gözaltına alınan ve Mamak Askeri Cezaevi’nde dövülerek öldürülen yayıncı İlhan Erdost, öldürülüşünün 31. yıldönümü olan bugün, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarı başında anılacak. 7 Kasım “İlhan Kitap Günü” nedeniyle de Sol ve Onur yayınları, kitaplarını İlhanilhan Kitabevi’nde okura özel indirimle sunacak. Erdost için yapılacak anma töreni, saat 12.00’de 2. Kapı, M19’da bulunan mezarı başında yapılacak. Sol ve Onur yayınları sahipleri Muzaffer ve İlhan Erdost kardeşler, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’nın “yakalama” emriyle Emniyet’e alınmış, evlerinde yapılan aramada, kendi yayınları olan ve hakkında herhangi bir kısıtlılık bulunmayan Engels’in Doğanın Diyalektiği kitabı nedeniyle yasak yayın olduğu savıyla gözetim altına alınmışlardı. İlhan Erdost, bu sırada uğradığı şiddet nedeniyle koğuşa alındıktan birkaç dakika sonra yaşamını yitirmişti. Erdost kardeşlerin gözaltına alınmasıyla ilgili dosyanın akıbeti, nasıl bir işlem gördüğü bugüne kadar açıklanmadı. Bugün, Erdost’un katledilişinin 31. yıldönümü. ANKARA Defalarca görevinden alınmasına karşın yargı kararıyla geri dönen eski Çanakkale Orman Bölge Müdürü Musa Akşan’ın artık dönebileceği bir makam kalmadı. Akşan’ın yargı kararıyla dönmesi engellenemeyince Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü kapatıldı. Akşan’ın 5 kez görevden alınarak yargı yolu ile geri döndüğü Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü, Bakanlar Kurulu kararı ile kapatıldı. Tarım Ormanİş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, Çanakkale Bölge Müdürlüğü’nün en verimli bölge müdürlüklerinden biri olduğunu belirterek, müdür gönderilemeyince müdürlüğün kapatıldığını söyledi. Durmuş, “Orman varlığı yüzde 56 olan Çanakkale kapatılırken orman alanı yüzde 6 olan Kayseri ile binde 18 olan Şanlıurfa’ya bölge müdürlükleri açılıyor. Burada bir mantık hatası var” diye konuştu. Bünyesinde 8 işletme müdürlüğü barındıran Çanakkale Bölge Müdürlüğü kapatılarak, 7 işletme müdürlüğü bulunan Balıkesir Bölge Müdürlüğü’ne bağlandı. Durmuş, verimli bölgelerin kapatılarak, orman alanı binde 18 olan Şanlıurfa ile yüzde 6 olan Kayseri’ye bölge müdürlüklerinin açılmasının politik tercihler doğrultusunda yapıldığını savundu. Çanakkale Bölge Müdürlüğü’nün, bölge müdürlükleri arasında ilk 7 içinde olduğunu söyleyen Akşan, müdürlüğün 10.5 trilyon kârı olduğunu vurguladı. Akşan, “Müdürlüğün kapatılması ile Çanakkale’ye yazık edildi. Denizli’ye tenzili rütbe ile gönderiliyorum. Tayinimin iptali için dava açtım” dedi. Bütün Arap dünyasında toplumsal hareketler var. Öne çıkan ülkeler Tunus’un yanı sıra Libya, Mısır, Suriye. Sosyal bilimlerin başlıca kurallarından biridir; otoriter rejimlerde diktatör devrilince toplumun dağarcığında ne varsa o yüzeye çıkar. Libya, Tunus ve Mısır’da ortaya çıkan yeni yönetim şekli seçenekleri böyle özetlenebilir. 1956’da bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkan Tunus’ta, Burgiba’nın önderliğinde öteki Arap ülkelerinden daha farklı reformlar yapıldı. Kadın erkek eşitliği anayasal bir hak olarak benimsendi, eğitim sistemi modernleştirildi. Öteki ülkelere oranla Tunus’un evrensel demokrasiye daha yakın durmasının kökeninde bunlar var. ??? Libya’da geçici yönetim ayakta durabilmek için şeriatı temel bir yönetim ilkesi olarak benimsediğini duyurdu. Devamında nasıl bir yönetim yapısı oluşur; belli değil. Libya’da öne çıkan muhaliflerin kaçı bahardan önce kışı Kaddafi ile birlikte geçirmiştir, sorusuna yanıt aransa sayının çok az çıkacağını sanmıyorum! Muhalefete hiç hayat hakkı tanımayan Kaddafi’ye muhalefet tabii ki kendi içinden çıkacaktı, değerlendirmesi de yapılabilir. Ancak soru Kaddafi’den sonra nasıl bir yapının oluşacağı ise eldeki malzeme de bu. Mısır’ın seyri daha değişik. Hüsnü Mübarek devrildi, yerine askeri yönetim geldi! Bu nasıl bahar? Burada da en azından görünür gelecek için elde bu vardı. Askeri yönetim iç barışı sağlamak için sık sık silaha da başvuruyor. Kahire dışındaki kimi şehirlerde düzenlenen gösterilere güvenlik güçlerinin müdahale etmesinin ardından ölümlerin olması, Tahrir hayallerini Nil’in derinliklerine gömmese de gölgeliyor. Mısır hem Arap dünyası hem Batı açısında çok önemli bir ülke. ABD ve Avrupa kendisine uzak bir yönetimin gelmemesi için elinden geleni yapıyor. 1920’lerde Mısır’da kurulan, zamanla pek çok Arap ülkesinde benzeri örgütlenen Müslüman Kardeşler’in Kahire’nin yeni yapısının neresinde olacağı da belli değil. ??? Bu üç ülkenin şekillenmesiyle ilgili tartışmalarda yer alan motiflerden biri de “Türkiye deneyimi”. Daha doğru anlatımla AKP modeli. Mısır, Tunus, Libya kendi içinde bile birbirine benzemezken AKP’nin bunların tümüne model olacağını düşünmek gerçekçi değil. Kaldı ki Başbakan’ın bu ülkelere yönelik gezisinden sonra esen hava her ülkede farklıydı; ortak nokta AKP modeline soğuk bakıştı. Bu ülkelerin tümü bizim Akdeniz komşumuz. Sadece içi boş bir komşuluk da değil. Tarihsel bağlar bir yana, 1970’lerde filizlenen “Akdeniz ülkeleri” örgütlenmesi az da olsa yol almıştı. Ortak kurumlar oluşmuştu. Çok fazla ses getirmese de Akdeniz Olimpiyatları canlılığını koruyor. Bölgesel işbirliklerinin ayrı bir önem kazandığı günümüzde 16 Akdeniz ülkesinin işbirliği sıradan bir girişim değildi. Hep Arap dünyası diye anıyoruz ama, bir yanıyla Akdeniz havzası yeniden şekilleniyor. Geleneksel Türk Dışişleri, Arap Baharı’nı kışlıkları tamamen dolaba koymadan karşılardı. İçişlerine karışmazdı ama, uygun yöntemlerle birikimini paylaşırdı. Kırıcı, heyecanlandırıcı, yön verici demeçlerden kaçınırdı. AKP bunun tam tersi bir yöntem izliyor. Bunu alkışlayan, büyük devlet olduk diyenler var. Büyük devlet söylemle olmuyor. Üstelik büyük devlet olmak büyük riske girmek de değildir. Her uluslararası plana ilk atlayan olmak hiç değildir. Bütün bunlardan öte iç barışımız bu kadar kırılganken şu atasözünü de unutmamakta fayda var: Evin camdansa başkasının evine taş atma! 10 araç yakıldı Zeytinburnu’nda önceki gece maskeli bir grup, 10 aracı molotofkokteyli atıp benzin dökerek yaktı. Veliefendi Mahallesi 74. Cadde G1 Sokakta toplanan grup, CHP İlçe Başkanlığı binasının önünde bulunan bir aracı ateşe verip, AKP İlçe Başkanlığı binasına ve alt katındaki banka şubesine molotofkokteyli attı. Park halindeki araçlara baltalarla vuran saldırganlar, sokaktan geçen araçlara da zarar vermeye çalıştı. (Fotoğraf: AASERKAN KARA) C MY B C MY B