25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 KASIM 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan PKK’ye sert çıktı, KCK operasyonlarını savundu, CHP’ye Dersim’le yüklendi 5 baktığımda İsrail, düşmanı Beşşar Esad’ın devrilmesini de istemiyor. İsrail yine bölgede Müslüman Kardeşler’in siyasal etkinliğinden korkuyor. Esad devrilirse, radikal Sünnilerin iktidar olacağı kesin... Daha önce bu konuya değindiğim için, fazla derinliğine girmiyorum. ??? Yakın tarihimize baktığımızda Ortadoğu hep barut fıçısı gibidir. Savaşlar, Filistin sorunu, İsrail’in acımasızlığı, Mısırİsrail, İranIrak savaşı... Vahşi kapitalizmin sinsi yüzü Yeni Dünya Düzeni, ABD ve AB ülkelerinin bölgedeki çıkar hesapları... “Arap Baharı”nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya demokrasi ve özgürlük getireceğini sananlar şimdi oralarda neler olup bittiğini gördüler. Olan yoksul Arap halklarına oluyor, emperyalist güçler kendi çıkarları için her yolu geçerli kılıyor. Libya’nın 51 kişilik Geçici Ulusal Konsey Başkanı Abdürrahim el Kib ne diyordu anımsatayım: “Libya’yı şeriat yasalarıyla yöneteceğiz...” Biliyorsunuz, ABD ve AB ülkeleri bu açıklamayı ayakta alkışladı... Başta değindiğim gibi, emperyalizmin kuralı budur... Kendi çıkarlarını korumak, kollamak... Demokrasi falan hikâye onlar için. ??? Bölgedeki sorunlar bir dizi... Hangisini yazacaksın... İsrail, İran’ın nükleer tesislerini vurur mu? İsrail’de nükleer silah varsa İran’da niçin olmasın? İddia edildiği gibi Adana İncirlik’te ABD’nin nükleer başlıkları bulunuyor mu? ABD ve AB ülkeleri Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da etkinliğini arttırmak için ne gibi planlar hazırlıyor, bilmiyoruz. Burada Türkiye’nin izleyeceği politika önemli... İş salt Suriye’yle bitmiyor... Bölgenin istikrara kavuşması için nükleer silahlara gerek yok... İran’ın, Suriye’nin ve İsrail’in elinde nükleer silah bulunursa Türkiye’nin başı derde girecektir. Bu nedenle bölge silahlardan arındırılmalı, ortak barış sağlanmalıdır... Bugün: Zeynep Oral, Ataol Behramoğlu, Işıl Özgentürk (Saat:13.1514.15) Nilgün Cerrahoğlu, Serdar Kızık ve Hikmet Çetinkaya (Saat:14.45 15.45) TÜYAP Kitap Fuarı Cumhuriyet Kitapları’ndayız. ‘Korkumuz yok’ BİTLİS (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP’deki Dersim tartışmasıyla ilgili, “CHP’nin, sadece Dersim katliamıyla değil Milli Şef dönemiyle ilgili de hesaplaşması gerekir” dedi. Terör örgütü PKK’ye sert çıkan Erdoğan, “kimseden korkumuz yok” diye konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi’nde düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, 74 milyonu kardeş olarak gördüklerini belirterek, “Terör, bu bölgeye kandan, gözyaşından, acıdan, bizzat teröristlerin zulüm ve baskısından başka hiçbir şey kazandırmamıştır. Bizim Allah’a muhabbetimiz ve korkumuzdan başka kimseden bir korkumuz yoktur. Bunların bu ülkeye verebilecekleri hiçbir şey yoktur vahşetten başka” dedi. Daha sonra İsmail Eren Spor Tesisleri’nde düzenlenen AKP Bitlis İl Gençlik Kolları Kongresi’nde konuşan Erdoğan CHP’nin kendi içindeki tartışmalardan, muhalefetten kurtulup muhalefet yapamadığını savundu. Erdoğan, “Dersim meselesini tartışıyorlar bu ara. Şu anda vefatının 150. yıldönümünde anılan Sultan Abdülmecit’i tartışıyorlar. CHP, o kadar acıdır ki kendisinden önceki tarihi bilmiyor, okumuyor, yok sayıyor, hatta reddi miras yapıyor. CHP, Gazi Mustafa Kemal’in, Milli Şefleri İsmet İnönü’nün, birer Osmanlı subayı olduklarını da görmüyor, bilmiyor. CHP’ye, eğer parti içi muhalefetten fırsat bulurlarsa bolca tarih kitabı okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Buradan CHP’ye aynı şekilde kendi tarihiyle de artık yüzleşmesini tavsiye ediyorum. CHP’nin Genel Başkanı, Tuncelili yani Dersimli. CHP, Dersim katliamıyla bu dönemde yüzleşmeyecek de ne zaman yüzleşecek? Önce Dersim’de ‘analar tabii ki ağlayacaktı’ diyen arkadaşına, ‘gereğini yapsın’ dedi. Sonra ne oldu? Çark etti. Zaten millet de boşu boşuna sıfatına çark ilave etmedi. İşte şu anda da Dersim katliamını sorgul a y a n Tunceli milletvekilini linç etme girişimine tepkisiz kalıy o r . CHP’nin, sadece Dersim katliamıyla değil Milli Şef dönemiyle ilgili de hesaplaşması gerekir” diye konuştu. KCK operasyonlarına da değinen Erdoğan, “KCK operasyonu, diğer operasyonlar, hükümetin değil, yargının kararını verdiği operasyonlardır. Hiçbir tutuklama keyfi değildir” dedi. ‘Otoriter eğilim belirginleşti’ Dış Haberler Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan’ı kapağına taşıyan dünyaca ünlü Time dergisinde, Arap dünyasında Erdoğan’a duyulan hayralığın Arap Baharı’ndan sonra daha da arttığı belirtilerek “Erdoğan’ın izlediği yol, Mısır, Tunus ve Libya’yı Türkiye’nin şu an keyfini çıkardığı siyasi istikrar ve ekonomik güce taşıyabilir mi” sorusunu yöneltti. “Erdoğan’ın Yolu” başlıklı haberde, Türkiye’deki “otoriter eğilimin son seçimlerden bu yana daha belirgin hale geldiği” belirtilerek Erdoğan’ın özgürlükler konusunda “Türkiye’nin Avrupa ile eşit olmasını istediği ancak gazetecilerin darbe planladıkları gerekçesiyle hapse atıldığı” vurgulandı. Bobby Ghosh tarafından kaleme alınan yazıda Kahire ziyaretinin Erdoğan’ın yeni liberalleşen Kuzey Afrika ülkelerine yönelmesindeki ilk zaferi olduğu ifade edildi. Yazıda, Erdoğan’ın “alkışları kabul ettiği en büyük sahnenin” ise BM genel kurul toplantısı sırasında yaşandığı belirtildi. Yazıda şu ifadeler kullanıldı: “Erdoğan, her şeye gücü yeten askeri dizginledi, kişi başı geliri üçe katlayan ekonomi politikaları takip etti. Erdoğan bu bir gerçek ara sıra rakiplerini ezerek, düşmanlarını hapislere göndererek, medyayı yıldırarak otokratik bir çizgi de ortaya koydu. Birçok siyasi uzman onun anayasayı yeniden yazma arzusunun, kendisinde daha fazla güç toplamayı amaçladığından şüpheleniyor.” Tüm endişelere karşın Türkiye’nin yeni bir İran olmadığı kaydedilen yazıda, “Üniversitelerde başörtüsü yasağının sessizce kaldırılması haricinde Erdoğan’ın politikaları Atatürk’ün laik mirasına bir saldırı olarak nitelemek çok güç” iddiasında bulunuldu. Erdoğan’a “acımasız söylemlerle rakiplerinin burunlarını yere sürtmekten kaçınmadığı, eleştirilere karşı alıngan ve darbe konusunda ‘paranoyak’ olduğu” yönünde eleştiriler getirildiği ifade edildi. Siyasi arenada Erdoğan’ın önündeki yeni zorluğun yeni anayasa olduğu belirtilen yazıda, Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yer değiştireceği yönündeki öngörülerin “Türkiye’nin artık yeni İran değil, yeni Rusya mı olacağı korkuları yarattığı” öne sürüldü. Bölgede Çalkantılı Dönem... Bugün en çalkantılı ülkelerin başında Suriye, İran ve İsrail geliyor... Üç ülke, bölgeye barışın gelmesini engelleyen, savaş ortamından yararlanacağını düşünen yönetimlerin elinde. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres bir yandan barışçıl mesajlar verirken öte yandan İran’a gözdağı vermekten geri kalmıyor. Elbet burada akla gelen soru şu: “İran nükleer silah yapımından vazgeçti mi, vazgeçmedi mi?” Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bu konuda hazırladığı rapor henüz açıklanmadı. Rapor açıklanınca her şey apaçık ortaya çıkacak... Suriye’de Beşşar Esad rejimi yıkılacak mı yıkılmayacak mı? BM’nin Suriye’ye yaptırım kararı Çin ve Rusya’nın “ret oyu” vermesiyle gerçekleşmedi. Kapitalizmin kucağındaki Rusya ve Çin bu tutumlarını sürdürürler mi? Yarın ne olur bilinmez... Burada Türkiye’nin konumu önemli. Türkiye’deki ABD üsleri ve füze kalkanı nedeniyle İran’la ilişkilerimiz iyi sayılmaz. İran üstü örtülü mesajlarla Türkiye’ye gözdağı veriyor, “şunu yaparız, bunu yaparız, yıkarız, yakarız” diyor. ??? Bir gerçeği vurgulamakta yarar var: İran ve İsrail birbirlerine düşman olsalar da “Arap Baharı”ndan oldukça kuşku duydular. İsrail Hüsnü Mübarek’in devrilmesini istemiyordu... Bunun ötesinde Ortadoğu’ya demokrasinin geleceğinden korkuyordu. Çünkü bölgenin demokratik tek ülkesi olan İsrail, ABD’nin şemsiyesi altında, istediği gibi, bir başka deyişle kafasına buyruk hareket ediyordu. İsrail’i seven tek bir Arap ülkesi yoktu, Türkiye’yle de arası bozulmuştu. Bölgede yapayalnız kalmıştı İsrail... Bu nedenle üç ülke çatışmadan yanaydı, ayakta durabilmeleri için... Yabancı medyada çıkan yorumlara ‘Darbe paranoyası’ Suriye sorunu Bir yerel televizyonda soruları yanıtlayan Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’ye müdahale edip etmeyeceği sorusuna “Bu durum rahatsızlık arz eder duruma geldi. Süreç böyle gelişiyor. Akrabalık ilişkilerimiz var. Bu bize sorumluluk yüklüyor” yanıtını verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle