28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 KASIM 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 17 Anayasa için sivil talepler Divan’ın baş köşesinde Attilâ İlhan masası Kültür Servisi Şair, yazar Attilâ İlhan için ölümünün 6. yıldönümünde şiirlerinin büyük bir bölümünü yazdığı Elmadağ’daki Divan Pastanesi’nde özel bir köşe tasarlandı. Attilâ İlhan Vakfı ve Divan Pastaneleri’nin birlikte düzenlediği anma etkinliği için Attilâ İlhan anısına özel olarak tasarlanan masada “Ben Sana Mecburum” şiirinden dizeler de yer alıyor. Çolpan İlhan’ın yanı sıra Aydın Boysan, Semahat Arsel, Bozkurt İlham Gencer ve Yaşar gibi pek çok ünlü ismin katıldığı etkinlikte Divan Grubu Satış ve Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güçlü Şeneler, dünyanın her yerinde, büyük edebiyatçıların çalışmayı sevdikleri özel yerler olduğunu, Attilâ İlhan için ise ‘o yer’in Divan Pastanesi olduğunu söyledi. İlk ‘Kitap Fuarı’mız TÜYAP’ın İstanbul Kitap Fuarı 30 yılını devirdi. 1982’deki ilk fuara 28 yayınevi katılmış. Bu sayı şimdi 500’ün üstünde. Elbette dudak uçuklatacak bir gelişme. Fuara ne zaman gitsem yıllar öncesini hatırlıyorum. ??? Edebiyatçılar Birliği 1960’ların başında bir Kitap Sergisi açmayı kararlaştırmıştı. “Fuar”lık halimiz yok, üye yazarların yapıtları sergilenecek, bir köşede de meraklısına kitap satışı yapılacak. Belediyeyle görüşüldü, Harbiye’de, şimdi İstanbul Şehir Tiyatrosu Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin bulunduğu yerdeki Sergi Salonu bir haftalığına kiralandı. Birliğin en genç üyeleri olduğumuz için, bütün yük a dergisi takımının üstünde. Kemal Özer, Adnan Özyalçıner, Onat Kutlar, Doğan Hızlan, bir de ben kolları sıvadık. Ne yapacağız peki? Sergiyi hazırlayacağız. Ara Güler’den yazarların büyük boy fotoğraflarını alacağız, yayınevlerinden kitap toplayacağız, onları sergi salonuna götürüp bir şeyler yapacağız işte. İşin hamallık yanı kolay. Asıl sorun Ara’dan fotoğrafları koparabilmek. Ne zaman evine gitsek, “Yarına hazır” diyor Ara, gönlümüzü almak için de boyuna fotoğraflarımızı çekiyor. Sonunda, Yeditepe yayıncısı Hüsamettin Bozok’un da yardımıyla, “yarınlardan bir gün” o iş tamamlandı. Kaptık fotoğrafları, doğru sergi salonuna. Kitapları zaten taşımıştık. Kolları sıvayıp düzenlemeye giriştik. Yan yana panolar vardı. Her panoya bir yazarın fotoğrafını asıyor, altına da kitaplarını sıralıyorduk. ??? Sonunda sergi açıldı. Pek görkemli bir açılış oldu. Kitapları sergilenen yazarların en aşağı onda biri katıldı törene! Başka kimse çağrılmamıştı zaten. Birliğin nice fedakârlıklarla satın aldığı üçbeş şişe şarap da tekkeyi bekleyen bizlere kaldı. Keyifli bir hafta geçirdik. Okurun ilgisi de keyfimize keyif katıyordu. Her gün onlarca kişi geziyordu sergiyi. O hafta belki 500 ziyaretçimiz oldu. Bir ara, dönemin ünlü politikacılarından Kasım Gülek geldi. Kapaklara şöyle bir göz attıktan sonra bir kitabı gösterdi. “Haa” dedi. “Bakın, bu benim ilgimi çeker. Arabistan hakkında bir kitap.” Parasını verip kitabı aldı, çıktı gitti. Kitap, Turgut Uyar’ın yeni şiir kitabıydı: Dünyanın En Güzel Arabistanı! ??? Bizim derginin, a dergisinin yazarları sürekli oradaydı. Saraçhane’deki kahveyi bir haftalığına kapatmış, köprünün öteki yanına, Harbiye’ye taşınmıştık. Orhan Kemal de sık sık uğruyordu. Yaz sıcağından bunalmış, ceketini koluna asmış, fötr şapkasıyla damlıyordu. “Hayırlı işler!” “Daha siftahımız yok, Orhan Ağabey.” “Benim ayağım uğurludur.” Gerçekten de onu tanıyan birkaç ziyaretçi hemen kitaplarını alıp imzalaması için uzatıyordu ona. Bir gün ziyaretçilerden biri, tezgâh başında bizimle çene çalan Edip Cansever’e baktı uzun uzun. Sanırım “bir yerlerden gözüm ısırıyor” diye düşündü. Döndü, sergiyi dolaştı bir daha. Edip’in fotoğrafının önünde durdu. Fotoğrafa baktı. Başını çevirdi, Edip’e baktı. Bir daha fotoğrafa baktı. Sonra Edip’in son şiir kitabını, Petrol’ü aldı. Yanımıza geldi. Edip’e kitabını imzalattı. Gitti. Bir süre sonra, alı al moru mor, döndü. Kitabı bize uzattı. “Affedersiniz” dedi. “Bu kitabı değiştirebilir miyim? Ben bunu petrol hakkında bir kitap sanmıştım. Meğer hikâyeymiş!” Kültür Politikaları Sivil Toplum Girişim Grubu, yeni anayasayla ilgili kültür raporunu kamuoyuyla paylaştı Kültür Servisi Kültür dünyasından farklı alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Kültür Politikaları Sivil Toplum Girişim Grubu’nun, kültür politikaları alanında öncelikli bulduğu maddeler ve konular hakkında hazırladığı rapor geçen günlerde kitaplaştırıldı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan kitap, kültür dünyasının yaşadığı yapısal ve hukuki sorunlara dikkat çekerken kültür politikalarının günümüzde nasıl olması gerektiğine dair STK’lerin fikirlerini ortaya koyuyor. Raporu, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve “Sivil Toplum Gözüyle Türki İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Serhan Ada tanıttı. ye Kültür Politikası Raporu” Avrupa Konseyi çalışmaları çer faaliyetlerin düzenlenmesine eşit bi lanmalıdır. Kültür endüstrileri ve yaratıcı çevesinde, üç yıl boyunca arala reyler olarak katılım hakları vardır. rında sivil toplum kuruluşları, mes Kültürün tüm yurttaşlar tarafından endüstriler istihdam yaratan, ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan lek örgütleri, sanatçılar, akade paylaşılabilmesi esastır. Her yurttaş anadilini öğrenme ve özellikleriyle kültür politikasında misyenler ve girişimcilerin de bulunduğu 185 kişinin katılımıyla anadilinde kültürel faaliyette bu merkezi bir konuma getirilmelidir. lunma hakkına sahiptir. Bu alandaki hukuki ve idari düoluşturuldu. zenlemelerin, alanın ihtiyaçları ve Kitap ve rapor İstanbul Dolapalep edilen maddeler gelişimi yönünde yapılması geredere Kampusu’nda “Anadolu Kül Türkiye’nin Kültür Vizyonu kir. tür, İstanbul Kültür Sanat Vak Devletin kültür hayatındaki fı, Kültür Bilincini Geliştirme rolü, düzenleyici ve altyapı haVakfı, Sabancı Üniversitesi zırlayıcı olmalıdır. Devlet, sanat İstanbul Politikalar Mer? Raporda, STK’lerin, kültür ve kültürel faaliyetlerinin ürekezi, Tarih Vakfı, Türtiminde bir aktör ya da sukiye Ekonomik ve politikalarının günümüzde nasıl olması nucu olarak yer almaz; külSosyal Etütler Vakfı, gerektiğine ilişkin görüşleri yer alıyor. Rapor, türün üretimi ile yaygın Türkiye Kadın Giriaralarında STK’ler, meslek örgütleri, sanatçılar, ve geniş dağıtımı için geşimciler Derneği ve rekli altyapıyı, olanaklaakademisyenler ve girişimcilerin de Türkiye Üçüncü Sekrı, ülke çapında kültüre tör Vakfı” temsilcilebulunduğu 185 kişinin katılımıyla erişimi sağlar. Bu herinin yer aldığı “Kültür 3 yılda oluşturuldu. deflere ulaşmak için Politikaları Sivil Toplum Kültür ve Turizm BaGirişim Grubu” tarafından takanlığı’nın genel bütçe nıtıldı. içindeki payı yüzde Raporda altı çizilen başlıca mad 2023 ve Eylem Planı sivil toplumla işbirliği içinde ka0.5’ten yüzde 1’e yükdeler şöyle: tılımcı bir şekilde hazırlanseltilmelidir. ncelikli maddeler malıdır. Kültür vizyonu, tüm Kültür yönetiminde yerelleşme esastır. Yerelleş Kültürel haklar insan haklarının politika geliştirme ve uygulaayrılmaz bir parçasıdır. Kültürel çe ma çalışmalarına ışık tutmak üze menin tamamlanabilmesi için geşitliliğin tanınması ve korunması re özgürlük, kültürel çeşitlilik, eşit rekli yetki devrini sağlayacak yalik ve ayrımcılık karşıtlığı ilkelerini sal düzenlemeler tamamlanmalıdır. devletin temel görevidir. Kadınlar ve gençlerin kültürel benimsemelidir. UNESCO Kültü Halihazırda birbirinden bağımsız faaliyetlere etkin biçimde katıla rel İfadelerin Çeşitliliğinin Ko olarak faaliyet gösteren Kültür ve bilmeleri çağdaş demokrasinin ge runması ve Geliştirilmesi Sözleş Turizm Bakanlığı yerel birimleri, mesi imzalanarak Türkiye’de kül il özel idareleri ve belediyelerin soreğidir. Cinsiyet, inanç, etnik kimlik ve türel ifadelerin çeşitliliğinin ko rumlulukları ayrı ayrı tanımlanmalı tüm kültürel farklılıklar gözetil runması ve geliştirilmesinin viz ve bunların koordinasyon içinde çameksizin tüm yurttaşların kültürel yonun temel ilkesi olduğu vurgu lışmaları sağlanmalıdır. SI FİLM FESTİVALİ 2. MALATYA ULUSLARARA T ‘Zenne’siz açılış Kültür Servisi Dün akşamki açılış töreniyle başlayan 2. Malatya Uluslararası Film Festivali’nin ulusal yarışma bölümüne davet edilen “Zenne”; Eser İşletme Belgesi’ni yetiştiremediği için festivale katılamıyor. Yönetmenler M. Caner Alper ve Mehmet Binay konuyla ilgili açıklamalarında filmin davasının nefret cinayetleri problemini gündemde tutmak olduğunu belirterek “Filmi bundan sonra davet almış olduğu ulusal ve uluslararası festivallerde de bu amaca hizmet etmeye devam edecektir” dedi. Festival organizatörleri, filmin yapımcılarına Eser İşletme Belgesi’nin eksik olduğunu belirterek 18 Kasım’a dek belgenin tamamlanmasını istemişti. Filmin ekibi de gerekli belgelerin daha önceden talep edilmediğini belirterek filmin kasıtlı olarak gösteriminin engellendiğini duyurmuşlardı. Ö C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle